Jump to content

İslam da savaş


Recommended Posts

  • İleti 147
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Top Posters In This Topic

İşte onlar, gösterdikleri sabır ve sebattan dolayı çifte mükâfat alırlar. Onlar kötülüğe iyilikle mukabele eder ve kendilerine nasib ettiğimiz mallardan, Allah yolunda harcarlar.” (Kasas, 28/54)

O müttakîler ki, bollukta da darlıkta da Allah yolunda infakta bulunurlar, kızdıklarında öfkelerini yutar, insanların kusurlarını affederler. Allah, böyle iyi davranan ihsan ehlini sever.” (Âl-i İmrân, 3/134)

“İyilikle kötülük bir olmaz. O halde sen kötülüğü en güzel tarzda uzaklaştırmaya bak. Bir de bakarsın ki seninle kendisi arasında düşmanlık olan kişi candan, sıcak bir dost oluvermiş!” (Fussilet, 41/34)

“Şayet size selam verilirse, siz de ondan daha güzel bir tarzda selamı alın, en azından selamın misli ile karşılık verin!” (Nisa, 4/86)

Onlar, mü’minlere verilen şeylerden dolayı nefislerinde herhangi bir kaygı/içlerinde bir rahatsızlık duymaz ve muhtaç olsalar bile onları kendilerine tercih eder, önce kardeşlerinin ihtiyaçlarının görülmesini yeğlerler.”(Haşr, 59/9)

“Bir tatlı söz, bir kusur bağışlama, peşinden incitme gelen sadakadan çok daha iyidir.” (Bakara, 2/263

Yeryüzünde kibir ve azametle yürüme, çünkü toprağı yaramazsın, boyca da dağlara eremezsin.” (İsrâ, 17/37) ve “İnsanlara karşı böbürlenme, yeryüzünde çalımla yürüme! Çünkü Allah övünen, gururlanan hiç kimseyi sevmez.” (Lokman 31/18).

Rahmanın Has Kulları

63. Rahmân'ın(has) kulları onlardır ki, yeryüzünde tevazu ile yürürler ve kendini bilmez kimseler onlara laf attığında (incitmeksizin) "Selam!" derler (geçerler);

64. Gecelerini Rablerine secde ederek ve kıyam durarak geçirirler.

65. Ve şöyle derler: Rabbimiz! Cehennem azabını üzerimizden sav. Doğrusu onun azabı gelip geçici değil, devamlıdır.

66. Orası cidden ne kötü bir yerleşme ve ikamet yeridir!

67. (O kullar), harcadıklarında ne israf ne de cimrilik ederler; ikisi arasında orta bir yol tutarlar.

68. Yine onlar ki, Allah ile beraber (tuttukları) başka bir tanrıya yalvarmazlar, Allah'ın haram kıldığı cana haksız yere kıymazlar ve zina etmezler. Bunları yapan, günahı (nın cezasını) bulur;

Sarp Yokuş

Sarp yokuş, bilir misin nedir?” “Sarp yokuş, bir köleyi, bir esiri hürriyetine kavuşturmaktır; kıtlık zamanında yemek yedirmektir; yakınlığı olan bir yetimi, ya da yeri yatak (göğü yorgan yapan, barınacak hiçbir yeri olmayan) fakiri doyurmaktır. Bir de sarp yokuş: Gönülden iman edip, birbirine sabır ve şefkat dersi vermek, sabır ve şefkat örneği olmaktır.” (Beled, 90/12-18)

Link to post
Sitelerde Paylaş

ilk saldıranlar müşrikler çünkü adam sana saldırınca ne yapacaksın mecburen kendini savunacaksın

Muhammed'im müşrik kervanlarına saldırması ne? O saldırılar sayılmıyor mu? Ya etrafındaki yahudi kabilelere ve diğer arap kavimlere saldırması? Bunlarda mı müdafaa savaşları?

Link to post
Sitelerde Paylaş

örnek ? biraz daha somutlaştırır mısın ? savaş adı olay adı ?

Beni Kureyza, Beni Mustalık, Beni Nadir, Huneyn...

Daha fazla örnek istiyorsan internetten Muhammed'in savaşları diye arat. Özellikle Beni Kureyza katliamını.

Bir de Muhammed karıları Safiyye, Cüveyriyye ve Reyhane'yi (bu kadın cariye olabilir) nasıl ve nerelerden ele geçirmiş, onu araştır.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Kureyza hendek savaşı sırasında yapılmış bir savaş Kureyzalılar iki kez anlaşmayı bozmuş ve hendek savaşında Müslümanları arkalarından vurmuş kundaklamışlar diğer savaşlarda bu şekilde ya meşru müdafaa ,anlaşmanın bozulması yada zulüm yapılmasıdır

o dönemde tek bir örnek gösteremessin ki Müslümanlar durup durduk yerde müşriklere saldırmış olsun

ayrıca bahsettiğin isimlerin hiç biri cariye değildi hepsi nikahlıydı onlarla evlenilmesi sayesinde bir sürü esir serbest kalmış ve safiyye cüveyriyye kendisi evlenmek istemiştir

safiyyeyi serbest kalması konusunda İslam peygamberi teklif edince kendisi evlenmek istediğini söylemiştir

Link to post
Sitelerde Paylaş

Kureyza hendek savaşı sırasında yapılmış bir savaş Kureyzalılar iki kez anlaşmayı bozmuş ve hendek savaşında Müslümanları arkalarından vurmuş kundaklamışlar diğer savaşlarda bu şekilde ya meşru müdafaa ,anlaşmanın bozulması yada zulüm yapılmasıdır

o dönemde tek bir örnek gösteremessin ki Müslümanlar durup durduk yerde müşriklere saldırmış olsun

ayrıca bahsettiğin isimlerin hiç biri cariye değildi hepsi nikahlıydı onlarla evlenilmesi sayesinde bir sürü esir serbest kalmış ve safiyye cüveyriyye kendisi evlenmek istemiştir

safiyyeyi serbest kalması konusunda İslam peygamberi teklif edince kendisi evlenmek istediğini söylemiştir

Bedir savaşı neden oldu?

Ayrıca Safiye konusunda da yanılıyorsun..Muhammed Safiye'nin babası,erkek kardeşi ve kocasını öldürttükten sonra iddet süresini beklemeden(yani kadının hamile olup olmadığına bakmadan),olay yerine yakın bir yerde çadırda kadına atlamıştır..

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bedir savaşı neden oldu Mekkeliler Medineye savaşa geldi hatta savaş haberini alınca Muhammed Allahtan bir emir gelmedi deyince amcası Hamza kızdı daha neyi bekliyoruz dedi ayrıca Mekkeliler muhacilerin tüm mallarını yağmaladıklarında bile herkes Muhammede neyi bekliyoruz dediğinde Muhammet onlara sabretmelerini söylemiştir ta ki Mekkeliler savaşmak için yola çıkınca işte ayet indi

Kendilerine savaş açılan müminlere, savaşmaları için izin verildi. Çünkü onlar zulme maruz kaldılar. Allah onlara zafer vermeye elbette kadirdir.” (Hac, 22/39) “Sizinle savaşanlarla siz de Allah yolunda savaşın. Fakat haksız yere saldırmayın. Muhakkak ki Allah haddi aşanları sevmez.” (Bakara, 2/190)

Link to post
Sitelerde Paylaş

“Ey iman edenler! Hep birden barışa girin, şeytana ayak uydurmayın, o sizin apaçık düşmanınızdır.” (Bakara, 2/208)

Eğer onlar barışa yanaşırlarsa sen de yanaş ve Allah’a güven. Çünkü Allah her şeyi hakkıyla işitir ve bilir.” (Enfâl, 8/61), “Eğer müşriklerden biri senden sığınma hakkı isteyip yanına gelmek isterse, sen ona güvence ver, ta ki Allah’ın kelâmını dinlesin, düşünsün. Sonra şayet Müslümanlığı benimsemezse onu, kendisini güvenlikte hissedeceği yere (vatanına) ulaştır.”

Şimdi sen onlardan yüz çevir ve: ‘Selâm size!’ de.” (Zuhruf, 43/89)

Haksız yere Allah’ın haram kıldığı cana kıymayın!” (En’âm, 6/151)

Link to post
Sitelerde Paylaş

Kureyza hendek savaşı sırasında yapılmış bir savaş Kureyzalılar iki kez anlaşmayı bozmuş ve hendek savaşında Müslümanları arkalarından vurmuş kundaklamışlar diğer savaşlarda bu şekilde ya meşru müdafaa ,anlaşmanın bozulması yada zulüm yapılmasıdır

o dönemde tek bir örnek gösteremessin ki Müslümanlar durup durduk yerde müşriklere saldırmış olsun

ayrıca bahsettiğin isimlerin hiç biri cariye değildi hepsi nikahlıydı onlarla evlenilmesi sayesinde bir sürü esir serbest kalmış ve safiyye cüveyriyye kendisi evlenmek istemiştir

safiyyeyi serbest kalması konusunda İslam peygamberi teklif edince kendisi evlenmek istediğini söylemiştir

:D

Kafalar çok güzel. Kızların köyleri basılmış, aileleri ve kendileri esir alınmış ya da öldürülmüş. Muhammed bu kızlarla evlendikten sonra ailelerini vb serbest bırakıyor ve bu durumda kızlar cariye olmuyor. :D

Cüveyriye ne demektir? Küçük cariye.

Safiye ne demektir? Ganimet payı.

Uyduruk kitabınız, yukarda gösterdiğimiz üzere, müslümanları sürekli haydutluğa ve saldırıya teşvik eder. Diyorsunuz ki: hep müslümanlar mağdurdu. Bu rezil haydut, peşine takılıp gelenleri savaşa kışkırtmak için dönüp dönüp allahına emirler verdiriyor, hala müslümanlara saldırıyorlardı diyorsunuz. Ayıptır.

Tevbe 38

Ey inananlar, size ne oldu da Allah yolunda savaşa çıkın dendiği zaman olduğunuz yerde mıhlanıp kaldınız. Âhireti bıraktınız da dünyâ yaşayışına mı râzı oldunuz? Fakat dünyâ hayatının faydası, âhirete nispetle pek azdır.

Haydut Muhammed, hayali tanrısının ağzından müslümanları: savaşa çıkmazsanız sizi cehennemde yakarım diye tehdit ediyor. Hani burada saldırıya uğrayan müslümanlar? Hani zavallı müslümanlar? Haydut bunları gidip bir yere saldırmaya zorluyor. Okumadığınız kitabı başkalarına satmaya çalışıyorsunuz.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bedir savaşı neden oldu Mekkeliler Medineye savaşa geldi hatta savaş haberini alınca Muhammed Allahtan bir emir gelmedi deyince amcası Hamza kızdı daha neyi bekliyoruz dedi ayrıca Mekkeliler muhacilerin tüm mallarını yağmaladıklarında bile herkes Muhammede neyi bekliyoruz dediğinde Muhammet onlara sabretmelerini söylemiştir ta ki Mekkeliler savaşmak için yola çıkınca işte ayet indi

Kendilerine savaş açılan müminlere, savaşmaları için izin verildi. Çünkü onlar zulme maruz kaldılar. Allah onlara zafer vermeye elbette kadirdir.” (Hac, 22/39) “Sizinle savaşanlarla siz de Allah yolunda savaşın. Fakat haksız yere saldırmayın. Muhakkak ki Allah haddi aşanları sevmez.” (Bakara, 2/190)

Mekkelilerin kervanına saldırı olayı nasıl oldu?

Link to post
Sitelerde Paylaş

:D

Kafalar çok güzel. Kızların köyleri basılmış, aileleri ve kendileri esir alınmış ya da öldürülmüş. Muhammed bu kızlarla evlendikten sonra ailelerini vb serbest bırakıyor ve bu durumda kızlar cariye olmuyor. :D

Cüveyriye ne demektir? Küçük cariye.

Safiye ne demektir? Ganimet payı.

Uyduruk kitabınız, yukarda gösterdiğimiz üzere, müslümanları sürekli haydutluğa ve saldırıya teşvik eder. Diyorsunuz ki: hep müslümanlar mağdurdu. Bu rezil haydut, peşine takılıp gelenleri savaşa kışkırtmak için dönüp dönüp allahına emirler verdiriyor, hala müslümanlara saldırıyorlardı diyorsunuz. Ayıptır.

Tevbe 38

Ey inananlar, size ne oldu da Allah yolunda savaşa çıkın dendiği zaman olduğunuz yerde mıhlanıp kaldınız. Âhireti bıraktınız da dünyâ yaşayışına mı râzı oldunuz? Fakat dünyâ hayatının faydası, âhirete nispetle pek azdır.

Haydut Muhammed, hayali tanrısının ağzından müslümanları: savaşa çıkmazsanız sizi cehennemde yakarım diye tehdit ediyor. Hani burada saldırıya uğrayan müslümanlar? Hani zavallı müslümanlar? Haydut bunları gidip bir yere saldırmaya zorluyor. Okumadığınız kitabı başkalarına satmaya çalışıyorsunuz.

Safiyye olayı

http://www.resulullah.org/peygamberimizin-hz-safiyye-ile-evlenmesi

Hz. Safiyye’ye İslam’ı anlattı ve “Eğer Müslüman olursan, ben seni kendime zevce edine­ceğim; şayet Yahudiliği tercih edecek olursan seni azat ederim, sen de gider, kavmine kavuşursun!”

“Yâ Re­sû­lal­lah! Siz beni İs­lamiyete davet etmeden önce, konak yerine geldiğimde, Müslümanlığı ar­zu­la­mış ve seni tasdik etmiş bulunuyordum! Yahudilikle benim hiçbir ilgim kal­mamış ve ona artık ihtiyacım da yoktur. Hayber’de de artık ne babam ne de kar­deşim vardır! Sen, beni küfürle İslamiyetten birini seçmekte serbest bırakı­yorsun! Allah ve Allah’ın Resûlü, bana azat edilmem­den ve kavmimin yanına dönmem­den daha sevgilidir! Ben onları ter­cih ediyorum!

Bunun üzerine Peygamber Efendimiz, Hz. Safiyye’yi hürriyetine kavuş­turdu ve onu Ezvac-ı Tâhirat arasına katarak şereflendirdi.

Cüveyriyye olayı

http://www.sorularlaislamiyet.com/article/5528/peygamberimizin-hz-cuveyriye-ile-evlenmesi.html

Hz. Cüveyriye, Sabit bin Kays`la anlaşmış, kesişme yapmıştı.* Tayin edilen fidyeyi ödediği takdirde hürriyetine kavuşacaktı. Fakat, fidye ödeyecek imkânı yoktu. Bu sebeple Peygamber Efendimize müracaat etti ve kurtuluş fidyesinin ödenmesi hususunda yardım talebinde bulundu.

Resûl-i Ekrem Efendimiz, ona, "Sana, bundan daha hayırlı olan yok mudur?" diye sordu.

Beklenmedik bir soruya muhatap olan Hz. Cüveyriye birden şaşırdı. Hürriyetine kavuşmaktan, tekrar anne babasına, yurduna varmaktan daha hayırlı ne olabilirdi?

Bir anlık bir tereddütten sonra, "Yâ Resûlallah!" dedi. "Hakkımda yapacağınız bundan daha hayırlı şey nedir?"

Peygamber Efendimiz, "Senin kurtuluş fidyeni ödeyerek seni zevceliğe kabul etmemdir" buyurdu.

Hz. Cüveyriye Bütün bütün şaşırdı. Esaretten kurtulduğu gibi, böylesine büyük bir şerefe de nâil olacaktı. Bir an kendi âlemine daldı. Peygamber Efendimizin yurtlarına varmadan bir kaç gün önceki rüyasını hatırladı: Ay Medine`den sanki yürüyüp gömleğine girmişti.103

Bir anlık bir şaşkınlıktan sonra, yüzünde sevinç alâmetleri belirdi. Peygamberimizin teklifine cevabı şu oldu:

"Yâ Resûlallah! Eğer, beni bu şerefe nâil ederseniz, şüphesiz benim için bundan daha hayırlı bir devlet ve saâdet olamaz!" 104

....

....

....

Peygamber Efendimizin Hz. Cüveyriye`yi zevceliğe aldığını gören Ashab-ı Kiram, "Resûlullahın zevcesinin akraba ve taallûkan artık esir kalmamalıdır" diyerek ellerindeki Bütün esirleri serbest bıraktılar. Bu esirler arasında sadece yüz tane kadın vardı.

Bunun için Hz. Âişe der ki: "Ben, kavmi için Cüveyriye`den daha hayırlı, daha mübârek bir kadın bilmiyorum."107

Gerçekten de Hz. Cüveyriye bahtiyar bir kadındı. Bir günde esir iken hem Resûl-i Ekrem Efendimize zevce olma şerefi ve saadetine erdi, hem de kavminin esaretten kurtulmasına sebep oldu.

Peygamber Efendimizin Hz. Cüveyriye`yi eş olarak aldığını duyan Müstalıkoğullarından birçok kimse de, bu mürüvvet ve alicenaplığa hayran kalıp, Medine`ye gelerek Müslüman oldular.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Hayber Topraklarının Hükmü İle İlgili Hadisler

(1/1)

Reyyan:

23-24. Hayber Topraklarının Hükmü İle İlgili Hadisler

3006... İbn Ömer'den demiştir ki:

Peygamber (s.a) Hayber halkına savaş açtı (onların elinde bulu­nan) hurmalıkları ve toprakları ele geçirdi. Kendilerini de şatolarına sığınmaya mecbur etti. Bunun üzerine onlar, altınlarla gümüş ve si­lahların Rasûlullah (s.a)'e, develerinin yükleneceği (diğer) malların da kendilerine ait olmak (ve mallarından) hiçbir şeyi (Hz. Peygamberden saklamamak ve gizlememek, eğer şartlara aykırı olan bu işlerden birini) yapacak olurlarsa kendileri için hiçbir anlaşma ve antlaşma kal­mamak üzere Hz. Peygamberce barış yaptılar. Fakat Huyeyy b. Ah-tab'a ait olan (içi altın ve gümüş dolu) bir deriyi sakladılar. (Huyeyy b. Ahtab) Hayber (savaşın)dan önce öldürülmüştü. Kendisi bu deriyi Nâdir oğulları (savaşı) günü (yani) Nâdir oğullan sürgün edildiği za­man (onların mallan arasından seçerek alıp) yanında götürmüştü, içe­risinde Nâdir oğullarının (gümüş ve altın) zinetleri vardı. Peygamber (s.a) (Huveyy b. Ahtab'ın amcası olan) Saye'ye:

Huyeyy b. Ahtab'ın derisi nerede?" diye sordu. O da: "- Savaş ve (halkın geçimi için yapılan) harcamalar onu tüket­ti." diye cevap verdi. (Fakat daha fazla saklayamadıklarından) Deri­yi (sakladıkları yerden) bulup getirdiler. Bunun üzerine (Kinane) b. Ebûl-hukayk öldürüldü ve (Ebûl-hukayk oğullarının) kadınları ile ço­cukları da esir edildi. Hz. Peygamber onları da sürgün etmek istemiş­ti (fakat) onlar:

"Ey Muhammed bizi bırak ta bu topraklarda çalışalım, çıkan mahsulün yansı bizim yarısı da sizin olsun." dediler. Rasûlullah (s.a) de (onların bu teklifini kabul etti) ve (her sene) onların kadınlarından her birine seksen vesk hurma, yirmi vesk arpa veriyordu.[271]

Açıklama

Bilindiği gibi Hz. Peygamber hicretin yedinci senesi Muharreminde 1500 kişilik bir ordu ile Hayber üzerine yürümüş ve üç gün içinde Hayber önlerine gelerek orada bulunan yedi kaleden beşini te­ker teker fethetmişti. Peygamberimiz yahudileri, ellerinde kalan Vasih ve Sulalim isimli son iki kaleye sıkıştırınca, yahudiler yok olacaklarını anladılar. Kanlarının bağışlanıp sürgün edilmelerini istediler.

Kinane b. Ebûl-hukkayk, Peygamberimize

"Yanına gelip seninle konuşacağım." diyerek Şemmah adındaki ya-hudi ile haber saldı.

Kaleden inince Müslümanlar, Şemmah'i yakalayıp Peygamberimizin ya­nma getirdiler.

Şemmah, Kinane'nin elçisi olarak geldiğini haber verdi.

Peygamberimiz, Kinane'nin dileğine "Olur" buyurdu. Üzerinde anlaş­maya varılan ve Kararlaştırılan Maddeler:

1. Kalede çarpışma yapmış olan yahudilerin kanları dökülmemek,

2. Yahudilerin çocukları, kendilerine bırakılmak, Hayberden ve Hay­ber arazisinden çocukları ile birlikte çıkıp gitmelerine müsaade olunmak,

3-5. Yanlarında birer hayvan yükünden başka bir şey götürmemek, men­kul ve gayr-ı menkul bütün mallar ile yay, miğfer, at, cübbe, zırh gömlek... gibi askeri araç ve gereçleri ve -üzerlerindeki elbiselerinden başka- bütün el­bise ve kumaşları Rasûlullah'a bırakmak,

6. Rasûlullah'a bırakılması gereken herhangi bir şeyi gizlememek ve giz­leyecek olanlar, Allah'ın ve Rasûlullah'ın emân ve himaye teahhüdünün dı­şında kalmak üzere anlaşma ve barış yapıldı.

Kinane'nin yemini ve Peygamberimizin ona uyarıda bulunması:

Kinane b. Ebûl-hukayk, bu maddelere bağlı kalacağına yemin etti.

Peygamberimiz:

"Eğer, siz ganimet mallarından bana teslim etmeniz gereken herhangi bir şeyi benden gizleyecek, gayb edecek olursanız, Allah'ın ve Rasûlullah'ın emân ve himaye teahhüdünden uzak kalırsınız!" buyurdu.[272]

Link to post
Sitelerde Paylaş

Safiyye olayı

http://www.resulullah.org/peygamberimizin-hz-safiyye-ile-evlenmesi

Hz. Safiyye’ye İslam’ı anlattı ve “Eğer Müslüman olursan, ben seni kendime zevce edine­ceğim; şayet Yahudiliği tercih edecek olursan seni azat ederim, sen de gider, kavmine kavuşursun!”

“Yâ Re­sû­lal­lah! Siz beni İs­lamiyete davet etmeden önce, konak yerine geldiğimde, Müslümanlığı ar­zu­la­mış ve seni tasdik etmiş bulunuyordum! Yahudilikle benim hiçbir ilgim kal­mamış ve ona artık ihtiyacım da yoktur. Hayber’de de artık ne babam ne de kar­deşim vardır! Sen, beni küfürle İslamiyetten birini seçmekte serbest bırakı­yorsun! Allah ve Allah’ın Resûlü, bana azat edilmem­den ve kavmimin yanına dönmem­den daha sevgilidir! Ben onları ter­cih ediyorum!

Bunun üzerine Peygamber Efendimiz, Hz. Safiyye’yi hürriyetine kavuş­turdu ve onu Ezvac-ı Tâhirat arasına katarak şereflendirdi.

Cüveyriyye olayı

http://www.sorularlaislamiyet.com/article/5528/peygamberimizin-hz-cuveyriye-ile-evlenmesi.html

Hz. Cüveyriye, Sabit bin Kays`la anlaşmış, kesişme yapmıştı.* Tayin edilen fidyeyi ödediği takdirde hürriyetine kavuşacaktı. Fakat, fidye ödeyecek imkânı yoktu. Bu sebeple Peygamber Efendimize müracaat etti ve kurtuluş fidyesinin ödenmesi hususunda yardım talebinde bulundu.

Resûl-i Ekrem Efendimiz, ona, "Sana, bundan daha hayırlı olan yok mudur?" diye sordu.

Beklenmedik bir soruya muhatap olan Hz. Cüveyriye birden şaşırdı. Hürriyetine kavuşmaktan, tekrar anne babasına, yurduna varmaktan daha hayırlı ne olabilirdi?

Bir anlık bir tereddütten sonra, "Yâ Resûlallah!" dedi. "Hakkımda yapacağınız bundan daha hayırlı şey nedir?"

Peygamber Efendimiz, "Senin kurtuluş fidyeni ödeyerek seni zevceliğe kabul etmemdir" buyurdu.

Hz. Cüveyriye Bütün bütün şaşırdı. Esaretten kurtulduğu gibi, böylesine büyük bir şerefe de nâil olacaktı. Bir an kendi âlemine daldı. Peygamber Efendimizin yurtlarına varmadan bir kaç gün önceki rüyasını hatırladı: Ay Medine`den sanki yürüyüp gömleğine girmişti.103

Bir anlık bir şaşkınlıktan sonra, yüzünde sevinç alâmetleri belirdi. Peygamberimizin teklifine cevabı şu oldu:

"Yâ Resûlallah! Eğer, beni bu şerefe nâil ederseniz, şüphesiz benim için bundan daha hayırlı bir devlet ve saâdet olamaz!" 104

....

....

....

Peygamber Efendimizin Hz. Cüveyriye`yi zevceliğe aldığını gören Ashab-ı Kiram, "Resûlullahın zevcesinin akraba ve taallûkan artık esir kalmamalıdır" diyerek ellerindeki Bütün esirleri serbest bıraktılar. Bu esirler arasında sadece yüz tane kadın vardı.

Bunun için Hz. Âişe der ki: "Ben, kavmi için Cüveyriye`den daha hayırlı, daha mübârek bir kadın bilmiyorum."107

Gerçekten de Hz. Cüveyriye bahtiyar bir kadındı. Bir günde esir iken hem Resûl-i Ekrem Efendimize zevce olma şerefi ve saadetine erdi, hem de kavminin esaretten kurtulmasına sebep oldu.

Peygamber Efendimizin Hz. Cüveyriye`yi eş olarak aldığını duyan Müstalıkoğullarından birçok kimse de, bu mürüvvet ve alicenaplığa hayran kalıp, Medine`ye gelerek Müslüman oldular.

İslamla bulanmış zihniniz arapça sözcükler içinde kaybolmuş olabilir, yapıştırdıklarınızı tercüme edeyim.

Haydut Muhammed bir kabileyi daha basmış, öldürdüğünü öldürmüş, kalanları esir almış. Bunların içinden bir kızı kendine beğenmiş. Kız etrafında kesilen kafaları, ölen tandıklarını ve kocasını görmüş ve canını, hatta ailesinin canını da kurtarmak için evlenmeyi kabul etmiş. Kız kendisi gelip de önermemiş, önce başka bir müslümanın seks kölesi olarak pay edilmiş, fakat Muhammed'e bak burda kim var deyince, Muhammed kıza el koymuş.

MEHİR BÖLÜMÜ|Mehrin Miktarı|buharimüslimebu davudtirmizinesai|Enes|Resulullah (sav), Safiyye (ra)'yi azad etti ve onun azadlığını mehri yaptı. |Buhari, Nikah 68, Büyu 108, Cihad 74; Müslim, Nikah 78, (1365); Ebu Davud, Nikah 6, (2064); Tirmizi, Nikah 23, (1115); Nesai, Nikah 64, (6, 114)|3459

Muhammed'in eli de pek pinti imiş.

NİKAH BÖLÜMÜ|Resulullah (sav)'ın Zevceleri|buharimüslimebu davudnesai|Enes|Resulullah (sav) Hayber'e geldi. Allah kaleyi fethetmeyi müyesser kılınca, kendisine Safiyye Bintu Huyey İbni Ahtab'ın güzelliğinden bahsedildi. Safiyye'nin kocası savaş sırasında öldürülmüştü. Kadın daha yeni evlenmişti. Aleyhissalatu vesselam, ganimetten pay olarak kendisine onu seçti. Oradan Safiyye ile birlikte çıktılar. Revha nam mevkiye geldiler. Aleyhissalatu vesselam orada gerdek yaptı. Sonra küçük bir yaygı içerisinde has (denen hurma, yağ ve keş'ten mamul bir yemek) hazırladı. Sonra bana: "Etrafındakileri çağır!" buyurdu. Bu, Resulullah (sav)'ın Safıyye için verdiği düğün yemeği idi. Sonra oradan Medine'ye hareket ettik. Resulullah (sav) Safiyye için, bineğinin terkisine bir örtü seriyordu. Sonra devesinin yanıda çömelip dizini dayadı. Safiyye (ra), dizine basarak deveye bindi. |Buhari, Salat 12, Ezan 6, Salatu'l-Havf 6, Cihad 102, 130, Menakıb 27, Megazi 38; Müslim, Nikah 464, (1367); Ebu Davud, Haraç ve'l-İmaret 21, (2996, 2997, 2998); Nesai, Nikah 79, (6, 131-134)|5617

Kocasını öldürüyor, aynı gün veya kısa süre içinde kızın da ırzına geçiyor.

CİHAD BÖLÜMÜ|Ganimetler Ve Fey|ebu davud|Katade|Resulullah (sav) gazveye bizzat iştirak edince, onun sehm-i safiyy denen riyaset hissesi olurdu. Bu hisseyi, taksimden önce köle, cariye, at gibi ganimete dahil mallardan dilediğinden alırdı. Safiyye validemiz de işte bu hissedendi. Gazveye bizzat iştirak etmediği takdirde bu hisse gıyabında ayrılırdı, ancak bu durumda seçme hakkı yoktu (ne ayrılmışsa onu kabul ederdi.) |Ebu Davud, Haraç 21, (2993)|1125

Müslümanlığı arzulamış da mışmış da :D

Kızın gözleri önünde kocası ile beraber bir sürü insan öldürülüyormuş, kız aynı gün güle oynaya muhammed'in altına yatıyormuş. İslamla kirlenen zihinler insanlığı da unutuyor. Yalanlarınız yine kendi kaynaklarınız tarafından yüzünüze çarpılıyor.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Ebu basiri mi bahsediyorsun ?

İsimleri aklıma tutacak kadar hafızam iyi değil..Mekke'lilerin kervanına saldırıp 2 yada 3 kişiyi öldürenler,Muhammed'in adamları değil mi?

Bunu söylemeye çalışıyorum sana..İlk kanı akıtan Muhammed'in adamları..Bu konuda bir hadis vardı,arayamam şimdi..

Link to post
Sitelerde Paylaş

İsimleri aklıma tutacak kadar hafızam iyi değil..Mekke'lilerin kervanına saldırıp 2 yada 3 kişiyi öldürenler,Muhammed'in adamları değil mi?

Bunu söylemeye çalışıyorum sana..İlk kanı akıtan Muhammed'in adamları..Bu konuda bir hadis vardı,arayamam şimdi..

dediğin şey bedirden sonra oluyor ebu basir isminde kişi hudeybiye barışı sırasında oda barış anlaşmasını gene bozan müşrikler ayrıca o davranış kişisel bir olay Peygamber kendisi tasvip etmediği gibi sahiplenmiyorda

Link to post
Sitelerde Paylaş

dediğin şey bedirden sonra oluyor ebu basir isminde kişi hudeybiye barışı sırasında oda barış anlaşmasını gene bozan müşrikler ayrıca o davranış kişisel bir olay Peygamber kendisi tasvip etmediği gibi sahiplenmiyorda

Bedirden önce kimse kimseyi öldürmüyor mu yani?

Link to post
Sitelerde Paylaş

sağduyu, on 11 Mar 2015 - 02:10, said:

idiot olduğunu her yazısında ispatlayan sensin.

Ar fitna ͭ فتنة [#ftn fiˁlaͭ mr.] 1. ateşle yakma, 2. sınama, sınav, fikir ayrılığı ve kargaşa, yoldan çıkma, iç savaş < Ar fatana فتن yaktı, ate

İşte fitnenin lügattaki anlamı. Kim ki fitneye zulüm ve baskı anlamı veriyor, işte asıl gerizekalı odur, aynı zamanda da sahtekar ve ikiyüzlü bir yalancıdır.

Fitne ile ilgili bir başka ayet:

Enfal/39. Ve hiçbir fitne kalmayıncaya ve bütün dîn Allah için oluncaya kadar, onlarla kıtalde bulunun (savaşın). Eğer onlar (küfürden) vazgeçerlerse o taktirde muhakkak ki Allah, yaptığınız şeyleri en iyi görendir.

Ayete soru sorarak fitnenin ne anlamda kullanıldığını açıkça görebiliriz.

Ne zamana kadar onlarla savaşılacak? Ve hiçbir fitne kalmayıncaya ve bütün dîn Allah için oluncaya kadar.

Demek ki neymiş, Din tamamıyla Allah'ın olmadığı sürece ortada fitne var demekmiş.

Burada fitnenin din ayrılığı anlamında kullanıldığı apaçık ortada.

Evet, islam'a göre Muhammed'e inanmamak küfürdür, cizye ise şu anlama gelmektedir, parasını verirsen küfre devam edebilirsin.

İslam Yahudilik ve hristiyanlık üzerine kurulduğu için bu dinlere yakın hissediyor kendini, onlar tarafından kabul edilmek istiyor. İslam yahudi ve hristiyanların da kendisi ile aynı tanrıya inandığını düşünüyor, sadece onları biraz yoldan sapmış görüyor o yüzden belki ilerde dönerler diye pek dokunmuyor onlara sadece haraç almakla yetiniyor. Oysa müşrik denilenler de Allah'a inanmalarınana rağmen onlar Allah yanında başka tanrılara da inanıyorlar yahudi ve hristiyanların aksine.

Yani senin fikrine katılmamam fitne oluyor ha? Bu da zulüm oluyor ha? Seveyim senin zulüm anlayışını? Tipik dinci kafası, kendi dininden olmayan herkes fitneci ve zalim.

Benim yalan söylemem için bir sebep yok, bir puta yaranıp da sonsuza kadar hurilerle alem yapayım diye bir derdim ve beklentim yok çünkü senin aksine.

Diğerleri ya sürülmüşler ya da katledilmişler. Kafaya bak, Muhammed'in yaptığı katliam nasıl Ümeyye İslamı oluyor?

Hadi şimdi Beni Kureyza katlimanını savunmaya başla, senin zihniyetindeki bir insana ancak bu yakışır.

Sğır mısın sen oğlum..

Gidiyorsun nişanyan sözlükten ikinci hatta üçüncü anlamı alıyorsun, sonra ispatladım işte banane diye zırıldıyorsun..

“Mallarınız ve çocuklarınız ancak birer fitnedir; Allah katında ise büyük bir mükâfat vardır.” (Teğâbun, 64/15)

Bilin ki mallarınız ve çoluk çocuğunuz birer fitnedir. Allah katında ise büyük bir mükâfat vardır.”(Enfal, 8/28)

Al kullan bakalım bu ayetlerde fikir ayrılığı diye dingil..

Nasıl oluyor; mallarınız ve çocuklarınız birer fikir ayrılıdığır..

Ne oldu?

Ahanda ben de yapayım;

Fitne kelimesi, sözlükte “altın ve gümüş gibi değerli madenleri saflığını anlamak için ateşte eritmek” mânasına gelen fetn (fütûn) kökünden türemiştir. Kelimenin en eski kullanımlarında “derisini daha kolay yüzebilmek için kurbanı sıcak kuma gömmek; kandırmak, gönlünü çelmek” ve “pusu kurarak yol kesmek” anlamları da vardır....

Kaynak:http://www.fizan.net/fitne.html

Enfal/39. Ve hiçbir kandırma, yol kesme kalmayıncaya ve bütün dîn Allah için oluncaya kadar, onlarla kıtalde bulunun (savaşın). Eğer onlar (küfürden) vazgeçerlerse o taktirde muhakkak ki Allah, yaptığınız şeyleri en iyi görendir.

Demek kği fitne herkes müslüman oluncaya kadar onlarla savaşın demek değilmiş..

İspat ettim mi şimdi?

Salak mısın sen? ne söylüyorum ne anlatıyorsun..

Benim fikrime katılmayabilirsin, bu ihtilaf olur ama katılmıyorsun diye bozgunculuk,hakaret, işkence yaparsan bu fitne olur diyoruz, hala anlamak istediğini anlıyorsun..

Yok öyle efendim cizyeyi ver küfre devam et...

Küfür gerçeğin üzerini örtemektir..

Bunlarda yaptıkların fitnenin/zulmün üzerini örtüyorlar..

Teslim ol ve bundan vazgeç diyor muhammed..

İslam aynı zamanda teslim olmak ama siz sığırlar bunu müslüman ol, dinini değiştir diye anlıyorsunuz.

Zulme devam edersen savaşırım diyor, zulmden vazgeçersen istediğin inanışta kal, senin bana maliyet var, ya zekat ya cizye vereceksin diyor..

Ha beni kurayza falan beni ilgilendirmiyor çünkü uydurmaca.

Peygamberin söylediği söylenilen sözler 200-250 yıl sonra Emevi/Ümeyye hilafeti tarafından uydurulmuş..

Ha değil diyorsan aynı kaynaklarda neden öyle olduğuna dair açıklamalar var..

O kadarcık da kusuru olsun muhammedin Allahı onu terbiye eder, bir abes süresi daha yollar.

tarihinde Pahis tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...