Jump to content

Recommended Posts

Abdullah İbn Ömer anlatıyor:

- “Peygamber, Benu Mustalık üzerine gece baskını yaptı. Onlar ansızın yakalanmışlardı. Hayvanlarıda su başında sulanıyordu. Peygamber, savaşabilir durumda olanları öldürttü; çocuklarını da tutsak olarak aldı. O sırada Cüveyriyye’yi kendine seçti.” (21)

“Cüveyriyye”, “cariyecik” demek. Çok küçük yaştaydı o sırada, 13 yaşında. Asıl adı “Berre” iken, Muhammed’in el koymasından sonra bu adı almıştı.

Yıl 627. Muhammed, Mekke’yle Medine arasında el Mureysi denen su kaynağı kesiminde oturan

Mustalıkoğulları (Benu Mustalık) kabilesine bir gece baskını düzenliyor. İstediği sonucu da elde

ediyor. Yukarıdaki hadiste, Muhammed’in “savaşır durumda olanlarını” öldürttüğü anlatılıyorsa da,

öldürülen yalnızca on kadar savaşçı. (22)

“Ganimet”ler, “tutsak”lar…

Ve tutsaklar arasında güzel Cüveyriyye. Mustalıkoğulları’nın başkanı Haris’in kızı. Şimdi “cariye”

durumunda. Yani alınıp satılabilir nitelikte. Tecrid’in “mütercim”i Kamil Miras’ın anlattığı gibi,

“tutsaklar bölüştürülürken o da, Sabit İbn Kays’ın payına düşmüştür.”. (23)

Ne var ki kız çok güzel. Üstelik de soylu.

Kız, bu durumundan yararlanmış mıdır? Yeterli bir kanıt yok. Ancak birden, hadiste de belirtildiği

gibi, Muhammed’in onu kendine aldığını görüyoruz. Muhammed, kurtulmalığını vererek kızı alıp

kendi karıları arasına katmıştı. Ve adından “zifaf”…

Arkasından, “idamlık” durumunda olan herkese “beraat”.

Muhammed Hamidullah şöyle diyor:

“…Birkaç saat sonra biz, düşmanın, Muhammed’in en yakın dostlarından biri haline geldiğini

görmekteyiz. (…) Sonunda herkes, ganimetten eline geçen hisseyi red ve iade etmekte tereddüt

geçirmedi. İKİ YÜZ AİLENİN BİRDEN, hiç beklenmedik bir şekilde hürriyetlerine kavuşturulmaları

üzerine, Mustalık’lılar, kaybettikleri on savaşçıyı pek çabuk unuttular. Ve sonunda İslam’ı kabul

ettiler.” (24)

Bu durum karşısında, “Ey güzel ve aşk, sen nelere kadirsin!” demek yerinde olmaz mı?

Muhammed 56 yaşındaydı o sırada. Güzel körpecik Cüveyriyye’yi koynuna almak için hiç zaman

yitirmemişti. Suyun yanında hemen kurulan meşin çadırında işini görmüştü. Karılarından Aişe de

oradayken… Cüveyriyye ve Aişe aynı yaştaydılar. Medine’ye dönüşte de Aişe’nin kolyesi ve Safvan

olayı meydana gelecektir. Acaba, Aişe Muhammed’den bir öç almak istemiş miydi? Cüveyriyye’yi

kıskanmış olarak…?

“Kurtulmalık”lar ödenmeden ve tutsaklar daha özgürlüklerine kavuşturulmadan bir şey olmuştur.

Turan Dursun - Din Bu

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • 2 months later...
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.

×
×
  • Yeni Oluştur...