Jump to content

Recommended Posts

Merhabalar, bildiğiniz gibi içinde birçok farklı unsur bulunduran bir ülkede yaşıyoruz. Kimilerimiz ezilen kısımdan olabiliyor. Ve kendi geçmişini öğrenmek istiyor.

Ben bir kürt alevisiyim, geçmiş hakkında duyduklarım bazı şeyler beni araştırmaya itiyor. Eğer bu yolda araştırma yapan bazı kişiler varsa tecrübelerini ve yaşadıklarını paylaşabilirler... Ben şu ana kadar bariz bir şey yaşamadım çünkü bulunduğum çevre bu konulardan çok uzak, aynı zamanda genç olduğum için kutuplaşma yok.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 42
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Ben de, anne tarafından, bağlı olduğum köyden olmama karşın, baba tyarafından gelen kökenim hakkında bilgim yok. Bu konuda, çeşitli söylemler var.

Tek bildiğim, köye gelmiş olan en eski dedem, o zamânın ağası tarafından büyük destek almış ve köyün en verimli topraklarının bir kısmı, ona aktarılmıştı.

Aynı dönemde, iki başka kişi de aynı köye gelmişlermişmişmiş.

Yüzyıllar sonra (1934), bu üç kafadarın torunları, bir ağızdan karar verip, soyadlarını "sürgün" anlamında kabullenmişler. Ha; Doğu Karadenizli'yim.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Ciddi kaynaklardan araştırırsan, Kürt Alevisi diye birşey olmadığını görebilirsin. Kürtler Şafii'dir. Kendine Kürt Alevisi diyenler ya Türkmen ya da Ermeni'dir.

Eğer hakiki bir Alevi isen ailen Semah ayini yapıyor olmalıdır. O ayine bak, sonra internette orta Asya Şaman ayinlerini ve Doğu Türkistan Semah ayinlerini bul ve izle. Arada bir fark olmadığını göreceksin.

Tunceli Alevileri, Yavuz döneminde Türkmen kırımından kaçıp Tunceli Dağlarına saklanan Türkmenler'in torunlarıdır. Konuştukları dilin Kürtçe ( Kurmançi) ile ilgisi yoktur. Bir de kendini Kürt Alevisi diye gizleyen Ermeniler vardır. Ailen Semah ayinine katılmıyorsa, Ermeni kökenli olma ihtimalin de vardır.

Bunlar basit bir merakın ötesinde, bir kimlik arayışı ise üzücü bir durumdur. Büyük bir ülkenin eşit bir yurttaşı olmaktan vazgeçip, Türk olmaktan vazgeçip, aşağılık komplekslerine kapılacağın bir azınlık olmaya yöneliyorsun demektir. Hayatın boyunca başına gelecek her olumsuzluğu azınlık olmana bağlayacaksın. Sürekli olarak dışlandığını düşünecek, tetikte ve gergin olacaksın. Oysa Türk olmak çok kolay. Ben Türk'üm dediğinde, hatırlamadığın ve bilmediğin kökeninin bütün ağırlığından kurtulursun.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Ciddi anlamda duyduğum şeylerdi bunlar.

Evet semah var. Cem var. Bahsettiğiniz orta Asya semahlarını aile meclisinde de duymuştum. Aynı diye bahsediliyordu. Kökenle ilgili bahsedilen şey ise gerçekten dediğinizin aynısıydı. Ancak kurgudur deyip geçmiştim. Bizim ve çevre köylerde bahsedilen dediğinizin aynısıdır. Türkmenmişiz, Horasan veya yakın bir bölge olmalı, katliamlardan kaçıp Tunceli'ye sığınmışız. Oradaki yerli halk ile kaynaşmışız, oradan da şu anki konuma gelmişiz. Zaten hep bahsedilirdi doğudakilerin dilinden bir şey anlaşılmadığından, veya konuşulan Kürtçe'nin karışım bir dil olduğundan. Demek ki sebebi buymuş.

Ben ailemin neler yaşadığını ve yaşamakta olduğunu anlıyorum. Bizim oralarda bir laf vardır. Türkiye'de alevi olacağına ibne ol, en azından öyleyken kendi tercihidir diyip saygı duyuyorlar, diye.Bu bir kimlik kaygısı değil, yalnızca merak. Hayatımda ne Kürtçe duydum ne de bir semaha katıldım, böyle olduğumu bile geç öğrendim.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Ciddi anlamda duyduğum şeylerdi bunlar.

Evet semah var. Cem var. Bahsettiğiniz orta Asya semahlarını aile meclisinde de duymuştum. Aynı diye bahsediliyordu. Kökenle ilgili bahsedilen şey ise gerçekten dediğinizin aynısıydı. Ancak kurgudur deyip geçmiştim. Bizim ve çevre köylerde bahsedilen dediğinizin aynısıdır. Türkmenmişiz, Horasan veya yakın bir bölge olmalı, katliamlardan kaçıp Tunceli'ye sığınmışız. Oradaki yerli halk ile kaynaşmışız, oradan da şu anki konuma gelmişiz. Zaten hep bahsedilirdi doğudakilerin dilinden bir şey anlaşılmadığından, veya konuşulan Kürtçe'nin karışım bir dil olduğundan. Demek ki sebebi buymuş.

Ben ailemin neler yaşadığını ve yaşamakta olduğunu anlıyorum. Bizim oralarda bir laf vardır. Türkiye'de alevi olacağına ibne ol, en azından öyleyken kendi tercihidir diyip saygı duyuyorlar, diye.Bu bir kimlik kaygısı değil, yalnızca merak. Hayatımda ne Kürtçe duydum ne de bir semaha katıldım, böyle olduğumu bile geç öğrendim.

Sivas'lı sünni Türk'üm ama sünni, alevi, Kürt, Türkmen gibi kelimeleri üniversitede solcularla tanışıncaya kadar duymadım.

Bu böyle çünkü dünyanın her tarafında Türk dediklerimiz aslında yerel etnik kimliklerin Türk kültüründe birleşmesi.

İsteyen kendine Türk deyip olayını bağlamış, isteyen kendi etnik kimliğini hatırlamayı sürdürmüş.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Sivas'lı sünni Türk'üm ama sünni, alevi, Kürt, Türkmen gibi kelimeleri üniversitede solcularla tanışıncaya kadar duymadım.

Bu böyle çünkü dünyanın her tarafında Türk dediklerimiz aslında yerel etnik kimliklerin Türk kültüründe birleşmesi.

İsteyen kendine Türk deyip olayını bağlamış, isteyen kendi etnik kimliğini hatırlamayı sürdürmüş.

Amacım kutuplaşmak değil, yaşananları öğrenmek. Ben hala aileme yapılmak isteneni görüyorum, şerefsizliğe şahidim. Bu da beni öğrenmeye itiyor.
Link to post
Sitelerde Paylaş

Ben bunu öğrensem de öğrenmesem de insanlara karşı tavrım değişmeyecek. Bir anda zalim olmayacağım. Yüzyıllar önce olanlardan şimdiki insanları sorumlu tutacak kadar kinci bir yapıya da sahip değilim. Sadece olandan dolayı bir merak duygusu.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Amacım kutuplaşmak değil, yaşananları öğrenmek. Ben hala aileme yapılmak isteneni görüyorum, şerefsizliğe şahidim. Bu da beni öğrenmeye itiyor.

Dostum bazı insanlar da kin vardır haset vardır karekterleri öyledir. Tabi bunu bir ideolojiyi arkalarına alıp yaparlar. Ailene karşı hasetliği vardır emevi ekolünü arkasına alıp Dersimli olmanı bahane edip pis karekterini yaşamaya çalışmıştır. Bazılarına da Aleviler yanlış öğretilmiştir her şey normaldir bir muhabbette aleviyim dersin birden tuhaf ve rahatsız edici bir ruh haliyle bakar sonraki tutumları ise olumsuzdur. Ama gün gelecek Aleviliğin ne kadar kadim bir kültür olduğunu herkes idrak edecek. Ritüellerle uğraşmaktansa özü kavramaya çalışmaktır Alevilik. Özün içinde ki özü aramak ararken kaybolmak ve kayboluşta kendini bulmaya çalışmak ve sonra yine özün özünü aramaktır sözün özü İnsanı evvela madde değil mâna boyutunda algılamaktır Alevilik.

Bunu en iyi aleviliğe saldıranların ağababaları bilir onlar menfaat boyutundan baktıkları için kavgalıdır Aleviliğin dünya görüşüyle. Bu yüzdendir türlü türlü iftiraları, çamur at izi kalsın yani. Kimse çingenelere bir şey demez amacım çingeneleri hakir görmek değil ama felsefeleri vahşi emperyalizme tehdit oluşturacak kadar güçlü değil. Sen rahat ol alevileri bilen ve seven çok sünni var.

tarihinde Refleks07 tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Aleviler ve Sünniler birbirlerini sevmez. Çünkü bu iki kavram birbirinin antitezidir.

Alevi diye bir kavram olmasa, Sünni diye bir kavram da olmazdı. Bu insanların hepsine Müslüman derdik. Bir alt başlık olmazdı. Bu iki kavram birbirlerine göre tanımlanmıştır. Dolayısı ile Alevi ve Sünni kimliklerinin güçlü şekilde ifade edilmesi sadece çatışma doğurur. Neoliberal aptallar, bu ilkel kimliklerin vurgulanmasını demokrasi olarak pazarlıyor.

Millet (ulus), sınırları çizilmiş olan toprak parçasındaki ortaçağ kimliklerinin önemsizleştirerek, ortak bir kimlik ve kültürün öne çıkarılması ile oluşur. Yani kendimize Türk dediğimizde, ortak vatan parçası üzerinde eşit yurttaşlar oluruz. Barış, refah ve uygarlığın tek ve biricik yolu budur.

Aleviler eziliyor mu? Laik Cumhuriyet için Alevi ve Sünni diye bir ayrım yoktur. Peki buna rağmen, Aleviler cumhuriyet tarihi boyunca mağdur edilmedi mi? Şüphesiz ki edildi. Ama bundan dolayı cumhuriyet, Atatürk ve ortak kültür projesini suçlamak aptalcadır. Burada suçlanacak olan, Sünni cemaatler ve kırılmamış olan sivil Sünni reflekslerdir. Cumhuriyetin, bütün vatandaşlarını eşit birer yurttaş ilan etmesi, geleneksel refleksleri, sivil ve yarı sivil cemaatleri bir anda ortadan kaldırmaz. Alevi ve Sünni ideolojik merkezler geleneksel refleksleri yaşatır, besler ve uygun olduğu pozisyonda diğerine saldırır. O yüzden aklı başında olan Aleviler, kendilerine karşı önyargılı Kadroları barındırsa da cumhuriyete her zaman sahip çıkmıştır.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Aleviler ve Sünniler birbirlerini sevmez. Çünkü bu iki kavram birbirinin antitezidir.

Bence yanılıyorsun. Sünnilerin en büyük sorunu Ebu Hanife'yi tanımamalarıdır. Önceden de demişimdir bunu. Sünnilere git sor mezhebin ne diye?Hanefi diyecekler. Hanefi nedir diye sor ve alacağın yanıtlara bak. Ben sordum genelde şu yanıtı aldım : "Mezhep işte ee 4 hak mezhepten birisi" çok azı "Ebu hanife ye tabi olan" dedi. Ama bunlarda Ebu Hanife'yi bilmiyorlar. İnsanlar Said Nursi yi daha iyi biliyor ama tabi olduğu insanı bilmiyor.

Peki kimdir Ebu Hanife? Kısaca değineyim : Meşhur İmam-ı Âzam dır. Ebu Hanefi yoz islam kültüründe dünyaya gelmiş bir dahi.Zamanın tüm ilimlerini yutmuş islam medeniyeti için ayrı bir yol çizmiş çizdiği bu yolda islam dünyası müsbet ilimlerde ilerlemiştir. Öldürülme nedeni Kafir ilân edilmesidir. Kafir ilân edilme sebebi ise aklama mantığa sığmayan saçmalıklara "bunlar din olamaz" demesidir. Ebu Hanefi'yi öldüren zihniyet, Ali'yi ve arkadaşlarını hatta çocuklarını öldüren zihniyettir. Sivasta ve Maraşta Alevileri yakan zihniyetler Ebu Hanifeyi öldüren zihniyet aynıdır. Üzücü olan şu dur ki çoğu sünni bunu bilmez. Çünkü çoğu sünni Ebu Hanife'nin kim olduğunu da bilmez. Sünniler zaman zaman başka islam ekolleri tesirinde kalırlar ve o tesir halinde Ebu Hanifinin çizgisinden çıkmış olmalarına rağmen onlar bu değişikliği daha da imanlarının artmasından zannederler. İmam-ı Âzamı sıradan alevilerde bilmeyebilir. Ama bu işin içinde olanlar İmam-ı Azam-ı bilirler. Onu hangi zihniyetin öldürdüğünü de bilirler. Dolayısıyla Alevilik ve hanifilik düşman ekoller değildirler bu bilgi yanlıştır.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bence yanılıyorsun. Sünnilerin en büyük sorunu Ebu Hanife'yi tanımamalarıdır. Önceden de demişimdir bunu. Sünnilere git sor mezhebin ne diye?Hanefi diyecekler. Hanefi nedir diye sor ve alacağın yanıtlara bak. Ben sordum genelde şu yanıtı aldım : "Mezhep işte ee 4 hak mezhepten birisi" çok azı "Ebu hanife ye tabi olan" dedi. Ama bunlarda Ebu Hanife'yi bilmiyorlar. İnsanlar Said Nursi yi daha iyi biliyor ama tabi olduğu insanı bilmiyor.

Ebu Hanife'yi bilmiyorsa onun yolunda değilmiş demek ki. Kaldı ki, onun adını bilen Sünni "alimler" onun fikirlerini mi savunuyor?

Ya Aleviler? Ali'nin fikirlerini mi savunuyor? Hangi fikirler onlar? Ali'nin yazdığı bir kitap var mı? Türk Alevileri, Arap Alevileri (Nasturiler), Pers Alevileri (Şiiler) aynı şeyi mi savunuyor?

Fatımiler var bir de. Mısır'da 200 sene kadar devletin sahibi olmuşlar. Bunlar Muhammed'in kızı Fatıma'yı referans göstermişler. Çok acayip. Fatıma'nın herhangi bir fikrini biliyor muyuz?

Gerçek şu. Bütün mezhepler siyasi temelli ayrımlardır. Türkler Alevi, Persler Şii olarak Arap kültürüne karşı milli bir set oluşturmuşlardır. Türkmen Aleviliği Orta Asya inançlarına dayanır. Pers Şiiliği ise Zerdüşt inancından izler taşır. Burada kullanılan Ali isminin bir anlamı yoktur. Neticede, bugün elimizde Ali öğretisini gösteren yazılı bir materyal yok. Ama Zerdüştlüğü ve Şiilik ile olan benzerliklerini görebiliyoruz. Tabii bir de Perslerin Araplar'dan çok daha güçlü bir kültüre sahip olduklarını da...

Velasılı, zaten siyasi bir mesele olan Alevi Sünni karşıtlığı, ilahiyat temelli tartışmalarla çözülemez. Barış yine siyasi müdahale ile gelecektir. Ilahiyat tartışmaları, sonuçsuz ve anlamsızdır. Kavgayı körüklemekten başka sonuç doğurmaz.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Dostum bazı insanlar da kin vardır haset vardır karekterleri öyledir. Tabi bunu bir ideolojiyi arkalarına alıp yaparlar. Ailene karşı hasetliği vardır emevi ekolünü arkasına alıp Dersimli olmanı bahane edip pis karekterini yaşamaya çalışmıştır. Bazılarına da Aleviler yanlış öğretilmiştir her şey normaldir bir muhabbette aleviyim dersin birden tuhaf ve rahatsız edici bir ruh haliyle bakar sonraki tutumları ise olumsuzdur. Ama gün gelecek Aleviliğin ne kadar kadim bir kültür olduğunu herkes idrak edecek. Ritüellerle uğraşmaktansa özü kavramaya çalışmaktır Alevilik. Özün içinde ki özü aramak ararken kaybolmak ve kayboluşta kendini bulmaya çalışmak ve sonra yine özün özünü aramaktır sözün özü İnsanı evvela madde değil mâna boyutunda algılamaktır Alevilik.

Bunu en iyi aleviliğe saldıranların ağababaları bilir onlar menfaat boyutundan baktıkları için kavgalıdır Aleviliğin dünya görüşüyle. Bu yüzdendir türlü türlü iftiraları, çamur at izi kalsın yani. Kimse çingenelere bir şey demez amacım çingeneleri hakir görmek değil ama felsefeleri vahşi emperyalizme tehdit oluşturacak kadar güçlü değil. Sen rahat ol alevileri bilen ve seven çok sünni var.

Doğru ve bu, alevililk-sünnilik meselesi değil.

Doğru söyleyeni dokuz köyden kovarlar.

İsterse padişah olsun.

Kişi ancak kendi safını seçmeye muktedir.

İsterse padişah olsun.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Aleviler ve Sünniler birbirlerini sevmez. Çünkü bu iki kavram birbirinin antitezidir.

Alevi diye bir kavram olmasa, Sünni diye bir kavram da olmazdı. Bu insanların hepsine Müslüman derdik. Bir alt başlık olmazdı. Bu iki kavram birbirlerine göre tanımlanmıştır. Dolayısı ile Alevi ve Sünni kimliklerinin güçlü şekilde ifade edilmesi sadece çatışma doğurur. Neoliberal aptallar, bu ilkel kimliklerin vurgulanmasını demokrasi olarak pazarlıyor.

Millet (ulus), sınırları çizilmiş olan toprak parçasındaki ortaçağ kimliklerinin önemsizleştirerek, ortak bir kimlik ve kültürün öne çıkarılması ile oluşur. Yani kendimize Türk dediğimizde, ortak vatan parçası üzerinde eşit yurttaşlar oluruz. Barış, refah ve uygarlığın tek ve biricik yolu budur.

Aleviler eziliyor mu? Laik Cumhuriyet için Alevi ve Sünni diye bir ayrım yoktur. Peki buna rağmen, Aleviler cumhuriyet tarihi boyunca mağdur edilmedi mi? Şüphesiz ki edildi. Ama bundan dolayı cumhuriyet, Atatürk ve ortak kültür projesini suçlamak aptalcadır. Burada suçlanacak olan, Sünni cemaatler ve kırılmamış olan sivil Sünni reflekslerdir. Cumhuriyetin, bütün vatandaşlarını eşit birer yurttaş ilan etmesi, geleneksel refleksleri, sivil ve yarı sivil cemaatleri bir anda ortadan kaldırmaz. Alevi ve Sünni ideolojik merkezler geleneksel refleksleri yaşatır, besler ve uygun olduğu pozisyonda diğerine saldırır. O yüzden aklı başında olan Aleviler, kendilerine karşı önyargılı Kadroları barındırsa da cumhuriyete her zaman sahip çıkmıştır.

Alakası yok.

Cumhuriyet tarihi Beyazların beyaz olmayan herkesi ayrıştırarak birbirine kırdırması tarihidir.

Bu kırdırma zorunlu muydu değil miydi tartışılabilir ama kırdırmanın kendisi tartışılamaz.

5.000 beyaz hariç herkes acı çekti ve 3-5 hakaret ve teknik terimle bu unutulmaz.

tarihinde ozkanates2 tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Ebu Hanife'yi bilmiyorsa onun yolunda değilmiş demek ki. Kaldı ki, onun adını bilen Sünni "alimler" onun fikirlerini mi savunuyor?

Ya Aleviler? Ali'nin fikirlerini mi savunuyor? Hangi fikirler onlar? Ali'nin yazdığı bir kitap var mı? Türk Alevileri, Arap Alevileri (Nasturiler), Pers Alevileri (Şiiler) aynı şeyi mi savunuyor?

Fatımiler var bir de. Mısır'da 200 sene kadar devletin sahibi olmuşlar. Bunlar Muhammed'in kızı Fatıma'yı referans göstermişler. Çok acayip. Fatıma'nın herhangi bir fikrini biliyor muyuz?

Gerçek şu. Bütün mezhepler siyasi temelli ayrımlardır. Türkler Alevi, Persler Şii olarak Arap kültürüne karşı milli bir set oluşturmuşlardır. Türkmen Aleviliği Orta Asya inançlarına dayanır. Pers Şiiliği ise Zerdüşt inancından izler taşır. Burada kullanılan Ali isminin bir anlamı yoktur. Neticede, bugün elimizde Ali öğretisini gösteren yazılı bir materyal yok. Ama Zerdüştlüğü ve Şiilik ile olan benzerliklerini görebiliyoruz. Tabii bir de Perslerin Araplar'dan çok daha güçlü bir kültüre sahip olduklarını da...

Velasılı, zaten siyasi bir mesele olan Alevi Sünni karşıtlığı, ilahiyat temelli tartışmalarla çözülemez. Barış yine siyasi müdahale ile gelecektir. Ilahiyat tartışmaları, sonuçsuz ve anlamsızdır. Kavgayı körüklemekten başka sonuç doğurmaz.

Önceki yüz ve bin yıllarda dünyada siyasi partiler yoktu.

Dinler ve mezhepler siyasi oluşumlar görevini de görüyordu.

Bu neden gerekliydi dersek,

Nüfus üstel artmak isterken, yiyecek miktarının sabit olması,

Savaşları = insan eliyle nüfus planlamasını kaçınılmaz kılıyordu.

Bu da savaşacak gruplar, siyasetler ve sembolleri doğuruyordu.

Yani din için savaşılmadı, savaş kaçınılmaz olduğu için savaşıldı.

Din ise çok geniş kitleleri = orduları birleştiren siyasi oluşumlardı.

Dinin kendisi değil, sembolü. Öbür yanağı cevirmeci İsa'nın dini,

4. yüzyılda Roma İmparatorluğu tarafından kabul edilir edilmez,

Bir savaş kültürüne dönüştü.

Dinlerin bir kendi özü, bir de egemenlerin benimsettiği formu var.

Savaş yandaşlarının eline geçen her şey savaş çığlığına dönüşür.

Bunun en güzel görüldüğü yerlerden biri de bu forum.

Oysa teknolojilerle artık herkese yetecek kadar yiyecek var.

Savaş, o bitip tükenmeyen sefaletlerin,

Toplumların omurilik soğanına kazıdığı,

Korku refleksinden başkası değil.

Bu dünya hepimize yeter, yeter ki yeteceğini görelim artık.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Alakası yok.

Cumhuriyet tarihi Beyazların beyaz olmayan herkesi ayrıştırarak birbirine kırdırması tarihidir.

Bu kırdırma zorunlu muydu değil miydi tartışılabilir ama kırdırmanın kendisi tartışılamaz.

5.000 beyaz hariç herkes acı çekti ve 3-5 hakaret ve teknik terimle bu unutulmaz.

Alakası yok derken?

Hangi cumhuriyet tarihi? 5.000 beyaz ne? Ne acısı?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Alakası yok derken?

Hangi cumhuriyet tarihi?

Türkiye Cumhuriyeti.

5.000 beyaz ne?

Cumhuriyetin kuruşundan gelen elitler.

Ne acısı?

Komünist, solcu, sağcı, türkçü, kürt, alevi, müslüman, gayrı-müslüman, aydın, seçilmiş başbakan,

Yani ki 5.000 beyazdan biri olmak hariç, her ne isen o olmak suçundan dolayı yaşanmış acılar.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...