Jump to content

İslamı hızlı çürüten argümanlar


Recommended Posts

,

İyide inanmayan zaten korkmazki

İnanmayan ile henüz inanmayan arasında bir fark var. Bizler için tanrılar, dinler uydurmadır, biliriz; bu yüzden de bunlara inanmayız. Cahil insanlar içinse tanrılar ve dinler, ancak henüz bilinmedikleri için inanılmazdır. Yani haberdar olmadıkları için inanılmazdır.

Örneğin Muhammed ya da bu figürü yaratanlar zamanında, Muhammed'in masalına inanmayanlar, büyük çoğunlukla başka masallara inanmaktalar. Bunları cehennem gibi, zaten haberdar oldukları yerel masalların motifleri ile korkutup, inançlarını terkettirip, kendi uydurduğu dinine inandırması mümkün ve zaten de olmuş olandır. Bunlar, henüz inanmayanlarken azap masalları ile korkutularak inandırılmış biçarelerdir.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 101
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Kuran'a göre "yaratıcımı seviyorum" diyen, onun adına iyilik yapmaya çalışan bir insanın, yapmış olduğu iyiliklerin hiçbir değeri yoktur.

Elçinin istediklerini yapmayan ve onun tanımladığı kötü tanrıya inanmayanın bütün yaptıkları boşa gider.

Halbuki bir insan, dindeki kötülükleri, yaratıcısına yakıştıramadığı için, yani ona olan saygısından dolayı elçiyi ve kitabını reddediyor olabilir. Niyeti okuyan bir tanrı ise, bu reddedişin ardındaki bu güzel düşünceyi biliyor demektir.

Ayrıca tanrısal ve evrensel bakışla, Muhammed'in elçiliğine inanmayan, sadece o kişinin sözünü reddetmiş olmaktadır. Bu açık ve tartışılmaz bir gerçek.

İşte bu durum, elçiyi, temsil ettiği kişiden daha önemli bir posizyona getirir. Ve bu da islamı kesin olarak çürütür.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Militarizmde silah kutsanır. Perinçek bu görüş doğrultusunda silahı halk nezdinde kutsal sayılan bir kavramla birlikte anarak silahı kutsamış.


Bunu neden yaptığına gelirsek: Bir savaş olsa düşmanın bu kadar subayı tasfiye edemeyeceği, genelkurmay başkanını bile esir alamayacağı ve silahlı kuvvetlerin kozmik odasına girip askeri bilgileri çalamayacağı bir gerçek.


Bu kadarla da kalmıyor. Yunanistan bir çok Ege adasını fiilen işgal etmiş durumdadır. Türkiye ilan edilmemiş bir savaşla yenilmiş, Ege ve Suriye'de toprak kaybetmiş, ordusu dağıtılmış, memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiştir.


Düşmana savaşla başaramayacağı bu kazanımları altın tepsi ile sunanlar bu yaptıklarının hesabını vermezse bu ülke biter. Parçalanır, her şeyini, bağımsızlığını kaybeder.


Perinçek tabii ki militarist devrimci bir görüşe sahip ve bu doğrultuda silahı kutsuyor ama kutsama yöntemi berbat... Keşke işin içine muhammedi karıştırmasaydı... Muhammedin silahı bize doğrultulmuş bir silahtır. Bu silahtan bahsedilmesi benim sadece özsavunma duygumu kabartır, başka değil... Perinçek'in muhammedi işe karıştırmasından son derece rahatsız oldum.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • 1 month later...

Tehdit etmek, istediğini yaptırmakta zorlanan insan davranışıdır. Kuran'da sayısız tehdit olduğu inkar edilemez bir gerçek!

İslam tarihi de, savaş ve zorbalık hikayeleriyle dolu. şeriat ülkelerinin durumu malüm.

Tehdit ve diktaya ihtiyaç duyan bir düşünce, bir strateji, asla ve asla herşeyi bilen bir varlığa ait olamaz.

Bu tamamen imkansız !

Link to post
Sitelerde Paylaş

Tehdit etmek, istediğini yaptırmakta zorlanan insan davranışıdır. Kuran'da sayısız tehdit olduğu inkar edilemez bir gerçek!

İslam tarihi de, savaş ve zorbalık hikayeleriyle dolu. şeriat ülkelerinin durumu malüm.

Tehdit ve diktaya ihtiyaç duyan bir düşünce, bir strateji, asla ve asla herşeyi bilen bir varlığa ait olamaz.

Bu tamamen imkansız !

Bunlar tehdit olarak algılanmamalı, sadece sonuçlar bildiriliyor, bunlara da insan kendi seçimiyle(iradesiyle) ulaşabilir.

Insanlar için belirli motive edici şeyler (motivatörler) vardır. Bunlardan biriside korkudur. Coğunlukla insanları bir eylemden alıykoymak için veya aksine o eylemi yaptırmak için onlara karşı korkutma yöntemi kullanılır, buda genellikle sonuçları göstererek olur.

Hukukta ki ceza sisteminin amaçlarından biriside, insanların bir suçu işlemelerini önlemektir. Belirli bir suçun cezasını gösterip onları korkutarak, alıkoymaya calışılır.(1)

Aynı şekilde okullarda da böyle bir sistem mevcut, genellikle bir ödevin bitirilmesi icin belirli bir süre verilir. Bu süre içerisinde o ödevin bitmediği halde ogretmen bu kişiye ceza vereceğini vaat eder, puanını eksiltir vs. Sonuçları göstererek oğrencileri motive etmeye calışır, yoksa oğrencilerin büyük bir kısmı uymayacaktır.

Yane aslında Kuran bazılarına yardım mı ediyor? Evet.

Kuran ancak korkutmayla mı insanları yola getirebiliyor? Hayır, cennette vaat ediliyor, yani ödül ki buda insanlar için motive edici bir şeydir. Baska? Insanlar için ücüncü motive edici şeyde zevktir- hoşuna gittiğinden dolayıdır yani, Kuranda vurgulanan bir şeyde huzurdur, bunuda mesela Allahı zikretmekle elde edebilirsiniz( Rad. 28), Namazda bir zikirdir.

Bilim adamları insanı harekete geçirebilmek için doğasına en uygun hitabet nasıldır araştırmak için bir deney düzenliyor ve bir okula Aşı olunmadığı takdir başınıza neler gelecek diye sadece korkutmaya dayalı yazılar asılıyor aşı reklamı yapılıyor ancak aşı olmaya giden kişi oranı yüzde 3-4 civarlarında oluyor. Daha sonra başka bir okula Aşı olunduğu takdirde alınacak güzel sonuçlarla ilgili yazılar asılıyor sadece sadece güzellikleri anlatılıyor ve yine aşı olmaya giden kişi sayısı yüzde 2-3 civarlarında oluyor.

Daha sonra başka bir okula gidip Aşı olunmadığında başa gelecek felaketler(korku) ve aşı olunduğu takdirde kazanılacak yararlardan(ödül) bahsedilerek hem korkutma hem ödüllendirme tarzı yazılar asılıyor ve o okulda aşı olmaya giden kişi oranı yüzdesi ciddi oranda artış gösteriyor.

Deneyden çıkan sonuç ise, insan doğasına en uygun ve insanı en yararlı harekete geçirecek hitabet şekli hem korkutucu hem de sevdirici tarafları söylemek olduğu anlaşılıyor. Kuranda cennet ve cehennemin de aynı şekilde söylenmiş ve hem korkutma hem sevdirme yoluna gidilmiştir. Buı insan tabiatına en uygun hitabet şeklidir, üstelik bunu zevk aldırarak yaptırıyor(huzur vererek). Hem yardımcı olunuyor ve bununla beraber insan huzura da kavuşuyor.

Fakat şunu hatırlatmakta fayda var: Tevbe 72den anlıyacağımız üzere asıl motive edici şey Allahın rızasını kazanmak olmalı, ki bu cennetten de üstün tutuluyor ve bu mükafat daha büyüktür.

SON OLARAK: bilimsel olan bir ateist sayfada sigara sizi süründürür başlığı altında akciğerlerin sigaradan önce ve sigaradan sonra olan görüntülerini gördüm.

şimdi soruyoruz: Siz kötü sonucu göstererek insanları caydırmaya çalışınca iyi oluyor da Allah kötü sonucu göstererek insanları caydırmaya çalışınca mı kötü oluyor?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Allah kötü sonucu göstererek insanları caydırmaya çalışınca mı kötü oluyor?

Sorun, bu tehditle yıldırma ve rüşvetle satın alma işinin ahlaksızca ve insanlık dışı işlere teşvik etmek ve zorlamak için yapılması. Kafirleri katliam etmek, cariye yapıp tecavüz etmek, pazarda satmak, mallarını yağmalamak, ibadet diye yerlere yatırıp yalakalık yaptırmak gibi işler için bu zorlama ve rüşvetlerin kullanılması.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bu âlemi gören sensin
Yok gözünde perde senin
Haksıza yol veren sensin
Yok mu suçun burda senin

Kâinatı sen yarattın
Her şeyi yoktan var ettin
Beni çıplak dışar attın
Cömertliğin nerde senin

Evli misin ergen misin
Eşin yoktur bir sen misin
Çarkı sema nur sen misin
Bu balkıyan nur da senin

Kilisede despot keşiş
İsa Allah'ın oğlu demiş
Meryem Ana neyin imiş
Bu işin var bir de senin

Kimden korktun da gizlendin
Çok arandın çok izlendin
Göster yüzün çok nazlandın
Yüzün mahrem ferde senin

Binbir ismin bir cismin var
Oğlun kızın ne hısmın var
Her bir irenkte resmin var
Nerde baksam orda senin

Türlü türlü dillerin var
Ne acaip hallerin var
Ne karanlık yolların var
Sırat köprün nerde senin

Âdemi sürdün bakmadın
Cennette de bırakmadın
Şeytanı niçin yakmadın
Cehennemin var da senin

Veysel neden aklın ermez
Uzun kısa dilin durmaz
Eller tutmaz gözler görmez
Bu acaip sır da senin

Aşık Veysel ŞATIROĞLU
Link to post
Sitelerde Paylaş

bilimsel olan bir ateist sayfada sigara sizi süründürür başlığı altında akciğerlerin sigaradan önce ve sigaradan sonra olan görüntülerini gördüm.

şimdi soruyoruz: Siz kötü sonucu göstererek insanları caydırmaya çalışınca iyi oluyor da Allah kötü sonucu göstererek insanları caydırmaya çalışınca mı kötü oluyor?

Yani diyorsunuz ki, "hastasının akciğer kanseri olmasını istemeyen ve bu konuda onu iyiliği için uyaran bir doktor ile, kuranı yazan adamın uyarıları, aynı güzel düşünceleri taşımaktadır"

Ancak kuran'a ve islam tarihine baktığımızda hiç böyle bir tablo göremiyoruz.

Ayrıca burda çok önemli bir farklılık var; Hastasına sonucu gösteren doktor, o sonucu bizzat kendisi sağlayan kişi değil. Oysa dinlere göre, uyaran kişi aynı zamanda felaketi verecek olan kişinin kendisi !

Şimdi akciğer kanseri uyarısı yapan doktorlar, böyle mi yapmaktadır size göre?

Tekrar bakalım isterseniz öyle miymiş...

Şimdi konuyla ilgili bazı ayetleri, verdiğiniz örneğe uygulayalım:

5/Maide 33: doktoru dinlemeyip, sigara içenlerin cezası ancak ya (acımadan) öldürülmeleri, ya asılmaları, yahut el ve ayaklarının çaprazlama kesilmesi, yahut da bulundukları yerden sürülmeleridir. Bu onların hastanedeki rüsvalığıdır. Onlara daha sonra da, büyük bir işkence yapılacaktır.

4/Nisa 56: Şüphesiz doktorun uyarılarını dinlemeyenleri biz ateşe atacağız. Derileri yanıp döküldükçe, azabı tatmaları için onların derilerini yenileyeceğiz.

67/Mülk 8; Zindandaki işkence fırınımız nerdeyse öfkeden çatlayacaktır! Oraya her sigara tiryakisi atıldıkça oranın bekçileri onlara, “Size bir doktor gelmemiş miydi?” diye sorarlar.

17/ İsrâ 16: Biz bir memleketi helâk etmek istediğimizde, onun çok sigara içen zenginlerine (itaati) emrederiz de onlar orada yine sigara içerler. Böylece o memleket hakkındaki hükmümüz gerçekleşir de oranın altını üstüne getiririz.

4/ Nisa 89; Arzu ettiler ki kendilerinin sigara içtiği gibi siz de içesiniz. Bu sebeple, onlar doktoru dinleyip sigarayı bırakıncaya kadar içlerinden dost edinmeyin. Eğer doktorun dediklerini yapmazlarsa, onları yakalayın ve bulduğunuz yerde öldürün! Onlardan ne bir dost edinin, ne de bir yardımcı.

8/ Enfal 12; Hani doktorun hemşirelere, “Ben sizinle beraberim. sigara içmeyenlere sebat verin. Ben tiryakilerin kalplerine korku salacağım. "Şimdi vurun boyunlarının üstüne. Vurun, onların bütün parmaklarına” diye bağırıyordu.

8/13: Bu, onların doktoru dinlemedikleri içindir. Her kim, doktora karşı gelirse bilsin ki başhekimin cezası şiddetlidir.

47/ Muhammed 4: Sigara içenlerle karşılaştığınız zaman boyunlarını vurun!

tarihinde Mindsurfer tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Bunlar tehdit olarak algılanmamalı, sadece sonuçlar bildiriliyor, bunlara da insan kendi seçimiyle(iradesiyle) ulaşabilir.

Insanlar için belirli motive edici şeyler (motivatörler) vardır. Bunlardan biriside korkudur. Coğunlukla insanları bir eylemden alıykoymak için veya aksine o eylemi yaptırmak için onlara karşı korkutma yöntemi kullanılır, buda genellikle sonuçları göstererek olur.

Hukukta ki ceza sisteminin amaçlarından biriside, insanların bir suçu işlemelerini önlemektir. Belirli bir suçun cezasını gösterip onları korkutarak, alıkoymaya calışılır.(1)

Aynı şekilde okullarda da böyle bir sistem mevcut, genellikle bir ödevin bitirilmesi icin belirli bir süre verilir. Bu süre içerisinde o ödevin bitmediği halde ogretmen bu kişiye ceza vereceğini vaat eder, puanını eksiltir vs. Sonuçları göstererek oğrencileri motive etmeye calışır, yoksa oğrencilerin büyük bir kısmı uymayacaktır.

Yane aslında Kuran bazılarına yardım mı ediyor? Evet.

Kuran ancak korkutmayla mı insanları yola getirebiliyor? Hayır, cennette vaat ediliyor, yani ödül ki buda insanlar için motive edici bir şeydir. Baska? Insanlar için ücüncü motive edici şeyde zevktir- hoşuna gittiğinden dolayıdır yani, Kuranda vurgulanan bir şeyde huzurdur, bunuda mesela Allahı zikretmekle elde edebilirsiniz( Rad. 28), Namazda bir zikirdir.

Bilim adamları insanı harekete geçirebilmek için doğasına en uygun hitabet nasıldır araştırmak için bir deney düzenliyor ve bir okula Aşı olunmadığı takdir başınıza neler gelecek diye sadece korkutmaya dayalı yazılar asılıyor aşı reklamı yapılıyor ancak aşı olmaya giden kişi oranı yüzde 3-4 civarlarında oluyor. Daha sonra başka bir okula Aşı olunduğu takdirde alınacak güzel sonuçlarla ilgili yazılar asılıyor sadece sadece güzellikleri anlatılıyor ve yine aşı olmaya giden kişi sayısı yüzde 2-3 civarlarında oluyor.

Daha sonra başka bir okula gidip Aşı olunmadığında başa gelecek felaketler(korku) ve aşı olunduğu takdirde kazanılacak yararlardan(ödül) bahsedilerek hem korkutma hem ödüllendirme tarzı yazılar asılıyor ve o okulda aşı olmaya giden kişi oranı yüzdesi ciddi oranda artış gösteriyor.

Deneyden çıkan sonuç ise, insan doğasına en uygun ve insanı en yararlı harekete geçirecek hitabet şekli hem korkutucu hem de sevdirici tarafları söylemek olduğu anlaşılıyor. Kuranda cennet ve cehennemin de aynı şekilde söylenmiş ve hem korkutma hem sevdirme yoluna gidilmiştir. Buı insan tabiatına en uygun hitabet şeklidir, üstelik bunu zevk aldırarak yaptırıyor(huzur vererek). Hem yardımcı olunuyor ve bununla beraber insan huzura da kavuşuyor.

Fakat şunu hatırlatmakta fayda var: Tevbe 72den anlıyacağımız üzere asıl motive edici şey Allahın rızasını kazanmak olmalı, ki bu cennetten de üstün tutuluyor ve bu mükafat daha büyüktür.

SON OLARAK: bilimsel olan bir ateist sayfada sigara sizi süründürür başlığı altında akciğerlerin sigaradan önce ve sigaradan sonra olan görüntülerini gördüm.

şimdi soruyoruz: Siz kötü sonucu göstererek insanları caydırmaya çalışınca iyi oluyor da Allah kötü sonucu göstererek insanları caydırmaya çalışınca mı kötü oluyor?

Senin inancına göre her şeyin sebebi, kaynağı Allah değil mi? Bu mantığa göre sizlerin hiç bir insanı yargılamamanız, iyi veya kötü dememeniz lazım, o insanı yaptıklarından dolayı sorumlu tutmamanız lazım. Çünkü size göre o insanı öyle yaratan Allah, o insanın nasıl düşüneceğini, nelere tepki vereceğini, vücudunda hangi hormonlardan ne kadar olacağını, hangi ortamda ve hangi zamanda doğacağını, çevresinin nasıl olacağını, ana babasının nasıl insanlar olacağını yani her şeyi ayarlayan o. Her şeyi yapan Allah hangi mantıkla bir insanı suçlayabilir?

Uyarı ile tehdit arasındaki farkı da şu örneklerle daha iyi görebiliriz:

Bir nehrin üzerinde çürük bir köprü vardır ve sen de bunu bilirsin ve bir insan bu köprüden geçmeye kaltığında ona "Bu köprü sağlam değil, nehre düşebilirsin." dersen bu uyarı olur ama bu köprüden geçmeye kalkarsan seni öldürürüm dersen bu tehdit olur.

Bir soru: Sizlere göre Allah herşeyi dolayısıyla bir insanı sonsuza kadar yakıp yakmayacağını biliyor, değil mi? Peki bir insanı sonsuza kadar yakacağını bile bile yine de o insanı yaratmadaki amaç nedir?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Yani diyorsunuz ki, "hastasının akciğer kanseri olmasını istemeyen ve bu konuda onu iyiliği için uyaran bir doktor ile, kuranı yazan adamın uyarıları, aynı güzel düşünceleri taşımaktadır"

Ancak kuran'a ve islam tarihine baktığımızda hiç böyle bir tablo göremiyoruz.

Ayrıca burda çok önemli bir farklılık var; Hastasına sonucu gösteren doktor, o sonucu bizzat kendisi sağlayan kişi değil. Oysa dinlere göre, uyaran kişi aynı zamanda felaketi verecek olan kişinin kendisi !

Şimdi akciğer kanseri uyarısı yapan doktorlar, böyle mi yapmaktadır size göre?

Tekrar bakalım isterseniz öyle miymiş...

Şimdi konuyla ilgili bazı ayetleri, verdiğiniz örneğe uygulayalım:

5/Maide 33: doktoru dinlemeyip, sigara içenlerin cezası ancak ya (acımadan) öldürülmeleri, ya asılmaları, yahut el ve ayaklarının çaprazlama kesilmesi, yahut da bulundukları yerden sürülmeleridir. Bu onların hastanedeki rüsvalığıdır. Onlara daha sonra da, büyük bir işkence yapılacaktır.

4/Nisa 56: Şüphesiz doktorun uyarılarını dinlemeyenleri biz ateşe atacağız. Derileri yanıp döküldükçe, azabı tatmaları için onların derilerini yenileyeceğiz.

67/Mülk 8; Zindandaki işkence fırınımız nerdeyse öfkeden çatlayacaktır! Oraya her sigara tiryakisi atıldıkça oranın bekçileri onlara, Size bir doktor gelmemiş miydi? diye sorarlar.

17/ İsrâ 16: Biz bir memleketi helâk etmek istediğimizde, onun çok sigara içen zenginlerine (itaati) emrederiz de onlar orada yine sigara içerler. Böylece o memleket hakkındaki hükmümüz gerçekleşir de oranın altını üstüne getiririz.

4/ Nisa 89; Arzu ettiler ki kendilerinin sigara içtiği gibi siz de içesiniz. Bu sebeple, onlar doktoru dinleyip sigarayı bırakıncaya kadar içlerinden dost edinmeyin. Eğer doktorun dediklerini yapmazlarsa, onları yakalayın ve bulduğunuz yerde öldürün! Onlardan ne bir dost edinin, ne de bir yardımcı.

8/ Enfal 12; Hani doktorun hemşirelere, Ben sizinle beraberim. sigara içmeyenlere sebat verin. Ben tiryakilerin kalplerine korku salacağım. "Şimdi vurun boyunlarının üstüne. Vurun, onların bütün parmaklarına diye bağırıyordu.

8/13: Bu, onların doktoru dinlemedikleri içindir. Her kim, doktora karşı gelirse bilsin ki başhekimin cezası şiddetlidir.

47/ Muhammed 4: Sigara içenlerle karşılaştığınız zaman boyunlarını vurun!

Neden ayetleri kendi kafanızdaki planlara göre tasarlıyosunuz Tıpkı sünniler veya şiiler gibi. İşıd de öyle sünni virüsünden kurtulamamış psikopatlar hepsi.(size demiyorum) Tabii burada tüm ayetleri tartisamayiz ama son verdiğin ayet de yani muhammed 4 de boyunlarını vurun demiyor Ayet de geçen RaQaBa : gözetlemek kontrol etmek gibi anlamlara geliyor. Boyunun arapça karşılığı ise UuNuQ dur.

Ayrıca ayet de KÖLELEŞTİRMENİN ÖNÜ DE KESİLİYOR Ayetin devamına baktığımızda esirlerin karşılıksız veya fidye ile salıverilmesi emrediliyor.

Sunu söylemekte fayda var bu tür ayetlerin hepsi sadece karşı taraftan gelen bir saldırı ve savaş sırasında öldürmeyi emrediyor Çünkü biliyoruzki Kuran sadece bize karşı gelen bir savaş esnasında saldırmayı emreder bunun dışında SENİN DİNİN SANA BENİM DİNİM BANA metoduyla hareket eden bir anlayış vardır.Bu konuda Kuran da dolusuyla ayet var okuyabilirsiniz.

Dıger bir şeyse Allahın cehennemden haber vermesi kötü bişey mi? Bir doktor sana çok sigara içersen şunları şunları yaşarsın kanser olursun devamında damarların tıkanır Bacağın veya kolun kesilir en sonunda da ölüp gidersin demiyor mu?

ALLAH da aynı şekilde ayetlerimizi inkar edenler ve yer yüzünde BOZGUNCULUK(anarşi kargaşa savaş vs vs vs) çıkaranları cehennemde neyin beklediğinden haber veriyor ki önlemlerini , tedbirlerinj alsınlar ve Allahtan korkuperdemli bir mümin olsunlar...

Şey diyebilirsin ALLAH neden sırf inanmadıkları için insanları cehenneme atıyor? Bunun cevabını iki türlü verebilirim

1) ALLAH bizi imtihan ediyor cünkü Kuran da bu bildiriliyor Eğer kurana iman ediyorsak bunun farkında olmalıyız iman etmeyenin de kendi bileceği iş. Ama iman eden biri bu soruyu elbette sormaz çünkü cevabı Kuran da veriliyor ve allah insanları özgür iradeli bir robot olarak yaratıyor ve ister inan ister inanma diyerek sana bir fırsat tanıyor ama sonucuda bildiriyor.

2)Kurana göre yani Muhammedin sadece tebliğ ettiği dine göre. Yani peygamber sadece ALLAHtan aldığı vahyi anlattı. Kendi kafasından din uydurmadı şeriat koymadı hüküm vermedi hadislerle falan bişeyler aktarmadı sadece Kurana uydu. Her neyse peygamberin tebliğ ettiği dine göre doğru yol sadece İslamdır ve diğer inanışların Allah katında yeri yoktur ve onlar DOĞRU YOLU BULAMAYAN kimseler olduğundan BU DOĞRU YOLU BULAMADIKLARI İÇİN CEHENNEM VAR DİYEBİLİRİZ.

Kim Allah'a inanırsa O da onun gönlüne doğru yolu ilham eder. TEGABUN 11

Hani ateistler diyorya doğru yolda gidenler yani iyiler kafir olsa bile neden cehenneme gidiyor Ona şunu diyeyim İyi olmanın doğru olmanın yolu ALLAH tan geçiyor güzel kardeşim.

tarihinde sentez tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Dıger bir şeyse Allahın cehennemden haber vermesi kötü bişey mi? Bir doktor sana çok sigara içersen şunları şunları yaşarsın kanser olursun devamında damarların tıkanır Bacağın veya kolun kesilir en sonunda da ölüp gidersin demiyor mu?

ALLAH da aynı şekilde ayetlerimizi inkar edenler ve yer yüzünde BOZGUNCULUK(anarşi kargaşa savaş vs vs vs) çıkaranları cehennemde neyin beklediğinden haber veriyor ki önlemlerini , tedbirlerinj alsınlar ve Allahtan korkuperdemli bir mümin olsunlar...

Allah-doktor benzetmesini yaparken kavrayamadığın bir nokta var: Birisinde sonuç doktorun elinde değil diğerinde sana göre her şey Allah'ın elinde. Birisinde doktor kendi dışında gelişen bir olay hakkında uyarı yapıyor, diğerinde ise Allah bizzat tamamen kendi tasarımı olan bir insanı falan kişiye inanmadın diye sonsuza kadar yakıyor.

Yahu hiç bir insan bir arap bedevisine inanmadı diye sonsuza kadar yakılmayı hak eder mi? Ne biçim bir adalet ve insanlık anlayışınız var?

Şey diyebilirsin ALLAH neden sırf inanmadıkları için insanları cehenneme atıyor? Bunun cevabını iki türlü verebilirim

1) ALLAH bizi imtihan ediyor cünkü Kuran da bu bildiriliyor Eğer kurana iman ediyorsak bunun farkında olmalıyız iman etmeyenin de kendi bileceği iş. Ama iman eden biri bu soruyu elbette sormaz çünkü cevabı Kuran da veriliyor ve allah insanları özgür iradeli bir robot olarak yaratıyor ve ister inan ister inanma diyerek sana bir fırsat tanıyor ama sonucuda bildiriyor.

2)Kurana göre yani Muhammedin sadece tebliğ ettiği dine göre. Yani peygamber sadece ALLAHtan aldığı vahyi anlattı. Kendi kafasından din uydurmadı şeriat koymadı hüküm vermedi hadislerle falan bişeyler aktarmadı sadece Kurana uydu. Her neyse peygamberin tebliğ ettiği dine göre doğru yol sadece İslamdır ve diğer inanışların Allah katında yeri yoktur ve onlar DOĞRU YOLU BULAMAYAN kimseler olduğundan BU DOĞRU YOLU BULAMADIKLARI İÇİN CEHENNEM VAR DİYEBİLİRİZ.

Kim Allah'a inanırsa O da onun gönlüne doğru yolu ilham eder. TEGABUN 11

Hani ateistler diyorya doğru yolda gidenler yani iyiler kafir olsa bile neden cehenneme gidiyor Ona şunu diyeyim İyi olmanın doğru olmanın yolu ALLAH tan geçiyor güzel kardeşim.

Yahu sizlere göre her boku bilen Allah neyi imtihan ediyor? Sonucu zaten bilmiyor mu?

Bu Allah bir insanı hristiyan bir ana babadan, hristiyan bir ortamda yaratıp sonra da sen neden Muhammed'e inanmadın diye sonsuza kadar yakmanın neresinde adalet ve mantık var?

Senin bu gerizekalı Allah'ın insanların büyük bir çoğunluğunun ana babasının, ailesinin dinini benimsediğini bilemeyecek kadar salak mı? Ayrıca bu Allah insanları saptırsın diye hem şeytanı üstüne musallat ediyor, hem de kendisi saptırıyor, sonra da neden saptın diye sonsuza kadar yakıyor. Bula bula bu kadar sapık ve sadist bir tanrıyı mı buldunuz tapacak?

Şunu da belirteyim, sizler bir tanrıya falan tapmıyorsunuz, 1400 yıl önceki araplara tapıyorsunuz.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • 5 years later...

Şunları eleştirirseniz, allahı eleştirmiş olursunuz. Merhametliler merhametlisi allah da bu durumu eleştirdiğiniz, kendisine karşı geldiğiniz için, sizi cehennemde yakar ve kendisi ve ona tapınanlar da size zalim derler. Bunu destekleyenler değil de, buna karşı çıkanlar, bu durumu desteklemeyenler zalim oluyorlar islama göre.

 

Şu oksimoronluk, mantıksızlık, şu şaşkınlık içerisinde bırakan saçmalık islamı çürütmek için yeterlidir.

 

 

tarihinde Buzul tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Bukadar açık ve akla yatkın ikna seviyesi yüksek argümanlara rağmen İslam neden yayılma imkanı buldu diye düşündüm.

 

Mekke döneminde muhammedin muhalifleri Ebu Süfyan Ebu Cehil Amr bin as gibi zeki kişiler bu soruları neden gündeme getirip tanrı iddiasını çürütmediler.

 

Düşündüm ki muhalifler ateist değillerdi . Onlar da kendi putları etrafında bir gerzek kitle toplamışlar. Eğer bu cesur sorularla Muhammed'in karşısına çıkarlarsa kendi gerzeklerini de uyandırmış olacaklar. Bu yüzden İslam daha fazla vaadlerde bulunarak daha fazla gerzek topladı . Ve sonunda diğerleri de İslam'a katildilar ve hemen ardından iktidar mücadelesi başladı.

 

Eğer bir gurup ateist o dönemde bu argümanları cesurca dile getirseydi Muhammed ve karşıtlarının ortak hedefi haline geleceklerdi.

 

Hatta ilk başlarda " hiç düşünmez misiniz, hiç akıl etmez misiniz" diye uydurulan ayetler  müslümanlar arasında bazılarının sorgulamasına neden olmuş ancak Medine döneminde bu sorgulama tehlikesini yok etmek için iman edenlere iman edin tarzında saçma emirler veren ayetler uydurulmuştur. Hatta Muhammed'e çok soru sormaya başladıklarında artık soru sormayın gibi kutsal zirvalar icad edilmiş. Soru soranlara kalplerinde şüphe var on yargisiyla yaklasilmistir.

 

Daha ilerleyen dönemlerde zaten muhalif soru soranlar katledilmiş.

tarihinde bidonadam2 tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
1 dakika önce, bidonadam2 yazdı:

Bukadar açık ve akla yatkın ikna seviyesi yüksek argümanlara rağmen İslam neden yayılma imkanı buldu diye düşündüm.

 

Mekke döneminde muhammedin muhalifleri Ebu Süfyan Ebu Cehil Amr bin as gibi zeki kişiler bu soruları neden gündeme getirip tanrı iddiasını çürütmediler.

 

Düşündüm ki muhalifler ateist değillerdi . Onlar da kendi putları etrafında bir gerzek kitle toplamışlar. Eğer bu cesur sorularla Muhammed'in karşısına çıkarlara kendi gereklerini de uyandırmış olacaklar. Bu yüzden İslam daha fazla vasdlerde bulunarak daha fazla gerzek topladı . Ve sonunda diğerleri de İslam'a katildilar ve hemen ardından iktidar mücadelesi başladı.

 

Eğer bir gurup ateist o dönemde bu argümanları cesurca dile getirseydi Muhammed ve karşıtlarının ortak hedefi haline geleceklerdi.

 

Hatta ilk başlarda " hiç düşünmez misiniz, hik akıl etmez misiniz" diye uydurulan ayetler sebebiyle müslümanlar arasında bazılarının sorgulamasına neden olmuş ancak Medine döneminde bu sorgulama tehlikesini yok etmek için iman edenlere iman edin tarzında saçma emirler veren ayetler uydurulmuştur. Hatta Muhammed'e çok soru sormaya başladıklarında artık soru sormayın gibi kutsal zirvalar icad edilmiş. Soru soranlara kalplerinde şüphe var on yargisiyla yaklasilmistir.

 

Daha ilerleyen dönemlerde zaten muhalif soru soranlar katledilmiş.

Zaten islami bir düzende, dinden dönenler, islamı eleştirenler, islam karşıtı düşünceleri yayanlar bozgunculuk yapmak, hak düzeni bozmaya çalışmak, allaha karşı savaş açmak gibi nedenlerle maide 33'e göre öldürülebilirler. Buradaki öldürülme dediğimiz de tabi aslında ölümün bulma şeklidir. Zaten tüm insanları öldüren de, öldürülmeden kaçamazsınız, ölüm sizi bulur diyen bu allahın ta kendisidir islama göre. Her neyse islami düzenin varlığı, müslüman sayısıyla doğrudan bağlantılı olduğu için, müslümanların azalması islami düzenin yıkılmasına neden olacağı için, bunu yapmak durumundadırlar.

İkinci olarak da müslümanların çoğunluğunu ataları tarafından atalar dini islama inandırılmışlar, atalarının inanç ve öğretilerine göre yapılandırılmışlar, islamı seçmemiş olanlar oluştururlar. Atalarının dinine inandırılmak, inandırılan kişinin seçimi değildir. İşte şu kadar müslüman var, islam yanlış olsa bu kadar kişi müslüman olur muydu diye soruyorlar ya hani. Sanki geceler boyu kuranı okumuşlar da, kuranda bir yanlış, saçmalık, tutarsızlık bulamamışlar da, islamı akıl ve mantık yoluyla seçmişler gibi bu kişiler. Ama işte durum bu.

 

 

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
On 03.10.2020 at 16:20, bidonadam2 said:

Bukadar açık ve akla yatkın ikna seviyesi yüksek argümanlara rağmen İslam neden yayılma imkanı buldu diye düşündüm.

 

Mekke döneminde muhammedin muhalifleri Ebu Süfyan Ebu Cehil Amr bin as gibi zeki kişiler bu soruları neden gündeme getirip tanrı iddiasını çürütmediler.

 

Düşündüm ki muhalifler ateist değillerdi . Onlar da kendi putları etrafında bir gerzek kitle toplamışlar. Eğer bu cesur sorularla Muhammed'in karşısına çıkarlarsa kendi gerzeklerini de uyandırmış olacaklar. Bu yüzden İslam daha fazla vaadlerde bulunarak daha fazla gerzek topladı . Ve sonunda diğerleri de İslam'a katildilar ve hemen ardından iktidar mücadelesi başladı.

 

Eğer bir gurup ateist o dönemde bu argümanları cesurca dile getirseydi Muhammed ve karşıtlarının ortak hedefi haline geleceklerdi.

 

Hatta ilk başlarda " hiç düşünmez misiniz, hiç akıl etmez misiniz" diye uydurulan ayetler  müslümanlar arasında bazılarının sorgulamasına neden olmuş ancak Medine döneminde bu sorgulama tehlikesini yok etmek için iman edenlere iman edin tarzında saçma emirler veren ayetler uydurulmuştur. Hatta Muhammed'e çok soru sormaya başladıklarında artık soru sormayın gibi kutsal zirvalar icad edilmiş. Soru soranlara kalplerinde şüphe var on yargisiyla yaklasilmistir.

 

Daha ilerleyen dönemlerde zaten muhalif soru soranlar katledilmiş.

 

 

Ebu Süfyan gibi müşriklerin ateist olmadıklarını görmek için

akıl yürütmek gerekmiyor; onların ateist olmadıklarına dair bilgi Kuran'da var.

Bir yaratanın var olduğuna inanıyorlardı (29:61)

ama öldükten sonra yeniden diriltilip yargılanacaklarına inanmıyorlardı (6:29).

 

Bir de

"soru sormayın gibi kutsal zirvalar icad edilmiş"

diyorsunuz ki bu iddianızın dayanağı yok.

Ayetleri doğru okuyun, örneğin Mâide 101'i. 

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...