fezadabirtürk 0 Aralık 24, 2017 gönderildi Raporla Share Aralık 24, 2017 gönderildi Süre numaraları iniş sırasına göreyse tamam.sonradan iniş sırası gözetilmeksizin (şimdi ki mushaflar) sıralanmasından sonraki sıra numarasına göre ilahi netice /mucize çıkarmak doğru mu? Mesela ankebut süresinin iniş sırası 85 dır. 29 değildir. Link to post Sitelerde Paylaş
ALIENRIPLEY 0 Aralık 27, 2017 gönderildi Raporla Share Aralık 27, 2017 gönderildi On 08.12.2017 at 20:04, T.TAŞPINAR yazdı: ANKEBUT SURESİNDEKİ İNANILMAZ ENLEM-BOYLAM MUCİZELERİ Bırak bu mucize işlerini de kıçını 3 taşla siliyormusun? onu söyle... Link to post Sitelerde Paylaş
T.TAŞPINAR 0 Aralık 30, 2017 gönderildi Raporla Share Aralık 30, 2017 gönderildi On 24.12.2017 at 16:39, fezadabirtürk said: Süre numaraları iniş sırasına göreyse tamam.sonradan iniş sırası gözetilmeksizin (şimdi ki mushaflar) sıralanmasından sonraki sıra numarasına göre ilahi netice /mucize çıkarmak doğru mu? Mesela ankebut süresinin iniş sırası 85 dır. 29 değildir. Sure ve ayet noları ve yerleri Cebrail tarafından peygamberin sağlığındaki son ramazan ayında belirlenmiştir.. Link to post Sitelerde Paylaş
T.TAŞPINAR 0 Aralık 30, 2017 gönderildi Raporla Share Aralık 30, 2017 gönderildi On 28.12.2017 at 02:41, ALIENRIPLEY said: Bırak bu mucize işlerini de kıçını 3 taşla siliyormusun? onu söyle... Her zaman ki ergen ateist acizliği..diyecek bir şey bulamayınca hakarete vs. başvurmak... Link to post Sitelerde Paylaş
kavak 0 Aralık 30, 2017 gönderildi Raporla Share Aralık 30, 2017 gönderildi 3 dakika önce, T.TAŞPINAR yazdı: Sure ve ayet noları ve yerleri Cebrail tarafından peygamberin sağlığındaki son ramazan ayında belirlenmiştir.. Kanıt ? Link to post Sitelerde Paylaş
T.TAŞPINAR 0 Aralık 30, 2017 gönderildi Raporla Share Aralık 30, 2017 gönderildi 5 minutes ago, kavak said: Kanıt ? Gelen âyet ve sûrenin nerede yer alacağı, Kur'an'ın neresine gireceği de bizzat Peygamberimize (asm) Cebrail (as) vasıtasıyla bildiriliyor, o da vahiy kâtiplerine tarif ederek, gerekeni yaptırıyordu. Böylece Hz. Peygamber (asm)'in sağlığında Kur'an'ın tamamı yazılmış, nereye neyin gireceği belli olmuştur. Aynca Cebrail (as) her Ramazan'da gelir, o güne kadar nazil olmuş âyet ve sûreleri Peygamberimize (asm) yeni baştan okurdu.Efendimizin (asm) vefatından evvelki son Ramazan'da Hz. Cibril (as) yine gelmiş, ancak bu sefer Kur'an'ı Peygamberimiz (asm) ile iki sefer okumuşlardı. Birinci sefer Hz. Cibril (as) okumuş, Peygamberimiz (asm) dinlemiş; ikinci seferde ise Peygamberimiz (asm) okumuş, Hz. Cibril (as) dinlemişti. Böylece Kur'an son şeklini almıştı. https://sorularlaislamiyet.com/kuran-i-kerimin-surelerinin-dizilisi-nasil-olmustur-bu-siralamayi-bizzat-peygamberimiz-mi bunun gibi daha bir çok kaynakta bu bilgileri bulabilirsiniz.. Link to post Sitelerde Paylaş
Edip Cevdet 0 Aralık 30, 2017 gönderildi Raporla Share Aralık 30, 2017 gönderildi On 27.06.2017 at 23:49, Burakey yazdı: Aslında Kuranın bize kendisinin Tanrı sözü olduğunu kanıtlaması gerek. Kur'an Tanrı'nın değil, Allah'ın sözüdür. Peki Allah Kimdir ? "Yaratanların en güzeli" (Mü'minûn 14) "Tuzak kuranların en hayırlısı" (Enfâl 30) Link to post Sitelerde Paylaş
kavak 0 Aralık 30, 2017 gönderildi Raporla Share Aralık 30, 2017 gönderildi (düzenlendi) 13 dakika önce, T.TAŞPINAR yazdı: Gelen âyet ve sûrenin nerede yer alacağı, Kur'an'ın neresine gireceği de bizzat Peygamberimize (asm) Cebrail (as) vasıtasıyla bildiriliyor, o da vahiy kâtiplerine tarif ederek, gerekeni yaptırıyordu. Böylece Hz. Peygamber (asm)'in sağlığında Kur'an'ın tamamı yazılmış, nereye neyin gireceği belli olmuştur. Aynca Cebrail (as) her Ramazan'da gelir, o güne kadar nazil olmuş âyet ve sûreleri Peygamberimize (asm) yeni baştan okurdu.Efendimizin (asm) vefatından evvelki son Ramazan'da Hz. Cibril (as) yine gelmiş, ancak bu sefer Kur'an'ı Peygamberimiz (asm) ile iki sefer okumuşlardı. Birinci sefer Hz. Cibril (as) okumuş, Peygamberimiz (asm) dinlemiş; ikinci seferde ise Peygamberimiz (asm) okumuş, Hz. Cibril (as) dinlemişti. Böylece Kur'an son şeklini almıştı. https://sorularlaislamiyet.com/kuran-i-kerimin-surelerinin-dizilisi-nasil-olmustur-bu-siralamayi-bizzat-peygamberimiz-mi bunun gibi daha bir çok kaynakta bu bilgileri bulabilirsiniz.. Muhterem, yani șuna birinci dereceden kanıtım yok desenize. Bize suyunun suyunun suyu olan bilgilerle gelmeyin, ki cereyan eden olaylardan en azından 50-100 sene sonra kaleme alınmıșlardır. Kaldı ki hadislerin tümünü reddeden din kardeșlerinizi göz ardı etmeyiniz. Bu nedenle @Hasan Akçay ´a hâvale ediyorum bu cevabınızı, çünkü kendisi sadece kitapçıdır. Onun bu konudaki cevabını da merak etmiyor değilim, açıkçası. Aralık 30, 2017 tarihinde kavak tarafından düzenlendi Link to post Sitelerde Paylaş
T.TAŞPINAR 0 Aralık 30, 2017 gönderildi Raporla Share Aralık 30, 2017 gönderildi 4 minutes ago, kavak said: Muhterem, yani șuna birinci dereceden kanıtım yok desenize. Bize suyunun suyunun suyu olan bilgilerle gelmeyin, ki cereyan eden olaylardan en azından 50-100 sene sonra kaleme alınmıșlardır. Kaldı ki hadislerin tümünü reddeden din kardeșlerinizi göz ardı etmeyiniz. Bu nedenle @Hasan Akçay ´a hâvale ediyorum bu cevabınızı, çünkü kendisi sadece kitapçıdır. Onun bu konudaki cevabını da merak etmiyor değilim, açıkçası. Bu böyle değildir diyen bir tek kaynak.hadis vs. ne ise gösterebilir misiniz? Link to post Sitelerde Paylaş
kavak 0 Aralık 30, 2017 gönderildi Raporla Share Aralık 30, 2017 gönderildi (düzenlendi) 7 saat önce, T.TAŞPINAR yazdı: Bu böyle değildir diyen bir tek kaynak.hadis vs. ne ise gösterebilir misiniz? İddia sahibi sizsiniz, o halde kanıt getirmekle de mükellefsiniz. Böyle üçüncü sınıf bilgileri, kanıt olarak kabul etmek mümkün değil. Dolayısıyle cevabınız "Bilmiyorum" olmalıydı, çünkü birinci sınıf kaynak piyasada pek bulunmamaktadır. İslam´ın 1 yüzyılı karanlıktır, çünkü kaynak bakımından kısırdır. Bunu İslam literatüründe âlenen görmek mümkün, keza yabancı kaynakların durumu da farklı değildir. Hal böyle iken, "Amanda bu kitap șöyle olușturuldu, böyle olușturuldu." diye iddia etmenin bir âlemi yok. Aralık 30, 2017 tarihinde kavak tarafından düzenlendi Link to post Sitelerde Paylaş
ALIENRIPLEY 0 Ocak 1, 2018 gönderildi Raporla Share Ocak 1, 2018 gönderildi 11 saat önce, T.TAŞPINAR yazdı: Her zaman ki ergen ateist acizliği..diyecek bir şey bulamayınca hakarete vs. başvurmak Yine yanıldın kardeş, ben 1985'ten beri dinleri araştıran biriyim ve ateist değil, tanım doğru olursa agnostik deistim. Üç taş hikayesini de senin bu kanıt yazılarındaki ciddi anlatımlarına karşılık ironi olsun diye yazmıştım. Senin bu savunduğun ve tek gerçek dediğin dinin tarihinde öyle şeyler var ki, bırak inanmayı gülmek bile zor... 1500 sene önceki insanlar çok farklı şeylere inanıyorlardı ve Hz.Muhammed ölünce de hemen ayrışmaya başladılar ve şeriatın kılıcından nasibini aldılar... Link to post Sitelerde Paylaş
T.TAŞPINAR 0 Ocak 1, 2018 gönderildi Raporla Share Ocak 1, 2018 gönderildi Bırakın bu laf kalabalığını..."Kuran ın Allah'ın göndrdiği bir kitap olmadıpının kanıtları" diye bir başlık açmışşsınız..ben de işte bunlar KURAN ın Allah ın gönderdiği bir kitap olduğunun kanıtlarıdır diyorum..bunların yanlışlığına dair bir kanıt getiremiyorsunuz.. ANKEBUT SURESİNDEKİ İNANILMAZENLEM-BOYLAM MUCİZELERİwww.yenimucizeler.comhttp://www.yenimucizeler.com/index.php?topic=8.0Ankebut suresinde böylesine açık ve net bir mucizenin olabileceğine inanamayacaksınız.Ankebut suresinin sure numarası 29 dur. Bu surenin 38. ayetinde Semud veAd kavminden bahsedilerek, onların yaşadıkları yerler hakkında beyandabulunulduğu ve açıklama yapıldığı belirtilmektedir. İster istemez tam bu ayettebu kavimlerin yaşadığı yerler hakkında açıklama yapıldığının belirtilmesi, buyer belirlemenin bir çeşit navigasyon koordinatıyla gerçekleşebileceğinidüşündürdü. Dünya üzerinde bildiğiniz üzere ancak paralel ve meridyenlerle(enlem-boylam) bir yer belirleme mümkündür. Bunun için iki veri gereklidir:Enlem ve boylam değerleri.Kuran-ı Kerim?deki ayetlerin de bir koordinatı bulunur. Bunlar o ayetin Kuran?ın neresinde olduğunu anlamamızayardımcı olur. Tahmin edeceğiniz üzere Ankebut suresi 38. ayetin koordinatı olan(29: 38) verilerini enlem ?boylam değeri olarak uyarladığımızda ortaya çokşaşırtıcı bir mucize çıkmaktadır. Gerçekten de 29. Kuzey paraleli ile 38. doğumeridyenin birleştiği nokta, ayette geçen kavimlerin yaşadığı bölgeye isabetetmektedir. Semud kavmi, Ad kavminin devamı olan bir toplumdur. Ad kavmi helakauğradıktan sonra ilk yaşadıkları bölge olan Arabistan Yarımadasının güneyinden,kuzeye göç etmişler ve Semud kavmini oluşturmuşlardır. Aynı bölge bu bakımdan Adve Semud?un yaşadığı yerlere karşılık gelmektedir. Aynı şekilde 36. ve 37ayetlerde bahsedilen Medyen kavminin yaşadığı bölge de tam olarak 29. paralelile 36. Ve 37. meridyenlerin birleştiği yerlere karşılık gelmektedir. ÜstelikSemud kavmnin yaşadığı yerle ilgili olarak Medine (Hicaz) ile Şam arasındadırdeniyor ve Medine ile Şam arasına bir doğru çizdiğimizde tam orta noktası 29.kuzey paraleli ile 38. doğu meridyeninin kesiştiği noktaya rastlıyor. Bu coğrafibölgelerin haritaları ve haritalar üzerindeki enlem-boylam gösterimleri ilgiliçalışmada kaynaklarıyla birlikte mevcuttur.Bunlarla da bitmiyor. LutGölü?nün coğrafi konumu ve Hz. Musa?nın denizi yardığı tahmin edilen bölgelerinde koordinatları sure ve ayet numaralarıyla işaretlenmiş.Neden kuzeyparalelleri ve doğu meridyenlerinin esas alınması gerektiğinin de çok basit biraçıklaması vardır. Sure ve ayet numaraları doğal olarak pozitif tamsayılardanoluşmaktadır. Koordinat düzleminde her iki unsurun da pozitif olduğu bölge (+x,+y), dünya haritasına uyarlandığında kuzey paralelleri ile doğu meridyenlerinekarşılık gelmektedir. (Ekvatoru x- ekseni, 0 derece boylamını da y- ekseniolarak varsayıyoruz. )Ayrıca neden Ankebut?... Ankebut örümcek anlamınagelir. Surenin bir ayetinde örümceğin evinden bahsedilir ve sure adını buayetten alır. Örümceğin evi, bilindiği üzere örümcek ağındandır. Örümcek ağışekil itibariyle doğadaki yapılar içerisinde paralel ve meridyenlere en çokbenzeyenidir. Üstelik El-Ankebut kelimesi teknik bir terim olarak, lehvaüzerindeki şebeke ( ağ, örgü, ızgara) anlamına gelmektedir. Tıpkı bir haritanınüzerindeki enlem- boylam çizgileri gibi?Daha ne kadar açık bir mucizebekleyebiliriz ki?www. yenimucizeler. comBu konuların dışında yenitespitlerimden biri olan, Hz.Adem ve Havva'nın yeryüzüne indirildiği yerinkoordinatlarıyla ilgili olan ve National Geografic kurumunun yürüttüğüGenografic Project çalışmasına dayanan mucizevi uyumu da incelerseniz çoksevinirim.2/Bakara:36 ayetiyle 2:36 koordinatlarının nasıl mucizevi bir şekildeuyum gösterdiğine tanık olacaksınızhttp://www.yenimucizeler.com/index.php?board=75.0Ayrıca şu konunun da mutlaka incelenmesinde fayda vardır:http://www.yenimucizeler.com/index.php?topic=15.0 VE.... ALTIN ORANIN KURAN-I KERİM’DEKİ MUCİZEVİ YANSIMASI( ALİ İMRAN SURESİ 14.-91. AYETLER ) Altın oran, matematik ve sanatta, bir bütünün parçaları arasında gözlemlenen, uyum açısından en yetkin boyutları verdiği sanılan geometrik ve sayısal bir oran bağıntısıdır.Eski Mısırlılar ve Yunanlılar tarafından keşfedilmiş, mimaride ve sanatta kullanılmıştır.Altın Oran; CB / AC = AB / CB = 1,618Bir doğru parçasının (AB) Altın Oran'a uygun biçimde iki parçaya bölünmesi gerektiğinde, bu doğru öyle bir noktadan (C) bölünmelidir ki; küçük parçanın (AC) büyük parçaya (CB) oranı, büyük parçanın (CB) bütün doğruya (AB) oranına eşit olsun.Altın Oran, pi (π) gibi irrasyonel bir sayıdır ve ondalık sistemde yazılışı; 1,618033988749894...'tür. -noktadan sonraki ilk 15 basamak-Altın Oranın ifade edilmesi için kullanılan sembol, Fi yani Φ'dir.Bu oran tüm dünyada “ALTIN ORAN” ismiyle bilindiği için, Kuran-ı Kerim’de altın oran ile ilgili bir işaret araştırırken ALTIN kelimesinin üzerinde durulması gerekecektir. Kuran-ı Kerim’de ALTIN kelimesi Arapçası “zeheb” olarak “ilk olarak” Ali İmran suresinde “iki kez ve iki farklı ayette” geçmektedir. Zuhruf suresinde de ALTIN (zeheb) kelimesi iki defa geçse de(53.ve 71.ayetlerde)asıl olarak “altın” kelimesine işaret etmek için geçmez. Zuhruf 53.de “altından bilezik” ve 71.ayette ise “altından tepsi” şeklinde sıfat tamlaması olarak kullanılır. Ali İmran suresindeki ayetlerde ise isim olarak altın kelimesi bulunur. Bu özellikler dikkate alınmasa bile, ALTIN (ZEHEB) kelimelerinin iki defa Kuran’ da geçtiği ilk surenin Ali İmran suresi olması yapacağımız tespitler için bu surenin ayetlerinin esas alınması için yeterli gerekçeyi oluşturmaktadır. Bu ayetler Ali İmran suresinin 14. ve 91. Ayetleridir.ALİ İMRAN SURESİ 14.Kadınlar, oğullar, yük yük ALTIN ve gümüş, salma atlar, davarlar ve ekinler gibi nefsin şiddetle arzuladığı şeyler insana süslü gösterildi. Bunlar dünya hayatının geçimliğidir. Oysa asıl varılacak güzel yer ancak Allah’ın katındadır.ALİ İMRAN SURESİ 91.Muhakkak ki inkâr edenler ve kâfir oldukları halde de ölenler, yeryüzü dolusu ALTIN fidye verseler bile hiç birisinden asla kabul edilmeyecektir. İşte dayanılmaz azab onlar içindir. Onların hiçbir yardımcıları da yoktur.Yukarıda da bahsedildiği gibi Ali İmran suresinde ALTIN kelimesinin geçtiği ayetler 14.ve 91. ayetlerdi.Şimdi bazı basit matematik işlemleri yapalım:Bu ayetlerin numaraları arasındaki farkı bulalım:91-14=77Şimdi bunu Ali İmran suresinin toplam ayet sayısı olan 200 sayısından çıkaralım ve geriye kalan ayet sayısını bulalım.200-77=123Demek oluyor ki, Ali İmran suresinde ALTIN kelimesinin geçtiği bu iki ayet (14. ve 91.ayetler) 200 ayetten oluşan bu sureyi 77 ve 123 birimden oluşan iki bölüme ayırmaktadır.Peki bu 123 sayısı ile 200 sayısı arasında altın oran sayısı olan 1,618 ‘i ilgilendiren bir bağıntı var mıdır? 200/1,618=123,…Ancak bu tarz çıkarımlarda bazı konularda itirazlar olabilmektedir. Örneğin, bu konuda 200 sayısının 123 e bölümünün 1,626… olacağı ve bunun da altın oran sayısı olan 1,618 den farklı olacağı ileri sürülebilecektir. Aslında zaten iki tamsayının oranlamasından 1.618… olan altın oran sayısına ulaşılamaz. Ancak buradaki asıl iddia ayet numaralarının temsil edildiği tam sayıların bölümünün tam olarak altın oran sayısını yani 1,618… i verdiği değildir. Asıl iddia, toplam ayet sayısının altın oran sayısına bölümünün tam sayı olan kısmının (123 sayısının) yani “altın” kelimesinin geçtiği 14.ve 91.ayetlerin 200 ayetlik sureyi bölümlediği iki kısımdan büyük olanının değerini verdiğidir. Sonuçta, tam sayılarla yapılan işlem ve çıkarımlarda iki tam sayının oranının net bir şekilde altın oranı vermesi mümkün değildir. Ancak surelerin sayı değerlerini geometrik şekillerle temsil edersek durum değişir..Hem zaten “altın oran” aritmetik büyüklüklerle değil, aslen geometrik büyüklüklerle ilgilidir.Şimdi , yukarıdaki bu matematiksel bağıntıyı pekiştirmek için geometrik şekil ile altın oran özelliklerini görelim:Aşağıdaki şekilde görüldüğü gibi,1. ayetten 200. ayete kadar bütün ayetleri temsil etmek üzere her bir bölümün numaralandırıldığı bir çember düşünelim. Bu çember üzerinde 14.ayetten geriye doğru 200/1,618= 123,60…birim ilerlediğimizde 91. ayeti temsil eden bölümün içinde 91,60.. değerini temsil eden noktaya gelinecektir.91 .ayetten ileriye doğru 123,60… birim ilerlediğimizde ise 14.ayeti temsil eden bölümün içinde 14,60.. değerini temsil eden noktaya gelinecektir. Yani sonuçta gelinen noktalar 14. ve 91. ayeti temsil eden bölümlerin dışında olmayacaktır. Bu yöntemle altın oranı araştırdığımızda 200/123,60=1,618 değerini yani altın oran sayısı olarak kabul edilen sayıyı net olarak verebilmektedir.Önemli Not:Altın oran sayısı tam olarak şöyledir.:1,618033988749894...(aslında "tam olarak" kelimesi de uyumsuz oluyor..çünkü sonsuza kadar devam eden bir sayı) Hiçbir iki tamsayının oranlaması gerçek altın oran sayısını vermez,veremez.. 1,618...' i verir ancak 1,618033988749894... yı veremez.. örneğin 233/144=1,6180555555...şeklinde bir sonuç çıkar.Fibonacci dizisindeki iki ardışık sayının oranlaması da aynı şekilde 1,618... i verir,ancak 1,618033988749894... yı veremez.Şimdi de bahsettiğimiz ayetlerin sure numaraları ve ayet numaralarını bir arada değerlendirerek benzer bir işlem yapalım.Ali İmran suresi 3.suredir.14.ayeti sure numarasıyla birlikte 3-14 şeklinde,91 . ayeti ise 3-91 şeklinde gösterilir. Bu aşamada bu sayıları kendi aralarında toplayalım.3+1+4=83+9+1=13Yukarıda bahsettiğimiz şekilde bu toplamları işleme tabi tutalım.13/1,618=8,0…Tüm bu işaretler “Altın Oran” ın Kuran-ı Kerim’de Ali İmran suresinin 14. ve 91 .ayetlerinde geçen “altın” kelimeleriyle mucizevi bir şekilde ortaya konulduğunu göstermektedir. Bunun yanında Kabe’nin bulunduğu Mekke’nin Dünyamızın altın oran noktası olduğuna dair iddianın dayanaklarından biri olan ayetin de Ali İmran suresi içinde(96.ayet) olması ayrıca dikkate değerdir. Link to post Sitelerde Paylaş
Hiçkimse... 0 Ocak 1, 2018 gönderildi Raporla Share Ocak 1, 2018 gönderildi 35 dakika önce, T.TAŞPINAR yazdı: Bırakın bu laf kalabalığını..."Kuran ın Allah'ın göndrdiği bir kitap olmadıpının kanıtları" diye bir başlık açmışşsınız..ben de işte bunlar KURAN ın Allah ın gönderdiği bir kitap olduğunun kanıtlarıdır diyorum..bunların yanlışlığına dair bir kanıt getiremiyorsunuz.. ANKEBUT SURESİNDEKİ İNANILMAZENLEM-BOYLAM MUCİZELERİwww.yenimucizeler.comhttp://www.yenimucizeler.com/index.php?topic=8.0Ankebut suresinde böylesine açık ve net bir mucizenin olabileceğine inanamayacaksınız.Ankebut suresinin sure numarası 29 dur. Bu surenin 38. ayetinde Semud veAd kavminden bahsedilerek, onların yaşadıkları yerler hakkında beyandabulunulduğu ve açıklama yapıldığı belirtilmektedir. İster istemez tam bu ayettebu kavimlerin yaşadığı yerler hakkında açıklama yapıldığının belirtilmesi, buyer belirlemenin bir çeşit navigasyon koordinatıyla gerçekleşebileceğinidüşündürdü. Dünya üzerinde bildiğiniz üzere ancak paralel ve meridyenlerle(enlem-boylam) bir yer belirleme mümkündür. Bunun için iki veri gereklidir:Enlem ve boylam değerleri.Kuran-ı Kerim?deki ayetlerin de bir koordinatı bulunur. Bunlar o ayetin Kuran?ın neresinde olduğunu anlamamızayardımcı olur. Tahmin edeceğiniz üzere Ankebut suresi 38. ayetin koordinatı olan(29: 38) verilerini enlem ?boylam değeri olarak uyarladığımızda ortaya çokşaşırtıcı bir mucize çıkmaktadır. Gerçekten de 29. Kuzey paraleli ile 38. doğumeridyenin birleştiği nokta, ayette geçen kavimlerin yaşadığı bölgeye isabetetmektedir. Semud kavmi, Ad kavminin devamı olan bir toplumdur. Ad kavmi helakauğradıktan sonra ilk yaşadıkları bölge olan Arabistan Yarımadasının güneyinden,kuzeye göç etmişler ve Semud kavmini oluşturmuşlardır. Aynı bölge bu bakımdan Adve Semud?un yaşadığı yerlere karşılık gelmektedir. Aynı şekilde 36. ve 37ayetlerde bahsedilen Medyen kavminin yaşadığı bölge de tam olarak 29. paralelile 36. Ve 37. meridyenlerin birleştiği yerlere karşılık gelmektedir. ÜstelikSemud kavmnin yaşadığı yerle ilgili olarak Medine (Hicaz) ile Şam arasındadırdeniyor ve Medine ile Şam arasına bir doğru çizdiğimizde tam orta noktası 29.kuzey paraleli ile 38. doğu meridyeninin kesiştiği noktaya rastlıyor. Bu coğrafibölgelerin haritaları ve haritalar üzerindeki enlem-boylam gösterimleri ilgiliçalışmada kaynaklarıyla birlikte mevcuttur.Bunlarla da bitmiyor. LutGölü?nün coğrafi konumu ve Hz. Musa?nın denizi yardığı tahmin edilen bölgelerinde koordinatları sure ve ayet numaralarıyla işaretlenmiş.Neden kuzeyparalelleri ve doğu meridyenlerinin esas alınması gerektiğinin de çok basit biraçıklaması vardır. Sure ve ayet numaraları doğal olarak pozitif tamsayılardanoluşmaktadır. Koordinat düzleminde her iki unsurun da pozitif olduğu bölge (+x,+y), dünya haritasına uyarlandığında kuzey paralelleri ile doğu meridyenlerinekarşılık gelmektedir. (Ekvatoru x- ekseni, 0 derece boylamını da y- ekseniolarak varsayıyoruz. )Ayrıca neden Ankebut?... Ankebut örümcek anlamınagelir. Surenin bir ayetinde örümceğin evinden bahsedilir ve sure adını buayetten alır. Örümceğin evi, bilindiği üzere örümcek ağındandır. Örümcek ağışekil itibariyle doğadaki yapılar içerisinde paralel ve meridyenlere en çokbenzeyenidir. Üstelik El-Ankebut kelimesi teknik bir terim olarak, lehvaüzerindeki şebeke ( ağ, örgü, ızgara) anlamına gelmektedir. Tıpkı bir haritanınüzerindeki enlem- boylam çizgileri gibi?Daha ne kadar açık bir mucizebekleyebiliriz ki?www. yenimucizeler. comBu konuların dışında yenitespitlerimden biri olan, Hz.Adem ve Havva'nın yeryüzüne indirildiği yerinkoordinatlarıyla ilgili olan ve National Geografic kurumunun yürüttüğüGenografic Project çalışmasına dayanan mucizevi uyumu da incelerseniz çoksevinirim.2/Bakara:36 ayetiyle 2:36 koordinatlarının nasıl mucizevi bir şekildeuyum gösterdiğine tanık olacaksınızhttp://www.yenimucizeler.com/index.php?board=75.0Ayrıca şu konunun da mutlaka incelenmesinde fayda vardır:http://www.yenimucizeler.com/index.php?topic=15.0 VE.... ALTIN ORANIN KURAN-I KERİM’DEKİ MUCİZEVİ YANSIMASI( ALİ İMRAN SURESİ 14.-91. AYETLER ) Altın oran, matematik ve sanatta, bir bütünün parçaları arasında gözlemlenen, uyum açısından en yetkin boyutları verdiği sanılan geometrik ve sayısal bir oran bağıntısıdır.Eski Mısırlılar ve Yunanlılar tarafından keşfedilmiş, mimaride ve sanatta kullanılmıştır.Altın Oran; CB / AC = AB / CB = 1,618Bir doğru parçasının (AB) Altın Oran'a uygun biçimde iki parçaya bölünmesi gerektiğinde, bu doğru öyle bir noktadan (C) bölünmelidir ki; küçük parçanın (AC) büyük parçaya (CB) oranı, büyük parçanın (CB) bütün doğruya (AB) oranına eşit olsun.Altın Oran, pi (π) gibi irrasyonel bir sayıdır ve ondalık sistemde yazılışı; 1,618033988749894...'tür. -noktadan sonraki ilk 15 basamak-Altın Oranın ifade edilmesi için kullanılan sembol, Fi yani Φ'dir.Bu oran tüm dünyada “ALTIN ORAN” ismiyle bilindiği için, Kuran-ı Kerim’de altın oran ile ilgili bir işaret araştırırken ALTIN kelimesinin üzerinde durulması gerekecektir. Kuran-ı Kerim’de ALTIN kelimesi Arapçası “zeheb” olarak “ilk olarak” Ali İmran suresinde “iki kez ve iki farklı ayette” geçmektedir. Zuhruf suresinde de ALTIN (zeheb) kelimesi iki defa geçse de(53.ve 71.ayetlerde)asıl olarak “altın” kelimesine işaret etmek için geçmez. Zuhruf 53.de “altından bilezik” ve 71.ayette ise “altından tepsi” şeklinde sıfat tamlaması olarak kullanılır. Ali İmran suresindeki ayetlerde ise isim olarak altın kelimesi bulunur. Bu özellikler dikkate alınmasa bile, ALTIN (ZEHEB) kelimelerinin iki defa Kuran’ da geçtiği ilk surenin Ali İmran suresi olması yapacağımız tespitler için bu surenin ayetlerinin esas alınması için yeterli gerekçeyi oluşturmaktadır. Bu ayetler Ali İmran suresinin 14. ve 91. Ayetleridir.ALİ İMRAN SURESİ 14.Kadınlar, oğullar, yük yük ALTIN ve gümüş, salma atlar, davarlar ve ekinler gibi nefsin şiddetle arzuladığı şeyler insana süslü gösterildi. Bunlar dünya hayatının geçimliğidir. Oysa asıl varılacak güzel yer ancak Allah’ın katındadır.ALİ İMRAN SURESİ 91.Muhakkak ki inkâr edenler ve kâfir oldukları halde de ölenler, yeryüzü dolusu ALTIN fidye verseler bile hiç birisinden asla kabul edilmeyecektir. İşte dayanılmaz azab onlar içindir. Onların hiçbir yardımcıları da yoktur.Yukarıda da bahsedildiği gibi Ali İmran suresinde ALTIN kelimesinin geçtiği ayetler 14.ve 91. ayetlerdi.Şimdi bazı basit matematik işlemleri yapalım:Bu ayetlerin numaraları arasındaki farkı bulalım:91-14=77Şimdi bunu Ali İmran suresinin toplam ayet sayısı olan 200 sayısından çıkaralım ve geriye kalan ayet sayısını bulalım.200-77=123Demek oluyor ki, Ali İmran suresinde ALTIN kelimesinin geçtiği bu iki ayet (14. ve 91.ayetler) 200 ayetten oluşan bu sureyi 77 ve 123 birimden oluşan iki bölüme ayırmaktadır.Peki bu 123 sayısı ile 200 sayısı arasında altın oran sayısı olan 1,618 ‘i ilgilendiren bir bağıntı var mıdır? 200/1,618=123,…Ancak bu tarz çıkarımlarda bazı konularda itirazlar olabilmektedir. Örneğin, bu konuda 200 sayısının 123 e bölümünün 1,626… olacağı ve bunun da altın oran sayısı olan 1,618 den farklı olacağı ileri sürülebilecektir. Aslında zaten iki tamsayının oranlamasından 1.618… olan altın oran sayısına ulaşılamaz. Ancak buradaki asıl iddia ayet numaralarının temsil edildiği tam sayıların bölümünün tam olarak altın oran sayısını yani 1,618… i verdiği değildir. Asıl iddia, toplam ayet sayısının altın oran sayısına bölümünün tam sayı olan kısmının (123 sayısının) yani “altın” kelimesinin geçtiği 14.ve 91.ayetlerin 200 ayetlik sureyi bölümlediği iki kısımdan büyük olanının değerini verdiğidir. Sonuçta, tam sayılarla yapılan işlem ve çıkarımlarda iki tam sayının oranının net bir şekilde altın oranı vermesi mümkün değildir. Ancak surelerin sayı değerlerini geometrik şekillerle temsil edersek durum değişir..Hem zaten “altın oran” aritmetik büyüklüklerle değil, aslen geometrik büyüklüklerle ilgilidir.Şimdi , yukarıdaki bu matematiksel bağıntıyı pekiştirmek için geometrik şekil ile altın oran özelliklerini görelim:Aşağıdaki şekilde görüldüğü gibi,1. ayetten 200. ayete kadar bütün ayetleri temsil etmek üzere her bir bölümün numaralandırıldığı bir çember düşünelim. Bu çember üzerinde 14.ayetten geriye doğru 200/1,618= 123,60…birim ilerlediğimizde 91. ayeti temsil eden bölümün içinde 91,60.. değerini temsil eden noktaya gelinecektir.91 .ayetten ileriye doğru 123,60… birim ilerlediğimizde ise 14.ayeti temsil eden bölümün içinde 14,60.. değerini temsil eden noktaya gelinecektir. Yani sonuçta gelinen noktalar 14. ve 91. ayeti temsil eden bölümlerin dışında olmayacaktır. Bu yöntemle altın oranı araştırdığımızda 200/123,60=1,618 değerini yani altın oran sayısı olarak kabul edilen sayıyı net olarak verebilmektedir.Önemli Not:Altın oran sayısı tam olarak şöyledir.:1,618033988749894...(aslında "tam olarak" kelimesi de uyumsuz oluyor..çünkü sonsuza kadar devam eden bir sayı) Hiçbir iki tamsayının oranlaması gerçek altın oran sayısını vermez,veremez.. 1,618...' i verir ancak 1,618033988749894... yı veremez.. örneğin 233/144=1,6180555555...şeklinde bir sonuç çıkar.Fibonacci dizisindeki iki ardışık sayının oranlaması da aynı şekilde 1,618... i verir,ancak 1,618033988749894... yı veremez.Şimdi de bahsettiğimiz ayetlerin sure numaraları ve ayet numaralarını bir arada değerlendirerek benzer bir işlem yapalım.Ali İmran suresi 3.suredir.14.ayeti sure numarasıyla birlikte 3-14 şeklinde,91 . ayeti ise 3-91 şeklinde gösterilir. Bu aşamada bu sayıları kendi aralarında toplayalım.3+1+4=83+9+1=13Yukarıda bahsettiğimiz şekilde bu toplamları işleme tabi tutalım.13/1,618=8,0…Tüm bu işaretler “Altın Oran” ın Kuran-ı Kerim’de Ali İmran suresinin 14. ve 91 .ayetlerinde geçen “altın” kelimeleriyle mucizevi bir şekilde ortaya konulduğunu göstermektedir. Bunun yanında Kabe’nin bulunduğu Mekke’nin Dünyamızın altın oran noktası olduğuna dair iddianın dayanaklarından biri olan ayetin de Ali İmran suresi içinde(96.ayet) olması ayrıca dikkate değerdir. Yazık o beynini böyle saçma şeylerle doldurmA. Boşa heba olup gidiyor ?? Link to post Sitelerde Paylaş
T.TAŞPINAR 0 Ocak 1, 2018 gönderildi Raporla Share Ocak 1, 2018 gönderildi 16 minutes ago, Hiçkimse... said: Yazık o beynini böyle saçma şeylerle doldurmA. Boşa heba olup gidiyor ?? YAZDIKLARIMI YANLIŞLAYAN GERÇEK BİR KANITIN VAR MI..?SEN ONU SÖYLE.. Link to post Sitelerde Paylaş
Buzul 0 Ocak 1, 2018 gönderildi Raporla Share Ocak 1, 2018 gönderildi Kurana göre;gökler yerden sonra yaratılmıştır. Yerde olanların hepsini; sizin için yaratan O'dur. Sonra, göğe doğru yönelerek yedi gök olarak onları düzenlemiştir. O her şeyi bilir.Bakara 29 Kurana göre dünya düzdür. Yere bakmıyorlar mı?Nasıl da düzleştirilmiş.Gaşiye 20 Link to post Sitelerde Paylaş
Buzul 0 Ocak 1, 2018 gönderildi Raporla Share Ocak 1, 2018 gönderildi Kurana göre yer ve gökler 6 günde yaratılmıştır. And olsun biz, gökleri, ve yeri ikisi arasında bulunanları altı günde yarattık. Bize hiçbir yorgunluk çökmedi.Kaf 38 Kurana göre göklerin kapıları vardır. Ayetlerimizi yalanlayanlar ve o âyetlere uymayı kibirlerine yediremeyenler var ya, onlara göklerin kapıları açılmaz. Onlar, deve iğne deliğinden geçinceye kadar cennete de giremezler! Biz suçluları işte böyle cezalandırırız.Araf 40 Kurana göre yıldızlarla mitolojik varlık olan şeytanlar taşlanır. Andolsun biz, en yakın göğü kandillerle donattık. Onları şeytanlara atılan taşlar yaptık ve onlara alevli ateş azabını hazırladık.Mülk 5 Kurana göre göğün oturulabilir yerlerine oturup yüce melekler konseyini dinleyen cinler alev toplarıyla vurulurlar. Kuşkusuz bir dünya göğünü yıldızlarla süsledik.Onu, inatçı her türlü şeytandan koruduk.Onlar yüce melekler meclisini dinleyemezler. Her taraftan kovulup atılırlar.Onlara surekli bir azap vardir.Ancak onlardan söz kapan olursa,onu da delip geçen bir alev izler.Saffaf 6,7,8,9,10 Yanlışlarla harmanlanmış masallar,yiyene afiyet olsun. Link to post Sitelerde Paylaş
T.TAŞPINAR 0 Ocak 1, 2018 gönderildi Raporla Share Ocak 1, 2018 gönderildi 6 minutes ago, Buzul said: Kurana göre;gökler yerden sonra yaratılmıştır. Yerde olanların hepsini; sizin için yaratan O'dur. Sonra, göğe doğru yönelerek yedi gök olarak onları düzenlemiştir. O her şeyi bilir.Bakara 29 Kurana göre dünya düzdür. Yere bakmıyorlar mı?Nasıl da düzleştirilmiş.Gaşiye 20 Sonra göğe yönelerek deniyor...olmayan bir şeye nasıl yöneliyor? Demek ki önce gökler var ancak bunun yedi gök olarak düzenlenmesi sonra oluyor.. Gaşiye suresinde ise "nasıl döşenmiş ,nasıl yayılmış şeklinde açıklanıyor meallerin büyük çoğunluğunda..ZATEN NE ZAMAN DOĞRU VE MANTIKLI BİR İDDİA İLE GELDİ Kİ BU ATEİSTLER..AMA HİÇ BIKMIYORLAR..BİR KİŞİYİ BİLE İNANDIRSAK KARDIR GÖZÜYLE BAKIYORLAR OLAYA.. Link to post Sitelerde Paylaş
T.TAŞPINAR 0 Ocak 1, 2018 gönderildi Raporla Share Ocak 1, 2018 gönderildi 5 minutes ago, Buzul said: Kurana göre yer ve gökler 6 günde yaratılmıştır. And olsun biz, gökleri, ve yeri ikisi arasında bulunanları altı günde yarattık. Bize hiçbir yorgunluk çökmedi.Kaf 38 Kurana göre göklerin kapıları vardır. Ayetlerimizi yalanlayanlar ve o âyetlere uymayı kibirlerine yediremeyenler var ya, onlara göklerin kapıları açılmaz. Onlar, deve iğne deliğinden geçinceye kadar cennete de giremezler! Biz suçluları işte böyle cezalandırırız.Araf 40 Kurana göre yıldızlarla mitolojik varlık olan şeytanlar taşlanır. Andolsun biz, en yakın göğü kandillerle donattık. Onları şeytanlara atılan taşlar yaptık ve onlara alevli ateş azabını hazırladık.Mülk 5 Kurana göre göğün oturulabilir yerlerine oturup yüce melekler konseyini dinleyen cinler alev toplarıyla vurulurlar. Kuşkusuz bir dünya göğünü yıldızlarla süsledik.Onu, inatçı her türlü şeytandan koruduk.Onlar yüce melekler meclisini dinleyemezler. Her taraftan kovulup atılırlar.Onlara surekli bir azap vardir.Ancak onlardan söz kapan olursa,onu da delip geçen bir alev izler.Saffaf 6,7,8,9,10 Yanlışlarla harmanlanmış masallar,yiyene afiyet olsun. http://www.yenimucizeler.com/kurana-gore-olcu-50-bin-yildir/kurana-gore-olcu-50-bin-yildir-t18.0.html ARADIĞIN DİĞER CEVAPLARI DA www.yenimucizeler.com da bulabilirsin... Link to post Sitelerde Paylaş
Edip Cevdet 0 Ocak 1, 2018 gönderildi Raporla Share Ocak 1, 2018 gönderildi (düzenlendi) 29 dakika önce, T.TAŞPINAR yazdı: Sonra göğe yönelerek deniyor...olmayan bir şeye nasıl yöneliyor? Demek ki önce gökler var ancak bunun yedi gök olarak düzenlenmesi sonra oluyor.. Yaw arkadaş; oradan-buradan derlenmiş copy/paste'leri, başkalarının işkembe-i kübrâdan sallama yorumlarını "cevap" diye kotarıp buraya aktaracağına, evvelâ "inandım" dediğin kitabını bi oku emi ? Bak ne diyor senin kitabın ? Alıntı Nâziat Sûresi 27-28 : Sizi yaratmak mı daha zordur, yoksa göğü yaratmak mı? Ki onu Allah bina edip yükseltmiş ve ona şekil vermiştir.29 : Gecesini karanlık yapmış, gündüzünü aydınlatmıştır.30 : Ardından yeri düzenlemiştir Burada gece-gündüz de dâhil olmak züre, önce gök düzenlenmiş; sonra sıra yere gelmiş. Ama; Bakara 29'a ve senin ortaya koyduğun yoruma bakılırsa vaziyet, tam tersi. Kaf, Hadid, Â'raf, Yunus, Hud, Furkan ve Secde sûrelerindeki bilgilere göre dünya "altı günde" yaratılmış. Fakat Fussilet suresine bakarsanız - 9/10/11 - âyetler bu süre sekiz gün oluyor. Sen Ömer Çelakıl yöntemlerini Hurufiliği kullanarak kitabına itimad etmeye çabalıyorsan; gayretlerin boşuna. Söylemedi deme. Ocak 1, 2018 tarihinde Vefik Sâmi tarafından düzenlendi Link to post Sitelerde Paylaş
Buzul 0 Ocak 1, 2018 gönderildi Raporla Share Ocak 1, 2018 gönderildi (düzenlendi) 28 dakika önce, T.TAŞPINAR yazdı: Sonra göğe yönelerek deniyor...olmayan bir şeye nasıl yöneliyor? Demek ki önce gökler var ancak bunun yedi gök olarak düzenlenmesi sonra oluyor.. Gaşiye suresinde ise "nasıl döşenmiş ,nasıl yayılmış şeklinde açıklanıyor meallerin büyük çoğunluğunda..ZATEN NE ZAMAN DOĞRU VE MANTIKLI BİR İDDİA İLE GELDİ Kİ BU ATEİSTLER..AMA HİÇ BIKMIYORLAR..BİR KİŞİYİ BİLE İNANDIRSAK KARDIR GÖZÜYLE BAKIYORLAR OLAYA.. Gaşiye 20 de satıh yapılmış,düzleştirilmiş yazıyor.Siz işinize gelmiyor diye bunu döşenmiş,yayılmış şeklinde anlamlandırıyorsunuz.Ama aka kara demekle,ak kara olmaz ki. Göğe yönelmek derken yukarıya doğru yönelmekten söz ediyor olsa gerek.Gökler derken evrenden söz ediliyor diyorsunuz birde.Ne yapmış göğe yönelerek,evreni yedi kat olarak mı düzenlemiş?Üstelik,bu göklerin birde kapıları var.Düşününce düz bir yer ve üst üste yedi kat göğün olduğu bir model kafamızda canlanıyor.Ne kadar yalanlasınız da kuranın modeli budur. Ocak 1, 2018 tarihinde Buzul tarafından düzenlendi Link to post Sitelerde Paylaş
Recommended Posts