Jump to content

Kimse Cehennemde sonsuza kadar kalmaz


Recommended Posts

Bana din satıcılarının, sakallı şarlatanların laflarını getirme. Herifte beyin olmadığı görünüşünden belli, bu herif de düşünebilecek tip var mı bir baksana. Her hali ben bir din satıcısıyım, şarlatanım diye bas bas bağırıyor.

Tevbe suresi sondan 2. suredir ve bu suredeki hükümler öncekilerle çelişirse, öncekiler iptal olur.

Tevbe/5. Haram aylar çıkınca bu Allah’a ortak koşanları artık bulduğunuz yerde öldürün, onları yakalayıp hapsedin ve her gözetleme yerine oturup onları gözetleyin. Eğer tövbe ederler, namazı kılıp zekâtı da verirlerse, kendilerini serbest bırakın. Şüphesiz Allah çok bağışlayıcıdır, çok merhamet edicidir.

Ayette açıkça bulduğunuz yerde öldürün diyor, yakalananlar ise ancak müslüman olduktan sonra serbest kalabiliyor.

Tevbe/29. Kendilerine kitap verilenlerden Allah’a ve ahiret gününe iman etmeyen, Allah’ın ve Resûlünün haram kıldığını haram saymayan ve hak din İslâm’ı din edinmeyen kimselerle, küçülerek (boyun eğerek) kendi elleriyle cizyeyi verinceye kadar savaşın.

Hristiyanlar ve yahudiler bile kellelerini ancak haraç vererek kurtardığı bir durumda diğerlerinin halini sen düşün artık.

İnanc(ınız)dan dolayı size karşı savaşmayan ve sizi yurtlarınızdan sürmeyen (inkarcılara) gelince, Allah onlara nezaketle ve adaletle davranmanızı yasaklamaz: çünkü Allah adil davrananları sever. 60:8

O ki sana bu kitabı indirdi. Onun bazı ayetleri kesin anlamlıdır (muhkem), ki bunlar kitabın özüdür. Diğerleri de benzer anlamlıdır (müteşabih). Kalplerinde hastalık bulunanlar, insanları şaşırtmak ve farklı anlam vermek için benzer anlamlı olanlarının ardına düşerler. Onların tevilini yalnızca ALLAH bilir. İlim sahipleri de. "Hepsi Rabbimiz katındandır, hepsini onayladık." derler. Akıl ve anlayış sahiplerinden başkası öğüt almaz. 3:7

Alıntı: Dr. Zakir Naik 18 ekim 1965 yilinda hindistan da dunyaya gelmis, bugunlerin tartismasiz en zeki, en objektif ve en akilli islam alimlerinden biridir. dunya da diger dinlere mensup insanlarla girdigi tartisma ve diyaloglarla meshurdur. kur'an'i kerimin cesit cesit detaylarini ve mucizelerini ezbere biliyor. kendisi gibi bir tip doktoru olan william campbell ile yaptigi acik oturum da insan ustu bir performans gostererek, gercekten dinler arasi acik oturumlarda bugun icin rakipsiz oldugunu kanitlamistir. kur'an ve hadisleri teker teker, ayet ayet ezbere bilmesini bir yana birak, dunyadaki tum kutsal olarak sayilan kitaplari satiri satirina ezbere bilir. incilden falan filan bolumundeki 49 numarali ayet ne derseniz, aninda cevaplar. sahih buhari'nin birinci cildindeki evlilik bolumundeki 179 numarali hadis ne diye sorarak zekasini test ederseniz rezil olursunuz. hindularin okudugu puranas yazilarindan 3. bolumdeki 20. cumleden 3 onceki cumle ne diye sorarsaniz sap diye cevaplar. 1991 yilina kadar tip doktoru olarak hayatini surduren zakir, hindistan da artan misyonerlik faaliyetlerine karsi bir varlik gosteremeyen muslumanlarin iclerini rahatlatmak ve misyonerlik faaliyetlerini gucu yettigince durdurabilmek ve gencleri islami bilgilerle donatmak icin irf (islamic research foundation) dernegini kurdu. su anda hindistan da actigi 1-2 okul ve dunya capinda yetistirdigi yuzlerce ogrencisi ile davasini giderek guclendiriyor. herhangi bir konu hakkinda bir konusma yaptiktan sonra kendisine sorulan inanilmaz derecedeki zor sorulari, super bir kolaylikla ve inanilmaz mantikli olarak cevapliyor olmasi, bu isi cok cok cok ciddiye aldiginin bir gostergesidir. eminim ki bir gununun %70inden fazlasini okuyarak harciyordur. kendisine sorulan sorulardan bazilari soyle; eger ki allah kadir`(herseye gucu yeten)` ise, o kendisini bir insan yapabilir mi? eger yapamazsa, insanlari nasil anlayabilir ki? hristiyan ve hindularin bolca sordugu bir soru asagi yukari verdigi cevap soyledir; allah herseye kadirdir demek, allah herseyi yapar anlamina gelmiyor. allah sadece kendisine yakisir olan herseyi yapar. misal; allah asla yalan soylemez, allah asla yemek yemez, uyumaz, yorulmaz vs. buna karsit olarak ise insanlar yemek yer, yorulur, uyur, tuvalete gider vs. yani bir insan olmak allah'a yakisir bir sey olmadigi icin allah bir insan olmaz. ayrica, ben diyelim ki bir muhendisim ve bir dvd urettim. bu dvd'nin nasil bir sey oldugunu bilmek icin dvd olmama gerek yok, gider bir tane kullanim kilavuzu yazarim, o dvd hakkindaki herseyi oraya yazarim. allahinda bizleri anlayabilmesi icin insan olmasina gerek yok, o da biz insanlarin kullanim kilavuzunu yazar ve bizim hakkimizdaki hersey orada yazilidir. kur'an zakir naik ayrica acik alanda en cok dinleyiciye sahip olma rekorunu da elinde tutuyor. california da idi yanilmiyorsam, sahil kenarinda yaptigi konusmayi dinlemek icin asagi yukari 1 milyon kisi dunyanin farkli yerlerinden akin etti. kendisine sorulan diger zor sorulardan birisi soyledir; hayvan oldurmek ve onlarin etini yemek vahsilik degil midir? cevap: dunyadaki her canlinin farkli bir metabolizmasi ve sindirim sistemi vardir. kaplan, aslan ve diger kedigiller etcildir, cunku allah onlari o sekilde yaratmistir ve dolayisiyla onlarin sindirim sistemi de sadece et urunlerini ogutleyecek bicimdedir. inek, koyun ve diger ahir hayvanlari ise otculdur, cunku allah onlari o sekilde yaratmistir ve haliyle sindirim sistemleri yalnizca otlari ogutebilecek sekildedir. biz insanlar ise, hem etciliz hem otculuz, cunku allah bizi boyle yaratmistir ve haliyle sindirim sistemimiz de hem etleri hem de otlari sindirebilecek bicimdedir. ayrica, sadece ot yiyerek tum onemli besinleri elde edemedigimiz bilinen bir gercek, hayvansal urunler yiyerek sagligimizi optime edebilmemiz herkesin ortak istegidir. ayrica, hayvanlari oldurmek ve yemek vahsilik olarak goruluyorsa, son olarak bulunan bilimsel verilere gore otlari kesmek ve yemek daha vahsicedir, cunku son verilere gore otlar da yapraklari kopartildiginda, cicekleri ezildiginde vs. aci ceker ve ciglik atar. bu cigliklari duyamamizin sebepleri ise oldukca acik. bu dili, gozu, elleri, ayaklari, olmayan bir insana iskence etmek ile estir. nasil ki fiziksel engelleri olan bir cocuga eziyet etmek, fiziksel engelleri olmayan bir cocukla dalga gecmekten daha kotuyse, sizin mantiginiz ile hareket edersek otlari kesip yemek, hayvanlari kesip yemekten daha vahsicedir. yine kendisinin yaptigi bir konusmadan sonra sorulan sorulardan biri siz diyorsunuz ki, kur'an da "daglar dunyaya bir kazik olarak cakilmistir ki, dunya sabit dursun" diye ayetler soyluyorsunuz, pekala bana sunu aciklar misin, neden daglarin oldugu bolgelerde daha fazla deprem, zelzele vs. oluyor? el cevap: "hastanelerde bolca doktor var ve insanlari iyilestirmek ana gayeleri, ama neden hastanelerde daha cok insan oluyor?" gibi basit bir analoji ile cevaplandirmak istiyorum.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 401
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

İnanc(ınız)dan dolayı size karşı savaşmayan ve sizi yurtlarınızdan sürmeyen (inkarcılara) gelince, Allah onlara nezaketle ve adaletle davranmanızı yasaklamaz: çünkü Allah adil davrananları sever. 60:8

Ayetlerin ve hükümlerin daha sonra değişebileceği Kuran'da yazar zaten. Tevbe Suresi en son inenlerden olduğundan ondan önce gelenleri hükümsüz kılmıştır.

Bak, aklını ve mantığını dine köle etmemiş insanlar nasıl da hemen anlıyor.

Tevbe suresindeki ayetler önceki ayetlerle çelişiyorsa, Tevbe suresindeki ayet önceki ayetleri geçersiz kılar. Onun için habire başka ayet getirip durma.

Benim verdiğim ayetlere karşı ayet getirmen seni haklı kılmıyor, sadece Kuran'da çelişki olduğunu ispatlamış oluyorsun. Ama sen bunu bile farkedemiyorsun.

Tevbe/5. Haram aylar çıkınca bu Allah’a ortak koşanları artık bulduğunuz yerde öldürün, onları yakalayıp hapsedin ve her gözetleme yerine oturup onları gözetleyin. Eğer tövbe ederler, namazı kılıp zekâtı da verirlerse, kendilerini serbest bırakın. Şüphesiz Allah çok bağışlayıcıdır, çok merhamet edicidir.

Tevbe/29. Kendilerine kitap verilenlerden Allah’a ve ahiret gününe iman etmeyen, Allah’ın ve Resûlünün haram kıldığını haram saymayan ve hak din İslâm’ı din edinmeyen kimselerle, küçülerek (boyun eğerek) kendi elleriyle cizyeyi verinceye kadar savaşın.

Bakara/193. Ve fitne kalmayıncaya ve dîn, Allah için oluncaya kadar onlarla savaşın (onları öldürün). Bundan sonra eğer vazgeçerlerse o zaman zâlimlerden başkasına karşı düşmanlık yoktur.

Ne zamana kadar savaşılacakmış? Ve fitne kalmayıncaya ve dîn, Allah için oluncaya kadar onlarla savaşın.

Ne zaman savaş bitecek? Onlar vazgeçinceye kadar.

Neyden vazgeçinceye kadar? Fitneden.

Fitne ne? Muhammed'i ve İslam'ı kabul etmemek, Muhammed yalancıdır, sahtekardır demek.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bak, aklını ve mantığını dine köle etmemiş insanlar nasıl da hemen anlıyor.

Tevbe suresindeki ayetler önceki ayetlerle çelişiyorsa, Tevbe suresindeki ayet önceki ayetleri geçersiz kılar. Onun için habire başka ayet getirip durma.

Benim verdiğim ayetlere karşı ayet getirmen seni haklı kılmıyor, sadece Kuran'da çelişki olduğunu ispatlamış oluyorsun. Ama sen bunu bile farkedemiyorsun.

Tevbe/5. Haram aylar çıkınca bu Allah’a ortak koşanları artık bulduğunuz yerde öldürün, onları yakalayıp hapsedin ve her gözetleme yerine oturup onları gözetleyin. Eğer tövbe ederler, namazı kılıp zekâtı da verirlerse, kendilerini serbest bırakın. Şüphesiz Allah çok bağışlayıcıdır, çok merhamet edicidir.

Tevbe/29. Kendilerine kitap verilenlerden Allah’a ve ahiret gününe iman etmeyen, Allah’ın ve Resûlünün haram kıldığını haram saymayan ve hak din İslâm’ı din edinmeyen kimselerle, küçülerek (boyun eğerek) kendi elleriyle cizyeyi verinceye kadar savaşın.

Bakara/193. Ve fitne kalmayıncaya ve dîn, Allah için oluncaya kadar onlarla savaşın (onları öldürün). Bundan sonra eğer vazgeçerlerse o zaman zâlimlerden başkasına karşı düşmanlık yoktur.

Ne zamana kadar savaşılacakmış? Ve fitne kalmayıncaya ve dîn, Allah için oluncaya kadar onlarla savaşın.

Ne zaman savaş bitecek? Onlar vazgeçinceye kadar.

Neyden vazgeçinceye kadar? Fitneden.

Fitne ne? Muhammed'i ve İslam'ı kabul etmemek, Muhammed yalancıdır, sahtekardır demek.

Senin için gerçekten üzülüyorum. Bu konuyu daha geçen gün zavalı ile tartıştım aynı cevabı açıklaya açıklaya 7,8 kere söyledim hep papağan gibi aynı şeyi söyledi. Biliyorum sana da açıklamaları yapsam sende ertesi gün aynı şeyleri söyleyeceksin.

Mesela ilk başta tevbe süresinden öncekilere bakma saçmalığını abartmışsınız resmen bu kadarda olmaz.

Fitne kelimesi (Bakara, 2/191, 193, 217; Nisa, 4/101; Enfal, 8/39) ayetlerinde baskı (işkence / eziyet / kötülük) anlamında kullanılmıştır vallahi bunları açıkla açıkla siz bozuk plak gibisiniz var ya.

tarihinde hawloo tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Senin için gerçekten üzülüyorum. Bu konuyu daha geçen gün zavalı ile tartıştım aynı cevabı açıklaya açıklaya 7,8 kere söyledim hep papağan gibi aynı şeyi söyledi. Biliyorum sana da açıklamaları yapsam sende ertesi gün aynı şeyleri söyleyeceksin.

Mesela ilk başta tevbe süresinden öncekilere bakma saçmalığını abartmışsınız resmen bu kadarda olmaz.

Fitne kelimesi (Bakara, 2/191, 193, 217; Nisa, 4/101; Enfal, 8/39) ayetlerinde baskı (işkence / eziyet / kötülük) anlamında kullanılmıştır vallahi bunları açıkla açıkla siz bozuk plak gibisiniz var ya.

kurandaki yazan her şey bir KAİDE - KURAL mıdır ? günümüzde de GEÇERLİLİĞİ var mıdır her harfinin ?

tarihinde Zavallı tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Senin için gerçekten üzülüyorum. Bu konuyu daha geçen gün zavalı ile tartıştım aynı cevabı açıklaya açıklaya 7,8 kere söyledim hep papağan gibi aynı şeyi söyledi. Biliyorum sana da açıklamaları yapsam sende ertesi gün aynı şeyleri söyleyeceksin.

Mesela ilk başta tevbe süresinden öncekilere bakma saçmalığını abartmışsınız resmen bu kadarda olmaz.

Fitne kelimesi (Bakara, 2/191, 193, 217; Nisa, 4/101; Enfal, 8/39) ayetlerinde baskı (işkence / eziyet / kötülük) anlamında kullanılmıştır vallahi bunları açıkla açıkla siz bozuk plak gibisiniz var ya.

Şu ana kadar saçmalamaktan başka hiç bir şey yapmadın, bir de cevabı açıkladım diyorsun.

Daha fitne kelimesinin anlamını bile bilmekten acizsin, cümleleri nasıl açıklayacaksın.

Fitnenin asıl anlamı fikir ayrılığı demektir ve Kuran'da da bu anlamda kullanılır. Bazı din satıcılarının saçmalamaları bizi bağlamaz. Fitneye "işkence / eziyet / kötülük" anlamı verenler ahlaksız sahtekarlardır sadece.

Link to post
Sitelerde Paylaş

merak ediyorum....

islam öncesinde mekkedekiler putperest idiler....hubala - menata uzzaya vs.vs. tapıyorlardı.....peki ama o dönemde bunların etrafında MUSEVİLER ve HRİSTİYANLAR da vardılar ve iç içe yaşıyorlardı....

bu putperest mekkeliler ile ilahi dinlerden olanlar birbirlerine SALDIRIYORLAR mıydı ? var mı öle bir TARİHSEL kayıt ? yani hristiyanlar yahut - museviler - mekkelilere saldırıyorlarmıydı ? putperest oldukları için ?

yahut mekkeli putperestler saldırıyormuydu sağa sola PUTPERESTLİĞİ yaymak için ? anadoluya kadar - taaa hindistana kadar - orta asya içlerine kadar ARAP PUTPERESTLİĞİNİ yaymak için tebliğler - savaşlar vs. yapmışlarmıydı ?

Link to post
Sitelerde Paylaş

kurandaki yazan her şey bir KAİDE - KURAL mıdır ? günümüzde de GEÇERLİLİĞİ var mıdır her harfinin ?

He siz kendinizce kötüye ve çirkine rahatça çarpıtabildiğiniz ayetleri papağan gibi rahat tekrarlaya biliyorsanız bu zaman için geçerli, iyi güzel beğendiğiz şeyleri eski devirde kaldı onlar o zamanın şartları için iniş ayetler demeye getiriyorsunuz biliyorum ama kuran ortada siz anlamak istemeseniz de hakikat hemen yanında.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Şu ana kadar saçmalamaktan başka hiç bir şey yapmadın, bir de cevabı açıkladım diyorsun.

Daha fitne kelimesinin anlamını bile bilmekten acizsin, cümleleri nasıl açıklayacaksın.

Fitnenin asıl anlamı fikir ayrılığı demektir ve Kuran'da da bu anlamda kullanılır. Bazı din satıcılarının saçmalamaları bizi bağlamaz. Fitneye "işkence / eziyet / kötülük" anlamı verenler ahlaksız sahtekarlardır sadece.

Sözlükte “denemek, imtihan etmek, yakınmak, bir şeyden çok hoşlanmak, görüş ayrılığı, kargaşa, delilik, dalalet, sapıtmak, şaşırtmak, aldatmak, şiddet, işkence, öldürmek, bela, musibet, kötülük, mihnet” anlamlarına gelir. Çoğulu fitendir. Bu kelime Türk diline de girmiş ve azdırma, baştan çıkarma, fesat, ara bozma, ihtilaf, afet, musibet, sıkıntı, bela, ceza, delilik, dinsizlik, canilik ve daha çok karışıklık ve kargaşa anlamına gelmektedir. Kur’an’da 30 ayette “fitne” kelimesi geçmekte olup ayetlerin bağlamına göre farklı anlamlarda kullanılmaktadır. İlgili ayetlerde bu keilme; imtihan (deneme-sınama) (Bakara, 2/102), bela (musibet-dert) (Hac, 22/11), saptırma (Maide, 5/41), kandırma (Saffat, 37/162), şaşırtma (A’raf, 7/27), delilik (cinnet) (Kalem, 68/6), azap (yakılma / ateşe atılma) (Enfal, 8/25; Zariyat, 51/13-14), mazeret ve çare (En’am, 6/23), günah (Tevbe, 9/40), savaşma (öldürme) (Nisa, 4/91; Ahzab, 33/14), kargaşa, karışıklık, fesat (Al-i İmran, 3/7; Tevbe, 9/47, 48) ve baskı (işkence / eziyet / kötülük) (Bakara, 2/191, 193, 217; Nisa, 4/101; Enfal, 8/39) anlamlarında kullanılmıştır. Malların ve çocukların insan için bir imtihan olduğu (Enfal, 8/28), insanlara baskı, zulüm, işkence, eziyet ve kötülük etmenin öldürmeden daha büyük ve şiddetli olduğu (Bakara, 2/191, 217) fitne kavramı ile ifade edilmiş, inanca baskının (fitne) yok oluncaya kadar savaşılması emredilmiştir (Bakara, 2/193).

Siz arapça biliyordunuz da bir önceki ve sonraki ayetlerini de okudunuz da gelmiş burada alimlik yapıyorsunuz.

Ahlaksız ve sahtekar sensin işte.

tarihinde hawloo tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

He siz kendinizce kötüye ve çirkine rahatça çarpıtabildiğiniz ayetleri papağan gibi rahat tekrarlaya biliyorsanız bu zaman için geçerli, iyi güzel beğendiğiz şeyleri eski devirde kaldı onlar o zamanın şartları için iniş ayetler demeye getiriyorsunuz biliyorum ama kuran ortada siz anlamak istemeseniz de hakikat hemen yanında.

hepsi geçerli ise ona göre bişiler ortaya koyalım ?

yok hepsi geçerli değilse - o zaman kuran evrensel değil diyelim ?

ne dersin ?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Sözlükte “denemek, imtihan etmek, yakınmak, bir şeyden çok hoşlanmak, görüş ayrılığı, kargaşa, delilik, dalalet, sapıtmak, şaşırtmak, aldatmak, şiddet, işkence, öldürmek, bela, musibet, kötülük, mihnet” anlamlarına gelir. Çoğulu fitendir. Bu kelime Türk diline de girmiş ve azdırma, baştan çıkarma, fesat, ara bozma, ihtilaf, afet, musibet, sıkıntı, bela, ceza, delilik, dinsizlik, canilik ve daha çok karışıklık ve kargaşa anlamına gelmektedir. Kur’an’da 30 ayette “fitne” kelimesi geçmekte olup ayetlerin bağlamına göre farklı anlamlarda kullanılmaktadır. İlgili ayetlerde bu keilme; imtihan (deneme-sınama) (Bakara, 2/102), bela (musibet-dert) (Hac, 22/11), saptırma (Maide, 5/41), kandırma (Saffat, 37/162), şaşırtma (A’raf, 7/27), delilik (cinnet) (Kalem, 68/6), azap (yakılma / ateşe atılma) (Enfal, 8/25; Zariyat, 51/13-14), mazeret ve çare (En’am, 6/23), günah (Tevbe, 9/40), savaşma (öldürme) (Nisa, 4/91; Ahzab, 33/14), kargaşa, karışıklık, fesat (Al-i İmran, 3/7; Tevbe, 9/47, 48) ve baskı (işkence / eziyet / kötülük) (Bakara, 2/191, 193, 217; Nisa, 4/101; Enfal, 8/39) anlamlarında kullanılmıştır. Malların ve çocukların insan için bir imtihan olduğu (Enfal, 8/28), insanlara baskı, zulüm, işkence, eziyet ve kötülük etmenin öldürmeden daha büyük ve şiddetli olduğu (Bakara, 2/191, 217) fitne kavramı ile ifade edilmiş, inanca baskının (fitne) yok oluncaya kadar savaşılması emredilmiştir (Bakara, 2/193).

Siz arapça biliyordunuz da bir önceki ve sonraki ayetlerini de okudunuz da gelmiş burada alimlik yapıyorsunuz.

Ahlaksız ve sahtekar sensin işte.

Sen hangi sahtekarların sözlüğünü kullanıyorsun? Oha artık, bir kelimeye neredeyse dilde bulunan bütün anlamları yüklemişler.

Fitne: 1. ateşle yakma, 2. sınama, sınav, fikir ayrılığı ve kargaşa, yoldan çıkma, iç savaş.

Bakara/193. Ve fitne kalmayıncaya ve dîn, Allah için oluncaya kadar onlarla savaşın (onları öldürün). Bundan sonra eğer vazgeçerlerse o zaman zâlimlerden başkasına karşı düşmanlık yoktur.

Ftine'nin şu ayette hangi anlamda kullanıldığı çok açık değil mi? Din Allah'ın oluncaya kadar ifadesinden zaten hangi anlamda kullanıldığı kabak gibi ortaya çıkıyor. Din Allah'ın oluncaya kadar ne demek? Herkes Allah'a inanana kadar, inanmayan kalmayana kadar demek.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Sen hangi sahtekarların sözlüğünü kullanıyorsun? Oha artık, bir kelimeye neredeyse dilde bulunan bütün anlamları yüklemişler.

Fitne: 1. ateşle yakma, 2. sınama, sınav, fikir ayrılığı ve kargaşa, yoldan çıkma, iç savaş.

Bakara/193. Ve fitne kalmayıncaya ve dîn, Allah için oluncaya kadar onlarla savaşın (onları öldürün). Bundan sonra eğer vazgeçerlerse o zaman zâlimlerden başkasına karşı düşmanlık yoktur.

Ftine'nin şu ayette hangi anlamda kullanıldığı çok açık değil mi? Din Allah'ın oluncaya kadar ifadesinden zaten hangi anlamda kullanıldığı kabak gibi ortaya çıkıyor. Din Allah'ın oluncaya kadar ne demek? Herkes Allah'a inanana kadar, inanmayan kalmayana kadar demek.

,

Bunun cevabını da vermiştim ama hala aynı şeyi söylemek de ısrar etmişti diğer arkadaş.

2:190 SİZE savaş açanlara karşı Allah yolunda savaşın, ama (amacınızı aşıp) saldırganlık yapmayın; doğrusu Allah saldırganları sevmez.

2:191 Onları karşılaştığınız her yerde öldürün ve sizi sürdükleri yerden siz de onları sürün, zaten zulüm ve baskı, öldürmekten daha kötüdür. Onlar size savaş açmadıkça Mescid-i Harâm civarında onlarla savaşmayın; ama eğer sizinle savaşırlarsa onları öldürün; hakikati inkar edenlerin cezası böyle verilecektir.

2:192 Ancak vazgeçerlerse (siz de bırakın), unutmayın ki Allah çok affedicidir, rahmet kaynağıdır.

2:193 O halde, artık zulüm ve baskı kalmayınca ve yalnızca Allah'a kulluk edilinceye kadar onlarla savaşın; ancak vazgeçerlerse, (bilinçli olarak) zulüm işleyenlerin dışındakilere karşı tüm düşmanlıklar sona erecektir.

Dipnot 43 Tanrı'nın dini (yasası), inanç ve düşünce özgürlüğünü temel prensip edinir. Tanrı'nın dini, bugünün terimiyle demokratik ve federal laik sisteme benzer bir toplumsal yapıyı öngörür.

Link to post
Sitelerde Paylaş

,

Bunun cevabını da vermiştim ama hala aynı şeyi söylemek de ısrar etmişti diğer arkadaş.

2:190 SİZE savaş açanlara karşı Allah yolunda savaşın, ama (amacınızı aşıp) saldırganlık yapmayın; doğrusu Allah saldırganları sevmez.

2:191 Onları karşılaştığınız her yerde öldürün ve sizi sürdükleri yerden siz de onları sürün, zaten zulüm ve baskı, öldürmekten daha kötüdür. Onlar size savaş açmadıkça Mescid-i Harâm civarında onlarla savaşmayın; ama eğer sizinle savaşırlarsa onları öldürün; hakikati inkar edenlerin cezası böyle verilecektir.

2:192 Ancak vazgeçerlerse (siz de bırakın), unutmayın ki Allah çok affedicidir, rahmet kaynağıdır.

2:193 O halde, artık zulüm ve baskı kalmayınca ve yalnızca Allah'a kulluk edilinceye kadar onlarla savaşın; ancak vazgeçerlerse, (bilinçli olarak) zulüm işleyenlerin dışındakilere karşı tüm düşmanlıklar sona erecektir.

Dipnot 43 Tanrı'nın dini (yasası), inanç ve düşünce özgürlüğünü temel prensip edinir. Tanrı'nın dini, bugünün terimiyle demokratik ve federal laik sisteme benzer bir toplumsal yapıyı öngörür.

Tevbe/5. Haram aylar çıkınca bu Allah’a ortak koşanları artık bulduğunuz yerde öldürün, onları yakalayıp hapsedin ve her gözetleme yerine oturup onları gözetleyin. Eğer tövbe ederler, namazı kılıp zekâtı da verirlerse, kendilerini serbest bırakın. Şüphesiz Allah çok bağışlayıcıdır, çok merhamet edicidir.

Tevbe/29. Kendilerine kitap verilenlerden Allah’a ve ahiret gününe iman etmeyen, Allah’ın ve Resûlünün haram kıldığını haram saymayan ve hak din İslâm’ı din edinmeyen kimselerle, küçülerek (boyun eğerek) kendi elleriyle cizyeyi verinceye kadar savaşın.

Bu ayetler en son ayetlerdendir ve kendilerinden öncekilerle çakışıyorsa bu ayetlerin hükmü geçerlidir.

Ayrıca hiç utanmadan ayetleri tahrif edip bozmuşsun.

2:190 SİZE savaş açanlara karşı Allah yolunda savaşın, ama (amacınızı aşıp) saldırganlık yapmayın; doğrusu Allah saldırganları sevmez.

Ayette "size savaş açanlar" ve "saldırganlık" ifadeleri yok.

2:193 O halde, artık zulüm ve baskı kalmayınca ve yalnızca Allah'a kulluk edilinceye kadar onlarla savaşın; ancak vazgeçerlerse, (bilinçli olarak) zulüm işleyenlerin dışındakilere karşı tüm düşmanlıklar sona erecektir.

Bu ayeti tamamen değiştirmişsin neredeyse. Bu dincilerin içinde hiç mi dürüst insan çıkmaz. Adamlar kafalarına göre ayeti değiştiryorlar, kelime ekleyip çıkarıyorlar, kendi yorumlarını katıyorlar.

Al, bak! Bu dinin ve arapçanın uzmanı olanlar nasıl değerlendirmişler:

190- Sizinle savaşanlarla Allah yolunda savaşın. Fakat haddi aşma­yın. Şüphesiz ki Allah, haddi aşanları sevmez.

Ey müminler, Allanın, kullan için göndermiş olduğu din uğrunda, sizinle savaşan müşriklerle savaşın. Fakat kadınları, çocukları, ihtiyarlan ve size karşı silah kullanmayanları, size harp açmayanları öldürerek haddi aşmayın. Zira Al­lah, koymuş olduğu hudutları aşanları ve haram kıldığını helal sayanları asla

sevmez.

Müfessirler bu âyet-i kerimenin hükmünün, daha sonra gelen Tevbe sü­resindeki "Bütün müşriklerle savaşın." [207]âyeti kerimesiyle neshedilip edil­mediği hususunda iki görüş zikretmişlerdir.

a- Ömer b. Abdülaziz, Mücahid, Abdullah b. Abbas, Adiy b. Ertee'den nakledilen bir görüşe göre bu âyet-i kerime neshedilmemiştir. Ancak bu âyet-i kerimede "Haddi aşmayın" ifadesi zikredilerek kendilerine karşı savaşılan kâfirlerin kadınlarının, çocuklarının, ihtiyarlarının, savaşamayanlannın ve silah­larını bırakarak teslim olanlarının öldürülmemeleri emredilmiştir. Burada zikre­dilen "Haddi aşmama"dan maksat, budur. Yoksa "Size savaş açmayan kâfirlere bir şey yapmayın." demek değildir ki "Bütün müşriklere karşı savaşın." âyet-i kelimesiyle neshedilmiş olduğu söylenmiş olsun.

İbn-i Abbas diyor ki: "Hadi aşmayın" demek, kadınları, çocukları, ihti­yarlan ve savaşa katılmayanları öldürmeyin. Eğer onlan öldürürseniz haddi aş­mış olursunuz." demektir.

Peygamber efendimiz (s.a.v.) bir hadis-i şerifinde şöyle buyuruyor:

"Allah'ın adıyla Allah yolunda cihad edin. Allah'ı inkâr edenlerle sa­vaşın fakat ihanet etmeyin, ganimet malından bir şey saklamayın, düşmana işkence etmeyin, çocukları öldürmeyin. [208] Peygamber efendimiz diğer bir hadis-i şerfmde şöyle buyuruyor:

"Bismillahi ve billahi ve ala milleti Resulillah (Allah'ın adıyla, Al­lah'ın yardımıyla ve Allah'ın Peygamberinin dini üzere) diyerek hareket edin. İhtiyarları, bebekleri, küçükleri ve kadınları öldürmeyin. Ganimet malından bir şey saklamayın. Ganimetleri bir arada toplayın. Durumu dü­zeltin, iyilikte bulunun. Şüphesiz ki Allah, iyilikte bulunanları sever. [209]

Resulullalı'ın, öldürüimemelerini emrettiği bu kimseler, savaşa katılırlar­sa savaşçı hükmüne gireceklerinden onlar da öldürülürler.

b- Rebi b. Enes ve İbn-i Zeydden nakledilen diğer bir görüşe göre bu âyet-i kerime, Tevbe suresinin otuz altıncı âyetinde zikredilen "Müşriklere karşı topluca savaşın" âyet-i kerimesiyle neshedilmiştir. Zira bu âyet, müslü-manların, müşriklerle savaştıkları ilk zamanlarda inmiş ve müslümanlara, sadece kendilerine savuş açanlara karşı savaşmalarını emretmiş ve savaş açmayanla­ra karşı da savaş ilan ederek ileri gitmemelerini bildirmiştir.

Tuberi birinci görüşün tercihe şayan olduğunu söylemiş, gerekçe olarak ta özetle şunu zikretmiştir: Bir âyet-i kerimenin neshedilmediği gözönünde bu­lundurularak izah edilmesi mümkün iken onun neshedildiğini söylemek doğru değildir. Bu âyet-i kerimenin neshedilmediğini söyleyerek izahı mümkündür. Zira "Haddi aşmayın" ifadesinden maksadın, kadınları, çocukları, yaşlıları ve si­ze karşı savaşmayanlan öldürmeyin." demek olduğunu söylemek mümkündür. Bunlara karşı savaşmama hükmü geçirlidir. Böylece âyetin neshedilmediği açıkça ortaya çıkar, aksini iddia edenin, sağlam delil göstermesi gerekir.

Cizye vererek, kendilerinin Öldürülmelerini önleyen chl-i kitap ve mecu-silerde "Haddi aşmayın" İfadesinin içine girmektedirler. [210]

191- Onları bulduğunuz yerde öldürün. Sizi yurtlarınızdan çıkardık­ları gibi siz de onları çıkarın. Fitne çkarmak adam öldürmekten daha kötü­dür. Mcscid-i Haramın yanında, onlar sizinle savaşmadıkça siz de onlarla savaşmayın. Eğer orada sizinle savaşırlarsa onları öldürün. İşte kafirlerin cezası böyledir.

Müşrikleri, öldü mı e imkânı bulduğunuz yerde öldürün. Onların , sizi yer ve yurtlarınızdan çıkardıktan gibi siz de, sizinle savaşanları yer ve yurtlarından çıkarın. Allah'a şirk koşmak fitnesi, adam öldürmekten daha kötüdür. Mümini dininden döndürüp müşrik yapmak için onu'dini hususunda fitneye düşürmek, adam öldürmekten daha fenadır. Onlar sizinle savaşa girilmedikçe siz de müş­riklerle Mescid-i Haramda savaşa başlamayın. Orada sizinle savaşa tutuşurlarsa onları öldürün. Onların bu dünyadaki cezalan öldürülmek, âhirette ise perişan olmaktır.

Bu âyet-i kerime, Mekke'den çıkarılan muhacirlere işaret etmektedir. Âyet-i kerimede: "Fitne çıkarmak adam öldürmekten daha kötüdür." buyu-nılmaktadır. Burada ifade edilen "Fitne"den maksat. Katadc, Rebi1 b. Fînes ve Dehhaka gWAllah'a ortak koşmak" tır. Mücahide göre: "İslam dininden dönmektir. "İbn-i Zeyde göre ise "İnkarcılığa düşürmektir. "Bu izahlara göre âyetin bu bölümünün mânâsı şöyledir: Mümini dini hakkında fitneye düşürerek onu kâfir veya müşrik yapmak, onu öldürmekten daha beterdir. Zira öldürülmesi ha­linde sadece geçici dünya hayatı bitmiş olur. İslamdan çıkarılması halinde ise âhiretteki ebedi hayatı hüsran olur, cehennemde ebedi olarak kalmasına vesile olur.

Âyeti kerimede: "Mcscid-i Haramın yanında onlar sizinle sav aşma­dıkça siz de onlarla savaşmayın." Duyurulmaktadır. Bunun mânâsı, "Ey mü­minler, müşrikler sîze mcscid-i haram civarında savaş açmadıkça savaşı başlatan sizler olmayın. Ancak onlar başlatırlarsa siz de onlarla savaşın ve onları öldürün." demektir. Bu izaha göre müminler, mescid-i haram bölgesin­de yaşayan müşriklere karşı savaş açamayacaklar ancak onlar savaş açtıklarında onlara karşılık verebileceklerdi.

Katade, Rebi' b. Enes ve İbn-i Zeyd, âyetin bu ifadesinin, İslam'ın ilk za­manlarında geçerli olup daha sonra inen şu âyetlerle neshedildiğini bu itibarla Mescid-i Haramın çevresinde bulunan müşriklere karşı onların savaş açmaları­nı beklemeden müminlerin savaş başlatabileceklerini söylemişlerdir. Bu hususta diğer âyetlerde de şöyle Duyurulmaktadır: "Fitne ortadan din yalnız Allah'ın oluncaya kadar onlarla savaşın. [211] "Müşrikleri nerede bulursanız öldü­rün. Onları yakalayın, çember içine alın. Her gözetlenecek yerden onları gözctleyin... [212]

Mücahide göre ise izahını yapmakta olduğumuz âyet-i kerime muhkem­dir, neshedilmiş değildir. Mescid-i haram çevresinde bulunan müşrikler, mü­minlere karşı savaş açmadıkça onlara karşı savaşılmaz.

Taberi, birinci görünüşn tercihe şayan olduğunu, bu âyetin bundan sonra gelen yüz doksan dördüncü âyetle ve Tevbe suresinin beşinci âyetiyle neshedil­diğini söylemiştir. [213]

192- Şayet vaz geçerlerse şüphesiz ki Allah, çok bağışlyan ve çok merhamet edendir.

Eğer o kâfirler, sizinle savaşmayı bırakır da tevbe eder ve müslüman olurlarsa Allah onların günahlarını affeder, lütfuyla onlara merhametli davranır. [214]

193- Fitne ortadan kalkıp din yalnız Allah'ın oluncaya kadar onlarla savaşın. Eğer vaz geçerlerse bilin ki düşmanlık ancak zalimlere karşıdır.

Ortada şirk kalmaymcaya ve ibadet ve taatin de putlara ve tağutlara ya­pılmayıp yalnız Allah'a yapılmasına kadar müşriklerle savaşın. Eğer onlar sizin­le savaşmaktan vaz geçer de sizin dininize girerlerse hemen onlarla savaşmayı bırakın. Zira düşmanlık, ancak Allah'a ortak koşan zalimlere karşı geçerlidir.

Âyette zikredilen "Fitne"den maksat, "Allah'a ortak koşmak"tır, inkâra düşmektir. Nitekim Katade, Müeahid, Süddi, İbn-i Zeyd ve Abdullah b. Abbas bu kelimeyi bu şekilde izah etmişlerdir.

Âyette zikredilen "Din" kelimesinden maksat, ise, Allah'ın emir ve ya­saklarına itaat etmektir. Bu izahlara göre âyetin baş tarafının mânâsı şöyledir: "Ey müminler, yeryüzünde Allah'a ortak koşma inkâra düşme fitnesi sona erinceye kadar ve yalnız Allah'a kullak edilip deninceye kadar kâfirlerle savaşın."

Bu hususta Peygamber efendimiz (s.a.v.) bir hadisi şerifinde şöyle bu­yurmaktadır:

Ben, şehadet ederim ki Allah'tan başka hiçbir ilah yoktur, Muhammcd Allah'ın Peygamberidir."

deyinceye, namazı kıhp zekatı verinceye kadar ben onlarla savaşmakla emro-lundum. Onlar bu şeyleri yaptıkları sürece kanlarını ve mallarını benden koru­muş olurlar. Ancak İslamın getirdiği haklar müstesnadır. Onların herbirinin he­sabı Aîlah'a aittir. [215]

Âyet-i kerimenin sonunda: "Eğer vaz geçerlerse bilin ki, düşmanlık ancak zalimlere karşıdır." Duyurulmaktadır. Bu ifadeden maksat şudur: "Şayet size karşı savaşan kâfirler, savaşmaktan vaz geçer, kinininize girer, putlara tapmaktan vaz geçer ve Allah'ın size emrettiği şeyleri kabullenip boyun eğecek olurlarsa artık onlara karşı savaşmaktan vaz geçin. Zira ancak zalimlere karşı düşmanlık yapılır. Onlar da Allah'a ortak koşanlardır.

Âyette ifade edilen "Zalime karşı düşmanlık" tan maksat, onun zulmü­ne dur demek ve karşı koymaktır. Yoksa zalime cezasını verdikten sonra hak­sızlık yapmak değildir. Buradaki "Zalim" ifadesinden maksat, Rebi' b. Ene.s ve İkrimeye göre dememekte direnenlerdir. Mücahide göre ise, Müslümanlara karşı savaşanlardır. [216]

Link to post
Sitelerde Paylaş

Dr. Zakir Naik

Bu adam beyinsiz bir şarlatan. Söylediği saçmalıkların hepsi yalan. Müslünün en akıllısı buysa, gerisi ne halde çok iyi anlaşılıyor. Saçtığı zırvalar son derece komik.

Bir kere tevbe adlı kuran bölümünde müşriklerin pislikler olarak damgalandığı ve müslüman olmazlarsa ya öldürülecekleri, ya da sürgün edilecekleri son derece açık. Ortada savaş mavaş yok, Mekke ele geçirilmiş. İşgal ettikleri yerin halkına dayatma ve zorlama yapıyorlar. Bu bölümde müşriklerin anlaşması olmayanlara dört ay, olanlara anlaşmalarının bitimine kadar süre tanınıyor.

Ulan hiç savaşta düşmana dört ay süre tanınır mı be? Herif apaçık zırvalıyor. Bu adamın eğer kafası çalışıyorsa sahtekarlığa, aldatmaya çalışıyor. İki şık var, ya aptalın önde gideni, ya da sahtekarın allahı!

Zırvaları bununla bitmemiş anlatılana göre. Allah kendini insan yapabilir mi diye bir soru basit kaçar. Kolay soruları seçip cevaplamak aptallara ve şarlatanlara göredir. Bu sorunun aslı allah kendisinin aynısını yaratabilir mi şeklindedir. Bu yarattığı kopyasını tekrar yok edebilir mi olarak sorulur. Kendini insan yapabilir mi diye sorulmaz.

Bitkilerin kesilirken çığlık attıkları ise öyle saçma ki, bu beyinsizce iddiaya tenezzül edip yanıt vermek bile aptallık olur.

En salakçası dağların depremleri artırdığına hastaneleri örnek göstermek. Ulan beyinsiz, dağlar depremlerin olduğu yere gelip toplanıyor mu be? Hastanelere elbette hastalar gelip toplanıyor. Beyinsizliğin bu kadarı fazla. Bu adam herhalde bu kadar beyinsiz değil, aptal kekleyen bir şarlatandır. Nasılsa keklenecek müslü çok. Adam geçimi bulmuş.

tarihinde democrossian tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...