Jump to content

Recommended Posts

Peygamber Efendimiz sav anlatıyor

Malik cehennemden iğne deliği deliği kadar bir yer açtı. Oradan iplik inceliğinden siyah bir duman çıktı. O duman bir saat çıksaydı; bütün yeri ve semaları o dumanın karanlığı sarardı. Güneşin, ayın ve diğer aydınlık veren şeylerin ziyası ve nuru görünmezdi; mahvolurdu. Ancak Malik, o deliği o anda eli ile sığadı; o duman yok oldu. Bana şöyle dedi:

_Buradan içeri bakın.

Bakınca gördüm ki, cehennem birbirinin atında yedi tabakadır. En yukarısı cehennemdir ki; oraya müminlerin en asileri girer. Bunun azabı, diğerlerinden hafiftir.

2.si lezadır. Buraya Nasara girecektir.

3.sü hutamedir. Buraya da Yahudiler girerler.

4.sü sairdir. Buraya da Sabiler girerler.

5.si sakardır. Buraya da mecusiler girerler.

6.sı cahimdir. Buraya da müşrikler girerler.

7.si haviyedir. Buraya da münafıklar girerceklerdir. Bir de Allahlık davası güdenler girerler. Firavun, Nemrut gibi.

Ben, aşağı tabakada olanların azaplarının şiddetinden bakmaya takat getiremedim. Ancak üst tabakada olanlara baktım; braya ümmetimin asileri girerler. Buraya bakınca gördüm ki: Oradaateşten yetmiş derya var. Her deryanın kenarında ateşten birer şehir var. Her şehirde ateşten yetmiş bin ev var. Her evin içindei ateşten yetmişbin sandık var. O sandıkların içinde de, erkekler vekadınlar var. Oraya hapsolmuşlar; yanlarında yılanlar ve akrepler var. Şöyle sordum:

_Ey Malik, bu sandıkların içinde hapsolanlar kimlerdir?

Şöyle anlattı:

_Bunların bazısı insanlara zulüm edip haksız yere malını alanlardır. Bazısı da büyüklük sayıp zalim cebbarlık edenlerdir. Hâlbuki Büyüklük, celal ve ikram sahibi Yüce Allaha mahsustur.

Sonra, bir kavim gördüm; dudakları deve ve köpek dudakları gibi idi. Karınları da şişmişti. Zebaniler, ateşten tokmaklarla bunların karınlarına vurup duruyorlardı. Karınlarında bağırsakları kopuyor; dübürlerinden dökülüyordu. Tekrar içlerinden bağırsak yaratılıyordu; zebaniler yine vurup döküyordu. Onlara böylece azap ediyorlardı.

_Bunlar kimlerdir?

Dedim; Malik şöyle anlattı:

_Bunlar ümmetinizde yetim malını haksız yere yiyenlerdir.

Bir kavim gördüm, karınları dağlar gibi şişmişti. İçine yılanlar ve akreplerler dolmuştu. Orada hareket edip ıstırap veriyorlardı. Bunlar ayağa kalkmak istedikleri zaman, karınlarının büyüklüğünden ve yılanların, akreplerin hareketlerinden kalkmaya güçleri yetmiyordu. Yıkılıyorlardı. Sordum:

_Bunlar kimlerdir?

Dedim; Malik şöyle anlattı:

_Bunlari ümmetinizden faiz yiyenlerdir.

Bundan sonra, bir alay hatunlar gördüm; bunların saçlarından asmışlardı. Bunlar için:

_Kimlerdir?

Diye sordum; Malik şöyle anlattı:

Bunlar, şu kadınlardır ki; Yüzlerini ve saçlarını örtmeyip erkeklere gösterirler. Kocalarından başkasına zinetlerini açarlar. Kocalarına eza ve cefa ederler.

Bundan sonra, bir takım erkek ve kadın gördüm; bunların dillerinden ateş çengellerle asmışlardı. Tırnakları bakırdandı. Kendi yüzlerini yırtup parça parça ediyorlardı.

_Bunlar kimlerdir?

Dedim; Malik şöyle anlattı:

_Bunlar yalan yere şahidlik edenlerdir. Koğuculuk yapıp söz gezdirenlerdir.

Bundan sonra, bir alay kadınlar gördüm; bunların kimisini göğsünden asmışlar; kimisini de ayaklarından baş aşağı asmışlardı. Bunlar feryad ve sayha atıp duruyorlardı.

_Bunlar kimlerdir?

Dedim; şöyle anlattı:

_Bunlar zina edenlerdir; ayrıca çocuklarını düşürüp katil işi işleyenlerdir.

Bundan sonra bir alay adamlar gördüm; bunlar kendi yanlarının etlerini kaparıp ağızlarına koyuyorlardı. Yemeyip ağızlarında gizliyorlardı. Ama zebaniler onları:

_Yiyin.

Diye zorlayıp istemeyerek yediriyorlardı. Tekrar koparıp ağızlarına alıyorlardı. Zebaniler tekrar yemeleri için onları zorluyorlardı. Bu şekilde onlara azap ediyorlardı.

Bunlar kimlerdir?

Dedim; şöyle anlattı:

_Bunlar, ümmetinizden şu kimselerdir ki, insanları yüzlerine karşı ayıplar; zemmederler. Ayrıca arkalarından kötüleyip gıybetlerini ederler. Elleri, dudakları, kaşları ve gözleri ile işaret ederek insanları alay alırlar.

Bundan sonra bir kavim gördüm ki, Bunlar tam susadıklarından ötürü susuzluktan yanıp feryadla su istiyorlardı. Onların bu isteklerine karşılık ateşten kadehlerle kaynar sular verilip;

_İÇ

Diyerek zorlanıyorlardı. Onlar bu kadehi ağızlarına yakın götürdükleri zaman o suyun şiddetli kaynamasından yüzlerinin etleri pişip kadehin içine dökülüyordu. İçince de, bağırsakları parça parça olup dübürlerinden dışarı dökülüyordu.

Bunlar kimlerdir?

Dedim; şöyle anlattı:

_Ümmetinizden şarap ve keyif verici şeyleri içenlerdir.

Bundan sonra, bir alay kadın gördüm; baş aşağı ayaklarından asmışlar. Dilleri uzayıp ağızlarından sarkmıştı. Zebaniler, onların dillerini ateşten makaslarla durmadan kesiyordu. Zebaniler onların dillerini kestikçe uzuyordu ve bunlar eşekler gibi anırıyorlardı, köpekler gibi uluyorlardı.

_Bunlar kimlerdir?

Dedim; şöyle anlattı:

_Bunlar ölüsü öldüğü zaman, feryadü figan eden kadınlardır.

Bundan sonra, bir takım erkekleri ve kadınları gördüm. Bunları bakırdan fırınlar içine oturtmuşlardı. Altlarından ateşler ve alevler çıkıp başları ile beraber bütün vücutlarını bürüyordu. Gayet kötü kokular geliyordu.

_Bunlar kimlerdir?

Diye sordum; Malik şöyle anlattı:

_bunlar, zina eden erkek ve kadınlardı.

_Peki, bu kötü koku nedir?

Dedim; bunu da şöyle anlattı:

_Onların ferçlerinden çıkan şeyin kokularıdır.

Bundan sonra, bir kısım kadınları gördüm ki, asılmışlar. Bunların elleri boyunlarına sıkıca bağlanmıştı.

_Bunlar kimlerdir?

Diye sordum; Malik şöyle anlattı:

_Kocalarına hıyanet edip mallarını telef edenlerdir.

Peygamber Efendimiz sav;

bir kavim gördüm ki, bunların cesetleri hınzırına, yüzleri de köpek yüzüne benziyırdu. dübürlerinden ateşler çıkıyordu. Yılanlar, akrepler onları sokuyor; etlerini yiyorlar.

_Bunlar kimlerdir?

dedim; Malik şöyle anlattı:

_Bunlar ümmetinizden namaz kılmayan, gusül etmeyenlerdir.

Bundan sonra, bir takım erkekleri ve kadınları gördüm. Bunlara ateşte azap ediliyordu. Bunların üzerine zebaniler musallat olmuştu. Bunlar feryad ettikçe, zebaniler sopalarla vuruyorlardı. Karınlarına ateşten süngüleri saplıyorlardı. Vücutlarını da ateşten kamçılarla dövüyorlardı. Bunların azapları pek çetin gördüm.

Bunlar kimlerdir?

Diye sordum; Malik şöyle anlattı:

_Bunlar ana ve babakrına isyan ederek karşı gelenlerdir.

Yine bir kavim gördüm; bunların boyunlarına ateşten dağlar gibi büyük halkalar geçirmişlerdi.

_Bunlar kimlerdir?

Diye sordum; Malik şöyle anlattı:

_Bunlar, üzerlerinde bulunan emanetleri sahiplerine vermeyenlerdir.

Bundan sonra, bir kavim gördüm; zebaniler bunları ateşten bıçaklarla boğazlıyorlardı. Ama bunlar aynı saatte diriliyordu. Bunlar dirilince, zebaniler tekrar onları boğazlıyorlardı.

_Bunlar kimlerdir?

Diye sordum; Malik şöyle anlattı:

_Bunlar haksız yere adam öldürenlerdir.

Bir kavim daha gördüm; gayet çirkin ve kötü kokulu cife yiyorlardı.

_Bunlar kimlerdir?

Diye sordum; Malik şöyle anlattı:

_Bunlar gıybet edip insanların etini yiyenlerdir

Bunlardan başka, cehennemde iki sınıf kimse gördüm; bunların bir sınıfı erkeklerden, bir sınıfı da kadınlardandı. Bunların azabı gayet şiddetli idi.

_Bunlar kimlerdir?

Diye sordum; Malik şöyle anlattı:

_Bu erkekler, beylerin önünde sopa ve kamçılarla gidip zavallı fakirlere vurup zulüm edenlerdir. O kadınlar ise sureta libas giyip hakikatte cümle zası belli, açık hükmünde ve erkeklere aşikâr olanlardır. Ayrıca dışarı çıktıkları zaman, erkekleri kendilerine çekenlerdir.

Bu sebepten, başları deve hörgücü gibi büyük olup selametle doğruca cennete giremezler.

Bundan sonra, cehennemde bir alay erkek ve dişi kimseler gördüm. Bunların azabı birbirine benzemiyordu. Her birine bir başka türlü azap olunuyordu. Bu tabakada azap olunanlar arasında bunlardan şiddetli azap olunan yoktu. Şöyle bir azap ediliyorlardı. Bunları ateşten sopalar üzerine asmışlardı. Etleri pişip dökülüyor; sadece kemik kalıyorlardı. Hak Teala onların etlerini bitiriyor; yine önceki gibi etleri pişip dökülüyordu.

Bazıları da, ateşten zincirlerle, bukağı_Bunlar kimlerdir?

Diye sordum; Malik şöyle anlattı:

larla bağlanmışlardı; böylece azap olunuyorlardı.

_Bunların vücut sağlığı yerinde iken namazı terk edenlerdir.

Ve şöyle dedim:

_Ey Malik, kapıyı kapa, bakacak takatim kalmadı.

Malik şöyle dedi:

_YA RESULULLAH, mübarek gözünüzle müşahede ettiğiniz azapları gördüğünüz gibi ümmetinize bildirin. Ümmetinizi çok çekindirin. Masiyetlerden, Allahın emrine aykırı hareketten onları alıp men edin.Allaha tam itaate teşvik edip ibadet yoluna getirin. Allahın azabı şiddetlidir. Cehennemi yedi tabakadır. Bu gördüğünüz ilk tabakasıdır. Aşağıları daha şiddetlidir.?

Bunu dinledikten sonra, RESULULLAH SAV EFENDİMİZ ümmetine şefkatından dolayı ağlamaya, şefaat ve niyaza başlar.

Ümmetinin zaafı ve o gibi azaba takat getiremeyeceklerini anlatıp o kadar çok ağladı ki

; Cebrail, Mukarreb melekler ve orada bulunan diğer melekler dahi ağlamaya başladılar. Resulullah sav Efendimizin tazarru ve niyazına:

_AMİN!:

Dediler.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bu çok eski ve ünlü bir tasvir. Komik bayağı.

Bunu uyduran "alim" herhalde bayağı dübür meraklısı biriymiş.

kuran'da ki cehennem tasviride hemen hemen ayni..

Muslumanlarin bildigi cehennem boyle bi yer.

nasil mantiklarina sigdiriyolar anlayamiyorum.gercek olamayacak kadar absurd seyler.

bir insan ne yapmis olmali ki bunlari haketsin.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bir insanin sonsuza kadar yanmasinin mantigi nedir?

Cehennem denildiğinde hepimizin aklına gelen şey ateş.

Ama cehennem sadece sıcak fırınlardan ibaret değil.

Cehennemlerden biri de Zemheri; soğuk ile azap edilen cehennemdir.

Gazali de soğuk cehennemden bahseder.

Şeytan'ın soğuk cehennemde azap göreceğini söyleyen İslam alimleri vardır... Şeytan malum ateşten yaratılmıştır. Ateş ateşe zarar vermez.

İyi haberim de var; cehennemliklerin yemeği zakkummuş, cehennemde zakkum ağaçları varsa oranın mis gibi kokacağına eminim. :D

tarihinde Mırnaw tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Cehennem olmasa kimse inanmazdı

Çünkü cennete vaad edilenler zaten dünyada var,yeşillikler,ırmaklar,köşkler,altınlar,inciler,ipekler,şarap,huriler,gılmanlar hepsi dünyada var

Hiçkimse kızmasın ben çocukluktan beri bunlarla yetiştiğim için hala içimden bir ses ya islamın tanrısı gerçekse ve öteki tarafta sonsuza kadar bana bunları yaparsa diyor.

Bu konuda hiçbirzaman kesin bir rahatlığa ulaşamayacağım sanırım taşlara çiviyle yazılan yazı gibi doğduğumdan beri beynime işlendi,kurtulamıyorum.

Link to post
Sitelerde Paylaş

]

Cehennem denildiğinde hepimizin aklına gelen şey ateş.

Ama cehennem sadece sıcak fırınlardan ibaret değil.

Cehennemlerden biri de Zemheri; soğuk ile azap edilen cehennemdir.

Gazali de soğuk cehennemden bahseder.

Şeytan'ın soğuk cehennemde azap göreceğini söyleyen İslam alimleri vardır... Şeytan malum ateşten yaratılmıştır. Ateş ateşe zarar vermez.

İyi haberim de var; cehennemliklerin yemeği zakkummuş, cehennemde zakkum ağaçları varsa oranın mis gibi kokacağına eminim. :D

Hahah : D

o zaman cennetekiler icin degil cehennemdekiler icin guzel bir nimet olurdu.

ama sanirsam ikisi farkli bizim bildigimiz zakkumla cehennemde yetisen zakkum agaci ayni olmayabilir.

tarihinde harmoniaa tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Sonsuza kadar azap görmek bir ceza değildir. Sonsuza kadar yanmanın yada işkence görmenin hiç kimseye bir faydası yoktur.

Ne var ki ceza bir amaç doğrultusunda verilir. Toplum refahını korumak amaçtır, cezanın kendisi ise bir araçtır.

Sonsuz cehennemin amacı yoktur. Amacı olmayan bir ceza olamaz.

Müslümanlık bir kez daha çöktü.

Allah razı olsun.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Cehennem olmasa kimse inanmazdı

Çünkü cennete vaad edilenler zaten dünyada var,yeşillikler,ırmaklar,köşkler,altınlar,inciler,ipekler,şarap,huriler,gılmanlar hepsi dünyada var

Hiçkimse kızmasın ben çocukluktan beri bunlarla yetiştiğim için hala içimden bir ses ya islamın tanrısı gerçekse ve öteki tarafta sonsuza kadar bana bunları yaparsa diyor.

Bu konuda hiçbirzaman kesin bir rahatlığa ulaşamayacağım sanırım taşlara çiviyle yazılan yazı gibi doğduğumdan beri beynime işlendi,kurtulamıyorum.

Mitoloji üzerine okudukça, korktuğunuz bütün tasvirlerin aslında masallardan geldiğini ve ağızda evrildiğini göreceksiniz. bunların masal olduklaını zaten biliyorsunuz, ama kaynaklandığı saçmalıkları detayları ile öğrendiğinizde sanıyorum ki korkularınız gittikçe azalacaktır.

Link to post
Sitelerde Paylaş

] Hahah : D

o zaman cennetekiler icin degil cehennemdekiler icin guzel bir nimet olurdu.

ama sanirsam ikisi farkli bizim bildigimiz zakkumla cehennemde yetisen zakkum agaci ayni olmayabilir.

Zakkum zehirli bir bitki türüdür. Cehennemdeki de gene zehirli bir ağaç olarak biliniyor. Muhtemelen aynı tür bitkiden bahsediliyor, amaç zehir yedirilecek demek olsa gerek. Alemleri yaratan allahın işkence konusunda pek kıt olması oldukça gülünç, müslümanlar bile daha fazla işkence türü geliştirebilmiş durumdalar.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Zakkum zehirli bir bitki türüdür. Cehennemdeki de gene zehirli bir ağaç olarak biliniyor. Muhtemelen aynı tür bitkiden bahsediliyor, amaç zehir yedirilecek demek olsa gerek. Alemleri yaratan allahın işkence konusunda pek kıt olması oldukça gülünç, müslümanlar bile daha fazla işkence türü geliştirebilmiş durumdalar.

Aslinda evet insanlarin tahayyul edemeyecegi azaplar olmasi gerekir.

bunlarin,insan zihninin bir urunu oldugu ortada.fakat yinede muslumanlarin penceresinden baktigimizda cehennem boyle bi yer ve insanlarin bu cezalari hakedip sonsuza kadar iskence goreceklerine inaniyolar.

tarihinde harmoniaa tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Mitoloji üzerine okudukça, korktuğunuz bütün tasvirlerin aslında masallardan geldiğini ve ağızda evrildiğini göreceksiniz. bunların masal olduklaını zaten biliyorsunuz, ama kaynaklandığı saçmalıkları detayları ile öğrendiğinizde sanıyorum ki korkularınız gittikçe azalacaktır.

Özellikle bilimle çelişen ayetler,akla,mantığa vicdana aykırı emir ve uygulamalar yüzünden zaten geri dönüşsüz bir yola girdim,araştırmaya devam

Ama aklıma gelen bir diğer şey eğer varsa bende dahil birçok kişi kendi ideallerine göre iyi bir tanrı oluşturuyor beyninde,ama ya varsa ve zalimse,kötüyse,tüm bu işkenceleri insanlara sonsuza kadar uygulayacak bir yapıya sahipse

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bir insanin sonsuza kadar yanmasinin mantigi nedir?

Bu azaplari cekmek icin bir insanin ne yapmasi gerekir ?

Musluman birisi cevap verebilirmi bunun mantigini anlayamadim ben.

tabi arkadaşım yardımcı olmaya çalışırım.. :)

ceza, yaptığın fiille değil, yaptığın tahribatla alakalı birşeydir. mesela bir kibrit çöpüyle bir binayı yakarsan,, senin cezan bir kibrit çöpü kadar değil yaktığın bina kadardır..

bunun gibi küfür yani Allahı inkar her nekadar küçük bir fiil gibi görünüyorsa da manasında ve etkisinde büyük tahribatlar vardır.. küfrün tüm kainata hakaret olduğu için büyük bir cinayet hükmündedir. Büyük cinayetin cezası da büyük olur..

Örneğin güneşin kendi lisanıyla itaatine bir hakaret, yağmurun görevine bir hakaret ( diyorsun ki sen başıboşsun neren sanatlı, neren mucize , nerende kudret gözüküyor vs.) bunun gibi tüm kainatı düşünebilirsin.

ayrıca;

küfür üzerine ölen bir kafir, ebedi bir ömür yaşasada kalan ömrünü kesintisiz olarak küfür ile geçireceği şüphesizdir. Çünkü kafirin ruhu bozulmuştur. Bu nedenle o bozulmuş olan ruhun nihayetsiz bir tahribata kabilyeti vardır.. bunun için ebedi cezası adalete zıt değildir..

Örneğin elmas ve kömürün hammaddesi karbondur.. karbon elmasta olabilir kömürde.. kömür olduktan sonra artık tekrar elmas olmaya kabilyeti kalmamıştır. ayrıca;

Allahın senin üzerinde sonsuz nimetleri olmasıyla beraber bu sonsuz nimetlere küfürle mükabele etmek sonsuz bir cinayet olduğundan. Sonsuz bir cezaya müstehaksın.

Örneğin sana verilen bu güzel latifeler ittifakla Allahı gösterirken sen manen hayır diyorsun bunlar tesadüftür, başıboştur güneş nimetine hakeza, akıl nimetine bunun gibi hava nimeti yağmur nimeti vs.. ayrıca;

Allahın sonsuz sıfatlarına karşı sonsuz bir cinayettir.. Allahın sıfatları sonsuzdur. Sonsuz alimdir, sonsuz hakimdir, sonsuz kadirdir. Sıfatlarında bir kısıtlama bir eksiklik yoktur bunun için cinayetin sonsuzdur.

Link to post
Sitelerde Paylaş

tabi arkadaşım yardımcı olmaya çalışırım.. :)

ceza, yaptığın fiille değil, yaptığın tahribatla alakalı birşeydir. mesela bir kibrit çöpüyle bir binayı yakarsan,, senin cezan bir kibrit çöpü kadar değil yaktığın bina kadardır..

bunun gibi küfür yani Allahı inkar her nekadar küçük bir fiil gibi görünüyorsa da manasında ve etkisinde büyük tahribatlar vardır.. küfrün tüm kainata hakaret olduğu için büyük bir cinayet hükmündedir. Büyük cinayetin cezası da büyük olur..

Örneğin güneşin kendi lisanıyla itaatine bir hakaret, yağmurun görevine bir hakaret ( diyorsun ki sen başıboşsun neren sanatlı, neren mucize , nerende kudret gözüküyor vs.) bunun gibi tüm kainatı düşünebilirsin.

ayrıca;

küfür üzerine ölen bir kafir, ebedi bir ömür yaşasada kalan ömrünü kesintisiz olarak küfür ile geçireceği şüphesizdir. Çünkü kafirin ruhu bozulmuştur. Bu nedenle o bozulmuş olan ruhun nihayetsiz bir tahribata kabilyeti vardır.. bunun için ebedi cezası adalete zıt değildir..

Örneğin elmas ve kömürün hammaddesi karbondur.. karbon elmasta olabilir kömürde.. kömür olduktan sonra artık tekrar elmas olmaya kabilyeti kalmamıştır. ayrıca;Allahın senin üzerinde sonsuz nimetleri olmasıyla beraber bu sonsuz nimetlere küfürle mükabele etmek sonsuz bir cinayet olduğundan. Sonsuz bir cezaya müstehaksın.Örneğin sana verilen bu güzel latifeler ittifakla Allahı gösterirken sen manen hayır diyorsun bunlar tesadüftür, başıboştur güneş nimetine hakeza, akıl nimetine bunun gibi hava nimeti yağmur nimeti vs.. ayrıca;

Allahın sonsuz sıfatlarına karşı sonsuz bir cinayettir.. Allahın sıfatları sonsuzdur. Sonsuz alimdir, sonsuz hakimdir, sonsuz kadirdir. Sıfatlarında bir kısıtlama bir eksiklik yoktur bunun için cinayetin sonsuzdur.

Bir insan ne kadar kotu olabir ki sonsuza kadar iskence gorsun.

kotu bi insan dusunelim dunyada yapmadigi pislik,kotuluk,igrenclik kalmamis,4,5 milyon cocuga tecavuz etmis,30,40 milyon kisiyi iskence ederek oldurmus olsun.

bu sucluyu cezalandirmak icin onu olumsuz yaptigimizi dusun o artik olumsuz ama sinir hucreleri degismesin aciyi ayni derecede hissedebilsin.

30 yil iskence ederek azap cektirelim olup olup yeniden dirilsin.derisini yuzelim,bagirsaklarini desip yedirelim,etlerini kopartalim,kaynatalim,ezelim,jiletle dilimleyelim asla olmesine izin vermeyelim..ya sonra ?

Yahu 30 yil degil 10 gunde yeter artik dersin.kaldi ki sonsuza dek azap cekmekten soz ediyorsun.sonsuza dek boyle iskence yapmanin hic bir mantikli aciklamasi olamaz.

en kotu insani bile hadi 100 sene cehennemde cezalandir.bunun sonu yok yahu.nasil mantiginiza sigdiriyosunuz hayret ediyorum.

cin iskenceleri bile sonsuza dek surmez.

Allah'in sifatlari diyorsun allah'in sifatlarindan biriside "en merhametli"olmasidir.peki biz insanlar bile cezalarimiza bir sinirlama getiriyorken,iskence ile cezanin ya da idamin insanca olmadigini dusunuyorken,Allah bizden nasil merhametli olabiliyor bunu soylermisin ?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Ama aklıma gelen bir diğer şey eğer varsa bende dahil birçok kişi kendi ideallerine göre iyi bir tanrı oluşturuyor beyninde,ama ya varsa ve zalimse,kötüyse,tüm bu işkenceleri insanlara sonsuza kadar uygulayacak bir yapıya sahipse

O zaman siz ne yaparsanız yapın zaten kurtuluşunuz bulunmuyor, en azından burada iken hayatın gerçekten güzel taraflarını görebilme imkanına sahipsiniz :)

Rahat olun, tanrı fikri insanlığa aittir. Gelip de kendini gösterebilmiş bir tanrı bulunmuyor. Bu yüzden ya ... ile başlayan bütün düşünceleriniz aslında bin yılların korkularından başka bir şey değil. Basit bir mantıkla: bir tanrı, asla kendini göstermediği, kendinden haberder etmediyse insanların bundan haberdar olması ve tapınması mümkün değildir; bir tanrı eğer kendini belli etmiş ve bana inanın demişse, bu kadar çeşitliliğe bakarak gerçekten yetersiz bir tanrı olduğu ortaya çıkar, çünkü bu kadar farklılığa yol açabileceğini düşünmemiştir, tanrı tanımına göre yetersizlik söz konusu olmadığından, tanrı diye bir şey yoktur.

Eğer tanrımsı bazı özelliklere sahip bir şeyler varsa ve onlar da ruh hastası ise, bu durumda zaten yapabileceğiniz bir şey bulunmadığından, boşuna hayatınızın tadını kaçırmayın. Zira onun sizden tam olarak ne istediğini asla bilemeyeceksiniz. Sizden ibadet etmenizi mi istiyor, yoksa çocuklarınızı kesip kurban etmenizi mi? Belki de ibrahim'in çocuğunu kesmesi gerçekten onun istediği şeydir, ama ibrahim çocuğunu kesemediği için bu masalı uydurmuştur; tanrımsı varlık da yarım yamalak güçlere sahip olduğu için onu cezalandıramamış ya da kesmeye zorlayamamıştır, kim bilir?

Gördüğünüz üzere tanrı diye bir şey olası değil. Ancak tanrımsı bazı özelliklere sahip, yarım yamalak bir üstün varlık olasılığı göz önüne alındığında da sorunlarınız daha da derinleşecektir, çünkü hiçbir zaman yaptıklarınızın onu memnun edip etmeyeceğini bilemeyeceksiniz. Sizin iyi olduğunu sandığınız düşünceler ve davranışlar belki de onu kızdırıyordur, o kaos istiyordur, bu yüzden üremeye programlı bir doğa yaratmıştır ama kaos istemeyen insanlar ona aykırı düştükleri için cehennemliktir, kim bilir?

Önerim: bu tür sonu gelmeyecek düşünceler ile hayatınızı zorlaştırmayın.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Allahın senin üzerinde sonsuz nimetleri olmasıyla beraber bu sonsuz nimetlere küfürle mükabele etmek sonsuz bir cinayet olduğundan. Sonsuz bir cezaya müstehaksın.

Örneğin sana verilen bu güzel latifeler ittifakla Allahı gösterirken sen manen hayır diyorsun bunlar tesadüftür, başıboştur güneş nimetine hakeza, akıl nimetine bunun gibi hava nimeti yağmur nimeti vs.. ayrıca;

Allahın sonsuz sıfatlarına karşı sonsuz bir cinayettir.. Allahın sıfatları sonsuzdur. Sonsuz alimdir, sonsuz hakimdir, sonsuz kadirdir. Sıfatlarında bir kısıtlama bir eksiklik yoktur bunun için cinayetin sonsuzdur.

Geniş geniş attığınız sözcüklere dikkat çekmekte fayda var. Hayali tanrınızın benim üzerindeki sonsuz nimetleri nelerdir? Sonsuz süre yaşayabiliyor muyum? Sonsuz gelir kaynağım var mı? Sonsuz besinim var mı? Sonsuz mutlu ve huzurlu olabiliyor muyum? Nedir bu sonsuz nimetler? Hayali cennet cehennem tasvirleri yapacaksanız, boşuna yorulmayın. Önce bunların varlığını masal kitapları dışında bir kanıtla ortaya koyun. Sonsuz ile ne kastettiğinizi anlatın.

Link to post
Sitelerde Paylaş

bunun gibi küfür yani Allahı inkar her nekadar küçük bir fiil gibi görünüyorsa da manasında ve etkisinde büyük tahribatlar vardır.. küfrün tüm kainata hakaret olduğu için büyük bir cinayet hükmündedir. Büyük cinayetin cezası da büyük olur..

Diyorsunuz ki Allah özene bezene kainatı, canlıları yarattı. Hayvanları ve insanları türlü nimetlerle rızıklandırdı, bunun sonucu olarak da yaratılanın Allah'ı tanımaması yaratana büyük bir hakarettir ve bu nankörlüğün cezası mutlaka olmalıdır; o da cehennemdir.

Şimdi tahribat vs. demişsiniz iyi güzel de, asıl tahribat insanın yaratılmasıyla başlamıştır. İnsanın kendisi zaten bir tahribat unsurudur. Doğayı yaşanmayacak hale getirenleri -yani eserini mahvedenleri- Allah'ın katil olarak görmesi gerekmez mi? Allah'ın öfkesi neden bu yok edicilere değil de eserini inkar edenlere yönelik oluyor ki?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bir insan ne kadar kotu olabir ki sonsuza kadar iskence gorsun.

kotu bi insan dusunelim dunyada yapmadigi pislik,kotuluk,igrenclik kalmamis,4,5 milyon cocuga tecavuz etmis,30,40 milyon kisiyi iskence ederek oldurmus olsun.

bu sucluyu cezalandirmak icin onu olumsuz yaptigimizi dusun o artik olumsuz ama sinir hucreleri degismesin aciyi ayni derecede hissedebilsin.

30 yil iskence ederek azap cektirelim olup olup yeniden dirilsin.derisini yuzelim,bagirsaklarini desip yedirelim,etlerini kopartalim,kaynatalim,ezelim,jiletle dilimleyelim asla olmesine izin vermeyelim..ya sonra ?

Yahu 30 yil degil 10 gunde yeter artik dersin.kaldi ki sonsuza dek azap cekmekten soz ediyorsun.sonsuza dek boyle iskence yapmanin hic bir mantikli aciklamasi olamaz.

en kotu insani bile hadi 100 sene cehennemde cezalandir.bunun sonu yok yahu.nasil mantiginiza sigdiriyosunuz hayret ediyorum.

cin iskenceleri bile sonsuza dek surmez.

Allah'in sifatlari diyorsun allah'in sifatlarindan biriside "en merhametli"olmasidir.peki biz insanlar bile cezalarimiza bir sinirlama getiriyorken,iskence ile cezanin ya da idamin insanca olmadigini dusunuyorken,Allah bizden nasil merhametli olabiliyor bunu soylermisin ?

yazına 2 kısımda cevap verecem.. son kısmı olan en merhametli olması...

Allahın kafiri cehenneme atmasıda merhamettir neye göre merhamettir onu yok etmesine göre merhamettir.. Yani Allah onu yok etmiyor cehenneme atıyor bir noktada ona merhamet ediyor.. çünki en büyük acı yok olmaktır.. mesela kafir o gün yaptıklarıyla karşı karşıya kalınca keşke toprak olsaydım der.. keşke yok olsaydım demiyor,, çünkü yokluğun acısı ve elemi cehennemde yanmaktan çok acıdır..

ikinci kısım.. dünyevi olarak ta eğer düşünürsen Allahın verdiği ceza kulların verdiği cezayla uygunluk gösteriyor.. bir saniye süreyle yaptığın bir cezanın sonucu olarak 20 yıl hapis yatıyorsun..her saniye her dakika küfür ile yaşaman hadsiz mevcudatın hukuklarına karşı azim bir cinayet olduğundan (yukarda anlatmıştım) bir saniyedeki küfrünle mevcudat adedince cinayet işliyorsun.. her bir saniyeye karşı 20 yıl dersek (dünya kanunlarına görede) ebedi cezayı hak ediyorsun..

Link to post
Sitelerde Paylaş

Cennet ve cehennem konusu dallı budaklıdır..

Aden bahçesinden hareketle cennete, ge hinnom vadisinden hareketle cehenneme, ne olduğuna yönelik çıkarımlar yapılabilir.

Ama asıl konu sanırım bir insanın sadece inanmıyor diye sonsuza dek acı çekmesi.

Bu, Allah ın rahmetini mi gazabını mı gösterir?

Hangisi hangisini geçmiştir şeklinde sorulabilir ki bir çok ilahiyatçı rahmeti gazabını geçmiştir der sanırım bir hadisi baz alarak.

Konuya nereden bakıldığına bağlı olarak, konuya dair çıkarılabilecek doğru ve yanlışlar da değişir kanımca.

Örneğin bir insan olarak, eğer gücüm olsaydı, bir insanı sırf bana inanmıyor diye sonsuza dek yakmazdım.

Bu durumda ben Allah tan daha mı merhametliyim?

...

Genel İslam anlayışı üzerinden bakalım;

İslam anlayışına göre bu dünya bir sınav yeridir.

Sınavda başarılı olanlar olduğu gibi başarısızlar da olacaktır.

Peki başarısızların hakketiği sonsuza kadar yanmak mıdır?

....

Kuran ve hadis bağlamında bakmak uzun mesai gerektirir.

Zira Müslümanların, bu ülkede kaynak kabul ettikleri Kutubi Sitte denilen, başta Buhari ve Müslüm kitapları olmak üzre 6 kitap ve tekrarlar çıkarılmış 7299 hadis var.

Bu hadislere bakmak lazım ama dediğim gibi uzun iş.

Ha keza Kuran da ilgili ayetlere bakmak gerekir ama düşündüğümde Kuranda, bu konuda ilk olarak aklıma gelen bir paradoks var;

Kafirlerin/müşriklerin yeri kesin ve sonsuz kalacakları cehennemdir..

Fakat bunun yanında Allah dilediğini de affedebilir.

Bu ikilemden hareketle inanmayan birinin cehennemde sonsuza kadar kalacağını söyleyemeyiz.

Efendim Allah şunları şunları kesinlikle affetmeyeceğini söylemiştir, Allah ın söylediği kesindir şeklinde bir itiraz olabilir.

İyi de Allah dilerse affeder..Bunu da Allah söylemiştir..

Dediğim gibi bir ikilemdir bu..

Ama neresinden bakarsanız bakın merhamet ve adalet kokusunu alamıyorum ben..

tarihinde Pahis tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.

×
×
  • Yeni Oluştur...