Jump to content

İslamda Kadın Maldır


Recommended Posts

İslam da böyle. ’’Köle , cariye”, nasıl alınıp satılan bir mal durumundaysa, “kadın” da öyledir. Temel bu. Sonradan biraz anlayış gelişmeleri olmuşsa da, dinlerdeki anlayışlar, bu temel üstüne kurulmuştur.

Kur’an’da ”koca”ya 6 kez ”BA’L” denir. (Bkz. Bakara: 228; Nisâ: 128; Nûr: 31.) Bir başka yerde de bir ”put”a, ’’Tanrıya ”Ba’l” dendiği görülür. (Bkz. Saffât: 125.) ”Ba’l”, söz konusu dinlerin kaynağının biçimlendiği dönemlerin Fenikelilerinde “en büyük Tanrı”dır. Ve ’’efendi” anlamındadır. Tıpkı “Rabb” gibi, tıpkı Yunanlıların “Adonis”i gibi. Çünkü ikisi de “Ba’l” den kopya. (Bilgi için bkz. Prof. Dr. Philip Hitti, Tarihu Suriye ve Lübnan ve Filistin, s. 125-126.)

“Efendi” anlamlı bir “put”, bir “tanrı” olan “Bal” adı, Kur’an ayetlerinde neden “koca’’ya da verilmiştir?

Bu, ”koca”ya ve “karisma nasıl bakıldığını da ortaya koymakta. “Koca”, Kur’an’da “karisinin “efendisidir. Aynı zamanda da bir tür “tanrı” durumundadır “karisi için. “Bal” denmesi bundan.

Koca “efendi” olunca, “karisi da, ne denli “özgür (hurre)” sayılırsa sayılsın; “dişi köle (cariye)” sayılır. “Dişi köle” gibi “alınıp satılması” yoktur. Ama kocaya verilen yetki, karı için uygun görülen konum, kadının “alınıp satılmaya” yakın bir durum sergiler. Sonuçta “kadın”, bir tür “mal” sayılır.

Böyle olduğu içindir ki, Kur an’da, Sâd suresinin 23. ve 24. ayetlerinde ”kadın”a ’’dişi koyun anlamına gelen ”Na’ce” denmiştir. (Bkz. Tefsirler, örneğin Taberî, Camiu’l-Beyân, 23/92-97.)

Hadislerdeki açıklamaya da uygundur bu. Muhammed’in anlatmasına göre, koca ”râî”, yani ’’çoban”, onun karısıysa ”raiyye”den, yani ”sürü”dendir. (Buhârî, e’s-Sahih, Kitabu’l-Cum’a/11; Müslim, e’-s-Sahitı, Kitabu’l-Imare/20, hadis no: 1829.) Kocanın “çoban”, karı- nınsa “sürüden biri” olarak görülmesi, İslam’ın başından bu yana süregelmiş, kadının bu konumu, tüm müslümanlarca benimsenmiştir.

“Sürü”dekiler, “mallardan oluşur. Bu durumda, İslam düşüncesi, kadını ”sürü”den saymakla da, ona ”mal”, “erkeğin malı” gözüyle baktığını bir kez daha ortaya koyar.

Kadına, İslam’ın “mal” diye baktığını gösteren çok şey vardır. Pek çok “hüküm”, pek çok Şeriat kuralı. Bir “boşanma” kurumunu ele alalım. “Boşanma”, İslam’da —bilindiği gibi— ’’erkeğin hakkidir. Erkek, kadını boşayabilir de, kadın erkeği boşayamaz. Neden?

Aynı temelden dolayıdır bu da. Yani İslam, kadını ’’mal-mülk” gördüğü için. Bir malın, mülkün “sahib”i, dilediği zaman bu maldan, mülkten “vazgeçebilir”. Kaldırıp atabilir, satabilir. Kimse karışamaz. Ama bir maim, mülkün, kendi sahibini atabileceği, satabileceği düşünülemez. Koca da, karısının “mülk sahibi” türünden sahibidir. Karısını boşaması da bir tür “vazgeçme”dir “mal ve mülk”ten. Sonra bu mal, mülk gidip yeni “sahip” bulamaz. Kadın da koca bulamaz. İslam, “mal” gördüğü kadına böyle bir ’’irade” vermez. O kadına koca olacak biri varsa, o gelip kadını bulur. Malı, mülkü, ’’yeni sahibinin gelip bulması gibi.

Medenî Yasa’yla, böyle bir durumdan, yani ”mal-mülk olma” niteliğinden kurtarılmak istenmiştir. Ne ölçüde kurtanlabilmiştir? Bu, tartışılabilir. “Uğursuz bir mal”

Kadın, İslam Şeriatı’nın gözünde yalnızca bir ”mal” değil; “uğursuzdur” da. Muhammed, çok açık biçimde, “kadın”da da ’’uğursuzluk” bulunduğunu söyler. (Bkz. Buhârî, e’s Sahih, Kjtabu’l-Cidâd/7; Müslim, e’s-Sahih, Kitabu’s-Selâm/115-116, hadis no: 2225; Ebu Dâvûd, Sünen, Kitabu’t-Tıbb/24, hadis no: 3922; Tirmizî, Sünen, Kitabu’l- Edeb/58, hadis no: 2824; İbn Mace, Sünen, Kitabu’n-Nikâh/55, hadis no: 1995; Neseî, Sünen, Kitabu’l-Hayl/5, hadis no: 3598; Mâlik îbn Enes, Muvatta’, Kitabu’l-îstizan/8, hadis no: 22, s. 972; Ahmed İbn Hanbel, 2/8…)

Bununla birlikte İslam’ı kurtarmaya çalışanlar, ’İslam’da uğursuzluk inancı yoktur” diyorlar. Başta da Diyanet İşleri Başkanlığı. Bilindiği gibi, ülkemizin onur duyacağı nitelikteki bir bilim adamı Prof. Dr. İlhan Arsel’in, her biri yüzakı olan kitapları arasında bir de (son kitabı) “Şeriat ve Kadın” adlı kitabı vardır. Arsel bu kitabı daha çok, Diyanet yayınlarına, en başta da “Sahih-i Buhârî Muhtasarı Tecrîd-i Sarih Tercemesi” adlı kitab ve İslam dünyasında “muteber” olan kitaplara dayanarak yazmış; İslam’ın, İslam Şeriat’ının “kadın”a nasıl baktığım, tüm çıplaklığıyla gözler önüne sermiştir.

Turan Dursun

Link to post
Sitelerde Paylaş

Ben hiçbir şeyden etkilenip dinden çıkmayı düşünmedim..Kuran'daki miras hatası veya kafa kesmeler filan..Hiçbir şey beni bu dinden çıkaramazdı..Ta ki Muhammed'in kadına bakış açısını öğrenene dek..!

Konuda da belirtilen ''şeriat ve kadın'' kitabını her müslüman okumalı..Okumalı ki,Muhammed'in gerçek yüzünü görmeli..

Eşleri arasında kavga çıkarmaktan hoşlanan bir peygamber olabilir mi?

Hani horoz veya köpek dövüştürür ya bazıları,Muhammed'de eşleri arasında kavga çıkmasından hoşnut olan birisidir..

Kadını köpekle veya domuzla aynı kertede gören birisi peygamber olabilir mi?

Namaz kılanın önünden kadın geçse,namazın bozulur diyen birisidir Muhammed..!

Bir gecede tüm karılarını dolaşıp,üstüne bir de Cebrail'den yardım isteyen birisi peygamber olabilir mi :huh:

Oku müslüman oku..Okumazsan ot gibi yaşayıp,ot gibi ölür gidersin bu Dünya'dan..En azından ne yaptığını öğren de,öyle öl..

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • 1 year later...

 Hak din islamı yanlış anlayan müminler gene kadın kırbaçladılar. Endonezya’da 20 yaşındaki bir kadın, erkek arkadaşına fazla yakın durduğu gerekçesiyle, 23 değnek vurulması cezasına çarptırıldı. Cezanın infazı Aceh halkının önünde yapıldı.

8103133.jpg?w=844&h=475

tarihinde Engse Hohol tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
3 dakika önce, Engse Hohol yazdı:

 Hak din islamı yanlış anlayan müminler gene kadın kırbaçladılar. Endonezya’da 20 yaşındaki bir kadın, erkek arkadaşına fazla yakın durduğu gerekçesiyle, 23 değnek vurma cezasına çarptırıldı. Cezanın infazı Aceh halkının önünde yapıldı.

8103133.jpg?w=844&h=475

Zinaya giden yolu kapatmak istiyorlar,islami anlayışla uyuşan bir uygulama.Ama tatlı su müslümanlarına bunu göstersen,bu görüntünün,bu uygulamanın İslamla hiçbir alakası yok derler.İslami anlayış bir yere tam olarak egemen olsun.Ne sinema da film izleyebilirsin,ne müzik yapabilirsin,ne film çekebilirsin,ne de bir kafede kızlı-erkekli oturup konuşabilirsin.

Tabi bizim ülkemizde ki tatlı su müslümanları bunu asla anlamayacaklar.Çünkü bunlar İslama bağımlı hale gelmiş kişiler,İslam onlar için mutluluk,huzur veren bir değer.Sanıyorlar ki,bize mutluluk veren,yaşamımıza anlam katan bu değerin kuralları ülke de egemen olursa,herşey çok güzel olacak.Bizim tatlı su müslümanları sinemaya gider,kadınlı-erkekli rol yapılan hollywood filmlerini izler,sonra da şeriat ister,şeriat güzellemesi yapar.İslamı korkularıyla ayakta tutan da bu orta yolcu kesimdir.

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • 1 year later...

islamda  ölünce cennete giden erkeklere huri verilicekmiş   ..kadınlarada gılman verilicekmış yanı bıyıgı yenı terlemış bir erkek mahlukat .. tıpkı hurının nuri versiyonu. pekı pekı evli kadınlar namusu ve onuru  için yaşıyan  müslüman kadınlar bu  gılmanları kabul edicekmı? hadi kadınlar etti diyelım hayatı boyuncabir yastıkta koçamış erkkekler karılarını gılmana emanet eden allaha güvenıceklermı?  bu nasıl? bir mantıktır sen bir ömur boyu aşık olduğun evlı kaldıgın iyi gunde kötü gunde beraber olduğun kadını gılmana emanet edebilirmısın? cahil müslümanlar hadi bunada cevap verınde görrelım. benım bile aklım açtu.. çünkü böyle bir inancımız varsa bana göre sadece israf dölüsünüz. 

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.

×
×
  • Yeni Oluştur...