elektron 0 Haziran 4, 2008 gönderildi Raporla Share Haziran 4, 2008 gönderildi Yörüngeleri matematiğe ve fiziğe dalmadan incelemenin en iyi yolu Newton'un topudur(Newton's cannon). http://astro.unl.edu/naap/atmosphere/graph...CannonBalls.png Newton şöyle hayal etmiştir: Everest gibi çok yüksek bir dağda bir top olsun ve havanın sürtünmesi sıfır olsun. Top belli bir enerjiyle ateşlenince gülle A'ya düşer. Top biraz fazla enerjiyle ateşlenince gülle B'ye düşer. Top biraz daha fazla enerjiyle ateşlenince gülle C'ye düşer. Top belli bir enerjiyle ateşlenince gülle tam bir dairesel yörünge çizer(D). Yani gülle dünyaya doğru sürekli düşmektedir ! Top ateşleme enerjisini artırırsa gülle eliptik bir yörünge çizer(E ve F). Eliptik yörüngede güllenin enerjisi fazla olduğu(D'ye göre) için daha fazla uzağa gidebilmektedir. Fakat enerjisi yetersiz olduğu için dünyaya dönmeye mecburdur. F'de gülle biraz daha fazla ileri gidebilmektedir. http://www.astro.virginia.edu/class/oconne...types-Seeds.jpg Enerji belli bir değerin üzerine gelince artık gülle kurtulma hızını aşacak, dünyadan kurtulacaktır(Parabola). Güllenin hareketi U'ya benzeyecektir. Çok fazla enerji verince gülle yine kurtulacak(Hyperbola), bu sefer düz bir çizgiye yakın hareket izleyecektir. Yıllar önce Newton'un bu şekilde hayal etmesini öğrenince hayran kalmıştım. Bu kadar basit işte . Birde merkezkaç kuvveti diye birşey yoktur. Olmayan bir kuvvettir. Bu arada dünyanın kendi eksenininde dönme hızı azalıyor ve ay bizden uzaklaşıyor. Dünya da güneşe doğru sürekli düşüyor. Kıyamet çoktan başladı Link to post Sitelerde Paylaş
feynman 0 Haziran 4, 2008 gönderildi Raporla Share Haziran 4, 2008 gönderildi Ben de FEYNMAN'IN KAYIP DERSİ adlı kitabı okuduğumda sizin ulaştığınız sonuçlara ulaşmıştım. Bu konuda benim gibi düşünen birilerinin olduğunu bilmiyordum. Bu kitaptan yola çıkarak yazdıklarınıza iki şey eklemek istiyorum ; 1. Gezegenin hareketine ilk başladığı noktanın odak noktasına ( güneşe )yakınlığı. 2. Gezegenin güneşe doğru çekilmek ile bu çekimden kurtulup gitmek arasında oluşturduğu hız birikimi. Ve sizin de dediğiniz gibi güneşe yaklaştığında artan hızdan kaynaklanan kurtulma enerjisi. Saygılar..... Link to post Sitelerde Paylaş
realist 0 Haziran 9, 2008 gönderildi Raporla Share Haziran 9, 2008 gönderildi Bana çok anlaşılır gelmedi.Belki cehaletimdendir.Tüpütak soru-yanıt bölümünde şuna rastladım. Tıkla Link to post Sitelerde Paylaş
haci 0 Haziran 9, 2008 gönderildi Yazar Raporla Share Haziran 9, 2008 gönderildi Yıldızların çevresinde dolanan yıldızlara veya gezegenlerin çevresinde dolanan uydulara bakacak olursak yörüngelerinin çoğunlukla tam çember değil de elips olduğunu görürüz. Bunun nedeni nedir ve çekirdekteki elektronlar için bundan söz edebilir miyiz? (Elif Koyuncuk) Verdiğiniz yıldız-gezegen ya da gezegen-uydu örneklerinde olduğu gibi küçük kütlenin büyük kütle çevresinde dolanması, bir yanılsama. Aslında büyüklükleri ne olursa olsun, birbirleriyle kütle çekim ilişkisinde olan iki kütle, ortak kütle çekim merkezinin etrafında dolanırlar. Yörüngelerin elips biçiminde olmasının temelinde bu yatar. Kütle çekimi, genel görelilik kuramı ile açıklanan büyük ölçekli dünyada (kozmik boyutlarda) geçerli bir kuram. Atomaltı ölçekte temel doğa kuvvetlerinin ilişkileriniyse kuantum mekaniği adlı, kütle çekimle bağdaşmayan bir kuram açıklıyor. Dolayısıyla atom çekirdeği çevresindeki elektronların yörüngeleri, farklı özellik ve dinamiklere bağlı. Raşit Gürdilek Açıklamayı yukarı alıyorum. Gezegenlerin güneş etrafında dönmesi bir yanılsama falan değil. Elbette gözlerimizin önünde dönüyorlar. Onların ortak kütle çekim merkezinin etrafında dolanması ise ayrı bir olay. Gezegenlerin yıldız etrafında dönmesinden bağımsız. Bu durum eliptik yörüngeleri açıklayabilir. Yıldız gezegen ilişkileri çekim gücü aracılığı ile gerçekleşir. Çekim gücünün atomaltı düzeyde etksi ihmal edilecek kadar küçüktür. Oraya quantum yasaları hükmeder. Bu arada yukarda elektronların bir yörüngede döndüklerine değil de, sabit orbitalleri işgal ettiklerine değinmiştik. Bu orbitallarde elektronların dalga fonksiyonu önem kazanır.Parçacık niteliğini bastırır. Link to post Sitelerde Paylaş
habilis 0 Haziran 14, 2008 gönderildi Raporla Share Haziran 14, 2008 gönderildi neden eliptiktir,,, bu konuda arkadaşlar cevap vermişler zaten ancak ben bunu yaratılışa uyarlamaya calışan bireylere seslenmek istiyorum ki her uzak yıldızın, her atomun, plajdaki her kum tanesinin ve evrenin içinde başka her şeyin amacını açıklamaları gerekir ki bu başarılacak bir iş de değildir , bunu yaratılışa uyarlamak ta akıl mantık işi değil ,, saygılar Link to post Sitelerde Paylaş
sinangulsoy 0 Haziran 14, 2008 gönderildi Raporla Share Haziran 14, 2008 gönderildi Ben de FEYNMAN'IN KAYIP DERSİ adlı kitabı okuduğumda sizin ulaştığınız sonuçlara ulaşmıştım. Bu konuda benim gibi düşünen birilerinin olduğunu bilmiyordum. Bu kitaptan yola çıkarak yazdıklarınıza iki şey eklemek istiyorum ; 1. Gezegenin hareketine ilk başladığı noktanın odak noktasına ( güneşe )yakınlığı. 2. Gezegenin güneşe doğru çekilmek ile bu çekimden kurtulup gitmek arasında oluşturduğu hız birikimi. Ve sizin de dediğiniz gibi güneşe yaklaştığında artan hızdan kaynaklanan kurtulma enerjisi. Saygılar..... 1. madde çin bir şey diyemem ama 2.madde büyük ihtimalle doğrudur, çekim etkisi ile kazanılan atalet büyük oranda kütleye hızlanma kazandıracaktır.. çekimden kurtulurken yörüngede açısal farklar olabilir.. Link to post Sitelerde Paylaş
bercenay 0 Haziran 15, 2008 gönderildi Raporla Share Haziran 15, 2008 gönderildi etksi belki vardı ama kesin etken diye bilirmisinizki? cismlerin dönme hızı artıkca bulundukları mevkiden aynı oranda uzaklaşmak isterler metkezkaç yani birde bu merkez kaça ters düşen enerji potansiyellerini düşündüğünüzde ilk hız ile son hız arasındaki fark eğer geçekse, tabii bilgim yok birde samanyolu galkasisinin evrende yaptığı hız da etkili olabilir elipsin ensiz tarfı galiba galaksinin gitği yöne doğru oluyor. hız artıkca elips gün geçtkce açısal daralma yapmış olabilir bilmiyorum doğrumudur aklıma geln bunlar benim.. güneş sistemi hareket halindedir.eliptikliği bu hareketlilikle açıklayabiliriz.son zamanlarda bilim adamları güneş sistemininde galaksi etrafında dönerken dairesel bir hareket izlediğini düşünüyorlar. Sevgili bercenay, Dünyanın manyetik alanının kutupları nerdeyse Dünyanın Dönme ekseni üzerinde. Kuzey ve Güney Kutbunda. Güneşin manyetik alanının kutupları ise nerdeyse Güneşin dönme eksenine dik. Yani hemen hemen Güneşin ekvatoru üzerinde (+- 5 derece ile +- 45 derece arasi). Dünyanın ve Güneşin manyetik alanları birbirine dik gibi. Güneşin manyetik alanının kuzey kutbu Dünyaya bakarken sence hangi kuvvetler Dünyanın manyetik alan kutuplarına nasıl etki eder? Bu durumda Güneşin manyetik alanının güney kutbu (ki Güneşin öbür tarafında) Dünyaya nasıl etki eder? Güneş de kendi ekseni etrafında döndüğü için zamanla Güneşin manyetik alanının güney kutbu Dünyaya bakacak duruma gelecek (kuzey kutbu Güneşin Dünyaya ters olan tarafına gidecek) Bu durumda Güneşin manyetik alanının kuzey ve güney kutupları Dünyanın manyetik alanının kutuplarını nasıl etkiler? Güneşin manyetik alanı değişken olup her 10-15 yılda bir nerdeyse sıfırlanıp kutup değiştiriyor. Bu zaman süresinde Dünyaya etkisini nasıl açıklarsın? Mıknatısların kendi aralarında çekim(itim) kuvvetini hesaplamak zor bir uğraş olsa da... İki mıknatıs yeteri kadar birbirinden uzaksa aralarındaki çekim (itim) kuvveti aralarındaki mesafenin 5. dereceden üssü ile azalır (Bu; şu anda aklımdan geçen bir tahmin. Belki 3. veya 4. derceden de olabilir) Yani aralarında 1 metre uzaklık olan iki mıknatıs birbirini F kuvveti ile çekiyorsa, mesafeyi 2 katına çıkardığımızda F/32 kuvveti ile, 10 katına çıkardığımızda ise ancak F/100 000 kuvveti ile çekerler. Birbirine çok yakın olan iki mıknatısın birbirine bakan iki kutbunun birbirini çekmesi (itmesi) hemen dikkatimizi çekse de, diğer iki kutbun aynı zamanda itme (çekme) etkisi nedense gözümüzden kaçar. Sevgiler bu açıklamanız manyetik alan teorime ek olarak cisimlerin neden güneşin ekvator düzlemine toplandıgını da kısmen açıklıyor.söyle bir iddia ortaya atmak istiyorum.dört kutuplu bir güneş.yani bize bakan yüzünde üst yarıda N kutubu alt yarıda S kutubu birlikte.hayal edin,bence heyecan verici. En başa dönelim... Gezegenlerin Yörüngesi Neden Eliptiktir? Bence bunun yalnız tek bir yanıtı olmalıdır. Mükemmel bir dairesel yörünge, idame ettirilemeyeceği için, istisnasız bütün yörüngeler eliptik olmak zorundadırlar... Tabii daha önce değindiğim hiperbolik ve spiral yörüngeler de vardır. Buna itiraz eden var mı? HACI hacı cok yetersiz olmuş. Yörüngeleri matematiğe ve fiziğe dalmadan incelemenin en iyi yolu Newton'un topudur(Newton's cannon). http://astro.unl.edu/naap/atmosphere/graph...CannonBalls.png Newton şöyle hayal etmiştir: Everest gibi çok yüksek bir dağda bir top olsun ve havanın sürtünmesi sıfır olsun. Top belli bir enerjiyle ateşlenince gülle A'ya düşer. Top biraz fazla enerjiyle ateşlenince gülle B'ye düşer. Top biraz daha fazla enerjiyle ateşlenince gülle C'ye düşer. Top belli bir enerjiyle ateşlenince gülle tam bir dairesel yörünge çizer(D). Yani gülle dünyaya doğru sürekli düşmektedir ! Top ateşleme enerjisini artırırsa gülle eliptik bir yörünge çizer(E ve F). Eliptik yörüngede güllenin enerjisi fazla olduğu(D'ye göre) için daha fazla uzağa gidebilmektedir. Fakat enerjisi yetersiz olduğu için dünyaya dönmeye mecburdur. F'de gülle biraz daha fazla ileri gidebilmektedir. http://www.astro.virginia.edu/class/oconne...types-Seeds.jpg Enerji belli bir değerin üzerine gelince artık gülle kurtulma hızını aşacak, dünyadan kurtulacaktır(Parabola). Güllenin hareketi U'ya benzeyecektir. Çok fazla enerji verince gülle yine kurtulacak(Hyperbola), bu sefer düz bir çizgiye yakın hareket izleyecektir. Yıllar önce Newton'un bu şekilde hayal etmesini öğrenince hayran kalmıştım. Bu kadar basit işte . Birde merkezkaç kuvveti diye birşey yoktur. Olmayan bir kuvvettir. Bu arada dünyanın kendi eksenininde dönme hızı azalıyor ve ay bizden uzaklaşıyor. Dünya da güneşe doğru sürekli düşüyor. Kıyamet çoktan başladı nevton topu güzel bir fikir.son açıklamanız dünyanın olusumu teorimi destkliyor.ancak benim teorime göre ayında dünyaya yaklasması gerekli. su an güneş sisteminin olusumu teorisi yanlıstır. üzerinde hala düşünüyorum.belki birlikte ortaya birseyler cıkarabiliriz. Link to post Sitelerde Paylaş
haci 0 Haziran 15, 2008 gönderildi Yazar Raporla Share Haziran 15, 2008 gönderildi Bercenay Usandık şu manyetik teorilerinden.. Bu düşüncenin yanlış olduğunu neden anlamıyorsun bilmem.. O yanlış, bu yanlış.. O yetersiz, bu yetersiz Bunlarla bilim yapılmaz.. Nedenlerini açıklaman gerekiyor. HACI Link to post Sitelerde Paylaş
bercenay 0 Haziran 16, 2008 gönderildi Raporla Share Haziran 16, 2008 gönderildi haci, birincisi kütleler niye yuvarlaktır ve iki kutupları vardır? ikincisi güneş benzeri kütleler etrafındaki gezegenler neden güneşin ekvator düzleminde yeralıılar? merkezkaç kuvvet ve ortaya yıgılmaları yeterli bir açıklama değil. evrendeki gözlemelerde gösteriyor ki.merkezde yogun güneş,biraz dısında katı kutle birikimi en dıstada soguk gaz kutle birikimi,nedeni merkez kac mı?yoksa baska bir güç mü var,güneş rüzgarları,manyetikalanlar vs. güneş sisteminin sıcak gaz ve toz yogunlasmasından dedilde önceden beri varolan kendinden daha buyuk bir gunesten koptugunu düşünüyorum.ayrıca güneşin ve gezegenlerin kendi etrafında donmesi ve donus yonleride ayrı bir sorun.gunesin kutle cekiminin ve manyetik alanlarının dısında dısarıdan gelen baska etkenlerde var mı? parcaları birlestiremiyorum.surekli olarak sızlanmak yerine,sende birseyler katmaya calıssan. yukarıdaki arkadaslar ilginç yorumlar getirmis,bunlar bizim icin birer +. bilim adamları daha ay'ın nasıl meydana geldiğini bulamamıs.en son teori'de tutmaz.benim ay teorim daha saglam mesela.seninle beraber canlının tarifini yapmıstık.farklı yollardan gitsekte ortak akıl bir noktada birlesmisti.birseyler katabilmektir önemli olan. Link to post Sitelerde Paylaş
haci 0 Haziran 16, 2008 gönderildi Yazar Raporla Share Haziran 16, 2008 gönderildi haci, birincisi kütleler niye yuvarlaktır ve iki kutupları vardır? ikincisi güneş benzeri kütleler etrafındaki gezegenler neden güneşin ekvator düzleminde yeralıılar? merkezkaç kuvvet ve ortaya yıgılmaları yeterli bir açıklama değil. evrendeki gözlemelerde gösteriyor ki.merkezde yogun güneş,biraz dısında katı kutle birikimi en dıstada soguk gaz kutle birikimi,nedeni merkez kac mı?yoksa baska bir güç mü var,güneş rüzgarları,manyetikalanlar vs. güneş sisteminin sıcak gaz ve toz yogunlasmasından dedilde önceden beri varolan kendinden daha buyuk bir gunesten koptugunu düşünüyorum.ayrıca güneşin ve gezegenlerin kendi etrafında donmesi ve donus yonleride ayrı bir sorun.gunesin kutle cekiminin ve manyetik alanlarının dısında dısarıdan gelen baska etkenlerde var mı? parcaları birlestiremiyorum.surekli olarak sızlanmak yerine,sende birseyler katmaya calıssan. yukarıdaki arkadaslar ilginç yorumlar getirmis,bunlar bizim icin birer +. bilim adamları daha ay'ın nasıl meydana geldiğini bulamamıs.en son teori'de tutmaz.benim ay teorim daha saglam mesela.seninle beraber canlının tarifini yapmıstık.farklı yollardan gitsekte ortak akıl bir noktada birlesmisti.birseyler katabilmektir önemli olan. Bunların cevabı ile manyetik alanların en ufak bir ilişkisi yoktur. Büyük cisimler çekim gücünden dolayı küreseldirler. Gezegenlerin güneşin ekvatoru üzerinde yer aldığı doğru değil.. Bir disk şeklinde sıralanıyorlar. Yani güneş sistemi bir küre oluşturmuyor. Galaksiler de küre oluşturmazlar.. Kaç kere söyledik. Manyetik güç yalnız serbest elektronları olan metallari etkiler.. Bunun üzerinde durmak abesle iştigaldir. Link to post Sitelerde Paylaş
DreiMalAli 0 Haziran 20, 2008 gönderildi Raporla Share Haziran 20, 2008 gönderildi DreiMalAli'den: Mıknatısların kendi aralarında çekim(itim) kuvvetini hesaplamak zor bir uğraş olsa da... İki mıknatıs yeteri kadar birbirinden uzaksa aralarındaki çekim (itim) kuvveti aralarındaki mesafenin 5. dereceden üssü ile azalır (Bu; şu anda aklımdan geçen bir tahmin. Belki 3. veya 4. derceden de olabilir) Yani aralarında 1 metre uzaklık olan iki mıknatıs birbirini F kuvveti ile çekiyorsa, mesafeyi 2 katına çıkardığımızda F/32 kuvveti ile, 10 katına çıkardığımızda ise ancak F/100 000 kuvveti ile çekerler. Birbirine çok yakın olan iki mıknatısın birbirine bakan iki kutbunun birbirini çekmesi (itmesi) hemen dikkatimizi çekse de, diğer iki kutbun aynı zamanda itme (çekme) etkisi nedense gözümüzden kaçar. bercenay'dan: Birbirine çok yakın olan iki mıknatısın birbirine bakan iki kutbunun birbirini çekmesi (itmesi) hemen dikkatimizi çekse de, diğer iki kutbun aynı zamanda itme (çekme) etkisi nedense gözümüzden kaçar. bu açıklamanız manyetik alan teorime ek olarak cisimlerin neden güneşin ekvator düzlemine toplandıgını da kısmen açıklıyor.söyle bir iddia ortaya atmak istiyorum.dört kutuplu bir güneş.yani bize bakan yüzünde üst yarıda N kutubu alt yarıda S kutubu birlikte.hayal edin,bence heyecan verici. Sevgili bercenay, uzatmaya gerek yok. Yukardaki ilk parağrafımı ve koyulaştırdığım ye Güneşin manyetik alanının Dünayayı çekme-itme etkisini basitce açıklıyor. Sen kendin anlayasın diye daha da basitleştireyim: Güneşin Dünyaya uzaklığı bak google) yaklaşık 150 milyom km. Güneşin yeriçapı (bak google) yaklaşık 0,7 milyon km. Bu uzaklıklarda Dünyanın yarıçapı (=yaklaşık 6500 km. bak google) hemen hemen hiç rol oynamıyor. Diyelimki, iki mıknatısın kutupları arasındaki çekim/itim kuvveti kutuplar arasındaki mesafenin karesi ile azalıyor (yer çekimine benzetmiş olduk) (Aslında uzaklıkla kuvvetin azalması karesel azalmadan çok daha hızlı). F = k/d^2 k: herhangi bir sabit sayı. İster 1 olsun, ister 1000, ister 1 000 000. Farketmez. Bu durumda, Güneşin K kutbunun Dünyanın G kutbuna olan uzaklığı d = 150 - 0,7 milyon km. Burdan çekim kuvvetini hesaplarsın. Güneşin G kutbunun Dünyanın G kutbuna olan uzaklığı d = 150 + 0,7 milyon km. Burdan itim kuvvetini hesaplarsın. Güneşin K kutbunun Dünyanın K kutbuna olan uzaklığı d = 150 - 0,7 milyon km. Burdan itim kuvvetini hesaplarsın. Güneşin G kutbunun Dünyanın K kutbuna olan uzaklığı d = 150 + 0,7 milyon km. Burdan çekim kuvvetini hesaplarsın. Güneşin manyetik alanının Dünyaya uyguladığı toplam kuvveti bulmak için ise, bu dört kuvveti toplarsın. İstersen karesel azalma yerine üçüncü, dördüncü dereceden azalmayı da aynı şekilde hesaplayabilirsin. Kolay gele. Sevgiler Link to post Sitelerde Paylaş
sinangulsoy 0 Haziran 21, 2008 gönderildi Raporla Share Haziran 21, 2008 gönderildi En başa dönelim... Gezegenlerin Yörüngesi Neden Eliptiktir? Bence bunun yalnız tek bir yanıtı olmalıdır. Mükemmel bir dairesel yörünge, idame ettirilemeyeceği için, istisnasız bütün yörüngeler eliptik olmak zorundadırlar... Tabii daha önce değindiğim hiperbolik ve spiral yörüngeler de vardır. Buna itiraz eden var mı? HACI hacı cok yetersiz olmuş. Mükemmel bir dairesel yörünge, idame ettirilemeyeceği için, istisnasız bütün yörüngeler eliptik olmak zorundadırlar... bercenay aslında pratik düşünenlar için hızlı kavramaya ardımcı olabilecek bir açıklmama.. sen söylemiştin ."güneş sistemi hareket halindedir.eliptikliği bu hareketlilikle açıklayabiliriz" .. tam olarak omasada bunlada örtüşüyor Link to post Sitelerde Paylaş
baglanti 0 Ağustos 24, 2008 gönderildi Raporla Share Ağustos 24, 2008 gönderildi haci benim sorularımı yanıtlamaktan umarım bıkmamıştır. Şimdi ben başlığı okudum. Okuyunca farketmediğim bir şeyi farkettim ve daha çok şaşırdım. Güneşin etrafında 9 gezegen var diyelim. Gerçi başka şeylerde söylüyorlar ya neyse. Bu gezegenler, belli yörüngelerde dönüyorlar. Dokuz gezegene kadar nasıl manyetik etki olabilir ki, bunu açıklasın? Yani manyetik etki olamaz. Peki bu gezegenler yörünge aralıklarını neye göre belirliyor? Manyetik etki yok, hadi eliptik olmasını da bir şekilde açıklıyorsunuz. Taaaa en dıştaki gezegene kadar, belirli yörünge aralıkları var, çarpışmıyorlar. Of saçmalıyor muyum bilmem? Link to post Sitelerde Paylaş
ozgurruh 0 Ağustos 25, 2008 gönderildi Raporla Share Ağustos 25, 2008 gönderildi Asıl yörüngeler tam anlamıyla çember olsaydı tartışılması gerekirdi, çünkü bu durumda bir mükemmellik olurdu. Elips olması gayet normal. Al eline bir don lastiği. Ucuna bir taş bağla ve döndürmeye başla. Farkedeceğin üzere taş çember yerine elips şeklinde dönecektir. Gezegenlerin çarpışmaması gayet normal, eğer çarpışma söz konusu olduysa, bu geçmişteki milyarlarca yıl içinde gerçekleşecek ve günümüxde sadece çarpışmamayı başarmış olan kütleler kalacaktır. Evrim gibi Link to post Sitelerde Paylaş
haci 0 Ağustos 27, 2008 gönderildi Yazar Raporla Share Ağustos 27, 2008 gönderildi haci benim sorularımı yanıtlamaktan umarım bıkmamıştır. Şimdi ben başlığı okudum. Okuyunca farketmediğim bir şeyi farkettim ve daha çok şaşırdım. Güneşin etrafında 9 gezegen var diyelim. Gerçi başka şeylerde söylüyorlar ya neyse. Bu gezegenler, belli yörüngelerde dönüyorlar. Dokuz gezegene kadar nasıl manyetik etki olabilir ki, bunu açıklasın? Yani manyetik etki olamaz. Peki bu gezegenler yörünge aralıklarını neye göre belirliyor? Manyetik etki yok, hadi eliptik olmasını da bir şekilde açıklıyorsunuz. Taaaa en dıştaki gezegene kadar, belirli yörünge aralıkları var, çarpışmıyorlar. Of saçmalıyor muyum bilmem? Manyetik etki değil tabii.. Çekim etkisi.. Çarpışmadıkları da doğru değil.. Güneş sistemi oluştuğu zaman çarpışmalar olmuş ve çarpışan gezegenler ya yok olmuşlar, ya da şimdiki yörüngelere oturmuşlar. Link to post Sitelerde Paylaş
Burccu 0 Temmuz 14, 2015 gönderildi Raporla Share Temmuz 14, 2015 gönderildi Konuya göz gezdirdim fakat net ve anlaşılır bir cevap vermek istiyorum bu konu hakkında.. Şimdi hepimizin bildiği gibi cisimler uzay-zamanı huni şeklinde büküyor. Yörüngenin neden eliptik olduğunu merak ediyorsanız; büyükçe bir huninin içine bir bilyeyi olabildiğince yatay fırlatın. Bilye huninin ağız kısmından çukur kısmına doğru ilerler. Toplam impulsun korunması gerektiğinden dolayı; bilye tekrardan çukur kısımdan huninin ağız kısmına doğru hareket eder. Bir bakıma buna enerji korunumu da diyebiliriz. Huninin ağız kısmında potansiyeli fazla olan bilye; çukur kısma doğru kinetik enerji kazanır ve kazandığı kinetik enerji sayesinde tekrardan huninin ağız kısmına doğru fırlar. Bilyenin huni içinde yaptığı her dönüşün 2 boyutlu düzlemdeki iz düşümü bu nedenle elips şeklinde olur. Dünyanın elips yörüngesini ele alırsak; Güneşe yaklaşmaktan ziyade, Güneşin huni şeklinde büktüğü uzayın çukur kısmına doğru düşüyoruz. Aslında bu çukur kısma yaklaştığımız zamanlar Güneşe doğru düşme hareketi yapıyoruz fakat artan kinetik enerjimiz sayesinde tekrardan uzaya doğru geri fırlatılıyoruz. Bu şekilde toplam impuls da korunmuş oluyor. Güneşin büktüğü uzay ve Dünya'nın hızı o kadar fazla ki; Güneşe bu nedenle düşmüyoruz. Ayrıca uzaydaki sıfıra yakın sürtünme ve dünyanın kendi ekseni etrafında dönmesi sonucu oluşan merkez kaç kuvveti sayesinde bu elips yörünge hemen hemen stabil kalabiliyor. Tabi bu Dünya'nın Güneşe hiç düşmeyeceği anlamına gelmez. Milyar yıllar sonra Dünya tabiki Güneşe düşecek ama o zamana kadar Güneş Kırmızı Dev haline geçip Dünya'yı yutacak Konu ile ilgili birde görsel hazırlamaya çalıştım. Umarım becerebilmişimdir Link to post Sitelerde Paylaş
bilgix 0 Temmuz 30, 2015 gönderildi Raporla Share Temmuz 30, 2015 gönderildi burcuya katılıyorum ve anladığım için kendisine minnettarım. Link to post Sitelerde Paylaş
feynman 0 Temmuz 30, 2015 gönderildi Raporla Share Temmuz 30, 2015 gönderildi Dünyanın yörüngedeki hareketinde ocak ayında bulunduğu noktanın güneşle yaptığı açı ile temmuz ayında bulunduğu konumun güneşle yaptığı açı arasında olsukça büyük bir fark olmalı o halde. Link to post Sitelerde Paylaş
ateistdusunce 0 Temmuz 30, 2015 gönderildi Raporla Share Temmuz 30, 2015 gönderildi https://tr.m.wikipedia.org/wiki/Milankoviç_döngüsü Ayrıca milankovic döngüsünun temel nedenlerden biriside güneşin merkezde olmayışı,yay A Karadeliginin etrAfında güneşin dönüyor olmasıda eklenmelidir Link to post Sitelerde Paylaş
feynman 0 Temmuz 30, 2015 gönderildi Raporla Share Temmuz 30, 2015 gönderildi Link to post Sitelerde Paylaş
Recommended Posts