Jump to content

Kapitalizmi yok sayarsak...?


Recommended Posts

"Düşman" demeyelim de; forumda bâzı "azılı kapitalizm karşıtları" var.

Zâten ben, bu forumda bir gerçeği öğrendim; insanlar, sürekli yorumlar ekliyorlar. Konu hakkında en ufak bilgisi olmayanlar, hattâ yanlızca başlığı okuyarak, yorum yazanlar, inanılamayacak kadar fazla!

Bu insanlar da öyle! "Kapitalizm"in, sözcük anlamını bile bilmiyorlar, ama "kapitalizm karşıtlığı" yapıyorlar!

Ey forumdaşlar! Kapitalizmi yok sayalım; geriye ne kalıyor?

Ya da kapitalizmi yok sayalım; geriye başka herhangi bir pazar sistemi çıkabiliyor mu?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Standart satış( komünizm) tehlikelidir kısa vadede devlet kalkınmasina zarar verir ... İç karışıklik çıkar nedeni insan faktörü....

sınırsız satış( kapitalzm) tehlikelidir...kısa ve orta vadede kalkınma uzun vadede kaosa götürür...

sınıflar ayrılığı açlık ve sefalet ...sebebi sınırlı dünya sınırsız alım ve satış isteği. .

Sosyokapitalzm...ne iyidir ne kötüdür surundurur ama oldurmez :D

Link to post
Sitelerde Paylaş

Merkezi Planlama adında bir pazar sistemi kalıyor geriye. Dışa kapalı bir sistem. Kendi içinde dönüyor. Böylece dışa bağımlı ve kolay etkilenebilir ekonomiler yerine sağlam ve üretime dayalı bir ekonomi oluşuyor. Kapitalizm size tüketim toplumunu kazandırır. Beraberinde emperyalizmi getirir. Dünyayı paranın yönettiğini biliyor olduğumuza göre burjuvaziye Dünyanın yönetimi hakkında monarşik bir kuvvet vermiş oluyoruz.

Burada size sunabileceğim başka bir anektodsa kapitalizmin kör, sağır bir sistem olduğudur. Yani eninde sonunda devrilir. Sürdürülebilir değildir. Piyasadaki sıcak para hareketlerinden aşırı şekilde etkilenir. Yani yalnızca Wall Street'te borsa oynayarak kapital bir firmayı batırabiliriz. Bir firmayı batırabiliyorsak bu bir devleti de batırabileceğimiz anlamına gelir. Batan bir devletin arkasından nasıl şeyler olduğunu Yunanistan'ın son 3-5 yılında hepimiz gördük. Sonunda Syriza adlı sosyalist partiyi seçtiler. Belki bu onlara sosyalizmi getirmeyecek ama kapitalizmin ağzından akan kan ve salyayı gördükten sonra Sosyalizme umut bağladılar.

Kısaca; sürdürülebilir tek ekonomik sistem sosyalizmin sistemidir. Kapitalizm ve emperyalizmin kölelikten farkı yoktur ve eninde sonunda kendi kendini batıracaktır. (Örneğin; Mortgage sistemi)

Link to post
Sitelerde Paylaş

Merkezi Planlama adında bir pazar sistemi kalıyor geriye. Dışa kapalı bir sistem. Kendi içinde dönüyor. Böylece dışa bağımlı ve kolay etkilenebilir ekonomiler yerine sağlam ve üretime dayalı bir ekonomi oluşuyor. Kapitalizm size tüketim toplumunu kazandırır. Beraberinde emperyalizmi getirir. Dünyayı paranın yönettiğini biliyor olduğumuza göre burjuvaziye Dünyanın yönetimi hakkında monarşik bir kuvvet vermiş oluyoruz.

Burada size sunabileceğim başka bir anektodsa kapitalizmin kör, sağır bir sistem olduğudur. Yani eninde sonunda devrilir. Sürdürülebilir değildir. Piyasadaki sıcak para hareketlerinden aşırı şekilde etkilenir. Yani yalnızca Wall Street'te borsa oynayarak kapital bir firmayı batırabiliriz. Bir firmayı batırabiliyorsak bu bir devleti de batırabileceğimiz anlamına gelir. Batan bir devletin arkasından nasıl şeyler olduğunu Yunanistan'ın son 3-5 yılında hepimiz gördük. Sonunda Syriza adlı sosyalist partiyi seçtiler. Belki bu onlara sosyalizmi getirmeyecek ama kapitalizmin ağzından akan kan ve salyayı gördükten sonra Sosyalizme umut bağladılar.

Kısaca; sürdürülebilir tek ekonomik sistem sosyalizmin sistemidir. Kapitalizm ve emperyalizmin kölelikten farkı yoktur ve eninde sonunda kendi kendini batıracaktır. (Örneğin; Mortgage sistemi)

görüşünuze katiliyorum ..

Ben sosyokapitalizmi destekliyorum...

devlet kontolunde olan ( ki kapitalii yönetmek zordur ) kapitalizm belki millet çıkarı için iyidir...hiç olmazsa devleti global ekonominin yemi olmaktan kurtarır ...

Link to post
Sitelerde Paylaş

Kapitalizmi sevmek için ya burjuva yada aptal olmak lazım.Arkadaş aptal olduğunu kabul etmeyeciği icin mutemelen alman burjuvası..

Kapitalizmin bir dolu çelişkisi bulunur bunları görmek gerekir.Yukarda birisi sosyalizm kısa vadede etkisizdir demiş aksine kısa vadede çok etkili bir sistemdir biraz bu süreci araştırmak lazım.

Link to post
Sitelerde Paylaş

O kimselerinde gercek sermaye(!) düsmani ya da karsitlari oldugunu düsünmüyorum.

Sorun baska yerden kaynakli. 1) Paylasim… 2) Ülkeleri bile batma esigine getiren faiz ekonomisi… 3) Gercek sermaye orani (%32 ) ile sanal sermaye orani (%68) arasindaki fark; gercekte olmayan kapitalin giderek artisiyla birlikte ortaya cikan toplumsal iktisadi yasanan sorunlar…

Dünya gelirinin paylasim rakamlarina baktiginizda hersey aslinda apacik ortada… Bu carpik düzeni koruyan hükümetlerinde batilisi dogulusu yok. Hemen hemen hepsi bu oyunun birer parcasi… Baska türlü iktidarda kalamaz ve iktidara gelemezler… Cehaletimizi hos görürsünüz artik…

Link to post
Sitelerde Paylaş

Yâni diyorsunuz ki, tüm dünya ünivesitelerindeki "iktisâdî ekonomi" fakülteleri kapatılsın!

Ayrıca anladığım kadarıyla, "kişisel kâr çıkarmak" (bencillik) yasaklansın!

Herkes ser-sefil yaşasın!

Onu biz degil siz diyorsunuz! Mikro boyutta bencillik insani özgür kilar. Bencillik düsük ölcekte kalmis olsa kimse ondan rahatsiz olmaz. Burdaki sorun makro bencillik! Üc bes zibidinin „ben bölee istiyorum“ dayatmasidir. Bunun bize yansiyan tarafdaki örnegi taseron Tayyib’dir. Bencilligi cok seviyorsaniz gider ona oy verirsiniz. Hem cok bencildir, hem iktisattan cok anlar, kisisel kar cikarmak konusunda ise o bir dahidir… Tam size göre!

Link to post
Sitelerde Paylaş

Yâni diyorsunuz ki, tüm dünya ünivesitelerindeki "iktisâdî ekonomi" fakülteleri kapatılsın!

Ayrıca anladığım kadarıyla, "kişisel kâr çıkarmak" (bencillik) yasaklansın!

Herkes ser-sefil yaşasın!

Herkesin ser sefil yaşayacağı bir sistem değil sosyalizm. Hatta kimse ser sefil yaşamıyor bu sayede. Sosyalizm eşit gelir dağılımı demek değildir. Usta ve çırak aynı parayı kazanmıyorlar. Yalnızca haksız kazanç imkansızlaştırılıyor. Şirket CEO'su olup hiç bir iktisadi hamle yapmadan firmaya bir arpa boyu katkıda bulunmadan dünyanın parasını kazanmak sizin için adaletli midir? Böyle bir konumda olsanız içiniz rahat olur mu? Yoksa o firmada her gün sabahın 8'inde mesaiye başlayıp tüm fikir ve fizik gücünü kullanarak emek veren işçi mi olmak isterdiniz?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Herkesin ser sefil yaşayacağı bir sistem değil sosyalizm. Hatta kimse ser sefil yaşamıyor bu sayede. Sosyalizm eşit gelir dağılımı demek değildir. Usta ve çırak aynı parayı kazanmıyorlar. Yalnızca haksız kazanç imkansızlaştırılıyor. Şirket CEO'su olup hiç bir iktisadi hamle yapmadan firmaya bir arpa boyu katkıda bulunmadan dünyanın parasını kazanmak sizin için adaletli midir? Böyle bir konumda olsanız içiniz rahat olur mu? Yoksa o firmada her gün sabahın 8'inde mesaiye başlayıp tüm fikir ve fizik gücünü kullanarak emek veren işçi mi olmak isterdiniz?

ağzına sağlık...

Link to post
Sitelerde Paylaş

Ben kapitalizme karşıt değilim, düşmanım.

Kapitalizm, Kapital sahiplerinin hükümdarlığı demek. Yıkılırsa ne olur? Nasıl yıkılacağına bağlı. Aslında 1929 krizinde, kapitalizm kelimesini hak eden kapitalizm yıkıldı. Ekonomik hayatı tamamen serbest piyasanın keyfine bırakma anlayışı çöktü. Kapitalizmin felsefi temeli bu anlayıştı. Meşhur laissez faire, bırakınız yapsınlar Sloganı çöktü. Kapitalizmin sürekli krizler çıkaran, bir süre sonra tıkanan bir sistem olduğu anlaşıldı. Aslında Marks'ın öngördüğü kapitalizmin felaketi 1929 krizidir. Ikinci savaş sonrası kurulan kapitalizm, devlet destekli bir sistemdir. Sorunun bir cevabı bu. Kapitalizm kendi iç dinamikleri ile yıkılırsa dünya savaşı çıkar ve Kapital sahiplerinin servetini koruyan yeni bir yapı ortaya çıkar.

Kapitalizmi biz Marksistler yıkarsak, üretim araçlarını kamulaştırırız. Merkezi ekonomik planlamaya geçeriz. Kar odaklı anlayışı terk eder, yüzde yüz istihdam politikasına geçeriz. Bunu doğal sonucu olarak çalışma saatleri kısalır. Muhtemelen hafta tatili üç güne çıkar. Etkin nüfus Planlaması yapar, dünya nüfusunu 1950 seviyesine indirmek için girişimde bulunuruz. Hemen coşmayın, insanları öldürerek nüfusu azaltmayız. Seksin sadece üreme Amaçlı yapılmayacağını insanlara anlatırız. Tabii ikiden fazla doğurmayı yasaklarız.

Demokrasi budalalığını iptal ederiz. Hurafe ile bilimi birbirine denk görenleri enterne ederiz. Devlet yönetimini bilgeliğe havale ederiz. Mirası yasaklar, çocuk sahibi olanları devlet yönetimine almayız.

Bugün geldiğimiz akıl ve vicdan seviyesine uygun olarak, ekolojist ve feminizme yakın bir toplum düzeninin inşasına girişiriz.

Sovyetler Birliğinin yıkılmasının en önemli sebeplerinden birisi, insanları oyalayacak uğraşlar bulamamış olmasıdır. Kapitalizm futbol, hobi ya da entelektüel gevezeliği teşvik ederek insan beyninin meşgul edecek alanlar sunuyor. Bu Şahane birşey. Sosyalizm geldiğinde, her zeka seviyesi için neşeli, eğlenceli uğraşlar bulmak gerekiyor. Ayarlarız birşeyler.

Benzer birçok şey yaparız. Ilk zamanlar büyük savaşlar olur. Sonrasında insanlar alışır ve fıstık gibi yeni bir hayat kurulur.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Kapitalizm olmasaydı, burada neredeyse bire-bir görüşmemiz, olasılıklı olabilir mniydi?

Yanıt; Aslâ! Ve hiç bir zamân!

Bilimin ve tekniğin gelişmesinin tek nedeni kapitalizmdir.

Bencilliği yok sayarsanız, bilim ve teknik aslâ ilerlemez!

Bilim ve tekniğin ilerlemesinin yegâne nedeni bencilliktir.

Eğer benim bilimsel bir buluşum, bana kâr getirmezse, o buluşu yayımlamam! Bu kadar basit!

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bencilsin ve icatlar para kazandırmaya devam ediyor. Kapitalizm ayakta evelallah. Buradaki soru şu, hayatın boyunca bir icat yapıp da para kazandın mı? Bu yazdıklarını, aynı zamanda uçma özelliğine sahip ultra lüks yatından mı yazıyorsun?

Gerçek şu ki, kapitalizmde parayı kazananla icadı yapan ayrı kişilerdir.

Steve Jobs hayatı boyunca hiçbir icat yapmadı. Katrilyon trilyon parası oldu. Sonuç? Bir midesi ve bir penisi vardı. Yiyebildiğini yedi, s.kebildiğini s.kti sonunda öldü gitti. Geçen gün Kadıköy'de gezerken bir duvara yapıştırılmış posterini gördüm. Muhtemelen hayatı boyunca geçmediği bir sokakta fotoğrafı vardı. Bugün kalkıp dünyaya bakacak olsa, geride bıraktığı katrilyonlar mı, yoksa o duvara asılmış olan posterine mi sevinirdi?

Soru şu, belli bir noktadan sonra anlamsız hale gelen para ve malı üstüste dizmek midir mutluluk, yoksa insanların size duyacağı Karşılıksız sevgi ve saygı mı? Hangisi daha büyük bir motivasyon kaynağı? Pasteur milyarlarca insanın hayatını etkileyen işler yaptı. Bu Yaptıklarının maddi bir karşılığı olabilir mi?

Lüks nedir ya? Saçmalık, aptallık. Insan dediğimiz Varlığın ihtiyaçları, kullanabileceği eşyanın, alet edevatın sayısı sınırlıdır. Yiyeceği içeceği sınırlıdır. Sevişebileceği insanın bir sınırı vardır. Ulan hamasetse hamaset, paranın alamayacağı şeyler vardır be. Nedir bu para sevdası? Cami imamı gibi olacak ama, ölüm var be ölüm. Sınırsız değil ki bu dibine çaktığımın dünyası. Nedir bu sınırsız hırs?

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.

×
×
  • Yeni Oluştur...