Jump to content

Pandeizm ve Panendeizm Agnostik Ateizm


Recommended Posts

Güçlü Ateizm'de inanç vardır. Çünkü belirli kanıtlara dayanmadan mutlak bir fikir ortaya atar. Ben Zayıf ve Güçlü Ateizm'i ve tabi İgnostisizm'i çeşitli tanrıların karşısında takınılacak tavırlar olarak görüyorum.

Ateizmde inanç yoktur.

İnanç olduğu senin inancın.

Bu cümlen senin bilincinin Ateist seviyede olmadığını gösteriyor.

İnanç yok Ateizmde.

Sende var.

Materyalizm temelli oluşumlar inanç barındırmaz.

Bilim ve Ateizm bu yüzden inanç barındırmaz.

Bilinç seviyen Ateist değilse gereksiz tartışmaya girme.

Bunun senin aşağılanmanla alakası yok.

Senin bilincinle alakalı.

İnanç virüsü varsa meydan okuma.

Değişecek olan sensin.

Ben değil.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 54
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

PANDEİZM:

kurucusu sayılabilir ve görüşleri...

Baruch Spinoza

Görüşleri...

Spinoza'nın felsefi çalışmalarının anlaşılmak ve değerlendirilmek bakımından özel zorlukları olduğu bilinen bir gerçektir. Kullandığı kavramlar, bunlara getirdiği tanım ve açıklamalar birçok farklı yollardan yeniden sorgulanabilir ya da değerlendirilebilir görünmektedir. Bu yalnızca Spinoza'nın bir yanda 'Tanrı-sarhoşu, öte yanda din ve tanrı düşmanı olarak değerlendirilmesi meselesinde ortaya çıkmaz, bir bütün felsefi sisteminin anlaşılmasında özel bir sorun yaratır. Felsefenin bildik terimlerini kullanmakla birlikte, Spinoza'nın kendi metafiziğini kurarken bu terimlere sağladığı anlam katmanları ve terimleri birbiriyle ilintilendirme tarzı onun sisteminin anlaşılmasını güçleştirmiş ve bunun yanı sıra pek çok farklı şekillerde yorumlanmasına yol açmıştır.

Temel yapıtı Etika ilginç özelliklere sahiptir. İlkin burada Spinoza'nın felsefi çalışmasına bilimsel bir konum kazandırmaya çalıştığı söylenebilir. Rasyonalist filozofların matematikten etkilenmeleri ya da onu model almaları Spinoza içinde geçerlidir, ancak Spinoza matematikten çok geometriyi benimser ve yapıtlarında geometrik yöntemi kullanır. Etika'nın altbaşlığı bu bakımdan örnektir: Geometrik yönteme göre kanıtlanmış olan ahlak. Yorumcuları, çalışmanın ağır yapısının buradan kaynaklandığında hemfikirdirler. Etika'nın hem biçimsel yapısını hem de içeriğini geometrik yöntem şekillendirir.

Etika'nın temel kavramları olan töz, nitelik, görünüm, nedensellik bunlara örnek olarak verilebilir. Spinozacı metafiziğin nasıl bir ontolojiye sahip olduğu, Tanrı ya da Doğa dediğinde ne demek istediği, insanın doğadaki yerinin nasıl ele alındığı, özgürlük ve zorunluluk ilişkisinin nasıl değerlendirildiği önemli boyutlar ve sorunlar içerir; Spinoza bu bakımdan etkisi geç anlaşılmış ve anlaşıldığı andan itibaren sürekli yeniden değerelendirilir bir filozof olmuştur.

Tanrı ya da Doğa

Spinozanın yazılarından her yere tanrı yerine tabiat kelimesi konulabilir. Bu konuda kendisi bile sarih olarak yol gösteriyor. Tanrı mefhumundan şahsi, irade ve hatta şuurla ilgili her şeyi çıkarmak suretiyle, Spinoza, bu iki mefhumu birbirine yaklaştırır.

Spinoza'nın panteist bir düşünce yönünde uçlara vardığı ve monist bir tanrı-doğa düşüncesine ulaştığı ilk olarak belirtilmesi gereken noktadır.Bununla birlikte Spinoza'nın felsefi sisteminde Tanrı kavramının merkezi bir yeri olduğunu söylemek gerekir. Tanrı, bu felsefi sistemin hem başlangıç noktası hem de son noktasıdır: "Var olan her şey Tanrı içinde vardır ve Tanrı olmaksızın hiçbir şey ne varolabilir ne de kavranabilir".

Ancak yine de açık olmayan Spinoza'nın Tanrı'sının felsefesi açısından nasıl bir şey olduğudur. Kendinde bir neden, nedeni kendinde olmak (causa sui) anlamında Tanrı ve özellikle bu alıntıda kullanılan içinde terimi Spinoza üzerine yapılan sonu gelmez yorum denemelerinde sürekli bir tartışma konusudur. Bilimsel bir düşünceye de dinsel bir düşünceye de bağlantılandırılan Spinozacı felsefenin Tanrı kavramı, hem ontolojik kanıtlamanın hem de bilgi bilimsel yapının anahtarı olarak görünmektedir. Çünkü tanrının varlığı için öne sürülen ontolojik veri, bir gerçekliğin varlığını o gerçekliğin kavranışından hareketle kanıtlamaya yönelen yaklaşımdan hareket eder görünmektedir.

Aynı zamanda Spinoza'nın monist bir dizgeye yöneldiği söylenebilir; onun hem bir ateist hem de bir panteist olarak görünmesini sağlayan ise bu monist tutumun özgüllüğüdür. Ünlü sav sözünde Spinoza, :"Tanrı ya da Doğa" (Deus sive Natura) demektedir.

İlk alıntı ile bu sav söz karşılaştırıldığında Spinoza'nın güç anlaşılır tezleri belirginleşmektedir. Bu formülasyonla Spinoza, bir yanda fiziksel dünyanın özünde tanrı bilimsel olmasını ve öte yandan tanrı biliminin kişisel olmaması sağlamaya çalışır. Burada Spinoza, örtük ve açık bir takım varsayımlara dayanır, hatta bir tür gizli varsayım sistemin temelidir diyebiliriz. Bu gizli varsayım sonradan üzerinde çok konuşulacak olan, gerçeklik ile kavrayışın örtüşmesi, daha düşünce dünyasındaki bağıntıların birebir gerçeklikteki bağıntılara tekabül etmesidir.

Bu yaklaşımları geliştirmekte nedensellik kavramı da ayrı bir öneme sahiptir. Spinoza'nın gizli varsayımının kuramsal dayanağı bir anlamda bu nedensellik fikridir, ancak Spinoza'nın nedensellik fikri ampirizm felsefesi için kabul edilemez bir nedensellik yaklaşımıdır. Spinoza burada rasyonalist yönelime uygun bir yol izler ve nedenselliği bir bakıma dünyadan kopartarak zihnimize, yani dünyayı kendi kavrayışımıza bağlar. Çünkü ona göre, eğer aklı mümkün kılan çıkış noktaları ya da öncüller gerçeklik için bir güvence sağlayamayorsa başka hiçbir şey sağlayamaz. Böylece apaçık gerçeklik, düşünceden gerçekliğe geçişin sağladığı bir gerçeklik olarak belirir. Buna göre, fiziksel dünyanın, düşüncenin onu temsil ettiği gibi olduğunu, bizzat bu düşüncenin kendisinden anlarız ki Spinoza bu yolla argümanlarında kavrayış nosyonunu özel bir ilgiyle kullanmakta ve bunun aracılığıyla dünyaya bir tanım getirmektedir.

tarihinde mustafa2116 tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Ateizmde inanç yoktur.

İnanç olduğu senin inancın.

Bu cümlen senin bilincinin Ateist seviyede olmadığını gösteriyor.

İnanç yok Ateizmde.

Sende var.

Materyalizm temelli oluşumlar inanç barındırmaz.

Bilim ve Ateizm bu yüzden inanç barındırmaz.

Bilinç seviyen Ateist değilse gereksiz tartışmaya girme.

Bunun senin aşağılanmanla alakası yok.

Senin bilincinle alakalı.

İnanç virüsü varsa meydan okuma.

Değişecek olan sensin.

Ben değil.

İki ateizm çeşidini de gözden geçirmeni önerirm.

En ufak veri toplanamayacak konuda mutlak bir fikir ortaya atmanın başka bir açıklaması olamaz.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Örnek vermek gerekirse farklı bir boyutta bizim hiçbir teknolojiyle ulaşamayacağımız üstün bir insan ırkı olduğunu söylersem bunu nasıl çürüteceksin.

Bunu nereden çıkardın ki?

Çürütmem için nasıl yeşerttiğin bir görmem lazım.

Sen kendini ne olarak tanımlıyorsun?

Ateist değilsin belli bu konuşmandan, bilincinin çalışmasından.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bunu nereden çıkardın ki?

Çürütmem için nasıl yeşerttiğin bir görmem lazım.

Sen kendini ne olarak tanımlıyorsun?

Ateist değilsin belli bu konuşmandan, bilincinin çalışmasından.

Bu yalnızca bir örnekti.

Kendimi Ateist olarak tanımlıyorum. Ama Ateizmin iki tavrını da farklı tanımlar karşısında takınıyorum. Her tanımın karşısında Negatif Ateizm ya da Pozitif Ateizm değil.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bu yalnızca bir örnekti.

Kendimi Ateist olarak tanımlıyorum. Ama Ateizmin iki tavrını da farklı tanımlar karşısında takınıyorum. Her tanımın karşısında Negatif Ateizm ya da Pozitif Ateizm değil.

Yani birilerinin düşünerek uydurduğu bu tanrı saçmalığının bir ihtimali olabilir diyorsun.

Düşünmek ve söylemek araçtır.

Mantık denilen bir şey var.

Kurallar var.

Gerçekliği bir dikdörtgen düzlem olarak düşünürsen,

İhtimal verilebilecek her türlü tasarım (hipotez) bir köşesinden mutlaka bu dikdörtgenle temas edebilen bir şey olmalı.

Öyle dikdörtgene temas etmeden havada asılı duran şeyler tasarlayamazsın.

Bizler konuşarak resimler çizeriz.

Mesela sen beni şu anda benim bu yazdığım mesajlarla çizdiğim resimlerle anlıyorsun.

Ben her resmi çizebilirim.

Karalama bir şekil bile çizebilirim.

Ama sen bu çizdiğim karalama şeyi alıp da bu gerçek olabilir diye yaklaşamazsın.

Bunun kuralı var.

Tanrı saçmalığı gerçeklik düzlemiye hiç bağlantısı olmayan bir saçmalık.

Hiçbir yerden teması yok.

O yüzden vahiy, peygamber, adem havva cennet gibi masallar var ya.

Bu insanlar havada asılı duran bu uydrmayı düzlemle temas ettirmeye çalışıyorlar.

Bizle konuştu diyorlar, karpuzun içine yazı yazdı diyorlar.

Am tanrı saçmalığının gerçeklik düzlemiyle bağlantısı yok.

Bir karalama o. Birilerinin karaladığı bir şey.

İhtimale katılacak herşeyin gerçeklikle teması olması lazım.

Bütün teorilerin kuralı budur.

Havada asılı duran şeylerin hepsi uydurmadır, kurgudur, yalandır.

Bunlara negatif kalmak da bunlara kapılmaktır.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Yani birilerinin düşünerek uydurduğu bu tanrı saçmalığının bir ihtimali olabilir diyorsun.

Düşünmek ve söylemek araçtır.

Mantık denilen bir şey var.

Kurallar var.

Gerçekliği bir dikdörtgen düzlem olarak düşünürsen,

İhtimal verilebilecek her türlü tasarım (hipotez) bir köşesinden mutlaka bu dikdörtgenle temas edebilen bir şey olmalı.

Öyle dikdörtgene temas etmeden havada asılı duran şeyler tasarlayamazsın.

Bizler konuşarak resimler çizeriz.

Mesela sen beni şu anda benim bu yazdığım mesajlarla çizdiğim resimlerle anlıyorsun.

Ben her resmi çizebilirim.

Karalama bir şekil bile çizebilirim.

Ama sen bu çizdiğim karalama şeyi alıp da bu gerçek olabilir diye yaklaşamazsın.

Bunun kuralı var.

Tanrı saçmalığı gerçeklik düzlemiye hiç bağlantısı olmayan bir saçmalık.

Hiçbir yerden teması yok.

O yüzden vahiy, peygamber, adem havva cennet gibi masallar var ya.

Bu insanlar havada asılı duran bu uydrmayı düzlemle temas ettirmeye çalışıyorlar.

Bizle konuştu diyorlar, karpuzun içine yazı yazdı diyorlar.

Am tanrı saçmalığının gerçeklik düzlemiyle bağlantısı yok.

Bir karalama o. Birilerinin karaladığı bir şey.

İhtimale katılacak herşeyin gerçeklikle teması olması lazım.

Bütün teorilerin kuralı budur.

Havada asılı duran şeylerin hepsi uydurmadır, kurgudur, yalandır.

Bunlara negatif kalmak da bunlara kapılmaktır.

Negatif Ateizm yalnızca ispat fırsatı vermektir (tanımı düzgün yapılabilirse)

Ben de her tanrıya bu şekilde yaklaşmam. Mesela semavi dinlerin tanrısı karşısında Pozitif Ateist tavır takınırım. Bazı tasarımlar yalnızca Big Bang teorisiyle ilintilidir. O tasarımlara karşı da Negatif Ateist tavır takınırım.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Negatif Ateizm yalnızca ispat fırsatı vermektir (tanımı düzgün yapılabilirse)

Ben de her tanrıya bu şekilde yaklaşmam. Mesela semavi dinlerin tanrısı karşısında Pozitif Ateist tavır takınırım. Bazı tasarımlar yalnızca Big Bang teorisiyle ilintilidir. O tasarımlara karşı da Negatif Ateist tavır takınırım.

Akıllı tasarım her türü uydurmadır.

Bunlara ihtimal vermek Atezmden uzaklaşmaktır.

Aklını idealizme teslim etmektir.

Senin bilincin belki teizmden %100 uzak, non-teizmden %90 uzak olabilir

Ancak tüm bunların ana arteri İdealizmin %100 içindedir.

İçinde olduğun için sana tanrı fikrine tavır takındırır.

Olay tanrı fikri değil, idealizmdir.

İdealizm gerçekliği idea (bilinç) temelli ele almaktır. öznel ele almaktır.

Bütün saçmalıklar buradan türer.

tarihinde Materyalist Bilinç tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Akıllı tasarım her türü uydurmadır.

Bunlara ihtimal vermek Atezmden uzaklaşmaktır.

Aklını idealizme teslim etmektir.

Senin bilincin belki teizmden %100 uzak, non-teizmden %90 uzak olabilir

Ancak tüm bunların ana arteri İdealizmin %100 içindedir.

İçinde olduğun için sana tanrı fikrine tavır takındırır.

Olay tanrı fikri değil, idealizmdir.

İdealizm gerçekliği idea (bilinç) temelli ele almaktır. öznel ele almaktır.

Bütün saçmalıklar buradan türer.

Bunun sebebi tanrıyı diğer olsılıklarla aynı kategoride değerlendiriyorum.

Tespit yapabilmek için beni yeterince tanımıyorsun.

Bunlara ihtimal vermek senin belirlediğin sınırlardan uzaklaşmaktır o kadar.

tarihinde SeKaNg6 tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Ben bu konunun önemli olmadığını düşünüyordum ama, burada SeKaNg6’nın bir yaklaşımını gördüğüm için konuya katılıyorum: Anladığım kadarıyla diyor ki pozitif ve negatif ateist olma durumları kalıcı pozisyonlar değil, stratejik olarak duruma göre takınılan tavırlar.

Ben buna varım. Bu olur. Böyle bir pozitif negatif ateist ayrımının bence hiç sakıncası yok. Çünkü öyle pozisyonlar oluyor ki, karşına geçen müslüm, senle tartışmaya oturduğunda ilk soru olarak tanrıya inanıp inanmadığını soruyor. Eğer sen tanrı yoktur dersen kalkıp gitmeye hazırlanıyor. Ben böyle durumlarla karşılaştım. Tanrının olmadığını söylediğim zaman müslümün gözleri büyüyor, dehşete kapılıyor ve gidip aptes alanları bile gördüm.

Yani sen de bunu elinden kaçırmamak için bazen agnostik bir tavır bile takınabiliyorsun. Yeter ki şu elimden kaçıp gitmesin diye. Agnostik tavır takınınca rahatlıyorlar. Nedense bundan çok hoşlanıyorlar. Haaa bunun şüpheleri var, şüphelerini gidereyim şunun diye hevesle tebliğe başlıyorlar.

Gerçi ben bu stratejiyi çoktandır terk ettim. Bu, müslümün tebliğ hevesine kapılıp lafın uzamasından başka bir işe yaramıyor. Bunların kafasına lafı odun gibi çakacaksın. Allahın filan yok, zaten hiç tanrı diye bir şey yok, senin kuranını da cahil yağmacılar oluşturdu, yazdı bile demiyorum, o cahil eşkiyalarda o kapasite bile yok diyeceksin. Gitsin aptes mi alacak iki rekat tövbe namazı mı kılacak ne halt ederse etsin.

Bunların layığı bu. Bunlara hiçbir olumlu yaklaşım olmayacak. Bunlarla barış diye bir şey söz konusu bile değil. Savaşı bunlar açtı çünkü. Modernleşmeye, aydınlanmaya, çağdaşlığa, laikliğe, devrimlere karşı savaşı bunlar açtı. Bu açtıkları savaşın sonuçlarına katlanacaklar. Bunların ilkel vahşi dogmalarını süpürünceye kadar bu savaş sona ermeyecek.

Neyse lafı uzatmayayım, pozitif ve negatif ateizm ayrımı kalıcı statüleri ifade etmediği, taktiksel değişken yaklaşım stratejilerini betimlediği sürece bu kavramlara karşı değilim.

Diğer yandan Materyalist Bilinç her zamanki çok radikal tavrıyla tepki çekiyor ama söylediklerinde son derece haklı. Felsefedeki düşün serüveninde ilk karşımıza çıkan yol ayrımı idealizm – materyalizm ayrımıdır. Burada ilk kararımızı veririz. İdealizm tarafını seçenler kayıp beyinlerdir. Bunlardan bir cacık olmaz. Bunlar orda burada, teizmde deizmde filan harcanır giderler. Sağlam devam etmek için burada kesinlikle materyalizm tarafı seçilmezse hiçbir yere varılmaz, cırmalanır durulur.

Sağlam düşüncenin ilk ve en önemli özelliği materyalist olmasıdır. Bu olmadan devamından hiçbir nane çıkmaz.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Ben her açıklamaya şans veriyorum. Ama bir çoğunu ciddiye bile alamıyorum. Küçük bir kısmı da kanıt açısından bir çıkmaza giriyor. Ama inanç durumum %0'dır. Benim tek farkım bu görüşlere şans vermemdir. Kesin bir sonuca ulaşmadan da mutlak bir yorum yapmaktan kaçınır, durum çercevesinde yorum yaparım. Materyalizm'in sözlük tanmına fazlasıyla uyuyorum. Yalnızca İdealizm konusunda ''mutlak bir yorum'' yapabilmek için konuyu kesinlik taşıyacak şekilde yanlışmamamız gerekir görüşünü savunuyorum.

tarihinde SeKaNg6 tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Anladığım kadarıyla diyor ki pozitif ve negatif ateist olma durumları kalıcı pozisyonlar değil, stratejik olarak duruma göre takınılan tavırlar.

O tavırları stratejik olarak kullanmak da etkilidir ama ben bunu savunmuyorum. Ben kanıtlar karşısında bu iki tavrın duruma göre değişken bir şekilde takınılmasının uygun olacağını savunuyorum.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bunun sebebi tanrıyı diğer olsılıklarla aynı kategoride değerlendiriyorum.

Tespit yapabilmek için beni yeterince tanımıyorsun.

Bunlara ihtimal vermek senin belirlediğin sınırlardan uzaklaşmaktır o kadar.

Böyle kişisel bir özgürlüğün yok.

Matematikte eksi değerde olan bir sayıyı artı değer kabul edemezsin.

Tanrının olasılığı yok.

Ayrıca algıda seçicilik yapmanın alemi ne?

Neden tanrıya olasılık verdiğine göre sınıflandırmayı seçiyorsun kendini de

spiderman, supermen, hulk gibi kahramanlara olasılık verip vermediğine göre sınıflandırmıyorsun?

Neden spiderman, superman, hulk fan forumlarında kişiliğinle takılmıyorsun?

Neden tanrı bu kahramanların önüne geçiyor?

Olasılık veriyorsan hepsine vermelisin. Tüm uydurma kahramanlara.

Ve bunların birinin diğerine üstünlüğü ya da ayrıcalığı olmamalı.

Ama sen tanrıyı spiderman'den ayırıyorsun.

Bu tanrıya inanmaktır.

İdealizmdir bu.

Ben seni hiç spiderman'ci, hulk'cu, supermen'ci bir tavırda görmedim.

Bunlara odaklı olasılıklar dünyasında olduğunu da sanmıyorum.

Ama tanrı söz konusu olduğunda bir ayrıcalık yapıyorsun.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Burada sana bunu yapamazsın derken, bu keyfi bir kural koyma değildir.

Materyalist olmadığın için bilemezsin.

Gerçekliğin belirli kuralları vardır.

Bu kurallara aykırı hareket edemezsin.

Bu kurallar teistlerin öğretileri gibi inanca dayalı şeyler değil.

Formüller gibi.

Mesela dünya güneşten küçüktür, ay dünyaya güneşten daha yakındır, su iki hidrojen bir oksijen atomundan oluşur gibi kanunlar.

Bunlar gerçektir.

İşte bu gerçeklere göre tanrıya ihtimal verilmez.

O bir uydurmadır.

Onun beklentisi olmaz.

Evrende fail aranmaz.

Maddenin oluşumunda fail aranmaz.

Akıl aranmaz.

Bunlar eski insanların saf hareketleri.

Basit öğretilmiş davranışlar.

Olasılık veriyorsan tanrıya sen ateist olamazsın.

İstersen bir başlık aç diğer ateistlere de sor.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Böyle kişisel bir özgürlüğün yok.

Matematikte eksi değerde olan bir sayıyı artı değer kabul edemezsin.

Tanrının olasılığı yok.

Ayrıca algıda seçicilik yapmanın alemi ne?

Neden tanrıya olasılık verdiğine göre sınıflandırmayı seçiyorsun kendini de

spiderman, supermen, hulk gibi kahramanlara olasılık verip vermediğine göre sınıflandırmıyorsun?

Neden spiderman, superman, hulk fan forumlarında kişiliğinle takılmıyorsun?

Neden tanrı bu kahramanların önüne geçiyor?

Olasılık veriyorsan hepsine vermelisin. Tüm uydurma kahramanlara.

Ve bunların birinin diğerine üstünlüğü ya da ayrıcalığı olmamalı.

Ama sen tanrıyı spiderman'den ayırıyorsun.

Bu tanrıya inanmaktır.

İdealizmdir bu.

Ben seni hiç spiderman'ci, hulk'cu, supermen'ci bir tavırda görmedim.

Bunlara odaklı olasılıklar dünyasında olduğunu da sanmıyorum.

Ama tanrı söz konusu olduğunda bir ayrıcalık yapıyorsun.

Benim çürütlemeyen tüm öğeler karşısında tavrım aynıdır.

tarihinde SeKaNg6 tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Burada sana bunu yapamazsın derken, bu keyfi bir kural koyma değildir.

Materyalist olmadığın için bilemezsin.

Gerçekliğin belirli kuralları vardır.

Bu kurallara aykırı hareket edemezsin.

Bu kurallar teistlerin öğretileri gibi inanca dayalı şeyler değil.

Formüller gibi.

Mesela dünya güneşten küçüktür, ay dünyaya güneşten daha yakındır, su iki hidrojen bir oksijen atomundan oluşur gibi kanunlar.

Bunlar gerçektir.

İşte bu gerçeklere göre tanrıya ihtimal verilmez.

O bir uydurmadır.

Onun beklentisi olmaz.

Evrende fail aranmaz.

Maddenin oluşumunda fail aranmaz.

Akıl aranmaz.

Bunlar eski insanların saf hareketleri.

Basit öğretilmiş davranışlar.

Olasılık veriyorsan tanrıya sen ateist olamazsın.

İstersen bir başlık aç diğer ateistlere de sor.

Tanıma uyduğumu kaç kere söyleyeceğim. Benim tanrıyı aradığımı kim söyledi. Ben kesin olmayan bir konuda mutlak bir fikir belirtmem o kadar.

Ne kadar yırtınsan da deist tanrı tasarımını çürütemesin. Senin yaptığın olmadığına inanmaktır. (mutlak fikir belirtmenden dolayı)

tarihinde SeKaNg6 tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Tanıma uyduğumu kaç kere söyleyeceğim. Benim tanrıyı aradığımı kim söyledi. Ben kesin olmayan bir konuda mutlak bir fikir belirtmem o kadar.

Ne kadar yırtınsan da deist tanrı tasarımını çürütemesin. Senin yaptığın olmadığına inanmaktır. (mutlak fikir belirtmenden dolayı)

Tanrı konusu kesin değildir demek beklenti içerisinde olmak demektir.

Tanrıyı arıyorsun derken elinde fenerle gezmiyorsun tabi.

Ama davranışının başka anlamı yok.

Bir insan ancak OLUMLU yönde bir beklentiye sahipse bir şeyi yoklamaz.

Mantık kuralı işte.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...