Jump to content

Recommended Posts

Aslında kadınlar için birer talihsizlik olan ayetler, Muhammed henüz Mekke’de iken ortalıkta yoktu. Mekke’de oluşan 86 surede kadınla ilgili aleyhte hiçbir cümle yok. Kadınlar aleyhindeki ayetleri, Medine döneminde oluşan 28 surenin bir kısmında görüyoruz. O da Muhammed’in birden fazla kadın almaya başladığı zamana denk geliyor. Bu dönemde Muhammed genel olarak kadın aleyhinde ayetler oluştururken, özel olarak da kendi kadınları hakkında üst üste kontrol ayetleri oluşturuyor. Ahzab suresi 28’den 34’e kadar isim verilerek özetle, “Ey Muhammed kadınları, dikkatli olun! Siz diğer kadınlar gibi değilsiniz. Sizden kim açık bir terbiyesizlik yaparsa bunun cezası iki katıdır ve bu cezayı vermek de Allah için çok kolaydır (Hele tanrının burada, size ceza vermek bana kolaydır demesi çok ilginç. Sanki şimdiye kadar bunun kolay olduğunda şüphe varmış gibi). Sakın konuşurken kırıtmayın ki, kalbinde kötü niyet olan sizin hakkınızda olumsuz bir şeyler düşünmesin. Normal konuşun, ciddi olun. Evinizde oturun ve eski cahil insanlar gibi süslenip dışarı çıkmayın” gibi ifadeler kullanılıyor.

Burada şunu sormak lazım; Diyelim ki Muhammed Hatice’den sonra Medine’de birçok kadınla evlenmeseydi, acaba o zaman, ‘Ey Muhammed hanımları…’ diye başlayan bu ayetler gelir miydi? Gelmezdi. Çünkü kadınlar yoksa kime hitap etsin? Demek ki ortalıkta özel bir ihtiyaç var ki benzer ayetler yardıma koşuyor. Kadınlarını kontrol altında tutabilmek, işi daha da sağlama bağlamak için, aynı Ahzab suresinin (ki Medine surelerinden biridir) 59. ayetinde bu sefer de, ‘Ey Muhammed hem kadınlarına-kızlarına, hem de inananların eşlerine söyle başlarını örtsünler’ diyerek kadınları tam da kontrol altına almak istiyor. Hatta Muhammed, ben öldükten sonra da benim hanımlarım asla başkalarıyla evlenemezler, onlar tüm Müslümanların anneleri durumundalar’ diye bir cümle ekliyor. Bir cümle yetmiyor gibi bu konuda aynı anlamı içeren iki ayet oluşturuluyor (Ahzab suresi 6. ve 53. ayetleri).

Öyle oluyor ki, Muhammed’in ölümünden sonra eşlerinden Ebubekir kızı Ayşe 18 yaşında dul kalınca, bu ayetler yüzünden resmiyette evlenemiyor ve yaklaşık olarak 50 yıl daha dul olarak yaşamını sürdürmek zorunda kalıyor. Genç olan diğer hanımları da (mesela; Safiye, Hafsa, Cüveyriye, Marya, Ümmü Habibe, Ümmü Seleme, Zeynep b. Cahş, Haris kızı Meymune vs) Muhammed’in ölümünden sonra Kuran’daki ayetlerin gereği olarak ölünceye kadar dul kalmak zorunda kalmışlardır.

Kaynak: Arif Tekin (Kuran’daki Tanrı s. 116-117)

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 83
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

  • 2 weeks later...

Kur'an-ı Kerim uygulamaları inanmayan insanların dahi yapılmasını isteyecek uygulamaları içerebilen bir kitaptır. Kur'an-ı Kerim'e göre sadece Kur'an-ı Kerim'e uyanlar pek az sayıdadır, dolayısı ile çok sayıda Kur'an-ı Kerim'e uyan insan olursa ve bu kanıtlanırsa kitabımızın yanıldığı o zaman düşünülebilir ancak düşünülebilir, çünkü çoğu insan inandık der ve gereğini yapmaz, karıştırabilir uygulamaları mantıklı sebep olarak ben bunu düşünüyorum.

Müslüman Kur'an-ı Kerim'e göre sorgulanmadan, yardım verendir verdiğini başa kakmaz güzel söz söylemek, yolda kalana yardım etmek emirleri, faizcilik yapmamak, çok olan malını az olan ile paylaşmak .. ve zina etmemek, Yüce Allah ile kandırmamak, yalan uydurmamak, ortak koşmamak, Müslüman mısın ki diye sorgulamamak, yardımı muhtaca vermemek, güzel sözle konuşmamak, görmezden gelmemek ve bilmediğinin ardına gitmemek.... emirlerden sadece bazılarıdır düşünürsek. Hak ile batılı karıştırmayın emrine uymalıyız.

tarihinde Gokhanx1 tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Müslümler bukadar dürüst bukadar iyi niye koca müslüman dünyasında gelişmiş bir devlet yok.....niye bedir savaşınin çıkış sebebi müslümlerin kureyslilerin kervanlarini yagmalamasi yüzünden çıkıyor...neden din allahın oluncaya kadar savaşın diyor...kölelik neden var...kadın erkekten neden aşağı. Görülüyor....

Link to post
Sitelerde Paylaş

Kur'an-ı Kerim uygulamaları inanmayan insanların dahi yapılmasını isteyecek uygulamaları içerebilen bir kitaptır. Kur'an-ı Kerim'e göre sadece Kur'an-ı Kerim'e uyanlar pek az sayıdadır, dolayısı ile çok sayıda Kur'an-ı Kerim'e uyan insan olursa ve bu kanıtlanırsa kitabımızın yanıldığı o zaman düşünülebilir ancak düşünülebilir, çünkü çoğu insan inandık der ve gereğini yapmaz, karıştırabilir uygulamaları mantıklı sebep olarak ben bunu düşünüyorum.

Müslüman Kur'an-ı Kerim'e göre sorgulanmadan, yardım verendir verdiğini başa kakmaz güzel söz söylemek, yolda kalana yardım etmek emirleri, faizcilik yapmamak, çok olan malını az olan ile paylaşmak .. ve zina etmemek, Yüce Allah ile kandırmamak, yalan uydurmamak, ortak koşmamak, Müslüman mısın ki diye sorgulamamak, yardımı muhtaca vermemek, güzel sözle konuşmamak, görmezden gelmemek ve bilmediğinin ardına gitmemek.... emirlerden sadece bazılarıdır düşünürsek. Hak ile batılı karıştırmayın emrine uymalıyız.

Boş adamsın.

Bu ayetleri oku.

Nisa Suresi 11 – Erkeğe iki, kadına bir birim miras düşer.

Ahzap Suresi 33 – Evlerinizde oturun, Cahiliye de olduğu gibi açılıp saçılmayın.

Bakara Suresi 228 – Erkekler, kadınlara göre üstündür.

Nisa Suresi 3 – Erkek 4 eş alabilir. Beğendiğiniz kadınlardan ikişer, üçer, dörder alın.

Nisa Suresi 34 – Eşlerinizi dövme hakkı verilmiştir.

Bakara Suresi 282 – İki kadını şahitliği bir erkeğinkine denk kılınmıştır.

Bakara Suresi 223 – Kadınlarınız sizin için bir tarladır. Tarlanıza nasıl dilerseniz öyle varın.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • 3 weeks later...

Boş adamsın.

Bu ayetleri oku.

Nisa Suresi 11 – Erkeğe iki, kadına bir birim miras düşer.

Ahzap Suresi 33 – Evlerinizde oturun, Cahiliye de olduğu gibi açılıp saçılmayın.

Bakara Suresi 228 – Erkekler, kadınlara göre üstündür.

Nisa Suresi 3 – Erkek 4 eş alabilir. Beğendiğiniz kadınlardan ikişer, üçer, dörder alın.

Nisa Suresi 34 – Eşlerinizi dövme hakkı verilmiştir.

Bakara Suresi 282 – İki kadını şahitliği bir erkeğinkine denk kılınmıştır.

Bakara Suresi 223 – Kadınlarınız sizin için bir tarladır. Tarlanıza nasıl dilerseniz öyle varın.

yanlış verilen meallerle kuranı değerlendirmeyelim. Açıklamalarına değer verdiğin bir insanın açıklamasını ekliyorum.

en basiti Nisa 34

Kadına şiddet uygulamak toplumumuzun ve İslam Aleminin kapanmaz bir yarası haline geldi.

Bunun başlıca sebebi Maneviyattan uzak, Maneviyatı kavrayamamış bir İslam anlayışıdır. Yaşadığımız bu Ahir zamanda bizler maalesef Ramazan, kandil ve Cuma Müslümanları olduk. Diğer zamanlarda ağyar bir vaziyette maneviyatın ve İslamın derin İlminden habersiz, vurdum duymaz bir hayat yaşıyoruz. Oysa Müslüman bir İnsanın her günü Cuma, her günü Kandildir. İslam Dinini tahrif etmeye çalışanların gayretleri ile kandiller ve Cumalar öne çıkarılmış ve İslam Dini o tahrif edilmiş olan o dinlere benzetilmeye çalışılmış, bu çalışmada çok başarılı olmuşlardır. Kuran Mealleride aynı akibete uğramış Kuran Ayetlerinin büyük bir kısmına gerçek manalarından uzak manalar verilmiştir. Emevilerden bu zamana kadar Meallerdeki anlam değiştirilmeleri zamanımızda son noktaya çıkmıştır. Bundan maksat bazı güçlerin İslam üzerinde hakimiyet kurma çabalarıdır. Bununla beraber maneviyattan uzak bir kısım Müslüman geçinen menfaatçiler İslamın Mukaddes değerlerini Sanayi haline getirmiş, ilahi görünümlü şarkılar, satılık dualar, satılık hatimler, satılık salavatlar, Dini görünümlü vitrinlerde müşteri arar olmuştur. Bu haller, Ahir zaman Müslümanlarının bilinçsizliğinin ürettiği utançlarımızdır.

Nisa suresinin 34. ayeti:

İslam Dininde Kadın ve Erkek eşittir.” Hayır Erkek Kadından üstündür” diyen Bir milyar Erkek; Hz. Hatice Annemizin, Hz. Fatıma Annemizin tırnağı kadar olabilirmi? Erkeğin üstün olma hayali İslam Dinine, tahrif edilmiş Dinler aracılığı ile sokuşturulmuştur. Kadına şiddet, hükmü kaldırılmış Dinlerde vardır. Eğer, Kuran Ayetlerinde, Kadını Dövme emri verilmiş olsaydı Bu emri ilk olarak Resulullah Efendimiz uygular ve beş vakit Namazın ardından, beş vakit Hanımlarını döverdi.

Bu ayette geçen, Darb, Dürub kelimesinden gelen “vadribühün” kelimesini Dövme emri olarak algılayan kaba softalar “Darb” kelimesinin “Kapı” anlamına geldiğinden habersizlerdir. Adem yani Erkek İnsan Zürriyetinin taşıyıcısıdır. Kadın ise İnsan Zürriyetini Ademden alıp Dünyaya Yani beden alemine getiren “Kapı” dır. Nisa Suresinin 34. Ayetinde geçen “medaci” kelimesini “yatak” olarak manalandırmışlar oysa “medaci” kelimesinin asıl anlamı “kabir” dir yani mezar dır. Bu manalara göre “fil medaciı vadribuhünn” cümlesinin asıl anlamı; “kabir kapısı” dır. Bu Ayet müteşabih olduğu için “fil medaciı vadribuhünn” cümlesinin Nisa 34. Ayetindeki anlamı; “İnsan zürriyetini Rahim Aleminden Dünya Alemine getiren Kapı” dır. Çünkü Rahim Alemi Dünya Alemine göre “Kabir”dir. Allahu Teala Kadına böyle bir üstünlük ve şerefi bu cümle ile takdir etmiştir.

BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM

“Allah'ın insanlardan bir kısmını diğerlerine üstün kılması sebebiyle ve mallarından harcama yaptıkları için erkekler kadınların yöneticisi ve koruyucusudur. Onun için sâliha kadınlar itaatkârdır. Allah'ın kendilerini korumasına karşılık gizliyi (kimse görmese de namuslarını) koruyucudurlar. Baş kaldırmasından endişe ettiğiniz kadınlara öğüt verin, onları yataklarda yalnız bırakın ve (bunlarla yola gelmezlerse) dövün. Eğer size itaat ederlerse artık onların aleyhine başka bir yol aramayın; çünkü Allah yücedir, büyüktür.”

Nisa Suresi-34 (TDV Meali)

BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM

“Er ricalü kavvamune alen nisai bi ma faddalellahü ba'dahüm ala ba'dıv ve bi ma enfeku min emvalihim fes salihatü kanitatün hafizatül lil ğaybi bi ma hafızallah vellatı tehafune nüşüzehünne fe ızuhünne vehcüruhünne fil medaciı vadribuhünn fe in eta'neküm fe la tebğu aleyhinne sebıla innellahe kane aliyyen kebıra”

Nisa Suresi-34

Nisa Suresinin 34. Ayetinin gerçeğe en yakın meali şudur.

BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM

“ Allah, İdarecileri Erkelerin ve Kadınların üzerine üstün kıldı. Onların bir kısmı Allah yolunda mallarından infak ettiler. Allah onları bu sebeple Salihler ve Salihalar derecesine yükseltip muhafaza etti. Allah onları (salih ve salihaları) gaybından süzüp ard arda yüceltti ve onlara öğüt (ilim) verdi. Bundan sonra kadınlarınıza buğz etmeyin. Onlar ( kadınlar) (zürriyetinizin) geldiği yolun kapılarıdır. Şüphesiz Allah yücelerin yücesi ve sonsuzdur.”

Nisa Suresi-34

Kısacası Kuranın hiçbir Ayetinde vede Nisa suresinin 34. Ayetinde “kadınları dövün” hitabı ilahisi yoktur. Allahu Taeala İnsanı kendi öz varlığının nurundan süzerek ve ihtimamla yaratmıştır, Kadın ve Erkeğin genel anlamı İnsandır. Kadın ayrı bir varlık değildir. Allah İnsanı kendisine Halife seçmiştir. Kadındanda halifeleri vardır.

Cafer İskenderoğlu

Link to post
Sitelerde Paylaş

yanlış verilen meallerle kuranı değerlendirmeyelim. Açıklamalarına değer verdiğin bir insanın açıklamasını ekliyorum.

en basiti Nisa 34

Kadına şiddet uygulamak toplumumuzun ve İslam Aleminin kapanmaz bir yarası haline geldi.

Bunun başlıca sebebi Maneviyattan uzak, Maneviyatı kavrayamamış bir İslam anlayışıdır. Yaşadığımız bu Ahir zamanda bizler maalesef Ramazan, kandil ve Cuma Müslümanları olduk. Diğer zamanlarda ağyar bir vaziyette maneviyatın ve İslamın derin İlminden habersiz, vurdum duymaz bir hayat yaşıyoruz. Oysa Müslüman bir İnsanın her günü Cuma, her günü Kandildir. İslam Dinini tahrif etmeye çalışanların gayretleri ile kandiller ve Cumalar öne çıkarılmış ve İslam Dini o tahrif edilmiş olan o dinlere benzetilmeye çalışılmış, bu çalışmada çok başarılı olmuşlardır. Kuran Mealleride aynı akibete uğramış Kuran Ayetlerinin büyük bir kısmına gerçek manalarından uzak manalar verilmiştir. Emevilerden bu zamana kadar Meallerdeki anlam değiştirilmeleri zamanımızda son noktaya çıkmıştır. Bundan maksat bazı güçlerin İslam üzerinde hakimiyet kurma çabalarıdır. Bununla beraber maneviyattan uzak bir kısım Müslüman geçinen menfaatçiler İslamın Mukaddes değerlerini Sanayi haline getirmiş, ilahi görünümlü şarkılar, satılık dualar, satılık hatimler, satılık salavatlar, Dini görünümlü vitrinlerde müşteri arar olmuştur. Bu haller, Ahir zaman Müslümanlarının bilinçsizliğinin ürettiği utançlarımızdır.

Nisa suresinin 34. ayeti:

İslam Dininde Kadın ve Erkek eşittir.” Hayır Erkek Kadından üstündür” diyen Bir milyar Erkek; Hz. Hatice Annemizin, Hz. Fatıma Annemizin tırnağı kadar olabilirmi? Erkeğin üstün olma hayali İslam Dinine, tahrif edilmiş Dinler aracılığı ile sokuşturulmuştur. Kadına şiddet, hükmü kaldırılmış Dinlerde vardır. Eğer, Kuran Ayetlerinde, Kadını Dövme emri verilmiş olsaydı Bu emri ilk olarak Resulullah Efendimiz uygular ve beş vakit Namazın ardından, beş vakit Hanımlarını döverdi.

Bu ayette geçen, Darb, Dürub kelimesinden gelen “vadribühün” kelimesini Dövme emri olarak algılayan kaba softalar “Darb” kelimesinin “Kapı” anlamına geldiğinden habersizlerdir. Adem yani Erkek İnsan Zürriyetinin taşıyıcısıdır. Kadın ise İnsan Zürriyetini Ademden alıp Dünyaya Yani beden alemine getiren “Kapı” dır. Nisa Suresinin 34. Ayetinde geçen “medaci” kelimesini “yatak” olarak manalandırmışlar oysa “medaci” kelimesinin asıl anlamı “kabir” dir yani mezar dır. Bu manalara göre “fil medaciı vadribuhünn” cümlesinin asıl anlamı; “kabir kapısı” dır. Bu Ayet müteşabih olduğu için “fil medaciı vadribuhünn” cümlesinin Nisa 34. Ayetindeki anlamı; “İnsan zürriyetini Rahim Aleminden Dünya Alemine getiren Kapı” dır. Çünkü Rahim Alemi Dünya Alemine göre “Kabir”dir. Allahu Teala Kadına böyle bir üstünlük ve şerefi bu cümle ile takdir etmiştir.

BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM

“Allah'ın insanlardan bir kısmını diğerlerine üstün kılması sebebiyle ve mallarından harcama yaptıkları için erkekler kadınların yöneticisi ve koruyucusudur. Onun için sâliha kadınlar itaatkârdır. Allah'ın kendilerini korumasına karşılık gizliyi (kimse görmese de namuslarını) koruyucudurlar. Baş kaldırmasından endişe ettiğiniz kadınlara öğüt verin, onları yataklarda yalnız bırakın ve (bunlarla yola gelmezlerse) dövün. Eğer size itaat ederlerse artık onların aleyhine başka bir yol aramayın; çünkü Allah yücedir, büyüktür.”

Nisa Suresi-34 (TDV Meali)

BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM

“Er ricalü kavvamune alen nisai bi ma faddalellahü ba'dahüm ala ba'dıv ve bi ma enfeku min emvalihim fes salihatü kanitatün hafizatül lil ğaybi bi ma hafızallah vellatı tehafune nüşüzehünne fe ızuhünne vehcüruhünne fil medaciı vadribuhünn fe in eta'neküm fe la tebğu aleyhinne sebıla innellahe kane aliyyen kebıra”

Nisa Suresi-34

Nisa Suresinin 34. Ayetinin gerçeğe en yakın meali şudur.

BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM

“ Allah, İdarecileri Erkelerin ve Kadınların üzerine üstün kıldı. Onların bir kısmı Allah yolunda mallarından infak ettiler. Allah onları bu sebeple Salihler ve Salihalar derecesine yükseltip muhafaza etti. Allah onları (salih ve salihaları) gaybından süzüp ard arda yüceltti ve onlara öğüt (ilim) verdi. Bundan sonra kadınlarınıza buğz etmeyin. Onlar ( kadınlar) (zürriyetinizin) geldiği yolun kapılarıdır. Şüphesiz Allah yücelerin yücesi ve sonsuzdur.”

Nisa Suresi-34

Kısacası Kuranın hiçbir Ayetinde vede Nisa suresinin 34. Ayetinde “kadınları dövün” hitabı ilahisi yoktur. Allahu Taeala İnsanı kendi öz varlığının nurundan süzerek ve ihtimamla yaratmıştır, Kadın ve Erkeğin genel anlamı İnsandır. Kadın ayrı bir varlık değildir. Allah İnsanı kendisine Halife seçmiştir. Kadındanda halifeleri vardır.

Cafer İskenderoğlu

Kuranınızı değil, kerameti kendinden menkul insanların uydurmalarını okuyorsunuz, ki onlar bile açıkça kuranınızı yalanlıyorlar.

Bakara 228

Boşanan kadınlar, üç ay âdet beklerler. Allah'a ve son güne inanmışlarsa Allah'ın, rahîmlerinde yarattığını gizlemeleri helâl değildir. Kocaları, bu müddet içinde barışmak isterlerse tekrar kadınlarını almaya tam hakları vardır. Aşırı ve eksik olmamak üzere kadınlar, kendi aleyhlerine olduğu gibi, lehlerine de hak sahipleridir. Ancak erkekler, kadınlardan üstündür. Allah yüce ve üstündür, hüküm ve hikmet sahibidir.

Ayrıca veda hutbesinde de yine kadınların, erkeğin emrine uymayınca, dövülebileceği söylenir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Boş adamsın.

Bu ayetleri oku.

Nisa Suresi 11 – Erkeğe iki, kadına bir birim miras düşer.

Ahzap Suresi 33 – Evlerinizde oturun, Cahiliye de olduğu gibi açılıp saçılmayın.

Bakara Suresi 228 – Erkekler, kadınlara göre üstündür.

Nisa Suresi 3 – Erkek 4 eş alabilir. Beğendiğiniz kadınlardan ikişer, üçer, dörder alın.

Nisa Suresi 34 – Eşlerinizi dövme hakkı verilmiştir.

Bakara Suresi 282 – İki kadını şahitliği bir erkeğinkine denk kılınmıştır.

Bakara Suresi 223 – Kadınlarınız sizin için bir tarladır. Tarlanıza nasıl dilerseniz öyle varın.

yanlış verilen meallerle kuranı değerlendirmeyelim. Açıklamalarına değer verdiğin bir insanın açıklamasını ekliyorum.

en basiti Nisa 34

Kadına şiddet uygulamak toplumumuzun ve İslam Aleminin kapanmaz bir yarası haline geldi.

Bunun başlıca sebebi Maneviyattan uzak, Maneviyatı kavrayamamış bir İslam anlayışıdır. Yaşadığımız bu Ahir zamanda bizler maalesef Ramazan, kandil ve Cuma Müslümanları olduk. Diğer zamanlarda ağyar bir vaziyette maneviyatın ve İslamın derin İlminden habersiz, vurdum duymaz bir hayat yaşıyoruz. Oysa Müslüman bir İnsanın her günü Cuma, her günü Kandildir. İslam Dinini tahrif etmeye çalışanların gayretleri ile kandiller ve Cumalar öne çıkarılmış ve İslam Dini o tahrif edilmiş olan o dinlere benzetilmeye çalışılmış, bu çalışmada çok başarılı olmuşlardır. Kuran Mealleride aynı akibete uğramış Kuran Ayetlerinin büyük bir kısmına gerçek manalarından uzak manalar verilmiştir. Emevilerden bu zamana kadar Meallerdeki anlam değiştirilmeleri zamanımızda son noktaya çıkmıştır. Bundan maksat bazı güçlerin İslam üzerinde hakimiyet kurma çabalarıdır. Bununla beraber maneviyattan uzak bir kısım Müslüman geçinen menfaatçiler İslamın Mukaddes değerlerini Sanayi haline getirmiş, ilahi görünümlü şarkılar, satılık dualar, satılık hatimler, satılık salavatlar, Dini görünümlü vitrinlerde müşteri arar olmuştur. Bu haller, Ahir zaman Müslümanlarının bilinçsizliğinin ürettiği utançlarımızdır.

Nisa suresinin 34. ayeti:

İslam Dininde Kadın ve Erkek eşittir.” Hayır Erkek Kadından üstündür” diyen Bir milyar Erkek; Hz. Hatice Annemizin, Hz. Fatıma Annemizin tırnağı kadar olabilirmi? Erkeğin üstün olma hayali İslam Dinine, tahrif edilmiş Dinler aracılığı ile sokuşturulmuştur. Kadına şiddet, hükmü kaldırılmış Dinlerde vardır. Eğer, Kuran Ayetlerinde, Kadını Dövme emri verilmiş olsaydı Bu emri ilk olarak Resulullah Efendimiz uygular ve beş vakit Namazın ardından, beş vakit Hanımlarını döverdi.

Bu ayette geçen, Darb, Dürub kelimesinden gelen “vadribühün” kelimesini Dövme emri olarak algılayan kaba softalar “Darb” kelimesinin “Kapı” anlamına geldiğinden habersizlerdir. Adem yani Erkek İnsan Zürriyetinin taşıyıcısıdır. Kadın ise İnsan Zürriyetini Ademden alıp Dünyaya Yani beden alemine getiren “Kapı” dır. Nisa Suresinin 34. Ayetinde geçen “medaci” kelimesini “yatak” olarak manalandırmışlar oysa “medaci” kelimesinin asıl anlamı “kabir” dir yani mezar dır. Bu manalara göre “fil medaciı vadribuhünn” cümlesinin asıl anlamı; “kabir kapısı” dır. Bu Ayet müteşabih olduğu için “fil medaciı vadribuhünn” cümlesinin Nisa 34. Ayetindeki anlamı; “İnsan zürriyetini Rahim Aleminden Dünya Alemine getiren Kapı” dır. Çünkü Rahim Alemi Dünya Alemine göre “Kabir”dir. Allahu Teala Kadına böyle bir üstünlük ve şerefi bu cümle ile takdir etmiştir.

BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM

“Allah'ın insanlardan bir kısmını diğerlerine üstün kılması sebebiyle ve mallarından harcama yaptıkları için erkekler kadınların yöneticisi ve koruyucusudur. Onun için sâliha kadınlar itaatkârdır. Allah'ın kendilerini korumasına karşılık gizliyi (kimse görmese de namuslarını) koruyucudurlar. Baş kaldırmasından endişe ettiğiniz kadınlara öğüt verin, onları yataklarda yalnız bırakın ve (bunlarla yola gelmezlerse) dövün. Eğer size itaat ederlerse artık onların aleyhine başka bir yol aramayın; çünkü Allah yücedir, büyüktür.”

Nisa Suresi-34 (TDV Meali)

BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM

“Er ricalü kavvamune alen nisai bi ma faddalellahü ba'dahüm ala ba'dıv ve bi ma enfeku min emvalihim fes salihatü kanitatün hafizatül lil ğaybi bi ma hafızallah vellatı tehafune nüşüzehünne fe ızuhünne vehcüruhünne fil medaciı vadribuhünn fe in eta'neküm fe la tebğu aleyhinne sebıla innellahe kane aliyyen kebıra”

Nisa Suresi-34

Nisa Suresinin 34. Ayetinin gerçeğe en yakın meali şudur.

BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM

“ Allah, İdarecileri Erkelerin ve Kadınların üzerine üstün kıldı. Onların bir kısmı Allah yolunda mallarından infak ettiler. Allah onları bu sebeple Salihler ve Salihalar derecesine yükseltip muhafaza etti. Allah onları (salih ve salihaları) gaybından süzüp ard arda yüceltti ve onlara öğüt (ilim) verdi. Bundan sonra kadınlarınıza buğz etmeyin. Onlar ( kadınlar) (zürriyetinizin) geldiği yolun kapılarıdır. Şüphesiz Allah yücelerin yücesi ve sonsuzdur.”

Nisa Suresi-34

Kısacası Kuranın hiçbir Ayetinde vede Nisa suresinin 34. Ayetinde “kadınları dövün” hitabı ilahisi yoktur. Allahu Taeala İnsanı kendi öz varlığının nurundan süzerek ve ihtimamla yaratmıştır, Kadın ve Erkeğin genel anlamı İnsandır. Kadın ayrı bir varlık değildir. Allah İnsanı kendisine Halife seçmiştir. Kadındanda halifeleri vardır.

Cafer İskenderoğlu

işte öyle açıklıyor ayetin manasını, diğer ayetlerrin manası da yazdıldığı gibi değil.

yine nebe suresi 33 ayet bilerek veya bilmeyerek insanların uydurduğu bir mana o yazdığınız. gerçek mana ile yakından uzaktan alakası yok.

onun manası da öğrenmek istersen;

ve kevâıbe etrâbâ”

iki kelimeden oluşan bir ayet

KEVAİB = KEV kökünden gelir vurmak, tesir etmek anlamındadır.Ayette Allah (cc) tecellisi ile kuluna tesir eder anlamını alır.

diğer kelime ise

ETRAB = TARAB kökenlidir. TARAB sevinmek, şad olmak anlamındadır. Ayette kulun aldığı mükafatla sevinmesi şad olması anlamını alır.

varlıkları genişler

Varlıkları onurlandırılır.

veya

tecellisi ile varlıkları büyür genişler. veya

(müttekilerin huzurullahtaki) varlıkları (nur halinde) büyür genişler (onurlandırılır)

not olarak yazdığınız açıklamayı biraz daha düşünün.

cennet nedir?

huri nedir?

Bize anlatılan masallar kadar basit hikayeler midir?

Allah' tealanın vadi o kadar basit olur mu hiç?

Huri olacak mı sorusunu da bi düşün! Huri aslında nedir?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Kuranınızı değil, kerameti kendinden menkul insanların uydurmalarını okuyorsunuz, ki onlar bile açıkça kuranınızı yalanlıyorlar.

Bakara 228

Boşanan kadınlar, üç ay âdet beklerler. Allah'a ve son güne inanmışlarsa Allah'ın, rahîmlerinde yarattığını gizlemeleri helâl değildir. Kocaları, bu müddet içinde barışmak isterlerse tekrar kadınlarını almaya tam hakları vardır. Aşırı ve eksik olmamak üzere kadınlar, kendi aleyhlerine olduğu gibi, lehlerine de hak sahipleridir. Ancak erkekler, kadınlardan üstündür. Allah yüce ve üstündür, hüküm ve hikmet sahibidir.

Ayrıca veda hutbesinde de yine kadınların, erkeğin emrine uymayınca, dövülebileceği söylenir.

Güzel örneklerde şu hadisi bir düşün akil kardeşim. sayısız manası olan bir hadis kuran ile insan ikiz kardeştir. Burada kadın erkek demiyor. insan diyor. insan kuranla eş tutuluyor. öyleyse insan olan bir kuranı alır sağa sola atar mı? sayfalarını yırtar mı?

Link to post
Sitelerde Paylaş
bu ayrım üstünlük insanların kurmuş olduğu düzenden kaynaklanıyor. kendilerini haklı görmek için çeşitli argümanlardan yararlanıyorlar. Tarihin bir devirlerinde kadınların üstün olduğu savunuluyordu.bir zaman sonra hakimiyet erkeklere geçince erkeklerin üstünlüğü. gerçekte herkes insan.
Link to post
Sitelerde Paylaş
  • 2 weeks later...

Ey kardeşler Kur'anda şiddetten bahseden islamda şiddetin olduğunu söyleyenler. İslam peygamberi SAV VE kainatın peygamberi bir cümleye bütün islamı, insanı, kainatın yaradılışın, ötesinin sırlarını ve yaratılmamışlık aleminin sırlarını sığdırmış bir cümlesine.

Hazreti Peygamber Efendimiz Sallallahu Aleyhi ve Sellem’in sözü İnsan ve Kur’an birer ikiz kardeştir diyor ya İnsan Kur’ansa sen hanımını dövdüğünde sen Kur’anı yere atmış olmuyor musun? O kur'anı yırtıp bir köşeye atmış olmuyor musun? İslamdaki kadın erkek ayrımı sadece dini sonradan uygulayanların zanlıdır. Allah katında kadın erkek ayrımı zaten yoktur. Sadece insan vardır. Sadece İNSAN.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Ey kardeşler Kur'anda şiddetten bahseden islamda şiddetin olduğunu söyleyenler. İslam peygamberi SAV VE kainatın peygamberi bir cümleye bütün islamı, insanı, kainatın yaradılışın, ötesinin sırlarını ve yaratılmamışlık aleminin sırlarını sığdırmış bir cümlesine.

Hazreti Peygamber Efendimiz Sallallahu Aleyhi ve Sellem’in sözü İnsan ve Kur’an birer ikiz kardeştir diyor ya İnsan Kur’ansa sen hanımını dövdüğünde sen Kur’anı yere atmış olmuyor musun? O kur'anı yırtıp bir köşeye atmış olmuyor musun? İslamdaki kadın erkek ayrımı sadece dini sonradan uygulayanların zanlıdır. Allah katında kadın erkek ayrımı zaten yoktur. Sadece insan vardır. [/size] Sadece İNSAN.

Nisa 34:

... Kadınlarınızın serkeşliğinden korkunca onlara öğüt verin, onları yatakta yalnız bırakın, dövün onları...

Kendi kendinize bir din yorumu uydurmuşsunuz, fakat hiç yoruma ihtiyaç doğurmayan ayetler bile sizi yalanlamakta.

Kurandaki insan çoğunlukla müslüman erkektir, kadınları katmaya çalışmanız, gerçekte olanı değiştirmez.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bunları yapan insanlar ve insanların uygulamaları. Kadınmışsın erkekmişsin bunların Allah katında hiç birinin bir önemi yok. Hakikatte sen nesin? Bunu hatırladın mı hatırlayamadın mı bütün mesele bu.

Uydurmaktasınız.

Kadınlar erkekten bir derece daha eksiktir. Kadınlar yarım erkek eder. Kadınlar evlerinde oturmalı, ancak ihtiyaç halinde çıktıkları durumda da tanınmayacak şekilde kapanmalıdır. Kadınlar itaatsizlik edebilir ve bu durumda dövülebilirler. Seks ihtiyacını gidermek için çok sayıda kadın alınabilir. Kadınların yaşı önemsiz olarak, cinsel ilişkiye girilebilir.

Bunlar sizin masal kitabınızda yazan şeyler. Bu uydurduğunuz allah gayet de kadın ve erkek ile ilgileniyor ki, oturup bunları düşünmüş ve işini gücünü bırakıp, bunları peygamberine iletmiş.

Ayrıca Allah kadın ve erkek mevzuları ile o kadar ilgili ki, peygamberinin zekerine yorgan olsun diye, kimlerle ilişkiye girebileceğini bile ayetler ile belirlemiş. Yetmemiş, evlatlığının karısını koynundan alıp, peygamberinin altına sürmüş.

Kitabınızı okuyun, kafanızdan uydurduğunuz din ile kitabınızdaki din arasındaki farkları kendiniz görün.

tarihinde bir_akil_insan tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Bunları yapan insanlar ve insanların uygulamaları. Kadınmışsın erkekmişsin bunların Allah katında hiç birinin bir önemi yok. Hakikatte sen nesin? Bunu hatırladın mı hatırlayamadın mı bütün mesele bu.

İslam şeriatı uygulamalarının referansı, Kuran ve Hadisleri öyle değil mi? Kimse kendi kafasına göre haram, mekruh, helal uydurup, ona göre fetva, hüküm vermiyor.

İslam'da ve diğer dinlerde insan diye bir kavram yoktur. Dinlerin en ufak meselelerde bile kadın ve erkek ayrımına gittiğini görebilirsiniz. En basit konu ibadet; mesela kadın ve erkeğin namaz kılma şekli bile farklıdır...

İslam'da kadının diyeti -öldürüldüğünde ödenen para, altın vb.- erkeğin diyetinin yarısıdır. Bakın, bu uygulamanın dayanağını aşağıya yazıyorum.

İbn Şihab, Mekhul ve Atâ´dan şöyle rivayet ediyor: ''Biz nasa (insanlara) yetiştik. Müslüman ve hür kişinin, Peygamber zamanındaki diyeti 100 deve idi. Hz. Ömer o diyeti, meskun yerlerde yaşayanlar için 1000 dinara veya 12.000 dirheme çevirdi. Hür ve müslüman olan kadının diyeti, eğer cani meskun yerlerde yaşayanlardan ise 500 dinardır. Cani bedevîlerden biri ise kadının diyeti 50 devedir. Çünkü bedevinin altın veya gümüş bulması zordur.'' Beyhakî, Sünen, VIII/95, (Muaz b. Cebel´den)

Yorum: Kadının diyetinin, erkeğin diyetinin yarısı kadar olmasının nedeni, diyetin malî bir menfaat olmasıdır. Şeriat, malî menfaatlerde -tıpkı mirasta olduğu gibi- kadını erkeğin yarısı gibi kabul etmiştir. Bu durum, hem erkeğin, hem de kadının tabiatına uygun düşen gerçek adalettir.

tarihinde Mırnaw tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

sosyal yaşantıyı toplumların örf ve adeti belirlediği için o konuya girmiyorum. Belli bir zaman sonra bazı sorular kendiliğinden cevaplanır.

Ama ben öğrendiğimi söylüyorum. Allah katında kadın erkek diye bir ayrım yoktur. Bu insanların kendince yaptıkları ayrımdır.

kısaca bir olay anlatım.

iman hususunda da çok derin bilgiler sahip kadın ilim kadınları vardı. Hatta şunu söyleyeyim. Muhiddin Arabi 6-7 yaşında iken kadın bir öğretmeni vardı. 80-90 yaşında bir baraka da yaşardı. BU kadın yaşına rağmen sahip olduğu ilmin bereketi ile yaşına rağmen çok genç görünürdü. Çocuk yaşta Onun evini süpürür yiyeceğini suyunu falan taşırdı. Bir gün bir kadın uzak bir ülkeye giden ve yıllardır kaybolan kocasını ondan bulması istemiş, çok ısrar edince onu geri çevirememiş. Bunun üzerine ne yapmış dersiniz. Fatiha suresini okumuş. O Fatiha suresini bedenlenip insan kılığında huzuruna gelmiş. Ona bu kadının kocasını alda gel demiş. saniyeler içerisinde kadının kocasını bulunduğu ülkeden o Fatiha suresi almış gelmiş. bu Muhiddin Arabi nin şahit olduğu bir olaydı.

Bu gerçek midir? Bence gercektir. Gerçekten Kur'anı tanıyanlar bunun mümkün olduğunu bilir.

Şimdi günümüzdeki İslam bilgini olarak geçinen kaç kişi kaç profesör veya dini çok iyi bildiğini iddia eden hocalar veya kurana meal verdiğini sanan mealciler özellikle bazı ayetlere komik mealler veren mealcilerden vs içerisinden bırak Fatiha suresini veya sureleri Kurandan her hangi bir ayeti çağırsın da o ayet onun imanı karşısında ona itaat edip huzuruna gelsin. Bunu yapabilecek kaç baba yiğit var.

Bunu şunun için anlattım kurandan bir sure en büyük surelerden birisi insanların dunya alemlerine gelmeden önce Allah t. ile ilk sohbetimizi birbirimizle karşılıklı olarak sözleşmemizi içer bir sure hiç büyüklük taslamadan, Kadın erkek ayrımı yapmadan O bayan hocanın çağrısına cevap veriyor. Cevap vermeyle kalmayıp, emrini yerine getiriyor. Kuran kendi ayrım yapmıyor. Ama içindeki ayetlerin meallerinde ayrım var adaletsizilik var bu mümkün mü? kısaca şunu da diyeyim Kendisinin yapmadığı adaletsizliği ayrımı ayetleri de yapmaz.

Yaratıcı huzurunda kadın erkek ayrımı yoktur. Herkes İnsandır.

Link to post
Sitelerde Paylaş
kısaca bir olay anlatım.

iman hususunda da çok derin bilgiler sahip kadın ilim kadınları vardı. Hatta şunu söyleyeyim. Muhiddin Arabi 6-7 yaşında iken kadın bir öğretmeni vardı. 80-90 yaşında bir baraka da yaşardı. BU kadın yaşına rağmen sahip olduğu ilmin bereketi ile yaşına rağmen çok genç görünürdü. Çocuk yaşta Onun evini süpürür yiyeceğini suyunu falan taşırdı. Bir gün bir kadın uzak bir ülkeye giden ve yıllardır kaybolan kocasını ondan bulması istemiş, çok ısrar edince onu geri çevirememiş. Bunun üzerine ne yapmış dersiniz. Fatiha suresini okumuş. O Fatiha suresini bedenlenip insan kılığında huzuruna gelmiş. Ona bu kadının kocasını alda gel demiş. saniyeler içerisinde kadının kocasını bulunduğu ülkeden o Fatiha suresi almış gelmiş. bu Muhiddin Arabi nin şahit olduğu bir olaydı.

Bu gerçek midir? Bence gercektir. Gerçekten Kur'anı tanıyanlar bunun mümkün olduğunu bilir.

Kadının adı neymiş? Ne kadar genç görünüyor? Hangi kadın, ondan hangi ülkeye giden kocasını bulmasını istemiş? Kocasının adı neymiş? Bu yaşlı kadın, peygamberinizin sahip olmadığı hikmetlere mi sahipmiş? Allah'ın suresini şekle sokup ona emirler mi veriyormuş? Kadın aslında allahınıza mı emir veriyormuş?

İçinde hiç ama hiçbir araştırılabilir detayın olmadığı hikayeler uydurmadır. Muhittin arabinin fanboylarından olabilirsiniz ama, eğer bu hikayeyi anlatan oysa, kendisi açıkça bir yalancıdır.

tarihinde bir_akil_insan tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...