Jump to content

Atatürk & Kemalizm ?


Recommended Posts

  • İleti 92
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Biri ideoloji, diğeri uygulanışı diyebiliriz belki de. Anlamaya çalışmak lazım. Bizler fikir üretiriz. Ama fikirlerin pratikte uygulanışı sorunlara neden olabilir. Kendi anlayışlarına göre yine de ellerinden geleni yapmışlardır. Kenan Evren bile buna dahil.

Sorunun temelinde bence "değer vermemek" var. Bazıları Türk halkının diğer halklarından geri olduğu varsayımından hareket etmiş. (Tayyip de aynı hatayı yapıyor). Oysa değerler evrenseldir. Atatürkçüyüm yerine "cumhuriyetçiyim" de diyebilirsin.

Ben mesela "sosyalistim" demeyi seçiyorum. Ülkeye şeriat da gelse ben böyleyim.

Birileri bu halkı sürekli geriye çekiştirip duruyor. Bence modern dünyaya yetişmemizi istemeyenler var. sebebini de bilmiyorum.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Atatürkçü olmak Sosyalist, liberal ya da milliyetçi olmaya engel değildir. Atatürkçülük ya da Kemalizm, bütün bu modern kavramları rahatça savunabilmek için gerekli ortamı sağlayan bir temeldir. Atatürkçülük, Kemalizm, Milli Demokratik Devrim ya da Türk Devrimi. Bunların hepsi aşağı yukarı aynı şeyi ifade eder. Türkiye'nin Fransız Devrimi sonrası oluşmuş olan dünyaya uyumlu bir devlet ve toplum haline gelebilmesi için gerekli olan düzenlemeleri ifade eder.

Atatürkçülük isminde toplanmış olan kavramlar, Türkiye'deki insanların hayallerinden çıkmış değildir. Cumhuriyetçilik, laiklik, devletçilik, devrimcilik, halkçılık... Bunlar evrensel değer değil mi? Ha, diyebilirsin ki ben devletçiliğe karşıyım, ben serbest piyasa ekonomisini savunuyorum. Olabilir. Bu seni Atatürk'e ve cumhuriyete düşman yapmaz. Çünkü senin serbest piyasa ekonomisini savunabilmen için gerekli olan zemin ve ortamı sağlayan şey yine Atatürkçülük ya da cumhuriyettir.

Anayasacılar-Jöntürkler-İttihad Terakki ve Kemalistler. Bu çizgi bugün Türkiye ve hatta ortadoğuda dini referans göstermeden siyaset yapabilme imkanlarını, dine dayalı olmayan devlet modelini yarattı. Fransız Devrimi'nin Türkiye uygulamasını gerçekleştirdiler. Evrensel bir düşüncenin Anadolu ve ortadoğu uygulamasına öncülük ettiler. Bugün Türkiye'de seküler bir hayat yaşacaksak, aklımızı özgür bırakacak imkanları bulabileceksek dayanacağımız tek zemin Türk Devrimi'dir. Türk Devrimi'ni itibarsızlaştıranlar, seküler hayat yaşabilmek için batı silahlarına güveniyor ya da batıya iltica ediyor.

Dine dayalı devletler son 5,000 yıldır bu topraklarda hüküm sürdü. Krallar egemenlik hakkını tanrıdan aldı. Bugün küfürlere maruz kalan, günah keçisi olan Türk Devrimi, 5,000 yıllık tanrı/kral geleneğinin karşısına dikilmiştir. Batı emperyalizmi Türk Devrimi'ni yıkarak laik/seküler kesimin vesayetini üstlenmek istiyor. Amaçları budur, oyun budur. Dikkat edin, Kemalizm'e hakaret eden herkeste bir batı hayranlığı, batı özlemi vardır. Bu son derece mantıklı bir sonuçtur. Varoluşuna ülke içinde bir zemin bulamayan kişi, haliyle kurtuluşunu batıda görüyor.

Link to post
Sitelerde Paylaş
3 saat önce, Robespierre yazdı:

Kemalizmin tanımı bu mu yani? "İngilizler tarafından ortaya atılan bir deyim". Bu. 

Böyle tanım olur mu? 

İngilizler Anadolu'da kendilerine karşı savaşanlara Kemalist demiş olabilir. Ee? Kötü birşey mi bu? Bağımsızlık savaşı veren insanlar yanlış mı yapmış? Sorun ne?

Sorun senin anlayış kapasitende..Aslında anlıyorsun da ama, keçi inadın tutuyor ve anlamıyor görünmeyi yeğliyorsun. İngilizlerin Mustafa Kemal'i nitelendirdiği Kemalist sıfatının önemini yeterince anlamıyorsun. Mustafa Kemal olmak olmamak mücadelesinde varlığı ile milli mücadeleyi başlatan ve ona hükmeden bir lider. Ortada henüz devrimler yok. Çağdaş bir ülke yok. Sadece var olmak için mücadele eden bir toplum var. Bu bağlamda Kemalizm ulusal bir varlık olma mücadelesinden başka ne olabilir?

Link to post
Sitelerde Paylaş
1 hour ago, haci said:

Sorun senin anlayış kapasitende..Aslında anlıyorsun da ama, keçi inadın tutuyor ve anlamıyor görünmeyi yeğliyorsun. İngilizlerin Mustafa Kemal'i nitelendirdiği Kemalist sıfatının önemini yeterince anlamıyorsun. Mustafa Kemal olmak olmamak mücadelesinde varlığı ile milli mücadeleyi başlatan ve ona hükmeden bir lider. Ortada henüz devrimler yok. Çağdaş bir ülke yok. Sadece var olmak için mücadele eden bir toplum var. Bu bağlamda Kemalizm ulusal bir varlık olma mücadelesinden başka ne olabilir?

Hacı Kuvvayı milliyede iki gurup vardı.Mustafa Kemal Atatürkten yana olan gurup bunlara Kemalistde deniyordu.Hakimiyeti Milliye gazetesi onların fikirlerini yansıtırdı..Birde Şeriatçi ümmetci gurup Ali Şükrü gibiler başını cekiyorlardı. Tan gazeteside onların fikirlerini yansıtıyordu.

Link to post
Sitelerde Paylaş
32 dakika önce, yeniçeri53 yazdı:

Hacı Kuvvayı milliyede iki gurup vardı.Mustafa Kemal Atatürkten yana olan gurup bunlara Kemalistde deniyordu.Hakimiyeti Milliye gazetesi onların fikirlerini yansıtırdı..Birde Şeriatçi ümmetci gurup Ali Şükrü gibiler başını cekiyorlardı. Tan gazeteside onların fikirlerini yansıtıyordu.

Kemalizmin doğuşu biraz farklı. Bu konuda Andrew Mango'nun Atatürk kitabında özel bir bölüm var. Başlığın adı The Birth of Kemalism. İngilizcesinin 262'ince sayfasında şöyle bir cümle var... that.... "Kemalism can be said to have been born on 24 December 1919".

Kemalizmin 24 Aralık 1919'da doğduğu söylenebilir....

Yukarda değindiğim gibi Kemalizm açıkça bağımsız bir ulus olma mücadelesidir. Atatürkçülük onu izlemiştir.

Yalnız burada ilginç bir durum var. Tremor ondan bahsediyor. Bu ilk Kemalizm deyimi ile, Atatürk'ün ölümünden sonra kullanılan Kemalizm sıfatı arasında büyük bir anlam farkı var. Bugün kullanılan Kemalizm deyimi, 1919 Aralığında doğduğu söylenen Kemalizmle en ufak bir şekilde ilgili değil. Başka bir deyişle biz iki Kemalizm'den bahsediyoruz. İlki Kurtuluş savaşlarından önce Mustafa Kemal'in tutumunu simgeleyen, yüceltici, onurlu ve gururlu Kemalizm... Diğeri ise Mustafa Kemal öldükten sonra aynı deyimin kazandığı küçültücü ve aşağılayıcı anlam..

 

Link to post
Sitelerde Paylaş

Kemalizm'in olumsuz bir anlam kazanması AKP iktidarı ile başlamıştır. 

AKP, PKK ve onları destekleyen ajan sürüsü yıllarca televizyon ekranlarından Kemalizme küfür ettiler. Bugün burada neye niçin karşı olduğunu bilmeyen gençler, düşünsel gıdalarını bu dallamalardan aldı. Aslında aslan gibi birer cumhuriyetçi ve Atatürkçü oldukları halde, Kemalizm diye bir hayalet ile kavga ediyorlar. Ne ile kavga ediyorsunuz, tanımlayın dediğinizde karşınıza koskoca bir hiç çıkıyor. Yani aslında havayı, kendi yarattıkları hayali dövüyorlar.

Kemalizm 6 oktur. Başka hiçbir anlamı yoktur. Türkiye Cumhuriyeti'ni 1930'lu yıllarda parlak, devrimci bir devlet yapan düşüncenin ta kendisidir Kemalizm.

1980'lerden bu yana hep Kemalistler vurulmuş, öldürülmüştür. Muammer Aksoy, Bahriye Üçok, Uğur Mumcu, Ahmet Taner Kışlalı, Necip Hablemitoğlu, Türkan Saylan, İlhan Selçuk... Bu insanlar Kemalisttir. Bu insanların bu ülkeye ne zararı olduğunu, ne gibi melun işler yaptıklarını yazın, biz de diyelim ki ha harbiden Kemalizm çok fena birşeymiş.

Mustafa Kemal öldükten sonra İnönü başa geçmiştir. Daha sonra Celal Bayar ve Adnan Menderes. Bu insanlar ne yaptı da Kemalizm küçültücü ve aşağılayıcı bir anlam kazandı? Süleyman Demirel, Bülent Ecevit... Bu insanların hangi hareketleri Kemalizm'i aşağılayıcı bir hale soktu? Adını saydığım bütün insanlar, fikirlerine katılmasam da birer cumhuriyetçi olarak kabul edeceğimiz insanlardır. Ufak tefek hataları dışında samimiyetle vatan için çalışmışlardır.

Slogan atmayın. Somut olayları ve fikirleri anlatın.

Link to post
Sitelerde Paylaş

R: Bir önceki mesajı özellikle son paragrafı çok beğendim.

- Benim endişe ettiğim nokta saydığın bu olumsuzlukların Batıdan mı yoksa kendi kendimizden mi çıktığı ile ilgilidir. Öyle ki Sudi Arabistan/İran gibi ülkelerin, belki Rusya'nın AKP'yi / refah Partisini desteklediklerinden hemen hemen eminim. İlk olarak bu hareketin temelleri daha cumhuriyetin başından beri var. Sadece yer altına iniyorlar. Hacılar/hocalar halen var. Okuyunca tüylerim diken diken oluyor. Örneğin Fettulah Gülen o okulların/kurumların parasını filan nerden aldı? Okuduğum her şey bu türden daha bir sürü hareketin olduğu yönünde. Osmanlının mirası bu. O zamanlar bütün şehirlerde en az 20-30 tane tekke zaviye olurmuş.

- Ama yine de halka bunun açıklanmış olması gerekir. açıklandı da. Bunlar fabrika, okul, hastane hiçbir şey üretmedikleri gibi, menemen olaylarında filan Türk ordusunu sırtından vurmuşlardır. Yani Türkiye'de başından beri bir "gizli akılsızlar ordusu" var. Çin'de olsa hepsi bulunup öldürülmüştü.

Konuyu sulandırmadan. Cumhuriyet ilkeleri evrenseldir. Ve Avrupa Avrupa ise, ABD, ABD ise zaten Türkiye'yi yanında görmek ister. Derin siyaseti filan bilemem. Ama resmi olarak bu böyle olmak zorundadır.

Diğer olayların derinliğini bilmiyorum, bazen bilmek de istemiyorum. Örneğin 70'li yıllardaki solu körü körüne savunamam çünkü bazı solcular da asker kafalıdır. Bizi doğu blokuna filan sokabilirlerdi. ABD ve Faşist devlet, diğer bir sürü ülkede olduğu gibi, devlet terörü, işkence ve baskı yöntemlerine başvurdu.

Ama bu olmasa bile, eski düzenin muhafazakar, bürokratik ve otoriter olduğu söylenir. Liberaller büyük ihtimalle bu yüzden tayibi desteklediler. Dİğer sebep te liberallerin boşverci,     "bir şey olursa karayiplerdeki yazlığıma giderim", "Bülent Ersoya ezan okuturum" anlayışı olabilir.

 

Netice: Yapabilecekleri hiçbir şey yok. kimsenin mantık kurallarını baştan yazma gücü yok. Mantıklı olan yapılmazsa, bu ülke zaten çok ileri bir konumda değildi, iyice Suriye'ye, Ürdün'e filan döner. O açıdan bir çeşit emperyalist parmağı olmalı diye düşünüyorum. Ama İtalyanların ve Fransızların Kurtuluş savaşında bize silah ve mühimmat bırakarak gittiklerini de unutmayalım. Bir insanın kendine yaptığını düşmanı yapamaz. Aynı şekilde, ülkenin kendi kendine yaptığını da Rusya filan olsa o ülkeye yapamaz (Örnek: Irak / Afganistan).

Bu yüzden ben Kenan Evreni çok merak ederim. Eski paşaların sertliğini katılığını bilirim (Bugünün değil, 80'li yılarınkileri filan kast ediyorum). Ama düşünmeden de edemem, karısını, çocuklarını sever miydi. Duygusal kararlar mı aldı, "en iyisi bu" diye mi düşündü? -Darbeyi filan kast etmiyorum. Benim sorunum sol görülşlülerden neden bu kadar korkulduğu, neden üstlerine gidildiği, ve Ülkücü, dinci unsurların (belki İnönü döneminden beri) neden güçlendirildiği.

İspanya'da Franco filan da faşistti, Portekiz'de bir Salazar hükümeti vardı, Güney-Amerika'da bir sürü örnek var. Benzer politikalar, benzer yaklaşımlar olmuş. Ama geri çekildiklerinde hiçbir şey olmamış gibi normal siyasete geri dönülmüş. Bu dinciler, (ülkücüler demiyorum çünkü %10 filanlar, hep de öyle olacaklar), Ama dinciler hakkaten 30 senedir ebemizi ...kiyolar. Ve devlet bir şey yapmıyor. benim o noktada sigortalarım atıyor. Dİnci bir gösteri, geçmişte veya gelecekte, bir kere de copla biber gazıyla dağıtılsın istiyorum. 1 kişi bağırsa biber gazı atsınlar. Polis bunu niye yapmıyor? 90'larda çeçen teröristler yakalanmıştı. Mahkemeye çıkartıp, mahkum edip, 1 gün sonra gizlice salınmışlardı.

Yani bende derin düşünmeye başladım. Ama evren matematik kanunlarına göre yazılmıştır. Yani böyle zibidiliklerden hareket eden ülke varlığını sürdüremez. Baskı/otorite seviyorsan o zaman Rusya veya Çin gibi olacaksın (öyle bir aklın varsa). Yoksa besmele ile, imam hatip ile, sarıklı hoca ile ilaç, hastane, okul, uçak, otomobil, demiryolu, yazılım üretemezsin. Bu benim dediğim 2+2'dir. Yani Atatürk mantıklı olanı yapmış ve açıklamış kişi olarak tarif edilir. Batıda da öyledir. Yani bu adamlar mantıklı değil. Mantık olmayan kişiyle de zaten konuşamazsın. Bu kadar kalabalık olmaları mantıklı değildir.

Topunun A.K.'yım noktasına da o şekilde geliyorum.  

Link to post
Sitelerde Paylaş
10 hours ago, Robespierre said:

Bilmiyorsun.

Siz de bilmiyorsunuz.

Yazacağım şey alıntıdır,lakin çok şey anlatır.Sizin derdiniz hala otorite olmak ileriyi görememektir.Bu çok net..Hala debelenip duruyorsunuz.Atatürk bu topluma kendi eşiğini yükseltme fikri verdi,ama o eşiği aşamadınız.

Okuyunuz..

  • "Bunlar benim düşüncelerim, bunun da adı kemalizm" dememiştir Mustafa Kemal ....Evrensel düşünceler kişiselleştirilemez! Onu ondan sonrakiler bir sınıfa,kalıba koydu.Kemalizm diye putlaştırdılar.Atatürk'ün felsefesi bu ülke için bir ilk olabilirdi fakat ilk defa düşünülmüş şeyler değildi; 200 yıldır avrupanın bütün devrimci filozoflarının birikiminin türkçesiydi... sikip attık, hiç bir şey anlamadık, anlamadığımız her şeyde olduğu gibi onu da itin götüne soktuk, şimdi o evrensel düşünceyi geri arıyoruz... adam 100 yıl önce anlatmış biz hala anlamıyoruz."
Link to post
Sitelerde Paylaş

Burada Kemalizmi savunanların yanıldığı nokta şu..

Hacı abinin de belirtiği gibi Kemalizm iki dönemdir,Atatürk öncesi ve sonrası..

Benim ilgilendiğim konu sonrasıdır,öncesi zaten Atatürk'le sonuca ulaşmıştır.

Ya sonrası?

1935 sonrası dünyada yükselen faşist ideoloji ve bundan etkilenen islami kültürü benimsemiş kişiler Atatürkçülüğü (veya batının 200 yıllık aydınlıkçı evrimi diyebiliriz) dikta haline sokmuşlardır.

Atatürkçülüğü bir ideoloji haline getirip haliyle yıpratmak,italyan faşizminden esintiler serpmek ve reformları laçkalaştırmak bu 2. Dönem kemalizm uğraşlarıdır.

Atatürkü koruma kanunu var mesela..Arkadaşın biri bu yasayı çıkarana kemalist demiş,doğru tanı koymuş ama aynı adamın laiklik ve bilimselliğin temelini sarstığını kavrayamamış.

Akıl almaz..

Atatürk'ü sevmeliyiz o kadar.Önemli olan onun akıla ve bilime verdiği önemdir.Keşke     onun heykellerini dikeceğimize,aklı ve bilimi ön plana çıkartabilseydik ..

 

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
53 dakika önce, Tremor yazdı:

Siz de bilmiyorsunuz.

Yazacağım şey alıntıdır,lakin çok şey anlatır.Sizin derdiniz hala otorite olmak ileriyi görememektir.Bu çok net..Hala debelenip duruyorsunuz.Atatürk bu topluma kendi eşiğini yükseltme fikri verdi,ama o eşiği aşamadınız.

Okuyunuz..

  • "Bunlar benim düşüncelerim, bunun da adı kemalizm" dememiştir Mustafa Kemal ....Evrensel düşünceler kişiselleştirilemez! Onu ondan sonrakiler bir sınıfa,kalıba koydu.Kemalizm diye putlaştırdılar.Atatürk'ün felsefesi bu ülke için bir ilk olabilirdi fakat ilk defa düşünülmüş şeyler değildi; 200 yıldır avrupanın bütün devrimci filozoflarının birikiminin türkçesiydi... sikip attık, hiç bir şey anlamadık, anlamadığımız her şeyde olduğu gibi onu da itin götüne soktuk, şimdi o evrensel düşünceyi geri arıyoruz... adam 100 yıl önce anlatmış biz hala anlamıyoruz."

Ben anladım. Anladığım için biraz küfür ediyorum zaten. Ve yine anladığım için, Bu kadar mankafa nereden çıktı? diye soruyorum. Ben hiçbir şeyi .kip atmadım.

 

13 dakika önce, Tremor yazdı:

Burada Kemalizmi savunanların yanıldığı nokta şu..

Hacı abinin de belirtiği gibi Kemalizm iki dönemdir,Atatürk öncesi ve sonrası..

Benim ilgilendiğim konu sonrasıdır,öncesi zaten Atatürk'le sonuca ulaşmıştır.

Ya sonrası?

1935 sonrası dünyada yükselen faşist ideoloji ve bundan etkilenen islami kültürü benimsemiş kişiler Atatürkçülüğü (veya batının 200 yıllık aydınlıkçı evrimi diyebiliriz) dikta haline sokmuşlardır.

Atatürkçülüğü bir ideoloji haline getirip haliyle yıpratmak,italyan faşizminden esintiler serpmek ve reformları laçkalaştırmak bu 2. Dönem kemalizm uğraşlarıdır.

Atatürkü koruma kanunu var mesela..Arkadaşın biri bu yasayı çıkarana kemalist demiş,doğru tanı koymuş ama aynı adamın laiklik ve bilimselliğin temelini sarstığını kavrayamamış.

Akıl almaz..

Atatürk'ü sevmeliyiz o kadar.Önemli olan onun akıla ve bilime verdiği önemdir.Keşke     onun heykellerini dikeceğimize,aklı ve bilimi ön plana çıkartabilseydik ..

 

 

 

Bazı durumlarda pratik sebepler var, bazı durumlarda ise yok.

Ama Atatürkçülük bir çeşit Naserizm değildir. Mısırda General Nasır'da Batı'ya karşı ayaklanıp Arap milliyetçiliğini teşvik etmiştir. TR'yi buna benzetiyorlar. Bu yanlış bir benzetmedir. Atatürk devrimi halk ile beraber yapılmıştır. Halk kimin peşinden gittiğini gayet iyi biliyordu. Ve bu bugün de böyledir.

Yani birilerinin yazmış olduğu gibi, uyduruk bir kelime oyunu.

Bu ülkeden çok şey geçmiştir. bir sürü dönem/çalkantı yaşanmıştır. Cumhuriyet her seferinde geri dönmeyi de başarmıştır. Başka bir model de yoktur. İslamcıların elinde sadece yalan, halkı kandırma, fantastik hikayeler ve bir şey yapabileceklerini sanan boş bir zihin vardır. Dediğim gibi dua ile uzay programı olmaz. Hindistan'ın bile Uzay programı var. Bunlar örtünme derdinde.

Yani ben buna "mantık" da derim. "mantıklı devlet olmak" da derim. Kelime o kadar önemli değil.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Alıntı

Atatürk ekber!

Atatürk ekber!

Ancak O var Atatürk!

Evliya odur,

peygamber odur,

sanatkâr Atatürk.

Talihe hâkim,

zekâya önder,

doğma serdar Atatürk.

Bunları geçti insan büyüğü:

Kendi kadar Atatürk!

Atatürk ekber!

Atatürk ekber.

Bizde O var. Atatürk!

Ne evliya, ne de peygamber..

Halkına yar Atatürk!”

Bu ezanı kim ,neden ve ne zaman yazmış?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Atatürk Kaddafi gibi saçma bir ideoloji ortaya atmadı.Onada "Kemalizimdir" hiç bir zaman demedi tabiki.Büstlerinide yaptırmadı.O Büstler Onun ölümünden sonra onu unutmamak için konuldular.Ama iyi ama kötü AKP iktidarına kadarda Laikliğimizi ,Cumhuriyetimizi, Devletçiliğimizi, Devrimlerin muhafızlığını!(Devrimci olamadık ama)Halkçılığımızı,Milliyetçiliğimizi  ama öyle ama böyle koruduk!Sevrden sonra orataya çıkan Kuvvayı milliye hareketi salt İttihatçılardan ibaret değildi.Ki İttihatçılarında arasında Pan İslamist görüşlerden yana olanalar Uğranılan hezimetlere rağmen vardı.Birde İttihat ve Terakki karşıtı  Şeriatçılarda Vardı..İşte Atatürkün Samsuna çıkmasıyla ondan yana olan Kuvvacılara  "Kemalist "dediler.Çünkü Atatürk onların liderliğini çekiyordu. Atatürkün fikirleri ise Kurduğu CHP nin 6 okunda özetlenebilir.Dikkat edilirse şayet bir Ekonomik doktirin değildir olamazda. devrimciliğinide Sosyalizim olarak algılayamayız çünkü isteseydi Sosyalistim derdi. Ve Sosyalizmi bu Ülkeye getirirdi.Celal Bayar gibi Serbest Piyasa ekonomisinden yana olan bir insanıda Başbakan yapmazdı kendine.Ama sosyalizim yada Serbest piyasa ekonomisi karşıtıda değildi. Ülkenin çıkarları neyi gerektiriyorsa o uygulanmalıydı.Bugünkü Kemalizim akımı Atatürkün kurduğu  T. C inin AKP nin oluşturduğu İrtica tehlikesiyle beraber yok edilmesidir!O zaman Sosyalisti Liberali Karma ekonomicisi : Bu Ülkenin ama ılımlı ama ılımsız Siyasal islamla yok edilmesine karşı olanlar Atatürkte ve  tek bir partide birleşmek zorundayız o da ne kadar tenkit etsekde CHP olmalıdır. Çünkü başka bir yol yok artık!Yeni devrimler yapamayız. Önce Şu Atatürkün devrimlerini bu Ülkenin halkına benimsetip yerleştirelim.Ondan sonra tartışırız rejimleri! 

Link to post
Sitelerde Paylaş
20 hours ago, Tremor said:

"Bunlar benim düşüncelerim, bunun da adı kemalizm" dememiştir Mustafa Kemal ....Evrensel düşünceler kişiselleştirilemez! Onu ondan sonrakiler bir sınıfa,kalıba koydu.Kemalizm diye putlaştırdılar.Atatürk'ün felsefesi bu ülke için bir ilk olabilirdi fakat ilk defa düşünülmüş şeyler değildi; 200 yıldır avrupanın bütün devrimci filozoflarının birikiminin türkçesiydi... sikip attık, hiç bir şey anlamadık, anlamadığımız her şeyde olduğu gibi onu da itin götüne soktuk, şimdi o evrensel düşünceyi geri arıyoruz... adam 100 yıl önce anlatmış biz hala anlamıyoruz."

Biraderim, kusura bakma ama benim yazdıklarımı okumadan cevap yazıyorsun. Ben de senin yaptığın bu alıntıdaki düşünceyi savundum. Kemalizm aydınlanma düşüncesinin Türkiye'deki uygulamasının adıdır. Fransız Devrimi ile ortaya çıkan fikirlerin Türkiye'ye uyarlanmasıdır. Yukarıda birçok mesajda bunu anlatıyorum. Kemalizm, Mustafa Kemal Atatürk'ün özgün fikirleri ve düşünceleri değildir. Atatürk 19. yüzyılın sonlarında, aydın sınıfları derinden etkilemiş olan devrimci fikirlerden etkilenmişti. Nitekim bugün Anıtkabir'de bulunan arşiv gösteriyor ki Atatürk aydınlanma, yurttaşlık devrimi, ulusal devlet gibi konularda binlerce kitap okumuş. O kitaplardan edindiği fikirleri, ülkenin koşullarına göre uygulamış ve bir devrim yapmış. Yaptığı devrime Türk Devrimi, Milli Demokratik Devrim gibi isimler verilebilir. Bütün bu fikir ve eylemlerin toplamına da Kemalizm diyoruz.

Mustafa Kemal Atatürk'ün yaptığına benzer işler yapan başka liderler de vardır. Örneğin Latin Amerika'dan Simon Bolivar. Milli Demokratik devrimcidir. Hugo Chavez Venezüella'nın resmi ismini Bolivarcı Venezüella olarak değiştirmek istemişti. Hayata geçti mi bilmiyorum. Bolivarcı Venezüella dendiğinde Simon Bolivar'ın özgün fikirleri ile inşa edilmiş bir Venezüella anlamıyoruz. Ne anlıyoruz? Bağımsız, demokratik bir hukuk devleti anlıyoruz. Atatürk'ün yapmaya çalıştığı ile aynı. Latin Amerika'da Bolivarcılık denir, Ortadoğu'da Kemalizm denir. Aşağı yukarı aynı şeydir.

Bu arada, yukarıdaki alıntıyı yaptığın kişi inceden salakmış. Sikmek, itin götüne sokmak gibi küfürlü ifadeler kullanarak uğradığı haksızlığa isyan ediyormuş gibi poz atmış. Bu yüzden salak olduğunu düşündüm. Neyse.

Bu salak arkadaşın anlamadığı şey şu; devrim yenilebilir! Her zaman için devrimden geriye dönüş ihtimali vardır. Siz bir devrim yaptığınız zaman, devrime karşı olan kitleler buharlaşıp ortadan yok olmaz. Ülkede yaşamaya devam ederler ve fırsat bulduklarında devrime saldırırlar. Atatürk ve arkadaşları hilafeti ilga edip, saltanatı yıkıp cumhuriyet ilan ettiğinde, hilafet ve padişah taraftarları ortadan yok olmadı. Oldukça büyük bir tabana sahiptiler ve her zaman saldırmak için fırsat kolladılar. Atatürkçülüğü, cumhuriyeti "itin götüne sokanlar" cumhuriyetçiler değildir. Biz yenildik beyler! Adamlar bizi yendiler! Büyük savaşlar, büyük mevziler yitirdik. Savaşı tamamen kaybetmedik ama şu anki pozisyonumuz yenilgidir. Bu yenilgiyi analiz edemeyenler saçma sapan suçlamalar yapıyor. Ve tabii ki bütün zayıf karakterli insanlar gibi, öncelikle kendisini suçluyor.

Cumhuriyetin utanacak sıkılacak hiçbir şeyi yoktur. Biz doğru olanı yaptık ama rakiplerimiz çok güçlüydü. Olay bundan ibarettir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Atatürk Mısırdaki General Nasır gibi bir "Naserizm" ideolojisi de ortaya atmadı. Asla tek başına değildi. fikir arkadaşları vardı. ve başından itibaren de arkasında halk vardı.

Ama Naserizmi inceleyelim. Gerçekte bütün Arap dünyası için iyi olacak şeyler önermiştir. Ama Batı bu adamdan korkmuş ve sindirme yoluna gitmiştir. Batı bir bakıma, kolay idare edeceği zayıf devlet istemektedir. Bu da onların değişmesi gereken tutumudur.

Ama Ayasofyayı cami yapan tayyip, elinden gelse Anıtkabir'i yıkardı. Yapamayacağını o da biliyor.

Link to post
Sitelerde Paylaş
51 dakika önce, Robespierre yazdı:

Biraderim, kusura bakma ama benim yazdıklarımı okumadan cevap yazıyorsun. Ben de senin yaptığın bu alıntıdaki düşünceyi savundum. Kemalizm aydınlanma düşüncesinin Türkiye'deki uygulamasının adıdır. Fransız Devrimi ile ortaya çıkan fikirlerin Türkiye'ye uyarlanmasıdır. Yukarıda birçok mesajda bunu anlatıyorum. Kemalizm, Mustafa Kemal Atatürk'ün özgün fikirleri ve düşünceleri değildir. Atatürk 19. yüzyılın sonlarında, aydın sınıfları derinden etkilemiş olan devrimci fikirlerden etkilenmişti. Nitekim bugün Anıtkabir'de bulunan arşiv gösteriyor ki Atatürk aydınlanma, yurttaşlık devrimi, ulusal devlet gibi konularda binlerce kitap okumuş. O kitaplardan edindiği fikirleri, ülkenin koşullarına göre uygulamış ve bir devrim yapmış. Yaptığı devrime Türk Devrimi, Milli Demokratik Devrim gibi isimler verilebilir. Bütün bu fikir ve eylemlerin toplamına da Kemalizm diyoruz.

Mustafa Kemal Atatürk'ün yaptığına benzer işler yapan başka liderler de vardır. Örneğin Latin Amerika'dan Simon Bolivar. Milli Demokratik devrimcidir. Hugo Chavez Venezüella'nın resmi ismini Bolivarcı Venezüella olarak değiştirmek istemişti. Hayata geçti mi bilmiyorum. Bolivarcı Venezüella dendiğinde Simon Bolivar'ın özgün fikirleri ile inşa edilmiş bir Venezüella anlamıyoruz. Ne anlıyoruz? Bağımsız, demokratik bir hukuk devleti anlıyoruz. Atatürk'ün yapmaya çalıştığı ile aynı. Latin Amerika'da Bolivarcılık denir, Ortadoğu'da Kemalizm denir. Aşağı yukarı aynı şeydir.

Bu arada, yukarıdaki alıntıyı yaptığın kişi inceden salakmış. Sikmek, itin götüne sokmak gibi küfürlü ifadeler kullanarak uğradığı haksızlığa isyan ediyormuş gibi poz atmış. Bu yüzden salak olduğunu düşündüm. Neyse.

Bu salak arkadaşın anlamadığı şey şu; devrim yenilebilir! Her zaman için devrimden geriye dönüş ihtimali vardır. Siz bir devrim yaptığınız zaman, devrime karşı olan kitleler buharlaşıp ortadan yok olmaz. Ülkede yaşamaya devam ederler ve fırsat bulduklarında devrime saldırırlar. Atatürk ve arkadaşları hilafeti ilga edip, saltanatı yıkıp cumhuriyet ilan ettiğinde, hilafet ve padişah taraftarları ortadan yok olmadı. Oldukça büyük bir tabana sahiptiler ve her zaman saldırmak için fırsat kolladılar. Atatürkçülüğü, cumhuriyeti "itin götüne sokanlar" cumhuriyetçiler değildir. Biz yenildik beyler! Adamlar bizi yendiler! Büyük savaşlar, büyük mevziler yitirdik. Savaşı tamamen kaybetmedik ama şu anki pozisyonumuz yenilgidir. Bu yenilgiyi analiz edemeyenler saçma sapan suçlamalar yapıyor. Ve tabii ki bütün zayıf karakterli insanlar gibi, öncelikle kendisini suçluyor.

Cumhuriyetin utanacak sıkılacak hiçbir şeyi yoktur. Biz doğru olanı yaptık ama rakiplerimiz çok güçlüydü. Olay bundan ibarettir.

Devrimden geri dönüş ihtimali olduğu gibi, Fransa gibi yerleşik demokrasilerin de faşizme kayma ihtimali vardır. Solcular bunu "Kapitalizmin kendi kendini bile koruyamaması" olarak yorumlarlar.

Ama şu da var: gerçek bir ülke olacaksan demokrasiyi benimseyeceksin. Dünya öyle. Bunun tek alternatifi, Rusya/Çin gibi devletler. O da göründüğünden daha zordur. Deneyim isteyen bir şey.

Cumhuriyet Mantığa dayalıdır. Dinin bir yorumu, ya da kişilerin kaprislerine bakmayan bilimsel bir yönetim biçimidir. İstemiyorsa o ayrı. Dışardan yönetirler, Suriye gibi gezersin ortalıkta.

Link to post
Sitelerde Paylaş
On 26.10.2016 at 17:45, Robespierre yazdı:

Daha sonra Celal Bayar ve Adnan Menderes. Bu insanlar ne yaptı da Kemalizm küçültücü ve aşağılayıcı bir anlam kazandı? Süleyman Demirel, Bülent Ecevit... 

Adnan ve Kemalist olmak? Ne alaka? ABD ve siyasal İslamcılardan başka kime hizmet etmiş bu adam? 

Link to post
Sitelerde Paylaş

Hayata dair zihnimizce ürettiğimiz bir çok insani değeri ideoloji boyutuna taşıyabiliriz ; Ancak bu durumda önemli olan , desteklediğimiz ideolojinin temelinde olan fikirlerin dinamik formlara sahip olması ve bulundugu zaman ve mekana uygun formlara girebilmesi; ve çağdaş insani değerlerle uyumlu olmasıdır. Bu noktadan hareketle, kemalizm kavramı ortalama 1950'li yıllara kadar değerini koruyabilmiştir; çünkü kemalizmin getirdiği değerler (yüksek medeniyet değerleri) , turkiye halkımızın geneli tarafından kabul görmemeye başlamıştır....

Din - Siyaset İlişkileri bağlamında ; ilk olarak haziran 1950’de iktidar ve muhalefetin iş birliği ile ezanın Arapça okunmasındaki yasak; kısa bir süre sonra radyoda dinî program yayınlama yasağı kaldırılmıştır.  ((((kemalizme ilave anlamlar yüklenmesi > komunizm,din düşmanlığıvs.gibi))))
Hükümet, komünizme karşı halkın dinî hassasiyetine de hitap etmek istemiştir.(kavram ve slogan kullanımı). Nitekim Diyanet İşleri Başkanı Ahmet Hamdi Akseki komünizm aleyhine bir fetva vererek bu anlayışın ne Müslümanlarla ne de Müslümanlık ile ilgisi olmadığını ifade etmiştir.  
Ekim 1950’de okullarda din dersi almak mecburiyeti getirildi. 

Kemalizm kavramı,belki de;  daha çok askeri darbelerle ilişkilendirilebilir. Atatürkçülük kavramı ve Atatürkçülüğü ideoloji olarak benimseme durumu. Aralarındaki farklar vs.... 

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...