Anarşistateist 0 Oluşturuldu: Şubat 19, 2015 Raporla Share Oluşturuldu: Şubat 19, 2015 (düzenlendi) Sizce Türkiyede kadina genel bakis açısı nasil? Şubat 19, 2015 tarihinde Anarşistateist tarafından düzenlendi Link to post Sitelerde Paylaş
D-kun 0 Şubat 19, 2015 gönderildi Raporla Share Şubat 19, 2015 gönderildi 1 dereceden az. Biraz mizahi oldu ama gerçek bu.Türkiye'de kadına şiddet, taciz, tecavüz, cinayet had safhaya geldi.Türkiye Suudi Arabistan'a doğru yaklaşıyor bunda. Link to post Sitelerde Paylaş
ekremaktaş 0 Şubat 19, 2015 gönderildi Raporla Share Şubat 19, 2015 gönderildi Sizce Türkiyede kadina genel bakis açısı nasil? "kız olsam herkese verirdim" lafı bence nasıl baktıklarını gayet iyi özetliyor. Hiç böyle etrafımızda güzel kız arkadaşlarımız olsun, giyinsinler, kuşansınlar, parfümler sıksınlar, kitaplar okuyup müzikler dinleyelim, birlikte film izleyelim, sağa sola gidelim, kadınlar bulundukları ortamı güzelleştirir falan diyen yok. Kadın olacak. Verecek. Erkek ne yapacak, gömecek. İslamcı mollada da aynı kafa. Sokaktaki adamda da aynı kafa. Sonra toplum neden çürüyor, ne olacaktı ki böyle.... Link to post Sitelerde Paylaş
sermest 0 Şubat 19, 2015 gönderildi Raporla Share Şubat 19, 2015 gönderildi Vermez, vermez; onun degil mi? Zorla almak niye? Güzel olan karsilikli olan degilmidir? Link to post Sitelerde Paylaş
bir_akil_insan 0 Şubat 19, 2015 gönderildi Raporla Share Şubat 19, 2015 gönderildi Vermez, vermez; onun degil mi? Zorla almak niye? Güzel olan karsilikli olan degilmidir? Insan olan için odur. Müslümanların ve benzerlerinini yoğun olduğu, kokuşmuş, zırcahil toplumlarda insanlar kaynağı belirsiz bir özgüvene sahiptirler. Hayat hırlaşmak temelinde yürüdüğü için, herkes ne kadar hırlaştığına göre kendini değerlendirmektedir. Bu yüzden, kendiliklerinden, ne kadar hırlaştığına bağlı olarak bir özgüven oluşturmuş olan insanlar, bu özgüvenin başkaların tarafından da desteklendiği inancına sahipler. Bu inanca sahip olan Ahmet'i ele alalım. Ahmet kendini hiç geliştirmemiş, sırf erkek olduğu için kendisi kadar sığır olan babası tarafından el üstünde tutulmuş. Hayatı boyunca atarlar arasında büyümüş ve ne kadar hırlaşırsa, o kadar ilerleyebildiğini görmüş. Bir şeyleri ele geçirmek için insanlara bağırmayı, saldırmayı veya en azından atar yapmayı öğrenmiş. Bunları yaptıktan sonra da ödülünü aldığında, insanların aslında atar yapanlara, saldırgan olanları ödüllendirdiğine inanmaya başlamış. Bu yüzden bu davranışları hem alternatifleri olmayışından, hem de zaten bu şekilde şartlandığından, otomatik hale gelmiş. Ahmetin hayatının odak noktası kendisi. Bu yüzden istediği şeylerin zaten onun olduğunu düşünüyor, atar ve saldırganlık ile de kolayca alıyor. Ahmet'in istediği şeylerin bazıları var ki, onlar kolayca alınamıyor, alırken yanında bir de o şeyi çevreleyen bir insan geliyor. Ahmet istediği şeyi elde edebilmek için, eskiden uzaklaştırmak zorunda iken, bu sefer kabul etmek zorunda. Fakat ahmet kabul etmeyi hiçbir zaman öğrenemedi, bildiği sadece uzaklaştırmak, korkutup kaçırmaktı. Bu durumda, istediği şeyin yanında, istemediği halde gelen insanı bir yük, aşılması gereken bir engel olarak görüyor. Hele ki bu istediği şeyi ele de geçiremiyorsa, bu insanın Ahmet'i zaten kendisine ait olan bir haktan mahrum ettiğini ya da bu insanın Ahmet'i, Ahmet'e ait olan haktan, kendisini de o şey ile beraber kabul ettirmek amacı ile geçici olarak mahrum ettiğini düşünmeye başlıyor (özetle: naza çektiğine inanıyor). Ahmet kendisinin olanı almak için bariz olan iki yolu izleyebilir -başka yıllar da mevcut olabilir- . Bir: istediği şeyi çevreleyen insanı kabul etmek, iki: onu kabul etmeden sindirmek ve böylece istediği şeyin sahibi olduğunu ona göstererek, onun bir daha yoluna çıkmamasını sağlamak. İkinci yol genellikle şu şekilde oluyor: Kişinin kendini naza çektiğine inansa da, inanmasa da her durumda ona Ahmet'e ait olanı Ahmet'ten esirgediği için, Ahmet sinirleniyor, haksızlığa uğradığını düşünüyor ve saldırganlaşıyor. Sonrası da ne kadar azimli olduğuna bağlı olarak ölümlere kadar varıyor. Bunu şu tür savunmalarda görebilirsiniz: karşı koymasaydı öldürmeyecektim vb. Yani ben hakkım olanı alacaktım, o hakkım olanın önünde engel olmakta ısrar ettiği için daha kötüsü başına geldi. İslam ve genel olarak cehaletin olduğu toplumlar bu şekilde, oldukça öngörülebilir biçimde bozuk kişilikli insanlar üretiyor ne yazık ki. Link to post Sitelerde Paylaş
zeus- 0 Şubat 19, 2015 gönderildi Raporla Share Şubat 19, 2015 gönderildi (düzenlendi) Müslüman bütün toplumlarda kadın sadece vajina olarak görülür. Müslüman toplumda kadın insan olarak görülmez. Kadının saç telinin tahrik unsuru sayıldığı bir ülkede kadın insan olarak görülmez. İslam dini penis ve vajinayla ilgilenir. Çocuklarınızı penisinden et kes (sünnet) der. Kız olusa saçını kapat der. Böyle sapık bir anlayışın olduğu bir toplumda ne kadının ne de erkeğin değeri vardır. İslam toplumunda; onursuz, gurursuz , ilkel, hatta iğrenç bir yaşam yaşanır. İnsanlık hiç bir zaman islam kültürü kadar kokuşmamıştır. Şubat 19, 2015 tarihinde zeus- tarafından düzenlendi Link to post Sitelerde Paylaş
multiplayer1 0 Şubat 20, 2015 gönderildi Raporla Share Şubat 20, 2015 gönderildi 25 yaşından önce tüm erkekler bakire olmayan kadın ararken 25 yaşından sonra herkes bakire arıyor en garibime giden özellik bu. Genel anlamda ise toplumdan uzak tutulması nedeniyle Türk kadınlarına biraz da acıyorum. Link to post Sitelerde Paylaş
Recommended Posts