Jump to content

Bilinç ve Gerçeklik


Recommended Posts

  • İleti 375
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Olay tamamlanmis. Hic kimse bir gercegin varligini inkar edemez.

Milyonlarca yil suren evrim ile tek hucreli canlilardan bu gunlere geldik.

Bizi sekillendiren dogaydi.

Doga, bizden once de vardi, biz yokolduktan sonra da var olacak.

Bilinc dediginiz sey bizim kendi yanilgilarimiz. Gerceklik bilincten bagimsizdir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Şuna da açıklık getireyim; bilim bir metodolojidir, ontoloji değil. Materyalizm de bilim değildir. Materyalizmin (metafizik) bir bilimsel ilerleme ürettiğini de düşünmüyorum, hatta bilimi belli kalıplara hapsetmeye, onu boğmaya ve ondan bir parazit gibi beslenmeye çalıştığını düşünüyorum.

Materyalizm ve idelizm birer metafizik olgular olarak yaptıkları bilimsel sonuçları yorumlamaktır sadece. Bilimin yerine geçmiyorlar. Kullanılabilir sonuçlar ve teknolojiyi üreten bilimdir. Materyalizm ve idelizm hiçbirşeyi ortaya çıkarmıyor sadece ortaya çıkanları yorumlama yapıları oluşturuyor.

Bu bağlamda şu quantum fiziğinin deney sonuçlarını bir yorumlayın. Bana gerçeklik gözlemden/bilinçten bağımsızdır çünkü materyalizm öyle diyor gibi teist safsataları yapıyorsunuz.

Deneyin sonuçlarını yorumlamaya yönelik bir içerik sağlamazsanız size cevap vermeyeceğim.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Senin ne düşündüğün, neye inandığının bir önemi yok.

Senin gibi bir idealiste ben sayfalar dolusu Materyalist düşünceyi formüllere döksem de sonuçta kabul etmeyeceksin.

Sen bir inanç hastasısın.

İçinde bulunduğumuz ortamda

bir gözlemcinin görme, işitme, tatma, dokunma, koklama gibi kanallarla elde edip,

beyniyle işleyip daha sonra bilinciyle bir sonuca ulşaması,

Bu kanallarla hakkında veri elde edilen durumu değiştirmez.

Yani sana ne ulaşırsa ulaşsın monaliza tablosu değişmez.

Sen sarhoş olup çift görüyorsun diye mona liza tablosu çift olmaz.

Popülistliğini yaptığın çift yarık deneyinde sonuçlara bir dış etkenin müdahalesi var.

Farklı sonuçlar elde edilmesinin nedeni bu.

Mona Liza tablosunu çift görüp ben şunun ötekisini alıp evime götüreyim diyen bir sarhoş gibi konuşuyorsun.

Gerçi sizin mantıklı söylediğiniz hiçbir şey yok.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Hayır etkilemiyoruz çünkü süperpozisyonu bozmuyoruz.

Şimdi çok açık açık konuşalım, fizik bilgisini falan bir kenara bırakıp düz mantıkla bakalım.

Bir şeye bakınca sonuça oluyor bakmayınca sonuçb oluyorsa ve biz bunu biliyorsak, bakarsak sonuça olacaktır bakmazsak sonuçb olacaktır.

Bırakın etkilemeyi sonucu biz belirlemiyor muyuz?

Ben eski kafalıyım, eski örnekten gidelim..Belki eskiden kurtulamadığım için anlayamıyorum galiba?

Kutuda kedi var..Kedi ölü mü diri mi kimse bilmiyor..

Bu durum süper pozisyon dediğimiz şey değil mi?

Yani kedi ne ölü ne diri veya hem ölü hem diri..

Kutuyu açtığımız anda süperpozisyon bozulur..

Ve açmadan asla sonucu asla bilemeyiz..Değil mi?

Şimdi siz diyorsunuz ki kutuyu açsak da açmasak da, kedi ya ölü ya diridir.

Açtığımızda kedi ölü ise, biz açtığımız için cansız değil.

Ama açmadan da cansız olduğunu asla bilemeyiz.

Açtığımızda kedi diri ise, biz açtığımız için canlı değil.

Ama açmadan da diri olduğunu asla bilemeyiz.

Doğru mu anlamışım?

tarihinde Pahis tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Popülistliğini yaptığın çift yarık deneyinde sonuçlara bir dış etkenin müdahalesi var.

Farklı sonuçlar elde edilmesinin nedeni bu.

Tamam şimdi doğru yola gelmeye başladınız. Gerisi laf salatası.

Sizin tabirinizle dış etken olsun. Deney öncelikle şunu diyor, dış etken yoksa madde yok, madde olasılık durumunda. Yani herhangi bir yerde olabilir. Bir olasılık dalgası şeklinde.

Dış etken parçaçıcğın hangi delikten geçtiği ile ilgilenmiyorsa ekrandaki görüntüye baktığında gördüğü şey tek bir nokta değil bir çift yarıktan geçen bir su dalgasının üst üste binmesi gibi birbirini söndürdüğü konumlarla birbirini güçlendirdiği konumlar.

Ama dış etken eğer parçacığın hangi delikten geçitiği ile ilgileniyorsa evren ona o bilgiyi veriyor, o verdiği bilgi bir parçaçık ve ekran görüntüsü bu durumda bir nokta.

Eğer gerçeklik tek olsaydı sonuç tutarlı olurdu, tek bir sonuç gözlemlerdik.

Bilgisayar oyunundaki gibi bir karakter olarak düşünün kendinizi, kafanızın arkasında ne var bilmek istediğinizde ve oraya dönüp baktığınızda sistem size orada bir sonuç üretiyor.

Siz önünüze bakarken orası render edilmiş durumda değil. Ancak orada önünüzdeki render edilmiş görüntüyle uyumlu bir görüntü olacaktır, alakasız bir görüntü olamaz.

Siztem talep edildiğinde orda bir sonuç oluşuyor. Kurallarla uyumlu bir sonuç. Sizden önce biri oraya bakmışsa oradaki görüntü değişmez.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Şimdi çok açık açık konuşalım, fizik bilgisini falan bir kenara bırakıp düz mantıkla bakalım.

Bir şeye bakınca sonuça oluyor bakmayınca sonuçb oluyorsa ve biz bunu biliyorsak, bakarsak sonuça olacaktır bakmazsak sonuçb olacaktır.

Bırakın etkilemeyi sonucu biz belirlemiyor muyuz?

Ben eski kafalıyım, eski örnekten gidelim..Belki eskiden kurtulamadığım için anlayamıyorum galiba?

Kutuda kedi var..Kedi ölü mü diri mi kimse bilmiyor..

Bu durum süper pozisyon dediğimiz şey değil mi?

Yani kedi ne ölü ne diri veya hem ölü hem diri..

Kutuyu açtığımız anda süperpozisyon bozulur..

Ve açmadan asla sonucu asla bilemeyiz..Değil mi?

Şimdi siz diyorsunuz ki kutuyu açsak da açmasak da, kedi ya ölü ya diridir.

Açtığımızda kedi ölü ise, biz açtığımız için cansız değil.

Ama açmadan da cansız olduğunu asla bilemeyiz.

Açtığımızda kedi diri ise, biz açtığımız için canlı değil.

Ama açmadan da diri olduğunu asla bilemeyiz.

Doğru mu anlamışım?

Kedi sen bilmek istemediğin sürece bir olasılık. Durumu ile ilgili her türlü spekülasyonu yapabilirsin. Ne ölü olduğunu iddia edebiliyorsun ne de hayatta olduğunu. Sadece bilmek istediğinde evren sana rasgele bir sonuç üretiyor (olasılıklar dahilinde).

Quantum fiziği de o yüzden diyor ki bilinç gerçeğin dışında olamaz. Ya temelidir ya da ayrılmaz bir parçasıdır.

tarihinde vitamin tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Kedi sen bilmek istemediğin sürece bir olasılık. Durumu ile ilgili her türlü spekülasyonu yapabilirsin. Ne ölü olduğunu iddia edebiliyorsun ne de hayatta olduğunu. Sadece bilmek istediğinde evren sana rasgele bir sonuç üretiyor (olasılıklar dahilinde).

Quantum fiziği de o yüzden diyor ki bilinç gerçeğin dışında olamaz. Ya temelidir ya da ayrılmaz bir parçasıdır.

Temel başlık sorusuna cevabımı ilk başta verdim;

Bilinçten bağımsız bir gerçeklik var mıdır?

Hem vardır hem yoktur..

Aslında bu iletimde sorduğum bu değil ama madem ki girdik devam edelim.

Edelim çünkü sonunda son iletimdeki soruyu tekrar soracağım..

Bir bardak suyumuz var ve sıcaklığını öğrenmek istiyoruz.

Termometreyi sokuyoruz suya, ve sonucun oluşmasını bekliyoruz.

Sonuç oluşurken sayısız değişkenle etkileşim oluyor..

Yani termometre sudan sıcak ise suya büyük olasılıkla ısısını verir, tersi ise tersi olur..

Şimdi sonucun ne olduğuna biz baksak da bakmasak da sonuç değişmez, diyebilmeniz için, bakmadığınızda suyun sıcaklığını bilmeniz gerekir.

Bu çok büyük olasılıka imkansızdır.

Ama bakmadığınız anda da su bir sıcaklık değerine haizdir değil mi?

Değerin ne olduğunu bilmiyoruz ama bir değer vardır ve gerçek odur.

Gerçek nedir diye öğrenmeye kalktığımızda, bakmadığımız andaki değer büyük olasıkla değişmiştir.

Uzatmayayım, bütün bu olanlar ölçülenle ölçen arasındaki etkileşim sonucudur, bağımsız değildir.

Deneye baksak da bakmasak da sonuç değişmezdi, süperpoziyon bozulmazdı demek, deneyin sonucu ile yüksek derecede alakalıdır.

Deney sonucunu bilmeden, süperpozisyon bozulmazdı demenin doğru olma olasılığı çok düşüktür ve bir yorumdur.

Sonucun ne olacağı gözlemciden bağımsız mıdır değil midir?

Bağımsız değil gibi duruyor...

tarihinde Pahis tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Çift yarık deneyini fazla abartmışsın vitamin.

1)Oradaki deneyde yalnızca foton ve elektronlardan bahsedilir. Tüm maddeler foton ve elektronlar gibi davranmaz.

2)Kuantum fiziğinin, klasik materyalizme darbe vurduğu doğru. Ancak materyalizmin tek bir çeşidi de yoktur.

3)Fazla abartılı bir şekilde olaya yaklaşıyorsun.Fotonun biz gözlemleyince, dalga özelliğinin bitip parçacık olması, bizim nasıl bakmak istediğimiz ve nasıl gördüğümüz arasındaki bağıntı, oldukça mecazi ve tasavvufi dindar uydurmasına benziyor.

4)Fizik kesin gerçeklerle hareket eder. Her gerçeğin nedenini de keşfederek. Kuantum fiziği klasik materyalizmi çökeltmiş olabilir ancak sen nedenselliği çöpe atıyorsun.

Ben de iddia ediyorum ki, tam tersi. Evren oldukça nedensellik prensibiyle çalışır.

Bu nedensellik, klasik materyalist zihinlerin hayal ettiği gibi olmayabilir ancak mutlaka o kanunlarda sıkı bir nedensellik görürsün.

tarihinde KutsalDemlik tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Çift yarık deneyini fazla abartmışsın vitamin.

1)Oradaki deneyde yalnızca foton ve elektronlardan bahsedilir. Tüm maddeler foton ve elektronlar gibi davranmaz.

2)Kuantum fiziğinin, klasik materyalizme darbe vurduğu doğru. Ancak materyalizmin tek bir çeşidi de yoktur.

3)Fazla abartılı bir şekilde olaya yaklaşıyorsun.Fotonun biz gözlemleyince, dalga özelliğinin bitip parçacık olması, bizim nasıl bakmak istediğimiz ve nasıl gördüğümüz arasındaki bağıntı, oldukça mecazi ve tasavvufi dindar uydurmasına benziyor.

4)Fizik kesin gerçeklerle hareket eder. Her gerçeğin nedenini de keşfederek. Kuantum fiziği klasik materyalizmi çökeltmiş olabilir ancak sen nedenselliği çöpe atıyorsun.

Ben de iddia ediyorum ki, tam tersi. Evren oldukça nedensellik prensibiyle çalışır.

Bu nedensellik, klasik materyalist zihinlerin hayal ettiği gibi olmayabilir ancak mutlaka o kanunlarda sıkı bir nedensellik görürsün.

Çift yarık deneyini fazla küçümsemişsin KutsalDemlik,

1) Temellerinden bağımısız bir davranış olabileceğini kabul ediyorsun zaten sen de. Ama bu seni şaşırtmıyor. Nedensellikle ilgili bir sıkıntı yok mu?

2) Materyalizm temel olamaz sonucuna sen de varmışsın.

3) Einstein, Bohn, Schrodinger, Feynman vs. ile aynı teknedeyiz. Gözler yuvarlanıyor, herkes şaşkın.

4) Einstein da aynı savaşı verdi, olmadı. Bir problem var. Anlamaya çalışıyoruz. Evriliyoruz. Materyalizm nihai son değil. Teism -> Materyalizm -> X-izm -> ... Gerçek.

Beynimiz açık, şüpheciliğimiz yerinde, araştırıp öğreniyoruz. Dogmalar yok, deneyler, sonuçları ve çıkarımlarımız var. İlerliyoruz.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Çift yarık deneyini fazla küçümsemişsin KutsalDemlik,

1) Temellerinden bağımısız bir davranış olabileceğini kabul ediyorsun zaten sen de. Ama bu seni şaşırtmıyor. Nedensellikle ilgili bir sıkıntı yok mu?

2) Materyalizm temel olamaz sonucuna sen de varmışsın.

3) Einstein, Bohn, Schrodinger, Feynman vs. ile aynı teknedeyiz. Gözler yuvarlanıyor, herkes şaşkın.

4) Einstein da aynı savaşı verdi, olmadı. Bir problem var. Anlamaya çalışıyoruz. Evriliyoruz. Materyalizm nihai son değil. Teism -> Materyalizm -> X-izm -> ... Gerçek.

Beynimiz açık, şüpheciliğimiz yerinde, araştırıp öğreniyoruz. Dogmalar yok, deneyler, sonuçları ve çıkarımlarımız var. İlerliyoruz.

Fevkalade.

Ancak nedenselliği yine de çöpe atacağımızı sanmıyorum, garip olurdu herhalde.

Ben bakmadıkça madde değişmeyecekti.

Benim bakma nedenimle değişti.

Ortada bu bile varsa bir neden sonuç olabilir.

Diğer dediklerinin büyük kısmını onaylıyorum.

Özellikle gerçeğin az bir kısmını gördüğümüzü ve felsefi evrim hipotezini.

Gerçekten de felsefe dünyası şokta.

Bilirsin, bilim felsefenin çocuğudur.

Felsefesiz bilim, bilim değildir.

Ben de kendi aklımdan bir yorum sundum.

Tam tutmadı.

Olsun, geliştiririz kendimizi, okuruz sürekli.

Bu konu zaten derin bir konu.

Bu forumu aşar, bu konuya güzel cevaplar Harward' dan falan çıkar herhalde.

Türkler her şeyde geri.

Türk ateistleri de geri maalesef.

Türk ateistlerinin geneli daha 19. yy da yaşıyorlar.

Henüz o kadar aydınlanmışlar.

Olsun türkiye ortalamasının 6. Yy da yaşadığını düşünürsek bu da büyük bir başarı.

Ancak cesaretin için seni içtenliğimle kutlarım.

Zira, senin gibi cesur insanlar bugün bilimi ilerletiyorlar.

tarihinde KutsalDemlik tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Tamam şimdi doğru yola gelmeye başladınız. Gerisi laf salatası.

Sizin tabirinizle dış etken olsun. Deney öncelikle şunu diyor, dış etken yoksa madde yok, madde olasılık durumunda. Yani herhangi bir yerde olabilir. Bir olasılık dalgası şeklinde.

Dış etken parçaçıcğın hangi delikten geçtiği ile ilgilenmiyorsa ekrandaki görüntüye baktığında gördüğü şey tek bir nokta değil bir çift yarıktan geçen bir su dalgasının üst üste binmesi gibi birbirini söndürdüğü konumlarla birbirini güçlendirdiği konumlar.

Ama dış etken eğer parçacığın hangi delikten geçitiği ile ilgileniyorsa evren ona o bilgiyi veriyor, o verdiği bilgi bir parçaçık ve ekran görüntüsü bu durumda bir nokta.

Eğer gerçeklik tek olsaydı sonuç tutarlı olurdu, tek bir sonuç gözlemlerdik.

Bilgisayar oyunundaki gibi bir karakter olarak düşünün kendinizi, kafanızın arkasında ne var bilmek istediğinizde ve oraya dönüp baktığınızda sistem size orada bir sonuç üretiyor.

Siz önünüze bakarken orası render edilmiş durumda değil. Ancak orada önünüzdeki render edilmiş görüntüyle uyumlu bir görüntü olacaktır, alakasız bir görüntü olamaz.

Siztem talep edildiğinde orda bir sonuç oluşuyor. Kurallarla uyumlu bir sonuç. Sizden önce biri oraya bakmışsa oradaki görüntü değişmez.

Ben fiziksel bir etkiden bahsettim.

Maddi bir durumdan.

Senin ima ettiğin şey başka.

Sen gözlemciye göre farklı davranan bir bütünlüğe, bir akla imada bulunuyorsun.

İrade veriyorsun ortama.

Böyle bir şey yok.

Bu kurnaz kelime oyunlarından bıktım.

Ben seni anlıyorum.

Ama idealizm bir yanlıştır.

Sen benden iki kere iki 5 edebilir diye bir saçmalığı dikkate almamı istiyorsun.

Böyle bir şey yok. Olamaz.

Ayrıca senin bilincinde idealizm, yani inanç hakim.

İnancın hiçbir mantık kuralını dikkate alıp kabul etmediğini biliyoruz.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Çift yarık deneyini fazla abartmışsın vitamin.

1)Oradaki deneyde yalnızca foton ve elektronlardan bahsedilir. Tüm maddeler foton ve elektronlar gibi davranmaz.

2)Kuantum fiziğinin, klasik materyalizme darbe vurduğu doğru. Ancak materyalizmin tek bir çeşidi de yoktur.

3)Fazla abartılı bir şekilde olaya yaklaşıyorsun.Fotonun biz gözlemleyince, dalga özelliğinin bitip parçacık olması, bizim nasıl bakmak istediğimiz ve nasıl gördüğümüz arasındaki bağıntı, oldukça mecazi ve tasavvufi dindar uydurmasına benziyor.

4)Fizik kesin gerçeklerle hareket eder. Her gerçeğin nedenini de keşfederek. Kuantum fiziği klasik materyalizmi çökeltmiş olabilir ancak sen nedenselliği çöpe atıyorsun.

Ben de iddia ediyorum ki, tam tersi. Evren oldukça nedensellik prensibiyle çalışır.

Bu nedensellik, klasik materyalist zihinlerin hayal ettiği gibi olmayabilir ancak mutlaka o kanunlarda sıkı bir nedensellik görürsün.

Yok böyle bir şey.

Quantum fiziğine giden süreci de tetikleyen materyalizmdir.

Herşey maddedir tespiti çoktan yapıldı.

Madde ile kastedilen yapı hem madde/hem enerjiyi kapsar.

İdealist saçmalıklar mantık kurallarını yıkmak için ifadelerin sürekli alternatif yorumları peşinde koşar.

Bunu da bilimdeki araştırma ve sorgulama ile benzeterek marifetmiş gibi sunarlar.

Bilimdeki araştırma, sorgulama, merak güdüsü ile

İdealizmdeki kendi kafasında var olan inanç şablonuna uydurmak için şüphe güdüsü farklı şeyler.

Bunları aynı şeymiş gibi gösteriyorlar.

Bunlar aynı değil.

tarihinde Materyalist Bilinç tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Aslında boşuna cevap yazıyorum.

Bütün bunların bir safsata olduğunu her Güçlü Ateist (Materyalist) bilir.

Bunlardan etkilenecek bilinçler olsa olsa idealizm kırıntıları kalmış bilinçlerdir.

Yani kendiniz çalın kendiniz oynayın.

Ama şunu bilin ki aynada kendini gören yerlilerle aynı seviyedesiniz.

Önemli olan bilgi değil, metodolojiyi de içeren sistemdir.

Siz ne kadar saçmalasanız da o metodolojiyi içeren sistemi Güçlü Ateistler kafasında taşıyor.

Belki ekmek yapmayı bilmez bir Güçlü Ateist ancak ekmek yapmayı parçalarına ayırıp birleştirebilir.

İşte bu yüzden bu konular bizden sorulur.

Konuya ilişkin detaylar olmasa da konunun noktalardan oluşan şablonu bilincimizde.

Şurada hepimiz ıssız bir adaya düşsek, grup grup, Güçlü Ateistler, Agnostikler, Teistler, Deistler vs.

Güçlü Ateistlerin grubunun hayatta kalma olasılığı hepinizden yüksek olacaktır.

Çünkü subjektiflik, duygu, saçmalıklar olmadan bulunduğu ortamla veri alışverişi yapabilecek tek grup onlardır.

Buradaki durumda buna benzer bir şey.

Bulduğunuz aynada birbirinizin suratına bakın da şaşırın şimdi. İlkel idealistler.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Fevkalade.

Ancak nedenselliği yine de çöpe atacağımızı sanmıyorum, garip olurdu herhalde.

Ben bakmadıkça madde değişmeyecekti.

Benim bakma nedenimle değişti.

Ortada bu bile varsa bir neden sonuç olabilir.

Diğer dediklerinin büyük kısmını onaylıyorum.

Özellikle gerçeğin az bir kısmını gördüğümüzü ve felsefi evrim hipotezini.

Gerçekten de felsefe dünyası şokta.

Bilirsin, bilim felsefenin çocuğudur.

Felsefesiz bilim, bilim değildir.

Ben de kendi aklımdan bir yorum sundum.

Tam tutmadı.

Olsun, geliştiririz kendimizi, okuruz sürekli.

Bu konu zaten derin bir konu.

Bu forumu aşar, bu konuya güzel cevaplar Harward' dan falan çıkar herhalde.

Türkler her şeyde geri.

Türk ateistleri de geri maalesef.

Türk ateistlerinin geneli daha 19. yy da yaşıyorlar.

Henüz o kadar aydınlanmışlar.

Olsun türkiye ortalamasının 6. Yy da yaşadığını düşünürsek bu da büyük bir başarı.

Ancak cesaretin için seni içtenliğimle kutlarım.

Zira, senin gibi cesur insanlar bugün bilimi ilerletiyorlar.

Teşekkür ederim, bu ilerleme ancak sizin gibi öğrenmek isteyen insanlarla olur.

O zamana kadar biriktirdiği tecrübelerle bir yere kazık çakıp onun etrafında ölene kadar dönen insanlarla bu iş olmaz.

Adamlar kilise papazları gibi baskı kuruyor, dayatıyor kafasındakini :)

Link to post
Sitelerde Paylaş

Aslında boşuna cevap yazıyorum.

Bütün bunların bir safsata olduğunu her Güçlü Ateist (Materyalist) bilir.

Bunlardan etkilenecek bilinçler olsa olsa idealizm kırıntıları kalmış bilinçlerdir.

Yani kendiniz çalın kendiniz oynayın.

Ama şunu bilin ki aynada kendini gören yerlilerle aynı seviyedesiniz.

Önemli olan bilgi değil, metodolojiyi de içeren sistemdir.

Siz ne kadar saçmalasanız da o metodolojiyi içeren sistemi Güçlü Ateistler kafasında taşıyor.

Belki ekmek yapmayı bilmez bir Güçlü Ateist ancak ekmek yapmayı parçalarına ayırıp birleştirebilir.

İşte bu yüzden bu konular bizden sorulur.

Konuya ilişkin detaylar olmasa da konunun noktalardan oluşan şablonu bilincimizde.

Şurada hepimiz ıssız bir adaya düşsek, grup grup, Güçlü Ateistler, Agnostikler, Teistler, Deistler vs.

Güçlü Ateistlerin grubunun hayatta kalma olasılığı hepinizden yüksek olacaktır.

Çünkü subjektiflik, duygu, saçmalıklar olmadan bulunduğu ortamla veri alışverişi yapabilecek tek grup onlardır.

Buradaki durumda buna benzer bir şey.

Bulduğunuz aynada birbirinizin suratına bakın da şaşırın şimdi. İlkel idealistler.

Hocam yeterince kabul yapınca hem kendinizi kandırıyorsunuz hem de diğer insanları kandırmaya teşebbüs ediyorsunuz.

Cevapları bana yazdığınız düşünmüyorum, onaylanmak istiyorsunuz. Evet sizin gerçeklik temeliniz nihai denmesini istiyorsunuz ama değil.

tarihinde vitamin tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Şimdi ne oldu? Çok büyük ve çok küçük ölçeklerde sorunlarımız var. Çok büyük ölçekler bizi hiç tınlamıyor, çok küçük ölçeklere ise dokunmamız bile ölçümü değiştiriyor.

Teoride bir çimento kamyonu ile de aynı sonucu elde edebiliriz çift yarık deneyinde. Buradaki sorun ölçeğin büyümesi gerekiyor, Fotonla yapılan deneyi devasa bir ölçekte çimento kamyonuyla da yapabiliriz.

Bu güne kadar yapılabilen en büyük deney buckyball denen 60 karbon atomlu bir molekülledir. Bir fotona göre devasa boyutta bir parçaçık, sonuç aynı. Yasa değişmiyor!

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bu çift yarık deneyi beynin fikir fantazisi yapmasına çok müsait bir zemin hazırlıyor.

Sondan başa doğru gidersek, sonuçlardan bir tanesi, bir elektronun yerini ve hızını-fizikçiler herhalde momentum diyor- aynı anda belirlemek imkansızdır.

Neden? Belirlenen belirleyene göre çok küçüktür... Olabilir..

Peki bir pinpon maçındaki topun yerini ve hızını aynı anda belirlemek imkansız mıdır?

Cevap neye göre belirleyeceğimize bağlı..

Evrene göre desek,genişliyor..

Dünyaya göre desek, dönüyor..

E içinde bulunduğumuz odaya göre diyelim..

Ölçüm yapmak için topu görmemiz gerekir..

Görmek içinde ışık, yani foton.

Topa çarpan fotonların enerjisi, topun enerjisine göre çok küçüktür.

Gözlenen ile gözleyen arasındaki enerji farkı büyükse belirsizlik artar..

Tersi de doğru olması lazım..

Asıl fantaziye dönelim; evrenin bir köşesinden aramızdaki enerji farkı çok büyük olan bir gözlemci için, bizler de bir olasılık dalgasında olan varlıklar mıyız acaba?

Öyle bir varlık yok, olamaz bir kere...gibi düşünenler olabilir diye bunun bir fantazi olduğunu belirtmek zorunda kalmam umarım..

Ama fantazi de olsa şüphe şüphedir..Şüphe ettim diye çıkmaktan korktuğum bir din yok..Olanlar korkabilir.. :)

tarihinde Pahis tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Bütün bu kafa karışıklıklarını yaratan materyalizme uydurma derdi. Cevap için ağlamak gibi bişi. Mutlaka maddeye dayansın ama mutlaka gibi bir durum.

Olayı biraz daha radikal bir boyuta taşıyayım. Foton yoktur uydurmadır. Neden? Çünkü ölçülene kadar tanımlı değildir. Ölçümle bir etki elde ederiz ve buna bir isim uydururuz. Bu, evrende olan biteni açıklamak için uydurduğumuz ve kabul ettiğimiz modele uygun olan bir isim olmalıdır ve onun adına artık foton deriz, elektron deriz, parçaçık deriz. Ona bir maddesel neden uydurmak daha önceki uydurduğumuz modele amlam katar.

Ancak bilim ilerledikçe bu uydurmalar daha çok uydurmaya neden olur ve tutarsız durumlar oluşmaya başlar. Ne gözlemleyebiliyoruz ne ölçebiliyoruz ama kabuller yaparak burda karanlık madde diye bişi olsun diyoruz. Hop karanlık maddeyi icat ediyoruz ve peşinden yeni uydurmalar geliyor...

Sonuçta bu bir gerçeği anlama modelidir, gerçeğin kendisi değildir. Açıklayamaz olduğunda modeli değiştirmek gereklidir. Ancak yerine koyulacak model önceki modelin açıkladıklarını da açıklamalı, açıklayamadıklarına açıklama getirmelidir.

Bu maddeyi yeniden tanımlamak ile de olabilir materyalizmin komple terk edilmesi ile de olabilir. Ancak bilim artık o noktaya geldi. 20-30 yıl en fazla... Yeni bir kuramsal çerçeve çizilecektir.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...