zeus- 0 Oluşturuldu: Nisan 2, 2015 Raporla Share Oluşturuldu: Nisan 2, 2015 Medinenin güney doğusundaki beni kureyza kabilesi Muhammed'in acımasızlığının en büyük kurbanıdır, Muhammed'den oldukça korkan ve çekinen Kureyza halkı Muhammed'in bize katılın çağrısına isteksizde olsa evet demiştir, çünkü Muhammed'e güvenmiyordur kureyza, muhammedin "arap yarım adasında tek bir din kalıncaya kadar savaşın." emrinin ne demek olduğunu iyi bilmektedir. Ancak korkunun ecele faydası yoktur, öylede böylede Muhammed şehrini işgal edecektir.Şehir kapıları açıldığında Muhammed'in ilk yaptığı iş elçisi aracılığıyla yapılan anlaşmayı yırtmak olacaktır, Muhammed'e güvenerek kılıç bırakan beni kureyza erkekleri esir alınarak kendi kurdurduğu uyduruk bir mahkeme ile bir gün içinde 900 kişinin kafası kesilecektir. Muhammed bu acımasızlığını, kendi uydurduğu Tanrısı tarafından istendiğini iddaa ediyordu.Baş kesmek sureti ile Beni Kreyza katliamını gerçekleştiren Muhammed, bu vahşi katliamını güya sözde kuran ayeti muhammed suresi 4. ayette açıkyayacaktı.Muhammed Suresi 4 - Savaşta inkâr edenlerle karşılaştığınız zaman hemen boyunlarını vurun. Nihayet onlara üstün geldiğiniz zaman bağı sıkı bağlayıp esir alın. Sonra harp ağırlıklarını atıp, savaş bitince de onları ya karşılıksız olarak, ya da fidye ile salıverin. Allah'ın emri budur. Eğer Allah dileseydi onlardan başka türlü de intikam alırdı. Fakat böyle olması sizi birbirinizle denemek içindir. Allah yolunda öldürülenlere gelince, Allah onların amellerini asla boşa çıkarmaz.Bu vahşi katliamı inanlar Allahın emri diye bilecelerdi, ancak Muhammedin ideali korku salmaktı, baş keserek ne kadar acımasız olduğunu göstermek istiyordu. Muhammed yeteri kadar asker öldürdüğünde, tabi başlarını keserek, zengin ve güçlü olanları esir alıp fidye isterdi, çünkü fidye istemeyi de tanrısı emretmişti güya.Ne kadar ciddi olduğunu göstermek için önce parmaklarını vurur, sonra fidye gelmediğinde de kafalarını vururdu, bunu da uyduruk tanrısı emretmişti.Enfal Suresi 12 - İşte o anda Rabbin meleklere şöyle vahyediyordu: Ben sizinle beraberim, müminlere sebat verin. Kâfirlerin yüreğine korku salacağım, hemen boyunlarının üstüne vurun, parmaklarına, parmaklarına vurunDinini bilmeyen müslümanlar Allahın bu tür barbarlıklara karşı çıktığını sanır, oysa o tanrıyı Muhammed uydurmuştur, Muhammed'in bozuk kişiliğinin aynasıdır tanrısı, boyunlarını ve parmaklarını vurun demek hangi merhamet göstergesidir, gerçek bir tanrı bu kadar gaddar olabilirmiydi. Link to post Sitelerde Paylaş
Blitz 0 Nisan 2, 2015 gönderildi Raporla Share Nisan 2, 2015 gönderildi (düzenlendi) boşver hacı , israil bugün onları inim inim inletiyor , intikamını alıyor . gebertsin hepsini , mahvetsin . Nisan 2, 2015 tarihinde Blitz tarafından düzenlendi Link to post Sitelerde Paylaş
Tetrahedron 0 Nisan 2, 2015 gönderildi Raporla Share Nisan 2, 2015 gönderildi Gerçek bir Tanrı olsaydı zaten muhammet i direk pipisinden tavana asardı. Link to post Sitelerde Paylaş
ayyaşgezer 0 Nisan 3, 2015 gönderildi Raporla Share Nisan 3, 2015 gönderildi O devirde uyduruk da olsa tanrinin sert olmasi gerekiyordu. Bugun medeni kanunlarin hicbirisi o kadar sert degildir. hadislerde gecer muslumanlar yolda giderken deve cobani goruyorlar adam sahadet ediyor onu olduruyorlar. Bunun uzerine emin olmadikca oldurmeyin diye bir ayet iniyor. Musluman muslumani oldururken neden parmaklarina vurulmuyor da musluman kafiri oldururken vuruluyor bunu da siz dusunun gari... Link to post Sitelerde Paylaş
Odyssey 0 Şubat 22, 2020 gönderildi Raporla Share Şubat 22, 2020 gönderildi Kinini, nefretini ve de tarafgirliğini bi yana bırakarak bu yazıyı sonuna ama sonuna kadar okuyabilir misin? https://sorularlaislamiyet.com/blog/yanlis-yorumlanan-bir-ayet-onlari-buldugunuz-yerde-oldurun Link to post Sitelerde Paylaş
Hasan Akçay 0 Şubat 23, 2020 gönderildi Raporla Share Şubat 23, 2020 gönderildi (düzenlendi) Muhammed 4 barışta değil harbde yani düşman ile karşı karşıya geldiğinizde ne yapmanız gerektiğini anlatan bir ayet. Şunu bilin: düşmanı dize getirip "Teslim oluyorum!" dedirtene kadar can pazarıdır harb yani düşmanınız, ÖLDÜRMEK için, canını dişine takmış size saldırmakta iken siz onu öldürmeyip te tutsak almaya çalışırsanız ÖLÜRSÜNÜZ. Seçiminizi yapın: ya ÖLECEKSiNiZ ya öldüreceksiniz. Kafirlerle karşılaştığınızda vurun boyunlarını ta ki onları dize getirene kadar. Sonra bağları sağlam atın ve karşılıksız salıverin artık ya da fidye ile tâ ki o harb ağırlıklarını bırakana kadar... Fe iza lakî tum ellezîne keferû fe darb er rikâb hattâ iza eshan tum ûhum Fe şuddû el fasak fe immâ mennen ba'du fe immâ fidâen hattâ tadau el harbu evzârehé... Şubat 23, 2020 tarihinde Hasan Akçay tarafından düzenlendi Link to post Sitelerde Paylaş
Hasan Akçay 0 Şubat 23, 2020 gönderildi Raporla Share Şubat 23, 2020 gönderildi (düzenlendi) Falih Rıfkı Atay'ın ÇANKAYA* adlı eserinden, s.33: Mustafa Kemal o gün, Arıburnu kuvvetleri komutanı olarak verdiği emirde şöyle diyordu: "Size ben saldırı emretmiyorum, ÖLMEYi emrediyorum. Biz ölünceye kadar geçecek zamanda yerimizi başka kuvvetler alabilir." Size ben saldırı emretmiyorum, ÖLMEYi emrediyorum demek saldırı zaten olmuş ki düşmanınızla karşı karşıyasınız demek. Vatanınızı öldürmeye, namusunuzu öldürmeye, sizi öldürmeye gelmişler; atılın aslanlarım üzerletine, öldürün... "I surrender!" dedirtene kadar. Tutsak almak, öldürmemek ondan sonraki iş. _____________________________________________________________ * https://www.academia.edu/39089282/FALİH_RIFKI_ATAY-ÇANKAYA Şubat 23, 2020 tarihinde Hasan Akçay tarafından düzenlendi Link to post Sitelerde Paylaş
kavak 0 Şubat 23, 2020 gönderildi Raporla Share Şubat 23, 2020 gönderildi Kışa ve öz: Bu Arap tanrısına ötekileştirme, düşmanlaştırma şampiyonu dense, fazla abartmış olmayız. Link to post Sitelerde Paylaş
nogodbutAllah 0 Şubat 23, 2020 gönderildi Raporla Share Şubat 23, 2020 gönderildi beşeri hukukta dahi nefsi müdaafa meşrudur seni öldürmeye geleni başka çaresi kalmamışsa öldürmek te nefsi müdafaaya girer ancak tabii asıl olan öldürmeye geleni öldürmeden engelleme yolu var ise onu kullanmak esastır misal yaralama ile veya başka caydırıcı hal ile kurtulmak mümkün iken kişiyi direk vurmak ceza almaya götürür savaş ise bellidir iki tarafta öldürmek kastı ile gelir.yani siz öldürmezseniz o sizi öldürür ha esir alma durumu var ise esir alınır öldürülmez veya teslim olmuşsa öldürülmez o yüzden savaş şartlarında ölme de öldürme de bir nevi tabii dir tabii gönül ister ki savaş olmasın hep barış olsun. sayın hasan akçayın falih rıfkı ile olay taçlandırması da ayrı bir güzel oldu. Link to post Sitelerde Paylaş
kavak 0 Şubat 23, 2020 gönderildi Raporla Share Şubat 23, 2020 gönderildi Gereken lüzum üzerine yeniden... 19 dakika önce, kavak yazdı: Kısa ve öz: Bu Arap tanrısına ötekileştirme, düşmanlaştırma şampiyonu dense, fazla abartmış olmayız. Link to post Sitelerde Paylaş
bilgivehis 0 Şubat 23, 2020 gönderildi Raporla Share Şubat 23, 2020 gönderildi 1 saat önce, Hasan Akçay yazdı: Şunu bilin: düşmanı dize getirip "Teslim oluyorum!" dedirtene kadar can pazarıdır harb yani düşmanınız, ÖLDÜRMEK için, canını dişine takmış size saldırmakta iken siz onu öldürmeyip te tutsak almaya çalışırsanız ÖLÜRSÜNÜZ. Seçiminizi yapın: ya ÖLECEKSiNiZ ya öldüreceksiniz. Burada tutsak almaya çalışırsanız ölürsünüz diyor. Hemen altta dize getirirseniz bir şekilde salıverin diyor. 1 saat önce, Hasan Akçay yazdı: Kafirlerle karşılaştığınızda vurun boyunlarını ta ki onları dize getirene kadar. Sonra bağları sağlam atın ve karşılıksız salıverin artık ya da fidye ile tâ ki o harb ağırlıklarını bırakana kadar... Savaşta öldürün diyen mohmedi buraya yapıştırmışsın ama "kafirleri gördüğünüz yerde öldürün" diyen mohmedi yok etmişsin. "Savaşta öldürün" ile "Gördüğünüz yerde öldürün" arasındaki farkı bilecek kadarsınız herhalde. Biri savaşı diğeri barışı işaret eder. Hani mohmet barışta adil ve merhametliydi, hepsi sallamadan ibaret. Link to post Sitelerde Paylaş
anibal 0 Şubat 23, 2020 gönderildi Raporla Share Şubat 23, 2020 gönderildi 10 hours ago, Hasan Akçay said: Falih Rıfkı Atay'ın ÇANKAYA* adlı eserinden, s.33: Mustafa Kemal o gün, Arıburnu kuvvetleri komutanı olarak verdiği emirde şöyle diyordu: "Size ben saldırı emretmiyorum, ÖLMEYi emrediyorum. Biz ölünceye kadar geçecek zamanda yerimizi başka kuvvetler alabilir." Size ben saldırı emretmiyorum, ÖLMEYi emrediyorum demek saldırı zaten olmuş ki düşmanınızla karşı karşıyasınız demek. Vatanınızı öldürmeye, namusunuzu öldürmeye, sizi öldürmeye gelmişler; atılın aslanlarım üzerletine, öldürün... "I surrender!" dedirtene kadar. Tutsak almak, öldürmemek ondan sonraki iş. _____________________________________________________________ * https://www.academia.edu/39089282/FALİH_RIFKI_ATAY-ÇANKAYA İyi de, o Atatürk. Hani şu allahsız, dinsiz, kitapsız, deccal dedikleri Atatürk. Ama muhammed olsaydı, alayını keser bir de cep telefonlarında analarını arayıp, oğlunuzun kafasını ne güzel kestim diye anlatırdı. Link to post Sitelerde Paylaş
Hasan Akçay 0 Şubat 23, 2020 gönderildi Raporla Share Şubat 23, 2020 gönderildi (düzenlendi) 3 hours ago, bilgivehis said: Burada tutsak almaya çalışırsanız ölürsünüz diyor. Hemen altta dize getirirseniz bir şekilde salıverin diyor. Orada cümlenin bütünü şöyle: Düşmanınız sizi ÖLDÜRMEK için... saldırmakta iken siz onu öldürmeyip te tutsak almaya çalışırsanız ÖLÜRSÜNÜZ. Hemen altta ise dize getirirseniz demiyor ayet; dize getirip tutsak aldıktan sonra (ba'du) diyor yani çatışma bitmiş, silah bırakışması (mütareke) yapılmış, örneğin bizdeki Mudanya mütarekesi imzalandıktan sonra... Tutsakları o mütarekeden sonra (ba'du) salıvermeye başlayacaksınız ve salıverme işini savaş ağırlıklarını bırakana kadar tamamlayacaksınız yani asıl barış anlaşması (Lozan anlaşması) yapılana kadar... Tamam? Artı, şuna dikkat: tutsaklar onları ele geçiren bireylerin değil devletin sorumluluğundadır, yoksa devlet devlet olmaktan çıkar. Şubat 23, 2020 tarihinde Hasan Akçay tarafından düzenlendi Link to post Sitelerde Paylaş
sağduyu 0 Şubat 23, 2020 gönderildi Raporla Share Şubat 23, 2020 gönderildi Tevbe 5. Haram aylar çıkınca bu Allah’a ortak koşanları artık bulduğunuz yerde öldürün, onları yakalayıp hapsedin ve her gözetleme yerine oturup onları gözetleyin. Eğer tövbe ederler, namazı kılıp zekâtı da verirlerse, kendilerini serbest bırakın. Şüphesiz Allah çok bağışlayıcıdır, çok merhamet edicidir. Muhammed içindeki kin ve nefreti, acımasızlığı, saldırganlığı bu ayette ortaya çıkarmış, bu yağmacı kadın düşkünü herifin nasıl birisi olduğu açıkça ortada. Herif açık açık kendisine inanmayan için av mevsimi başlatmış, bu zalimliğin, bu gaddarlığın neresini savunuyorsunuz? Nasıl bir vicdan var sizlerde? Link to post Sitelerde Paylaş
akılsızşuursuzatom 0 Şubat 23, 2020 gönderildi Raporla Share Şubat 23, 2020 gönderildi Bir saat önce, sağduyu yazdı: Tevbe 5. Haram aylar çıkınca bu Allah’a ortak koşanları artık bulduğunuz yerde öldürün, onları yakalayıp hapsedin ve her gözetleme yerine oturup onları gözetleyin. Eğer tövbe ederler, namazı kılıp zekâtı da verirlerse, kendilerini serbest bırakın. Şüphesiz Allah çok bağışlayıcıdır, çok merhamet edicidir. Muhammed içindeki kin ve nefreti, acımasızlığı, saldırganlığı bu ayette ortaya çıkarmış, bu yağmacı kadın düşkünü herifin nasıl birisi olduğu açıkça ortada. Herif açık açık kendisine inanmayan için av mevsimi başlatmış, bu zalimliğin, bu gaddarlığın neresini savunuyorsunuz? Nasıl bir vicdan var sizlerde? müslümanlara eza çektirmiş müşrikleri bulduğunuz yerde öldürün diyor.Onune geleni öldür demiyor. Link to post Sitelerde Paylaş
anibal 0 Şubat 23, 2020 gönderildi Raporla Share Şubat 23, 2020 gönderildi 1 hour ago, akılsızşuursuzatom said: müslümanlara eza çektirmiş müşrikleri bulduğunuz yerde öldürün diyor.Onune geleni öldür demiyor. Kim kime ne çektirmişte, kimi öldürüyorsun ki? Bahane hazır, amanda eza çektirmişlermişte.. Gözünü kan bürümüş vahşilerin dinidir islam, ha tabi bir de amsatanlık dinidir, o kadar. Link to post Sitelerde Paylaş
Hasan Akçay 0 Şubat 24, 2020 gönderildi Raporla Share Şubat 24, 2020 gönderildi 8 hours ago, akılsızşuursuzatom said: müslümanlara eza çektirmiş müşrikleri bulduğunuz yerde öldürün diyor. Onune geleni öldür demiyor. Sevgili akılsızşuursuzatom, Tevbe 5'te "Ortak koşanları HARAM AYLAR çıkınca bulduğunuz yerde öldürün!" deniyor fe iza nselehal EŞHURUL HURUM u faktulul müşrikîne haysu vecedtumûhum neden haram aylar çıkınca? Çünkü Mescidil Harâm'da bir عهد yani ateşkes anlaşması yapılmış (9:7) ki yalnızca 4 haram ay için geçerlidir (9:2). Bunun anlamı: mütareke (ateşkes anlaşması) yapılmıştır ama harb hali yürürlüktedir; harb, 4 haram ay çıkınca, kaldığı yerden devam edecek: müşrikler müminleri bulduğu yerde öldürecek, müminler müşrikleri bulduğu yerde öldürecek. Tek yanlı değil düşmanın görüldüğü yerde öldürülmesi; müşrikler müminleri öldürürken müminler beklemeyecek. Tevbe 5'te söylenen bu. Müminler uyarılıyor, o kadar. Eza çektirmeye gelince, insanları kim yurtlarından sürdüyse sırf RABBiMiZ ALLAH dedikleri için (9:13, 9:40, 22:40) ve savaşı böylece kim başlattıysa ezayı çektiren odur; harb RABBiMiZ ALLAH demek suç sayılmayıncaya kadar sürecek. Link to post Sitelerde Paylaş
sağduyu 0 Şubat 24, 2020 gönderildi Raporla Share Şubat 24, 2020 gönderildi 16 hours ago, akılsızşuursuzatom said: müslümanlara eza çektirmiş müşrikleri bulduğunuz yerde öldürün diyor.Onune geleni öldür demiyor. Ayetin neresinde müslümanlara eza çektirmiş müşrikler deniyor? Al, ayet aşağıda, göster bakalım neresinde yazıyor? Tevbe 5. Haram aylar çıkınca bu Allah’a ortak koşanları artık bulduğunuz yerde öldürün, onları yakalayıp hapsedin ve her gözetleme yerine oturup onları gözetleyin. Eğer tövbe ederler, namazı kılıp zekâtı da verirlerse, kendilerini serbest bırakın. Şüphesiz Allah çok bağışlayıcıdır, çok merhamet edicidir. Ayetten açıkça anlaşılan, Muhammed'in kendisine inanmayanlar için av mevsimini başlattığı. Madem bu peygamber denen kişiler sadece elçi, ne diye insanları zorla kendisine inanmaya zorluyor, inanmayanları öldürün diye emir veriyor? Madem elçisin, sana verilen mesajı insanlara ilet, çekil kenara, bırak insanlar inanıp inanmayacağına kendisi karar versin. Bana inanmadılar, o halde bu kişiler bulundukları yerde öldürülmelidir ne demek? Link to post Sitelerde Paylaş
Ebu Kafir 0 Şubat 24, 2020 gönderildi Raporla Share Şubat 24, 2020 gönderildi İslamda kafa kesme varmı? Var Muho esir aldığı insanlar dahil sayısız kişinin kafasını kesmiş mi? Kesmiş Günümüzde islami örgütler insanların kafasını kesiyor mu? Kesiyor Şeriatla yönetilen ülkelerde dini usullere göre kafa kesme var mı? Var Forumun kadrolu delileri istedikleri kadar kıvırsın, çalkalasın, gerdan kırsın.. Bu gerçekler kapı gibi yerinde duruyor mu? Duruyor. Çakma müsloşlar sanıyor ki bahane ürettikleri zaman pratikte yaşanan ilkel ve sapık uygulamalar bir güzel aklanacak!! Bre akılsız herifler! sizin kafaya uyup bahaneleri dinlemeye başlarsak hapishanelerde adam kalmazdı be.. Link to post Sitelerde Paylaş
Hasan Akçay 0 Şubat 25, 2020 gönderildi Raporla Share Şubat 25, 2020 gönderildi (düzenlendi) Tevbe 5: Ortak koşanları HARAM AYLAR çıkınca bulduğunuz yerde öldürün! fe iza nselehal EŞHURUL HURUM u faktulul müşrikîne haysu vecedtumûhum Bu ayetteki "ortak koşanları bulduğunuz yerde öldürün" konusunda fikir sahibi olmak için önce bilgi sahibi olmak gerekir. Örneğin şu soruları cevaplayabilmeniz için gereken "bilgi"ye SiZ sahip misiniz: 1. Tevbe 2'de belirtiliyor ki ortak koşanlara dört ay süre tanınmıştır; neden DÖRT ay? 2. Tevbe 5'te "Haram aylar çıkınca..." deniyor; ne olacak haram aylar çıkınca, NEDEN? 3. Tevbe 3'te belirtiliyor ki o dört ayın bir tanesi Zilhicce yani hac vakti idi ve Zilhicce haram ay olduğuna göre o dört ay HARAM idi; HARAM AYLAR yılın hangi mevsimindedir? 4. Mâide 94-95'te belirtiliyor ki haram aylara girildiğinde AVLANMAK haramdır; neden? 5. Tevbe 7'de belirtiliyor ki müminler, ortak koşanlarla Mescidil Haram'da bir AHiD yani ateşkes anlaşması yapmıştır, NEDEN? Cübbeli olsun fötürlü olsun alaylı olsun okullu olsun, ateist olsun mümin olsun... bu konuda fikir öne sürenlerin, fetva verenlerin hiç birinde o bilgi yok. İslam bütün bu bilgisiz zevatın katkısıyla şu anda "cahiliye"yi yaşıyor. Şubat 25, 2020 tarihinde Hasan Akçay tarafından düzenlendi Link to post Sitelerde Paylaş
Recommended Posts