Evlilik Fetvası ( Talak/4)

[ANTİATEİST 0]

Algı seviyenize hayranım sizin..Hadislere ''birilerinin uydurduğu sözler'' diyen birisi İslam'ı bilmiyordur..

Kuran sanki gökten indi de..!

Kuran'ı birileri yazmadı mı?

Kuran'ın nasıl yazıldığından bihabersin,değil mi?

Kuran yazılmıştır, hadislerde yazılmıştır o halde hadislerin Kuran olduğunu söyleyebiliriz diyen birisine ilk ben hayran kalırım burada.

En hafif tabirle siz kafayı sıyırmışsınız.

selam.

[Fethi 0]

http://alimallah.net/hakkadavet/nisa3.pdf

[Ben Masumum 0]

Şimdi orda aslında öyle demek istemiyor

Arapçada bir kelime hem devekuşu yumurtası hemde galaksi anlamına gelebilir

Hem direkt çeviri okumak yerine tefsir tercih edilmeli

aslında burda evlilik demiş ama kastettiği nano teknoloji subatomik parçacıklar hem harfleri toplayınca 19 çıkıyor birde altın oran var tabi

saygılar

gülüyoruz ama bunlar gerçek.

daha dün birisi sorgulayan tartışma platformunda şu soruyu sordu; kuranda kar sözcüğü neden geçmiyor? muhammed hiç kar görmemiş mi yoksa çölde?

müslümanın biri soruya gerçekten şu yanıtı verdi:

- bu soruyu soran cahil kar ile suyun aynı moleküler yapıya sahip olduğunu bilmeyen cahildir. tabi böyle bir cahil kuranın bu moleküler yapı eşliğini 1400 yıl önce bilmiş olacağını düşünemeyeceği için illa kar sözcüğü aramaktadır vs vs..

eleman böyle bi mesaj yazıp kendisine cevap verenlere de sonuna kadar savundu cevabını ciddi ciddi. inanılır gibi değil. evet, kuranda kar sözcüğünün hiç geçmeyişi aslında kuranın bir başka bilimsel mucizesiymiş!!

bu ot kafalılarla (ota hakaret ettim) aynı ülkede yaşıyoruz.

[Herkeskeyfinebaksin 0]

Talak 4 ayetinde "henüz adet görmemiş" şeklinde bir ifade yok.

Ayetin doğrusu "hiç adet görmemiş" şeklindedir.

Hiç adet görmemek yaygın bir durum.

http://www.kadinlarkulubu.com/forum/index.php?threads/hayatinda-hic-adet-gormeyenler-buyrun-dertleselim.409745/

Tabi bazı insanlar hadisler yoluyla kendi sapıklıklarını meşrulaştırmak için böyle oyunlara girişiyor.

Akıl sahibi olan bunları yemez o ayrı.

o hadisler dediğinle 1400 sene insanlar yönetildi allah ne yapıyordu bu ara , din gönderiyor ona bile sahip çıkamıyor sonra insanlara diyor ki siz sapıttınız , senin dinin sapıtmış biz napalım diyen yok

[Herkeskeyfinebaksin 0]

Açıkçası ben Arapça diline güvenemiyorum. İsteyen istediği gibi yorumluyor. Bana göre bir dilin en kötü anlamı ne ise o anlamı algılama şeklimiz doğrudur. Eğer bir sözcük kötü anlama geliyorsa veya gelecekse Kuran bu durumu göz önünde bulundurması gerekirdi. Yoksa bu sene böyle anlaşılıyor, gelecek sene biz böyle dememeiştik olur. Kutsal denen bir kitap insanı ikilemde bırakmaya hakkı yoktur.

dinden çıkma aşamasındayken aynı şeyi düşünüyordum , hem diyeceksin ki ebedi cehennem var hemde ikileme düşüren kaynak göndereceksin

ama sonra baktım ki ikilem felan yok her şey açık aslında objektif bakmak lazım

[bir_akil_insan 0]

Sen yetimlerle evlenmeyi kastediyorsan yanılıyorsun.

Öyle birşey yok. Bakınız Nisa 3.

Nisa 3te de yine yetimler ile evlenmek söz konusudur, hatta:

TEFSİR BÖLÜMÜ - ESBAB-I NÜZULE DAİR|Nisa Suresi|buharimüslimebu davudnesai|Aişe|Bir adamın yanında yetime bir kız vardı. Onu kendisine nikahladı. Kızın meyve veren bir hurma ağacı vardı. Kız, o hurma ağacında olsun, adamın başka malında olsun ona ortaktı. Adam kızı kendisi için tutuyor, kıza kendisinden (mehir olarak) bir şey vermiyordu. Bunun üzerine şu ayet indi: "Eğer velisi olduğunuz mal sahibi yetim kızlarla evlenmekle onlara haksızlık yapmaktan korkarsanız, onlarla değil, hoşunuza giden başka kadınlarla iki, üç ve dörde kadar evlenebilirsiniz..." (Nisa, 3) |Buhari, Vesaya 21, Tefsir, Nisa 1, 23, Nikah 1, 16, 19, 37, Hiyel 8; Müslim, Tefsir 6, 3018; Ebu Davud, Nikah 13, 2068; Nesai, Nikah 66 (6, 115, 116)|535

TEFSİR BÖLÜMÜ - ESBAB-I NÜZULE DAİR|Nisa Suresi||Aişe|Bir rivayette hadis şöyledir: "Yetime kız velisinin terbiyesindedir. Velisi, kızın güzelliğine ve malına tamah etmekte (evlenmek istemekte)dir. Ancak mehrini tam değil, eksik vermeyi düşünmektedir. Böyle veliler, yetimlere, mehri hususunda adaletli davranmadıkça, yetimle evlenmeleri yasaklanmış, başka kadınlarla evlenmeleri emredilmiştir." ||536

TEFSİR BÖLÜMÜ - ESBAB-I NÜZULE DAİR|Nisa Suresi||Aişe|Cenab-ı Hakk'ın şu ayette: "Ey Muhammed! Kadınlar hakkında senden fetva isterler, de ki: "Onlar hakkında fetvayı size Allah veriyor: Bu fetva kendilerine yazılan şeyi vermediğiniz ve kendileriyle evlenmeyi arzuladığınız yetim kadınlara ve bir de zavallı çocuklara ve yetimlere doğrulukla bakmanız hususunda Kitab'ta size okunandır..." (Nisa, 127) ayetinde atıfta bulunan bahis. Önceki ayettir ki orada şöyle denmektedir: "Eğer velisi olduğunuz mal sahibi yetim kızlarla evlenmekle onlara haksızlık yapmaktan korkarsanız, onlarla değil, hoşunuza giden başka kadınlarla iki, üç ve dörde kadar evlenebilirsiniz." Hz. Aişe (ra) devamla şunu söyledi: "Sonraki ayette yani, "... kendileriyle evlenmeyi arzuladığınız yetim kadınlara..." (Nisa, 127) ifadesinin geçtiği ayette, Cenab-ı Hakk'ın mevzubahis ettiği arzu, kişinin terbiyesi altında bulunan yetimenin malı ve güzelliği az olması halindeki arzudur. Bu durumda onunla evlenmek istememektedir. ||537

TEFSİR BÖLÜMÜ - ESBAB-I NÜZULE DAİR|Nisa Suresi||Aişe|Bir başka rivayette "Ey Muhammed! Kadınlar hakkında senden fetva isterler" (Nisa 127) ayeti ile ilgili Hz. Aişe şu açıklamayı yapar: "Burada sözkonusu edilen, kişinin terbiyesi altında bulunan ve malından kendisine ortak olan yetime kızdır. Adam bu yetime ile evlenmeyi düşünmediği gibi, başkasıyla evlendirip, yabancıyı malına ortak kılmak da istememekte, yetimeyi ortada tutmaktadır. Cenab'ı Hakk, mezkur ayetle bu durumu yasaklamaktadır." Ebu Davud merhum şu ilavede bulunur: Rebi'a, Cenab-ı Hakk'ın "Eğer velisi olduğunuz mal sahibi yetim kızlarla evlenmekte onlara haksızlık yapmaktan korkarsanız..." sözü hakkında şu açıklamayı yaptı: "Burada Allah Teala şunu söylüyor: "Korkuyorsanız bu yetimeleri serbest bırakın, (arada tutmayın), ben size dört tanesini helal kıldım." ||538

[NOLAN 0]

Kuran yazılmıştır, hadislerde yazılmıştır o halde hadislerin Kuran olduğunu söyleyebiliriz diyen birisine ilk ben hayran kalırım burada.

En hafif tabirle siz kafayı sıyırmışsınız.

selam.

Söyleyecek sözü olamayınca,başlar bizim müslüman hakarete..

Gerizekalı müslüman,ayet ve hadisler bir bütündür..Ben sadece ayetleri kabul ederim diyen birisi,müslüman olamaz..Bu kadar basit bir şeyi bile bilemeyecek kadar gerizekalısın sende..Zekanın kırıntısı olsa,hadisin ne manaya geldiğini bilirsin..

Kuranda/hadislerde,içinde bok taşıyan cahil/gerizekalı araplar tarafından,yüzlerce yıl içerisinde yazılmıştır..

[strong 0]

Talak 4 ayetinde "henüz adet görmemiş" şeklinde bir ifade yok.

Ayetin doğrusu "hiç adet görmemiş" şeklindedir.

Hiç adet görmemek yaygın bir durum.

http://www.kadinlarkulubu.com/forum/index.php?threads/hayatinda-hic-adet-gormeyenler-buyrun-dertleselim.409745/

Tabi bazı insanlar hadisler yoluyla kendi sapıklıklarını meşrulaştırmak için böyle oyunlara girişiyor.

Akıl sahibi olan bunları yemez o ayrı.

Kadınlarınızdan âdetten kesilmiş olanlarla, HENÜZ âdet görmeyenler hususunda tereddüt ederseniz, onların bekleme süresi üç aydır. Hamile olanların bekleme süresi ise, doğum yapmalarıyla sona erer. Kim Allah'a karşı gelmekten sakınırsa, Allah ona işinde bir kolaylık verir.

Kaynak:http://kuran.diyanet.gov.tr/Kuran.aspx#65:4

[ANTİATEİST 0]

Söyleyecek sözü olamayınca,başlar bizim müslüman hakarete..

Gerizekalı müslüman,ayet ve hadisler bir bütündür..Ben sadece ayetleri kabul ederim diyen birisi,müslüman olamaz..Bu kadar basit bir şeyi bile bilemeyecek kadar gerizekalısın sende..Zekanın kırıntısı olsa,hadisin ne manaya geldiğini bilirsin..

Kuranda/hadislerde,içinde bok taşıyan cahil/gerizekalı araplar tarafından,yüzlerce yıl içerisinde yazılmıştır..

Kuran kendi dışındaki kaynakları reddediyor.

Muhammed'in elçi olarak görevi din dışı kaynakları temizlemek iken sen gelmişsin bu kaynakları İslam adı altında bize pazarlamaya çalışıyorsun.

Biz keriz değiliz ki yiyelim bunu.

Selam

Ocak 10, 2015 tarihinde ANTİATEİST tarafından düzenlendi

[Ben Masumum 0]

Kuran yazılmıştır, hadislerde yazılmıştır o halde hadislerin Kuran olduğunu söyleyebiliriz diyen birisine ilk ben hayran kalırım burada.

En hafif tabirle siz kafayı sıyırmışsınız.

selam.

hadisler de kuran da birileri tarafından yazılmıştır ve bunun aksini iddia eden kişi islam cahilidir.

hadis te kuran da kaynağı bir insan olan sözler. sonradan kayda dökülmüşler. aralarında illa bir fark gözeteceksek şöyle bi fark gözetebiliriz; hadisler kayda alındıkları dönemde birçok kişi tarafından bilinen olaylar topluluğu, ama yine de bazı alimler tarafından (ileriki çağlara aktarılmak için) yazıya dökülmüş. yani hadisin gerçekliği yine belli bi çevre tarafından biliniyor.

kuran'ın kaynağı ise vahiy. hiçbir şekilde sınanamaz ve belli bir çevre tarafından bilinmeyi bırak, muhammed dışında tek bir kişi tarafından bile bilinemez bir kaynağa sahip kuran.

aralarındaki en büyük fark bu.

tabi bunları islam tarihini gerçek yaşanmış bir tarih varsayarak söylüyorum. çünkü islam tarihini kısmen gerçek sayıp, kendi keyfi için kısmen gerçek dışı sayanlar da var. tabi: "hadisler mantığıma uymadığı için hadisleri ve islam tarihini yalan varsayıyorum, hadis sapık uydurmasıdır, gerçek olduğunun kanıtı yoktur" diyen kişilerin, kendi zamanında kayda dökülmemiş ve hadisten 10 kat daha kanıtsız kuranı gerçek saymaları ayrı ironi ama konumuz bu değil. konumuz şu; islam tarihini uydurma saymaya çabalayan edipçi isen bile, kuranın insan yazması olduğunu kabul ediyosun. kaynağı vahiy ve kaynağını gören yok. edipçi tayfa görmüş gerçi edibin şahitleri var vahiy aldığına

Ocak 10, 2015 tarihinde Ben Masumum tarafından düzenlendi

[ANTİATEİST 0]

Nisa 3te de yine yetimler ile evlenmek söz konusudur, hatta:

TEFSİR BÖLÜMÜ - ESBAB-I NÜZULE DAİR|Nisa Suresi|buharimüslimebu davudnesai|Aişe|Bir adamın yanında yetime bir kız vardı. Onu kendisine nikahladı. Kızın meyve veren bir hurma ağacı vardı. Kız, o hurma ağacında olsun, adamın başka malında olsun ona ortaktı. Adam kızı kendisi için tutuyor, kıza kendisinden (mehir olarak) bir şey vermiyordu. Bunun üzerine şu ayet indi: "Eğer velisi olduğunuz mal sahibi yetim kızlarla evlenmekle onlara haksızlık yapmaktan korkarsanız, onlarla değil, hoşunuza giden başka kadınlarla iki, üç ve dörde kadar evlenebilirsiniz..." (Nisa, 3) |Buhari, Vesaya 21, Tefsir, Nisa 1, 23, Nikah 1, 16, 19, 37, Hiyel 8; Müslim, Tefsir 6, 3018; Ebu Davud, Nikah 13, 2068; Nesai, Nikah 66 (6, 115, 116)|535

TEFSİR BÖLÜMÜ - ESBAB-I NÜZULE DAİR|Nisa Suresi||Aişe|Bir rivayette hadis şöyledir: "Yetime kız velisinin terbiyesindedir. Velisi, kızın güzelliğine ve malına tamah etmekte (evlenmek istemekte)dir. Ancak mehrini tam değil, eksik vermeyi düşünmektedir. Böyle veliler, yetimlere, mehri hususunda adaletli davranmadıkça, yetimle evlenmeleri yasaklanmış, başka kadınlarla evlenmeleri emredilmiştir." ||536

TEFSİR BÖLÜMÜ - ESBAB-I NÜZULE DAİR|Nisa Suresi||Aişe|Cenab-ı Hakk'ın şu ayette: "Ey Muhammed! Kadınlar hakkında senden fetva isterler, de ki: "Onlar hakkında fetvayı size Allah veriyor: Bu fetva kendilerine yazılan şeyi vermediğiniz ve kendileriyle evlenmeyi arzuladığınız yetim kadınlara ve bir de zavallı çocuklara ve yetimlere doğrulukla bakmanız hususunda Kitab'ta size okunandır..." (Nisa, 127) ayetinde atıfta bulunan bahis. Önceki ayettir ki orada şöyle denmektedir: "Eğer velisi olduğunuz mal sahibi yetim kızlarla evlenmekle onlara haksızlık yapmaktan korkarsanız, onlarla değil, hoşunuza giden başka kadınlarla iki, üç ve dörde kadar evlenebilirsiniz." Hz. Aişe (ra) devamla şunu söyledi: "Sonraki ayette yani, "... kendileriyle evlenmeyi arzuladığınız yetim kadınlara..." (Nisa, 127) ifadesinin geçtiği ayette, Cenab-ı Hakk'ın mevzubahis ettiği arzu, kişinin terbiyesi altında bulunan yetimenin malı ve güzelliği az olması halindeki arzudur. Bu durumda onunla evlenmek istememektedir. ||537

TEFSİR BÖLÜMÜ - ESBAB-I NÜZULE DAİR|Nisa Suresi||Aişe|Bir başka rivayette "Ey Muhammed! Kadınlar hakkında senden fetva isterler" (Nisa 127) ayeti ile ilgili Hz. Aişe şu açıklamayı yapar: "Burada sözkonusu edilen, kişinin terbiyesi altında bulunan ve malından kendisine ortak olan yetime kızdır. Adam bu yetime ile evlenmeyi düşünmediği gibi, başkasıyla evlendirip, yabancıyı malına ortak kılmak da istememekte, yetimeyi ortada tutmaktadır. Cenab'ı Hakk, mezkur ayetle bu durumu yasaklamaktadır." Ebu Davud merhum şu ilavede bulunur: Rebi'a, Cenab-ı Hakk'ın "Eğer velisi olduğunuz mal sahibi yetim kızlarla evlenmekte onlara haksızlık yapmaktan korkarsanız..." sözü hakkında şu açıklamayı yaptı: "Burada Allah Teala şunu söylüyor: "Korkuyorsanız bu yetimeleri serbest bırakın, (arada tutmayın), ben size dört tanesini helal kıldım." ||538

Birtakım sapık insanlar cahiliyeden kalma geleneklerini devam ettirebilmek için birtakım hadisler uydurmuş ve ayetleri bu yönde çarpıtmak için zemin hazırlamışlardır.

Bu tarz konularda Kuran bizi uyarıyor. Anlaşılan bu ilk değil sonda olmayacak.

[ANTİATEİST 0]

Kadınlarınızdan âdetten kesilmiş olanlarla, HENÜZ âdet görmeyenler hususunda tereddüt ederseniz, onların bekleme süresi üç aydır. Hamile olanların bekleme süresi ise, doğum yapmalarıyla sona erer. Kim Allah'a karşı gelmekten sakınırsa, Allah ona işinde bir kolaylık verir.

Kaynak:http://kuran.diyanet.gov.tr/Kuran.aspx#65:4

Diyanet gücünü sunni kaynaklardan alıyor. Bu sebeple şaşırmamak lazım.

Durumu özetleyen bir ayet veriyorum, daha başka nasıl anlatılabilir bilmiyorum:

selam.

[strong 0]

Diyanet gücünü sunni kaynaklardan alıyor. Bu sebeple şaşırmamak lazım.

Durumu özetleyen bir ayet veriyorum, daha başka nasıl anlatılabilir bilmiyorum:

selam.

Kusura bakma ama,nasıl ki ayetleri eğip büküyorsanız,diyanetin meallerini de eğip büküyorsunuz....

[bir_akil_insan 0]

Birtakım sapık insanlar cahiliyeden kalma geleneklerini devam ettirebilmek için birtakım hadisler uydurmuş ve ayetleri bu yönde çarpıtmak için zemin hazırlamışlardır.

Bu tarz konularda Kuran bizi uyarıyor. Anlaşılan bu ilk değil sonda olmayacak.

Mesele hadislerin uydurma olup olmaması değil. Mesele, bu hadislerin en az bin yıldır, hiç kimseden tepki görmeden, garipsenmeden bu güne kadar ulaşması ve ancak son yüzyılda artık medenileşen dünyada, müslümancılık oyanayanlara batar hale gelmesidir.

Yani bu hadisler en az bin yıl boyunca kuranı açıklamış ve kabul görmüşken, ancak şimdilerde tatlı su müslümanlarınca reddedilmeye başlanmış. Bu da gösteriyor ki, hadisler ve kuran uyum içindedir. Kuranda da hadislerde de mesele yetimlerle evliliktir, siz reddetseniz de.

[ANTİATEİST 0]

Madem hadisleri de muhatap alacağız o halde neden Kuran ayetlerini tartışıyoruz.

İslam gelmeden öncede namaz oruç gibi dini ibadetler, zekat, pipi sünneti gibi şeyler mevcuttu.

Din adına eleştiri yapacaksanız Kuran'a ihtiyacınız yok.

Ortada Kuran olmadığına göre sizin muhatabınız olmuyorum.

Cahiliye devrini yaşayanlarla tartışabilirsin.

Selam.

[ANTİATEİST 0]

Kusura bakma ama,nasıl ki ayetleri eğip büküyorsanız,diyanetin meallerini de eğip büküyorsunuz....

Eğip büktüğümü düşündüğüne göre ayetler üzerinde araştırma yapmış olmalısın.

Ama içimden bir ses ayete bile bakmadığını söylüyor.

Neden bakasın ki zaten. Amaç gerçeği mi öğrenmek yoksa öğretilen masallarla yaşamaya devam etmek mi ?

Masallara devam.

[bir_akil_insan 0]

Madem hadisleri de muhatap alacağız o halde neden Kuran ayetlerini tartışıyoruz.

İslam gelmeden öncede namaz oruç gibi dini ibadetler, zekat, pipi sünneti gibi şeyler mevcuttu.

Din adına eleştiri yapacaksanız Kuran'a ihtiyacınız yok.

Ortada Kuran olmadığına göre sizin muhatabınız olmuyorum.

Cahiliye devrini yaşayanlarla tartışabilirsin.

Selam.

İslam; kuran, hadisler ve sünnetten oluşur. Bunlardan birini bırakamazsınız, zira ayetler de peygamberde sizin için güzel bir örnek vardır diyerek diğerlerini destekler. Hadisler ve sünnet güvenilmezdir diyerek kitabınızı yalanlamaktasınız.

Yukarda anlattığım şeyi tekrarlamakta fayda var: hadisler, sünnet ve kuran bir bütünlük içindedir ki, en az bin senedir bunların arasında bir ayrılık görülmemiş, birbirine terslik görülmemiş, ama ancak şimdi sübyancılık, müslümancılık oyanayanları gerdiği için aağww bence hadisler çok şey demeye başlamışlar.

Edip Yüksel'in yolunu tutmuş olabilirsiniz. Bu sefer de Edip'e kadar doğup ölen milyarlarca müslümanın sırf Edip daha önce doğmadığı için kitabı yanlış anlayarak ahiretlerini yaktıklarını öne sürüyorsunuz. Bu durumda allah dediğiniz bu kadar beyinsiz midir ki, bu kadar yanlış anlaşılacak bir kitabı gönderecek ve insanları ondan sorumlu tutacak, sonra da ya sanırım anlamıyorlar diye edip'i gönderecek?

Ocak 11, 2015 tarihinde bir_akil_insan tarafından düzenlendi

[tolonbey 0]

İşte böyleee,

Bir VAR EDEN GÜÇ var.

Ama bu GÜÇ,FELLAHA evlatlığının karısıyla evlenebilirsin kocası boşarsa.Biliyorum sen onu seviyorsun ama halktan korhuyorsun,halktan korkma benden kork diyür FELLEHIN Allahı.

(çünkü halk evlatlık garısıyla evlenmeyi AHLAKSIZLIK olarak görmektedir,doğrusuda budur.bundanda arap korkmaktadır)

Şimdi başka ayatlarda depinmeye hiç gerek yok.Bu ayat herşeyi apaçık ortay koyuyorkı bu orta doğu dinlerini hatta tüm dinleri UYDURAN iki ayahlı fistanlılardır.

Evinde 10 kadar karın

Sayısı belli olmayan carıyan var

Evlatlığına HALALININ kızını sen alıp verdin.Sonrada neymiş Allah bana şu ayatı gönderdi ben evlatlığımın karısını alabilirmişim.(Negeder düşünüyürmüş bu Arabı Allahı) .

Bundan büyük yalan olabilirmi.

Yaratan güç,neden kellemize US koyduku,?

Neyin KÖTÜ neyin İYİ olduğunu bulabilelim deye.

Eger Varedengüç,kıtap gönderecektiyse neden kellemize akıl koyduku.Kitabı okur yapacağımızı yapardık.

Ne gerek vardıkı USA?

Zatan bir ıslami kural AKLI ÇÖPE atıyor

Deniyürki DİN AKIL İŞİ DEGİL , NAKIL İŞİDİR.

Süleyman Ataşda bu kuralı şöyle destekliyür.

Dinin faydası zararı düşünülmez,Allah emri olduğu için yapılır.

Bunu demekle Kur,andakı tutarsız ayatları SIRT veriyür.

Ördek Alide(kaz Alide şöyle diyür,müslümanın fazla USA gereksinimi yoktur.Çünkü herşey kur,anda vardır.

Ne vardır kuranda,Arabın bildikleri.

Yüce güç ınsanlara US vermiştir.Herşey bunun içindedir.Ne defter,ne gelem,nede KITAP göndermiştir.

Ek olarak bu GÜÇ var ettiği herşeye ınsanlara muazzam fayda sağlayacak sırlarını koymuştur.Bunları araştıranlar hem ınsanlık için hemde kendilerine muazzam fayda sağlayan buluşları ortaya çıkarmışlardır.

Bu GÜÇ, ınsanların dışındakı tüm canlıların kellesine cinsine göre değişik KASET koymuştur.Her canli cinsine göre verilen kasette ne yazıyorsa ona göre hereket eder.

Her DEVE bir diğeri gibi yaşar

Her ATTA bir diğeri gibi hereket eder.

Kafalara çünkü aynı KASET konmuştur.

Insanlara KASET değil beyin konmuştur kı

Düşünsün

kaşınsın

Şüphe duysun

Araştırsın

Didinsin

Uğraşsın.

Dinler ınsan dışında canlıların kellesine konan kaset gibidir.

Zatan ıslamı şu deyim bunu açıkça gösteriyür.

Ne diyür DİN AKIL İŞİ DEGİL , NAKIL İŞİDİR.

NAKIL yazılı kıtaplar yanı bir nevi KASETTİR.

Şöyle bir ıslam dünyesine bakın birbirlerini pişirmeden yerken NAKLIN dediğine uyarkan.

AKLA uyan AKLIN dediğini yapan ülkelerede bir bakın.

Japonya

Almanya

Fıransa

İngiltere

Amarıka

Varlıklı

Mutlu

Sağlıklı yaşamlarını sürdürmektedir.

530 milyün müslümen düşmenin arasında 7 milyonluk İsreil kuyruğu havada her kendisine zarar vermek isteyen veye zarar veren müslümen ülkenin kafasını gözünü yarmaktadır.

Bizimde Filistine yardım götüren gemiyi bastı 9 kişiyi öldürdü gemiyide alıp İsreile götürdü ve iki yıl tuttu.

Biz NAPTIK kuru sıkıdadan gayrısını yapmadık.

GÜCÜMÜZÜ DENEMEYİN DEDİK.

Peki bu gücü nerden alıyorlar bu GAVURLAR.

TABİATIN kellelerine koyduğu beyinden.

Peki müslümenler neden kaybediyür.

NAKILA uyduklarından.

NAKIL nedir ISLAMI kıtaplardır.

Dedeniz

Ocak 11, 2015 tarihinde tolonbey tarafından düzenlendi

[NOLAN 0]

Kuran kendi dışındaki kaynakları reddediyor.

Muhammed'in elçi olarak görevi din dışı kaynakları temizlemek iken sen gelmişsin bu kaynakları İslam adı altında bize pazarlamaya çalışıyorsun.

Biz keriz değiliz ki yiyelim bunu.

Selam

Edille i şeriyye diye birşeyi hiç mi duymadın?

İslam'ın özünün hadisler olduğunu hiç mi bir yerde okumadın?

Evet,aynen öyle..İslam'ın özü hadislerdir..Ayetlerde hiçbir halt yoktur..Kuran'a bakarak hiç bir şey yapamazsın,hiçbir şeyi anlayamazsın..Hadisler,ayetlerin açıklayacısı konumundadır..Hadis olmadan İslam dini diye bir şeyden söz edemezsiniz..Hadisleri inkar ile ayetleri inkar aynı şeydir..Hadisler vahiy değildir ama vahiy ile eşdeğerdir..Hadisleri inkar etmek insanı dinden bile çıkarır..Sen küfür içindesin ve İslam'a göre kafirsin..

Senin ne olduğunu da sana göstereyim,zırcahil müslüman..Bak sen şusun;

http://tr.wikipedia.org/wiki/Karaim

Ocak 11, 2015 tarihinde NOLAN tarafından düzenlendi

[ANTİATEİST 0]

İslam; kuran, hadisler ve sünnetten oluşur. Bunlardan birini bırakamazsınız, zira ayetler de peygamberde sizin için güzel bir örnek vardır diyerek diğerlerini destekler.

“İbrahim ve onunla birlikte olanlarda sizin için güzel bir örnek vardır.” (60:4)

Peki İbrahim peygamberin hadisleri nerede ?

Bakın, akıl sahibi bir insan Kuran'a baktığında din dışı kaynakları sürekli eleştiren ve sadece Kuran (yani sadece Allah) eksenli fikri savunan bir kitapla karşılaşır.

1000 sene öncede "sadece Kuran" diyenler vardı.

Bu yeni birşey değil.

Yeni gibi görünmesinin sebebi teknoloji sayesinde bu gibi fikirlerin herkese ulaşabiliyor olması.

Reşad Halife'nin keşfettiği 19 sisteminin Kuran eksenli dine ivme kazandırması da ayrı bir ekstra etki.

Günümüzdeki insanlar tıpkı Kuran'da bahsedildiği gibi atalarının dinini uygulamaktadırlar.

Dini, toplumları uyutmak için kullananlar; hadisleri ve sünneti her zaman kullanmışlardır ve bunu kullanmaya da devam edeceklerdir.

Sizin gibi Kuran okumayan ve aklını kullanamayan cahil insanlar ise bu kitlelerin birebir açık hedefi olmaya devam edecek.

Ve onların kuruntularını gerçekmiş gibi savunmaya "maalesef sorgulayan bir ateist olduklarını iddia etseler bile" devam ediyorlar.

9:34

Ey inananlar, din bilginlerinin ve din adamlarının çoğu halkın parasını hakketmeden yerler ve Allah'ın yolundan saptırırlar. Altın ve gümüşü yığıp Allah yolunda harcamayanlara acı bir azap müjdele.

36:21

"Sizden bir ücret istemeyenlere uyun. Onlar doğru yoldadır."

Neyse amacınız saldırmak olduğu için fazla söze gerek yok.