Jump to content

Hassas ayar ve paralel evrenler


Recommended Posts

  • İleti 129
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Kuran zaten 7 evrenin oldugunu soyluyor. Eger konu coklu evrense.

Ne Kuran mış be...

Sen git 20 sene önceki kuranı aç oku bak bakalım içinde Neler yazıyor. Ha -hadi,yazıyor kabul edelim ne yani neyi ispatlıyor araplar neyi geliştirdi onların yarattığı dini türkler modifiye etmekten bıkmadılar ha gayret kurandan tavşan da çıkaracaksınız.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Tanrı kendini belirtmek için mi böyle yaptı

Tasarımcı böylesini becerebildiği ve fizik kurallarına boyun eğmek zorunda olduğu için mi yaptı

Yoksa tanrı/tasarımcı yok mu?

1-) Hangisi?

Birincisi. Sorunun hassas ayarın varlığıyla alakası yok. Bu sebeple bundan sonra ana konuya dönelim.

2-) Ayrıca kendini belirtmek istiyorsa ve yaratış şekli bunu açıkça belli ediyorsa, o zaman tam da "belirtmiş" ve varlığı "açık" demektir. O zaman "biliriz"

O zaman inanmak nerede, sınav nerede?

Kendini göstermediği sürece bir sorun yok. Sorunun hassas ayarın varlığıyla alakası yok. Bu sebeple bundan sonra ana konuya dönelim.

............

Konuyla alakasız çok sorun var gördüğün gibi. Konuyla alakalı sadece bir sorun oldu ( evrenin başka türlü olma olasılığını sormuştun ) ona da yukarıda cevap yazdım.

Bunların hepsine dair genel bir cevap vereyim öncelikle:

1-) Cevabın keyfi. Ve sadece seni bağlar. Neye göre seçtin? Hislerine göre. Keyfi bir cevaptan yola çıkarak kimseye birşey dayatamaz, tebliğ de edemezsin. Benim birşey dayatıp tebliğ ettiğim yok diyeceksin ama, hepimiz bu soru ve videonun arkasındaki imayı biliyoruz. Bak senin cümlen; dayanamayıp iğneyi batırmışsın: "Ateistler tesadüfe inanıyor ama tesadüf dedikleri şeyin temeline inmiyorlar pek.." Arife tarif gerekmezmiş..

Bir teist mantığıyla senin vereceğin karşılığı görebiliyorum: E senin seçimin de keyfi. Cevap: Benim bir seçimim yok. Bu soruya yok. Böyle bir soru ve amaç benim gündemimde değil. Omuş şeylerin olasılığını hesaplamaya ve anlamlandırmaya çalışan ben değilim. Olasılık hesabını öne süren ve buradan bir anlam çıkartmaya çalışan sensin/sizsiniz. Ya da o videodaki adam. Gerçek şu ki, bu üç olasılıktan birini iddia etmenin ve arkasında makul bir şekilde durabilmenin imkanı yok. Demek oluyor ki; olasılık hesabından daha, değil bir tanrının, sınırlı bir tasarımcının dahi bilgisine ulaşamayız. Sadece bu şekilde bile bir teistin tüm olasılık ve teleolojik argümanları çöpe gider. Buradan size ekmek çıkmaz. Tamamı ile spekülasyon.

Ve eğer ortada olasılık hesapları ve hassas ayar varsa eğer, bu, birilerinin öyle ya da böyle fizik kurallarına boyun eğdiğini gösterir. Tasarımcı, dünyanın 23,5 derecelik açısını başka türlü doğru dürüst tutturamadığı için üzerine bir de "Ay"ı koymuştur belki de..Bunu anlayabilmek, algılayabilmek için önce bardağın boş tarafını görme cesaretinizin olması gerekli.

Başka bir soru sorsak, evreni bir tanrının yaratmış olma olasılığı nedir diye? Bir (sınırlı)tasarımcı değil de, tanrı olma ihtimali?

Aksine, soruların hepsi hassas ayarla ilintili, çünkü hassas ayar argümanı belirli bir amaç doğrultusunda soruluyor. Bir ima var. Ve bir teistin hassas ayardan başlayarak teistik bir tanrıya, (misal Kur'an/Allah'a)ulaşabilmesi için bu soruların her birine ve hatta daha fazlasına makul bir cevap verebilmesi gerekiyor. Bak senin cümlen, dayanamayıp iğneyi batırmışsın: "Ateistler tesadüfe inanıyor ama tesadüf dedikleri şeyin temeline inmiyorlar pek.." Cevap: bu sorudan anlamlı bir bilgi çıkmaz.

Ama sorular zor kabul ediyorum. Senin yerinde ben de olsam aynı stratejiyi izlerim..

Link to post
Sitelerde Paylaş

12-) Elimizdeki bilgi tanrıyı açık ediyor mu etmiyor mu?

Eldeki bilgiler tanrının varlığının yokluğundan daha mantıklı olduğunu gösteriyor. (veriler doğruysa, zaten bu başlıkta bunu sorguluyoruz)

Sana bir soru:

Tanrı'nın olduğu bir evrende mi hassas ayar beklemek daha mantıklı yada daha olası yoksa Tanrı'nın olmadığı bir evrende mi ?

12-) Keyfi bir cevap. "Eldeki bilgiler tanrının varlığının yokluğundan daha mantıklı olduğunu gösteriyor"cümlesinin arkasında "rasyonel" bir insanın durabilmesinin imkanı yok. 2+2=4. Bu kadar net. Mantık kelimesini kullanmak oldukça talihsiz olmuş. Herşey olabilir ama mantık kelimesi olamaz.

Diğer sorunun muhatabı ise sizlersiniz:

Tanrısız bir evren mi gördünüz ki, bu evrenin tanrılı olduğunu "iddia" ediyorsunuz?

Tanrısız bir evren nasıl olurdu?

Ne olsa inanmazdınız?

Bu evrende hassas ayar var mıdır?

Hassas ayarsız evren nasıl olur?

Her tür evren "olduğu şekilde olmak için" hassas ayar gerektirir o vakit, tersinden baktığınız zaman. Zaten teistin yaptığı da bu.

Tanrı isterse bu evreni hassas ayarsız da bu şekilde düzebilir miydi? Elbette. Bak işte o zaman daha çok şaşırır, işin içinden çıkamaz, "ulan bu işte bir iş var" derdik belki de..

Link to post
Sitelerde Paylaş

alemlerin rabbi demek evrenlerin rabbi demek ..aha allah burda çoklu evrenleri kast etmiş :D

Konu aslında çok zor değil ama müslümler ve müslüm rengine çalanlar müslüm havasına oynayanlar neden anlayamıyor açıklaması kolay. Tabii ki zihinleri dogmaya esir olduğu için.

Yani çok kolay, elinde tek bir zar varsa yek atmak için tek şansın olur. Atamadın, gitti şansın, olmadı. Halbuki altı tane zarın varsa birinin yek gelme olasılığı bir aksilik olmazsa çok yüksektir. Altmış zarın varsa birinin yek gelmemesi çok şaşırtıcı olur.

Tek zarda tek atışta yek gelmesi için zarda ağırlık mıknatıs filan olması gerek. Bu da hassas ayar dedikleri şeye karşılık geliyor. Bir ayar geçilecek ki atınca yek gelsin. Yani müslümlerin argümanı bu olmak gerekir. Çoklu evrenler kuramına ne akla hizmet sarılabilirler, kafasızlıklarından. Denize düşenin yılana sarılması gibi bir şey bu.

Ya da başka bir olasılık "yaaa bakın biz neler de biliyoruz, bir daha bize öyle cahil yobazlar filan demeyin, ama alınıyoruz baaaak!"

Link to post
Sitelerde Paylaş

Teflon, konuyla alakalı olarak olasılık hesabında yaptığın hatayı anlayabildin sanırım. Gerisi teferruat.

Nasıl teferruat; bu hassas ayar anlamsızdır yada bir maymun tarafından oluşturulmuş diyebilirsin. Düşünmenin sınırı yok.

Önemli olan matematik konusunda anlaşmamız. Zira matematik evrenseldir, sana göre bana göre değildir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Son yazını okudum, şimdi yanıldığın noktaları söylüyorum:

Bu koşulları bana "hassas ayarlar" verdi.

Neden verdi peki;

Kozmoloji sabiti için 1/10^123'lük bir hassaslıktan bahsediliyor. Bunu Poiuz'un verdiği örneğe eklemek zorundayım. Zira eklemeseydim verilen örnek evreni yansıtmayacaktı.

Çünkü evrendeki bazı sabitlerin hassas olarak ayarlandığı düşünülüyor. Ben bu "hassas ayarı" verilen örnekte "bedenime tastamam ayarda uyan" elbise olarak betimledim. Böyle yapınca örnek gerçeklik kazandı.Ve daha sağlıklı bir benzetme oldu.

7'nin olasılığı 1'in olasılığı ile "aynı". Fakat buradaki hatan değerleri tek tek alıp hesaplamak.

Oysa burada yapman gereken "yaşam için gerekli" değerler ile "yaşam için gerekli olmayan" değerlerin olasılığını hesaplamak olmalı.

Anlaman için örnek veriyorum:

Sen zar atıyorsun ve 6 tutturursan kazanacaksın. Senin burada kazanma ihtimal 1/6dır. Kazanmama ihtimalin ise 1-1/6 = 5/6dır. Anladın mı ?

Başka örnek:

Şimdi üst üstte sayısal lotodan 100 defa 6 tutturan bir adamı düşün. Böyle bir olasılığın "haliyle düşük" olacağını düşüneceğin için işin içinde bir hile olduğunu düşüneceksin değil mi ?

Ama adam sana aynen senin verdiğin cevabı veriyor ve diyor ki:

"6 tutturma ihtimalim senin 6 tutturamama ihtimalin ile aynı.. O halde neden benden şüpheleniyorsun ?"

Şimdi sen adama hak verip " evet öyle" mi diyeceksin ?

Foruma 1600 küsür mesaj atmış biri olarak bu noktayı çoktan yakalamış olman gerekirdi. Bana, benim zaten daha önce belirttiğim noktayı bir yanılgıymış gibi anlatmısın. Zaten kastettiğimiz şey bu. Ben geriye kalanların tümünün olasılığını istemiyorum demedik mi..neyse..

1-) Olasılıklar sonsuza gerçektir.

2-) Olmuş bir olayın olasılığı "1" dir.

Bir zarı 1.000 kere atıp her seferinde 6 tutturma olasılığın nedir? Oldukça düşük.

Peki bir zarı 1.000 kere attıktan sonra "rastgele şekilde" çıkan her sayıyı peyderpeyi kaydedip, arkasından o dizinin "tam da o sıralı şekilde çıkma olasılığını" hesaplarsan sonuç ne çıkacak. Cevap: ilki ile aynı.

Yani biri, sen bin tane zar attıktan sonra rasgele çıkmış olan sayıların hesabını tutup, bunların bu şekilde çıkma olasılığı çok düşük, sen hile yapıyorsun derse, şimdi sen adama hak verip, "evet, öyle" mi diyeceksin?

Aynısı, daha doğrusu benzeri(burada durum daha karışık ve daha zor bir hesap gerektiriyor) senin loto örneğin için de geçerli; önce üst üste 100 kere 6 tutturma olasılığını hesapla..Her bir çekiliş birbirinden bağımsız olduğu için, kendi içinde olasılıkları aynıdır, ama burda sen arka arkaya gelecek bir diziyi arıyorsun(6x6x6..gibi..)

Daha sonra geçmiş 100 haftada oynadığın loto sonuçlarını al, 100 hafta boyunca aldığın sonuçların oluşturduğu dizinin tam da o şekilde olma olasılığını hesapla (3x2x4x1...gibi) olasılık nasıl çıkacak? Delice düşük.

Biri sana çıkıp da, bu sonuçları "kümülatif" olarak ele aldığın zaman sonuç oldukça olasılıksız çıkıyor, sen bir iş çeviriyorsun derse, "evet haklısın kardeşim" mi diyeceksin?

Ana fikir şu: olmuş olanın olasılığı olmaz. Sizi ancak spekülasyonlara ya da yanılgıya götürür.

Belirli bir sayıdan fazla değişken içeren kümülatif bir olayın geriye dönük olasılığını hesapladığınızda, sonuç her zaman düşük çıkacaktır.

Aksini iddia edenin, daha önce verilmiş olan kum örneği ya da zar vb. örneklerine de cevap verebiliyor olması gerekir.

Sen, tersinden gidince kendi evrenini özel zannediyorsun ama olası hangi evreni seçersen, olasılığı aynı derecede düşük olduğu üzere, o evren özel olacaktır.

Olasılık hesabında hata yok. Keseri kendine yontup, aksi durumu bir hataymış gibi yedirmeye çalışıyorsun sanki.. :)

tarihinde teflon tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Son bir şey daha ekleyelim. Daha en başından dedik ki:

Bu tip şeylerin olasılığını sadece kendi açımızdan hesaplarsak sonuç her zaman düşük çıkacaktır. Sabaha kadar şaşırabiliriz.

Ama aklımızın iplerini bu kadar kolay salmamamız lazım.

Bunu anlamlı ya da "sıradan" kılacak olan şey diğer hesaplar.

Onlar nerede?

Diğer hesaplar gösteriyor ki, bizim olasılığımız "özel" değil. Sıradan. Onun özel olduğunuzu zannetmemize yol açan şey, tamamen bizim "öznel" bakış açımız.

Bizim evrenimizin olasılığının matematiksel olarak özel, ve diğer evren alternatiflerinden farklı olduğunu gösterebilecek olan beri gelsin.

Diğer olası evrenlerin "her biri" ne kadar imkanlı ise, bizimkisi de o kadar imkanlı. Diğer olası evrenlerin "her biri" ne kadar imkansız ise, bizimkisi de o kadar imkansız.

tarihinde teflon tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
gönderildi (düzenlendi)

Teflon birbirimizi anlamıyoruz sanırım. Benim yazdıklarıma alakasız bir cevap yazıyorsun.

Alakasız cevap yazdığına göre benim yazdığımı farklı anlıyorsun. Yani derdimizi anlatamıyoruz sanırım.

Ana fikir şu: olmuş olanın olasılığı olmaz.

Bu son derece bilim dışı bir iddia. Richard Dawkins bile bu iddianın anlamsız olduğunu güzel bir örnekle açıklıyor.

Bunun aksini matematik ile de kolayca ispatlayabilirim. Ama işi uzatmaya gerek yok, asıl şunu soracağım:

Diyelim dediklerin doğru.

Peki bunca bilim adamı neden telaş içinde bu olguyu açıklamaya muhtaç büyük bir sorun olarak görüyor ?

Neden bu durum onlarda sıkıntı yaratıyor ?

Sen olayı kendi içinde çözmüş durumdasın anlaşılan.

Peki bu nobel ödüllü adamlar senin bu düşündüğünü düşünemiyorlar mı ? Niye kendilerini bu kadar sıkıntıya sokuyorlar ?

tarihinde ANTİATEİST tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Müslüm kafası kavrayamıyor ve sürekli ölü böcek taklidi yapıyor ama bizim yapacağımız gerçekleri yazmak kim anlamış, kim anlamamış, kim ölü böcek, kim ölü eşek taklidi yapmış o bizi ilgilendirmez. Söz uçar, yazı kalır.

Şimdi altı hücrede altı mahkum var. Ellerine birer zar veriliyor. Yek atarsan çıkacaksın deniyor. Mahkumlar birbirlerini görmüyorlar. Atıyorlar zarları. Birinin yihhu diye sevinç çığlığı attığını da diğerleri duymuyor. Yek atan çıkıyor, ne şanslıyım, nasıl da yek geldi diyor.

Büyük bir hapishanede bir milyon hücre ve mahkum var. Ellerine üç zar veriliyor. Zarları beş, üç ve bir gelen çıkacak. Hiç çıkan olmaz mı sizce? Olacaktır ve zarları attığında bir, üç ve beş geldiklerini görünce gözlerine inanamayacaktır. Tanrı zarlarımı ayarladı diyecektir. Ya da hapishane müdürü bana kıyak yaptı, bana verilen zarlara "hassas ayar" geçti diyecektir. Halbuki 999 999 mahkum bu sevinci yaşayamadı...

tarihinde democrossian tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Teflon birbirimizi anlamıyoruz sanırım. Benim yazdıklarıma alakasız bir cevap yazıyorsun.

Alakasız cevap yazdığına göre benim yazdığımı farklı anlıyorsun. Yani derdimizi anlatamıyoruz sanırım.

Bu son derece bilim dışı bir iddia. Richard Dawkins bile bu iddianın anlamsız olduğunu güzel bir örnekle açıklıyor.

Bunun aksini matematik ile de kolayca ispatlayabilirim. Ama işi uzatmaya gerek yok, asıl şunu soracağım:

Diyelim dediklerin doğru.

Peki bunca bilim adamı neden telaş içinde bu olguyu açıklamaya muhtaç büyük bir sorun olarak görüyor ?

Neden bu durum onlarda sıkıntı yaratıyor ?

Sen olayı kendi içinde çözmüş durumdasın anlaşılan.

Peki bu nobel ödüllü adamlar senin bu düşündüğünü düşünemiyorlar mı ? Niye kendilerini bu kadar sıkıntıya sokuyorlar ?

Tam aksini düşünüyorum.

Ben seni çok iyi anlıyorum ve senin de(rasyonel biri olduğun varsayımı ile) beni anladığını ya da anlamış olman gerektiğini düşünüyorum.

Sayısal loto ve çok daha benzer olan "zar" örneği bunu, şüpheye yer bırakmaksızın açık ediyor.

Sen ya da sizler ya da videodaki o adam "olmuş olanın olasılığından" geriye giderek buradan bir çıkarsama yapmaya, geçerli bir bilgiye ulaşmaya çalışıyorsunuz.

Ama o videodaki adam madalyonun diğer tarafından bahsetmeyi unutuyor. Ya da bilinçli olarak görmezden geliyor. Samimi değil.

"Eğer illa bir evren olagelecekse" (burası önemli) ve bu evren bizim şu anda içinde bulunduğumuz evren değilse, o zaman %100 geriye kalan sonsuz ihtimalden biridir. Anlatmaya çalıştığınız şey bu değil mi? Bu. (Zaten daha önce defalarca da bunu ima ettim ama neyse, bir daha yazmış olayım)

Ama öyle değil işte.

Sen kendi kafana göre kendi işine yarayanı seçip, geriye kalanların topunu birden aynı kefeye koyuyorsun. (diyeceksin ki:"e ne yapacaktım") Sen istediğini yapmakta özgürsün ama gerçekte böyle bir lüksün yok. Biz keyfiyetlerle ilgilenmiyoruz.

Zayıf nükleer kuvvet biraz daha güçlü olsaydı, Big Bang’de çok fazla hidrojen helyuma dönüşürdü. Eğer bu kuvvet biraz daha zayıf olsaydı, yıldızlardaki ağır elementlerin oluşumu olumsuz etkilenecekti ve canlılık oluşamayacaktı. Birinde ağır elementler oluşamıyor, diğerinde tam aksi. Yani diğer evrenler boş olacak diye bir kaide yok. Ayrıca bu olasılıklıklardan bir çoğunda yine bir şekilde bugünkü şekliyle yıldız ve galaksiler de oluşabilecektir. Gerisi o evrene kalmış; o evrenin kuralları neye izin veriyorsa o...Başka bir evrende bambaşka bir anlayışta "canlılık" ya da "bilincin" ortaya çıkma durumu ise apayrı bir hikaye. Kendi "canlılık" ve "bilinç" anlayışımıza takılıp kalmışız. Karbon temelli yaşam takıntısı. Şaşır allah şaşır. Bu mudur tek seçenek?

Şimdi, bizim evrenimizin zayıf kuvveti "1" olsun. Sen geriye kalanları totan çöpe atamazsın. Daha önce ne dedik; bizim evrenimizin "bileşik" olasılığını özel ya da sıradan kılacak olan şey, diğer olasılıklar, diğer hesaplardır.

Zayıf kuvvetin "-1" olduğu "spesifik" bir evreni ele alalım. Kaçarı yok. Bunu ele almak ve buna cevap vermek zorundasın. Madalyonun bu yüzünü bana izah etmek zorundasın. Bu evren bomboş dahi olsa, geriye dönük olarak "tam da bu şekilde" olma olasılığını hesapladığında, içi boş evrenin olasılığı dahi bizimki ile aynı çıkacaktır. Bu, diğer tüm evrenler ve tüm olasılıklar için geçerli. Sonsuz evren olasılığı varsa, her evrenin hayat bulma olasılığı başlangıç parametreleri ile birlikte sonsuzda 1'dir. Bizimkisi dahil. Bu evreni özel kılan, ya da özel kıldığını sandığımız şey, sadece içerisinde bir gözlemci olması, içerisinde biz olmamız. Ama bu evren de aynı zamanda zayıf kuvvetin -1 olması durumundaki evrende olagelecek şeyleri beceremiyor. Senin ya da sizlerin mantığına göre, eğer -1 zayıf kuvvteli evreni ele alırsak bu durumda da geriye kalan tüm evrenlerin olma olasılığı %100 oluyor. Ancak, her evren kendi içinde "bir nevi" kusursuzdur. Çünkü, olasılıklar, kuralları en baştan "belirlemiştir". Ve olasılıklar sonsuza gerçektir. Bunu -şu ana gördüğümüz kadarı ile- bir tanrı bile değiştiremiyor. Zaten en kabadayı teist bile bu çıkarımın sonucunu, daha fazlasına cüret edemediği için olsa gerek, tanrı değil, "tasarım delili" olarak isimlendirebiliyor. Ama bu aslında açık bir "non sequitur" Yani: buradan bu sonuç çıkmaz.

Bir torbada herbiri ayrıca numaralı sonsuz sayıda top olduğunu düşün. Bir top çektin "22"..Şimdi, geriye dönüp baktığın zaman bu topun o torbadan çıkma olasılığı sonsuzda 1, rastgele çıkma olasılığı bizim evrenimizden dahi küçük. Bu durumda o top rastgele çekilmiş olamaz. Biri mutlaka o topu bilinçli olarak çekmiş olmalı öyle değil mi? Ve bu durumda geriye kalan tüm topların çıkma olsılığı %100'dür. Sizin mantığınız işte buraya çıkıyor. Hayır, olasılık %100 falan değil. Beher top için olasılık, yine ve de halen "sonsuzda 1". Senin büyük ikramiyeyi (evrenin bugünkü hali) kazanman için gerekli olan topun 22 olması bu gerçeği değiştirmiyor. Sadece sen kendi öznelliğinin içinde boğulup, aklını kaybedip fazladan şaşırıyorsun, o kadar.

Zar örneği aynı şeyi temsil ediyor. Arkaya 6-6'da atsan, rastgele bir dizi de atsan, olasılıklar hep aynı ve hep düşük çıkacak. O zaman arka arkaya çoklu sayıda zar attığın her durumda kaçınılmaz olarak hile yapmış oluyorsun öyle mi?

Loto örneği biraz farklı olsa dahi netice yine benzer. Kum örneği yine aynı şekilde. Dünyanın herhangi bir yerinden bir kum tanesi aldık ve tam da o kumu seçmiş olma olasılığımızı, tıpkı evren örneğinde yaptınız gibi, geriye dönük olarak hesapladık. Sonuç: imkansıza yakın derecede düşük çıktı. Bunu nereye koyalım, neremize koyalım antiateist?? Bunu bana açıklasana. Yahu neyin olasılığını geriye dönük hesaplasak olasılığı düşük çıkıyor kardeşim. Buradan nasıl bir sonuca varmalıyız? O zaman her şeyde bir bit yeniği var yahu..Dilimde tüy bitti. Klavye eskidi.

Sonsuz sayıda elbisesi olan odadaki adam örneği de. O adamın herhangi bir elbise kombinasyonu giyme olasılığı sonsuzda 1, yani imkansız gibi birşey. Burada senin o adamın herhangi bir kombinasyonunu giymiş olma tahmininde bulunman, her bir kombinasyonun giyilme olasılığının halen sonsuzda bir olduğu gerçeğini değiştirmiyor. Hatta ve hatta sürecin rastgele olduğu durumda ve düşük olasılıkların imkansız olduğu kabulünüzle birlikte, odadaki adamın aslında çıplak olması gerekiyor. Adam bilinçli olarak bir kombinasyonu seçse dahi, o kombinasyonun olasılığının diğerlerinden farkı olmayacak. O adama rastgele bir kombinasyon giydirsende giyinik olacak, kendisi bilinçli bir tercih yapsa da. Antiatesit bir tahmin yaptı, adam da içeriden o elbise ile çıktı.

Hepsinden öte, gerçekliği olasılıklara mahkum ettiğiniz durumda, tanrıyı da o olasılık ve fizik kurallarına mahkum ve boyun eğer durumda birakıyorsunuz. Bu durumda tasarımcının gerçekten bir tanrı olmama durumuna dair net bir şüphe ortaya çıkıyor ki, siz bu durumu keyfi olarak görmezden geliyorsunuz. Tanrının ya da tasarımcının hiç olmama olasılığını da. Keyfi. Hiç başka kaçarı yok. Tasarım delili her durumda çöpe gidiyor ve antropik ilke halen kapı gibi orada.

Dawkins'in ne dediği beni ilgilendirmek zorunda değil. Bu söylem bilim dışı da değil. Biz burada olayın bambaşka bir yönünü irdeliyoruz(siz ne kadar direnseniz de) Dawkins ise bambaşka bir yönünden bahsediyor. Hurdalıktan boeing çıkma olasılığı çok düşüktür.(Ama birikimli seçilimle pekala olur) Gelgeleim, hurdalıktan çıkacak herhangi bir kombinasyonun olasığı da aynı şekilde düşük olacaktır. Dawkins'e soruyu bu şekilde sorarsan, o da tıpatıp aynı cevabı verecektir. Yani olay, soruyu nasıl sorduğuna bağlı.

Hangi bilim adamı nasıl bir telaş içerisinde merak ettim. Dünya yığınlar halinde teizme dönüyor da benim mi haberim yok yoksa? Feynman teist mi oldu, müslüman mı? Dünyadaki bilim adamlarının ezici çoğunluğu halen, deist mi(teist bile değil) ateist mi? Gerçek bir bilim adamı zaten telaşa düşmez. Telaşa düşmek ne demek? Öznel yargılarının peşinden koşan adam telaşa düşer. Onlar da olsa olsa, bizzatihi teistlerdir.

Bu nobel ödüllü adamlar, bilim adamları aksini, teizmi düşünemiyor mu? Onların görüp de senin göremediğin şey nedir o zaman? Ya da "fazladan gördüğünü sandığın" şey?

Birileri önce tanrının olabilme olasılığının hesabını ortaya getirebilmeli ki, öbürleri(nedendir bilinmez) telaşlansın.

Kasttetiğim şeyin özü şu: geriye dönük olasılık hesaplarından ya da tasarım delilinden kimseye bir ekmek çıkmaz. Öznel yargılarının peşinde koşanların sonuçları eğip bükerek kendi kendine gelin güvey olması dışında.

Tanrı, varlığı gösterilene ya da olasılığı hesap edilene kadar, yok. Olasılık dahilinde bile değil. Olasılıksız. Bu evren bile olasılıklı, ama tanrı değil. Bir de buradan bakın.

Uzun olmuş, umarım okursun.

tarihinde teflon tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Yahu konu öyle basit ki, müslüm kafası niye basmaz artık onu kendisi düşünecek. Bir torbada bir milyon tane top varsa ve 999 999 u kırmızı, bir tanesi maviyse... Torbadan top çekecek de bir milyon kişi varsa... Hepsi birer top çekerse, bir kişi mavi topu illa çekecek.

Sen 1050 tane top var ve sadece bir kişi tek bir çekiliş yapacak, çıktı çıktı, çıkmadı naş diye düşünürsen keçileri tabii kaçırır tanrı diye zırvalarsın. Ne tanrısı yahu?

Bin tane örnek verilebilir. Bir kubbenin etrafına bir milyon delik koy. Bir milyon deliğe ancak girecek çapta topu da kubbenin tepesinden boşalt. 999 999 kırmızı topun girdiği delik ve bir tane mavi top giren delik olacak. Bu delik voliyi mi vurdu? Buna kıyak mı geçildi?

Bir milyon sperm yumurtayı kuşattı, biri içeri girmeyi başardı. Ülen sen allahın sevgili seçilmiş kulu musun o sperm dölledi diye dünyaya sen geldin? Ha öbür spermleri allah lanetledi, "giremez komaz olun bu yumurtaya, lanetli iblisin askeri olan spermlerin kuyrukları kurusun, kurudu da. Onlar lağım bakterilerinin yiyeceğidir. Oraya girecekler ve orada ebedi kalacaklardır, allahın ve meleklerin laneti üzerlerindedir" dedi giremediler! Sen allahın evliya kulu seçilmiş yüce insan dünyayı şereflendirdin!

Ya bi gidin be...

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • 1 month later...

https://www.youtube.com/watch?v=kYAdwS5MFjQ sanirim hassas ayari sicim teorisinin m teorisi aciklayabilir diye dusunuyorum.

bunun disinda hassas ayarin yanlislarini gelirsek.

ilk olarak referans deger yok.

ikinci olarak nedenlerle sonuclari karistirma hatasina gidiliyor. biz insanlar evrene bagimli surecler sonunda evrilmisizdir. ancak hassas ayarda bencil ve kibirli bir dusunce var tum evrenin bizim icin yaratilmis oldugu dusuncesi. bu dusunce zaten basli basina hataya surukluyor insanlari.

ucuncusu ise bu sabitlerin gercekten sabit olduguna emin miyiz? http://www.bbc.co.uk/turkce/haberler/2015/01/150123_isik_hizi_yavasladi aslinda hassas ayar argumani bir nevi blimin su andaki bilgiziligini kullaniyor diyebiliriz. bir nevi bosluklarin tanrisini http://www.evrimagaci.org/fotograf/111/676

christopher hitchens der ki:" 4 milyar yil sonra andromeda galaksisi bizim galaksimizle carpisacak ve bildigimiz tum yasam yok olacak. ne ince ayarindan bahsediyorsunuz?!?!"

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • 1 year later...
34 minutes ago, experimental said:

Ateist bilimadamı  Leonard Susskind de hassas ayardan bahsediyor.

Hassas ayar argumanına nasıl cevap verebiliriz?

Bu ateist profesör 4 yaşında tecavüze uğrayıp işkence ile öldürülen Irmak bebek olayında, açlıktan ölen bebeklerde vs. nasıl bir hassas ayar görüyor, onu açıklasın önce.

Hassas ayarmış, bir tanrı sırf yarattığı canlılar birbirlerini nasıl yiyorlar diye evren yaratıyor ha?

Peki bu prof. bir zamanlar tek başına olan bir tanrıda korku, kıskançlık, öfke, nefret, sevgi gibi duyguların olmasını nasıl açıklıyor? Herlde bu duygular kendi kendine ortaya çıkmadı, madem bir tanrı varsa bu duyguları da o icat etmiş olmalı.

Düşünsenize, ortada yapayalnız bir varlık var, bu varlık daima orada, yalnız, peki bu yapayalnız varlık bir anda canı sıkıldı da bir şeyler mi yaratayım dedi? Yapayalnız bir varlı neyi nasıl neden düşünür? Ya da düşünebilir mi?

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • 2 years later...
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...