Jump to content

Bu adam neden araştırılmıyor


Recommended Posts

İsmi Aleksandr Parvus (Gelfand). Rus yahudisi. 1905 devrim yapamayınca sürülmü fakat kaçarak Avrupaya sığınmış.. resmi olarak ALman İstihbaratı ajanı. Fakat Hem Alman Hem Avsturuya Macaristan Hem ABD istihbaratına çalışmış. fakat en önemli bağlılığı Rokofeller hanedanına. Onların en önemli adamı olan Yakob Şiffin Avrupadakı en önemli temsilcisi. Lenin ve Troçskinin öğretmeni. Ekim devrimi paralarını Yakob Şiffden, Varburglardan ve Alman istihabaratından alarak Lenine transfer eden kişi.

İkinci bir kimliği Almaniyanın Osmanlıdakı elçiliği çalışanı, sonralar Osmanlıda çalışan Alman bir iş adamı. Enver ve Telet paşa ve o zamankı maliyye Nazırının yakın arkadaşı. İttihad veTerakkinin mali kaynaklarından birisi.İttihad ve Terakki Hukumeti ve ermenileri bir birine karşı kışkırtan kişi. Batılı ve Rus kaynaklarında Enver Paşayı Almaniya lehinde Osmanlıyı svaşasokmaya ikna eden kişi. İttihad ve Terakkinin ilk gazetesi olan "Ana Yurtun" kurucularından birisi ve baş yazarı. Osmanlı ve ermeni savaşını fırsat bilerek ermeni mallarını gasb ederek çok büyük zenginliğe kavuşan kişi. Osmanlıda şu kadar etkiliyken yine ortadan kaybolan uzun bir zamn sırlı bir suretde Selanikde kalan sonra yeniden İstanbula dönen birisi.

Doğal olarak öğrencileri her iki devletde (Rusioya ve Osmanlı) devri yaptı. Devrim teknolojileri ve devrimden sonrakı zamanda yapılanlar (harf, dil ve.s.) her iki ülkede bir birini kopisi.

Fakat bana garip gelen şu değil. TC ve Osmanlı tarihine şu kadar etkisi olmuş bir kişiyle ilgili türk kaynaklarda ciddi dencekk bir bilgi yok. Neden tarihçiler şunu araştırmıyor.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Atatürk bu adamın öğrencisi mi diyorsun?

Direkt olmasa bile bayağı etkisi olmuş. Yani sizde 30 larda yapılan dil, din, giyim, müzik ve.s. gibi devrimler zaten SSCB de ilk devirlerde yaşandı, fakat bazıları sizdeki gibi başarılı olmadı (Harf ve dil) bazısı sizden daha başarılı oldu (din, yeni insan türetme ve.s.) bazısı aynı oranda başarılı oldu (eskiyi kötüleme giyim kuşam, müzik ve.s.) fakat Stalinin gelişi bir az durdurdu o devrimlerin hızını yoksa tüm alanalarda sizden daha başarılı olmuşlardı.

Ayrıca onun uzun bir zaman Selanikde "inzivaya" çekilmesi var. Rus tarihçileri onun Troçski Lenin ve Mustafa Kemal buluşması organize ettiğini yazar hatta çok güçlü bir delilin olduğunu yazar fakat belgesi yoktur.

Ama daha bir konu Stalinden kaçan Troçskinin de uzun bir zaman İstanbulda ikamet etmesi, bi az daha kuşkulandırıyor.

Bir de devrimin yapılış şekli, devrimden sonra tarihle oynamalar, yalancı kahramanlar çıkarma devrimin yetişmesi için yapılan politik mühendislik oyunları inanılmaz derecede benziyor. Tabii ki, SSCB nin yardımı da göz ardı edilmemeli Türk devrimine ve Stalinin (bir az antidevrimci) gelişinden sonra ilişkiler önceki gibi olmuyor.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Atatürk ün değişik kişilerin kitaplarını okuyup etkilenmesi ve devrimlerini geliştirmesi doğaldır. Atatürk bir uzaylı değildi. Din öğretilerinin iddia ettiği gibi gökten zembille bilgi inmedi aklına... Çünkü din derki; peygamberler sıradan insanlardı. Allah onların beynine bilgiyi soktu. Aslında bir halta yaramayan insanlardı. Hiçbir peygamber okuyarak, araştırarak, bilim ve fenle uğraşarak yükselmedi altını çizelim.

Atatürk ün okuyarak, araştırarak, bilim ve fenni kullanarak gelişmesi, devrimler yapması eskiden olduğu gibi günümüzde de bazılarına fena batar. İlerde de batmaya devam edecek.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Direkt olmasa bile bayağı etkisi olmuş. Yani sizde 30 larda yapılan dil, din, giyim, müzik ve.s. gibi devrimler zaten SSCB de ilk devirlerde yaşandı, fakat bazıları sizdeki gibi başarılı olmadı (Harf ve dil) bazısı sizden daha başarılı oldu (din, yeni insan türetme ve.s.) bazısı aynı oranda başarılı oldu (eskiyi kötüleme giyim kuşam, müzik ve.s.) fakat Stalinin gelişi bir az durdurdu o devrimlerin hızını yoksa tüm alanalarda sizden daha başarılı olmuşlardı.

Ayrıca onun uzun bir zaman Selanikde "inzivaya" çekilmesi var. Rus tarihçileri onun Troçski Lenin ve Mustafa Kemal buluşması organize ettiğini yazar hatta çok güçlü bir delilin olduğunu yazar fakat belgesi yoktur.

Ama daha bir konu Stalinden kaçan Troçskinin de uzun bir zaman İstanbulda ikamet etmesi, bi az daha kuşkulandırıyor.

Bir de devrimin yapılış şekli, devrimden sonra tarihle oynamalar, yalancı kahramanlar çıkarma devrimin yetişmesi için yapılan politik mühendislik oyunları inanılmaz derecede benziyor. Tabii ki, SSCB nin yardımı da göz ardı edilmemeli Türk devrimine ve Stalinin (bir az antidevrimci) gelişinden sonra ilişkiler önceki gibi olmuyor.

@azer mustafayev! Atatürk e bir tür piyon muamelesi yapmaya çalışıyorsun aklınca..

ne yani şuanki kurulmuş olan Türkiye cumhuriyeti batıyormu sana? kurulmasamı imiş? Atatürk ve silah arkadaşları ve bağımsızlık uğruna canını feda etmiş tüm şehitler ve gazilerimizin büyük fedakarlıkları ile kurulmuş olan bu cumhuriyet kurulmamış olsa idi. geride ne olacaktı? osmanlımı?

osmanlı bir hanedan imparatorluğu idi.. ve tek gayeleride hanedanlıklarını devam ettirmekti.. osmanlının yönettiği Türk ve müslümanların bilimsel ve sosyal olarak ilerlemesine hiçbir katkısı olmadı. tam tersine bilerek veya bilmeyerek Türk ve müslüman tebaayı cahil bıraktılar, veya bıraktırıldılar.

kurtuluş savaşı esnasında osmanlının hiçbir teknolojisi yoktu. ne teknoloji nede sanayi.. avrupalılar hızla teknoloji ve sanayide ilerlerken osmanlı yerinde sayıyor hatta tam tersine geriliyordu..

tüm imparatorluk paramparça olmuş batılıalrın teşvikiyle isyan eden her halk osmanlıdan toıprak talep edip bağımsızlıklarını kazanıyorlardı bir türlü.. şuanki T.C topraklarında bile rumların , ermenilerin, kürtlerin vs toprak talepleri vardı. ve ülke işgal altındaydı.. hal böyle iken sanayisi teknolojisi nerdeyse sıfır olan bir halk ın liderliğini yapan Mustafa Kemal ve silah arkadaşları şuanki topraklarımızı korumayı bilmişlerdir. yaptıkları devrimlerlede(alfabe,kılık kıyafet,kadınlara seçme seçilme hakkı. vsvs) Türk insanını modern dünyaya adapte etmeye çalışmışlardır.

elbette bunu yaparlarkende bir türlü yardım almışlardır veya kullanmışlardır başka devletleri yada kişileri..

son olarak bu yapılanlar zorunamı gidiyor?

ama şuanki gelinen noktada görüyoruzki alışmamış göt te don durmuyor.. Atatürk ve onun dünya görüşü bu halk a fazla geliyor.. kaldıramıyoruz..

sen önce ismindeki veya nickindeki "ev" takısını kaldır..

Link to post
Sitelerde Paylaş
zer mustafayev! Atatürk e bir tür piyon muamelesi yapmaya çalışıyorsun aklınca..

ne yani şuanki kurulmuş olan Türkiye cumhuriyeti batıyormu sana? kurulmasamı imiş? Atatürk ve silah arkadaşları ve bağımsızlık uğruna canını feda etmiş tüm şehitler ve gazilerimizin büyük fedakarlıkları ile kurulmuş olan bu cumhuriyet kurulmamış olsa idi. geride ne olacaktı? osmanlımı?

osmanlı bir hanedan imparatorluğu idi.. ve tek gayeleride hanedanlıklarını devam ettirmekti.. osmanlının yönettiği Türk ve müslümanların bilimsel ve sosyal olarak ilerlemesine hiçbir katkısı olmadı. tam tersine bilerek veya bilmeyerek Türk ve müslüman tebaayı cahil bıraktılar, veya bıraktırıldılar.

kurtuluş savaşı esnasında osmanlının hiçbir teknolojisi yoktu. ne teknoloji nede sanayi.. avrupalılar hızla teknoloji ve sanayide ilerlerken osmanlı yerinde sayıyor hatta tam tersine geriliyordu..

tüm imparatorluk paramparça olmuş batılıalrın teşvikiyle isyan eden her halk osmanlıdan toıprak talep edip bağımsızlıklarını kazanıyorlardı bir türlü.. şuanki T.C topraklarında bile rumların , ermenilerin, kürtlerin vs toprak talepleri vardı. ve ülke işgal altındaydı.. hal böyle iken sanayisi teknolojisi nerdeyse sıfır olan bir halk ın liderliğini yapan Mustafa Kemal ve silah arkadaşları şuanki topraklarımızı korumayı bilmişlerdir. yaptıkları devrimlerlede(alfabe,kılık kıyafet,kadınlara seçme seçilme hakkı. vsvs) Türk insanını modern dünyaya adapte etmeye çalışmışlardır.

elbette bunu yaparlarkende bir türlü yardım almışlardır veya kullanmışlardır başka devletleri yada kişileri..

son olarak bu yapılanlar zorunamı gidiyor?

ama şuanki gelinen noktada görüyoruzki alışmamış göt te don durmuyor.. Atatürk ve onun dünya görüşü bu halk a fazla geliyor.. kaldıramıyoruz..

sen önce ismindeki veya nickindeki "ev" takısını kaldır..

Evvela hiç bir devrim dış müdahele olmadan yapılmadı ve yapılamaz. En azından bir finans gerek.

İkincisi mesela Azerbeycan Cumhuriyyetinin nasıl kurulduğu gözlerim önünde oldu ve gerçekten de devletin kurulması öyle tarih kitaplarında olduğu gibi romantik olmuyor. Mesela benim gözlerim önünde Karbağ savaşı da oldu. Savaş sonrası hainlerin nasıl kahraman kahramanların nasıl hain yapıldığını bile gördüm. Hatta şimdi şunu o zamanı görmeyen kimseye anlatmaya çalışsam beni deli sanarlar zira belgeler bile değiştirilmiş. Evet kurcalanırsa kiminse hain olduğunu ispatlayacak bir belge buluna bilir, ama şunun karşılığındsa onun kahramanlığını öven 100 lerce belge üretilmiş. Hatta garibi bir başkası kendi yaptığının üzerine başkasının konmasına ses çlıkarmıyor. Yani koltuk para uğruna benim ismimin yerine başkası yazılsın ne fark eder ki, diyor. Bir başkası ne kadar ses çıkarsa da yetkisi olmadığından sesi işitilmiyor. Yani evet bazen kahraman kahrman denildiği de oluyor fakat tersi daha fazladır. Özellikle belge ve bilgilerle oynanılması devletin kurulma aşamasında daha kolay yapılır. Mesela şimdi o zamankı kolaylıkla kimseyi kahraman ya hain yapamazsınız.

İkinci bir benzerlik Rusiyada 1905 Devrim provası ve Osmanlıda 1908 de Abdulahmitin tahtan indirilmesi. Her ikisinde yine dış güçler var fakat Rusiyada şu başarısızlıkla sonuçlanır ve yapanlar Avrupaya gitmek zorunda kalıyor. Aslında Ekim devriminin başına her kesin tanıdığı Troçskinin değil de alman İstihbarat üyesi Lenin gelmesinde bir az dahi 1905 yıılda Troçskinin başarısız devrimid de olmuştur.

Üçüncüsü mesela Kuba devrimi, Çin devriminde daha farklı politikalar daha farklı toplum mühendisliği örnekleri kullanılmış.

Dördüncüsü hiç bir zaman devletin teknik acıdan ileri ya geri kalması onun sonunu getirmiyor. Mesela rusiya ister teknik isterse de ekonomik acıdan en iyi dönemini yaşadığı devirde üstelik de savaşdan zaferle çıktığı bir devirde dağıldı.

Beşincisi Osmanlı o zaman bile sizin sandığınız kadar zayıf değildi mesela Alman hukumeti Osmanlıyı kendi yanında savaşa sokmak için bayağı bir çaba göstermiştir. Dediğiniz gibiydise hiç bir gücü olmayan birsini kim yanında görmek ister.

Beşincisi mesela size daha bir araştyırılmamış belge sunayım. Aslında Osmanlıyı bitirmeye çoktan çalışıyorlardı ve Rusiya Osmanlı savaşı çıkarılmaya çalışılıyordu. O zaman Çar srayında olan bir meczub Rasputin Çara eğer güney ülkesiyle savaşarsan ülken dağılır demişti ve onun için Nikolay II Osmanlıyla savaşmıyordu. Rasputinin öldürülmesi için ingiliz istihbaratı çaba göstermiş, ve başarısız iki girişim olmuş. Nerden biliyorsun dediğinizde 2012 yılda üzerinden 100 yıl geçtiği için İngiliz İstihbaratının bazı belgeleri açıklanmış. Şu belgede oradaymış. fakat sizin tarihçiler nedense ülkesinin kaderine şu kadar etkisi olan bir belgeden habersiz.

Altıncısı Mustafa Kemal bir İttihad ve Terakki üyesi. İttihad ve Terakkinin finansal ve ideolojik desteğinde Parvusun önemini kimse inkar edemez. Yani doğal olarak onun etkilenmemesi imkansız. Ayrıca Parvusun Selanike Mustafa Kemal için gettiğini yazmamışım. Onun Selanik devri karanlık. Hiç kimse araştırmamış. 6 ay gibi bir sürede oarada kalmış. Belki Osmanlıda yahudilerin en çok kaldığı yer olarak onlarla bir irtibat için orada olmuş. Belki o zaman Mustafa Kemalla görüşmüş belki de hiç görüşmemiş.

Yeddincisi devrim çok iyi bir yatırım. Hiç bir alanda bir koyarak 5 götüremezsiniz. Yalnız devrim hariç. Bire 10 bire 100 kazanc sağlıyor. Yani Rokofellerler Rotşildler, Şiffler, onnların adamları olan Parvuslar hem Rus hem de Osmanlı devriminden çok çok karlı çıktılar. Yani ünlü milyarder Hammerin size bir sözünü hatırlatım. Gazeteci nasıl zengin olmak olur sorusuna - Rusiyada daha bir devrimin olmasını beklemek lazım diye cevap vermiş.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Beşincisi Osmanlı o zaman bile sizin sandığınız kadar zayıf değildi mesela Alman hukumeti Osmanlıyı kendi yanında savaşa sokmak için bayağı bir çaba göstermiştir. Dediğiniz gibiydise hiç bir gücü olmayan birsini kim yanında görmek ister.

Oku.

http://m.haberturk.com/yazarlar/murat-bardakci/983124-ittihadcilarin-zoraki-muttefikimiz-almanyada-buharlasan-hazineleri

Link to post
Sitelerde Paylaş

Azer mustafayev! merhum Elcibeyi nasil bilirsin? O kim veya kimlerin adamiydi?

Bu konuda kesin bilgim yok. Belki de kendis iyi birisiyidi kullanıldı. Fakat devlet yöneticliğine sıfır diye biliriz. Yani bir Cumhurbaşkanı olacak kapasitede birisi değildi. Ama onun partisinin yaptığı çok yanlışlar da var. Şunu kendisinin bilerk mi yaptığı, yoksa partide otorite zayfılığını kullanan diğerlerinin yaptığını kesin diyemem.

Azer bu senin yaptığın varsayımlar üzerine tarih yorumlamak.

Kendin de diyorsun belgesi yok diye iddia ettiklerinin arkasından.

Ben ne diyorum araştırılsın diyorum. Yani insanın kimliği Türk tarihçilerce araştırılmamış. Lenin de onlarda tabuydu fakat SSCB dağıldıktan sonra ilişkiler gün yüzüne çıkmış.

Yani benim dediğim de şudur. - Şu Parvusun ideolojisi belli, kullandığı yöntemler uyguladığı politik teknolojiler belli. Hedefi genellikle 2 ülke olmuş Osmanlı ve Rusiya İmparatorluğu. Her ikisi aynı sona ulaşmış. Şimdi Rusiyadakı fealiyyeti malum Osmanlıdakını neden araştırmıyorlar. İnsan uzun zaman İstanbulda bile yaşamış. Fakat Enver Paşa ve Telet paşa gibi insanların en iyi dostuyla ilgili türk kaynaklarda nerdeyse bir harf bile yok.

Link to post
Sitelerde Paylaş

merhum Ebulfeyz elçibey i beğenmedin... onu kapasitesiz buldun.. acaba bunun sebebi Elçibeyin Atatürk hayranı olmasından olabilirmi?

alıntı..

yakasından hiç çıkarmadığı atatürk rozeti, ruhunda atatürk'ün bağımsızlık ateşi, gönlünde milletine duyduğu büyük sevgi ve güven ile elçibey, atatürk'ün kendisi ve azerbaycan için ne demek olduğunu şu sözlerle anlatmıştır;

"atatürk, türkiye cumhuriyetini kurarak, nasıl türkler'i esaret zincirinin aşağılayıcı boyunduruğundan çekip çıkarttıysa, bunu milletine duyduğu güvenle, milletiyle beraber başardıysa, azerbaycan da aynı yoldan gidecektir. maksadımız mehmet emin resulzade'nin ideallerini elde bayrak tutarak hayata geçirmek, bunu yaparken de atatürk'ün metot ve usullerinden istifade etmektir. ben de türk milletinin bir evladıyım ve atatürk'ün askeriyim."

alıntı..

atatürk'ün kabrindeki deftere "esgerin" (askerin) diye imza atmış türk önderi.

azerbaycan'ın atatürk'ü. biz nasıl mustafa kemal'e atatürk ünvanı verdiysek, azerbaycan da ebulfez'e elçibey ünvanını uygun görmüştür.

aliyev gibi politbüroca yetiştirilmişlerin fersahlarca ötesinde, üstünde bir adam.

sessiz sedasız göçtü ya dünyadan, içimde yaradır.

sakallarını tebrizimiz, güney azerbaycanımız azad olana dek kesmeyecekti, kesmedi. görmek nasip olmadı, tanrı izin verirse biz göreceğiz, kabrine tebriz'de bağımsızlık için dökülen kanımızla sulanmış bir avuç toprak koyacağız.

şemistan elizamanlı'dan:

"and içirik, and içirik, and içirik biz

babalardan miras qalmış ulu torpağa

parlayacaq üzü nurlu xoş bir sabaha.

and içirik, and içirik, and içirik biz

diz çökerek o üç rengli uca bayrağa

yolumuzda ümüdümüz yalnız, allah'a!"

alıntı..

bedeni olse de fikirleri olmeyen insanlardan. bir takim satilmislar kendisini satsa da fikirleri bir gun gerceklesecektir. zira ayni fikirleri tasiyan ne ilk ne son kisidir.

alıntı..

rus kolordusunun desteğiyle ermenilerin üstünlüğüne geçen savaşta fırsattan istifade iktidarı ele geçirmek isteyenlere halkının vefasızlığını görüp sırf kardeş kanı dökülmesin diye sinesine çekilen merhum mücahit komutan.

alıntı..

rahmetli büyük adamdı, yakın tarihte görebildiğimiz güzel, sağlam insanlardandı. haydar aliyev'in, ayak oyunları ve süret hüseynov haininin yardımıyla elçibey'i saf dışı bıraktığını sonra hüseynov'u da vatana ihanetten yargılayıp hapsettiğini unutmamak lazım.
"yüce türk milletine!

"bilirdim ki bende herçeng (kanser) hastalığı var. ama ben bu hastalığı bazı işlerimi görebilmek için cemiyetten sakladım. birçok kişinin bu hastalığımı bildiğini ve üzülmemem için benden sakladıklarının farkında değildim. bu da kötü bir netice verdi halk öz evlâdından hiçbir şey saklamamalı; evlâdın da halkı önünde saklısı -gizlisi olmamalı. gerçeği saklamak halka da evlâdına da bir fayda vermedi. ben, birçok şeyi halk bilip de rahatsız olmasın diye ondan gizledim. çok sırları kendimde muhafaza ettim. oysa, bunların birçoğu açıklanmalıydı. lâkin buna zaman kâfi gelmedi talih imkân vermedi.

bazı hatalarım oldu

milletimin önünde baâzı hatalarım oldu. bunları düzeltmek mümkün olabilirdi ama kısmet olmadı. halkım beni bağışlasın.

diyecekler ki, bu özürü sağlığında istemeliydin. talih böyle reva görmüş. düşmanlarım hoşa gitmeyen ne kadar çok şeyler söyleyecekler. varsın söylesinler. benim için esas hüküm, türk milletinin vereceği hükümdür. azerbaycan halkının vereceği hükümdür.

göremediğim ideallerim

bugün açıkça, hayatla vedalaştığım bir gün. ne var ki bir çok idealimin gerçekleştiğini görmedim. en başta, rus eliyle, yardımıyla ermenilerin işgal ettiği karabağ'ı kurtarmayı, hürriyetine kavuşturmayı isterdim, yapamadım. ama biliyorum ki karabağ mutlaka hürriyetine kavuşacaktır.

tebriz'e, hürriyetine kavuştuktan sonra gitmek, orayı hür ve müstakil olarak görebilmek isterdim; göremedim.

ama şimdi, tebriz'i hür olarak gördüm diye düşünüyorum. bu sözlerime "hayâl" diyecekler. hayâl değil yakın bir gelecekte, insanlar bunu görecekler ve bilecekler. bu düşündüklerim çok yakın gelecekte gerçekleşecek.

eğer bir halk, istiklâline kavuşursa, o halkın bu hürriyeti isteyen, bu uğurda mücadele eden ve bu arada hayattan göçen insanların ruhları da bu istiklâlden huzur duyacaktır.

azerbaycan halkının hepsi hür olacak ve bir bütün olarak birleşecektir. o günler gelince bu hürriyet ve bütünleşmenin bayramlarında bütün bu ruhlar boy gösterecek.

ruh, ölümsüzdür. milletini sevenlerin ruhları da, her zaman için milletiyle birlikte olacaktır. bütün varlığımla sevdiğim, allah sevdasıyla vurgunu olduğum milletim, gururum! bana, bu kanser (herçeng) ile sohbet edip yerine oturtmaya imkân vermediler. bilesiniz ki, kanser, o kadar da korkulacak bir hastalık değil. onunla herhangi bir şekilde karşılaşan kişi biraz cesaret gösterecek olursa bu hastalığı yenebilir. bugün tıb âleminin en büyük hatalarından biri, bu hastalıktan mutlaka ölüm anlamı çıkartarak ondan korkmasıdır.

kanser korkulacak bir hastalık değil

bence, trafik kazaları, bu hastalıktan daha da korkunçtur. o zaman hiçbir vasıtaya binmememiz gerekmez miydi? hele kalb krizleri, böbrek yetmezlikleri ve siroz gibi dertler de hep ölümle neticelenir. üstelik bu hastalıkların çoğu da aniden ortaya çıkar. halbuki kanser, kendisini çok daha önceden haberdar eder. bilinir. doktorlar, bunu hastadan niçin gizlerler anlayamadım.

bir atasözümüz der ki, "açık düşman, gizli düşmandan merttir." yani insanı gafil avlayıp öldüren hastalıklardansa, açık açık gelip de insanı mertçe götüren bu hastalık daha iyidir. hiç olmazsa, yarın neler olacağını bilir, belirli işlerini imkân ölçüsünde yoluna koymaya çalışırsın.

tesadüfe bakın ki herçeng (yengeç=kanser) burcundanım.

türk, ölümün gözüne dik bakmalıdır

yedi yıldan beri, bende kanser hastalığı olduğunu bilen, yüzüme bakarken acı çeken dostlarım! beyler ve hanımlar! size bu üzüntüyü verdiğim için bağışlayın. bazılarınızın ağlama sebebini şimdi anlıyorum. size bir öğüdüm var: türk'e zayıflık yakışmaz! türk, ölümün gözüne dik bakmalıdır! ölümden korkan türk değildir. bir kere daha tekrarlıyorum: ölümden korkan türk değildir. ancak, hadiseyi önceden bilmeli, ölümü de kendisi seçmelidir. dünyayı yaratan allah her istediğini bizzat seçip her şeyi ayan-beyan ortaya koyuyor. türk de niye ölümünü kendi seçmesin? ölümünü öyle seçebilsen daha şerefli olursun. erenlerin şöyle bir sözü var: "insan, ölümü kendisi seçmelidir."

şu kanser hastalığına tutulduğumu çok geç öğrendim. sizler bunu benden daha önce bilmenize rağmen, üzüntü duymamam için benden sakladınız. hatta benimle görüşürken, ilgi çeken kitaplar getirdiniz. ancak, bana bu gerçeği söyleseydiniz daha iyi olurdu. aradaki zamanda fikir alış-verişi yapardık. gelecekteki millî programın ana hatlarını hazırlardık. yeni işler görmek mümkün olurdu. her ne ise. açıkça konuşabilseydik işlerimiz daha iyi olurdu.

maneviyata dayanarak birleşebilmek: karabağ'ı kurtarmak ve birleşik azerbaycan'ı yeniden kurmak.

işlerimizin düzgün gidebilmesi için, mutlaka, demokratik bir toplum yapısı gerekmektedir. meselelerimizi açıkça konuşup çözmemiz gerekmektedir. türk milleti'ne ençok lâzım olan şey maneviyata dayanarak birleşebilmektir.

azerbaycan genci!

sen iyi bil ki, türk gençliğinden ayrı değilsin. karşında büyük hedefler, ağır vazifeler var. sırtında ağır bir yük var. sen bu yükü, taşıyabilecek güçtesin. senin damarlarındaki kan, öyle asil bir kandır ki, her bir zorluğu aşarak, başarıya ulaşabilirsin. bunu istemen yeterlidir. karabağ'ı sen kurtaracaksın. azerbaycan'ı sen birleştireceksin. buna güvenim ve inancım tamdır. azerbaycan'da karabağ'ın kurtarılmasını ve azerbaycan'in bütünlüğünü istemeyen bir genç olamaz.

milletin bu arzusunu, sizler yerine getireceksiniz. size uğurlar diliyorum. allah yardımcınız olsun.

türk genci! büyük gelecek senindir!

türk genci!

büyük gelecek senindir. zamanın hükmü ile buna hazırlanacaksın. hazırlanmaktasın. bu hazırlık tabiidir. bu geleceği hazırlamak için milyonlarca türk genci bu hedefe doğru yürüyecektir. bu hedefe varmak için, iradeni kullanarak çalışacaksın. bütün dünyayı, âlemi inceleyerek büyük bir medeniyet hazırlayacaksın. ve hedefine ulaşacaksın. bütün büyük hareketler ve yürüyüşlerle sevdalanarak hedefine varacaksın. en son sevdan ise, büyük bir medeniyet meydana getirmektir. bütün insanlık, tarih boyunca çalışarak yürümüştür. bu yürüyüşün sonunda büyük medeniyetler meydana gelmiştir. türk, dünyaya, yeni bir medeniyet getirecektir. o medeniyete ben şimdiden hoşgeldin diyorum.

sana uğurlar olsun ulu türk!"

ebulfeyz elçibey

Azer mustafayev! haydar aliyevi nasıl bilirsin?

Link to post
Sitelerde Paylaş
merhum Ebulfeyz elçibey i beğenmedin... onu kapasitesiz buldun.. acaba bunun sebebi Elçibeyin Atatürk hayranı olmasından olabilirmi?

Hayır onun kimseyi sevmesiyle ilgili değilsize iki şey anlatım. En büyük iki neden var. 1. Benim doğarak büyüdüğüm ilçe onun Cumhurbaşkanlığı zamanında ermeniler tarafından işgal olundu. 2. Ayaz Mütellibovu devirmek için Laçın ilçesinde olan birlikleri Halk Cebhesi (Elçibeyin başkan olduğu parti). Bakuya çağırdı ve zayıflamış Laçın işgall olundu ve sonuçta Ayaz gitti ve Halk Cebhesi iktidar oldu. Listeyi daha uzatmak mümkün ama bence şunlar kifayet kadar tutarlı neden. 2 stratejik ilçenin düşmana verilmesi.

Azer mustafayev! haydar aliyevi nasıl bilirsin?

Kanunla korunan bir insanla ilgili nasıl yorum yapıla bilir ki.???????

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.

×
×
  • Yeni Oluştur...