Jump to content

Bayram Konulu Hadis Hk.


Recommended Posts

Hazret-i Âişe anlatıyor:
Bayram günü iki cariye, kahramanlık şiirlerini tef çalarak terennüm ediyordu. Resulullah yatağına yatıp yüzünü öbür tarafa çevirdi, sonra babam Hazret-i Ebu Bekir içeri girdi. ''Bu ne hâl, Resulullah'ın huzurunda şeytanın düdüğü ve sesi ne arıyor?'' diye beni azarlayınca, Resulullah: ''Bırak onları, her milletin bir bayramı vardır, bu da bizim bayramımızdır'' buyurdu. Babam başka şeyle meşgul olunca cariyelere işaret ettim, dışarı çıktılar.”
(Buhari, Müslim)

1. Anlaşıldığı üzere Muhammed, övülmekten, kendisine methiyeler dizilmesinden hoşlanıyor. Ama müminlere övünmenin ve övülmenin iyi bir şey olmadığını öğütlüyor. İnsanlar kendilerine koyulan isimlerin manasından etkilenirlermiş, Muhammed'in isminin anlamı da ''övülmüş'' olduğuna göre övünmek yalnız Muhammed'e mahsus bir haslet olsa gerek.

''Övülmeyi sevmek insanı kör ve sağır eder. Kusurlarını görmez olur. Doğru sözleri verilen nasihati işitmez olur.'' (Deylemi)

''Meddahların -herkesi övenlerin yağcıların- yüzüne toprak saçın.'' (Müslim, Tirmizi)

2. Övünme kısmını geçtik ama, Aişe'nin rivayet ettiği yukarıdaki hadise göre, peygamberi övmek ibadete eşdeğer! Bu nasıl bir kibirdir? Muhammed Allah'a ortak mı koşmaktadır? Öyleyse aşağıdaki ayetin hükmü nedir?

''Allah'ım! Yalnız sana ibadet ederiz ve yalnız senden yardım dileriz.'' (Fatiha, 5)

3. Yine Aişe'nin rivayet ettiği hadisten yola çıkarak, Muhammed'in yaşadığı dönemlerin bayramlarında şarkılar söylendiğini, şiirler okunduğunu anlıyoruz. Peki Muhammed'in şarkılı, şiirli bayram kutlamaları neden artık tamamen terkedilmiş durumda? Müslümanların bayram sünnetlerini terketmesinin mantıklı bir gerekçesi var mı?

4. Kadın sesi, kadınların şarkı söylemesi İslam'da haramdır. Ellerinde tef çalarak şarkı söyleyen cariyelerin bu haramdan haberleri mi yok, yoksa hür kadınlara haram sayılanların cariyeler için bir bağlayıcılığı/geçerliliği mi yok?

5. Gazali, Aişe'nin rivayet ettiği aynı hadiste tef çalan cariyelerden, küçük zenci kızlar olarak bahsediyor. Cariyeler için de yaş sınırı var mı? Bu kızların ne kadar küçük olduğunu merak ettim doğrusu...

Resulullah’ın geldiği bir evde, küçük zenci kızlar (cariyeler) tef çalıp şarkı söylüyorlardı. Şarkıyı bırakıp, Resulullah’ı övmeye başladılar. Resulullah, ''Onu bırakın, oyun arasında beni övmeyin! Beni övmek ibadettir. Eğlence, oyun arasında ibadet caiz değildir'' buyurdu. (Gazali)

tarihinde Mırnaw tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Muhammed, Ahmed ve Mahmud H-M-D kökünden geliyor..

Hmd ise bildiğimiz hamd.

Fatiha nın ilk ayetindeki, sadece Allah a yapılan hamd yani..

Peki Muhammed,Mahmud ve Ahmed ne anlama geliyor?

Övülmüş,övülen, övülmeye layık olan mı yoksa benzer şekilde hamd edilen, hamd edilmeye layık olan mı?

Yan bir bilgi olarak eklemek istedim..

Link to post
Sitelerde Paylaş

Muhammed, Ahmed ve Mahmud H-M-D kökünden geliyor..

Hmd ise bildiğimiz hamd.

Fatiha nın ilk ayetindeki, sadece Allah a yapılan hamd yani..

Peki Muhammed,Mahmud ve Ahmed ne anlama geliyor?

Övülmüş,övülen, övülmeye layık olan mı yoksa benzer şekilde hamd edilen, hamd edilmeye layık olan mı?

Yan bir bilgi olarak eklemek istedim..

İsimleri arasında Mustafa da var.

Ahmed, övülmüş demek. Muhammed de öyle...

Muhammed kelimesi hamd kökünden türemiş söylediğiniz gibi; hamd da övgü anlamına geliyor...

Link to post
Sitelerde Paylaş

İsimleri arasında Mustafa da var.

Ahmed, övülmüş demek. Muhammed de öyle...

Muhammed kelimesi hamd kökünden türemiş söylediğiniz gibi; hamd da övgü anlamına geliyor...

Konuyu kendi bağlamından uzaklaştırmak istemiyorum, ama;

Fatiha süresinin ilk ayetinde ne deniliyor?

Hamd, alemlerin efendisi olan Allah a mahsustur..

Bu hamd ı övgü olarak alıp yeniden bir meal yaparsak;

Övgü, ....... Allah mahsustur oluyor.

Peki Muhammed neydi? Övülmüş/övülen değil miydi?

Görülen o ki övgü sadece Allah a değil Muhammed e de mahsus bir olay..

Fakat ilahyatçıların bu duruma bir çözümü mevcut;

Her hamd övgü değildir, hamd Allah a yapılırsa övgü, insana yapılırsa bugün kullanılan Türkçe ile, teşekkür demektir, derler.

Neyse daha fazla dağıtmayayım, daha sonra katılım sağlarım..

Link to post
Sitelerde Paylaş

Müslümler muhammedin çok hamd eden anlamına geldiğini söylerler. Bu yalandır. Kanıtlamak kolay. Hemen bir örnek kelime verelim. Bu kelime muhammed kelimesine çok benzediği için bir şüphe olmaz: Muhammen. Bu çok da kullanılan bir kelimedir ve tahmin edilen anlamına gelir. İşte inşaatın muhammen bedeli şu kadar para denir.

Bu bilinen bir şey olduğu halde illa saklanmaya çalışılır. Bunu Arapça bilen ilahiyatçılar bilmez mi? Tabii ki bilirler. Ama söylerlerse fincancı katırları ürker. Çünkü kuran'da daha açılış kısmında hamdin allaha mahsus olduğu yazmaktadır.

İşte bir çuval incir böyle mundar edilir...

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.

×
×
  • Yeni Oluştur...