Onur_Tolga 0 Oluşturuldu: Mart 13, 2015 Raporla Share Oluşturuldu: Mart 13, 2015 BENLİKBirinci şahıs bakış açısı (Ben,beni,benim ve benzeri)gerçeğinin farkına varıdığınız zaman en büyük ve aynı zamanda en heyecan verici gizemle karşı karşıya gelmiş olursunuz.'Ben' de kimdir ? Nerededir? Nasıl var olmuştur?Benlik varlık kesinlikle fiziksel bir şey değildir, Varlığınız cisimleştirilmiş bir kişilik ve ruh verilmiş bir bedendir. Varlığınız 'siz' belirli bir beyin hücresinde vey...a vücudunuzun herhangi bir bölgesinde yer almaz. Vücudumuzdaki hücreler sürekli değişir ve 'siz' yine aynı kalırsınız. Sinir hücreleriniz inceleyecek olursanız bunların hiçbirinin bir 'Ben' olmaz özelliğine sahip olmadığını göreceksinizdir.Kişinin benliğini inkar etmesi kendisiyle çelişmesi anlamına gelmektedir. Benliğin fizik veya kimya açısından açıklanmasının şöyle dursun tanımlanmasının bile mümkün olmadığını biliyoruz . Bilim benliği keşfetmez, benlik bilimi keşfeder.Benliğin varlığını açıklayamayan hiçbir evren tarihinin tutarlı olmayacağını biliyoruz . Link to post Sitelerde Paylaş
haci 0 Mart 13, 2015 gönderildi Raporla Share Mart 13, 2015 gönderildi Kendini İslam'ın kölesi yapan bir insanda benlik nasıl olabilir? Antik çağ dışı ilkelerle yaşayan bir kölede onur ve gurur da yoktur, şahsiyet ve benlik de... Link to post Sitelerde Paylaş
kekeme 0 Mart 13, 2015 gönderildi Raporla Share Mart 13, 2015 gönderildi BENLİKBirinci şahıs bakış açısı (Ben,beni,benim ve benzeri)gerçeğinin farkına varıdığınız zaman en büyük ve aynı zamanda en heyecan verici gizemle karşı karşıya gelmiş olursunuz. 'Ben' de kimdir ? Nerededir? Nasıl var olmuştur? Benlik varlık kesinlikle fiziksel bir şey değildir, Varlığınız cisimleştirilmiş bir kişilik ve ruh verilmiş bir bedendir. Varlığınız 'siz' belirli bir beyin hücresinde vey...a vücudunuzun herhangi bir bölgesinde yer almaz. Vücudumuzdaki hücreler sürekli değişir ve 'siz' yine aynı kalırsınız. Sinir hücreleriniz inceleyecek olursanız bunların hiçbirinin bir 'Ben' olmaz özelliğine sahip olmadığını göreceksinizdir. Kişinin benliğini inkar etmesi kendisiyle çelişmesi anlamına gelmektedir. Benliğin fizik veya kimya açısından açıklanmasının şöyle dursun tanımlanmasının bile mümkün olmadığını biliyoruz . Bilim benliği keşfetmez, benlik bilimi keşfeder.Benliğin varlığını açıklayamayan hiçbir evren tarihinin tutarlı olmayacağını biliyoruz . peki kaza ya da fizyolojik nedenlerden ötürü ölen bir insanın 15 dk sonra tıbbi müdahalelerle tekrar hayata döndürülmesi sırasında, sence ruhun bu aşamadaki pozisyonunu açıklayabilir misin? Link to post Sitelerde Paylaş
ateistdusunce 0 Mart 13, 2015 gönderildi Raporla Share Mart 13, 2015 gönderildi Benlik bir yanılsamadir ,benlik yoktur... Link to post Sitelerde Paylaş
multiplayer1 0 Mart 13, 2015 gönderildi Raporla Share Mart 13, 2015 gönderildi peki kaza ya da fizyolojik nedenlerden ötürü ölen bir insanın 15 dk sonra tıbbi müdahalelerle tekrar hayata döndürülmesi sırasında, sence ruhun bu aşamadaki pozisyonunu açıklayabilir misin? Ruh mu? Hala herhangi bir ruhun varlığına inanıyor musunuz? Madem ruhlar var; antidepresanları ve düşünce-duygu değişimi sağlayan bilimsel uygulamaları nasıl açıklıyorsunuz? Doktorlar ruhtan mı anlar yoksa beynin hormonlarından mı? Link to post Sitelerde Paylaş
ekremaktaş 0 Mart 13, 2015 gönderildi Raporla Share Mart 13, 2015 gönderildi Benlik de en nihayetinde nöron etkileşiminin bir sonucu değil midir? Hacı sanırım doktor ya da biyolog falan, onun alanına giriyor gerçi. Hemen hemen her canlının benlik hissi var diye biliyorum, ama gelişmişlik arttıkça bu benlik daha belirgin oluyor. Yani biyolojik bir açıklaması olan bir şey. En büyük problem beynin çok karmaşık bir yapı olması. Her şeyini incik cincik bilemiyoruz. Link to post Sitelerde Paylaş
Deep 0 Mart 13, 2015 gönderildi Raporla Share Mart 13, 2015 gönderildi (düzenlendi) Ateistler renk,ses,koku kibi kişisel deneyimleri aciklayamazlar.Qualia meselesidir bu.Maddenin kendisinde olmayanı nasıl algiliyoruz?Madde maddeyi nasıl hissediyor? Ruhun illa bilinç olmasına gerek yok,Ruh başka birşey de olabilir. Hacı yine krize girmiş,verdiği cevaba bakarsak. Mart 13, 2015 tarihinde Deep tarafından düzenlendi Link to post Sitelerde Paylaş
ateistdusunce 0 Mart 13, 2015 gönderildi Raporla Share Mart 13, 2015 gönderildi Ateistler renk,ses,koku kibi kişisel deneyimleri aciklayamazlar.Qualia meselesidir bu.Maddenin kendisinde olmayanı nasıl algiliyoruz? Ruhun illa bilinç olmasına gerek yok,Ruh başka birşey de olabilir. Hacı yine krize girmiş,verdiği cevaba bakarsak. renk : ışığın dalga boyu....ses : maddenin ortamda titreşim enerjisi ... koku : maddenin şekli ... Bilinç : noronlar ve sinapslar arası kurulan kopluler ve bu köprülerden geçen akımın ( sodyum Na,potasyum K )dengesini değiştirmesidir. buna bilgi akımı denir ...bu tepki noronlar arası kurulan köprüler nekadar çok olursa veya noronlar arası etkeleşim nekadar yoğun olursa öğrenilmiş bilgi okadar çok kullanılır... öğrenilen bilgilerin istemli yada istemsiz bütün sinirsel hareketlerin tümü canlıyı oluşturur .buna benlik denir... etkileşim sonucu olan öğrenmenin yani sinirler arası kurulan her köprü bilinci oluşturur ..saygılar Link to post Sitelerde Paylaş
haci 0 Mart 13, 2015 gönderildi Raporla Share Mart 13, 2015 gönderildi Benliğin varlığını yalnız kanıtlmakla kalmaz, sınırını ölçebilir, şeklini bile çizebilirsiniz. Kolay anlaşılması için insandan örnek verelim.. Onu bütün hayvanlara uygulayabilirsiniz. Her insanın çevresinde yalnız kendisine ait bir bölge vardır. Oraya başkalarının izinsiz girmesine tahammül edemez. Bir insana yarım metreden daha fazla yakaşırsanız, o insanda alarm çanları çalmaya başlar ve sizden rahatsız olur. Çünkü o bölge ona aittir. O bölge için benlik diyebilirsiniz. O bölgeye girmekte israr ederseniz, o insana tecavüz etmiş olursunuz. Hemen her hayvanda diğer hayvanların oraya girmesine tepki gösterdiği bir bölge vardır. O bölgenin genişliği hayvan türüne göre değişir. Link to post Sitelerde Paylaş
teflon 0 Mart 13, 2015 gönderildi Raporla Share Mart 13, 2015 gönderildi (düzenlendi) BENLİKBirinci şahıs bakış açısı (Ben,beni,benim ve benzeri)gerçeğinin farkına varıdığınız zaman en büyük ve aynı zamanda en heyecan verici gizemle karşı karşıya gelmiş olursunuz. 'Ben' de kimdir ? Nerededir? Nasıl var olmuştur? Benlik varlık kesinlikle fiziksel bir şey değildir, Varlığınız cisimleştirilmiş bir kişilik ve ruh verilmiş bir bedendir. Varlığınız 'siz' belirli bir beyin hücresinde vey...a vücudunuzun herhangi bir bölgesinde yer almaz. Vücudumuzdaki hücreler sürekli değişir ve 'siz' yine aynı kalırsınız. Sinir hücreleriniz inceleyecek olursanız bunların hiçbirinin bir 'Ben' olmaz özelliğine sahip olmadığını göreceksinizdir. Kişinin benliğini inkar etmesi kendisiyle çelişmesi anlamına gelmektedir. Benliğin fizik veya kimya açısından açıklanmasının şöyle dursun tanımlanmasının bile mümkün olmadığını biliyoruz . Bilim benliği keşfetmez, benlik bilimi keşfeder.Benliğin varlığını açıklayamayan hiçbir evren tarihinin tutarlı olmayacağını biliyoruz . Benlik örneğini şimdilik bir tarafa koyup, buna karşılık benlik örneğinden yola çıkrasak: Tanrının fizik veya kimya açısından açıklanmasının şöyle dursun tanımlanmasının bile mümkün olmadığını biliyoruz. Tarının varlığını açıklayamayan hiçbir teizmin ve tarihinin tutarlı olmayacağını biliyoruz .. Önce kendi tabağından ye. Mart 13, 2015 tarihinde teflon tarafından düzenlendi Link to post Sitelerde Paylaş
Ateş seni çağırıyor 0 Mart 13, 2015 gönderildi Raporla Share Mart 13, 2015 gönderildi Benim merak ettiğim,olumlu düşündün mü mutlu oluyıorsun ,zekan artıyor ama kötümser oldun mu tam tersi oluyor.düşünceler kaderimizi belirliyor gandinin dediği gibi.mide kendini sindiremiyor ama beyin nasıl kendini değiştirebiliyor fiziksel olarak ve yönetebiliyor onu anlamıyorum.benlik,bilinç vs.beynimizse,beynimizi değiştiren ne? Link to post Sitelerde Paylaş
Dindarr 0 Mart 14, 2015 gönderildi Raporla Share Mart 14, 2015 gönderildi (düzenlendi) renk : ışığın dalga boyu.... ses : maddenin ortamda titreşim enerjisi ... koku : maddenin şekli ... Bilinç : noronlar ve sinapslar arası kurulan kopluler ve bu köprülerden geçen akımın ( sodyum Na,potasyum K )dengesini değiştirmesidir. buna bilgi akımı denir ...bu tepki noronlar arası kurulan köprüler nekadar çok olursa veya noronlar arası etkeleşim nekadar yoğun olursa öğrenilmiş bilgi okadar çok kullanılır... öğrenilen bilgilerin istemli yada istemsiz bütün sinirsel hareketlerin tümü canlıyı oluşturur .buna benlik denir... etkileşim sonucu olan öğrenmenin yani sinirler arası kurulan her köprü bilinci oluşturur ..saygılar kusura bakmayın siz bir şey sorucam öğrenilmiş bilginin beyin de olduğunu bilim adamları, bilim adamlarına ispat edebilmiş midir? Ve siz ispat edebilir misiniz? neresindedir? unuttuğumuz vakit O bilgi beynin neresine gizlenmiştir? (bir hafta sonra hatırlarız :D) hatırımıza geldiği zaman, beynin neresindeydi nereye geldi? bunların cevabını: yok hafıza bölgesindeydi oradan şuraya geldi demekle bir cevap vermiş olmazsınız?! tabiri caizi sayfa numarasıyle ispat etmelisiniz. bakıcaz o unutulmuş bilgi neymiş? Ve nereye gizlenmiş? nerden geliyormuş? nereye gidiyormuş? bunun başlangıcı neresiymiş? sonu neresiymiş? bilelim sallamakla olmuyor yok oradadır kesin hafıza bölgesindedir. ama çok karmakarışıktır şudur budur dış etkenler iç etkenler zart zırt amma çok konuşursun, ne çok şey bilirsin ama orta yerde bir şey yok, şunlar bunlar.... bu söylediklerinizin hepsi acizliğinizin göstergesi ve ifadesidir bilgiler beynin neresindedir sonra unutulunca,oradan nereye gizlenmiştir gelince nerden gelmiştir. : D bunların cevabını Vallahide billahide bilim veremez... peygamberimiz unuttum tabirini hiç kullanmamışlardır, unutturuldum diyorlar O bilgi benden ref oldu yani unutturuldum benden kaldırıldı. o bilgiyi Allah aldı..... bilim affedersiniz kıçını yırtsa ki yıttı unutulan bilginin beyinde olduğunu, kendi meslektaşlarına bilim adamlarına ispat edememiştir ve edemiycektir de (hahaha hayyy kamon) beyinin Tv gibi olduğunu söyleyen bilim adamları vardır.! evet bilim adamları Vallahide billahide bilgilerin beyinde olduğunu ispat edememişlerdir Tv örneği gibi.. tv içindeki insanların, tvnin içinde bir yerde olduğunu iddaa edebilirsiniz?!! bu iddaanızı tv içinden transitörü çıkarmakla görüntünün kaybolduğunu söyleyip bizi ikna edici bir kanıt gibi ortaya koyabilirsiniz!? görüntü sinyali analog-dijital sinyal Uydu verici ve uydunun vs. varlığını inkar edersiniz elbette artık bir çıkar yolunuz kalmadığından insanların tv içinde olduğunu söyleyip noktayı koyup ahkam kesebilirsiniz size kim inanıyor işte cahil halkımız Mart 14, 2015 tarihinde Dindarr tarafından düzenlendi Link to post Sitelerde Paylaş
Nörofizyolog 0 Mart 14, 2015 gönderildi Raporla Share Mart 14, 2015 gönderildi (düzenlendi) kusura bakmayın siz bir şey sorucam öğrenilmiş bilginin beyin de olduğunu bilim adamları, bilim adamlarına ispat edebilmiş midir? Ve siz ispat edebilir misiniz? neresindedir? unuttuğumuz vakit O bilgi beynin neresine gizlenmiştir? (bir hafta sonra hatırlarız :D) hatırımıza geldiği zaman, beynin neresindeydi nereye geldi? bunların cevabını: yok hafıza bölgesindeydi oradan şuraya geldi demekle bir cevap vermiş olmazsınız?! tabiri caizi sayfa numarasıyle ispat etmelisiniz. bakıcaz o unutulmuş bilgi neymiş? Ve nereye gizlenmiş? nerden geliyormuş? nereye gidiyormuş? bunun başlangıcı neresiymiş? sonu neresiymiş? bilelim sallamakla olmuyor yok oradadır kesin hafıza bölgesindedir. ama çok karmakarışıktır şudur budur dış etkenler iç etkenler zart zırt amma çok konuşursun, ne çok şey bilirsin ama orta yerde bir şey yok, şunlar bunlar.... bu söylediklerinizin hepsi acizliğinizin göstergesi ve ifadesidir bilgiler beynin neresindedir sonra unutulunca,oradan nereye gizlenmiştir gelince nerden gelmiştir. : D bunların cevabını Vallahide billahide bilim veremez... peygamberimiz unuttum tabirini hiç kullanmamışlardır, unutturuldum diyorlar O bilgi benden ref oldu yani unutturuldum benden kaldırıldı. o bilgiyi Allah aldı..... bilim affedersiniz kıçını yırtsa ki yıttı unutulan bilginin beyinde olduğunu, kendi meslektaşlarına bilim adamlarına ispat edememiştir ve edemiycektir de (hahaha hayyy kamon) beyinin T...... http://www.iflscience.com/brain/scientists-implant-false-memories-sleeping-mice Okuyun lütfen The Brain Scientists Implant False Memories Into Sleeping Mice March 10, 2015 | by Justine Alford Photo credit: Steve Doria, "Lucky" via Flickr. CC BY-NC-SA 2.0 Share on facebook47K Share on twitter241 Share on reddit Share on google_plusone_share More Sharing Services Even the best brains have imperfect memories. We often forget things, and many people even sometimes remember things that did not happen, which are known as false memories. While we know it is possible to implant such fabricated recollections into our minds merely through suggestion, scientists are now beginning to demonstrate it is also possible to do this with the aid of sophisticated technology, albeit in animals, not humans. Just last year, for example, researchers managed to make mice wrongly associate an environment with an unpleasant experience from a different place using a combination of gene editing and light stimulation of brain cells. Now, taking this one step further, researchers from the French National Center for Scientific Research have successfully implanted artificial memories into the minds of snoozing mice, a first for neuroscience. What’s more, these bogus memories persisted and actually affected the animal’s behavior when they woke up. Alongside being a remarkable achievement, the study is helping further our understanding of the role played by sleep in memory consolidation and could maybe one day lead to the development of ways to make humans less susceptible to false memories, which can be a serious issue in criminal cases. In order to trick the animals’ brains, the researchers inserted electrodes that were designed to target two different areas: a critical component of our reward system, the medial forebrain bundle (MFB), and part of our learning and memory hub, the hippocampus. More specifically, the part of the latter region they honed in on is known to contain neurons called place cells. These nerves, the discovery of which earned a Nobel Prize last year, are cells that become activated, or fire, when an animal is in a specific location in the environment, known as the place field. In combination with another type of neuron, these cells constitute our brain’s “inner GPS,” which is required for spatial navigation. To identify these place cells, the researchers allowed the animals to explore their environment whilst recording neuronal activity. After picking out the cells that fired when a mouse entered a particular place field, the researchers began stimulating the MFB while these place cells were active during wakefulness. This led to the generation of a false positive association between a particular area and a reward, or pleasurable experience. Consequently, the mice spent significantly longer exploring these areas compared with control animals in which the neuronal stimulation was random. Since it is known that neurons in the hippocampus replay the day’s experiences during sleep, the researchers continued to monitor brain activity whilst the animals were taking a kip. With the help of a brain-computer interface, the MFB was automatically stimulated whenever a specific place spontaneously cell fired. Once again, when the animals were awake, they spent up to five times longer exploring the area associated with the place cell activity compared with animals who had received random MFB stimulation, suggesting they had a conscious memory that some kind of reward was in this particular location. Of course, since this technique involves brain implants, it is highly unlikely that it will be repeated in humans. Still, scientists are hopeful that the findings could represent an important step towards assisting people with certain memory problems or mental health disorders in which memory plays a role. [Via Nature Neuroscience, the Guardian, New Scientist and The Scientist] Read this next: Microbes Turn Pee Into Electricity Mart 14, 2015 tarihinde Nörofizyolog tarafından düzenlendi Link to post Sitelerde Paylaş
Dindarr 0 Mart 14, 2015 gönderildi Raporla Share Mart 14, 2015 gönderildi (düzenlendi) http://www.iflscience.com/brain/scientists-implant-false-memories-sleeping-mice Okuyun lütfen The Brain Scientists Implant False Memories Into Sleeping MiceMarch 10, 2015 | by Justine Alford Photo credit: Steve Doria, "Lucky" via Flickr. CC BY-NC-SA 2.0 Share on facebook47K Share on twitter241 Share on reddit Share on google_plusone_share More Sharing Services Even the best brains have imperfect memories. We often forget things, and many people even sometimes remember things that did not happen, which are known as false memories. While we know it is possible to implant such fabricated recollections into our minds merely through suggestion, scientists are now beginning to demonstrate it is also possible to do this with the aid of sophisticated technology, albeit in animals, not humans. Just last year, for example, researchers managed to make mice wrongly associate an environment with an unpleasant experience from a different place using a combination of gene editing and light stimulation of brain cells. Now, taking this one step further, researchers from the French National Center for Scientific Research have successfully implanted artificial memories into the minds of snoozing mice, a first for neuroscience. What’s more, these bogus memories persisted and actually affected the animal’s behavior when they woke up. Alongside being a remarkable achievement, the study is helping further our understanding of the role played by sleep in memory consolidation and could maybe one day lead to the development of ways to make humans less susceptible to false memories, which can be a serious issue in criminal cases. In order to trick the animals’ brains, the researchers inserted electrodes that were designed to target two different areas: a critical component of our reward system, the medial forebrain bundle (MFB), and part of our learning and memory hub, the hippocampus. More specifically, the part of the latter region they honed in on is known to contain neurons called place cells. These nerves, the discovery of which earned a Nobel Prize last year, are cells that become activated, or fire, when an animal is in a specific location in the environment, known as the place field. In combination with another type of neuron, these cells constitute our brain’s “inner GPS,” which is required for spatial navigation. To identify these place cells, the researchers allowed the animals to explore their environment whilst recording neuronal activity. After picking out the cells that fired when a mouse entered a particular place field, the researchers began stimulating the MFB while these place cells were active during wakefulness. This led to the generation of a false positive association between a particular area and a reward, or pleasurable experience. Consequently, the mice spent significantly longer exploring these areas compared with control animals in which the neuronal stimulation was random. Since it is known that neurons in the hippocampus replay the day’s experiences during sleep, the researchers continued to monitor brain activity whilst the animals were taking a kip. With the help of a brain-computer interface, the MFB was automatically stimulated whenever a specific place spontaneously cell fired. Once again, when the animals were awake, they spent up to five times longer exploring the area associated with the place cell activity compared with animals who had received random MFB stimulation, suggesting they had a conscious memory that some kind of reward was in this particular location. Of course, since this technique involves brain implants, it is highly unlikely that it will be repeated in humans. Still, scientists are hopeful that the findings could represent an important step towards assisting people with certain memory problems or mental health disorders in which memory plays a role. [Via Nature Neuroscience, the Guardian, New Scientist and The Scientist] Read this next: Microbes Turn Pee Into Electricity Ben Türküm ingiliz değilim ve ingilizce bilmiyorum bilim adamları kendi meslektaşlarına bilgilerin beyinde olduğunu ispat ettiği zaman senin bu konuda konuşma hakkın olabilir şimdi senin iddaa edip ispat ettiklerin hem şundan ibaret : yok şöyledir böyledir. tv içinden transitörü çıkar bilgi kayboldu al sana ispat! de.. yok kablonun içindedir işte oradan geçen akımı kesince bilgi kayboldu! işte al sana ispat!!! bilgi kablonun içinde hahah :DD: ne içinde! uydu var uydu uydudan sinyal geliyorda oradan sinyal geçiyor Mart 14, 2015 tarihinde Dindarr tarafından düzenlendi Link to post Sitelerde Paylaş
ateistdusunce 0 Mart 14, 2015 gönderildi Raporla Share Mart 14, 2015 gönderildi (düzenlendi) Ben Türküm ingiliz değilim ve ingilizce bilmiyorum bilim adamları kendi meslektaşlarına bilgilerin beyinde olduğunu ispat ettiği zaman senin bu konuda konuşma hakkın olabilir yok şöyledir böyledir haha tv içinden transitörü çıkar işte al sana insanlar al sana ispat!.. yok kablonun içindedir işte oradan geçen akımı kesince bilgi kayboldu! işte al sana ispat!!! bilgi kablonun içinde hahah :DD: ne içinde! uydu var uydu uydudan sinyal geliyorda oradan bilginin sinyali geçiyor basit biri olduğunuz ben türküm ıngiliz degilim demenizden belli aslında bilginin dili yoktur ogrenilmelidir...madem turksunuz neden arapça kuran okuyorsunuz ? Sizin için öğrenim her nekadar tuhaf olsada unutulmuş bilgi noronlar arasi kurulan baslarin zayıflamasi ve kopmasıyla oluşur ...bu köprüden akım geçmediği için buna unutulmuş bilgi denir ... Saygılar Mart 14, 2015 tarihinde ateistdusunce tarafından düzenlendi Link to post Sitelerde Paylaş
Nörofizyolog 0 Mart 14, 2015 gönderildi Raporla Share Mart 14, 2015 gönderildi (düzenlendi) Ben Türküm ingiliz değilim ve ingilizce bilmiyorum bilim adamları kendi meslektaşlarına bilgilerin beyinde olduğunu ispat ettiği zaman senin bu konuda konuşma hakkın olabilir şimdi senin iddaa edip ispat ettiklerin hem şundan ibaret : yok şöyledir böyledir. tv içinden transitörü çıkar bilgi kayboldu al sana ispat! de.. yok kablonun içindedir işte oradan geçen akımı kesince bilgi kayboldu! işte al sana ispat!!! bilgi kablonun içinde hahah :DD: ne içinde! uydu var uydu uydudan sinyal geliyorda oradan sinyal geçiyor Makalede, uyuyan farelerin beynine elektrot yerleştirip uyarı verilerek, konum bilgisi sağlayan sinir hücreleri vasıtasıyla , gerçek bir deneyime dayanmayan ama hayvanın davranışlarını değiştiren, yer-konum bilgisi oluşturulduğu ; bir çeşit suni hafıza oluşturulduğu anlatılıyor. Mart 14, 2015 tarihinde Nörofizyolog tarafından düzenlendi Link to post Sitelerde Paylaş
BabyKnightt 0 Mart 14, 2015 gönderildi Raporla Share Mart 14, 2015 gönderildi İsin en guzel yani, aciklayamadigimizi sandiklari bu sorulari, kendilerince aciklayamadigimiz icin Allah'a inaniyor olmalari. Dongu basittir, Teist, bilmedigi ve bizim de bilmedigimizi dusundugu bir soru sorar. Ateist, bildigi olcude gercekleri anlatmaya calisir. Teist, sadece gercekler ile konusan ateiste sorular sormaya devam eder taa ki ateistin cevabi olmadigi bir soru bulana kadar... Sadece gercekler ve bilime dayali konusan, dolayisi ile bilimin elverdigi olcude konusabilen ateist azicik tokezlediginde, bunlarin hic birinden haberi dahi olmayan teist, kendini galip ilan eder. Cahilligin ve aymazligin son noktasinda oldugundan dahi haberi olmayan teist yine hakli cikmistir cunku o zaten butun cevaplari biliyordur... Link to post Sitelerde Paylaş
Dindarr 0 Mart 14, 2015 gönderildi Raporla Share Mart 14, 2015 gönderildi (düzenlendi) basit biri olduğunuz ben türküm ıngiliz degilim demenizden belli aslında bilginin dili yoktur ogrenilmelidir...madem turksunuz neden arapça kuran okuyorsunuz ? Sizin için öğrenim her nekadar tuhaf olsada unutulmuş bilgi noronlar arasi kurulan baslarin zayıflamasi ve kopmasıyla oluşur ...bu köprüden akım geçmediği için buna unutulmuş bilgi denir ... Saygılar hahahah ya bırak bu işleri kardeşim Tv nin içinde röle var mesela rölenin kontağı (köprüsü) bozulup açıldı mı oradan akım geçmez akım geçmeyince tv doğru çalışmaz buna nedir? gelen frenkans tv de sinyale dönüşüp. rölenin kontağının çalıştırdığı yerden geçemediğinden dolayı ekrana sinyal gidemedi. denir... yani şu verdiğim örnek çok daha doğru mantıkIıdır... senin söylediğin ise bilmeyenlere bir şeymiş gibi gelebilir ama çok mantıksızdır.. tekrar edeyim ki bilgiler beyinde mi? değil mi? beyindedir diyenler! beyinde değildir diyen bilim adamlarına bunu ispat etmedikçe! cahil insanları işte bilim ispat ediyor diye avutursun kandırmaya devam edersin halbuki din der ki vahy ilham bilgi insanın beyinde değildir der? insana varidat üç yerden gelir ya Allahtan ya melekten ya şeytandan din bunu der?!! hadi karşısına çıkın dinin! yalan söylenmiş! bilgiler varidat beynindedir ispat ettik diyi verin! Allahtan melekten şeytan gelmiyor beynindeydi şuradaydı şuraya geçti diyin!Diyemezsiniz!Diyemediniz!Diyemiyceksiniz koca islam karşında kimse duramıyor? (melek demek bütün eşya demektir eşyanın direktifi melektir.. eşya konuşur kardeşim. sen ne öğrenirsen. eşyaya bakıryosuni eşyada sana sana bakıyor konuşuyor.... basit bir örnek vereyim dedekdikler olay yerine inceler. eşyaya bakar eşyada ona bakar konuşur böyle oldu der...) demek ki neymiş beyininde değilmiş yaaa!!! eşya sana söyledi yani melek Mart 14, 2015 tarihinde Dindarr tarafından düzenlendi Link to post Sitelerde Paylaş
ateistdusunce 0 Mart 14, 2015 gönderildi Raporla Share Mart 14, 2015 gönderildi İşin ürkütücü yani cahilliginin farkında bile olmaması Bildiklerim karşımdakinin anladığı kadardır Link to post Sitelerde Paylaş
BabyKnightt 0 Mart 14, 2015 gönderildi Raporla Share Mart 14, 2015 gönderildi Beyin noronlari birbirlerine sinaps lar ile dokunmaktadir. Yeni bir bilgi yani deneyim girisi oldugunda bu, noron faliyetlerinde degisiklige sebep olur. Yeni bir deneyim, bu baglantilarin seklini veya yolunu degistirir. Deneyimleri bir akarsuya benzettigimizde, halihazirdaki noral network u akarsu yatagina benzetebiliriz. Su, baslangicta akarsu yatagina gore yol alsa bile zamanla akarsu uzerinde degisikliklere de sebep olur. Cevreden edinilen deneyimler hafiza da depolanir (noral baglantilarin degisimi ile), bu depolamaya bagli olarak bilgiye bagli dusunceler meydana gelir. Fatiha suresini okumaya basladiginizda, onu nasil hatirladiginiza bir bakin. Kimse fatiha suresinin 15. kelimesinin ne oldugunu bilmez ama okumaya basladiginizda, bir onceki kelimeye dokunarak diger kelimenin otomatik olarak akla gelmesi, bu bilginin hafizada birbiri ardina gelecek bir sequence e sahip sekilde depolandigina bir isarettir. Ayni sekilde piyano calmak ve diger seylerde de bir siralamali kayit sistemi mevcuttur. Olusan dusunceler ve surekli devam eden deneyimler, genler ile balangicta sekillenmis beyin yapisini aynen bir akarsunun yatagini zamanla degistirmesi gibi degistirir. Hatta sadece dusunmek bile bu baglantilari degistirmektedir. Sonuc olarak deneyimler ve bunlar sonucu meydana gelen, kisiden kisiye cok farkli cesitlilikte olabilen dusunceler mevcuttur. Bir dusunce veya bilginin degismesi tamamen fiziki cevreye baglidir. Noron baglantilarini inceleyen bilim adamlari, hafizanin zihinden okunmasina calismaktadirlar. Bunu basardiklarinda ki buraya kadar cok saglam bir sekilde gelinmistir, kendinizce bizi skistirdiginizi dusundugunuz bu sorulariniz tarihe gomulecektir. Link to post Sitelerde Paylaş
Recommended Posts