Jump to content

Çift yarık deneyi ve sonuçları


Recommended Posts

ben bu çift yarık deneyi sonucunu tam anlamadım galiba.elektronları yarıktan nasıl geçiyorlar acaba diye gözlemlemeye başlayınca dalga yerine parça gibi hareket ediyorlar.

yarıkların yanına yerleştirilen kameramı yoksa o kameraya birinin bakmasımı durumu etkiliyor ?

Bu durum bir şeyin bilinebilmesi ile yani bilginin varlığı ile ilgilidir.

Bilgi, bir şeyle ilgili veri toplayabildiğimizde ve onu bilinçli olarak gözlemlediğimizde var olur.

Bu noktada mecburen dairesel bir dil kullanmak gerekiyor çünkü bilgi, bilmek, bilinç birbiriyle iç içe kelimelerdir.

Bilinç, bilmeyi gerçekleştirendir, bilgi ve bilinç olmadan bilmek gerçekleşemez...

Detektörler açık bırakılsa ancak herhangi bir veri kaydı yapılmasa (kamera açık, yarıklara bakıyor ama görüntüyü kaydettiği bir kaset yok) veya veri kaydı yapılsa ve sonra veriler yok edilse (bilgiyi oluşturacak parçalar) ekrana bakıldığında dalga deseni görülür.

Parçacığın hangi yarıktan geçtiği bilgisi bilindiği anda (bilme bilinçte gerçekleşir) parçacık artık geri dönüşümü imkansız olan tek bir konumda gerçekleşir, var olur.

Bilgi bilinmediği sürece desen dalga deseni olur.

Daha pratik bir örnek, diyelim ki iki komşun var. Demir para atarak hangisine misafirliğe gideceğine karar vereceksin. Yazı gelirse A komşuna, tura gelirse B komşuna gitmeye karar veriyorsun ve demir parayı atıyorsun.

Parayı yakaladın ve avucunda duruyor. Hangi komşuna gideceksin? Bu sorunun cevabı tanımsız, bilginin varlığı yok. Bilgi ancak avucunu acıp baktığında var olacak.

Paranın avucunda duruyor olması geleceğin nasıl gerçekleşeceğini belirleyemiyor. Onun üzerinde yapılacak gözlem sonucunda ancak gelecek gerçekleşecek, iki durumdan birini alacak.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 55
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

enter hasan şeyler...

Düşünce gibi mesela...

Kafamda deli dalgalar....

Ama söyleyince ancak bilinebiliyor ...

Ama söylemedikçe düşüncemi kimse bilemez...

Gelecekte aynı böyle bir dalgalar denizi...

Olay olunca belirlenip bilinebiliyor....

Geleceği bilmek bu yüzden imkansız...

Bildiğin şey artık gelecek değil geçmiş oluyor...

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bu durum bir şeyin bilinebilmesi ile yani bilginin varlığı ile ilgilidir.

Bilgi, bir şeyle ilgili veri toplayabildiğimizde ve onu bilinçli olarak gözlemlediğimizde var olur.

Bu noktada mecburen dairesel bir dil kullanmak gerekiyor çünkü bilgi, bilmek, bilinç birbiriyle iç içe kelimelerdir.

Bilinç, bilmeyi gerçekleştirendir, bilgi ve bilinç olmadan bilmek gerçekleşemez...

Detektörler açık bırakılsa ancak herhangi bir veri kaydı yapılmasa (kamera açık, yarıklara bakıyor ama görüntüyü kaydettiği bir kaset yok) veya veri kaydı yapılsa ve sonra veriler yok edilse (bilgiyi oluşturacak parçalar) ekrana bakıldığında dalga deseni görülür.

Parçacığın hangi yarıktan geçtiği bilgisi bilindiği anda (bilme bilinçte gerçekleşir) parçacık artık geri dönüşümü imkansız olan tek bir konumda gerçekleşir, var olur.

Bilgi bilinmediği sürece desen dalga deseni olur.

Daha pratik bir örnek, diyelim ki iki komşun var. Demir para atarak hangisine misafirliğe gideceğine karar vereceksin. Yazı gelirse A komşuna, tura gelirse B komşuna gitmeye karar veriyorsun ve demir parayı atıyorsun.

Parayı yakaladın ve avucunda duruyor. Hangi komşuna gideceksin? Bu sorunun cevabı tanımsız, bilginin varlığı yok. Bilgi ancak avucunu acıp baktığında var olacak.

Paranın avucunda duruyor olması geleceğin nasıl gerçekleşeceğini belirleyemiyor. Onun üzerinde yapılacak gözlem sonucunda ancak gelecek gerçekleşecek, iki durumdan birini alacak.

Yalan yahu bu kadar da sallama bunun Kuantum bilinç, kuantum tıp zırvalığına yol açan Kopenhag yorumu oldupğunu bilmeyen var mı bu forumda?Kuantum denklemlerinin ve deneylerinin tek söylediği şudur (dış ortamdan etkileniyor veya etkilenmiyor) olan tek şey ışığın momentumunu ölçtüğümüzde konumunu konumunu ölçltüğümüzde momentumunu ölçemiyoruz. (Şu an için)

İdealist olmana saygım var ama materyalizmi çökerttiğini sanma diye uyarıyorum.

tarihinde Tanah-Gospel Theologist tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Yalan yahu bu kadar da sallama bunun Kuantum bilinç, kuantum tıp zırvalığına yol açan Kopenhag yorumu oldupğunu bilmeyen var mı bu forumda?Kuantum denklemlerinin ve deneylerinin tek söylediği şudur (dış ortamdan etkileniyor veya etkilenmiyor) olan tek şey ışığın momentumunu ölçtüğümüzde konumunu konumunu ölçltüğümüzde momentumunu ölçemiyoruz. (Şu an için)

İdealist olmana saygım var ama materyalizmi çökerttiğini sanma diye uyarıyorum.

Dış ortam diye hayal ettiğin şey ne? Etkileme, etkilememe nedir, tanımla.

Deney zaten vakumda yapılmıyor, normal koşullarda yapılıyor. Anlayacağın her yerde uçuşan moleküller, fotonlar mevcut.

Bu durumda her şey her şeyle etkileşimde ama yine de olasılık dalgası çökmüyor, ekranda girişim deseni gözlemleniyor.

Etkileşim gibi yuvarlak bir lafla neyi, nasıl açıkladın? Bana bu olasılık dalgasının nasıl çöktüğünü açıkla.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Dış ortam diye hayal ettiğin şey ne? Etkileme, etkilememe nedir, tanımla.

Deney zaten vakumda yapılmıyor, normal koşullarda yapılıyor. Anlayacağın her yerde uçuşan moleküller, fotonlar mevcut.

Bu durumda her şey her şeyle etkileşimde ama yine de olasılık dalgası çökmüyor, ekranda girişim deseni gözlemleniyor.

Etkileşim gibi yuvarlak bir lafla neyi, nasıl açıkladın? Bana bu olasılık dalgasının nasıl çöktüğünü açıkla.

Gözlemcinin kendisi yani deneyi yapan bile mikro düzeydeki düzeneğe etki edebilir ortam aletleri keza öyle çünkü çalışılan alan mikro en ufak bir etki deneyi ters düz edecektir. Ayrıca senin dediğini doğru kabul etsek bile elimizde olan tek veri: ölçülemezlik ,

Şuan fizik dünyasındaki hiçbir ciddi fizikçi senin gibi bir yorumla yaklaşmıyor Kuantum deneyine Kraus'undan, Tyson'ına.

tarihinde Tanah-Gospel Theologist tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Gözlemcinin kendisi yani deneyi yapan bile mikro düzeydeki düzeneğe etki edebilir ortam aletleri keza öyle çünkü çalışılan alan mikro en ufak bir etki deneyi ters düz edecektir. Ayrıca senin dediğini doğru kabul etsek bile elimizde olan tek veri: ölçülemezlik ,

Şuan fizik dünyasındaki hiçbir ciddi fizikçi senin gibi bir yorumla yaklaşmıyor Kuantum deneyine Kraus'undan, Tyson'ına.

Çift yarık deneyi hakkında konuşmak biraz zordur, maçayı çizdirme riski vardır. Lawrence Krauss ve Neil deGrasse Tyson'ın bu konuya gireceklerini hiç sanmam.

Gözlemcinin kendisi nasıl etki edebilir? Düşünce gücüyle mi?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Çift yarık deneyi hakkında konuşmak biraz zordur, maçayı çizdirme riski vardır. Lawrence Krauss ve Neil deGrasse Tyson'ın bu konuya gireceklerini hiç sanmam.

Gözlemcinin kendisi nasıl etki edebilir? Düşünce gücüyle mi?

Kraus şöyle demişti bu konuyla ilgili: http://www.evrimagaci.org/fotograf/83/3435

Gözlemcinin ışık yansıttığını (mikro düzeyde) ve baktığı anda ışık demetleri gönderdiğini düşünüyorum.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Gözlemcinin ışığının ortamdaki ışıktan daha özel bir yapısı olduğunu mu söylüyorsun yani? :)

Anlatmakta zorlanıyorum zira Newton mekaniğinin terimleriyle kuantum mekaniğine yorum getirmek çok zor. Bence bekleyelim klasik mekanik nasıl zafer çığlıkları attığında itirazlarla darbe almışsa kuantum mekaniğinin Kopenhag okulunun yorumları da indetermizmden idealizme çıkan yorumlarına darbe alacaktır. Çünkü doğanın işleyişine aykırı.Bekleyelim diyorum ben.Bu Newton mekaniği kavramlarıyla itiraz bile edilmiyor yeni kavramlar lazım.

tarihinde Tanah-Gospel Theologist tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Anlatmakta zorlanıyorum zira Newton mekaniğinin terimleriyle kuantum mekaniğine yorum getirmek çok zor. Bence bekleyelim klasik mekanik nasıl zafer çığlıkları attığında itirazlarla darbe almışsa kuantum mekaniğinin Kopenhag okulunun yorumları da indetermizmden idealizme çıkan yorumlarına darbe alacaktır. Çünkü doğanın işleyişine aykırı.Bekleyelim diyorum ben.Bu Newton mekaniği kavramlarıyla itiraz bile edilmiyor yeni kavramlar lazım.

İşte o nedenle adamlar bu çökmeye farklı yapıda bir şeyin neden olduğunu düşündüler.

Farklı olan neydi? Bu olasılık dalgasını tek bir sonuç verecek şekilde çökerten şey neydi?

Kopenhag yorumunda buna gözlemci dediler ama gözlemci ile ilgili net bir tarif yapılmadı, nasıl çökerttiği açıklanmadı.

Von Neumann-Wigner yorumunda esasen bilinç olasılık dalgasını çökertir dendi.

Kuantum sisteminden bilgi almak istediğinde, bir soru sorduğunda veya ölçüm yaptığında, sistem sana tek bir cevap verir, parçacık nerede diye sorduğunda tek bir konumda bir cevap alırsın.

Peki bir eylemin ölçme veya ölçmeme eylemi olması arasındaki fark nedir? Tek fark bilincin varlığıdır.

Link to post
Sitelerde Paylaş

gelecekte aynı böyle olasılık dalgaları halinde...

bir olay oldu mu artık biline biliyor...

Bildiğin şey gelecek değil geçmiş oluyor...

Aynen öyle.

Parçacığın hangi yarıktan geçtiği bilgisi bilinçli bir gözlemci tarafından bilinmediği sürece o parçacığa ait bir geçmişten söz edilemez. Geçmiş henüz yazılmamıştır!

Gözlemciden bağımsız bir geçmiş olsaydı olasılık dalgasına ait girişim hiçbir zaman gözlenemezdi, her zaman tek noktalar gözlenirdi.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Aynen öyle.

Parçacığın hangi yarıktan geçtiği bilgisi bilinçli bir gözlemci tarafından bilinmediği sürece o parçacığa ait bir geçmişten söz edilemez. Geçmiş henüz yazılmamıştır!

Gözlemciden bağımsız bir geçmiş olsaydı olasılık dalgasına ait girişim hiçbir zaman gözlenemezdi, her zaman tek noktalar gözlenirdi.

Bunu yapma .Bu işte ideolojidir bundan sonrası bilim değil .

Link to post
Sitelerde Paylaş

Aynen öyle.

Parçacığın hangi yarıktan geçtiği bilgisi bilinçli bir gözlemci tarafından bilinmediği sürece o parçacığa ait bir geçmişten söz edilemez. Geçmiş henüz yazılmamıştır!

Gözlemciden bağımsız bir geçmiş olsaydı olasılık dalgasına ait girişim hiçbir zaman gözlenemezdi, her zaman tek noktalar gözlenirdi.

gelecek yazılmamıştır diyecektin heralde...

Geçmiş artık belirli olandır yani yazılabilir...

Link to post
Sitelerde Paylaş

gelecek yazılmamıştır diyecektin heralde...

Geçmiş artık belirli olandır yani yazılabilir...

Hayır, doğru yazdım.

Hangi yarıktan geçtiği bilgisi olmadan o parçacığın geçmişini nasıl oluşturabilirsin? Geçmişi de olasılıksal durumda.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • 3 weeks later...

görülebilecek en küçük büyüklük Planck uzunluğu. daha ufak birşeyi görebilmek için yoğunlaşacak enerji bir karadelik oluşturacağı için mümkün değil. fizikçilerin yalancısıyım bu konuda.

tee ne zmn yazmışsın,nası göremediysem...sen yazmadan önce bunu bilmiyordum.gıgıl amcaya sordum planck şeysini - ama tatmin olmadım.en büyük şey diye bir şey yoktur.aynı şekilde en küçük şey diyede bir şeyin olmaması lazım.en küçük şeyi ikiye bölemiyomuyuz yani.hatta bölünen parçayıda ikiye bölebiliriz.bu sonsuza kdr gider...eski yunanlardan biri demişki "atılan ok aslında hedefine hiç bir zaman ulaşamaz.çünkü hedefe kalan mesafenin yarısını,sonra kalan yarısını sonra yine kalan yarısını derken....bu yarılar sonsuza kdr uzayacağı için okun hedefe hiç bir zaman ulaşamaması lazım...ama ulaşıyo ...kafamda deli sorular :)

Link to post
Sitelerde Paylaş

Çıkarımlar:

  1. Buradaki tek fark; parçacığın hangi yarıktan geçtiği bilgisinin bulunduğumuz gerçeklikte bilinip bilinmemesidir veya bilmeyi tercih edip etmediğimizdir. Bu bilginin tek başına var olması yeterli değildir.
  2. Sonucun ne olacağı, onu bilmeyi istediğimiz anda belirlenir, ölçüm süreci esnasında değil.
  3. Ölçümle elde edilen veri, bilinç ile yaşadığımız gerçekliğe sokulur. Bilinç yoksa ölçülen veri sadece bir olasılıktır, fiziksel/maddesel değildir.
  4. Fiziksel/maddesel sonucun fiziksel olmayan nedeni vardır.
  5. Temel olan madde değil bilinçtir.
  6. Gerçeklik, deterministik değil olasılıksaldır.
  7. Sanal gerçeklikte yaşıyoruz.

Önemli konulara dikkat çekiyorsun. çoğuna katılıyorum. yalnız son maddeye çok anlam veremedim.

"Sanal gerçeklikte yaşıyoruz" derken, yani eğer "algıladığımız dış dünyanın gerçek olmadığı" ihtimalini kastediyorsan, bunun neden mümkün olmadığını izah edebilirim...?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Videolardaki isimlere gel: Derin düşünce ve felsefenin ve bilimin ulaştığıı en derin hakikat . Teistik idealizm konan 2 video isimlerinde hayır yok.

Kesit alıp tekrar yayınlayanlar o şekilde adlandırmış...
Bu video herhangi bir inanç doğrulama amacı taşımıyor, bilimsel amaçlı bir çalışma.
Ancak içeriğe değil, etikete bakanlar için bunun önemi yok tabii anlıyorum. sadece bazı şekiller önemli... tıpkı inanca göre insanları ayıranların yüzeyselliği gibi..!
Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...