Jump to content

Entropi Çıkmazı


Recommended Posts

Olaya şöyle bakmamız lazım.

Big Bang sırasında doğası bilinmeyen bir enerji faz değişiminden geçiş maddeye dönüşürken madde ve anti madde birlikte açığa çıktı. Bu bir zorunluk. Tutum yasalarına göre enerji direkt olarak maddeye dönüşemiyor. Madde ve anti madde birlikte ortaya çıkıyor. Bu ilginç zorunluk bugün için bile geçerli.

Radyoaktif çürümelerin bazılarında bozunma sırasında çekirdekte elektron açığa çıkıyor. Ama aynı anda pozitron da açığa çıkıyor. Elektron ve pozitron, ikisinin de toplamı kadar bir enerjiye dönüşerek, birbirlerini nötralize ediyorlar.Kütle ve enerji tutumu yasaları yüzünden ne madde kayboluyor ne de enerji.

Big Bang sırasında enerji madde ve anti madde parçacıklarına dönüşürken bir milyar antimaddeye karşı bir milyar bir madde parçacıkları sentez ediliyor.

Geride kalan madde ve anti madde birbirlerini yok ediyorlar. Ama bu tümden yok olmak değil. Madde ve anti madde birleşince müthiş bir enerji açığa çıkıyor. Yani en başta mevcut enerji yok olmuyor. Onun büyük kısmı enerji olarak kalıyor.. Madde fazlası evreni oluşturuyor. Enerjiye ne olduğu belli değil..

Bu senaryoya göre Big Bang'in ilk anlarında madde ve antimaddenin birbirlerini yok etme süreci maddeden oluşan bir evren yarattığı için, bu olayın bir entropi olduğunu düşünebiliriz. Bu süreç sırasında enerjinin kullanılabilirliği azalıyor. Evrenin ortaya çıkma sürecini entropi olarak kabul edebiliriz. Yani evren bir yan ürün ve entropiden dolayı var..

Daha da ilginci madde açığa çıkarken onunla aynı değeri olan negatif çekim kuvveti de açığa çıkıyor. Bu ikisinin toplamı sıfır. Ama onların bir araya gelmesi mümkün değil. Bu da bir entropi olayı..

Ben böyle düşünüyorum.

ortaya cikan muazzam enerji evrenimizin artan bir hizda genislemesine sebep oluyor.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Biraz insafsızca bir eleştiri olmadı mı? Mesala bana evrenin başlanğıcında neden entropi sıfır olamaz onu anlatın..

Entropi sıfır kabul edilir derken görece olarak bugün entropisine bakarak sıfır kabul edeilir. Mutlak sıfır olduğunu iddia etmiyorum bunu kimse ispat edemez de zaten.

Benim yazımdaki ana gaye yaratıcı düşüncesine sahip olduğumu göstermek yada yaymak değil. Felsefeye girmeyi sevmiyorum ama sonuçlar için neden aranır. Her konuda bir nedensellik söz konusu olamaz bu şekilde düşünürüm. Fakat evrenin kullanılabilir enerjisinin sürekli azalması nedensellik durumunu çağrıştırır.

Evren için her ihtimal söz konusudur demek istiyorum çözülmesi zor, çok bilinmeyenli denklem gibi .. Bizi ilgilendirmemesi konusuna katılmıyorum en azından beni ilgilendiriyor.

Sevgili creation,

2. yasa mıydı yoksa 3. yasa mıydı anlaşılmış zaten.

Ben Evren'in başlangıcında entropi miktarı hakkında herhangi bir sayı vermedim. Bu yüzden, o anda neden sıfır olamaz gibi soruların muhatabı da değilim. Gerçi bu iletin ile durumu biraz düzeltmeye çalışmışsın ama entropinin başlangıçta sıfır olduğunu söyleyen sendin. Ben değildim. Yani; entropi Evren'in başlanıcınde neden sıfır olduğunu nedenlendirmen gerekirdi. Birinci iletinden alıntı:

Yani içinde bulunduğumuz dünyanın bize öğrettiği kurallar ve gözlemler evrenin başlama noktası olduğu, başlangıcında entropisinin sıfır olduğu, sürekli arttığı ve bir gün tüm yıldızların söneceğini söyler.

Bu iletinde hem "Mutlak sıfır olduğunu iddia etmiyorum" diyorsun. Hem de, hemen bir cümle öncesi, benden "neden entropi sıfır olamaz onu anlatın.." gibi kendi sorununu bana yüklemeye çalışıyorsun.

Garip bir davranış tarzı!

Neyse...

Büyük Patlama anında Evren'in entropisi elbette günümü entropisinden daha azdı. Fakat bu entropinin Büyük Patlama esnasında sıfır olduğu anlamına gelmez. Entropinin maksimum değerde olduğu olasılığı çok daha büyük. Bir sistemin azami entropi miktarı sistemin hacmine bağlıdır. Sistemin entropisi bu tavan değere eriştiğinde artık o sistem ısıl olarak ölmüştür! Evrenin genişledikce entropi tavanı da büyüyor. Hacim genişlemesi Evren'in yarıçapı genişlemesinden çok daha hızlı olduğundan (3. dereceden bir artma), azami entropi tavanı da çok hızlı bir şekilde artmaktadır.

Durumu tersine çevirip geçmişe doğru ilerlediğimizde... Evren küçüldükce kaldırabileceği entropi tavanı büyük bir hızla düşmüş olacağından, en geç Büyük Patlama anında Evren'in kaldırabileceği maksimum entropi miktarına erişilmiş olacaktır. Bu ise Evren'in başlangıcındeki entropi miktarının azami olduğu anlamına gelir (Evren'in o anda ve o büyüklükte iken kaldırabileceği azami entropi miktarı anlamında).

Birinci iletinde sorduğun sorunun gereksizliğine gelince...

Yaygın ve fakat tamamen gereksiz bir davranış tarzıdır: Nerde bilgi eksikliği varsa, bilmediğini itiraf etmek yerine fantezi dünyasında kaybolmak yeğlenir.

- Elektrik düymesine basınca lamba yanmıştır. Lambanın neden yandığını bilmediği için "Herhalde bir yaratıcı var'

- Yukarda Ay duruyor ve fakat kafasına düşmüyor. Ay'ın neden düşmediğini bilmediği için "Yaratıcı Ay'ı yukarda tutuyor."dur.

- Güneş'in neden batıp, neden doğduğunu bilmeyenin hayal dünyasında "Güneşi yaratıcı söndürür ve tekrar yakar".

- ...

Aynı mantık senin ilk iletindeki soruda da mevcut. Arada prensip olarak hiç fark yok: Bilgi eksikliğinden kaynaklanan, Bilmiyorum demeyi kendine yediremeyen, bu yüzden de hayal aleminde gezintiye çıkan bir mantık yürütme(!).

Sevgiler

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.

×
×
  • Yeni Oluştur...