Jump to content

İslamda Cariyeler ( Kadın Köleler )


Recommended Posts

Ehli Sünnet arkadaş. Gavurun bir savaş ortamında aynı şekilde anana bacına ve eşine tecavüz edip, köle haline getirmesi sence hak mıdır? Sana hak ise ona da hak olmalı değil mi?

neden savaş ortamında olsun? Islam savaş ortamında demiyor ki ...bulduğunuz yerde öldürün diyor... ıslamın emirlerine göre,sadece allaha inanmadan kuranin dediklerini yapsalar müslüman kalmaz dünyada :)
Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 342
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Kuran nedense cariyeye açıkça cariye dememiş. "Sağ elinizin altındakiler" diye şifreli bir ifade kullanılmış. Bu ifadeyi neden özellikle seçmiş bu yağmacı cahil araplar biraz irdeleyelim.

Burada güçlü bir sahiplik vurgusu vardır. Sağ elin altında olmak demek, tamamen sahip olmak, tasarruf yetkisi, mülkü olmak, dilediği gibi mülkünde tasarruf etmeyi ifade eder. Burada şiddetli bir emperyalizm ve insan sömürüsü, insan haklarının hiçe sayılışı vardır.

Örneğin sol elde tutulan böyle değildir. Sol elde tutulan emaneti, geçiciliği vurgular. Mülk değildir, geri elden çıkmak üzere beklemektedir. Sol elde tutmak bunu ifade eder.

Bu elbette bir kepazelik, bir rezalet, skandal yani... İnsan üzerinde insana böyle bir sahiplik yetkisi tanımak korkunç bir ilkellik ve vahşet. Buna imza atan bir kitaba inanıyor olmak müslümler için utanç verici ama bunlarda kızaracak yüz yok. Manda derisi geçirmişler suratlarına. İlkel vahşi yaratıklara benziyorlar. Ne utanma, ne acıma, ne insanlık, ne bilgi var ne kültür. Yoz bir yobazlıktan başka hiç bir şey yok...

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bu köle ve cariye konusu hep islam'da bir ilke gibi gösterilmeye çalışılıyor, hatta yukarda birisi cariye olarak alıp evli olsa bile tecavüz edilebileceğini söylüyor, halbuki evlilik kurmuş çoluk çocuğa karışmış kadınlara, kocaları yok ise, nikahlamadan dokunmak haramdır, nikahlayınca da cariye olmaktan çıkar, hür olur.

Kölelik ve cariyelik islam'ın hazır bulduğu bir yaradır, dünyada hâlâ gizli-açık devam ediyor.

Kur'an bunu yasaklamıştır (Muhammed 4) ve o güne kadar edinilmiş olanları da, çeşitli vesilelerle serbest bırakmayı, bırakıncaya kadar da bir aile ferdi gibi davranılmasını teşvik etmiştir.

Lütfen iddianızı onun bunun kitabından değil, Kur'an'dan ve O'nun uygulayıcısı olan Nebii'den getirin, uydurup uydurup yazıyorlar.

tarihinde mmmrkl tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Bu köle ve cariye konusu hep islam'da bir ilke gibi gösterilmeye çalışılıyor, hatta yukarda birisi cariye olarak alıp evli olsa bile tecavüz edilebileceğini söylüyor, halbuki evlilik kurmuş çoluk çocuğa karışmış kadınlara, kocaları yok ise, nikahlamadan dokunmak haramdır, nikahlayınca da cariye olmaktan çıkar, hür olur.

Kölelik ve cariyelik islam'ın hazır bulduğu bir yaradır, dünyada hâlâ gizli-açık devam ediyor.

Kur'an bunu yasaklamıştır (Muhammed 4) ve o güne kadar edinilmiş olanları da, çeşitli vesilelerle serbest bırakmayı, bırakıncaya kadar da bir aile ferdi gibi davranılmasını teşvik etmiştir.

Lütfen iddianızı onun bunun kitabından değil, Kur'an'dan ve O'nun uygulayıcısı olan Nebii'den getirin, uydurup uydurup yazıyorlar.

Biz öyle yapıyoruz da sen yapmıyorsun.

Ahzab/50. Ey Nebî (Peygamber)! Muhakkak ki Biz, ecirlerini (mehirlerini) verdiğin zevcelerini ve elinin (altında) malik olduğun, Allah'ın ganimet olarak sana verdiği (cariyelerini) helâl kıldık. Ve seninle beraber hicret eden amcanın kızları, halanın kızları, dayının kızları, teyzenin kızları ve nefsini Nebî (Peygamber) için hibe eden ve Nebî'nin (Peygamber'in) de onu almak istediği mü'min kadınları, (diğer) mü'minler hariç, sana özel olarak (helâl kıldık). Onlara (diğer mü'minlere) zevceleri ve ellerinin (altında) malik oldukları (cariyeleri) konusunda neyi farz kıldık, Biz biliriz. (Bu), senin üzerine bir zorluk olmaması içindir. Ve Allah, Gafûr'dur (mağfiret eden), Rahîm'dir (Rahîm esmasıyla tecelli eden).

İşte Kuran'dan ve uygulayıcından bir örnek.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bu köle ve cariye konusu hep islam'da bir ilke gibi gösterilmeye çalışılıyor, hatta yukarda birisi cariye olarak alıp evli olsa bile tecavüz edilebileceğini söylüyor, halbuki evlilik kurmuş çoluk çocuğa karışmış kadınlara, kocaları yok ise, nikahlamadan dokunmak haramdır, nikahlayınca da cariye olmaktan çıkar, hür olur.

Kölelik ve cariyelik islam'ın hazır bulduğu bir yaradır, dünyada hâlâ gizli-açık devam ediyor.

Kur'an bunu yasaklamıştır (Muhammed 4) ve o güne kadar edinilmiş olanları da, çeşitli vesilelerle serbest bırakmayı, bırakıncaya kadar da bir aile ferdi gibi davranılmasını teşvik etmiştir.

Lütfen iddianızı onun bunun kitabından değil, Kur'an'dan ve O'nun uygulayıcısı olan Nebii'den getirin, uydurup uydurup yazıyorlar.

Nedense 19ncu 20nci yy a kadar köleliğin yasak olduğunu söyleyen bir müslüman yoktu. Avrupa köleliği kaldırdıktan sonra; insan hakları, demokrasi gibi kavramlar ortaya çıktıktan sonra birden bire "efennim islam köleliği yasaklar islam barış ve sevgi dinidir islam kadınları yüceltir islam kadınları şereflendirir" diyen tipler ortaya çıkmaya başladı. Ne kadar ilginç.
Link to post
Sitelerde Paylaş

Kuran nedense cariyeye açıkça cariye dememiş. "Sağ elinizin altındakiler" diye şifreli bir ifade kullanılmış. Bu ifadeyi neden özellikle seçmiş bu yağmacı cahil araplar biraz irdeleyelim.

Burada güçlü bir sahiplik vurgusu vardır. Sağ elin altında olmak demek, tamamen sahip olmak, tasarruf yetkisi, mülkü olmak, dilediği gibi mülkünde tasarruf etmeyi ifade eder. Burada şiddetli bir emperyalizm ve insan sömürüsü, insan haklarının hiçe sayılışı vardır.

Örneğin sol elde tutulan böyle değildir. Sol elde tutulan emaneti, geçiciliği vurgular. Mülk değildir, geri elden çıkmak üzere beklemektedir. Sol elde tutmak bunu ifade eder.

Bu elbette bir kepazelik, bir rezalet, skandal yani... İnsan üzerinde insana böyle bir sahiplik yetkisi tanımak korkunç bir ilkellik ve vahşet. Buna imza atan bir kitaba inanıyor olmak müslümler için utanç verici ama bunlarda kızaracak yüz yok. Manda derisi geçirmişler suratlarına. İlkel vahşi yaratıklara benziyorlar. Ne utanma, ne acıma, ne insanlık, ne bilgi var ne kültür. Yoz bir yobazlıktan başka hiç bir şey yok...

Edip Yüksel bir videosunda hep elinizin altindakiler diye çeviriyorlar ama aslında orada yemininizin altindakiler (iyman yeminin çoğuluymuş öyle diyor) demek istiyor diyordu.

Ama ilginçtir ki ahzap 50 ayetini o da öyle çevirmiş:

Ey peygamber, mehirlerini vermiş bulunduğun eşlerini ve ALLAH'ın sana bağışladığı elinin altındakileri, seninle birlikte göç eden amcanın kızlarını, halalarının kızlarını, dayının kızlarını ve teyzelerinin kızlarını sana helal kılmışısızdır. Ayrıca, peygamber dilerse, kendisini inananlara değil sadece peygambere mehirsiz olarak hibe eden birisiyle nikahlanabilir. Biz, eşleri ve ellerinin altında bulunanlar hakkında üzerlerine yüklediğimiz sorumlulukları bildirmiştik ki güç bir duruma düşmeyesin. ALLAH Bağışlayandır, Rahimdir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Edip Yüksel bir videosunda hep elinizin altindakiler diye çeviriyorlar ama aslında orada yemininizin altindakiler (iyman yeminin çoğuluymuş öyle diyor) demek istiyor diyordu.

Ama ilginçtir ki ahzap 50 ayetini o da öyle çevirmiş:

Ey peygamber, mehirlerini vermiş bulunduğun eşlerini ve ALLAH'ın sana bağışladığı elinin altındakileri, seninle birlikte göç eden amcanın kızlarını, halalarının kızlarını, dayının kızlarını ve teyzelerinin kızlarını sana helal kılmışısızdır. Ayrıca, peygamber dilerse, kendisini inananlara değil sadece peygambere mehirsiz olarak hibe eden birisiyle nikahlanabilir. Biz, eşleri ve ellerinin altında bulunanlar hakkında üzerlerine yüklediğimiz sorumlulukları bildirmiştik ki güç bir duruma düşmeyesin. ALLAH Bağışlayandır, Rahimdir.

Yemin hem sağ el hem de sağ eli kaldırarak verilen ant anlamına geliyor.

Ar yamīn يمين [#ymn faˁīl sf.] 1. sağ taraf, sağ el, güney, 2. sağ elini kaldırarak verilen ant (= Aram yamīn ימין a.a. = İbr yāmīn ימין a.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Yemin hem sağ el hem de sağ eli kaldırarak verilen ant anlamına geliyor.

Ar yamīn يمين [#ymn faˁīl sf.] 1. sağ taraf, sağ el, güney, 2. sağ elini kaldırarak verilen ant (= Aram yamīn ימין a.a. = İbr yāmīn ימין a.

ee hangisini seçeceğiz o zaman? Arapça gerçekten çok ezik ve fakir bir dil.
Link to post
Sitelerde Paylaş

Biz öyle yapıyoruz da sen yapmıyorsun.

Ahzab/50. Ey Nebî (Peygamber)! Muhakkak ki Biz, ecirlerini (mehirlerini) verdiğin zevcelerini ve elinin (altında) malik olduğun, Allah'ın ganimet olarak sana verdiği (cariyelerini) helâl kıldık. Ve seninle beraber hicret eden amcanın kızları, halanın kızları, dayının kızları, teyzenin kızları ve nefsini Nebî (Peygamber) için hibe eden ve Nebî'nin (Peygamber'in) de onu almak istediği mü'min kadınları, (diğer) mü'minler hariç, sana özel olarak (helâl kıldık). Onlara (diğer mü'minlere) zevceleri ve ellerinin (altında) malik oldukları (cariyeleri) konusunda neyi farz kıldık, Biz biliriz. (Bu), senin üzerine bir zorluk olmaması içindir. Ve Allah, Gafûr'dur (mağfiret eden), Rahîm'dir (Rahîm esmasıyla tecelli eden).

İşte Kuran'dan ve uygulayıcından bir örnek.

Sevgili sağduyu,

buradaki evlenme uygulaması istisna bir durum teşkil ediyor, İslam Hukuku'nun prensiplerinden değil, toplumun geneline şamil değildir.

Peygamber söz konusu olunca, bunun gibi istisnai uygulamalar olmuştur, şunlar gibi:

Teheccüd namazı Hz. Peygamber'e (s.a) farz, diğer Müslümanlara ise nafiledir.

Hz. Peygamber (s.a) ve ailesinin sadaka kabul etmesi haramdır, oysa diğer müminler için böyle değildir.

Peygamber'in (s.a) bıraktığı miras paylaşılmaz, oysa diğer müminlerin bıraktıkları mirasla ilgili hükümler Nisa Suresi'nde yer almıştır.

Kendisine aralarında adaletle davranması emredildiği halde, dörtten fazla kadınla evlenme izni verilmiştir.

O kendisini hibe eden bir kadınla, mehir vermeksizin evlenebilir ve onun eşleri ölümünden sonra Müslümanlara haramdır.

Müslümanların ehl-i kitaptan kadınlarla evlenmesi helâl olduğu halde, peygambere bunun haram olmasıdır.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Nedense 19ncu 20nci yy a kadar köleliğin yasak olduğunu söyleyen bir müslüman yoktu. Avrupa köleliği kaldırdıktan sonra; insan hakları, demokrasi gibi kavramlar ortaya çıktıktan sonra birden bire "efennim islam köleliği yasaklar islam barış ve sevgi dinidir islam kadınları yüceltir islam kadınları şereflendirir" diyen tipler ortaya çıkmaya başladı. Ne kadar ilginç.

Başkası dillendirmiş veya dillendirmemiş, önemi yok. Çünkü bu 1400 yıllık bir vakıa.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Sevgili sağduyu,

buradaki evlenme uygulaması istisna bir durum teşkil ediyor, İslam Hukuku'nun prensiplerinden değil, toplumun geneline şamil değildir.

Peygamber söz konusu olunca, bunun gibi istisnai uygulamalar olmuştur, şunlar gibi:

Teheccüd namazı Hz. Peygamber'e (s.a) farz, diğer Müslümanlara ise nafiledir.

Hz. Peygamber (s.a) ve ailesinin sadaka kabul etmesi haramdır, oysa diğer müminler için böyle değildir.

Peygamber'in (s.a) bıraktığı miras paylaşılmaz, oysa diğer müminlerin bıraktıkları mirasla ilgili hükümler Nisa Suresi'nde yer almıştır.

Kendisine aralarında adaletle davranması emredildiği halde, dörtten fazla kadınla evlenme izni verilmiştir.

O kendisini hibe eden bir kadınla, mehir vermeksizin evlenebilir ve onun eşleri ölümünden sonra Müslümanlara haramdır.

Müslümanların ehl-i kitaptan kadınlarla evlenmesi helâl olduğu halde, peygambere bunun haram olmasıdır.

Ayete tekrar bakalım:

Ahzab/50. Ey Nebî (Peygamber)! Muhakkak ki Biz, ecirlerini (mehirlerini) verdiğin zevcelerini ve elinin (altında) malik olduğun, Allah'ın ganimet olarak sana verdiği (cariyelerini) helâl kıldık. Ve seninle beraber hicret eden amcanın kızları, halanın kızları, dayının kızları, teyzenin kızları ve nefsini Nebî (Peygamber) için hibe eden ve Nebî'nin (Peygamber'in) de onu almak istediği mü'min kadınları, (diğer) mü'minler hariç, sana özel olarak (helâl kıldık). Onlara (diğer mü'minlere) zevceleri ve ellerinin (altında) malik oldukları (cariyeleri) konusunda neyi farz kıldık, Biz biliriz. (Bu), senin üzerine bir zorluk olmaması içindir. Ve Allah, Gafûr'dur (mağfiret eden), Rahîm'dir (Rahîm esmasıyla tecelli eden).

Bu ayetteki tek istisnai durum kırmızı yaptığım kısımdır, diğer kısımlar değil. Yani Muhammed'e mehirsiz kadın almak helal, diğer müslümanlara değildir. Bu kısmı görmezden gelmiştin değil mi?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Evet, İslamda cariye de vardır, köle de vardır. İslam dini bu müesseseyi kaldırmamış, İslah etmiştir. Fakat, İslamın diğer bir çok mühim meseleleri yeteri kadar bilinmediği gibi, köle ve cariye meselesi de bilinmiyor. Önce hürriyeti elinden alınan bir erkeğe köle, bir kadına dacariye denir. Köleliğin menşei ise savaşlardır. Köle bir nevi savaş esiri demektir. Bir İslam devleti, İslam olmayan bir memleketi fethettiği zaman, İslam, devlet reisini serbest bırakmıştır. İsterse o memleket sakinlerinin hürriyetlerine dokunmaz. Kendilerinden cizye (baş parası), arazilerinden de haraç ismi altında bir vergi alır. İsterse mallarını mal-ı ganimet olarak alır. Kendilerinin de hürriyetlerini alarak erkeklerini köle, kadınlarını da cariye yapar ve mücahidlere dağıtır. İşte İslamda köleliğin menşei budur.

Hikmeti:

Bu müessesenin varlığı barışın sağlanmasının sebeplerinden birini meydana getireceği gibi, o insanlar için de dünyevî bir nevi cezadır.

Barışın devamına sebeptir:

Çünkü savaşta mağlup oldukları takdirde hürriyetlerinin de elden gideceğini hesaba katan düşman kolay kolay savaşa ve saldırmaya cesaret edemez.

Cezadır:

Çünkü Allaha kul olmak üzere dünyaya getirilen bu insanlar bir kere Allaha kul olmuyorlar. Fakat bununla da kalmıyorlar; Allaha kul olmuş olanları da kılıçtan geçirmek istiyorlar. Cenab-ı Hakk, böyle bir cezayı koyarak onlara demiş oluyor ki: Siz bana kul olmadınız, üstelik bana kul olanlara savaş açıyor, onları kılıçtan geçirmek istiyorsunuz. Ben de dünyada ceza olarak sizin en mühim varlığınız olan hürriyetinizi elinizden alarak sizi kullarıma kul yapıyorum. Bununla beraber İslam köle ve cariyelerin âzâd olup hürriyetlerine kavuşmaları için o kadar çok sebepler getirmiştir ki, kölenin köleliği sürüp gitmiyor, âzad olup hürriyetine kavuşuyor. Mesela:

1- Hataen birisini öldürdüğü zaman bir köle;

2- Zihar yaptığı zaman bir köle;

3- Yeminini bozduğu zaman bir köle azad eder. Bunların dışında İslamın tavsiyeleri de vardır: Kim bir köle âzad ederse, Cenab-ı Hakk da onu cehennemden âzad eder. (Hadis-i şerif)

Link to post
Sitelerde Paylaş

Teheccüd namazı Hz. Peygamber'e (s.a) farz, diğer Müslümanlara ise nafiledir.

Hz. Peygamber (s.a) ve ailesinin sadaka kabul etmesi haramdır, oysa diğer müminler için böyle değildir.

Peygamber'in (s.a) bıraktığı miras paylaşılmaz

Makami mahmuda beni secseydi 7/24 namaz kilardim tabi ki

miras neden paylasilmiyor. Fatima yuzunden mi yoksa mallar tum muslumanlara ait oldugu icin mi

sunnet asigi bir musluman var mi ki tum bu dunya malini musluman ahaliye bagislamis

tarihinde ayyaşgezer tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Evet, İslamda cariye de vardır, köle de vardır. İslam dini bu müesseseyi kaldırmamış, İslah etmiştir. Fakat, İslamın diğer bir çok mühim meseleleri yeteri kadar bilinmediği gibi, köle ve cariye meselesi de bilinmiyor. Önce hürriyeti elinden alınan bir erkeğe köle, bir kadına dacariye denir. Köleliğin menşei ise savaşlardır. Köle bir nevi savaş esiri demektir. Bir İslam devleti, İslam olmayan bir memleketi fethettiği zaman, İslam, devlet reisini serbest bırakmıştır. İsterse o memleket sakinlerinin hürriyetlerine dokunmaz. Kendilerinden cizye (baş parası), arazilerinden de haraç ismi altında bir vergi alır. İsterse mallarını mal-ı ganimet olarak alır. Kendilerinin de hürriyetlerini alarak erkeklerini köle, kadınlarını da cariye yapar ve mücahidlere dağıtır. İşte İslamda köleliğin menşei budur.

Hikmeti:

Bu müessesenin varlığı barışın sağlanmasının sebeplerinden birini meydana getireceği gibi, o insanlar için de dünyevî bir nevi cezadır.

Barışın devamına sebeptir:

Çünkü savaşta mağlup oldukları takdirde hürriyetlerinin de elden gideceğini hesaba katan düşman kolay kolay savaşa ve saldırmaya cesaret edemez.

Cezadır:

Çünkü Allaha kul olmak üzere dünyaya getirilen bu insanlar bir kere Allaha kul olmuyorlar. Fakat bununla da kalmıyorlar; Allaha kul olmuş olanları da kılıçtan geçirmek istiyorlar. Cenab-ı Hakk, böyle bir cezayı koyarak onlara demiş oluyor ki: Siz bana kul olmadınız, üstelik bana kul olanlara savaş açıyor, onları kılıçtan geçirmek istiyorsunuz. Ben de dünyada ceza olarak sizin en mühim varlığınız olan hürriyetinizi elinizden alarak sizi kullarıma kul yapıyorum. Bununla beraber İslam köle ve cariyelerin âzâd olup hürriyetlerine kavuşmaları için o kadar çok sebepler getirmiştir ki, kölenin köleliği sürüp gitmiyor, âzad olup hürriyetine kavuşuyor. Mesela:

1- Hataen birisini öldürdüğü zaman bir köle;

2- Zihar yaptığı zaman bir köle;

3- Yeminini bozduğu zaman bir köle azad eder. Bunların dışında İslamın tavsiyeleri de vardır: Kim bir köle âzad ederse, Cenab-ı Hakk da onu cehennemden âzad eder. (Hadis-i şerif)

Ne yani adam istediği kadar tecavüz etsin, çalsın, çırpsın bir tane köle azad edince cehennemden kurtulsun öyle mi?

Ayrıca islam bütün kafirlerle savaşmayı emreder, hepsini itaat altına almayi emreder. Kadınların ne suçu var ki onları köle yapıyorsun? Onlar mı savaştı sanki?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Ne yani adam istediği kadar tecavüz etsin, çalsın, çırpsın bir tane köle azad edince cehennemden kurtulsun öyle mi?

Ayrıca islam bütün kafirlerle savaşmayı emreder, hepsini itaat altına almayi emreder. Kadınların ne suçu var ki onları köle yapıyorsun? Onlar mı savaştı sanki?

Hangi ayette kafirlerle savaşmayı emreder ?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Evet, İslamda cariye de vardır, köle de vardır. İslam dini bu müesseseyi kaldırmamış, İslah etmiştir. Fakat, İslamın diğer bir çok mühim meseleleri yeteri kadar bilinmediği gibi, köle ve cariye meselesi de bilinmiyor. Önce hürriyeti elinden alınan bir erkeğe köle, bir kadına dacariye denir. Köleliğin menşei ise savaşlardır. Köle bir nevi savaş esiri demektir. Bir İslam devleti, İslam olmayan bir memleketi fethettiği zaman, İslam, devlet reisini serbest bırakmıştır. İsterse o memleket sakinlerinin hürriyetlerine dokunmaz. Kendilerinden cizye (baş parası), arazilerinden de haraç ismi altında bir vergi alır. İsterse mallarını mal-ı ganimet olarak alır. Kendilerinin de hürriyetlerini alarak erkeklerini köle, kadınlarını da cariye yapar ve mücahidlere dağıtır. İşte İslamda köleliğin menşei budur.

Hikmeti:

Bu müessesenin varlığı barışın sağlanmasının sebeplerinden birini meydana getireceği gibi, o insanlar için de dünyevî bir nevi cezadır.

Barışın devamına sebeptir:

Çünkü savaşta mağlup oldukları takdirde hürriyetlerinin de elden gideceğini hesaba katan düşman kolay kolay savaşa ve saldırmaya cesaret edemez.

Cezadır:

Çünkü Allaha kul olmak üzere dünyaya getirilen bu insanlar bir kere Allaha kul olmuyorlar. Fakat bununla da kalmıyorlar; Allaha kul olmuş olanları da kılıçtan geçirmek istiyorlar. Cenab-ı Hakk, böyle bir cezayı koyarak onlara demiş oluyor ki: Siz bana kul olmadınız, üstelik bana kul olanlara savaş açıyor, onları kılıçtan geçirmek istiyorsunuz. Ben de dünyada ceza olarak sizin en mühim varlığınız olan hürriyetinizi elinizden alarak sizi kullarıma kul yapıyorum. Bununla beraber İslam köle ve cariyelerin âzâd olup hürriyetlerine kavuşmaları için o kadar çok sebepler getirmiştir ki, kölenin köleliği sürüp gitmiyor, âzad olup hürriyetine kavuşuyor. Mesela:

1- Hataen birisini öldürdüğü zaman bir köle;

2- Zihar yaptığı zaman bir köle;

3- Yeminini bozduğu zaman bir köle azad eder. Bunların dışında İslamın tavsiyeleri de vardır: Kim bir köle âzad ederse, Cenab-ı Hakk da onu cehennemden âzad eder. (Hadis-i şerif)

Bence Nick´iniz yazdıklarınızla hiç örtüşmüyor, Siz sorgulamıyorsunuz bilakis hiç sorgulamadan inancınızı savunuyorsunuz.

Hatta neyi savunduğunuzun bile farkında değilsiniz. Evvela şavaşların, sebepleri ne olursa olsun, hiç bir tarafı savunulamaz.

Neden? Çünkü savaşların yegane tek sebebi vardır, o da rakibi yok etmektir, ona yaşam hakkı vermemektir.

Kaldı ki, Siz İslamın fetihlerinden bahsediyorsunuz. Dostum İslam´ın İslam olmayan topraklarda ne işi var, orada yaşayan

insanların inancına ve yaşam tarzına karışmaya ne hakkı var ?.

Madem ki Sizden olmayanlar ölünce tahtalı köyde kavurma olacaklar, o zaman neden bu dünyada onlara rahat vermiyorsunuz ve Tanrıcılık oynuyorsunuz ?. Siz Tanrınızdan daha iyimi bileceksiniz de, onun işine karışıyorsunuz !

tarihinde kavak tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Hangi ayette kafirlerle savaşmayı emreder ?

Nisa 89;

"arzu ettiler ki kendilerinin küfre saptıkları gibi siz de sapasınız da beraber olasınız. bu sebeple, onlar allah yolunda hicret edinceye kadar içlerinden dost edinmeyin. eğer bundan yüz çevirirlerse onları yakalayın ve bulduğunuz yerde öldürün. onlardan ne bir dost edinin, ne de bir yardımcı."

Kuran boyle olmasini istiyor,kivirmaya hatta yorumlamaya bile gerek yok.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Evet, İslamda cariye de vardır, köle de vardır. İslam dini bu müesseseyi kaldırmamış, İslah etmiştir. Fakat, İslamın diğer bir çok mühim meseleleri yeteri kadar bilinmediği gibi, köle ve cariye meselesi de bilinmiyor. Önce hürriyeti elinden alınan bir erkeğe köle, bir kadına dacariye denir. Köleliğin menşei ise savaşlardır. Köle bir nevi savaş esiri demektir. Bir İslam devleti, İslam olmayan bir memleketi fethettiği zaman, İslam, devlet reisini serbest bırakmıştır. İsterse o memleket sakinlerinin hürriyetlerine dokunmaz. Kendilerinden cizye (baş parası), arazilerinden de haraç ismi altında bir vergi alır. İsterse mallarını mal-ı ganimet olarak alır. Kendilerinin de hürriyetlerini alarak erkeklerini köle, kadınlarını da cariye yapar ve mücahidlere dağıtır. İşte İslamda köleliğin menşei budur.

Yani birileri gelip topraklarini isgal etsin,dinini yaymak icin.

erkekleri oldursun,esleri,erkek cocuklari oldurulen anneleri,kizlari "peygamber" oldugunu iddia eden bir "ortacag bedevisine"ganimet yapsin.

mutlu mesut ailesiyle yasayan bir insan kadin statusunden alinip kole olarak siniflandirilsin.

istedigin gibi kullan,yatirip becer sonrada baskalarina sat.

bildigin mal..

birde bunu ahlak dagittigini iddia ettigin kitapta yaz..

mide bulandirici..

kuran'da koleligi yasayaklayan kesin bir hukum yoktur.

icki icmeyin,haram yemeyin,zina yapmayin gibi...

gerci zina yapmayin,fuhus yapmayin der paranla satin aldigin koleyle sinirsiz seks yapma hakkini verir.

koleligi hic bir zaman yasaklamamis aksine tesvik etmistir.

celiskilerle dolu bir kitap hatta oyleki celiskiler bile birbiriyle celisiyo yani o derece.

tarihinde harmoniaa tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Öncelikle cihad nedir?

İslâm'ın yükselmesi, korunması ve yayılması için her türlü çalışmada bulunmak, uğraşmak, gayret sarfetmek ve bu yolda sıcak ve soğuk savaşa girmektir. Daha açık bir ifade ile Allah (c.c.) tarafından kullarına verilmiş olan bedenî, malî ve zihnî kuvvetleri Allah yolunda kullanmak, o yolda feda etmektir. İnsanın maddî-manevî bütün varlığını Allah yolunda ortaya koyarak Hakk'ın düşmanlarını ortadan kaldırmak için savaşması "cihad"dır.

İslâm'da cihad farzdır. Allah Teâlâ bu konuda şöyle buyuruyor: "Hoşunuza gitmese de düşmanla savaşmak üzerinize farz kılındı" (el-Bakara, 2/216). "Herhangi bir fitne kalmayıncaya ve din yalnız Allah'ın oluncaya kadar onlarla çarpışın " (el-Bakara, 2/193). "Allah'a ve ahiret gününe inanmayan kişilerle savaşınız" (et-Tevbe, 9/29); "Sizinle toptan savaştıkları gibi siz de müşriklerle savaşınız. " (et-Tevbe, 9/36). Hz. Peygamber (s.a.s.)'de "Cihad kıyamete kadar devam edecek bir farzdır" (Ebû Davûd, el-Cihad, 33) buyurmuştur.

Yalnız, bu farz bazı hallerde farz-ı ayın; bazı hallerde ise farz-ı kifayedir. Müslümanlar içinden sadece bir grup cihadın gayesini gerçekleştirebiliyor, müslümanların yurt, mal, ırz, namus ve haysiyetlerini düşmanlara karşı koruyabiliyorsa o taktirde cihad farz-ı kifaye olmuş olur ve diğer müslümanların üzerinden sorumluluk kalkar. Şayet fert fert gücü yeten her müslümanın düşmana karşı koyma gereği varsa o zaman farz-ı ayın olur; herkesin bizzat cihâd etmesi icab eder.

Cihâdın gayesi, yeryüzünden fitneyi kaldırmak ve hakkı yüceltmektir. İslâm'da savaş, intikam, öldürme yağma, baskı ve zulüm yapmak için değil: bunları ortadan kaldırmak için yapılır. Müslüman olmayanları zorla İslâm'a sokmak yoktur. Cihad'dan maksat, insanları baskılardan kurtarmak, İslâm'ın yüce gerçeklerini onlara duyurmak ve kendi rızalarıyla müslüman olabilecekleri onamları hazırlamaktır.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...