Jump to content

Üremeye idealizm bulaştı


Recommended Posts

Benim bu başlıkta söylediğim tek şey

Üremenin amacı ve içeriği değişiyor.

Yumurta döllemekten çıktı olay.

Kim atadı bu amacı ve içeriği? Bu amaç ve içerik neden senin savundugun şekilde olmali sadece?

(Yunuslar da sadece zevk için sex yapıyor diye biliyorum. Belki başka türler de vardır.)

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 102
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Kim atadı bu amacı ve içeriği? Bu amaç ve içerik neden senin savundugun şekilde olmali sadece?

(Yunuslar da sadece zevk için sex yapıyor diye biliyorum. Belki başka türler de vardır.)

Ben.

İnsanları yarattığımda sadece dölleme amaçlı olarak yarattım bunu.

Sonra ipin ucu kaçtı.

Ayıptır yahu.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Sence?

Benle bilmişlik oyunu oynama.

Salak mısın sen?

Senin dediğin şey nasıl doğru oluyor? Hem de doğru sonuç ilan ediliyor?

Sonuç diyorsun kendi sözlerine.

Sonra da onu gerçek kabul edip bana ulvi dersler vermeye yelteniyorsun.

Neden sonuç benim beğenmediğimi, karşı çıktığımı söylediğin şey?

Sözlerin kanun mu? Safsın.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Senin itiraz ettiğin şey insanların zevk için seks yapması değil mi. İllüzyon mu bu, gerçek bir durum mu?

Gerçek bir durum, senin başlangıç noktana oturmuyor. Oturmuyorsa başlangıç noktan hatalıdır.

tarihinde vitamin tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Argümana ihtiyaç yok.

Diyalektik bir idealist aktivitedir....

la olm ne idealizm'inden bahsediyorsun? diyalektiğin hangi metafizik çıkarımları varki idealist olsun? anlat bakalım neresi idealistmiş? diyalektiği yanlışlayan tek bir örnek ver?

felsefenin iki ana akımı olan idealizm ve materyalizm savaşı bile diyalektik bir bütün içerir. marx'ın yaptığı deneme falan değil, ortaya çıkan sayısız bilimsel gerçeklere dayanarak ve bunları tarihe de uyarlayarak materyalizm'i özüne döndürmek, ilerletmek ve modernleştirmektir.. hareketi sadece mekanikle açıklamaya çalışırsan çıkacağın sonuç metafiziktir. en nihayetinde materyalizm'in özüne aykırı davranmış olursun.

mekanist materyalizm, değişimi yoksayması ve herşeyi değişmez kabul etmesi ile yetersiz ve metafizik bir materyalizm yaklaşımıdır. materyalizm'i bu yetersizlikten çıkaran ise diyalektik materyalizm'dir.

İnsan bilincini özdeğe indirgeyen özdekçilik.

Kaba materyalizm ve vülger maddecilik deyimleriyle de dile getirilmektedir. 19. yüzyılda Alman idealist felsefesine karşı olgucu bir nitelikte oluşmuştur. Doğabilimlerindeki kendiliğinde özdekçilik temeli üstünde geliştirilmiştir. Başlıca temsilcileri İsviçreli düşünür Carl Vogt (1817-1895), Fransız doktoru ve düşünürü Pierre Cabanis (1757-1808) Alman fizyoloji bilgini ve düşünürü Jacob Moleschott (1822-1893) ve Büchner’dir. Yanlış ve zararlı bir özdekçilik anlayışıdır. Yanlışlığı bilinci özdeğe, tüm ruhsal süreçleri fizyolojik süreçlere indirgemesindedir. Zararıysa idealizmin saldırılarına pek çok açık ve güçsüz kapılar bırakmasındadır. Üstelik de felsefeyi yadsır ve felsefesel sorunların doğabilimsel araştırmalarla çözümlenebileceğini ilerisürer. İnsan bilincinin toplumsal bir ürün olduğunun farkında değildir. düşünce ve duyguların, fizyolojik süreçlerle belirlendiğini savunur. Evrenin özdeksel bütünlüğünü sezmek gibi büyük bir başarıya ulaştığı halde bu vargısını, eytişimden yoksun bulunduğu için zorunlu olarak idealizme düşmesinden ötürü, aşırılığa vardırmış ve üst olanı alt olana indirgemiştir. Kaba özdekçilik anlayışı idealizme karşı çıktığı halde, idealist yapıdadır. Ve metafizik düşünmenin tekyanlılık yanılgısını taşır. Ruhsal faaliyeti bütünüyle yadsır ve bunun sonucu olarak insan bilincini de özdek sayar. Örneğin Karl Vogt, ‘’tükürük bezleri nasıl tükürük ve ya da karaciğer nasıl safra salarsa beyin de öylece düşünce salar’’, Moleschott ‘’düşünce, beyinden çıkan fosfordur’’ derler. Ludwig Büchner ve Erns Haeckel gibi mekanik anlayışlı özdekçiler de zorunlu olarak bu kaba özdekçiliğe düşmüşlerdir, örneğin Haeckel ‘’ruh, plazmadır’’ der. Bu bilimdışı kaba özdekçiliğin başlıca eksiklik ve yanılgıları şunlardır:

Bu özdekçilikte mekanik yan ağır basıyor, kimya ve biyolojideki son gelişmeleri hesaba katmıyordu.

Ne tarihsel, ne de eytişimseldi, antidiyalektik anlamda metafizikti ve gelişme anlayışına tutarlı ve kapsamlı bir biçimde bağlı değildi.

İnsanın özünü somut ve tarihsel olarak, tüm toplumsal ilişkilerin ürünü olarak değil de soyut olarak görüyor ve bu yüzden dünyayı sadece yorumluyordu, oysa bu bir değiştirme sorunuydu, eş deyişle devrimci pratik eylemin önemini kavramamıştı.

Ünlü bir diyalektikçi de şöyle der: ‘’düşüncenin özdeksel olduğunu söylemek, materyalizm ile idealizmi birbirine karıştırmaya doğru yanlış bir adım atmaktır’’. Gerçekten de düşünce özdekten başka bir şey değilse özdek de düşünceden başka bir şey değil demektir, eş deyişle aralarında hiçbir fark yoktur. Oysa bunlar farklı, hem de çok farklı şeylerdir. Bilinç özdeksel bir gelişmenin ürünüdür ama özdek değildir. Özdekle bilinç, nasıl birbirlerinden ayrıştırılamazlarsa öylece de birbirleriyle aynılaştırılamazlar. http://www.felsefe.gen.tr/felsefe_sozlugu/k/kaba_ozdekcilik_nedir_ne_demektir.asp

Başlangıçta, materyalizm, bilimlere göre daha öndeydi, ve onun içindir ki, bu felsefe, kendisini hemen kabul ettiremedi. Diyalektik materyalizmin haklı olduğunu tanıtlamak için, bilimleri kurmak ve geliştirmek gerekiyordu, ama bu yirmi yüzyıldan fazla bir zaman almıştı. Bu uzun dönem içinde materyalizm, bilimlerden, özellikle de bilimsel düşünüşten ve aynı zamanda en çok gelişmiş özel bilimlerden etkilendi.

Bunun içindir ki, "geçtiğimiz yüzyılın (yani 18. yüzyılın) materyalizmi her şeyden çok mekanikçi idi, çünkü bu çağda, bütün doğa bilimleri arasında yalnız mekanik ve henüz ancak -yeryüzündeki ve gökyüzündeki- katı cisimlerin mekaniği, kısaca yerçekimi mekaniği belli bir olgunlaşma durumuna ulaşmıştı. Kimya henüz çocuksu, filojistik biçimiyle vardı. Biyoloji henüz kundaktan çıkmamıştı; bitkisel ve hayvansal organizmalar ancak kabaca incelenebilmişti ve ancak salt mekanik nedenlerle açıklanıyorlardı; Descartes için hayvan nasıl bir makine ise, 18. yüzyılın materyalistlerine göre de insan öyle bir makineydi.

"Hıristiyan ortağın kış uykusu" döneminden sonra, bilimlerin uzun ve yavaş evriminden çıkmış olan materyalizm, işte bu durumdaydı.

Dünyayı büyük bir mekanizma olarak kabul eden bu dönemin büyük yanılgısı, her şeyden, mekanik denilen bu bilimin yasalarına göre sonuç çıkarmak olmuştur. Hareket, basit bir mekanik hareket sayılarak, aynı olayların da durmadan yenilenmesi gerektiği düşünülüyordu. Şeylerin makine yanı görülüyor, ama yaşayan yanı görülmüyordu. Onun için bu materyalizme mekanik (ya da mekanikçi) materyalizm denir.

Bir örnek verelim: Bu materyalistler, düşünceyi nasıl açıklıyorlardı? Şöyle: "Nasıl karaciğer safrayı salgılarsa, beyin de düşünceyi salgılar! Bu dar bir düşünüştür!" Marx'ın materyalizmi, tersine, bir dizi açıklık getirir. Düşüncelerimiz yalnızca beyinden gelmez. Fikirlerimizin, düşüncelerimizin niçin şöyle değil de böyle olduğunu anlamaya çalışmamız gerekir; o zaman, bizim fikirlerimizi, toplumun, çevrenin vb. belirlediğinin farkına varırız. Mekanikçi materyalizm, düşünceyi basit bir mekanik olay olarak kabul eder. Oysa düşünce, daha üstün bir şeydir.

Mekanik yasaların da elbette ki işlediği, etkili olduğu. ama daha üst sıradan yasalarca daha geri plana atıldıkları kimyasal ve organik yapıdaki olaylara da yalnız tek başına mekaniğin uygulanması, klasik Fransız materyalizminin özgül, ama o dönem için kaçınılmaz darlıklarından biridir.

İşte 18. yüzyıl materyalizminin birinci büyük yanlışı. Bu yanılgının sonuçları şunlardı ki, o, genel olarak tarihi, yani tarihsel gelişmenin bakış açısını, süreci bilmiyordu; bu materyalizm, dünyanın evrim göstermediğini, düzenli aralıklarla birbirine benzer durumların yeniden ortaya çıktığını düşünüyordu ve insanın ve hayvanların evrimi diye bir şeyi de aklından geçirmiyordu.

Bu materyalizmin ikinci özgül darlığı, evreni bir süreç olarak, kesintisiz tarihsel gelişme yolunda bir madde olarak kavramadaki yetersizliğidir. Bu, o çağda doğa bilimlerinin ulaşmış oldukları düzeye ve bu doğa bilimlerine bağlı olan metafizik, yani anti-diyalektik felsefe tarzına uygun düşüyordu. Doğanın, aralıksız sürüp giden bir hareket içinde olduğu biliniyordu. Ama, çağın fikirlerine göre, bu hareket, gene aynı şekilde aralıksız sürüp giden bir çember çiziyordu ve bu yüzden de hiç ilerlemiyordu; daima aynı sonuçları veriyordu." İşte bu materyalizmin ikinci yanlışı.

Üçüncü yanılgısı, kendi düşüncelerine fazla dalması, içine kapanmasıdır; bu materyalizm, insan eyleminin dünyadaki ve toplumdaki rolünü yeteri kadar görmüyordu. Marx'ın materyalizmi, dünyayı yalnız açıklamakla yetinmememizi, aynı zamanda, onu değiştirmemiz gerektiğini de öğretir. İnsan, tarihte, dünyayı değişikliğe uğratabilecek etkin bir öğedir.

Rus komünistlerinin eylemi, yalnızca devrimi hazırlamak, yapmak ve başarıya ulaştırmak yeteneğinin değil, aynı zamanda, 1918'den beri, büyük güçlüklerin ortasında sosyalizmi kurmak yeteneğinin de canlı bir örneğidir.

Marksizm-öncesi materyalizm, bu insan eylemi anlayışının bilincinde değildi. O çağda, insan ortamın bir ürünüdür diye düşünülüyordu; oysa Marx bize öğretiyor ki, ortam, insanın bir ürünüdür ve öyleyse insan da, başlangıçta verilen bazı koşullar altında, kendi öz etkinliğinin ürünüdür. İnsan nasıl ortamın etkisine uğrarsa, kendisi de ortamı, toplumu değiştirebilir; öyleyse, buna göre, kendisini de değiştirebilir. (sayfa 112)

Demek ki, 18. yüzyılın materyalizmi, fazlaca düşüncelerine dalıp kalıyordu, çünkü her şeyin bir tarihsel gelişmesi olduğunu bilmiyordu. Ama bu, o zaman için kaçınılmaz bir şeydi; çünkü bilimsel bilgiler, dünyayı ve şeyleri eski düşünme yönteminden, yani metafizikten başka bir yöntem kullanarak kavrayabilmek için yeteri kadar ileri gitmemişti

tarihinde hoxtilicious tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Senin itiraz ettiğin şey insanların zevk için seks yapması değil mi. İllüzyon mu bu, gerçek bir durum mu?

Gerçek bir durum, senin başlangıç noktana oturmuyor. Oturmuyorsa başlangıç noktan hatalıdır.

Ben üreme gerçekleştirilmiyor diyorum

Üreme yerine seks gerçekleştiriliyor diyorum.

Sen ne saçmalıyorsun

Seks ile üreme aynı şey değil.

Link to post
Sitelerde Paylaş

la olm ne idealizm'inden bahsediyorsun? diyalektiğin hangi metafizik çıkarımları varki idealist olsun? anlat bakalım neresi idealistmiş? diyalektiği yanlışlayan tek bir örnek ver?

felsefenin iki ana akımı olan idealizm ve materyalizm savaşı bile diyalektik bir bütün içerir. marx'ın yaptığı deneme falan değil, ortaya çıkan sayısız bilimsel gerçeklere dayanarak ve bunları tarihe de uyarlayarak materyalizm'i özüne döndürmek, ilerletmek ve modernleştirmektir.. hareketi sadece mekanikle açıklamaya çalışırsan çıkacağın sonuç metafiziktir. en nihayetinde materyalizm'in özüne aykırı davranmış olursun.

mekanist materyalizm, değişimi yoksayması ve herşeyi değişmez kabul etmesi ile yetersiz ve metafizik bir materyalizm yaklaşımıdır. materyalizm'i bu yetersizlikten çıkaran ise diyalektik materyalizm'dir.

Sen de benim oğlumsun o zaman.

Tartışma boyutunu geçtin.

Ayrıca mekanikte hata olmaz.

Dijitalde hata olur.

Mekanik basittir.

Materyalizm ve idealizm diye yan yana seçmeli şeylermiş gibi yazma şunu.

İdealizm bir saçmalıktır. Gerçeklikteki değeri sıfırdır. Masaldır, sanrıdır.

Gerçekliğin tek tarifi var.

Materyalizm.

Ayrıca bu sana yorumlaya yorumlaya değiştirilecek bir alan değil.

Bu kesin tespit edildi.

Gerçeklik kesin bir şekilde belirlendi.

Materyalizm der ki, her şey madddedir, maddeden başka bir şey yoktur. Gerçekleşen tüm fenomenler de maddenin etkileşimleridir.

İdeanın maruz kaldığı herhangi bir a priori durum yoktur. İdea bir fenomendir.

Bunlar kesin tespitler.

Tartışmaya açık şeyler değil.

Bu gerçekliğin neresinden 1 metreküp numune alırsan al, buna boşluk da dahil, o 1 metreküp numune doludur.

Dolu olduğu malzeme de maddedir (enerjidir, parçacıktır, madde enerji giriftidir - ne dersen de)

İdealizm ne zamandan beri dikkate alınan bir görüş oldu?

Sanrı o.

Diyalektik idealizmin ideaya sunduğu bir gerçeklikle etkileşim yöntemidir.

Bu yöntem idealisttir.

İdeanın gerçeklikle alışverişine gerek yok.

Materyalizm bilimle çözdü onu.

Başlarda alınan tüm veriler objektiflik boyutuna taşınarak aşıldı bu durum (yani ideanın yorumundan çıkarıldı)

Şimdi ise idea içermeyen bir gözlem ve kayıt boyutu, yani teknoloji yaratıldı.

Objektiflik ve teknoloji bize gerçekliği hatasız formüle etme imkanı sunar.

Size kim dedi idealizme adım atın diye?

O sanrıya yaklaşmak için materyalizme bir de ad mı eklediniz?

Bir de küstahça o idealist dangalak aklınla bana meydan mı okuyorsun?

Korkak herif. Soğuktan korktuğun için idealizmin ateşine gitmişsin.

Bir de buna kılıf uyduruyorsun.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Valla kardeş, orda alıntılarla da desteklediğim eleştirilere karşı tek bir karşı argüman bile üretemeyip, sorulara cevap veremiyorsan senin problemin. tek yaptığın laf salatası. kim senden materyalizm'İn tanımını istedi? üstelik hakaretlerde gırla gitmiş. teey teey..

hadi selametle.

Link to post
Sitelerde Paylaş

hadi selametle.

Bunları tartışma işinden soğuttu beni evrensel insan ve ona benzer bir kaç dangalak.

İdealizme yaklaşmış ve girmişsin.

Seninle ana arterden konuşmaya çalıştıkça sen hep idealizme doğru kollara ayrılacaksın.

Ayrıca materyalizm idealistlerin tarif edeceği bir şey değil.

Bu alan sınırlı bir alan.

Yani kişi sayısı sınırlı.

Verdiğin kaynakların hepsi birer yorumdur.

Ben de oturup mekanik halini 2015 versiyonla güncellersem bu da bir tarif olarak literatürde yer alır.

Diyalektik idealist bir şeydir.

Sana 300 sayfa kitap yazacak halim yok.

Uzlaşılmış bir konu değil bu.

Türün mensubu çok az, bu mensuplar içerisinde materyalist felsefeci zaten parmakla gösterecek kadar az.

Felsefecilerin %99'u idealist.

Şıracının şahidi bozacı oluyor bu yaptığın.

Dünyanın oluşumuyla ilgili kurandan ayet göstermek gibi oluyor senin bana idealistlerin tarifini sunman.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Valla kardeş, orda alıntılarla da desteklediğim eleştirilere karşı tek bir karşı argüman bile üretemeyip, sorulara cevap veremiyorsan senin problemin. tek yaptığın laf salatası. kim senden materyalizm'İn tanımını istedi? üstelik hakaretlerde gırla gitmiş. teey teey..

hadi selametle.

Ancak çok önemli bir noktaya parmak bastın.

Ana arterden ayrılmayan saf materyalizmi (senin deyişinle mekanik) günümüze taşıma konusunda literatür oluşturmak gerek.

Bunu oluşturacağım.

Bu benim bilgimde, beynimde, bilincimde var.

Eline ağaç alınca ondan heykel yapabilen ustanın ustalığı gibi bir şey bu.

Yapabiliyorum. Ustalıkta sorun yok da.

Dışarıdakilere bunu ancak bana çırak olurlarsa verebilirim.

Kimse de bana çırak olmayacağına göre,

O zaman bunun teorisini literatüre dönüştürmeliyim.

Literatürü oluşturmaya başlıyorum.

Sağol bunun için.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Ben üreme gerçekleştirilmiyor diyorum

Üreme yerine seks gerçekleştiriliyor diyorum.

Sen ne saçmalıyorsun

Seks ile üreme aynı şey değil.

Sen materyalist anlamda bir malsın. Mallığınla övünecek kadar da idealist bir malsın.

Sen tam bir malsın.

Link to post
Sitelerde Paylaş

İyice saçmalamışsın. Doğanın bir amacı yoktur ve insanda bir hayvan olarak doğanın parçasıdır. Sen ona amaç yükleyemezsin. Eğer biz bu eylemi gerçekleştirebiliyorsak bunu idealizmde değil doğada arayacaksın. Hiç bir eylem doğaya aykırı işlemez.

Canlıların yapısı doğma, büyüme, üreme ve ölme üzerine programlı. Bu onların yapılarının bir amacı.

İdea doğayı tam tersi şekilde taklit ediyor. İdea yani bilinçler tanrı diye bir düşünce de gerçekleştiriyor, bu da mı doğanın parçası?

Ya da çizgi filmler? Çizmeli kedi doğanın parçası mı? Eskrim yapan kedi?

Seks idealist bir etkinliktir.

Üreme ise herhangi bir mana olmadan yumurta dölleme işidir.

Seks ile yumurta dölleme (yani üreme) aynı değil.

Aynı olsaydı laboratuvarda spermle yumurta dölleyen doktorlar için de seks yapıyor derdik.

O bir seks değil.

Neymiş?

Ben haklıyım.

Seks, üremeyle alakası olmayan bir idealist etkinlik.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...