Jump to content

Kainatta allahın varlığına deliller


Recommended Posts

13 dakika önce, Dontcryforme yazdı:

Tamamda canim benim. Bunu 1 dunyayla yapabilirdi o zamanlar insan uzaya çıkmıyordu bile. Nasil görsünler? Ayrica çıksa bile sadece bizim Samanyolumuz olurdu mesela yine ikna olurduk. Bu şekilde ikna olmaktan çok ikna olmamaya baslamaz miyiz?

Tanrı  sadece  belli  bir  zamanı  baza  alarak  değil  teknolojinin gelişeceği  hatta  milyonlarca  galaksiyi  keşfedecegimizi  öngörerek  yaratmış  olabilir  ki  bilimin  gelişmediği  zamanlarda  bakışımız dar  ve  yaşadığımız çevreyle  sınırlıydı.  Bakışımıza  göre  dünya  çok  büyük  ve  sanattı.Simdi  başka  galaksiler  keşfettik  ve  bu  olay  bugüne  göre  normal.100  yıl  sonra  daha  fazlası  olursa  o  zamanki  insan  için  büyüleyici  olacak  vs. bu  şekilde  artan  seviyelerde  güncel  duruma  göre  düşünebilirsiniz. 

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 116
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

21 dakika önce, akılsızşuursuzatom yazdı:

Tanrı  sadece  belli  bir  zamanı  baza  alarak  değil  teknolojinin gelişeceği  hatta  milyonlarca  galaksiyi  keşfedecegimizi  öngörerek  yaratmış  olabilir  ki  bilimin  gelişmediği  zamanlarda  bakışımız dar  ve  yaşadığımız çevreyle  sınırlıydı.  Bakışımıza  göre  dünya  çok  büyük  ve  sanattı.Simdi  başka  galaksiler  keşfettik  ve  bu  olay  bugüne  göre  normal.100  yıl  sonra  daha  fazlası  olursa  o  zamanki  insan  için  büyüleyici  olacak  vs. bu  şekilde  artan  seviyelerde  güncel  duruma  göre  düşünebilirsiniz. 

O zaman kuranda neden bahsetmemiş bunlardan ya da dinazorlardan falan ? Diğer gezegenlerden de bahsedebilirdi. Sadece görülenlerden bahsetmiş bundan da bir insanın yazdığı kanıtı çıkıyor. Yani kuranı senin benim gibi biri yazmış sınırlı bilgiyle. Allahın bilip insanın bilmediği bir şey yok kuranda. Ne görülmüşse o yazılmış.

Link to post
Sitelerde Paylaş
1 saat önce, Dontcryforme yazdı:

O zaman kuranda neden bahsetmemiş bunlardan ya da dinazorlardan falan ? Diğer gezegenlerden de bahsedebilirdi. Sadece görülenlerden bahsetmiş bundan da bir insanın yazdığı kanıtı çıkıyor. Yani kuranı senin benim gibi biri yazmış sınırlı bilgiyle. Allahın bilip insanın bilmediği bir şey yok kuranda. Ne görülmüşse o yazılmış.

konu  benim  için  kuran  değil  ; deist  bir  tanridan  bahsettim  ama  madem  konu  açıldı  size  şu an gelip  bir  kitap  hiç  bilmediğiniz  görmediğiniz  x  hayvan  türünden  bahsetse  salıyor  derdiniz  belki  veya  tatmin  olmazdiniz.Din  ereksel bir  tarzda  bakar  meselâ  deve  der  normalde  kıymeti  yoktur  her gün  gördüğün  devedir  ama  din  erek  atfettiği  için  tekrar  düşünmeni ister.

 

not; bir  konuyu  (kuranın dediğini) kötü  eleştirilere  karşı  savunmak  kendisini  savunduğum  anlamına  gelmez  objektif  olmak  lazım  (neyse asıl  konumuza  dönelim  yukarıdaki  yorumuma  bir  öncekine  yani  kurani  eleştiri  dışında  eleştiriniz  var  mı?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Anlayamazlar diye gerçeğe aykırı ifade kullanılamaz. Allahsa bu, hem doğru, hem anlamasalar da reddetmeyecekleri şekilde ifade etmesini bilecek! Bilemiyorsa Kuran muran yazmaya kalkışmayacak, haddini bilip yerinde oturacak.

 

Örneğin diyecek ki "siz Ay'a bakar onu küçük bir şey sanırsınız. Halbuki o sizin bildiğiniz her şeyden daha büyüktür. Güneşi de onun kadar sanırsınız. Halbuki güneş ondan aklınızın alamayacağı kadar büyüktür. Daha uzaklarda onun gibi sayamayacağınız kadar çok güneşler vardır. Allah ise hepsinden çok daha büyüktür. Tapın len bakiyim bana!" :D

Link to post
Sitelerde Paylaş

Kim "Ben yaratıcıyım" diyor?
Teistlerin tanrısı demiyor. Teistler diyor. Tanrıları pasif, o hiç bir sey demiyor!!!!

 

Deistlerin tanrısı "Ben yaratıcıyım" diyor!
Kendisini bazı elçilerine göstermiş ve kitaplar yazdırmış.
Bu kitaplarda kendisi hakkında bilgiler veriyor. Ve nasıl yarattığını da yazıyor! İnsan okuyunca deistlerin tanrısının bizim evreni yaratmadığını çok kolaycana anlıyor (yukarda Fussilet Suresini örnek olarak verdim)


Deistler kendi kutsal kitaplarındaki yazılanları görmezden gelmeyi yeğeliyorlar!!!

 

Deistler acıcanacak durumdalar!

Link to post
Sitelerde Paylaş

Ortada tanrı manrı falan yok, sadece binlerce yıl önce yaşayıp yaşamadıkları bile belli olmayan bazı insanların falanca tanrı beni elçi seçti, bana inanıp itaat etmeyenleri cezalandıracak, yakacak dediklerine dair iddialar var. İşte bu deli saçması iddiaya milyarlar inanmış ve inanmaya devam ediyor. Bu deli saçması iddiaya inanmayanlar da dışlanıyorlar, baskıya ve şiddete uğruyorlar, öldürülüyorlar. 

 

Ortada bir tanrı olacak, sonra da bir insanla bağlantı kurup ona "Git şunlara var olduğuma inanmalarını söyle, sana inanmazlarsa onları sonsuza kadar yakacağım." diyecek ha? 

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • 2 weeks later...
On 14.08.2014 at 13:23, müslümann yazdı:

 

KAİNATTAN ALLAH’IN VARLIĞININ VEBİRLİĞİNİN DELİLLERİ

 

 

Rabbimizi bize tanıtan üç büyük tanıtıcı vardır

1.Peygamberimiz Hz. Muhammed(S.A.V)

2.Kuran-ı Kerim

3.Kainat

Biz de Kainat delilinden hareket ederek Allah’ın varlığını ve Birliğini ispat etmeye çalışacağız:

 

A-KAİNATTA ALLAH’IN VARLIĞINI İSPAT EDEN DELİLLER

 

 

Çevremizdeki varlıkların nasıl meydana geldiği konusunda dört görüş ortaya atılabilir:

  • şık: Varlıkları sebepler yaratıyor
  • şık: Herşey kendi kendine oluyor
  • şık: Tabiat (Doğa) yaratıyor
  • şık: Her şeye gücü yeten, sonsuz ilim ve kudret sahibi ALLAH yaratıyor

 

Varlıkların varolabilmesi bu dört şıktan başka bir yol yoktur.Öyle ise ilk üç görüşün yanlış ve imkansız olduğu ispat edilirse, geriye 4. şık olan Allah’ın yaratması doğru olarak kalacaktır.

1.Şık: Varlıkları sebepler yaratamaz: (Eczane Misali):

Mesela bir eczanede ilaç yapımında kullanılan çeşitli maddelerle dolu yüzlerce kavanoz bulunuyor. Biz bu ilaçları inceliyoruzhttp://www.islamiforum.info/images/smilies/nokta.gif İlaç yapımında kullanılan maddelerin her birinden hassas ölçülerle, mesela birinden 1 mg, diğerinden 2 mg, bir başkasından 0,5 mg alındığını gördük. Eğer birinden 0,1 mg eksik veya fazla alınsa, o şey ilaç olma özelliğini kaybedecek, zehir olacak.

Şimdi biz bu ilaçların nasıl meydana geldiğini düşünürken karşımıza iki yol çıkıyor:

a) Bir rüzgar esti. Kavanozları devirdi. İlaç için lazım olan maddeleri kavanozlardan hassas ölçülerde alarak bir araya getirdi ve o şifa verici ilacı yaptı.

B) Bir çok kavanozların her birinden hassas ölçülerle alınıp yapılan bu ilaçlar; çok hünerli, bilgili, tahsil görmüş, tecrübeli bir eczacıyı veya kimyageri göstermektedir.

Aynı şekilde kainat da bir eczane gibidir. Her şey ince ölçülerde yaratılmıştır.Mesela havanın %78’i azot, % 21’i Oksijendir.Yine dünyanın ekseninin yörüngesine açısı 23° 27’ dır ki, bundan mevsimler meydana geliyor. Bütün canlı türlerinin belli sayıda kromozomu vardır.Mesela insanın 46 kromozomu vardır. İnsanın kanında belli sayıda alyuvar ve akyuvar vardır. İşte bu hassas ölçüler de elbette ki sebepler tarafından tesadüfen olamaz. Nasıl bir ilacı yapan bir eczacı varsa, bu büyük kainat eczanesinde, her şeyi mükemmel bir ilaç gibi harika bir şekilde yaratan, sonsuz bilgili, sonsuz güçlü ve kuvvetli olan bu kainat eczanesinin sahibi olan “ALLAH” vardır.2. şık: Hiçbir şey kendi kendine olamaz:

Bir iğne ustasız olmaz. Bir harf katipsiz olamaz. Nasıl olur da bu mükemmel kainat sahipsiz olur.

3. şık: Tabiat (Doğa) yaratıcı olamaz:

a) Varlıklarda, özellikle insan ve hayvan gibi hayat sahiplerinde,Onları böyle yapabilmek için sonsuz görmeyi, sonsuz bilmeyi, sonsuz işitmeyi,sonsuz hikmetle ve gayeyle yapmayı gerektiren bir sanat görüyoruz. Eğer bu sanat Allah’a verilmeyip; kör, sağır, düşüncesiz tabiata verilse; tabiatın her şeyinde sayısız makineleri ve matbaaları bulundurması veya her şeyi yaratacak ve idare edecek bir güç ve kuvvet yerleştirmesi gerekir ki bu da imkansızdırhttp://www.islamiforum.info/images/smilies/nokta.gif

B) Elimize birbirine benzeyen, ama birbirinden farklı yüz tohum alıyoruz. Bunları sırayla, nöbetleşe bir saksı toprağa ekiyoruz. Belli bir süre sonra bayıyoruz ki; her biri hem birbirinden ayırt ediliyor, hem de şekilce renkçe, koku ve tatça birbirinden farklı çiçek açıyor,yaprak açıyor, meyve veriyor. Eğer son derece düzenli şu işler Allah’a verilmezse; her bir parça toprakta binlerce son model fabrikaların ve makinelerin bulunması gerekir.

c) Yeryüzündeki her bir damla suda, cam parçasında ve diğer parlak şeylerde güneşin küçücük bir örneğini görüyoruz. Eğer bu şeylerde gördüğümüz güneşçikler gökyüzündeki güneşe verilmezse; o zaman her cam parçasında, her damla suda güneşin bütün özelliklerine sahip, ısı ve ışık veren, görünüşte küçük, ama aslında büyük güneşlerin bulunması gerekir. Bu örnekteki gibi, eğer bütün varlıklarda Yüce Allah’a verilmezse; her bir varlıkta, bir ilah gibi sonsuz bir güç, kuvvet, ilim ve irade bulunması gerekir.

d) Vahşi bir adam, son derece eğitimli askeri bir kışlaya gider. Büyük bir ordunun beraber eğitimlerini, düzenli hareketlerini görür. Bir komutanın emriyle o askerlerin hareket ettiklerini anlayamadığından veya inkar ettiğinden; onların birbirlerine iple bağlı olduğunu hayal eder. O ipin ne kadar harika olduğunu düşünür.

Sonra bu vahşi adam, bir Cuma gününde büyük bir camiye gider Kalabalık bir cemaatin, bir imamın sesiyle kalktığını, eğildiğini, secde ettiğini görür. Bunların bu düzenli hareketleri birbirlerine bağlı maddi iplerle yaptıklarını düşünür ve o ipin onları esir ettiğini kabul eder.

İşte bu örnekteki gibi, Allah’ın sayısız ordularının muhteşem bir kışlası olan şu aleme ve Rabbimizin çok düzenli bir mescidi olan dünyaya örnekteki vahşi adamı andıran biri giriyor. Allah’ın yeryüzüne koyduğukanunları birer yaratıcı kabul ederek ona “Tabiat” ismini veriyor.

Oysa “tabiat” denilen şey, bir sanattır, sanatkar olamaz. Bir nakıştır, Nakkaş, yani o nakışı yapan olamaz. Bir hükümdür, hakim, hüküm koyan olamaz. Bir kanunlar bütünüdür, kanun koyucu olamaz. Yaratılmıştır, Yaratıcı olamaz.

Tabiatı yaratıcı kabul etmek, saatle saatçiyi karıştırmak demektir. Ya da resim ile ressamı karıştırmak gibidir.

Evet, başta da söylediğimiz gibi, varlıkların var olabilmesi için dört şık var. Bu ilk üç şık imkansız olduğuna göre; geriye dördüncü şık olan “Varlıkları, her şeye gücü yeten Allah yaratmıştır” hükmü doğru olarak kalacaktır.O halde kainatı var eden “ALLAH” tır.

 

B - KAİNATTA ALLAH’IN BİRLİĞİNİ GÖSTEREN DELİLLER

 

 

1. Vahidiyet: (Allah’ın bütün varlıklara koyduğu topluca birlik mührü)

Yeryüzünün çeşitli yerlerindeki aynı türe ait çiçeklerin şekil ve özellik olarak birbirlerine benzemeleri, aynı tür canlıların, kendi türleri arasında esas uzuvlarındaki benzerlik; onların “aynı elden çıktıklarını” gösterir. Mesela bütün insanların iki gözlü, iki bacaklı, iki kulaklı olmalarındaki ortaklıkları bir “birliği”göstermektedir. Yaratıcıları farklı olsaydı, bu benzerliği ve birliği görmemiz mümkün olmayacaktı. Oysa Avrupa’daki papatya çiçeği hangi şekil ve özellikleri taşıyorsa; Türkiye’deki papatya da aynı şekil ve özellikleri taşıyor. Bu ise yaratıcılarının aynı olduğunu gösteriyor. Böylece Allah’ın bütün varlıklarda birden birlik tecellisine Vahidiyet denir.

2. Ehadiyet: (Allah’ın varlıklara koyduğu tek tek birlik mührü)

Aynı türe ait olan şeyler şekil ve özellikler olarak birbirlerine benzedikleri halde, her biri diğerinden farklıdır. Mesela hiçbir insanın siması, hatta parmak uçlarındaki izler hiç kimsenin birbirine benzemiyor.Sadece insanın değil, aynı cinsten olan hayvanların dahi yüzleri, vücutları birbirinin tıpatıp aynısı değil. Daha da ötesi bunların sadece bu zamanda yaşayanları değil, başlangıçtan günümüze kadar yaratılanları da hiçbiri birbirine benzemiyor. Kış mevsiminde yağan kar tanelerindeki kar kristalleri dahi birbirine benzemiyor. Bu ise Allah’ın’”birlik” mührünü her varlığa ayrı ayrı vurduğunu gösteriyor ki buna Ehadiyet denir.

3. Amirlik ve Hakimiyet Ortak Kabul Etmez:

Bundan dolayı, bir köyde iki muhtar bulunsa, o köyün rahatı ve huzuru bozulur. Bir kasabada iki kaymakam, bir şehirde iki vali olsa, her şey karmakarışık olur. İnsanlar bile işlerini düzenli ve tertipli yapmak için bir baş, bir amir seçiyorlarsa, kainatta ki bu mükemmel düzenin de elbette bir tek idarecisi vardır. Kainatta birden fazla Yaratıcı veya ilah düşünülemez.Yoksa kainattaki bu düzenden eser kalmazdı.

4. Kainatta görülen düzen, tertip ve uyumluluk da Allah’ın varlığına ve Birliğine işaret eder: Çünkü, bir yerde tertip ve düzen varsa, orada o düzeni koruyan ve devam ettiren biri mutlaka vardır.

5. Her şeyde bir birlik var. Birlik ise, “Bir”i gösterir: Mesela, dünyanın lambası olan güneş birdir, öyle ise dünyanın sahibi de birdir. Yine mesela, yeryüzündeki canlıların hizmetçileri olan hava, su ateş, toprak birdir. Öyle ise onları hizmet ettiren ve bizlerin hizmetine veren de birdir.

Tevhid : Allah’ı “bir” olarak kabul etmektirŞirk: Tevhid’in zıddı olup, Allah’a ortak koşmak demektir.

Şirkin çeşitleri:

1. Allah’ın birliğine inanmayarak, iki ilah kabul etmek

2. Allah’a inanmakla beraber, Ona bazı şeyleri ortak kabul etmek (Üçleme gibi)

3. Allah’ın bir olduğunu söyledikleri halde, kendilerini Allah’a yaklaştırmak amacıyla veya Onun yanında şefaatçi olur inancıyla ya da sırf babalarına veya dedelerine uyarak putlara tapmak

4. Tabiatı veya sebepleri etki sahibi ya da Yaratıcı kabul etmek

5. Kalbdeki Allah sevgisini canlı veya cansız diğer varlıklara yöneltme ya da Allah’tan çok sevme

6. İbadeti Allah’ın emri olduğu için değilde, şahsi veya dünyaya ait çıkarlar için yapmak.

 

 

 

Alıntı : http://www.islamifor...-delilleri.html

bu arkadaşın saydığı delillere bir 4.sü insanın vicdanıdır fıtratıdır

evet vicdanı bozulmamış bir insan vicdanen allahın varlığını ve kabul eder inkar edemez

tarihinde dr.Kemal tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
3 minutes ago, akılsızşuursuzatom said:

ateistlerin hepsi  vicdanı  bozulmuş  ,hatta  vicdansız  insanlardır.

 

Yani arabın putuna tapınca birden vicdan sahibi mi oluyor insanlar? Bu mu yani?

 

Siz dinciler vicdandan ne anlarsınız? Dünyadaki bu kadar kötülüğü, adaletsizliği, vahşeti bilinçli bir putun yaptığını iddia eden ve bunu kutsayanlarsınız. Sırf put böyle istiyor diye her türlü rezilliği, kepazeliği, pisliği savunursunuz.

 

Kehf 74. Yine yola koyuldular. Nihayet bir erkek çocukla karşılaştıklarında, adam (hemen) onu öldürdü. Mûsâ, “Bir cana karşılık olmaksızın suçsuz birini mi öldürdün? Andolsun çok kötü bir iş yaptın!” dedi.

Kehf 80. “Çocuğa gelince, anası babası mü’min insanlardı. Onları azgınlığa ve küfre sürüklemesinden korktuk.”

 

Bak, şimdi masum bir çocuğun katledilmesini bile savunacaksın, çünkü söz konusu bu rezil, aşağılık, kepaze arap dini olunca sizlerde ne vicdan kalır, ne adalet duygusu.

Link to post
Sitelerde Paylaş
25 dakika önce, sağduyu yazdı:

 

Yani arabın putuna tapınca birden vicdan sahibi mi oluyor insanlar? Bu mu yani?

 

Siz dinciler vicdandan ne anlarsınız? Dünyadaki bu kadar kötülüğü, adaletsizliği, vahşeti bilinçli bir putun yaptığını iddia eden ve bunu kutsayanlarsınız. Sırf put böyle istiyor diye her türlü rezilliği, kepazeliği, pisliği savunursunuz.

 

Kehf 74. Yine yola koyuldular. Nihayet bir erkek çocukla karşılaştıklarında, adam (hemen) onu öldürdü. Mûsâ, “Bir cana karşılık olmaksızın suçsuz birini mi öldürdün? Andolsun çok kötü bir iş yaptın!” dedi.

Kehf 80. “Çocuğa gelince, anası babası mü’min insanlardı. Onları azgınlığa ve küfre sürüklemesinden korktuk.”

 

Bak, şimdi masum bir çocuğun katledilmesini bile savunacaksın, çünkü söz konusu bu rezil, aşağılık, kepaze arap dini olunca sizlerde ne vicdan kalır, ne adalet duygusu.

dr.kemal  bey savunabilir  elbette  saygı  duyarım. 

Link to post
Sitelerde Paylaş
28 dakika önce, sağduyu yazdı:

 

Yani arabın putuna tapınca birden vicdan sahibi mi oluyor insanlar? Bu mu yani?

 

Siz dinciler vicdandan ne anlarsınız? Dünyadaki bu kadar kötülüğü, adaletsizliği, vahşeti bilinçli bir putun yaptığını iddia eden ve bunu kutsayanlarsınız. Sırf put böyle istiyor diye her türlü rezilliği, kepazeliği, pisliği savunursunuz.

 

Kehf 74. Yine yola koyuldular. Nihayet bir erkek çocukla karşılaştıklarında, adam (hemen) onu öldürdü. Mûsâ, “Bir cana karşılık olmaksızın suçsuz birini mi öldürdün? Andolsun çok kötü bir iş yaptın!” dedi.

Kehf 80. “Çocuğa gelince, anası babası mü’min insanlardı. Onları azgınlığa ve küfre sürüklemesinden korktuk.”

 

Bak, şimdi masum bir çocuğun katledilmesini bile savunacaksın, çünkü söz konusu bu rezil, aşağılık, kepaze arap dini olunca sizlerde ne vicdan kalır, ne adalet duygusu.

aslında  burada  vicdandan  kasıt  akıl  sanırım  aklı  körelmemiş  her  kişi  Tanrının  varlığını  kabul  eder  tasarım  var  maalesef  evrimde  olsa  kusurda  olsa  bi  tasarım  var  adına  yaratılış  deyin  evrim  deyin  tasarım  deyin  ve  bunun  için  bir  Tanrı  gerekli

Link to post
Sitelerde Paylaş
2 minutes ago, akılsızşuursuzatom said:

dr.kemal  bey savunabilir  elbette  saygı  duyarım. 

 

Topu çakma doktor bozuntusuna atmana gerek yok, senin kendi aklın yok mu? Yoksa her zaman yaptığın gibi bir sakallı şarlatanın sana yol göstermesini, koyun gibi gütmesini mi bekliyorsun?

 

Ayrıca masum bir çocuğun katledilmesini savunan birine hangi mantıkla saygı duyuyorsun?

Link to post
Sitelerde Paylaş
1 minute ago, akılsızşuursuzatom said:

aslında  burada  vicdandan  kasıt  akıl  sanırım  aklı  körelmemiş  her  kişi  Tanrının  varlığını  kabul  eder  tasarım  var  maalesef  evrimde  olsa  kusurda  olsa  bi  tasarım  var  adına  yaratılış  deyin  evrim  deyin  tasarım  deyin  ve  bunun  için  bir  Tanrı  gerekli

 

Kehf 74. Yine yola koyuldular. Nihayet bir erkek çocukla karşılaştıklarında, adam (hemen) onu öldürdü. Mûsâ, “Bir cana karşılık olmaksızın suçsuz birini mi öldürdün? Andolsun çok kötü bir iş yaptın!” dedi.

Kehf 80. “Çocuğa gelince, anası babası mü’min insanlardı. Onları azgınlığa ve küfre sürüklemesinden korktuk.”

 

Böyle sapık bir tanrı hayal eden sen hangi vicdandan bahsediyorsun? Senin vicdan anlayışın bu mu?

Link to post
Sitelerde Paylaş
Şimdi, sağduyu yazdı:

 

Kehf 74. Yine yola koyuldular. Nihayet bir erkek çocukla karşılaştıklarında, adam (hemen) onu öldürdü. Mûsâ, “Bir cana karşılık olmaksızın suçsuz birini mi öldürdün? Andolsun çok kötü bir iş yaptın!” dedi.

Kehf 80. “Çocuğa gelince, anası babası mü’min insanlardı. Onları azgınlığa ve küfre sürüklemesinden korktuk.”

 

Böyle sapık bir tanrı hayal eden sen hangi vicdandan bahsediyorsun? Senin vicdan anlayışın bu mu?

onu teistler  daha  iyi  bilir. En  iyi  ihtimalle  Allah  en  güzelini  yaratmak  zorunda  değil  derler. Dediğim  gibi  bu sorunuza  bişi  diyemem teist arkadaslar  cevaplar  sanırım. 

Link to post
Sitelerde Paylaş
Just now, akılsızşuursuzatom said:

onu teistler  daha  iyi  bilir. En  iyi  ihtimalle  Allah  en  güzelini  yaratmak  zorunda  değil  derler. Dediğim  gibi  bu sorunuza  bişi  diyemem teist arkadaslar  cevaplar  sanırım. 

 

Bırak şimdi kıvırmayı.

 

Kehf 74. Yine yola koyuldular. Nihayet bir erkek çocukla karşılaştıklarında, adam (hemen) onu öldürdü. Mûsâ, “Bir cana karşılık olmaksızın suçsuz birini mi öldürdün? Andolsun çok kötü bir iş yaptın!” dedi.

Kehf 80. “Çocuğa gelince, anası babası mü’min insanlardı. Onları azgınlığa ve küfre sürüklemesinden korktuk.”

 

Sen bu ayetlerde anlatılana sapıklık diyebiliyor musun? Sen ne düşünüyorsun bu ayetlerdeki olay hakkında?

Link to post
Sitelerde Paylaş
Şimdi, sağduyu yazdı:

 

Bırak şimdi kıvırmayı.

 

Kehf 74. Yine yola koyuldular. Nihayet bir erkek çocukla karşılaştıklarında, adam (hemen) onu öldürdü. Mûsâ, “Bir cana karşılık olmaksızın suçsuz birini mi öldürdün? Andolsun çok kötü bir iş yaptın!” dedi.

Kehf 80. “Çocuğa gelince, anası babası mü’min insanlardı. Onları azgınlığa ve küfre sürüklemesinden korktuk.”

 

Sen bu ayetlerde anlatılana sapıklık diyebiliyor musun? Sen ne düşünüyorsun bu ayetlerdeki olay hakkında?

ben bir şey  diyemiyorum  siz  konudaki maddelere  ne  diyorsuniz  ?

Link to post
Sitelerde Paylaş
6 dakika önce, Side Effect yazdı:

Kör cahil alttaki tanrı işiyse  bunu tasarlayan neden 4 milyar yılda tasarlamayı becerdi. Üsttekinin yapım zamanıyla alttakinin yapım zamanını kıyasla. Koldan iyisi çıkarsa yakında bilim adamlarını ilah edinirsin.

daha  bilim  adamları  canlı  bir şey  yapamadılar  bile  .anca  aminoasit  var  o da  canlılığın  yapı  taşları  sadece  

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...