Jump to content

Kuran ın sabit bir anlamı yoktur.


Recommended Posts

İnsan zihni dışında bir anlam yoktur.Anlam bilgi,birikim,algi,kültür gibi birçok faktöre bağlı olarak değişebilir.Dolayısıyla bir metnin senin için ne anlam ifade edeceği başkasından farklı olabilir.Dolayısıyla Kuran in da sabit bir anlamı yoktur.Kuran in sabit bir anlamı olsaydı herkes ayni dini yasar,ayni seyi kabul ederdi.İslam daki onlarca mezhep farklı bir İslam algısı kabul etmektedir.

Bu bağlamda Isid de İslam içinde tutarlı bir oluşumdur.Isid ne İslam in kendisidir diyebiliriz ne de İslami değil diyebiliriz.Isid İslam i farklı yorumlayan bir oluşumdur diyebiliriz sadece.İslamilik konusunda dikkate alınan kriterler değiştikçe yorumlar da değişmektedir.

Bu gerçekler bir nebze İslam tarafından kabullenilse İslam içinde daha ilimli\hosgorulu anlayışlara yol verecektir,radikallere olduğu kadar da.

tarihinde Deep tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Kuran da Allahın indirdiği ile hükmetmeyenler kafirdir yazmıyor mu kardeşim?Allahın indirdiği nedir,Kuran.Kuranın başlıca hükümleri emirleri nedir?

-Hırsızın elinin kesilmesi

-Zina yapanın sopalanması

-Mürtedin öldürülmesi

-Cihat ederek kafirleri yenmek,öldürdüğü insanların eşlerine,kızlarına ganimet olarak el koyup,müslümanlar arasında bölüştürmek.

Aslında herşey o kadar sabit ki.

tarihinde Meyveli Soda tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Sizce sarılabilecek son argüman bu mudur ?

Neden gerçek anlamı değilde yorumları?

orda ne yazdığı önemli değil demenin başka bir yorumudur aslında ..eğer kuran tanrı sözü ise bir tanrı ne diyecegini bilmiyorda insan ondan daha mi iyi biliyor da yorumluyor....yorumun anlamı bi nevi çarpıtmak durumuna düşüyor çünkü tanrı sözü ise bu kitap kusursuzdur...yorumu yoktur ..açık ve nettir ....

Link to post
Sitelerde Paylaş
Kuran hakkında araştırmacilarin yorumlarina kadar olan bölümü okumakla beraber bazı hususlarda katılmaktayim ...meselâ kuranı başka dillere çevirdiğinizde ve çeviriyi tekrar arapçaya çevirdiginizde azda olsa(çoğunlukla ünlü harfler), bazı cümle hataları görülmekte...bu konumda bence sorulmasi ve sorgulanması gereken durumlar mevcuttur....

Mesela kuran başka dillere çevrildiginde anlam bozuklugu oluyormu?

Oluyorsa kuran evrensel olamaz ...olmuyorsa tumce bozukluğu yoktur kuran yorumu olamaz kendi anlamı ile çevrilmiş olur ...

Link to post
Sitelerde Paylaş

Sabit bir anlamı olmaması derme çatma ve tutarlılık gözetilmeden yazılmasından, çelişkiler olmasından, nabza göre şerbet verme gayretinden dolayıdır.

Asıl ahmaklık ise bu cahil çöl bedevilerinin yazdığı kitapta bir anlam aramaya, bu kitabı rehber edinmeye çalışmaktır.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Kuran hakkında araştırmacilarin yorumlarina kadar olan bölümü okumakla beraber bazı hususlarda katılmaktayim ...meselâ kuranı başka dillere çevirdiğinizde ve çeviriyi tekrar arapçaya çevirdiginizde azda olsa(çoğunlukla ünlü harfler), bazı cümle hataları görülmekte...bu konumda bence sorulmasi ve sorgulanması gereken durumlar mevcuttur....

Mesela kuran başka dillere çevrildiginde anlam bozuklugu oluyormu?

Oluyorsa kuran evrensel olamaz ...olmuyorsa tumce bozukluğu yoktur kuran yorumu olamaz kendi anlamı ile çevrilmiş olur ...

Bu ve bunun gibi konularda Kuran a Post Modern açıklamalar getiren çağdaş İslam düşünürlerinin düşünceleri okunabilir.Kur'an in vahyin doğasına iliskin yeni yaklaşımlar getiriyorlar.

Link to post
Sitelerde Paylaş

İnsan zihni dışında bir anlam yoktur.Anlam bilgi,birikim,algi,kültür gibi birçok faktöre bağlı olarak değişebilir.Dolayısıyla bir metnin senin için ne anlam ifade edeceği başkasından farklı olabilir.Dolayısıyla Kuran in da sabit bir anlamı yoktur.Kuran in sabit bir anlamı olsaydı herkes ayni dini yasar,ayni seyi kabul ederdi.İslam daki onlarca mezhep farklı bir İslam algısı kabul etmektedir.

Bu bağlamda Isid de İslam içinde tutarlı bir oluşumdur.Isid ne İslam in kendisidir diyebiliriz ne de İslami değil diyebiliriz.Isid İslam i farklı yorumlayan bir oluşumdur diyebiliriz sadece.İslamilik konusunda dikkate alınan kriterler değiştikçe yorumlar da değişmektedir.

Bu gerçekler bir nebze İslam tarafından kabullenilse İslam içinde daha ilimli\hosgorulu anlayışlara yol verecektir,radikallere olduğu kadar da.

Geçen gün online cihad ilan eden başlıklar açıyordun peşisıra

Baktın topun ağzına geldin hemen tornistan yaptın hayırdır ne değişti???

Ayrıca burada neden bu kadar vakit harcıyorsun oku bakalım

Allah, Kitap’ta size şunu da indirmiştir: Allah’ın ayetlerinin inkâr edildiğini, bu ayetlerle alay edildiğini işittiğinizde, bir başka lakırdıya dalıp gittikleri zamana kadar, o münafıkların yanında oturmayın. Aksi halde siz de onlar gibi sayılırsınız. Hiç kuşkusuz Allah, münafıklarla kâfirleri cehennemde bir araya getirecektir.

(4 Nisa Suresi- 140)

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bence ışid kuranı uyguluyor tüm olanaklar bu yönde bende okudum araştırdım hadisler de de bu yönde şeyler var

kurani okuduysaniz sorgulamanin ilk adımıni atmissiniz demektir ...kitap okumadan ateist olmak zordur ..şimdi gerçekleri görmek için adım atmışsiniz gerisi kabullenip kabullenememenize bağlı
Link to post
Sitelerde Paylaş

kurani okuduysaniz sorgulamanin ilk adımıni atmissiniz demektir ...kitap okumadan ateist olmak zordur ..şimdi gerçekleri görmek için adım atmışsiniz gerisi kabullenip kabullenememenize bağlı

Kuranı okumuştum zaten sahih hadis kitaplarını da okumuştum bir kaçını ama mutlu olmak için vazgeçemedim sıkıntılarım dertlerim olduğu zamab allaha sığınıyorum ve bu bana sabır veriyor güç veriyor

Link to post
Sitelerde Paylaş

Kuranı okumuştum zaten sahih hadis kitaplarını da okumuştum bir kaçını ama mutlu olmak için vazgeçemedim sıkıntılarım dertlerim olduğu zamab allaha sığınıyorum ve bu bana sabır veriyor güç veriyor

kabul ediyorum tanrı insanda sıkıntı ,üzüntü olduğunda sarilabilecek bir yalan da olsa argüman ve güçlü bir arguman kendini mutlu etmek için ...gerçek olmayışıda bir okadar acı
Link to post
Sitelerde Paylaş

İnsan zihni dışında bir anlam yoktur.Anlam bilgi,birikim,algi,kültür gibi birçok faktöre bağlı olarak değişebilir.Dolayısıyla bir metnin senin için ne anlam ifade edeceği başkasından farklı olabilir.Dolayısıyla Kuran in da sabit bir anlamı yoktur.Kuran in sabit bir anlamı olsaydı herkes ayni dini yasar,ayni seyi kabul ederdi.İslam daki onlarca mezhep farklı bir İslam algısı kabul etmektedir.

Bu bağlamda Isid de İslam içinde tutarlı bir oluşumdur.Isid ne İslam in kendisidir diyebiliriz ne de İslami değil diyebiliriz.Isid İslam i farklı yorumlayan bir oluşumdur diyebiliriz sadece.İslamilik konusunda dikkate alınan kriterler değiştikçe yorumlar da değişmektedir.

Bu gerçekler bir nebze İslam tarafından kabullenilse İslam içinde daha ilimli\hosgorulu anlayışlara yol verecektir,radikallere olduğu kadar da.

Bunlar tamamen postmodern zırvalıklardan ibaret, hatta postmodernizme de haksızlık etmemek adına belirteyim ki onun dahi çarpıtılması diyebilirim zira postmodern okuma da böyle bir şey değildir. Bu nedense son zamanlarda Kuran'daki zırvalıkları savunmak adına bilinçli ya da bilinçsiz bir savunma şekli..

Bir metnin ya da sözün bir söyleyeni/yazanı vardır. Metni yazan kişi, metni kendi biliş sınırları içerisinde bir alıcıya yönelik olarak yazar. Metnin kendi tarihsel tutamakları, bağlamları, göndergeleri vardır. Yani bir metin, öncelikle onu yazan kişiyle başlar. Onu yazan kişinin niyetini anlamak içinse onun bilişine hakim olmak gerekir. Göndergeleri, tarihsel tutamakları bilmen gerekir ki yazanın niyetini doğru anlayasın.

Yazanı/söyleyeni devre dışı bırakarak salt öznenin bağlamdan kopuk, kendi bilişi içerisinde metin yorumlama, anlamını genişletme, metni devam ettirme, yazarın niyetlerinin ötesine geçme belki sanatsal yazınlar için eğlenceli olabilir lakin dinsel ya da bilimsel metinler için bu yorumlama ciddiye alınacak bir şey değildir. Herkesin kendi bilişine, kendi çağına göre yorumlama yapması demek, herkesin kendi bildiğini okuması demektir ki bunu yapmak için eline Kuran almaya gerek yok. Burada Kuran'da ne yazıldığının bir önemi yok çünkü mühim olan özne...

Kaldı ki eğer metin ister senin dediğin gibi özne merkezli yorumlansın, isterse olması gerektiği gibi kendi bağlamında yorumlansın bu bahsettiğim gerekçelerden dolayı metin evrensel olamaz... Zaten dil buna izin vermez. Yan diyorum ki eğer bir metin, öznenin bilişine muhtaçsa ve anlamı özneden özneye değişiyorsa, ya da benim bahsettiğim gibi kendi tarihsel tutamaklarına bağlıysa ve anlamak için oraya inmek gerekiyorsa metnin evrenselliğinden bahsedilemez..

Daha önce de verdiğim bir örnek vardır. Kuran'da "evlere arkadan girmeniz iyi sizin için değildir" diye bir ifade geçer... Bunu günümüz modern insanı tarihsel tutamakları bir kenara bırakıp kendi bilişine göre yorumlamaya kalksa ne düşünür? Ayet hırsızlıktan bahsediyor, Ayet evlere izinsiz girmekten bahsediyor, ayet anal ilişkiden bahsediyor, ayet dedikoduya sebep vermemek için evlere ön kapıdan girilmesini istiyor... Uzar gider... Şimdi burada doğru hangisi? Eğer doğrunun hangisi olduğunun bir önemi yoksa Kuran'ın ne gereği var?

Bu ayeti erken dönemde yazılan tefsirler sayesinde tarihsel bağlamı içerisinde ele alırsak görürüz ki aslında ayette bahsedilen şey, modern insanın aklına 40 yıl düşünse gelmeyecek bir şeydir. İslam öncesi Arap toplumunda Hac yapan kişi evine ve hac yaptığının göstergesi olarak bir ritüel şeklinde arkadan açtığı bir tünel ya da delikten sürünerek giriyor... Muhammet de diyor ki artık bu adeti bırakın, bunlar sizin için iyi değil, ben yeni kimlik oluşturuyorum İslam öncesi gibi yapmayın. Hac yapınca efendi efendi evinize ön taraftan girin...

Görüldüğü gibi metni tarihsel bağlamından koparmak nelere yol açabiliyor...

tarihinde İlter tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Bunlar tamamen postmodern zırvalıklardan ibaret, hatta postmodernizme de haksızlık etmemek adına belirteyim ki onun dahi çarpıtılması diyebilirim zira postmodern okuma da böyle bir şey değildir. Bu nedense son zamanlarda Kuran'daki zırvalıkları savunmak adına bilinçli ya da bilinçsiz bir savunma şekli..

Bir metnin ya da sözün bir söyleyeni/yazanı vardır. Metni yazan kişi, metni kendi biliş sınırları içerisinde bir alıcıya yönelik olarak yazar. Metnin kendi tarihsel tutamakları, bağlamları, göndergeleri vardır. Yani bir metin, öncelikle onu yazan kişiyle başlar. Onu yazan kişinin niyetini anlamak içinse onun bilişine hakim olmak gerekir. Göndergeleri, tarihsel tutamakları bilmen gerekir ki yazanın niyetini doğru anlayasın.

Yazanı/söyleyeni devre dışı bırakarak salt öznenin bağlamdan kopuk, kendi bilişi içerisinde metin yorumlama, anlamını genişletme, metni devam ettirme, yazarın niyetlerinin ötesine geçme belki sanatsal yazınlar için eğlenceli olabilir lakin dinsel ya da bilimsel metinler için bu yorumlama ciddiye alınacak bir şey değildir. Herkesin kendi bilişine, kendi çağına göre yorumlama yapması demek, herkesin kendi bildiğini okuması demektir ki bunu yapmak için eline Kuran almaya gerek yok. Burada Kuran'da ne yazıldığının bir önemi yok çünkü mühim olan özne...

Kaldı ki eğer metin ister senin dediğin gibi özne merkezli yorumlansın, isterse olması gerektiği gibi kendi bağlamında yorumlansın bu bahsettiğim gerekçelerden dolayı metin evrensel olamaz... Zaten dil buna izin vermez. Yan diyorum ki eğer bir metin, öznenin bilişine muhtaçsa ve anlamı özneden özneye değişiyorsa, ya da benim bahsettiğim gibi kendi tarihsel tutamaklarına bağlıysa ve anlamak için oraya inmek gerekiyorsa metnin evrenselliğinden bahsedilemez..

Daha önce de verdiğim bir örnek vardır. Kuran'da "evlere arkadan girmeniz iyi sizin için değildir" diye bir ifade geçer... Bunu günümüz modern insanı tarihsel tutamakları bir kenara bırakıp kendi bilişine göre yorumlamaya kalksa ne düşünür? Ayet hırsızlıktan bahsediyor, Ayet evlere izinsiz girmekten bahsediyor, ayet anal ilişkiden bahsediyor, ayet dedikoduya sebep vermemek için evlere ön kapıdan girilmesini istiyor... Uzar gider... Şimdi burada doğru hangisi? Eğer doğrunun hangisi olduğunun bir önemi yoksa Kuran'ın ne gereği var?

Bu ayeti erken dönemde yazılan tefsirler sayesinde tarihsel bağlamı içerisinde ele alırsak görürüz ki aslında ayette bahsedilen şey, modern insanın aklına 40 yıl düşünse gelmeyecek bir şeydir. İslam öncesi Arap toplumunda Hac yapan kişi evine ve hac yaptığının göstergesi olarak bir ritüel şeklinde arkadan açtığı bir tünel ya da delikten sürünerek giriyor... Muhammet de diyor ki artık bu adeti bırakın, bunlar sizin için iyi değil, ben yeni kimlik oluşturuyorum İslam öncesi gibi yapmayın. Hac yapınca efendi efendi evinize ön taraftan girin...

Görüldüğü gibi metni tarihsel bağlamından koparmak nelere yol açabiliyor...

Ben de bu dediklerinize katılıyorum.Yukarıdaki makalede zaten Kur'ana post modern yaklaşımlar ele alınmıştı.

Benim farklı dediğim bir durum yok zaten.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bu islamı kurtarabilecek bir argüman değil. Bu saçma sapan argümanla islamı kurtaramazsınız.

Din allahın oluncaya kadar savaşın demiş işte, yeryüzünü kana bulayın, her yere herkese saldırın, öldürün, köle yapın, yağmalayın demiş. Daha bunun farklı yorumlanacak nesi olacak?

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.

×
×
  • Yeni Oluştur...