Jump to content

Serçe dediki,biz başımızı örtecegine siz NEFSİNİZİ düzeltin ÖKÜZLER


Recommended Posts

:D :D İşte böyleee.

Ağızına sağlıh SERÇE.

Yoh onlar ellerine alıp dolanacahlar,siz kadınlar ÇUVALA gireceksiniz.

Onlar serbest.

Çünkü onlar erkek.

Arap kültüründe erkekler SULTAN

Kadınlarsa KÖLEDİR bimeyürmüsünüz?.

Bizi Örteceğinize Kendi Nefsinizi Terbiye Edin Öküzler

www.dinihaber.org/bizi-orteceginize-kendi-nefsinizi-terbiye-edin...

'NEFSİNİZİ TERBİYE EDİN ÖKÜZLER' Sezen Aksu, ortaöğretimde başörtüsü, ... Aksu, “Bizi örteceğinize kendi nefsinizi terbiye edin öküzler” dedi.

ISPANAK gazetesi tak............Sezen Aksuya KUSTAH dedi

KUSTAH kendileri.

Sezen aksu hahlı.

Tolonbeg

tarihinde tolonbey tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Bu saatten sonra,bir şey demelerinin pek önemi kalmadı artık..Kaldı ki söyleyen kişi,bu zamana kadar Akp'yi destekleyen birisi..Ben Sezen Aksu'yu dinlerdim ama Akp'yi desteklediğini anladığımdan beri dinlemiyorum..Öküzün kim olduğunu bu zamana kadar anlayan anladı,bize öküzü tarif etmesin öküz Sezen Aksu..!

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bu kadın gerçekten bir kuş cinsi çünkü kuş kadar beyni var.

Bir ara şarkı araklayıp ben yaptım diye pazarlıyodu,hatta bu yüzden hırsızlıktan mahkum bile olmuştu..

Ülkemin sözde sanatçısı işte,bunların söylediği hiçbir şeyi ciddiye almıyacaksın,kaset,cd'lerinide yakacaksın..

90'larda bu kuşun kasetlerini maalasef para verip almıştım..çok pişmanım..haram olsun ona

Link to post
Sitelerde Paylaş

Onun gerçek bir sanatçı olduğuna inanıyorum, daha önce verdiği röpörtajlardan yazdığı, söylediği güzel şarkılardan dolayı bu kanaate vardım. AKP'i desteklemesi o kadar saçma gelmişti ki inanamıyordum daha sonra böyle çıkışlar yapmaya başladı. ALİ İSMAİL KORKMAZ için beste yaptı. Gezide olmadığı için pişman olduğunu söylemesi ardından bu çıkışı beni kendisine daha yakınlaştırdı. Sanatçı dediğin AKP'i nasıl ne cüretle destekler akıl almaz şey

Link to post
Sitelerde Paylaş

Onun gerçek bir sanatçı olduğuna inanıyorum, daha önce verdiği röpörtajlardan yazdığı, söylediği güzel şarkılardan dolayı bu kanaate vardım. AKP'i desteklemesi o kadar saçma gelmişti ki inanamıyordum daha sonra böyle çıkışlar yapmaya başladı. ALİ İSMAİL KORKMAZ için beste yaptı. Gezide olmadığı için pişman olduğunu söylemesi ardından bu çıkışı beni kendisine daha yakınlaştırdı. Sanatçı dediğin AKP'i nasıl ne cüretle destekler akıl almaz şey

Son dönemde Türkiye’de değişen pek çok şey gibi Sezen Aksu’nun politik tavrı da değişti.

Çok değil kısa süre önceydi...

Aksu; 12 Eylül 2010 referandumunda “yetmez ama evet” diyerek AKP politikalarına destek verdiğini gösterdi.

12 Eylül 1980 darbesinin ardından “Türk Silahlı Kuvvetleri, ülkemizde her şeyin çıkmaza girdiği bir dönemde yönetime el koymuştur. Bence zamanında ve yerinde bir karar alınmıştır. Halkımıza hayırlı ve uğurlu olmasını diliyorum” demecini veren Sezen Aksu aradan 30 yıl geçtikten sonra kararını yerinde bulduğu 12 Eylül Darbesinin sorumlularının yargılanmasının önünü açtığı yalanıyla Anayasa Değişikliği’ne “evet” dedi.

Hepimiz biliyoruz ki o değişikliğin vitriniydi sadece 12 Eylül darbesi.

Asıl mesele yargının, askerin, bürokrasinin AKP ve Cemaat lehine dizayn edilmesiydi.

Aksu o propagandanın övgücüsü oldu.

Başbakan Erdoğan’a referandum öncesinde açtığı telefonda demokratikleşme paketini ailece canı gönülden desteklediklerini ve bu sürecin karşısında duranları iki cihanda da “lekeli” kabul ettiklerini söyledi.

Sezen Aksu’nun babası Sami Yıldırım da Zaman Gazetesi’ne verdiği röportajda kızı Sezen Aksu gibi 12 Eylül’de “evet” diyeceğini ifade etti.

Sadece 12 Eylül mü?

Aydınlar tutuklandı, gazeteciler hapsedildi, baskı-sansür olağanlaştı.

Sezen Aksu hükümet sofralarının başköşesinde oturdu.

Aradan zaman geçti ve AKP- Cemaat kavgası patlak verdi…

Başbakan Erdoğan Cemaat için “örgüt”, “terörist, Haşhaşi” dedi; Cemaat okullarını ve dershanelerini kapatmak için çalışmalar başlattı. Tasfiyeler başladı.

Türkiye’nin değişen iklimiyle birlikte Sezen Aksu’nun AKP hükümetine karşı tavrı da değişti.

“Yetmez ama evetçiler” arasında yerini alan Sezen Aksu; 31 Mayıs 2013’te başlayan Gezi Parkı direnişine destek vererek konumunu değiştirdi ve Başbakan’ın karşısında duranların yanına geçti.Gezi Parkı’ndakilere “çapulcu” diyen, sert polis müdahalesi için “polise talimatı ben verdim” diyen Başbakan’a; Berkin Elvan’ın ölümünün ardından “Soğukkanlılığını, muhakeme yetisini kaybetmiş bir kibir, iktidar ve güç zehirlenmesinden doğan bir vicdan tutulması Berkin’i de aldı” sözleriyle karşı durdu.

Gezi Parkı direnişinden sonra yazdığı şarkıdaki "Sokaktaki Ali'ye, tablodaki Dali'ye" sözlerinin Eskişehir'de dövülerek öldürülen Ali İsmail Korkmaz için yazıldığı gündeme geldi. Daha sonra Ali isminin tesadüfi olarak kullanıldığı açıklandı.

http://www.odatv.com/n.php?n=bizi-kandiramazsin-sezen-aksu-0206141200

Böyle sanatçı olmaz,olsa olsa dalkavuk olur

Link to post
Sitelerde Paylaş

İşte böİşte böyleee,

Islamın enbüyük tutarsızlıklarından biride KABIR AZABI uydurmasıdır.

Çoğu sidikli din adamları kendini Allah yerine koyuyor.

Ayat:İLEHİDİN kurallarını benim(Allahın) koyduğum dindir.

Tolon:KİMKİ(sidikliler) dine bir kural sokumuşsa onlar kaf..............dirler.Çünkü Tanrılarının buyuğunu sallasmamışlardır.

Kur,andan bir kelimenin isteginin tersini yapa dinden çıkar diyür NÖRÜ hoca.

Alın size bir yazı:

Kabir azabı var mıdır?

SIKÇA SORULAN SORULAR

Hadis temelli geleneksel inançların en önde gelenlerinden bir de kabir azabı inancıdır.

Hatta bazı insanların cehennem azabından daha fazla kabir azabını merak edip korktuklarını bile görebilirsiniz.

Oysaki Kur’an’da hiçbir ayette insanların kabirlerinde azap göreceklerine dair bir açıklama bulunmamaktadır.

Kur’an ayetlerinden bir hüküm çıkarmak için örneğin kabir azabı konusunda şu şekilde net ve açık ifadelerin yer alması gerekir.

“onlar kabirlerinde azap görürler” “kabirlerde azap vardır” vs.

Ancak 10’dan fazla ayette kabirler ile ilgili ifadeler kullanılmasına rağmen kabirle ilgili bir azaptan bahsedilmemektedir.

Kur’an`da açıkça belirtilmeyen bir hususun olduğunun iddia edilmesi dine ilave olarak insani kabullerin eklendiğini göstermektedir.

Kabir azabı konusunda insanların kafalarını karıştıran en önemli sorun binlerce yıldır ölen bu insanların ahiret gününe kadar ne yaptıkları ve nerede bekledikleridir

yani zaman problemidir.

Nasıl ki biz dünyaya gelmeden önce binlerce yıl beklemişiz gibi hissetmeden yaratılıyorsak,

bu dünyada ölenler de binlerce yıl beklediklerini hissetmeden pekâlâ ahirette tekrardan yaratılabilirler.

Araya girecem tolon:Bu sidikli din adamları ölen bu ınsanlar mehkeme edilmeden,cazaları ortaya çıkarılmadan mılyarlarca yıl mezerde AZAP göreceklerini nasıl söylerler.

Bu zavallı pohlu adamlar kendi dinlerindende habarları yoktur.

Birde kalkıp bilgiçlik taslıyorlar.

Şunların halına neremle gülmem gerek arhadaşlar:-)))))))))))))))

Ana yazıya devem:Kur’an’da açık bir biçimde bu dünya hayatının geçiciliği ve ahiret hayatının asıl ve sonsuz hayat olduğu vurgulanmaktadır.

Bu dünyada doğuyor,

yaşıyor ve ölüyoruz.

Tekrardan bu dünyaya dönmek veya öldükten sonra bu dünyadaki olayları hissetmek gibi bir durum söz konusu değildir.

Bazı kimseler Kur’an’da Firavun ve ailesinin sabah-akşam ateşe arz olunduklarını ifade eden Mümin Suresinin 45 ve 46. ayetlerinden hareketle Kur’an’da kabir azabının olduğunu zira sabah ve akşam ifadelerinin sadece içinde bulunduğumuz dünyada geçerli olduğunu iddia ederler.

Allah, o adamı ötekilerin kurdukları tuzakların kötülüklerinden korudu. Firavun ailesini de azabın en beteri kuşattı.

Sabah-akşam, ateşe arz olunurlar. Kıyamet koptuğu gün de şöyle denir: “Firavun ailesini azabın en şiddetlisine sokun!”

Mümin Suresi Ayet 45-46.

Sabah ve akşam ifadeleri sadece bu dünyada algılanabilen şeyler dahi olsa yine de söz konusu ayetten ya da başka bir ayetten kabirde azap olduğunun anlaşılması mümkün değildir.

Üstelik Kur’an’da sabah-akşam ifadesinin sadece dünya hayatında değil cennette de kullanıldığını görmekteyiz.

Bu da sabah-akşam ifadesinden hareketle kabirde azap olduğunun iddia edilmesini imkânsız kılmaktadır.

Tövbe eden, iman edip hayra ve barışa yönelik iyi iş yapan müstesna. Böyleleri cennete girecekler ve hiçbir şekilde haksızlığa uğratılmayacaklar.

Rahman`ın, kullarına gaybda vaat ettiği Adına cennetlerine girecekler.

Kuşkusuz, O`nun vaadi yerine gelir.

Orada boş lakırdı değil,

yalnızca “selam” işitirler.

Orada kendilerinin sabah-akşam rızıkları da hazırdır.

Meryem Suresi Ayet 60-62.

Tolon:Bu sidikliler hep FIRAVUNLARI kötülerler.

Halbuku kendileri FIRAVUNLARDAN çok daha FIRAVUNDURLAR.

Arap müslümenlerin Türkistende yaptıkları Türk katliamlarını hiçbir FIRAVUNUN yaptığını tarıh yazmamakadır

dedeniz

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.

×
×
  • Yeni Oluştur...