Jump to content

Hayat Anlamsız Ve İğrenç Bir Yerdir


Recommended Posts

6 saat önce, democrossian yazdı:

 

Hiç değil. Anlamamaya çalışmana gerek yok. Öleceksin bu kadar basit. Bunu anlamayacak ve kabullenmeyecek bir şey yok. Ne yapalım öleceksek karalar mı bağlayalım! Ölünce düşünürüz onu! :D

 

Madem anlaması güç bir şey değil, anlatta bizde anlayalım. 

 

Ölmek eylemi belirtiyor ne olduğunu belirtmiyor. 

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 180
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Bilincin yok olması durumunu bazı materyalistlerin ''doğmadan önce nasıl hissediyordunuz, 1800'lü yılları hatırlıyor musunuz mesela?'' diye örneklediğini gördüm. 
Evet 1800'lerde neler olup bittiğini bilmiyorduk çünkü yoktuk, ama bir kere yaşam pınarından tattık ortaya bir yaşanmışlık çıktı, bilinç gelişti, bilinç yaşanmışlıklarına rağmen son bulabilir mi?

Link to post
Sitelerde Paylaş
6 saat önce, Sütlü Kase yazdı:

anlatta bizde anlayalım.

 

Anlatacak bir şey göremiyorum. Bayağı bildiğin ölmek işte, nesini anlatacağım? Hiç ölü görmedin mi? Basbayağı bildiğin ölü!

 

Ya Sonra'ya gelirsek... Sonrası için benliğin devam etmesini istemek insani bir duygu. Bunu tabii anlayabiliriz. Ama bunun mümkün olmadığı gibi berbat da bir durum olacağını bayağı ayrıntılı anlattım. Ama buna inanmak istememek, benliğini sonsuz kılacak bir yol bulmayı istemek anlaşılır bir durum.

 

Ancak bunun ahlaksız bir bencillik olduğunu ekleyebilirim. Yani sen insan oldun da hep insan kalmak istiyorsun da, kedi niye bu şansı bulamadı? Senin torpilin nerden? Kedi de hayatta kalmaya çalışıyor, zarardan korkuyor, çıkarını kolluyor. O niye hep veya bir süreliğine kedi de sen hep insan olacaksın?

 

Benliğimiz sonsuz olsun diyenler tanrıya ortak çıkalım diyenlerdir. Tanrı eğer olsaydı kimseyi sonsuz yapmazdı. Eşi yok dengi yok çoluk yok çocuk yok, sonsuza kadar sizin hurilerle şarap içip meyve et yeyip eğlenmenizi seyredecek! Yok ya! Alır da kaçar mısınız! :D

 

Kuran'da bile yazar. Yer ve gök durdukça ebedi cennet der. "Kıyamette yer gök filan kalmadı, ben size yazdım açıkça siz anlamadınız salaklar, hadi şimdi anca gidersiniz" diyecek anlamına gelir bu. Ne demek yer ve göğün durması şartına bağlamak yahu! Anlayamıyor musunuz? Sonsuza kadar olanaksız diyor, siz hâlâ sonsuza kadar huriler şaraplar meyveler etler diye inanıyorsunuz! :lol:

Link to post
Sitelerde Paylaş
10 hours ago, Ya Sonra said:

Bilincin yok olması durumunu bazı materyalistlerin ''doğmadan önce nasıl hissediyordunuz, 1800'lü yılları hatırlıyor musunuz mesela?'' diye örneklediğini gördüm. 
Evet 1800'lerde neler olup bittiğini bilmiyorduk çünkü yoktuk, ama bir kere yaşam pınarından tattık ortaya bir yaşanmışlık çıktı, bilinç gelişti, bilinç yaşanmışlıklarına rağmen son bulabilir mi?

 

Beynindeki atomlar ve moleküller dağılıp gittikten sonra ne bilinç kalır ne de seni sen yapan anılar. Belki ilerde anıları yedekleyip yeni bir bilince aktarabilecek metot geliştirilebilir ama şimdilik öldün mü gitti her şey. Hatta bazı durumlarda ölmene de gerek yok, beyindeki yollar, hücreler bozulduğu zaman teknik olarak olmasa bile pratikte ölmüş olursun. Alzheimer hastalarında olduğu gibi.

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • 2 months later...

Yaşam delice bir saçmalık.Milyarlarca canlıyı var edip,onları gereksinimleri olan bedenlerin için tutsak etmiş,sorunlar,sıkıntılar içine salmış,onları kapıştırıp,savaştırmış,toprağı kan ve gözyaşına bulamış,toprağın altını ceset yığınlarıyla doldurmuş alaycı bir virüs,acımasız bir öğütücü.Yaşam virüsü son hücrelerine dek yok edilmelidir.

tarihinde Buzul tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Nihilist yaklaşımları hiç tavsiye etmem. Bu düşüncelerden hemen yarın bile değil hemen şimdi sıyrılın. Hiççilikten hiç bir şey olmaz. Hiççi olmak hiç bir şey olmaktır. Hiç kimseye bir yararı yoktur.

 

Hiççilik tanrı yoksa hiç bir şey yoktur anlamında negatif bir tanrıcılıktır.  

 

2 saat önce, Buzul yazdı:

alaycı bir virüs

 

Yaşamda böyle insani özellikler görüyorsan onu tanrı veya tanrının eseri olarak görüyorsun demektir. Belki bunu karamsar bir anda yazdın ama bilinç altında tanrı hâlâ saklanıyor demektir bu.

 

Senin gibi birisinin nükleer kıyametin düğmesine basmasını engellememiz gereklidir, kusura kalmayacaksın. Bu düşündüklerini yapmana izin veremeyiz. Seni gerekirse silahla öldürüp durdurmak gerekebilir nükleer kıyametin düğmesine basabilecek bir pozisyonun olsa. Yaşamı yok etmene izin verilemez.

 

Sen hâlâ tanrının var ve kötü, yanlış, acemice bir yaratımda bulunduğuna inanmaktasın. Yoksa böyle konuşmazdın. Böyle fikirlere saplanan ateistler beni endişelendiriyor.

Link to post
Sitelerde Paylaş
12 dakika önce, democrossian yazdı:

Nihilist yaklaşımları hiç tavsiye etmem. Bu düşüncelerden hemen yarın bile değil hemen şimdi sıyrılın. Hiççilikten hiç bir şey olmaz. Hiççi olmak hiç bir şey olmaktır. Hiç kimseye bir yararı yoktur.

 

Hiççilik tanrı yoksa hiç bir şey yoktur anlamında negatif bir tanrıcılıktır.  

 

 

Yaşamda böyle insani özellikler görüyorsan onu tanrı veya tanrının eseri olarak görüyorsun demektir. Belki bunu karamsar bir anda yazdın ama bilinç altında tanrı hâlâ saklanıyor demektir bu.

 

Senin gibi birisinin nükleer kıyametin düğmesine basmasını engellememiz gereklidir, kusura kalmayacaksın. Bu düşündüklerini yapmana izin veremeyiz. Seni gerekirse silahla öldürüp durdurmak gerekebilir nükleer kıyametin düğmesine basabilecek bir pozisyonun olsa. Yaşamı yok etmene izin verilemez.

 

Sen hâlâ tanrının var ve kötü, yanlış, acemice bir yaratımda bulunduğuna inanmaktasın. Yoksa böyle konuşmazdın. Böyle fikirlere saplanan ateistler beni endişelendiriyor.

Bu düzen,milyarlarca canlının var olup,ardından yok olduğu acımasız bir öğütücü.Her doğum bir ölüm,her doğan ölüme tutsak.Ölene dek de,birbirleriyle savaşıyorlar,birbirlerini yiyorlar.Burası,gözyaşlarıyla sulanmış,cesetler üzerinde yükselen kanlı bir arena.Bu düzenin kendisi,bitmek bilmeyen nükleer bir felaket kesinlikle.

tarihinde Buzul tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
8 dakika önce, democrossian yazdı:

 

Bunun intikamını kimden alıyorsun? Tanrıdan mı?

Tanrılarımız kim biliyor musun?Yaşam virüsünün sadık uşakları,bilinçsiz cahil köle tanrıları kim biliyor musun?Ebeveynlerimizin ta kendisi.Bizi isteğimiz dışında var edip,yaratan,bu çılgın saçmalığa sürenler onlar.Ama onlara sorsan,yaratımı uyduruk,mitolojik tanrılarına mal ederler,bizleri yaratanlar kendileri değillermiş gibi.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Konuyu önemli gördüğüm için açılıma devam etmek istiyorum.

 

Derler ki bir çocuk etrafını anlamaya başladığında yaşadığı iki büyük şok vardır. Birincisi, anne babasının zevk yaparken kendisinin var olmasına neden olduklarını öğrenmesidir. İkincisi tüm canlıların birbirlerini yemeden hayatta kalamayacaklarını öğrenmesidir. Ben çocukluğumdan beri kedilere hastayım, aşırı severim. Fakat bir gün kedinin bir fareyi çıtır çıtır kemiklerini kırarak yediğini görünce donup kalmıştım. O kedinin dişleri arasında kırılan ince kemik sesleri uzun süre kulağımı tırmaladı. Kediyi sevmekten vaz mı geçtim, hayır. Yine seviyordum ama o kırılan kemik sesleri aklımdan hiç çıkmadı. Hayır o kedinin de bir gün bir köpek kemiklerini kırabilir yani, işler böyle yürüyor. Fareyi yedi diye kediden soğumak saçma. İşlerin böyle yürümesini ne fare, ne kedi, ne de köpek istedi. Ne de biz istedik. Bu işlerin böyle yürümesini damına pabucumu koyduğumun bir allahı istedi diyorlar.

 

Bunları öğrenmesinin doğal sonucu bunu böyle tasarlayan tanrının gelmişine geçmişine saydırarak ateist olmasıdır elbette. Başka bir şeyin söz konusu olması normalde mümkün değil. Fakat bu sonucun doğmaması için aile ve toplum tüm önlemleri alır! Tanrı var, tanrı var, tanrı var, tanrı seni gözetliyor, tanrı seni seve de bilir sana kıza da bilir...

 

Empoze empoze empoze... Çocuğun başlarım ulan ben böyle tanrının taaaa geçmişinden dememesi için tek çare budur. Çocuğun zihnini sindirmek, baskılamak, iğdiş etmek.

 

Gariptir, insan özgürlüğü seven bir yaratık gibi görünmesine rağmen son derece de köle ruhludur. Bu büyük bir çelişki ama böyle! Nasıl oluyor bilmiyorum ve anlamıyorum. Sanırsam insan sevgiye aç ve sevgi ile bu empozeler kolaylıkla kakalanabiliyor. İşin yöntemi bu. Hristiyan misyonerler neden sürekli tanrı seni seviyor propagandası yapıyorlar? Bunun için.

 

Hayvanı boğazlayan, derisini yüzen, parçalayan, iç organlarını çöpe atan, etini kaynatan, doğrayan. ama bu hayvan bizi çok seviyor, sıratta bizi sırtında taşıyacak :0_80cbc_37a71a73_L: diyen bir kültür bu! Bundan çok da bir şey beklemek anlamsız! İşin açıkçası bu kültürden tiksiniyorum, bazen öğürtü çöküyor, yemek yiyemiyorum ama yapacak bir şey yok.

 

Kendimizi mutsuz etmekle elimize bir şey geçmiyor. Olabildiği kadar kendimizi mutlu etmeye çalışmamız gerekiyor. Şurda işte yüzelli sene yaşamış hiç kimse yok! Zamanımızı dolduracağız. İyi bir şekilde, nefret etmeden, mutlu olarak doldurursak yanımıza kâr kalır. Evet bize tanrı denmesi çok tiksindirici. O tanrının ben gelmişini geçmişini iteyim ama, yapacak bir şey yok yani, bu toplum bu tanrı ile kafayı bozmuş! Nereye gitsen önüne allah koyuyorlar, yersen!

 

Tiksiniyorum, öğürüyorum, tanrıyı değil bazen hiç bir şeyi yiyemiyorum ama yani ömrümüzü de diken üstünde mi geçirelim! Boş ve yaaa, salla gitsin tanrısının da ebesini eşşekler itsin ben niye itecekmişim deyip geçiyoruz yani, başka da ne yapalım! 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş

M:Allah insanları istekleri dışında yaratabilir,onu eleştiremezsiniz.Allahın verdiği canı da Allah alır.

İyi de bu çocukları istekleri dışında kimler yaptı?

M:Biz yaptık.

Yani siz yapmasanız bu çocuklar var olmayacaktı.

M:Evet.

Öyleyse siz Allahsınız.

tarihinde Buzul tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
  • 3 weeks later...

Yaşamı kutsar,doğumu yüceltiriz.Yaşama içgüdüsü olan ama ölüme tutsak bedenler yaratır,ölüme yeni kurbanlar veririz,toprağın altını cesetlerle doldururuz.Yaşam,yaşamak için,ölmemek için çabaladın,çalıştın,yedin,içtin de ne oldu,bak hepsi boşaymış,yaşamda kalsın diye çabaladığın bu bedenin sonu ölüm diyip alay ediyor,kahkaha atıyor.

Link to post
Sitelerde Paylaş

İnsan kendisine acı çektirdiğini bildiği halde inandığı Tanrıyı seven, dua eden canlıdır.

En sevdiğini kaybeder dua etmeye devam eder,hasta olur ,hayatı işgenceye döner Tanrıyı sevmeye,dua etmeye devam eder.fakirlikten sürünür duaya devam eder.

Mayamızda var bize acı çektireni sevmek.insan her türlü olumsuzluğuna rağmen hayatı sever.

Bize Acı çektireni sevemeseydik dinler varolamaz,Tanrılar yarattıkları kıyıma,nefrete,dehşete rağmen sevgi ve merhametten bahsedemezdi.(birbirini yalanlayan dinler tanrıların olduğunu düşündürüyor) aynı anda hem önümüzü hem arkamızı nasıl göremiyorsak,acıyı ve merhameti aynı duyarlılıkta algılayamıyoruz.acıyı yarattığını bildiği tanrıdan nefret etmemesinin nedeni bence bu algı yetersizliği.

Kutsal kitaplar "merhameti"  ön plana çıkararak insanın bu zayıf yanını işletiyor.

Birde bunun toplumsal yönü var ; bizi idare eden yöneticilerin daha lüks ,zengin hayat sürmeleri nedense hiç zorumuza gitmiyor.bilakis bağrımıza basıp,seviyoruz onları.buda aynı algı bozukluğumuzun bir neticesi.bununda (eğer varsa) faydası toplum düzeninin sağlanması,sömürenlerin mutluluğunun garanti altına alınması,kanaatkar olmak.azla mutlu olmak.

Aynı zaafımız dostluklarımızında mayası.affedebiliyor,görmezden gelebiliyor,sevmeye,bağlanmaya

devam ediyoruz.

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • 1 month later...

Yaşam,varoluşa zorlayan bencillerce düşürüldüğümüz,gereksinimleri olan bedenlerin içine tutsak edildiğimiz,geçim derdine düşürülüp,kapıştırıldığımız,gün sonunda da ölüme kurban olarak sunulduğumuz acılarla ve sorunlarla dolu bir tuzaktır.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • 2 months later...

Hayat ne iğrençtir ne de iğrenç değildir. İnsanın koşullarına göre çıkmış sübjektif değerlerle hayata böyle sıfatlar yüklemek yanlış olur. Ama anlamsız olduğu doğrudur, zirâ insanın yüklediği anlamlar da duygulara bağlıdır ve hayatı bağlamaz. Hayat anlamsızdır, ki bu tanrıya "objektif anlam" özelliği yüklemedikçe -ki böyle bir özellik yoktur- tanrı olsa bile değişmez.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • 2 weeks later...

En büyük put yaşam putudur.Yaşam tüm acı,ızdırap ve kötülüğün kaynağıdır.Toprak yaşam yüzünden kan ve gözyaşına bulandı.Ölümler yaşamla başladı.Yaşam milyarlarca canlıyı öldürdü.Her doğumda ölüme yeni bir kurban daha sunuluyor.Peki bu putu eleştiren kaç kişi var.Tüm acı,ızdırap ve kötülüğün kaynağı olan bu puta karşı çıkan kaç kişi var.Yaşam putunu eleştir,milyarlarca kişi savunmaya geçer.

tarihinde Buzul tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
On 13.06.2015 at 21:36, KutsalDemlik yazdı:

Var oluşun bir amacı yok, hepimiz sonu hiçlik olan bu iğrenç Dünya'da kısa süreliğine de olsa ısrarla var olmaya çalışıyoruz ve yaşamak için doğanın kanını emip hayvanlara eziyet ediyoruz. Hepimiz, hayattan mutlu olmaya çalışıyoruz, yegane amacımız bu. Ancak hayattan mutlu olmak imkansızdır. Çünkü hiçbir arzumuz tam olarak tatmin edilemez, ancak ufak bir derdimiz dahi olsa hayattan tüm o aldığımız hazlar uçar gider. Her insanın her an da derdi vardır, bu yüzden hayat, bir işkenceden farksızdır. Bunu ancak benim gibi belli bir bilinç düzeyine erişmiş olanlar anlar, aptal olanlar ise çektiklerinin farkında bile değillerdir.

Hayat adaletsiz bir yerdir, canlılar var olabilmek için bir başkasının kanını emmelidir, sömürü üzerine kuruludur bu hayat. Kapitalizm, insan doğasına en uygun olan sistemdir. Bir patron işçisinn emeğini sömürür, bir fabrikatör çalışanının.

Hükümet de halkın kanını emer.

Hayattaki genel kural şudur: Güçlü olan zayıfı ezer ve bundan zevk alır. Evet, gerçekten de insan, zayıf olana acı çektirmekten zevk alan bir hayvandır.

Örneğin İslam toplumunda kadınlara eziyet edilirken, eziyet edenler de dahil olmak üzere tüm müslümanlar içten içe bu durumdan zevk alır.

Sadece müslümanlar da değil, bir öğretmen, öğrencisinin kulağını çektiğinde dahi onun acı çektiğini görünce yine zevk alır. Yani tüm insanlık, eziyet etmekten zevk alır.

Hayat işte bu kadar adaletsiz ve iğrençtir, insan da kelimenin tam anlamıyla iğrenç bir canlıdır.

Saygılarımla.

İnsana bir şans verilmiştir.allah olma şansıdır bu. Teknoloji yeterince gelişirse allah olacaksın o zaman kendi evrenini  kurup kendi düzenini oluşturacaksın.bu bir allah simulasyonu gibi bir şey olacak . Tanrı dediğiniz şey aslında insanın kendisidir. Fakat yeterli gücü yoktur. Aslında vardır fakat zamanı yoktur .insan evreni yönetemez ama evren yaratabilir. Sonsuz yaşam +sonsuz mutluluk istiyorsan allah olman lazım. İnsan acı çektirmekten hoşlanır sadist varlıktır . Tanrılarda böyle yapar :) birbirini ezdiğin zaman üste çıkarsın neden? Çünkü tanrılar zirvededir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

kutsal demlik, 

senin göz pencerenden bakan her insan, yaşadığın tecrübeleri birebir yaşayan her insan senin gibi düşünüp senin gibi görecektir. Bu görüş açısını değiştirmek veya öyle bırakmak senin elinde... Bu ruh halin, varoluşçu filozofların ruh haline çok benziyor. Bu karamsarlığın sana bir yararı var mı bilmiyorum. Aşırı iyimser olanlara da bir artısı olmadığını düşünüyorum. En iyisi nötr bakmak...

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • 3 weeks later...

Yaşamın,acı veren döngüsü,alaycı kahkahası.Seni varoluşa zorlayanlar,seni acı ve ızdırap içinde bırakanlar,seni ölüme kurban olarak sunanlar,sonra senden de aynısı beklerler,bu kanlı çarkı döndürmeni,başkalarını varoluşa zorlamanı,acı çekecek canlılar var etmeni ve ölüme yeni kurbanlar vermeni.Yaşam ve doğum saf kötülüktür.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...