Jump to content

Hayat Anlamsız Ve İğrenç Bir Yerdir


Recommended Posts

Konuma dönmem gerekirse,

Hayattan aldığımız hazlar sınırlıdır. Acılar ise baki.

Mesela bana 10 tatlı anınızı sayabilir misiniz?

Belki güzel bir hafızaya sahipseniz zorla.

Ancak size 10 acı anınızı sayın dersem, en aptalınız bile hemen söyleyiverecektir.

Yani demek istediğim odur ki, insanın hayattan çektiği acılar anılara dahi hakimdir o küçük hazlarına karşın.

Bizi yaşatan ise çektiğimiz acılara rağmen DNA'mıza kodlanmış kör yaşam istencidir. Kördür, çünkü her şeye rağmen yaşamak ister. Bu istence mantık da sökmez kolay kolay. Ancak kişi aşırı depresyondaysa bu istenç bir anlığına önlenebilir ve intihar gerçekleşir.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 180
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Sistemin yöneticisi veya piramitin tepesindeki intihar edilmesini istemez. Çünkü intihar; programda error veren bir şeydir ve telafi edilmesi gerekir. İntiharı bir programdaki bug gibi düşün; programın işlemesinde bir engeldir. Programcının başını ağrıtır ve intihar iyi değildir der. Bu dünya veya kainatı da bir program gibi düşün; bizler de bu progamın içindeki köleleriz. Bu kainat bir programdır çünkü hangi bitki veya hayvanı incelesen bir tasarım, bir matematik vardır; ama mutlaka bir tasarım olduğu gerçektir. Sana önerim matrix, vanilla sky, 13. kat filmlerini öneririm. Bu anlattıklarım bu filmlerdeki ana mesajda ve diyaloglarda gizli.

Bu dünya veya kainat düalite denilen kurala dayanır. Düalite, hem eski dinlerde; hem Kuran'da mevcut. Düalite masonluk gibi ezoterik örgütlerde de bulunmakta. Düalitede mutluluğa yer yok. Mutluluğun olduğu her yerde mutsuzluk da vardır. Düaliteyle ilgili, Kuran'daki bir ayette der ki biz her şeyi çiftler halinde yarattık. Buradaki çiftlerden kasıt erkekle dişi değil; zıtlıklardır. Mutluluk, mutsuzlukla beraberdir. Siyah-beyaz ile birliktedir. Masonluktaki o meşhur damalı zemin bunu sembolize eder. Daha önce gezdiğim hindu tapınaklarında da bu sembolizmi gördüm.

kardeş işte bu dediklerine birebir katılıyorum matrixi 50 den fazla izlemişimdir ki hala canım sıkıldığı an koptuğum an ilk işim o filmi izlemek olur süpersin aynen devam et takipteyim seni :)

Link to post
Sitelerde Paylaş

kendi açından bakarsan çok sığ ve basit bir tanımlama sen yeniyosun diye herkesi yemeyecek olarak görüyorsun.

onu geçtim al sana dünya ve sana gene yasak elmaları söylemiş eee hangisini yemedin?

yemediğin bir yasak elma varmı kendi kendini yalanlıyosun birde bana mantık oyunu oynuyosun :)

zinada yasak elma, Allahı inkarda, içkide bunların hepsini yap utanmadan birde ben yasak elmayı yemezdim diye burda kendinide milletide kandır :)

Cennet gibi bir ortamda yasağın çiğnenmesinden bahsediyoruz... Dünyada değil.

Dünyada bana senin inancına göre helal olarak sunulan şeyler yetersiz gelebiliyor, onun için ben harama yöneliyorum.

Ama Adem iie Havva'nın cenneti öyle miydi? Yediğin önünde yemediğin arkadan, zahmet yok, arzuladığın hayal ettiğin herşey bir anda gerçekleşiyor tadıyorsun, öyle bir ortamda sadece bu elma sana yasak denmiş. Bunlar merak arzusu o konfor durumundan ağır mı basmış? Zevki sefada rahat mı batmış bunlara? :) Yani her bakımdan çelişkili bir masal :)

Zinadan bahsediyorsun mesela ben şehzade olarak haremde dünyaya gelsem, herhalde cinsel açlığım olmazdı, dışarıda çiftleşecek dişi aramazdım :)

Yani ben bu dünyada ihtiyaçlarım doğrultusunda yaşıyorum, bana hayat altın tepsiyle sunulmamış ki haddimi aşayım

Link to post
Sitelerde Paylaş

Konuma dönmem gerekirse,

Hayattan aldığımız hazlar sınırlıdır. Acılar ise baki.

Mesela bana 10 tatlı anınızı sayabilir misiniz?

Belki güzel bir hafızaya sahipseniz zorla.

Ancak size 10 acı anınızı sayın dersem, en aptalınız bile hemen söyleyiverecektir.

Yani demek istediğim odur ki, insanın hayattan çektiği acılar anılara dahi hakimdir o küçük hazlarına karşın.

Bizi yaşatan ise çektiğimiz acılara rağmen DNA'mıza kodlanmış kör yaşam istencidir. Kördür, çünkü her şeye rağmen yaşamak ister. Bu istence mantık da sökmez kolay kolay. Ancak kişi aşırı depresyondaysa bu istenç bir anlığına önlenebilir ve intihar gerçekleşir.

kutsaldemlik bak hassas bir konuya girdin belkide hassas bir mevzudasın istersen harbiden bir daha yorum yapmam çünki hassas dönemleri olur insanların üstelersen inan daha bişey yazmam.

Ben sana daha ötesini iddia ediyorum yaşadığımız mutluluklar dahi zamanla aslında acıya dönüşecektir.Çok mutlu olduğun bir anını düşün dikkat edersen onu düşünürken dahi aslında canın yanıyor mutsuz oluyorsun o günlere dönmek istiyorsun ama yapamıyorsun.

Ki hele bazı mutluluklar var inan bana acının ötesinde kabusa dönüşüyor veya felaketle sonlanıyor. Misalen dünyaya bir bebeğin geliyor ancak 5 sene sonra bakıyorsun bir kamyonun altında paramparça olmuş cesedini tutuyorsun o yüzden dünya gerçekten acılarla dolu bir yer ancak acılara dayanmanın yolu kötülükle savaşmaktır bunun için dine ihtiyacın yok diyorum ya misalen o bilgisayar programcısı çocuk en az 50 gariban yetiştirip dünyaya hazırlayabilirdi ancak bencilce davrandı.

elindeki imkanları değerlendir ve diğer insanlara yardım et hiç bişey yapamıyorsan çalıştığın yerden aldığın maaşın bir kısmını her ay fakir bir çocuğa ver kendine dondurma alsın ve mutlu olsun inan bana o zaman sede çok daha huzurlu hissedeceksin sakın intiharı güzel birşey gibi anlatmaya kalkma kendin için değil burda hassas lan başka insanlar olabilir lütfen onları düşün.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Cennet gibi bir ortamda yasağın çiğnenmesinden bahsediyoruz... Dünyada değil.

Dünyada bana senin inancına göre helal olarak sunulan şeyler yetersiz gelebiliyor, onun için ben harama yöneliyorum.

Ama Adem iie Havva'nın cenneti öyle miydi? Yediğin önünde yemediğin arkadan, zahmet yok, arzuladığın hayal ettiğin herşey bir anda gerçekleşiyor tadıyorsun, öyle bir ortamda sadece bu elma sana yasak denmiş. Bunlar merak arzusu o konfor durumundan ağır mı basmış? Zevki sefada rahat mı batmış bunlara? :) Yani her bakımdan çelişkili bir masal :)

Zinadan bahsediyorsun mesela ben şehzade olarak haremde dünyaya gelsem, herhalde cinsel açlığım olmazdı, dışarıda çiftleşecek dişi aramazdım :)

Yani ben bu dünyada ihtiyaçlarım doğrultusunda yaşıyorum, bana hayat altın tepsiyle sunulmamış ki haddimi aşayım

Yasak denilen elma meyve yeme değil; cinselliktir. İnsana denilmiş ki; o iblis denilen varlıkla cinsellik yaşama ve onunla bir soy üretme. İnsan iblisle ürer ve yeni bir soy ortaya çıkar. Bu soy, reptilian olarak tabir edilen soydur. Yani yılanla sembolize edilen şey. Yılan sembolizmi, bir çok ezoterik örgütte ve eski dinlerde bulunmakta. Katy perry'nin klibinde Katy'nin üzerinde yılan dolaşmakta. Başka kliplerde de bunu görebilirsiniz. O kadınla yılanın birlikteliği sembolü; onunla cinsel birlikteliği ve soyu temsil eder.

Sen dinleri sıradan metinler olarak değil sembolizmini çözecek şekilde okursan; işin içeriğini anlarsın.

Link to post
Sitelerde Paylaş

sana dediğim gibi birilerinin olmasını istediği şekilde olmak yukardaki kardeşin çok iyi bize gösterdiği gibi başkası diyorsa şartsız sorgusuz kabul eden koyunlar sürüsü sakın bunlardan olma bunların üstüne basa basa duraksamadan dümdüz ilerle kardeş burda asıl yapmamız gereken şey şu mutluluğu unut dünya mutlu olmaya çalışan aptallarla dolu ki inan dünya insanlığının başına ne geliyorsa insanların mutlu olma arzusundan geliyor insansan hedefin mutluluk olmayacak mutlu olmaya çalışmak aptalların işidir insan olmak istiyorsan senin acın yoksa bile başkasının acısını paylaşacaksın işte o zaman insansındır :)

Çok anlamlı bir yazı... Şems'ten:

33. kural : Bu dünyada herkes bir şey olmaya çalışırken sen hiç ol! Menzilin yokluk olsun. İnsanın çömlekten farkı olmamalı. Nasıl ki çömleği tutan dışındaki biçim değil içindeki boşluk ise, insanı ayakta tutan da benlik zannı değil hiçlik bilincidir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Yasak denilen elma meyve yeme değil; cinselliktir. İnsana denilmiş ki; o iblis denilen varlıkla cinsellik yaşama ve onunla bir soy üretme. İnsan iblisle ürer ve yeni bir soy ortaya çıkar. Bu soy, reptilian olarak tabir edilen soydur. Yani yılanla sembolize edilen şey. Yılan sembolizmi, bir çok ezoterik örgütte ve eski dinlerde bulunmakta. Katy perry'nin klibinde Katy'nin üzerinde yılan dolaşmakta. Başka kliplerde de bunu görebilirsiniz. O kadınla yılanın birlikteliği sembolü; onunla cinsel birlikteliği ve soyu temsil eder.

Sen dinleri sıradan metinler olarak değil sembolizmini çözecek şekilde okursan; işin içeriğini anlarsın.

Kabul, elmanın eşeyle bir alakası var ama söylenmek istenen ilişki değil, ergenlik dönemi.

Hepimiz bu dönemden sonra bir yerlerimizi kapama ihtiyacı duymuyor muyuz, Rahman ve Rahim olandan(anne ve baba) ayrılıp kendi acımasız dünyamıza düşmüyor muyuz?

Link to post
Sitelerde Paylaş

İyi de senin yaşama verdiğin anlam, senin yaşamdan çıkardığın anlam değil mi?

Bu anlam herkes için farklıdır. Hep aynı olması için insanın koyu dindar olması gerekir.

Evet, yaşamın anlamı herkes için farklıdır.

Ancak şurası gerçek ki, herkes için olaylara anlam yüklemek kendini kandırmaktır.

Bütün idealler harcanır bu hayatta, yalnız aptal olanların ideali bakidir.

Çünkü aptallar benimsediği ideali sorgulamaz ve anlamsız olduğunu ölene dek farketmez.

Aklı olan için benimsenebilecek bir ideal de yoktur, bunun kendini kandırmak olduğunu bilir o kişi. Hayattaki her şey, yok olmaya mahkumdur. Hayattaki idealler, mantıksız birer anlam arayışından başka bir şey değildir aklı başında olan bir kişi için.

tarihinde KutsalDemlik tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Hayatın gerçeği bu. Besin zinciri ortada. Memeli bir hayvan olan insan bırakın memeli olmayan hayvanlarla beslenmesi yine Memeliler sınıfına giren hayvanları afiyetle yiyerek besleniyor.Ama düşünmeyeceksin bunları. Ozaman ne mutsuz olursun nede Mutlu.Dağdaki çoban olacaksın.Vücut gemisinin kumanda merkezine düşünceyi sokmayacaksın.Aksi takdirde mutsuz olursun ama Mutluluğuda idrak edersin.Kainat insana Yaşama içgüdüsünü vermiş .İntihar etmekde kolay değil.

Aptallık en büyük mutluluktur. Biz aklı çalışanlar kadar olmasa da, onlar dahi bir çile içindedir bu hayatta.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Kabul, elmanın eşeyle bir alakası var ama söylenmek istenen ilişki değil, ergenlik dönemi.

Hepimiz bu dönemden sonra bir yerlerimizi kapama ihtiyacı duymuyor muyuz, Rahman ve Rahim olandan(anne ve baba) ayrılıp kendi acımasız dünyamıza düşmüyor muyuz?

Dini metinlerde insanın cinsel yerlerini örtmesi de sembolik anlatım. İnsana utanma duygusu verildiğini sembolize eder.

Ek olarak, dünyadaki bütün hayvanlarda örtünme yok. Örtünen tek canlı insan. Ama insan örtündüğüne göre dünyaya sonradan gönderilmiş olmalı !! Ama nasıl gönderildiğini bilmiyoruz.

Her ne olursa olsun, bu dünya bir cehennemdir. Ve bizler bu cehennemdeki köleleriz. Cehennemden tek çıkış yolu ölümdür.

tarihinde Z-karn-223 tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

kutsaldemlik bak hassas bir konuya girdin belkide hassas bir mevzudasın istersen harbiden bir daha yorum yapmam çünki hassas dönemleri olur insanların üstelersen inan daha bişey yazmam.

Bana neden acıyorsun ki, ben senin dostun falan değilim. Senin acımana da ihtiyacım yok, bilakis ben sana acıyorum.

Hele ahlak anlayışın beni hiç mi hiç ilgilendirmiyor.

tarihinde KutsalDemlik tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Bana neden acıyorsun ki, ben senin dostun falan değilim. Senin acımana da ihtiyacım yok, bilakis ben sana acıyorum.

Hele ahlak anlayışın beni hiç mi hiç ilgilendirmiyor.

ben sana acımıyorum yanlış anlamışsın sadece bir insanın hata yapmasına vesile olmak istemiyorum hassas bir durumdasın biliyorum o durumda insan kızgın olur burdan senle yazışmaya devam edeyim derim gerçekten bana gıcık kapıyosundur bu defa olumsuz düşüncelerine olumsuzluk katılır sinirlenirsin veya hani o nokta derler ya o noktaya gelir dayanırsın üstüne bide ben gelince bu defa taşar öyle birşey istemediğimden yoksa iradene müdahele tmek gibi niyetim yok.

Birde ola ki burda sen bu durumda olmasan bile o durumda olan insanlar vardır senin yazdıkların akıl işi değil onlarıda yönlendirmek istersin olabildiğinde böyle bir durumu engellemeye çalışıyorum çünki cinlerin ve şeytanların en çok istedikleri şeydir insanların intihar etmesidir bu enerjiden çok fazla faydalanırlar.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Başkalarının mutsuzluğundan mutlu olmamız gibi başkalarına üzülmeyi de kendimizi tatmin etmek için yapıyoruz.Böylece kendimize "baksana senden kötü durumda, şanslısın" diyoruz.İslamdaki şükür olayı da bu olsa gerek.İnsanın doğası bu, kızmak da kendimizi kandırmak olur.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Birde ola ki burda sen bu durumda olmasan bile o durumda olan insanlar vardır senin yazdıkların akıl işi değil onlarıda yönlendirmek istersin olabildiğinde böyle bir durumu engellemeye çalışıyorum çünki cinlerin ve şeytanların en çok istedikleri şeydir insanların intihar etmesidir bu enerjiden çok fazla faydalanırlar.

Sence yeteri kadar enerji toplarlarsa Allah'ı devirip iktidarı ele geçirirler mi?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Var oluşun bir amacı yok, hepimiz sonu hiçlik olan bu iğrenç Dünya'da kısa süreliğine de olsa ısrarla var olmaya çalışıyoruz ve yaşamak için doğanın kanını emip hayvanlara eziyet ediyoruz. Hepimiz, hayattan mutlu olmaya çalışıyoruz, yegane amacımız bu. Ancak hayattan mutlu olmak imkansızdır. Çünkü hiçbir arzumuz tam olarak tatmin edilemez, ancak ufak bir derdimiz dahi olsa hayattan tüm o aldığımız hazlar uçar gider. Her insanın her an da derdi vardır, bu yüzden hayat, bir işkenceden farksızdır. Bunu ancak benim gibi belli bir bilinç düzeyine erişmiş olanlar anlar, aptal olanlar ise çektiklerinin farkında bile değillerdir.

Hayat adaletsiz bir yerdir, canlılar var olabilmek için bir başkasının kanını emmelidir, sömürü üzerine kuruludur bu hayat. Kapitalizm, insan doğasına en uygun olan sistemdir. Bir patron işçisinn emeğini sömürür, bir fabrikatör çalışanının.

Hükümet de halkın kanını emer.

Hayattaki genel kural şudur: Güçlü olan zayıfı ezer ve bundan zevk alır. Evet, gerçekten de insan, zayıf olana acı çektirmekten zevk alan bir hayvandır.

Örneğin İslam toplumunda kadınlara eziyet edilirken, eziyet edenler de dahil olmak üzere tüm müslümanlar içten içe bu durumdan zevk alır.

Sadece müslümanlar da değil, bir öğretmen, öğrencisinin kulağını çektiğinde dahi onun acı çektiğini görünce yine zevk alır. Yani tüm insanlık, eziyet etmekten zevk alır.

Hayat işte bu kadar adaletsiz ve iğrençtir, insan da kelimenin tam anlamıyla iğrenç bir canlıdır.

Saygılarımla.

Öğrencinin kulağını çekmekten ne zevki alıyor öğretmenler saçma saçma konuşma veya genelleme

Link to post
Sitelerde Paylaş

Her şey seninle ilgili değil mi? Kibire bak! Çocuğun kaza geçirir, iki hafta yoğun bakımda yatar, asıl acıyı çeken odur ama sen gider bir arap putu beni cezalandırmak için bunu yaptı dersin. Bu ne biçim bir mantık?

Vallahi dayanamayacağım. Nerden neyi çıkartıyorsun? Ne kafa, ne mantık? Kibir ve bağnazlık, algı antenlerinizi çarpıtmış sizin. Algoritmanız altüst. Ulan ben nerede diyorum Allah beni cezalandırdı diye? Yazının neresinde var? Neyi nasıl okuyorsun? Asıl acıyı çocuğum çekiyormuş, benimki mantık mıymış? Sen baba mısın, insan mısın? Hiç acı çektin mi, hiç insan oldun mu? Ulan çocuğunun ölümünü bekleyen adam bundan kibir payı mı çıkartır, ne biçim insansın sen? Biz neden bahsediyoruz burada, sen ne saçmalıyorsun: Arap putu- marap putu. Kasap et derdinde, koyun can derdinde. Sizin insanlık şakülünüz kaymış oğlum. Daha en basit kategorileri teslim etmekten acizsiniz.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...