Jump to content

Murat Bardakçı Atatürk'ün Ateist olduğunu söyledi.


Recommended Posts

http://www.youtube.com/watch?v=0hUX1eDMjPA


Nedir bu Atatürk'ü müslüman gösterme çabası anlayamadım gitti. Adam gökten indiği sanılan kitaplar diyor bunu bile kıvırmaya çalışıyorlar. Ne şiş yansın ne kebap diyerek sadece kendilerini komik duruma düşürüyorlar farkında değiller.
Ama adamın cesaretini ve dürüstlüğünü takdir ettim doğrusu. Kendisinin Osmanlı aleyhinde de sözleri vardı severim kendisini.
Link to post
Sitelerde Paylaş

Doğrusunu yapıyorlar ben olsam bende kıvırmaya çalışırım.

buyuk adamlar dunyaya damgasini vuranlar çogunlukta ateistti zaten...ataturkude kenditaraflarina çekmeye çalişmalari gayet dogal islamin bi ezilmişlik buyuk bir bilim adami çikaramamasi gibi bi sorunu var..... ki 1500 yıllık islam tarihinde... dunyaya yon veren bilim adamı sayisi 5 i geçmez..... hadamga vuran 10 kişi vardir ama yon veren 5 tanedir.... ki bazi alimlere buluşlari sebebiyle dinden çikmiş damgas bile vurulmuştur...
Link to post
Sitelerde Paylaş

buyuk adamlar dunyaya damgasini vuranlar çogunlukta ateistti zaten...ataturkude kenditaraflarina çekmeye çalişmalari gayet dogal islamin bi ezilmişlik buyuk bir bilim adami çikaramamasi gibi bi sorunu var..... ki 1500 yıllık islam tarihinde... dunyaya yon veren bilim adamı sayisi 5 i geçmez..... hadamga vuran 10 kişi vardir ama yon veren 5 tanedir.... ki bazi alimlere buluşlari sebebiyle dinden çikmiş damgas bile vurulmuştur...

Dinsiz Atatürk'ünizindeyiz diyerek bu ülkede siyasal varlık oluşturamazlarda o yüzden bu yalanı söylerler ben onların yerinde olsam bende kıvırtırım

Link to post
Sitelerde Paylaş

islamin bi ezilmişlik buyuk bir bilim adami çikaramamasi gibi bi sorunu var..... ki 1500 yıllık islam tarihinde... dunyaya yon veren bilim adamı sayisi 5 i geçmez..... hadamga vuran 10 kişi vardir ama yon veren 5 tanedir.... ki bazi alimlere buluşlari sebebiyle dinden çikmiş damgas bile vurulmuştur...

8-11nci yüzyıllar arasındaki dönemi al gerisini çöpe at...

Link to post
Sitelerde Paylaş

Atatürk çok büyük adam. Dini inancı sadece savaşta kullanmıştır. Askerlerine ölmeyi emretmiştir şehitliği.

Kendisinin bir dini inançtan çok insanlığa inancı vardı.

Atatürk'ün ilkeleri ileriye doğru insanlığın daha iyi olması için geliştirilebilecekken dini doğmalarla bunu da engellemek tabi ki müslimanlığın ilk görevidir.

Laikliğin yani dinsizliğin temellerini atmış bir adamı bitirmek için bir dine sokmak gerekir.

Şüphesiz ki Aratürk son konuşmasın da yukarıdan bi bokun gelmeyeceğini herşeyim bizlerin elinde olduğunu söylemiştir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

İşte böyleee,

Eyyyyyyyyyyyyyyyyyyy müsmüsler,bunlara ne deyeceksiniz?

MASON ŞEYHÜLİSLAMLAR

image00180.jpg

BU BİLGİLER (HÜR VE KABUL EDİLMİŞ MASONLAR BÜYÜK LOCASI – 1909 MASON.ORG.TR) RESMİ SİTESİNDEN ALINMIŞTIR.

MASON DİN ADAMLARI :

Şeyhülislam Musa Kazım Efendi,

Şeyhülislam İzzettin Efendi,

Şeyhülislam Hayri Efendi,

Berlin Sefareti Baş İmamı Mustafa Hafız Şükrü,

Sefaret İmamı Haşim Veli,

Müderris Mahmut Esad Efendi,(hepsi efendi aralarında hiç BEG yok.

Efendi aslında Yunanca bir kelimedir.Araplşmışlara göre Türkçe olmasında ne dilen olursa olsun.

peygember efendimiz gibi.

Yakında Allah efendimizde derseler şaşırmayın sakın)Tolonbeg.

image00251.jpg

Ziyaüddin Efendi

(Heybeee böyyükmüslimen MASON.Yahuşuhluda KERETE.Tamda müslümenlere layıh osmanlı adam .)Tolonbeg

14 Şubat 1909 Pazar günü Osmanlı’nın Şeyhulislamlık görevinde Mehmet Ziyaüddin Efendi bulunuyordu. O’nun ilk görev süresi 1 ay 27 gün sürdü.

Padişah II. Abdülhamit onu 13 Nisan 1909 tarihinde görevden aldığında İstanbul’da devletin güvenliğini sarsacak olaylar yaşanıyordu.

Tarihlerde “31 Mart 1909 irtica vakası” olarak tanımlanan ve miladi 13 Nisan 1909 denk düşen olaylar sonrası İstanbul’da görünüşte

“ Şeriat isteriz”

diyen Medrese öğrencileri gösteri yapıyor,

gazeteciler öldürülüyor,

askere kurşun sıkılıyordu.

Ve aynı gün olayları bastırmak üzere Selanik’ten Hareket Ordusu trenle İstanbul’a hareket ediyordu.

Hareket ordusu İttihat ve Terakki’nin kontrolünde idi.

Selanik’te ordunun İstanbul’a gitmesi emrini veren de ünlü mason veYahudi asıllı avukat ve de milletvekili Emanuel Karasu idi.

Abdülhamit, kendisini de aşan isyan olayları esnasında ani bir kararla Şeyhulislam Mehmet Ziyaüddin Efendi’yi görevinden aldı.

Sanki olaylar yıldırım hızıyla seyir değiştiriyordu.

İttihat Ve Terakki’nin planlaması ile

II. Abdülhamit yaşanan 11 günlük iç savaş ve sonrasında 27 Nisan 1909 günü öğle üzeri görevinden alındı.

Ziyaüddin Efendi, 14 Nisan günü yeniden Şeyhulislamlık görevine iade edilmişti.

27 Nisan 1909 günü Şeyhulislam veya Müftülük görevinde bulunan Ziyaüddin Efendi’nin imzası ile yazılı metin haline getirilen II. Abdülhamit’i görevden alma (Hal etme) kararında “ Kütüb-i şeriyenin men-ü ihrakı, Tebeanın katli, Beytülmalin israfı” görüşleri dile getiriliyordu…

image00332.jpg

MUSA KAZIM EFENDI Osmanlı devrinin 121. şeyhülislamı dır.

( D.1858-Ö.1920) Erzurumlu İbrahim Efendi’nin oğludur.

Fatih camisinde dersler veren bu mason daha sonra SEYH BEDRETTIN SİMAVİ nin “ Varidat” isimli eserini Arapçadan Türkçeye çevirmiştir.

Meşrutiyetin ilanından sonra ise İttihat ve Terakki partisine girerek ayan meclisi üyeliğine seçildi. 12.07 .1910 tarihinde Sadrazam İsmail Hakki Pasa kabinesinde Mesiat makamına yükseldi.

Bir yıl iki ay on sekiz gün sonra bu mason istifa etti.

30.09.1911 yılında yine kabineye Şeyhülislam olarak girdi.

Bu kabineler Osmanlıyı savaşa sürüklemiş,

memleket topraklarını parça parça böldürmüş,

milyonlarca Türk’ü mezarlara kefensiz gömdürmüş

devşirme,

dönme,

satılmış,

mason ağırlıklı kabinelerdi.

Halk masonluk ve farmasonluktan o kadar nefret ediyordu ki,

defalarca

FARMASON MUSA EFENDİ ye ;

“ALLAHSIZ,

KITAPSIZ,

YAHUDI USAGI,

SIYONIST KÖPEK” diye pek çok kez hakaret etmesine rağmen Musa Efendi büyük bir pişkinlikle görevini yapmaya devam ediyordu.

Türk ve Osmanlı dini literatüründe çok önemli bir kişiliktir.

Çünkü “ “ DİNLER ARASI DİYALOGÇU” dur.

Daha sonra bu makamdan tekrar tekrar alınmasına rağmen

04.02.1917′de Talat Paşa’nın kurduğu kabinede 4. kez şeyhülislam olmuş,

1 yıl 8 ay 2 gün şeyhülislamlık yapmıştır.

Birinci Dünya Savaşı sonunda yapılan Mondros Ateşkes anlaşması döneminde MUSA KAZIM EFENDI Bekir ağa bölüğüne hapis edilmiş

o sırada İngiliz ve Fransızlar tarafından 67 kişinin Malta’ya sürülmesine rağmen

MUSA KAZIM EFENDI sırf Mason olduğu için Edirne’de bırakılmıştır.

Edirne’deki Muradiye cami bahçesine,

mihrab önüne Halkın tüm itirazına rağmen gömülmüştür.

Mezar taşı işlenmemiş küçük bir taştan ibarettir.

image00426.jpg(Ama şeyhul ıslamınızda bayğıda yhuşuhluymuş üsdelükde ŞIH ve modrn giysili.

Bu mason şeyhulıslamlarınız size şafaatcı olurda o bol bol bal yedirilen ZABANİLERDEN gurtarır sizi.)dedeniz

(1867-1921)

ŞEYHULİSLAM HAYRİ EFENDİ

Hayri Efendi’nin en önemli vazifelerinden biride hiç şüphesiz Şeyhülislamlık görevi.

Bunu da anlamlı kılan olay “Cihad-ı Ekber” ilan etmesi.

Nitekim 1914′de fevkalade (olağanüstü) olarak toplanan kabinede 1. Dünya Savaşına girme temayülü ağır basınca bazı nazırların istifa etmesine rağmen,

Evkaf Nezaretine de vekâlet eden Şeyhülislam Hayri Efendi harbin gerekliliği hususunda ısrar etmiş,

kabinenin kararından sonra da Cihad-ı Ekber fetvasını vermiştir.

Geçmişteki Haçlı Seferlerini örnek vererek açıkladığı Cihad-ı Ekber fetvasını şu beş esas üzerine temellendirmiştir:

1. Padişahın cihad emrine herkesin katılmasının farz olduğu.

2. İslam Hilafetini ortadan kaldırmak isteyen,

Rusya,

İngiltere ve

Fransa idaresinde olan bütün müslümanların bu devletler aleyhine birleşmesinin şart olduğu,

3. Bu farziyete rağmen cihada katılmayanların ağır cezaya düçar olacakları.

4. İslam (Osmanlı) askerini öldüren yukarıdaki devletlerin tebaası müslüman askerlerin büyük günaha girecekleri.

5. İngiltere,

Fransa,

Rusya,

Sırp,

Karadağ hükümetleri idaresinde bulunan müslümanların,

İslam Devletine yardımcı olan

Almanya

ve

Avusturya aleyhine harp etmelerinin bu devletin zararına olacağı için büyük günah olduğu.

İki defa başbakanlık yapan Suat Hayri Ürgüplü ile milletvekilliği yapan Dr. Av. Münip Hayri Ürgüplü’nün babası olan Mustafa Hayri Ürgüplü 7 Temmuz 1921 yılında vefat etmiştir.

Kabri Ürgüp Cami-i Kebir bahçesindeki aile kabristanındadır

Dedeniz

Müslümenin ATASI Osmanlı. Osmanlınınkıysa ana ve babasıda MASON efendiler.

Pekkiyyyyyyy Araplar İsreil efendileriyle niye geçinemiyürler?

Hezreti Osmanlı , hezreti Yahudularla (isreiloğullarıyla ) gül cibi geçiniyürlerdi ne gözel.

Masonlara atanız Osmanlı hayrandı,siz nasıl sevmezsiniz atanızın sevdigini.

Bu gunhların en böyüyüdür.

Bu günahı işleyene ahıratta bolbol bal yedirilen ZABANILAR verileceginden habarınız yoh sanırım :D :D :D.

Link to post
Sitelerde Paylaş

İşte böyleee

,

Atatürk’ün Din Hakkındaki Sözleri

ataturk-1.jpg

Yıllardır tartışıla geldi bu;

Atatürk’ün dinler hakkındaki düşünceleri neydi?

Atatürk, Bağımsızlık Savaşı boyunca saltanata ve hilafete yakın bir politika izlemiş,

savaşın ardından ise gelecek yüzyıl konjonktürünü düşünerek cumhuriyeti hayata geçirmiştir.

Atatürk, bir yıl önce farklı,

bir yıl sonra farklı konuşabiliyordu(Mehemmette bir ayatta söylediğinin diğer ayatta tersini söylüyür.Demekki bu durum POLTIKADAN gaynahlanıyür tolonbeg).

Bunun en büyük sebebi,

dediğim gibi politik hamlelerdir.

İşte Atatürk’ün din hakkındaki sözleri;

  • Arkadaşlar,
  • efendiler
  • ve ey millet,
  • iyi biliniz ki,
  • Türkiye Cumhuriyeti
  • şeyhler,
  • dervişler,
  • müritler,
  • meczuplar memleketi olamaz.

  • En doğru,
  • en hakiki tarikat,
  • medeniyet tarikatıdır.

  • Bizim dinimiz en tabi ve makul dindir ve ancak bundan dolayıdır ki son din olmuştur.
  • Bir dine tabii olmasi için
  • akla,
  • fenne,
  • ilme
  • ve mantığa uygun olması lazımdır o dinin.

  • Bizim dinimiz bunlara tamamen uygundur.(yapma atam ,sen bugün birez faza gaçırdın sanırım :-)))

  • Büyük dinimiz çalışmayanın insanlıkla hiç ilgisi olmadığını bildiriyor.

  • Atam sanabir islamı şiir söyleyemde dinle OLMAMI?

  • RIZK İÇÜN ÇEKME TEESSÜR
  • HAYI KOY HUYA ULAŞ
  • İKİ LEVHİN ARASINDA
  • HALIKIM BESLER SENİ

Şincik şiirin Türkcesini yazam tolonbeg

İhtiyeçlerin için üzülme

Çlışmayı pırah HU de

İki tahta arasında

Halıkım besler seni.

baba yazıya devem.

  • Bazı kimseler çağdaş olmayı kâfir olmak sayıyorlar.
  • Asıl küfür onların bu zannıdır.
  • Bu yanlış tefsiri yapanların maksadı İslâmların kâfirlere esir olmasını istemek değil de nedir?

  • Her sarıklıyı hoca sanmayın,
  • hoca olmak sarıkla değil, dimağladır.

  • Biz ne Bolşevikiz,
  • ne de Komünist:
  • Ne biri,
  • ne diğeri olamayız.

  • Türkler milliyetperver ve dinlerine hürmetkar bir millettir.
  • Bizim hükümet şeklimiz tam bir Demokrat Hükümetidir.
  • Bizim dinimiz hiçbir vakit kadınların erkeklerden geri kalmasını talep etmemiştir (hopdedik dedeniz).

  • Allah’ın emrettiği şeyi,
  • kadın ve erkek beraber olarak ilim ve kültür edinmeleridir.
  • Kadın ve erkek, bu ilim ve kültürü aramak ve nerede olursa oraya gitmek ve onunla dolu olma zorundadır.

. Türk sosyal hayatında kadınlar ilim,

kültür ve diğer hususlarda erkeklerden katiyen geri kalmamışlardır(islam öncesi de paşam tolon).

Belki daha ileriye gitmişlerdir.

  • Bu Arap fikri,
  • ümmet kelimesi ile ifade olundu.
  • Muhammed’in dinini kabul edenler,
  • kendilerini unutmaya,
  • hayatlarını Allah kelimesinin,
  • (her yerde yükseltilmesine hasretmeye mecburdurlar(öhhö öhhöööö).

  • Bununla beraber, Allah’a kendi milli lisanlarında değil, Allah’ın Arap kavmine gönderdiği Arapça kitapla ibadet ve münacatta bulunacaktı.
  • Arapça öğrenmedikçe,
  • Allah’a ne dediğini bilmeyecekti.
  • Bu vaziyet karşısında Türk milleti birçok asırlar,
  • ne yaptığını bilmeksizin,
  • adeta bir kelimesinin manasını bilmediği halde Kuran’ı ezberlemekten beyni sulanmış,
  • hafızlara döndüler(paşam mezerin hürilerle dolsun tolon).

  • Başlarına geçebilmiş olan haris serdarlar,
  • Türk milletince karışık,
  • cahil hocalar ağzıyla,
  • ateş ve azap ile müdhiş bir muamma halinde kalan,

  • dini,
  • hırs ve siyasetlerine alet ittihaz ettiler.
  • Bir taraftan Arapları zorla emirleri altına aldılar(mason şeyhul ıslamlılar degülmü paşam,tol),
  • bir taraftan Avrupa’da Allah kelimesinin ilâhî parolası altında Hıristiyan milliyetleriylerine ilişmeyi düşünmediler.

  • Ne onları ümmet yaptılar
  • ne de onlarla birleşerek bir kuvvetli millet yaptılar.

  • Mısır’da,
  • belirsiz bir adamı halifedir diye yok ettiler,
  • hırkasıdır diye bir palaspareyi,
  • hilafet alameti ve imtiyazı olarak altın sandıklara koydular,
  • halife oldular.
  • Gâh şarka,
  • cenuba,
  • gâh garb
  • veya her tarafa birden saldıra saldıra,

  • Türk milletinin Allah için,
  • Peygamber için
  • topraklarını,
  • menfaatlarını,
  • benliğini
  • unutturacak Allah’la mutevekkil kılacak derin bir gaflet ve yorgunluk beşiğinde uyuttular.

  • Milli duyguyu boğan,
  • fani dünyaya kıymet vermeyen,
  • sefaletler,
  • zaruretler,
  • felaketler
  • his olunmaya başlayınca,
  • asıl hakiki saadete öldükten sonra ahirette kavuşacağını va’t ve temin eden dini akide ve dini his,

  • millet uyandığı zaman onun şu acı hakikati görmesine mani olamadı.

  • Bu feci manzara karşısında kalanlara,
  • kendilerinden evvel ölenlerin ahiretteki saadetlerini düşünerek veya bir an evvel ölüm niyaz ederek ahiret hayatına kavuşmak telkin eden dini hissi;

  • dünyanın acısı duyulan tokatıyla derhal,
  • Türk milletinin vicdanındaki çadırını yıktı,
  • davetlileri,
  • Türk düşmanları olan Arap çöllerine gitti.

  • Türk vicdanı umumisi,
  • derhal, yüzlerce asırlık kudret ve küşayişiyle,
  • büyük heyecanlarla çarpıyordu.
  • Ne oldu?

  • Türk’ün milli hissi,
  • artık ocağında ateşlenmişti.
  • Artık Türk,
  • cenneti değil,
  • eski,
  • hakiki büyük Türk cedlerinin mukaddes miraslarının son Türk ellerinin müdafaa ve muhafazasını düşünüyordu.

  • İşte dinin,
  • din hissinin Türk milliyetinde bıraktığı hatıra.

  • Bu başarının,
  • kutsal topraklarımızı düşman istilasından büsbütün kurtaracak olan kesin zaferin hayırlı bir başlangıcı olmasını Tanrının lütfundan dilerim.

  • Dini ve namusu olanlar kazanamazlar,
  • fakir kalmaya mahkumdurlar!
  • Böyle kimselerle memleketi zenginleştirmek mümkün değildir(doğrumu deyiy yohsa gene fazlamı gaçırdı bizim möhterem peder tolon).

  • Bunun için önce din ve namus anlayışını değiştirmeliyiz.
  • Din, bir vicdan meselesidir.
  • Herkes vicdanının emrine uymakta serbesttir.
  • Din ve mezhep hiçbir zaman politika aleti olarak kullanılamaz.
  • Din lüzumlu bir müessesedir.
  • Dinsiz milletlerin devamına imkan yoktur(öhhö öhhöööööö).

  • Yalnız şurası var ki din,
  • Allah ile kul arasındaki bağlılıktır.
  • Din, bir vicdan meselesidir.
  • Herkes vicdanın emrine uymakta serbesttir(oğru).

  • Biz dine saygı gösteririz.
  • Düşünce ve tefekküre karşı değiliz.
  • Biz sadece din işlerini,
  • millet ve devlet işleriyle karıştırmamaya çalışıyoruz,
  • kasde ve fiile dayanan bağnaz hareketlerden sakınıyoruz.
  • Gericilere fırsat vermeyeceğiz. 28.02.2007 (atatürk ekber, tolon)

  • Din vardır ve lazımdır.
  • Temeli çok sağlam bir dinimiz var malzemesi iyi.
  • Fakat bina uzun asırlardır ihmale uğramış.
  • Harçlar döküldükçe yeni harç yapıp binayi takviye etmek lüzumu hissedilmemiş.
  • Aksine olarak birçok yabancı unsur (tefsirler, hurafeler gibi) binayı fazla hırpalamış.
  • Bugün bu binaya dokunulamaz,
  • tamir de edilemez.
  • Ancak zamanla çatlaklar derinleşerek ve sağlam temeller üzerinde yeni bir bina kurmak lüzumu hasıl olacaktır
  • .
  • Dünyaca bilinmektedir ki,
  • bizim devlet yönetimimizdeki ana programımız,
  • Cumhuriyet Halk Partisi programıdır.
  • Bunun kapsadığı prensipler,
  • yönetimde ve politikada bizi aydınlatıcı ana çizgilerdir.


  • Fakat bu prensipleri,
  • gökten indiği sanılan”
  • kitapların doğmalarıyla asla bir tutmamalıdır.
  • Biz, ilhamlarımızı,
  • gökten ve gaipten değil,
  • doğrudan doğruya yaşamdan almış bulunuyoruz

  • .
  • Efendiler…. Camiler itaat ve ibadet ile beraber din ve dünya için neler yapılmak lazım geldiğini düşünmek danışmak için yapılmıştır.

  • Millet işlerinde her kişinin zihninin başlı başına çalışması lazımdır.
  • İşte biz de burada
  • din ve dünya için
  • gelecegimiz ve istiklalimiz için
  • ve en çok milli egemenliğimiz için neler düşündüğümüzü meydana koyalım.
  • Ben yalnız kendi düşüncelerimi söylemek istemiyorum.
  • Hepinizin düşündüklerini anlatmak istiyorum.
  • Milli ülküler
  • milli irade yalnız şahsın düşmesinden değil tüm millet fertlerinin ülkülerinin toplamıyla yaratılır…

  • Ey Arkadaşlar!
  • Tanrı birdir,
  • büyüktür- Adalet-i ilahiye,
  • O’nun tecellilerine bakarak diyebiliriz ki,
  • insanlar iki sınıfta,
  • iki devrede mütalaa olunabilir,

  • ilk devir insanlığın çocukluk ve gençlik devridir.
  • İkinci devir, insanlığın kemal (olgunluk ) devridir.

  • Milletimiz dil ve din gibi kuvvetli iki hazineye sahiptir.
  • Bu faziletleri hiç bir kuvvet milletimizin kalp ve vicdanından çekip alamıyacaktır ve alamaz.

  • Minberlerin halkın anlıyacağı bir dille ruh ve dimağa hitab olunmakla İslam ehlinin vücudu canlanır,
  • iman kuvvetlenir,
  • kalbi cesaret bulur.

  • Fakat buna nazaran hatiplerin haiz olmaları lazım gelen özellik yetenek ve dünyanın gidişini bilmeleri çok önemlidir.

  • Her fert istediğini düşünmek,
  • istediğine inanmak,
  • kendine mahsus siyasi bir fikre sahip olmak,
  • seçtiği bir dinin icaplarını yapmak
  • veya yapmamak
  • hak ve hürriyetine sahiptir.

  • Kimsenin fikrine ve vicdanına hakim olunamaz.

  • Türkler,
  • Arapların dinini kabul etmeden evvel

  • büyük bir millet idi.

  • Arapların dinini kabul ettikten sonra millî rabıtalarını gevşetti,
  • millî hislerini uyuşturdu.

  • Türk milleti birçok asırlar,
  • bir kelimesinin manasını bilmediği halde Kuran’ı ezberlemekten beyni sulanmış hafızlara döndü..

  • Bizzat hakikate nasıl inanıyorsam buna da öyle inanıyorum…
  • Din şuura muhalif,
  • ilerlemeye engel hiçbir şey ihtiva etmiyor(öhhö öhhööööööö.tolon)
  • alıntı
  • Çok az kısaltıldı
  • Dedeniz

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.

×
×
  • Yeni Oluştur...