Jump to content

Şiddet Dini Budizm


Recommended Posts

senin adin yurt olunca dimitriden üstün mü oluyorsun ?

senin gibi babam olacagina dimitri gibi olsun. Yada teo olsun. Selanikte tanismistim keske dedem olsaydi.

Sen dimitri ye takılmışsın. Git ne yapıyosan yap onla. 4 dil biliyormuş hem. Oyalanma bizle.

Ama buraya gelip de Çanakkale ve Kurtuluş savaşında bağımsızlık için ölen Türk milletinin evlatlarına zavallılar gibi laflar etme.

Anadoluyu işgal eden Yunanlıları haklı görüp, keşke kazansalardı diyeni de ilk defa gördüm. İnternette o kadar pkklı, asala artığı yorumlarını okudum ama onlar da bile böyle ahlaksız yorum görmedim.

tarihinde Yurt tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 61
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

senin adin yurt olunca dimitriden üstün mü oluyorsun ?

senin gibi babam olacagina dimitri gibi olsun. Yada teo olsun. Selanikte tanismistim keske dedem olsaydi.

onlar seninkinevsaygi duyuyor sen ne dusunuyorsun ?

Ben kurtarma diye bir ifadeden bahsetmedim.

Benim dediğim şu:

Atatürk bu coğrafyada islama karşı açık ve seçik zafer kazanmış birisi.

Yani islamın elini kolunu budamış.

Yaşamı süresince islam yer altına çekilmiş.

Böyle bir örnek var mı dünyada?

Ülkesinde müslümanlar olmasa bile liderler şimdi onları mutlu etme derdindeyken Atatürk umursamamış.

Üstelik buna da itiraz gelmemiş.

Yani kendisi otoritermiş ama öyle adam öldürmelere başvurmadığı halde

Bir çeşit boyun eğme gerçekleşmiş.

Adamın gezdiği güzergahta islamcılar kendiliğinden yolundan çekilmiş.

Gözüne gözükmemiş.

Enteresan bir adammış yani.

Bir silah tehdidi kullanmadığı halde, toplumun böyle reaksiyon vermesi enteresan değil mi?

İslamcılar genelde saldırır.

Ama bu adama saldırmamışlar.

Saygı duymuşlar. Boyun eğmişler.

Ben bunu kastettim.

İslamın çekindiği tek adamdır 1500 yıllık tarihinde belki de.

Böyle bir figür var mı dünyada?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Ben bu kadar adice bir şey okumamıştım.

Anadolu kadını Yunanlılara kalsaydı diyor herif. ''Dedemiz dimitri olsaydı, Yunanlılar kazansaydı'' demek bu anlama geliyor.

sen hayatinda hic bir yunanli bir ermeni bir kürt veya bir almanla arkadas oldun mu ?

Dusuncelerin sana ogretilen seyler mi yoksa senin gozlemlerin midir ?

Adi okan olan kürt bir arkadasimla ayno evi paylastim senelerce sadece o da degil, adi teo olan bi yunanla tanistim saatlerce konustum sadece o da degil, adi dick olan bir ermeni arkadasim vardi raffi olan da var.

ben ortada bir dusman goremedim . Ateistim ortada bir seytan olduguna da inanmiyorum. Sen bu seytanlari nasil edindin. Birilerinin kitabini mi okudun

Link to post
Sitelerde Paylaş

Ben kurtarma diye bir ifadeden bahsetmedim.

Benim dediğim şu:

Atatürk bu coğrafyada islama karşı açık ve seçik zafer kazanmış birisi.

Yani islamın elini kolunu budamış.

Yaşamı süresince islam yer altına çekilmiş.

Böyle bir örnek var mı dünyada?

Ülkesinde müslümanlar olmasa bile liderler şimdi onları mutlu etme derdindeyken Atatürk umursamamış.

Üstelik buna da itiraz gelmemiş.

Yani kendisi otoritermiş ama öyle adam öldürmelere başvurmadığı halde

Bir çeşit boyun eğme gerçekleşmiş.

Adamın gezdiği güzergahta islamcılar kendiliğinden yolundan çekilmiş.

Gözüne gözükmemiş.

Enteresan bir adammış yani.

Bir silah tehdidi kullanmadığı halde, toplumun böyle reaksiyon vermesi enteresan değil mi?

İslamcılar genelde saldırır.

Ama bu adama saldırmamışlar.

Saygı duymuşlar. Boyun eğmişler.

Ben bunu kastettim.

İslamın çekindiği tek adamdır 1500 yıllık tarihinde belki de.

Böyle bir figür var mı dünyada?

sana bir lafim yok. Bircok konuda benzer dusunuyorum seninle yalniz senin bazi bosluklari bilimle degil tumevarimla doldurdugunu dusunuyorum. Neyse konu bu degil

Gecmis icin yapabilecegimiz birsey yok. Tarih bozuk para gibi harcanan insanlari yaziyor. Dinde hamza var bariz ornek. Adamin cigerini yiyen kadin sonralari kayinvalidesi oluyor. Canakkalede millet olurken meclisin catisini tamir edenler bugun tc nin sahibi olurken biz yine orada olsak olecektik burada oldugumuzda ise kole oluyoruz

mesele budur. Duzensizlik icinde bir yer ariyoruz kendimize bu yolda colde ac kalmadigimiz surece problem yok.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Sorun şu ki baban ile annen tanışıp,evlenip,cinsel birleşme yaşayıp,seni o saatte,o dakika da,o saniye de yapmasalardı,sen olmayacaktın.Yani babanın dimitri,ananın ayşe olması gibi bir durum söz konusu bile değil.

kesinlikle. Gecmis gecti gitti yapacak birsey yok. Olenler oldu kalanlar bizim oldu. Minareler sungumuz tansu bacimiz tayyip basimiz oldu. Ne diyem ben simdi.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Arkadaşlar ben aslında bayanım, forumda kaç tane bayan primat var bilmiyorum. Budizm ve diğer felsefeleri iyice araştırmak lazım diye düşünüyorum. Ben Anadolu Üniversitesi felsefe bölümünü 2 sene okudum bıraktım, Felsefe bölümünde değişik din arayışları değişik inançlar hepsi vardı. Kendim mahallede de senelerce kuran öğretmenliği yaptım yani ciddi anlamda değil böyle mahalledeki çocuklarla okuyorduk Kuran'ı... Tabi yaş ilerledikçe aslında bütün dinlerin ve kutsal olduğu iddia edilen bütün kitapların metinlerin insan ürünü olduğunu anlıyorsunuz. Yalnız bizim buralarda dine çok inanan Kuran'ın gökten indiğine inanan çok insan var. Ben sadece şunu belirtmek istiyorum birşeyin insan ürünü olması onun kutsal olmadığı anlamına gelmiyor zaten. Yani biz insan türü olarak primatlar olarak doğanın zaten kendisiyiz, vücudumuz zaten doğanın kendisi, buğday yemesem ıspanak yemesem ben zaten kendim oluşmam, misal yani, ben et yemeyen vejeteryan bir insan olarak bunları örnek verdim. Eğer ki biz tür olarak doğanın zaten kendisiysek yazılan bütün metinleri o zaman doğa yazıyor. Ben inananları rahatlatmak için hep şunu söylüyorum doğanın yazdığı bütün metinlerin, kitapların, ya da doğadaki bütün cisimlerin ve nesnelerin kutsal bir tarafı olabilir. İster Budistlerin kitapları olsun ister diğer dinlerin kitapları olsun bunların hepsi insanlar tarafından yazılıyor. İnsan türünün zeki bireyleri tarafından hazırlanan metinler bunlar. Ben herhangi doğaüstü güçlere bunların ayetler ya da kutsal metinler gönderdiklerini açıkcası hiç bir dine inanan bir insan değilim. Biz biyolojik yapımıza baktığımız zaman organlarımız falan primatlarla hemen hemen aynı gibi. Darvinizmi yıllardır benimsiyoruz zaten benimsememek gibi bir alternatifimiz yok. Hayvanı kestikleri zaman kurban bayramlarında organları aynı bizim ki gibi değil mi? Ondan türemediysek nerden geldim o zaman ben? Dinle ilgili inanışlara da ben saygı duyuyorum karşı değilim.

Link to post
Sitelerde Paylaş

İşte böyleee,

ŞİDDET dini,BUDİZİM değil ISLAMIZIMDIR.

İşte ZEUS arkadaşımızın topladığı ŞİDDET ayatları

Savaş Ayetleri

Bakara Suresi 216 Ayet :

Savaş size farz kılındı,

gerçi o size hoş gelmez.

Olabilir ki siz,

bir şeyden hoşlanmazsınız;

oysa ki o sizin için bir hayırdır.

Yine olabilir ki,

siz bir şeyi seversiniz,

oysaki o sizin için bir kötülüktür.

Allah bilir, siz bilmezsiniz.

(Arabın Allahı doğru der.Allah kendi yarattığını bilemezmi?Adam sizi bunları bilecek kellede yaratmamışki.Tolonbeg)

Âl-i İmrân Suresi 13 Ayet :

Hiç şüphesiz karşı karşıya gelen iki toplulukta size bir âyet,

bir işaret ve ibret vardır.

Onlardan biri Allah yolunda savaşıyordu,

öbürü de kâfirdi ve karşılarındakini göz kararıyla kendilerinin iki katı görüyorlardı.

Allah da gönderdiği yardımla dilediğini destekliyordu.

Gören gözleri olanlar için elbette bunda apaçık bir ibret vardır.(530 Türkiyeninde içinde bulunduğu Arap dünyesi İsreilden tir tir titrediklerine göre demekki 8 milyün isreilliyi 800 milyünmü görüyürlerdi, olaki :D .

Âl-i İmrân Suresi 121 Ayet :

Hani sen sabah erkenden müminleri savaş mevzilerine yerleştirmek için ailenden ayrılmıştın.

Allah, hakkıyla işiten ve bilendir.

Nisâ Suresi 74 Ayet :

O halde geçici dünya hayatını,

ebedî ahiret hayatı karşılığında satacak olanlar,

Allah yolunda savaşsınlar.

Her kim Allah yolunda savaşır da öldürülür veya galip gelirse,

her iki durumda da biz ona yarın pek büyük bir mükafat vereceğiz.

Nisâ Suresi 75 Ayet :

Hem size ne oluyor ki,

Allah yolunda: “Ey Rabbimiz! bizleri bu halkı zâlim olan memleketten çıkar,

tarafından bizi iyi idare edecek bir sahip ve bize katından bir kurtarıcı gönder” diye yalvarıp duran zayıf ve zavallı

erkekler,

kadınlar

ve çocukların kurtarılması uğrunda savaşa çıkmıyorsunuz?

Nisâ Suresi 84 Ayet : (Ey Muhammed) Allah yolunda savaş!

Sen ancak kendi yaptığından sorumlusun.

Müminleri de savaşa teşvik et.

Umulur ki,

Allah kâfirlerin gücünü kırar.

Hiç şüphesiz ki Allah kuvvet ve kudretçe çok daha güçlü,

ve cezası daha çetindir.

Enfâl Suresi 5 Ayet :

Nitekim Rabbin seni,

hak uğruna savaşmak için evinden çıkarmıştı.

Oysa müslümanların bir kısmı o zaman bundan hoşlanmamışlardı.

Enfâl Suresi 39 Ayet :

Ortalıkta fitne kalmayıp,

din tamamıyla Allah’ın dini oluncaya kadar onlarla savaşın.

Eğer vazgeçerlerse muhakkak ki, Allah yaptıklarınızı görür.

Enfâl Suresi 58 Ayet :

Eğer bir kavmin,

sözleşmeye aykırı bir hainlik yapmasından korkarsan,

savaştan önce aynı şekilde antlaşmayı bozduğunu kendilerine bildir.

Çünkü Allah hainleri sevmez.

Enfâl Suresi 75 Ayet :

Daha sonradan hicret edip sizinle beraber savaşa katılanlar da sizdendirler.

Bir de akraba olanlar,

Allah’ın kitabına göre,

birbirlerine daha yakındırlar.

Şüphe yok ki,

Allah her şeyi bilir.

Tevbe Suresi 14 Ayet :

Onlarla savaşın ki Allah,

sizin ellerinizle onların cezasını versin ve onları rezil ve rüsvay etsin,

yardımıyla sizi onlara muzaffer kılsın.

Ve mümin bir kavmin yüreklerini ferahlandırsın.

Tevbe Suresi 29 Ayet :

Kendilerine kitap verilenlerden oldukları halde ne Allah’a,

ne ahiret gününe inanmayan,

Allah’ın ve Resulünün haram kıldığını haram tanımayan

ve hak dini din edinmeyen kimselere alçalmış oldukları halde elden cizye verecekleri hale gelinceye kadar savaş yapın.

İslamda Şiddet

Tevbe suresi 5 ayet : Hürmetli aylar çıkınca,

puta tapanları bulduğunuz yerde öldürün;

onları yakalayıp hapsedin;

her gözetleme yerinde onları bekleyin.

eğer tevbe eder,

namaz kılar

ve zekat verirlerseler

yollarını serbest bırakın.

doğrusu allah bağışlar ve merhamet eder.(canım bunu biliyürüzkü,Arabın Allahından daha acıyan ,merhemet eden başkada bir Allah yohdur.

Arabın bu Allahı çohmu çoh sevecendir,

vallaaaaa,

billaaaaa,

tallaaaa)tolonbeg

Maide suresi 33 ayet :

Allah ve peygamberiyle savaşanların ve yeryüzünde bozgunculuğa uğraşanların cezası ÖLDÜRMEK,zatan İŞİDDE bunu yapıy.

veya asılmak,

yahut çapraz olarak el ve ayakları kesilmek İŞİDDE bunu yapıy.

ya da yerlerinden sürülmektir.

bu onlara dünyada bir rezilliktir.

onlara ahirette büyük azab vardır.

Nisa suresi 89 ayet :

onlar kendileri inkar ettikleri gibi,

keşki siz de inkar etseniz de eşit olsanız isterler.

Allah yolunda hicret etmedikçe onlardan dost edinmeyin.

Eğer yüz çevirirlerse onları tutun,

bulduğunuz yerde öldürün.

onlardan dost ve yardımcı edinmeyin.

Muhammed suresi 4 ayet:

savaşta inkar edenlerle karşılaştığınızda boyunlarını vurun;

sonunda onlara üstün geldiğinizde onları esir alın;

savaş sona erince onları ya karşılıksız,

ya da fidye ile salıverin;

Allah dilemiş olsaydı,

onlardan başka türlü öç alabilirdi,

bunun böyle olması,

kiminizi kiminizle denemek içindir(bah seeeennnn).

Allah, kendi yolunda öldürülenlerin işlerini boşa çıkarmaz.

Enfal suresi 12 ayet :

Rabbin meleklere,

“ben sizinleyim,

inananları destekleyin” diye vahyetti.

“ben inkar edenlerin kalblerine korku salacağım,

artık vurun onların boyunları üstüne,

vurun her parmağına” dedi.

Bakara suresi 191 ayet :

Onları bulduğunuz yerde öldürün(onlarda sizi buldukları yerde öldürsünde ananızın şamını görün). sizi çıkardıkları yerden siz de onları çıkarın.

fitne çıkarmak,

adam öldürmekten daha kötüdür(adamların gafası çalışıy). mescidi haram’ın yanında,

onlar savaşmadıkça siz de onlarla savaşmayın.

sizinle savaşırlarsa onları öldürün.

inkar edenlerin cezası böyledir(afferin fellehü AKBAR)

.
Bakara suresi178 ayet :

Ey inananlar! öldürülenler hakkında size kısas farz kılındı:

hür ile hür insan,

köle ile köle ve kadın ile kadın.

öldüren,

ölenin kardeşi tarafından bağışlanmışsa,

kendisine örfe uymak ve bağışlayana güzellikle diyet ödemek gerekir.

bu, rabbiniz’den bir hafifletme ve rahmettir.

bundan sonra tecavüzde bulunana elem verici azab vardır.

Nisa suresi 15 ayet : kadınlarınızdan zina edenlere,

bunu isbat edecek aranızdan dört şahid getirin(bence yetmrz 40 şahat olması gerek), şehadet ederlerse,

ölünceye

veya allah onlara bir yol açana kadar evlerde tutun.

Maide suresi 38 ayet : erkek hırsız ve kadın hırsızın,

yaptıklarından ötürü allah tarafından ibret verici bir ceza olarak, ellerini kesin(sonra kim bakacak onlara).

Allah güçlü’dür, hakim’dir.

Nur Suresi 2 ayet :z

Zina eden kadın ve erkeğin her birine yüzer değnek vurun.

Allah’a ve ahiret gününe inanıyorsanız,

allah’ın dini konusunda o ikisine acımayın.

onların ceza görmesine,

inananlardan bir topluluk da şahit olsun.

Nur Suresi 4 ayet : iffetli kadınlara zina isnat edip de,

sonra dört şahit getiremeyenlere seksen değnek vurun;

ebediyen onların şahidliğini kabul etmeyin.

işte onlar yoldan çıkmış kimselerdir.

Nisa Suresi 34. ayet : Baş kaldırmasından endişe ettiğiniz kadınlara öğüt verin,

onları yataklarda yalnız bırakın ve dövün.

(DİTİP kur,anı Almancaya çevirip pıyasaya sürüyür.Almanın biri alıp okuyorku KADINLARI DÖVÜN ayatı var.

DİTİP e gidiyür hani siz diyürdünüzkü ıslamda kadın dövme yoktur.Ama Almanca kur,anda işte burada var deyince DİTİP yanlışlık olmuş deyip adamın elindeki kur,anı alıp parasını verip,pıyasadakı bütün kur,anlarıda topluyorlar.

Sonra DİTİP den bir Allama Hürriyete çıkıp AHKAM kesiyür Islamda kadın dövme yok deye.

Hürriyeti aradım ve dedimki o adam YALAN söylüyür,işte ayat benimde resmimi açıhlamalarımı gazatanızda yayınlamak zorundasınız.

Hürriyet hayır yayınlayamayız dedi.

Dedimki YALANI yayınlıyorsunuzda doğruyu neden yayınlam ıyorsunuz.)Aralaşmışlarda YALAN çohmu çoh MÜTEBERDİR.

Buda Arabın kültüründen gaynahlanmaktadır..

Ana yazıya devem edelim.

Maide Suresi 35. Ayet :

Ey Inananlar! Allah’tan sakinin,

O’na ulasmaya yol arayin,

yolunda cihad edin ki kurtulasiniz.

Tevbe Suresi 73. Ayet :

Ey Peygamber! Kâfirlerle cihad et;

onlara karsi sert davran.

Varacaklari yer cehennemdir,

ne kötü dönüştür.

Tahrim 9. Ayet :

Ey Peygamber! Kâfirlerle cihad et; onlara karsi sert davran.

Onlarin varacaklari yer cehennemdir, ne kötü dönüştür.

Nisa Suresi 16. Ayet :

Eşcinselliği içinizden iki erkek yaparsa onlara eziyet edin.

Okudunuz ZEUS gardaşımızın topladığı ayatları benimde eklediklerimi.

Bu müslümenlerin çoğu aynan benim bacanak gibidirler.

Bundan önceleri Muhammedin katıldığı savaşları onların konusunda yazılan internetteki yazıları göstermiştim bacanağa.Geçen konu olduda dedimki Şamdan gelen 50 develik kervanı

Muhammet

Ali

Ve Ömer soymaya gitmişti.

Emekli din adamı olan bacanak Peygember hiçbir savaşa girmediki dedi.

Yemin et dedimde niye yemin ediyimki dedi.

Dedeniz

tarihinde tolonbey tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

sana bir lafim yok. Bircok konuda benzer dusunuyorum seninle yalniz senin bazi bosluklari bilimle degil tumevarimla doldurdugunu dusunuyorum. Neyse konu bu degil

Gecmis icin yapabilecegimiz birsey yok. Tarih bozuk para gibi harcanan insanlari yaziyor. Dinde hamza var bariz ornek. Adamin cigerini yiyen kadin sonralari kayinvalidesi oluyor. Canakkalede millet olurken meclisin catisini tamir edenler bugun tc nin sahibi olurken biz yine orada olsak olecektik burada oldugumuzda ise kole oluyoruz

mesele budur. Duzensizlik icinde bir yer ariyoruz kendimize bu yolda colde ac kalmadigimiz surece problem yok.

Vatan, soyut bir kavram olarak bazı insanları heyecanlandırır. Çünkü Kafasında bir idealleştirme yapmıştır. Özgürce yaşayıp, ailesine mutlu bir hayat sunacağı, kendisi gibi insanlarla dostluk yapacağı, huzurlu ve müreffeh bir toprak hayal etmektedir. Oysa gerçek öyle olmaz. Birbirlerinin kuyusunu kazan, cahil, aptal saçma sapan insanlarla birlikte, içine sıkıştığı bir hapishane ile başbaşa kalmıştır. Bu durumda alternatifleri idealleştirmeye başlar. Başka türlü olsaydı, daha iyi olmaz mıydı? Mesela Yunanlılar iyi insanlar. Kibar ve medeniler. Batı Anadolu'yu onlar yönetseydi daha iyi olmaz mıydı? Bunun cevabını hayal etmeye gerek yok. Batı Trakya'da yaşayan Türklerin haline bakarak, Yunan idaresi altında nasıl bir hayatınız olacağını görebilirsiniz.

Türkiye 1. Savaşta yenilince çok ağır bir anlaşma imzalamaya zorlandı. Bütün siyasi ve ekonomik haklarından vazgeçmeye zorlandı. Böyle bir anlaşmayı, en ilkel kabile devleti bile kabul etmez. Tabii bütün nüfusun aynı tepkiyi vereceğini düşünmek saçma olur. Toplumuna karşı sorumluluk üstlenen, mensup olduğu kültürü sahiplenen, olayın boyutlarını kavrayabilecek entelektüel kapasitede olan insanların bir bölümü bu düşünceyi sahiplendi. Bu yok oluş dayatmasına direnmek, buna karşı savaşmak, gelişmiş bir beyni olan bütün çokhücrelilerin meşru kabul edeceği, erdemli bir davranıştır.

Bugün Avrupalılar ile arkadaşlık yaptığınızda, kendinizi ikinci sınıf bir insan olarak hissetmezsiniz. Bunun sebebi o direnişi göstermiş olmamızdır. Buradan, Avrupa'nın bugünkü kuşaklarına bir düşmanlık üretilmemelidir. Bütün toplumlar, kendi menfaatleri doğrultusunda, zaman zaman diğerlerinin varlıklarına el koymaya çalışır. Bu doğal bir davranıştır. Ama kendi varlığını ve varlıklarını korumaya çalışmak da aynı şekilde doğal ve meşrudur.

Nazım Hikmetin Akrep gibisin diye bir şiiri var. O şiir geçen yüzyılın sorumluluk sahibi aydınının, cahil ve bencil halka olan sitemini yansıtır. Suç senin der. Halkın ortalamasından sıyrılmış olan her birey, halk öznesi ile kendi kimliğini karşı karşıya koyarak bir ilişki üretir. 80'li Yıllara gelene kadar, bu ilişki bir öğretmen öğrenci ilişkisi idi. Aydın halka kızsa da, en fazla Nazım Hikmet gibi sitem ederdi. Oysa yeni kuşak aydınlar halktan tiksiniyor. O halkı dönüştürmeye çalışmak ise, bir süredir elitistlik, tepeden bakmacılık hatta faşizm olarak yaftalandı. Sonuç olarak, kendinize yeni bir halk arıyorsunuz. Bu halktan bir bok olmaz deyip, üzerine çırpıyı çekiyorsunuz. Bu devir de böyle bir devir işte...

Link to post
Sitelerde Paylaş

sen hayatinda hic bir yunanli bir ermeni bir kürt veya bir almanla arkadas oldun mu ?

Dusuncelerin sana ogretilen seyler mi yoksa senin gozlemlerin midir ?

Adi okan olan kürt bir arkadasimla ayno evi paylastim senelerce sadece o da degil, adi teo olan bi yunanla tanistim saatlerce konustum sadece o da degil, adi dick olan bir ermeni arkadasim vardi raffi olan da var.

ben ortada bir dusman goremedim . Ateistim ortada bir seytan olduguna da inanmiyorum. Sen bu seytanlari nasil edindin. Birilerinin kitabini mi okudun

Lan cins herif. Laf salatası yapıp durumu kurtarmaya çalışma.

Ben senin niyetini gayet iyi anladım. Dengesiz.

Ne ermenisi ne kürt arkadaşı? Ne alakası var?

Anadolu kadınını Yunanlılar s.. seydi diyorsun sonra cevabını alınca halkların kardeşliği masallarına başlıyorsun.

Ne ahlaksız çıktın be.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Vatan, soyut bir kavram olarak bazı insanları heyecanlandırır. Çünkü Kafasında bir idealleştirme yapmıştır. Özgürce yaşayıp, ailesine mutlu bir hayat sunacağı, kendisi gibi insanlarla dostluk yapacağı, huzurlu ve müreffeh bir toprak hayal etmektedir. Oysa gerçek öyle olmaz. Birbirlerinin kuyusunu kazan, cahil, aptal saçma sapan insanlarla birlikte, içine sıkıştığı bir hapishane ile başbaşa kalmıştır. Bu durumda alternatifleri idealleştirmeye başlar. Başka türlü olsaydı, daha iyi olmaz mıydı? Mesela Yunanlılar iyi insanlar. Kibar ve medeniler. Batı Anadolu'yu onlar yönetseydi daha iyi olmaz mıydı? Bunun cevabını hayal etmeye gerek yok. Batı Trakya'da yaşayan Türklerin haline bakarak, Yunan idaresi altında nasıl bir hayatınız olacağını görebilirsiniz.

Türkiye 1. Savaşta yenilince çok ağır bir anlaşma imzalamaya zorlandı. Bütün siyasi ve ekonomik haklarından vazgeçmeye zorlandı. Böyle bir anlaşmayı, en ilkel kabile devleti bile kabul etmez. Tabii bütün nüfusun aynı tepkiyi vereceğini düşünmek saçma olur. Toplumuna karşı sorumluluk üstlenen, mensup olduğu kültürü sahiplenen, olayın boyutlarını kavrayabilecek entelektüel kapasitede olan insanların bir bölümü bu düşünceyi sahiplendi. Bu yok oluş dayatmasına direnmek, buna karşı savaşmak, gelişmiş bir beyni olan bütün çokhücrelilerin meşru kabul edeceği, erdemli bir davranıştır.

Bugün Avrupalılar ile arkadaşlık yaptığınızda, kendinizi ikinci sınıf bir insan olarak hissetmezsiniz. Bunun sebebi o direnişi göstermiş olmamızdır. Buradan, Avrupa'nın bugünkü kuşaklarına bir düşmanlık üretilmemelidir. Bütün toplumlar, kendi menfaatleri doğrultusunda, zaman zaman diğerlerinin varlıklarına el koymaya çalışır. Bu doğal bir davranıştır. Ama kendi varlığını ve varlıklarını korumaya çalışmak da aynı şekilde doğal ve meşrudur.

Nazım Hikmetin Akrep gibisin diye bir şiiri var. O şiir geçen yüzyılın sorumluluk sahibi aydınının, cahil ve bencil halka olan sitemini yansıtır. Suç senin der. Halkın ortalamasından sıyrılmış olan her birey, halk öznesi ile kendi kimliğini karşı karşıya koyarak bir ilişki üretir. 80'li Yıllara gelene kadar, bu ilişki bir öğretmen öğrenci ilişkisi idi. Aydın halka kızsa da, en fazla Nazım Hikmet gibi sitem ederdi. Oysa yeni kuşak aydınlar halktan tiksiniyor. O halkı dönüştürmeye çalışmak ise, bir süredir elitistlik, tepeden bakmacılık hatta faşizm olarak yaftalandı. Sonuç olarak, kendinize yeni bir halk arıyorsunuz. Bu halktan bir bok olmaz deyip, üzerine çırpıyı çekiyorsunuz. Bu devir de böyle bir devir işte...

Ulen sen ne saçmalıyon? Batı Trakya'da sorun olmuyorsa bunun nedeni Türkiye'nin devleti. Bir olay çıktığı an ya savaş olur, ya da toprakların Türkiye'ye katılımı söz konusu olur.

Yunanlılar Anadoluyu işgale başladığında beraberinde Yunan nüfus da getiriyorlardı. Savaşı kazansaları dahası da gelecekti.

İç Anadoluda bir Türk devleti düşünülüyodu. Kalan Türkler de buraya sepetlenirdi. Yani senin düşündüğün gibi Yunanlıların yönettiği Türkler olmayacaktı.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Vatan, soyut bir kavram olarak bazı insanları heyecanlandırır. Çünkü Kafasında bir idealleştirme yapmıştır. Özgürce yaşayıp, ailesine mutlu bir hayat sunacağı, kendisi gibi insanlarla dostluk yapacağı, huzurlu ve müreffeh bir toprak hayal etmektedir. Oysa gerçek öyle olmaz. Birbirlerinin kuyusunu kazan, cahil, aptal saçma sapan insanlarla birlikte, içine sıkıştığı bir hapishane ile başbaşa kalmıştır. Bu durumda alternatifleri idealleştirmeye başlar. Başka türlü olsaydı, daha iyi olmaz mıydı? Mesela Yunanlılar iyi insanlar. Kibar ve medeniler. Batı Anadolu'yu onlar yönetseydi daha iyi olmaz mıydı? Bunun cevabını hayal etmeye gerek yok. Batı Trakya'da yaşayan Türklerin haline bakarak, Yunan idaresi altında nasıl bir hayatınız olacağını görebilirsiniz.

Türkiye 1. Savaşta yenilince çok ağır bir anlaşma imzalamaya zorlandı. Bütün siyasi ve ekonomik haklarından vazgeçmeye zorlandı. Böyle bir anlaşmayı, en ilkel kabile devleti bile kabul etmez. Tabii bütün nüfusun aynı tepkiyi vereceğini düşünmek saçma olur. Toplumuna karşı sorumluluk üstlenen, mensup olduğu kültürü sahiplenen, olayın boyutlarını kavrayabilecek entelektüel kapasitede olan insanların bir bölümü bu düşünceyi sahiplendi. Bu yok oluş dayatmasına direnmek, buna karşı savaşmak, gelişmiş bir beyni olan bütün çokhücrelilerin meşru kabul edeceği, erdemli bir davranıştır.

Bugün Avrupalılar ile arkadaşlık yaptığınızda, kendinizi ikinci sınıf bir insan olarak hissetmezsiniz. Bunun sebebi o direnişi göstermiş olmamızdır. Buradan, Avrupa'nın bugünkü kuşaklarına bir düşmanlık üretilmemelidir. Bütün toplumlar, kendi menfaatleri doğrultusunda, zaman zaman diğerlerinin varlıklarına el koymaya çalışır. Bu doğal bir davranıştır. Ama kendi varlığını ve varlıklarını korumaya çalışmak da aynı şekilde doğal ve meşrudur.

Nazım Hikmetin Akrep gibisin diye bir şiiri var. O şiir geçen yüzyılın sorumluluk sahibi aydınının, cahil ve bencil halka olan sitemini yansıtır. Suç senin der. Halkın ortalamasından sıyrılmış olan her birey, halk öznesi ile kendi kimliğini karşı karşıya koyarak bir ilişki üretir. 80'li Yıllara gelene kadar, bu ilişki bir öğretmen öğrenci ilişkisi idi. Aydın halka kızsa da, en fazla Nazım Hikmet gibi sitem ederdi. Oysa yeni kuşak aydınlar halktan tiksiniyor. O halkı dönüştürmeye çalışmak ise, bir süredir elitistlik, tepeden bakmacılık hatta faşizm olarak yaftalandı. Sonuç olarak, kendinize yeni bir halk arıyorsunuz. Bu halktan bir bok olmaz deyip, üzerine çırpıyı çekiyorsunuz. Bu devir de böyle bir devir işte...

bati trakyadaki turklerin hali ne takildim ben. Kibristaki turklerin , Almanyadaki turklerin hali amerikadaki turklerin hali.

Vallahi bati trakyadakileri kibristakileri bilmiyorum ama almanyada akrabalar amerikada arkadaslar var durumlari benden iyi.

Bati trakyadaki turklerin hali ile dogu anadoludaki kurtlerin hali benzer mi acaba ?

Kibristaki

Link to post
Sitelerde Paylaş

Lan cins herif. Laf salatası yapıp durumu kurtarmaya çalışma.

Ben senin niyetini gayet iyi anladım. Dengesiz.

Ne ermenisi ne kürt arkadaşı? Ne alakası var?

Anadolu kadınını Yunanlılar s.. seydi diyorsun sonra cevabını alınca halkların kardeşliği masallarına başlıyorsun.

Ne ahlaksız çıktın be.

eyvallah!

insanlik seninle daha güzel

Iyiki varsin

Link to post
Sitelerde Paylaş

bati trakyadaki turklerin hali ne takildim ben. Kibristaki turklerin , Almanyadaki turklerin hali amerikadaki turklerin hali.

Vallahi bati trakyadakileri kibristakileri bilmiyorum ama almanyada akrabalar amerikada arkadaslar var durumlari benden iyi.

Bati trakyadaki turklerin hali ile dogu anadoludaki kurtlerin hali benzer mi acaba ?

Kibristaki

Önce sondan başlayalım, batı Trakyalı bir Türk, Yunanistan'a cumhurbaşkanı olursa, durum Türkiye'de yaşayan Kürtler ile eşitlenir. Anladığım kadarı ile sen Kıbrıs'ta yaşıyorsun ve Türkiye'deki durumları pek bilmiyorsun. Türkiye'de Kürtlere ayrımcılık yapılmıyor. Kürt kökenli Türk vatandaşları, Türkçe bilmek koşulu ile ki, zaten %90'dan fazlası Türkçe konuşur, Türkiye'de normal bir hayat sürer. Okullara, hastanelere girer, ticaret yapar. Siyaset yapar, milletvekili, bakan, başbakan ve cumhurbaşkanı olur. Devleti silahla tehdit etmediği sürece, devletten şiddet falan görmez. Bu hali ile, Almanya'da yaşayan Türkler'den çok daha ileri bir durumdadırlar.

Almanya'da yaşayan akrabalarının durumlarının senden daha iyi olmasının sebebi, Almanya'nın Türkiye'den daha zengin bir ülke olması olabilir mi? Senin durumun da, muhtemelen Hindistan'da yaşayan insanların büyük çoğunluğundan daha iyidir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Önce sondan başlayalım, batı Trakyalı bir Türk, Yunanistan'a cumhurbaşkanı olursa, durum Türkiye'de yaşayan Kürtler ile eşitlenir. Anladığım kadarı ile sen Kıbrıs'ta yaşıyorsun ve Türkiye'deki durumları pek bilmiyorsun. Türkiye'de Kürtlere ayrımcılık yapılmıyor. Kürt kökenli Türk vatandaşları, Türkçe bilmek koşulu ile ki, zaten %90'dan fazlası Türkçe konuşur, Türkiye'de normal bir hayat sürer. Okullara, hastanelere girer, ticaret yapar. Siyaset yapar, milletvekili, bakan, başbakan ve cumhurbaşkanı olur. Devleti silahla tehdit etmediği sürece, devletten şiddet falan görmez. Bu hali ile, Almanya'da yaşayan Türkler'den çok daha ileri bir durumdadırlar.

Eh benim anladığım kadarıyla da sen bedenen Türkiye'de yaşıyor, düşünsel olarak Mars'ta kalıyorsun ve durumları pek bilmiyorsun.

Türkiye'de sadece Kürtlere ayrımcılık yapılmıyor; Ermenilere, Rumlara, Alevilere, kadınlara, insan dışında kalan diğer canlılara, dinsizlere veya müslüman olmayanlara, engellilere, solculara; kısacası devlet sistematiğine ve egemen fikir ve görüşün dışında kalan veya bu fikir ve görüşün hedefi olan herkese ayrımcılık yapılıyor.

Türkiye Devletinin işkence konusunda uzman olduğunu, faili meçhul ölümlerde at koşturduğunu ve bunun özellikle düşünce bazında egemen devlet anlayışının dışında kalan ırk ve ideolojilere uygulandığını Samanyolu Galaksisi bilirken Mars'ta yaşayanların da bilmesi beklenirdi oysa.

Devletin egemen anlayışına uygun yaşayanların sorunsuz yaşayabileceği tehditinde bulunanların ülkesidir Türkiye. Türkçe konuş, Türk gibi düşün, Türk gibi yaşa.

Türkiye, başbakan olabiliyorsan sorun yoktur diyen cahillerin ülkesidir hala.

Daha dün Gezi Direnişi gibi dünya eylemlerine etki etmiş, özgün ve tertemiz bir halk/toplum/millet -ne halt diyorsanız- direnişinde sekiz insanın katledildiği, yüzlerce insanın sakat kaldığı, devlet şiddetinin bütün hızıyla varlığını sürdürdüğü ülkedir Türkiye.

Yeter ki farklı düşün, farklı bir şey iste. O dakika öğrencilerin dövüle dövüle öldürüldüğü, palalarla yoldan geçenlerin kovalandığı, polisin/devletin insanların gözüne/kafasına gaz kapsülleri ile hatta başınıza gerçek kurşun sıkarak yola getirmeye çalıştığı ülkedir.

Alevi mahallesi diyerek acımasızca yoldan geçenlere gaz kapsülü sallanan, bu yüzden 14 yaşındaki bir çocuğun bir yıl boyunca can çekiştiği, en sonunda 20 kilo kalıp öldüğü ülkedir Türkiye. Katledilen insanların ailelerine acı çektirmek için şehir şehir mahkeme kapılarına sürüklendiği memlekettir Türkiye.

İnsanların ırk, din, mezhep ve ideolojik olarak fişlendiği ülkedir Türkiye.

Ne zaman başını biraz kaldırırsın, işte o an devletin sorunu olursun.

Toplumu hala kendi tebaası zanneder; Türkiye'de devlet.

Penisinden elektrik verirler, ağzına bok sokarlar. Ayıltıp ayıltıp döverler. Şimdi mi? Karakola gidip "kocam beni öldürecek" diyen kadını, "kadın kocasına karşı gelmemeli" düsturuyla -egemen mezhep anlayışı- kocasına teslim ederler. Şimdi mi? Gazetecileri hapislerde çürütürler; askerleri nefretle yargılayıp cezaevi köşelerinde kanser olmalarına sebep olurlar, intihar etmeleri için psikolojik baskı uygularlar ve başarırlar.

Teröristlerin arasına karışıp, onların adına eylem yaparak otobüslerde insan yakan ajanlara sahiptir. Böylece ve yıllarca, Kürtlerin tamamına nefret edilmesi için çaba gösterendir. Yine başarılıdır.

Başarılıdır Türkiye'de devlet.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Eh benim anladığım kadarıyla da sen bedenen Türkiye'de yaşıyor, düşünsel olarak Mars'ta kalıyorsun ve durumları pek bilmiyorsun.

Türkiye'de sadece Kürtlere ayrımcılık yapılmıyor; Ermenilere, Rumlara, Alevilere, kadınlara, insan dışında kalan diğer canlılara, dinsizlere veya müslüman olmayanlara, engellilere, solculara; kısacası devlet sistematiğine ve egemen fikir ve görüşün dışında kalan veya bu fikir ve görüşün hedefi olan herkese ayrımcılık yapılıyor.

Türkiye Devletinin işkence konusunda uzman olduğunu, faili meçhul ölümlerde at koşturduğunu ve bunun özellikle düşünce bazında egemen devlet anlayışının dışında kalan ırk ve ideolojilere uygulandığını Samanyolu Galaksisi bilirken Mars'ta yaşayanların da bilmesi beklenirdi oysa.

Devletin egemen anlayışına uygun yaşayanların sorunsuz yaşayabileceği tehditinde bulunanların ülkesidir Türkiye. Türkçe konuş, Türk gibi düşün, Türk gibi yaşa.

Türkiye, başbakan olabiliyorsan sorun yoktur diyen cahillerin ülkesidir hala.

Daha dün Gezi Direnişi gibi dünya eylemlerine etki etmiş, özgün ve tertemiz bir halk/toplum/millet -ne halt diyorsanız- direnişinde sekiz insanın katledildiği, yüzlerce insanın sakat kaldığı, devlet şiddetinin bütün hızıyla varlığını sürdürdüğü ülkedir Türkiye.

Yeter ki farklı düşün, farklı bir şey iste. O dakika öğrencilerin dövüle dövüle öldürüldüğü, palalarla yoldan geçenlerin kovalandığı, polisin/devletin insanların gözüne/kafasına gaz kapsülleri ile hatta başınıza gerçek kurşun sıkarak yola getirmeye çalıştığı ülkedir.

Alevi mahallesi diyerek acımasızca yoldan geçenlere gaz kapsülü sallanan, bu yüzden 14 yaşındaki bir çocuğun bir yıl boyunca can çekiştiği, en sonunda 20 kilo kalıp öldüğü ülkedir Türkiye. Katledilen insanların ailelerine acı çektirmek için şehir şehir mahkeme kapılarına sürüklendiği memlekettir Türkiye.

İnsanların ırk, din, mezhep ve ideolojik olarak fişlendiği ülkedir Türkiye.

Ne zaman başını biraz kaldırırsın, işte o an devletin sorunu olursun.

Toplumu hala kendi tebaası zanneder; Türkiye'de devlet.

Penisinden elektrik verirler, ağzına bok sokarlar. Ayıltıp ayıltıp döverler. Şimdi mi? Karakola gidip "kocam beni öldürecek" diyen kadını, "kadın kocasına karşı gelmemeli" düsturuyla -egemen mezhep anlayışı- kocasına teslim ederler. Şimdi mi? Gazetecileri hapislerde çürütürler; askerleri nefretle yargılayıp cezaevi köşelerinde kanser olmalarına sebep olurlar, intihar etmeleri için psikolojik baskı uygularlar ve başarırlar.

Teröristlerin arasına karışıp, onların adına eylem yaparak otobüslerde insan yakan ajanlara sahiptir. Böylece ve yıllarca, Kürtlerin tamamına nefret edilmesi için çaba gösterendir. Yine başarılıdır.

Başarılıdır Türkiye'de devlet.

Yalan söylüyorsun. Olayın mitle alakası yok. Yalan. Eğer dediğin gibi o terör eylemini mit yaptıysa.

Ulan 2006 da bağcılarda 3 kadını otobüste yakanlarda mı mitçi, öğretmenleri, doktorları öldürenler de mi mitçi, dershane önüne bomba koyup çocukları havaya uçuranlarda mı mitçi?

Otobüs şöförünü linç edenlerde mi mitçi? Mağazalarda insanalrı yakanlarda mı mitçi?

http://www.ateistforum.org/index.php/topic/59869-pkk-katliamlary-listesi/

Buradaki katliamları da mı mit yaptı? Siz ne yalancısınız be.

Biz biliyoruz molotofları kimler atar.

Kadınlar, aleviler, rumlar, geziciler... eee sonra?

Türkçe konuş, Türk gibi düşün, Türk gibi yaşa.

Öyle mi? = )

Senin niyetin üzüm yemek değil bağcıyı dövmek.

tarihinde Yurt tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Kimin ne yaptigini hic kimse bilmiyor herkes inandigini soyluyor ki inanc bir ateistin uzak durmasi gereken bir duygudur.

Bati trakya turklerinin durumunu bu yil tekrar yunanistana gittigimde arastiracam bakalim 2. Sinif vatandas mi egitim saglik hizmeti alabiliyorlar mi veya ab nin herhangibir ulkesinde calisma izinleri var mi ?

Suleyman sah turbesine saldiririz diyeni fatih camisine bomba atmaya niyetli olani kitapevine bomba atan iyi cocuklari biliyoz. 1 mayista continentalden ates acani bir ton siyasi cinayetin failini yakalayamamis bizim ulke. Sana ogretilenlere inanma. Inanacaksan Bilime inan

Link to post
Sitelerde Paylaş

Suleyman sah turbesine saldiririz diyeni fatih camisine bomba atmaya niyetli olani kitapevine bomba atan iyi cocuklari biliyoz. 1 mayista continentalden ates acani bir ton siyasi cinayetin failini yakalayamamis bizim ulke. Sana ogretilenlere inanma. Inanacaksan Bilime inan

Bizde inanç yok. Gerçekler var. PKK'nın yayın organlarının kabul ettikleri var. Öcalan'ın kabul ettikleri var, itirafçılar var göz var nizam var.

Var oğlu var. Biz karşımızdaki zihniyeti iyi biliyoruz hem de kendi söylemlerinden biliyoruz.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Eh benim anladığım kadarıyla da sen bedenen Türkiye'de yaşıyor, düşünsel olarak Mars'ta kalıyorsun ve durumları pek bilmiyorsun.

Türkiye'de sadece Kürtlere ayrımcılık yapılmıyor; Ermenilere, Rumlara, Alevilere, kadınlara, insan dışında kalan diğer canlılara, dinsizlere veya müslüman olmayanlara, engellilere, solculara; kısacası devlet sistematiğine ve egemen fikir ve görüşün dışında kalan veya bu fikir ve görüşün hedefi olan herkese ayrımcılık yapılıyor.

Türkiye Devletinin işkence konusunda uzman olduğunu, faili meçhul ölümlerde at koşturduğunu ve bunun özellikle düşünce bazında egemen devlet anlayışının dışında kalan ırk ve ideolojilere uygulandığını Samanyolu Galaksisi bilirken Mars'ta yaşayanların da bilmesi beklenirdi oysa.

Devletin egemen anlayışına uygun yaşayanların sorunsuz yaşayabileceği tehditinde bulunanların ülkesidir Türkiye. Türkçe konuş, Türk gibi düşün, Türk gibi yaşa.

Türkiye, başbakan olabiliyorsan sorun yoktur diyen cahillerin ülkesidir hala.

Daha dün Gezi Direnişi gibi dünya eylemlerine etki etmiş, özgün ve tertemiz bir halk/toplum/millet -ne halt diyorsanız- direnişinde sekiz insanın katledildiği, yüzlerce insanın sakat kaldığı, devlet şiddetinin bütün hızıyla varlığını sürdürdüğü ülkedir Türkiye.

Yeter ki farklı düşün, farklı bir şey iste. O dakika öğrencilerin dövüle dövüle öldürüldüğü, palalarla yoldan geçenlerin kovalandığı, polisin/devletin insanların gözüne/kafasına gaz kapsülleri ile hatta başınıza gerçek kurşun sıkarak yola getirmeye çalıştığı ülkedir.

Alevi mahallesi diyerek acımasızca yoldan geçenlere gaz kapsülü sallanan, bu yüzden 14 yaşındaki bir çocuğun bir yıl boyunca can çekiştiği, en sonunda 20 kilo kalıp öldüğü ülkedir Türkiye. Katledilen insanların ailelerine acı çektirmek için şehir şehir mahkeme kapılarına sürüklendiği memlekettir Türkiye.

İnsanların ırk, din, mezhep ve ideolojik olarak fişlendiği ülkedir Türkiye.

Ne zaman başını biraz kaldırırsın, işte o an devletin sorunu olursun.

Toplumu hala kendi tebaası zanneder; Türkiye'de devlet.

Penisinden elektrik verirler, ağzına bok sokarlar. Ayıltıp ayıltıp döverler. Şimdi mi? Karakola gidip "kocam beni öldürecek" diyen kadını, "kadın kocasına karşı gelmemeli" düsturuyla -egemen mezhep anlayışı- kocasına teslim ederler. Şimdi mi? Gazetecileri hapislerde çürütürler; askerleri nefretle yargılayıp cezaevi köşelerinde kanser olmalarına sebep olurlar, intihar etmeleri için psikolojik baskı uygularlar ve başarırlar.

Teröristlerin arasına karışıp, onların adına eylem yaparak otobüslerde insan yakan ajanlara sahiptir. Böylece ve yıllarca, Kürtlerin tamamına nefret edilmesi için çaba gösterendir. Yine başarılıdır.

Başarılıdır Türkiye'de devlet.

Senin familyandan ikrah ettim. Kendini solcu sanan boşbeyinliler.

Düşünce evreninde akıl ve zekanın izi yok. Bütün düşüncelerinin temelini duygular oluşturuyor. Şoke edici olayları temel alarak ideolojik tavır aldığını sanıyorsun. Oysa sadece nefret üretiyorsun. Sorsam, anti kapitalistim dersin. Oysa kapitalizmin ne olduğunu bile doğru dürüst bilmiyorsun. Sadece ve sadece Türkiye'ye karşısın. Türkiye'de olan olumsuzlukların çoğunun temelinin kapitalizm olduğunu anlayamıyorsun. Türkiye klasmanındaki bütün kapitalist ülkelerde olan olayları, Türkiye'ye özgü sanıyorsun.

Ben seninle tartışmam. Zira seni aklın değil duyguların yönetiyor. Akıl yoksa zemin yok.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...