Jump to content

Bilinç ve Gerçeklik


Recommended Posts

Yani önce gelen kurum Materyalizmdir.

Bu kurumun bir alt kurumu da Bilimdir.

Materyalizm iki kola ayrılır.

Biri ortamın doğru tespit metodolojisi, yani Bilim.

Diğeri de bilincin inanç motoru etkisine girmeden doğru çalışma metodolojisi, yani Ateizm.

Bu yazdıklarım inanç falan değildir.

Tariftir.

Ne Ateizmde, ne de Bilimde (metodoloji ve ilkelerde) yanlış bir şey bulamazsınız.

Bunun nedeni ana arter Materyalizmdir.

Bu başlık bu yüzden koca bir aptallığın itirafından başka bir şey değil.

Ancak bilinçlerin inanç hastalığından nasıl etkilendiğini görmede çok yardımcı olabilir bu başlık.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 375
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

19. yy mantığı ile bu dediğiniz doğru. Ama deneyler aksini gösteriyor. Einstein de sizin dediğinizi savunuyor ama bir türlü bu kuramsal çerçeveye çekemiyor sonuçları.

"Kopenhag Yorumu'nu" okuyun lütfen.

Bilincin gerçeklikten etkilenmesi, gerçeklikte bir değişiklik yaratmaz.

Bilincin yapısına giren bilginin artması onun etkileşim ve hareketlerini kapladığı alanı (bunları 3 boyutlu örnek olsun diye yazıyorum, bu örneklere takılıp kaplamak, alan vs kelimelerini eleştirme, demek istediğim ne ise odur, değişmez) değiştirmez.

Yani kabaca söyleyeyim, bilinç hiçbir şekilde merkez haline dönüşemez.

tarihinde Materyalist Bilinç tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Bilincin gerçeklikten etkilenmesi, gerçeklikte bir değişiklik yaratmaz.

Bilincin yapısına giren bilginin artması onun etkileşim ve hareketlerini kapladığı alanı değiştirmez.

Yani kabaca söyleyeyim, bilinç hiçbir şekilde merkez haline dönüşemez.

"Delayed choice quantum eraser" deneyi sizin sorularınızın cevabı veya daha çok sorunuzun kaynağı. Bir zahmet okuyup anlamaya çalışın.

Ben size adresler veriyorum siz bana inandıklarınızı anlatıyorsunuz.

100 yıldır materyalist çerçeveye oturtulamayan olaylar. Merak etmez misiniz nedir bu çift yarık deneyi, nedir bu kadar gürültü koparan bu quantum mekaniği...

Burda sizin söylediklerinizin varlığını inkar etmiyoruz, söylediğimiz yeni bir kuramsal çerçeve gereklidir, materyalizm yetersiz.

Çok derin bir konu, ilgilenirseniz zaman ayırmanız gerekir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

"Delayed choice quantum eraser" deneyi sizin sorularınızın cevabı veya daha çok sorunuzun kaynağı. Bir zahmet okuyup anlamaya çalışın.

Ben size adresler veriyorum siz bana inandıklarınızı anlatıyorsunuz.

100 yıldır materyalist çerçeveye oturtulamayan olaylar. Merak etmez misiniz nedir bu çift yarık deneyi, nedir bu kadar gürültü koparan bu quantum mekaniği...

Burda sizin söylediklerinizin varlığını inkar etmiyoruz, söylediğimiz yeni bir kuramsal çerçeve gereklidir, materyalizm yetersiz.

Çok derin bir konu, ilgilenirseniz zaman ayırmanız gerekir.

Çift yarık deneyini tartıştık daha önce.

Temiz ve arınmış ortamda bir deney bile değil.

Sana sormak lazım, tüm dış etkenlerden arınmadığını bildiğin halde neden ortaya bilinç imasında, gizem imasında bulunan bir sonucun propagandasını yapıyorsun?

O deneyde bir sürü dış etken var. Arındırılmamış bir ortam.

Ben sana diyorum, ortamda bulunan bir kirletici deney sonucunu etkiliyor.

Bundan daha objektif bir açıklama mı olur?

Sen ne diyorsun?

Küçük parçacıklar keyfine göre mi hareket ediyor?

İnsana gizem olsun diye mi bir öyle bir böyle sonuçlar çıkıyor? :D

Kirlenmiş aklın.

Yazdıkların yeni şeyler değil.

2 bin yıllık idealizm saçmalıkları.

Hepsi çürütüldü.

Burada senin anlamadığın ve kabullenemediğin nokta şu.

Bir ateist (materyalist) bilinç sizin bilincinizden farklı.

İnsan Ateist seviyesine ulaşınca bilincinin içine bir çeşit gerçeklik detektörü programı kuruluyormuş gibi oluyor.

Bu program da Materyalizmden geliyor.

Yani ortamı ve şartları bilen, ortam ve şartların ustası bilinçlere dönüşülüyor.

Senin bilincinde beklenti, inanç, arayış var.

Bunlar nesnel sonuçlar aramıyorlar.

Bunlar daha önceden bilincine yüklenen sonuçları arıyorlar.

Sen sorgulamıyorsun.

Sen sora sora kendi bağdatını arıyorsun.

Bu yüzden anlayamıyorsun.

Bizim uzmanlık alanımızda bu konular.

Biz herhangi bir etki altında kalmadan gerçekliği olduğu gibi görüyoruz.

Biz derken Materyalistler (Güçlü Ateistler) demek istiyorum.

Kendine Ateist diyen Agnostikler veya diğer ben Ateistim diyen olasılıkçılar dahil değil buna.

Bak bakalım kendine ne arıyorsun?

Dürüstçe yüzleş.

Bana link veya kaynak verdiğin de yok.

Quantum gibi her önüne gelenin her şeyi söylediği bir alanda kendin gibi inanç hastalarının söylemlerini sunuyorsun.

Quantum diyetçiler de var. Onları da mı dikkate alalım?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Ayrıca siz Materyalizmi bilemezsiniz ki.

Akıl hastası Psikiyatri nedir bilebilir mi?

Buradan görüyorum.

İnanç motorunun neyle güdülendiğini ve bilincinin bu etkiyle ne peşinde kıvrandığını.

Görünüyor bu.

Hocam, birşeyi gördüğünüz yok. Ne inancı, ne sorgulamaması, ben gerçeğin ne olduğunu anlamak peşindeyim sizin gerçeğiniz veya teistin gerçeği beni ilgilendirmiyor, çünkü subjektif gerçekliğinizi dayatmaya çalışıyorsunuz ikiniz de.

Materyalizm herşeyi açıklasaydı Her Şeyin Teorisi'ni arama çabası olmazdı. Arayanlar bilmiyor ama siz, beyni demir bi kasanın içinde olanlar mı biliyorsunuz herşeyin açıklamasını? (nitelemem nedeniyle kusuruma bakmayın, şahsınızla ilgili bir derdim yok)

Durumunuz teistlerden hiç farklı değil. Dogmatik düşünceler sizde de var.

Einstein genel görelilik kuramını yayınladığında 25 yaşındaydı.

Newton Principia'sını yayınladığında 26 yaşındaydı.

Neden bu radikal kuramları hep genç insanların ürettiğini düşündünüz mü?

Çünkü bu dünyada onlara neyin imkansız olduğunu söyleyecek kadar yaşamış bir beyinleri yoktu.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Hocam, birşeyi gördüğünüz yok. Ne inancı, ne sorgulamaması, ben gerçeğin ne olduğunu anlamak peşindeyim sizin gerçeğiniz veya teistin gerçeği beni ilgilendirmiyor, çünkü subjektif gerçekliğinizi dayatmaya çalışıyorsunuz ikiniz de.

Materyalizm herşeyi açıklasaydı Her Şeyin Teorisi'ni arama çabası olmazdı. Arayanlar bilmiyor ama siz, beyni demir bi kasanın içinde olanlar mı biliyorsunuz herşeyin açıklamasını? (nitelemem nedeniyle kusuruma bakmayın, şahsınızla ilgili bir derdim yok)

Durumunuz teistlerden hiç farklı değil. Dogmatik düşünceler sizde de var.

Einstein genel görelilik kuramını yayınladığında 25 yaşındaydı.

Newton Principia'sını yayınladığında 26 yaşındaydı.

Neden bu radikal kuramları hep genç insanların ürettiğini düşündünüz mü?

Çünkü bu dünyada onlara neyin imkansız olduğunu söyleyecek kadar yaşamış bir beyinleri yoktu.

Bu yazından belli.

Ateizm (yani Materyalizm) bir ideolojiler menüsünde bulunmaz.

Default yani varsayılan seçenektir.

Teist ile sen ideolojiler daha doğrusu hastalıklı bilinçler kategorisindesin.

Yazından senin Ateist olmadığın da belli.

Madem ben bir şey dayatıyorum senin bilincinin haritasını nasıl çıkarıyorum?

Sen akıl hastanesinde doktor olduğunda bahçede kriz geçiren hastayı da, saldalyede sallananını da, koşturanı da, deli gömleği giyidirilmişini de tanır, görür bilirsin.

Bu öyle bir şey.

Teist saldırganca koşuşturan hasta ise, sen bir saldalyeye oturmuş yukarı bakıp ileri geri sayıklayan hastasın.

Durum bu.

Ben senin gibi oldum biliyorum durumunu.

Sen benim gibi değilsin ama.

Çünkü benim gibi olduğun anda bir önceki delilik durumunla bağlantın kopuyor.

DÜnyada çok az bilincin dhail olduğu herşeyi olduğu gibi görenler arasına katılıyorsun.

Onuın da geri dönüşü yok.

O yüzden benim durumumla ilgili yorum yapma.

tarihinde Materyalist Bilinç tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Temel olmadığı belirlenen bir durum ne zamandan beri defaulttur?

Kendinizi kandırın, ben almıyorum.

Hala anlayamadınız ki bir ideolojim saplantılı bir inancım yok. Aynı durum sizin için geçerli mi sizce?

Neden hakkınızda yorum yapmamayı dayatıyorsunuz bana?

Sizin entropiniz yüksek, düzensizliğiniz fazla, bu hem yaşınızın benden büyük olmasından dolayı olabilir hem de bilginizin psikiyatr mesleğini odak yapacak şekilde sınırlı olmasından olabilir.

Kendinizle de barışık olmamanız da bir neden olabilir.

Ben de o yoldan geçtim ama beynimi çelik kasaya terketmiyorum.

Dogmatik bilgimi mutlak kabul edip olasılıklara kapıyı kapatmıyorum sizin gibi.

Öğreniyorum, egomu çiğniyorum, entropimi düşürüyorum.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Temel olmadığı belirlenen bir durum ne zamandan beri defaulttur?

Kendinizi kandırın, ben almıyorum.

Hala anlayamadınız ki bir ideolojim saplantılı bir inancım yok. Aynı durum sizin için geçerli mi sizce?

Neden hakkınızda yorum yapmamayı dayatıyorsunuz bana?

Sizin entropiniz yüksek, düzensizliğiniz fazla, bu hem yaşınızın benden büyük olmasından dolayı olabilir hem de bilginizin psikiyatr mesleğini odak yapacak şekilde sınırlı olmasından olabilir.

Kendinizle de barışık olmamanız da bir neden olabilir.

Ben de o yoldan geçtim ama beynimi çelik kasaya terketmiyorum.

Dogmatik bilgimi mutlak kabul edip olasılıklara kapıyı kapatmıyorum sizin gibi.

Öğreniyorum, egomu çiğniyorum, entropimi düşürüyorum.

Olasılık ne ki?

Tanrı varlığı mı? :D

Bana beyninin açık olduğu tüm olasılıkları yaz bakalım buraya.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Cevap yetiştirdiğine göre umrunda görünüyor.

Sen şimdi tartışmayı kişiselleştirince zeytinyağlık yapacağını mı sanıyorsun?

Ortaya attığın tüm argümanlar bir hamlede darmadağın oldu değil mi? Çaresizliğinden olayı kişiselleştirerek işin içinden sıyrılmaya, kepazeliğini örtmeye çalışıyorsun. Ama bunun sana faydası yok. Argümanın göçtü. Belirsizlik diye bir şey yoktur. Bu senin gibi gerçeklerden kaçmaya çalışan idealist bunakların sığınmaya çalıştığı bir liman. Öyle bir şey yok.

Belirsizlik diye bir şey yoktur. Rastlantı diye bir şey yoktur. Tanrı diye bir şey yoktur. Çok mu zoruna gitti?

Sen daha lafı nereye getirmeye çalıştığını bile ortaya koyamadın. E tabii argümanın çökünce şaşkınlığın normal. Sen hele bir itiraf et bakayım, lafı nereye getirecek olmuştun da getiremedin? Lafı uzatıp laga luga yapıp durma. Her şey belirsiz de eee ne olacakmış? Ne öneriyorsun? Belirsizlik olunca ne olması lazım geliyor?

De hele bakalım, şu baklayı bir geveleme de çıkar ağzından...

Bak ben sana neysem apaçık ortaya koyuyorum. Ben deterministim ve ateistim. Ne söylediğim, ne savunduğum açıkça belli ve söylediklerimin arkasından bir adım geri çekilmek zorunda kalsam iddiam biter, kendimi gözden geçirmek zorunda olduğumu hisseder, ağzımı kapatırım. Bu kadar da iddialıyım. Tek bir argümanımı gücün beynin yetiyorsa çürüt bakalım da boyunu posunu endamını görelim.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Olasılık ne ki?

Tanrı varlığı mı? :D

Bana beyninin açık olduğu tüm olasılıkları yaz bakalım buraya.

Yani... Çağrı bu... Dürüstsen, açıksan, iddialıysan, sözünün insanıysan ve netsen, kendinden eminsen bu çağrıya yanıt verirsin. Ne mal olduğunu da anlarız. Burada kafa ütüleyip bir yere varamazsın. Çağrı açık net. Sen lafı nereye getirmeye çalışıyorsun? Ha? De bakayım, utanma, çekinme yemeyiz seni gülüm...

Link to post
Sitelerde Paylaş

Yani... Çağrı bu... Dürüstsen, açıksan, iddialıysan, sözünün insanıysan ve netsen, kendinden eminsen bu çağrıya yanıt verirsin. Ne mal olduğunu da anlarız. Burada kafa ütüleyip bir yere varamazsın. Çağrı açık net. Sen lafı nereye getirmeye çalışıyorsun? Ha? De bakayım, utanma, çekinme yemeyiz seni gülüm...

Evet onu diyorum :)

Beklediği bir olasılık var adamın, bu kesin.

Ama bilimsel ilkeleri biliyor bu uyanık.

Doğrudan Tanrı vs dese aptal durumuna düşeceğini biliyor.

Onu teistin ayet yorumlaması gibi nasıl kıvıracağını da merak ediyorum açıkçası.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Yani önce gelen kurum Materyalizmdir.

Bir insanın düşün serüveninde ilk karşısına çıkan yol ayrımı budur. Yani düşünmeye başladın, kendine bir düşünce çizgisi oluşturmak, bir rota çizmek ve bir kimlik bulmak istiyorsun. İşte bu serüvene, düşünsel maceraya atılacağında, önüne ilk olarak bu yol ayrımı çıkacaktır. Bu yol ayrımı şudur: İdealist mi olacaksın, yoksa materyalist mi... İlk önce ve evvela buna bir karar verip yoluna öyle devam etmen gerek. Buna karar vermeden yola devam edilmez.

İdealizm yanlış seçim... Buradan düşülmeyecek yanlış, düşülmeyecek safsata, düşülmeyecek dogmatizm yoktur ve düşülüp çıkılması çok zor başka bir sürü çukur vardır. Bu yolda kaybolmayıp geri dönersen bu bataklıktan ancak kurtulabilirsin.

Materyalizm ise doğru seçim. Materyalist olmadan hiç bir gerçekliğe ulaşmanın hiç bir yolu yoktur. Materyalist olmaamk demek rüyada yaşamayı gerçeğe tercih etmek demektir. O rüyanın bile maddi bir dünyada, maddesel bir beyinle görüldüğü apaçık gerçeğini inkar demektir. Materyalist olmadan hiç bir halt olunmaz. Bu bir ön şart, olmazsa olmaz, temel, ana unsur...

Materyalist olduktan sonra gerisi gelir. Tabii başka düşün aşamaları da var. Ama başka aşamalara materyalist olmadan geçilmez, geçilemez. Bu bir vize, pasaport gibi. Bunu almadan yola devam etmek, bataklıklarda kaybolup boğulup gitmek anlamına gelir. İdealizmle hayal dünyasında saçmalamaya, hezeyanlar, sanrılar ve tanrılar üretmeye, keçileri kaçırmaya gidilir. Bu yol başka hiç bir yere çıkmaz...

Link to post
Sitelerde Paylaş

Müslümanlara Kur'an okumadan müslümanlığı savuyorsunuz diyoruz yan, fizik okuyan da yok burda.

Fizik okumadan fiziği nasıl savunacaksın ve ya karşısında duracaksın?

Bana mantıklı gelmiyor... E gelmiyorsa oku, araştır, öğren. Mantığını geliştir. Evren senin mantığına göre davranmayacak sen evrenin mantığını öğreneceksin.

O yüzden forumu okuyunca bir tek tipe gidişiat görünüyor. Benzer laflar aktarılıp duruyor. Bu durum kimseyi de rahatsız etmiyor gibi...

kuran ile fizik arasinda ince bir fark var

kuran herseyi acikliyor (!?) ama fizik herseyi aciklayamadigini kabul ediyor

Link to post
Sitelerde Paylaş

Doğrudan Tanrı vs dese aptal durumuna düşeceğini biliyor.

Doğrusu ben buna teist diye bakmadım önce. İndeterminist olarak baktım. Bir determinist olarak bir indeterministle kapışacağım diye de bayağı heveslendim. Ama teist surat çok çabuk uç verdi, hevesim kaçtı. Hâla bir umudum var, ben kendime bir kalıp biçmedim filan gibi söylemleri var.

Yani, teistle tartışmanın artık bir ilginçliği hiç kalmadı, argümanlarını ezbere biliyor ve ne diyeceklerini müneccim kadar önceden biliyoruz. Bir tane de yeni bir argüman geliştirebildiklerine ben tanık olmadım. Aynı çürümüş bayat sakızları çiğneyip duruyorlar.

Ama yine de teistse bile bir şeyler biliyor, bir argüman geliştirecek kadar bir kafası çalışıyorsa bu da bir şeydir. Yani kuran'da uçak da var, atom da var, kuantum da var, olmayan bir bot yok zırvasından artık gına geldi! Bu yobaz müslüm zırvalarından sonra biraz bilimden anlayan bir teist aslında iyi gelir.

Aslında vitamin'i takdir ediyorum. Ateizme nereden saldırması gerektiğini bilmesi açısından. İdealist, indeterminist yollardan tutturması gerektiğini biliyor. Bu açıdan gerçekten takdir ediyordum.

Eğer çok çabuk kayış atıp tartışmayı kişiselleştirerek zeytinyağlık yapmasaydı güzel bir tartışma olabilirdi. Argümanı çok çabuk tükendi ve hemen kayış atıp olayı kişiselleştirdi ve bitmiş oldu. Aslında tükendi, kendisinden artık umut yok ama bakalım çağrıya uyar, ağzından baklayı çıkarırsa söylenecek bir iki şey daha olur belki...

tarihinde democrossian tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Olasılık ne ki?

Tanrı varlığı mı? :D

Bana beyninin açık olduğu tüm olasılıkları yaz bakalım buraya.

Materyalizmin kendisi zaten metafizik. Bana gözlemden bağımsız bir gerçeklik olduğunu ısrarla iddia eden sizsiniz.

İddianızı kanıtlamak zorunda olan da sizsiniz. Ben benimkini kanıtladım deneylerle.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Materyalizmin kendisi zaten metafizik. Bana gözlemden bağımsız bir gerçeklik olduğunu ısrarla iddia eden sizsiniz.

İddianızı kanıtlamak zorunda olan da sizsiniz. Ben benimkini kanıtladım deneylerle.

Saçmalıyorsun.

Bir halt kanıtladığın yok.

Popülist medyatik şeyler sunup kanıtladım diyorsun.

Gerçeklik gözlemciden bağımsızdır.

Bunu kafana sok.

Buna itiraz etmen bir delinin mantığa itiraz etmesine benziyor.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Militarist deterministler ve militarist materyalistler sizi :D

Bir noktaya kazık çakmışsınız etrafında dönüp duruyorsunuz, karşınıza çıkanı aynı çemberin içinde tutmaya kararlısınız. Olmadı ipi uzatıp çemberi genişletiyorsunuz ama kazığın yerini değiştirmek zor.

Tartışmayı felsefenin temellerine çekmekten ziyade şu deneyinler ne dediğini anlayıp sonuçları çaktığınız kazığın çerçevesinde bir yorumlayın.

Sizden öğreneceklerimiz var, öğretme zorunluluğumuz yok en azından bir günde. Ben şüpheyi vereyim gerisini kendiniz getireceksiniz zaten.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Saçmalıyorsun.

Bir halt kanıtladığın yok.

Popülist medyatik şeyler sunup kanıtladım diyorsun.

Gerçeklik gözlemciden bağımsızdır.

Bunu kafana sok.

Buna itiraz etmen bir delinin mantığa itiraz etmesine benziyor.

Quantum fiziğini inkar ederek mi gerçekliği ispat ediyorsun?

Gerçekliğin gözlemden/bilinçten bağımsız olduğunu kanıtla çünkü iddia senin.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Doğrusu ben buna teist diye bakmadım önce. İndeterminist olarak baktım. Bir determinist olarak bir indeterministle kapışacağım diye de bayağı heveslendim. Ama teist surat çok çabuk uç verdi, hevesim kaçtı. Hâla bir umudum var, ben kendime bir kalıp biçmedim filan gibi söylemleri var.

Yani, teistle tartışmanın artık bir ilginçliği hiç kalmadı, argümanlarını ezbere biliyor ve ne diyeceklerini müneccim kadar önceden biliyoruz. Bir tane de yeni bir argüman geliştirebildiklerine ben tanık olmadım. Aynı çürümüş bayat sakızları çiğneyip duruyorlar.

Ama yine de teistse bile bir şeyler biliyor, bir argüman geliştirecek kadar bir kafası çalışıyorsa bu da bir şeydir. Yani kuran'da uçak da var, atom da var, kuantum da var, olmayan bir bot yok zırvasından artık gına geldi! Bu yobaz müslüm zırvalarından sonra biraz bilimden anlayan bir teist aslında iyi gelir.

Aslında vitamin'i takdir ediyorum. Ateizme nereden saldırması gerektiğini bilmesi açısından. İdealist, indeterminist yollardan tutturması gerektiğini biliyor. Bu açıdan gerçekten takdir ediyordum.

Eğer çok çabuk kayış atıp tartışmayı kişiselleştirerek zeytinyağlık yapmasaydı güzel bir tartışma olabilirdi. Argümanı çok çabuk tükendi ve hemen kayış atıp olayı kişiselleştirdi ve bitmiş oldu. Aslında tükendi, kendisinden artık umut yok ama bakalım çağrıya uyar, ağzından baklayı çıkarırsa söylenecek bir iki şey daha olur belki...

Olay masumane bir tartışma olsaydı ben de senin gibi düşünürdüm.

Ancak bunlarla yapılan tartışmalar, teistler (ya da bunların alt sınıfında bulunan tüm bozuk bilinçler) tarafından sanki inancın bir noktada materyalizme yanıtı varmış gibi görülüyor.

Adamlar terminolojiyi anlamadığından, bunların üst frekanstan olan saçmalıklarını sanki inanç bir boyutta materyalizmi yerle bir ediyormuş gibi görüyorlar.

Bu işi sona erdirmiyor.

Mesela bu vitamin nikli adam.

Terminoloji kullanıyor, idealizmle terminolojiyi birleştiriyor, bunları desteklemek için verileri kendi gibi yorumlayan kaynaklar buluyor ve burada ispatladım diye geziyor.

Halbuki ortada hiçbir şey yok.

Ama bunu gören diğer bozuk bilinçler bunun bize cevap verebildiğini düşünüyor.

Ve çözünmekte olan inançları toparlanıyor.

İnancın bir seviyede bir yerlerde mutlaka cevabı vardır diye geleceğe yatırımla kendi inançlarını koruyorlar.

O yüzden bu olay o kadar masumane değil.

Propaganda malzemesi sunuyor bu.

Kendisini teistlerin %90'ı anlamıyor.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...