Jump to content

Herkes "sadece insanım" diyebilseydi, nasıl bir dünyada olurduk?


Recommended Posts

Dünyada insanlar hep bir taraf bulur ve oraya dahil olmaya çalışır. sosyologlar bunu aidiyet duygusu olarak açıklıyor.
Bir an böyle olmadığını düşünelim; gezegendeki hiçbir insan, kendi milletini, ırkını veya inancını tutmasaydı, tüm insanlara eşit derecede sevgiyle bakabiliyor olsaydı, bugün hangi sorunları yaşıyor olabilirdik?
Diğer tüm farklılıkları bir kenara atarak, herkese sadece insanlığından dolayı değer verildiği bir dünyada, mesela hangi savaşlar olabilirdi?

Sevginin dünyanın en kutsal değeri olduğunu varsayalım. vicdanların, tüm dinlerden, bayraktan ve milletten, saltanat ve paradan daha değerli olduğunu farzedelim. Bu durumda mesela dünya ülkeleri ordu ve silahlara, bu kadar masraf yapar mıydı?
Yoksa bu harcamaları bilim ve insan sağlığına mı yönlendirirdi?


Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 40
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Dünya'da savaşlar ırk ve inanç amaçlı çıkmaz. Bunlar bahane edilir. Asıl amaç yönetici gruplarının iktidar arzusu ve ekonomik kazançlarıdır.

Irkçılık ve inanç olmasa da savaşlar devam ederdi. Bilim,eğitim ve sağlık harcamaları hangi ülkede nasılsa oransal olarak aynı şekilde değişmezdi.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Dünya'da savaşlar ırk ve inanç amaçlı çıkmaz. Bunlar bahane edilir. Asıl amaç yönetici gruplarının iktidar arzusu ve ekonomik kazançlarıdır.

Irkçılık ve inanç olmasa da savaşlar devam ederdi. Bilim,eğitim ve sağlık harcamaları hangi ülkede nasılsa oransal olarak aynı şekilde değişmezdi.

Hizip ilk defa dediklerine katılıyorum hatta tespitin mükemmel.

mindsurfer sorun ırklar veya dinler değil sorun insanların bozukluğu bunu bir türlü anlatamıyorum malesef dünyada kendini akıllı sanan açık gözlüler olduğu müddetçe ne savaşlar biter ne insan gibi dünyada yaşam söz konusu olur.

adamın kanı bozuksa müslümanda olsa atede olsa ne olursa olsun o şerefsizdir hertürlü pisliği yapar ancak adamın kanı temizse iç dünyasıyla barışıksa atede olsa müslümanda olsa başka bişeyde olsa sorunsuz yaşar gider.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Keşke o kadar kolay olsa. İnsanlar isine geldiğinde değil, her zaman hatirlasalar sevgiyi, vicdan denen duyguyu yaşamayi. O zaman hayat daha mi güzel olurdu bilmiyorum ama daha adil olurdu. Sizinde dediğiniz gibi dil, irk bahane savasma duygusu insanin doğasinda var. Sevgi ihtiyacini gidermek icin bile birileriyle savasma ihtiyaci hissediyoruz.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Biraz savaş merkezinde anlatmış olabilirim. onları bir örnek ve başlangıç olarak yazdım.
Şunları eklemek istiyorum;

Herkes, bütün farklılıkları bir kenara atmış olsaydı. sadece insanlığa değer verseydi. dünyanın geleceği için birleşebilmiş olsaydı, günümüzde nasıl bir dünyada yaşıyor olurduk?
Birkaç örnek vereyim;

Herkesin gerçekten samimi olarak "sadece insanım" diyebildiği bir dünyada hiçbir ayrımcılık, eşitsizlik, savaş ve terör olmazdı..

Birkaç din olsa bile, din adına topluma hiçbir kural getirilmez, hiçbir insanın özgürlüğü kısatlanmaz, inanç adına ayrımcılık değil, ancak güzellikler olurdu...

Bayrak indiriliyor diye, insan öldürülmez, bayrağın tekrar dikilebileceği, ama insana canının tekrar verilemeyeceği bilinir ve böyle bir faşizme prim tanınmazdı..

Dünya barışı adına, ülkemizden geçen Pippa Bacca'nın, bırakın tecavüz ve ölüm tehlikesini.. tek maduriyeti omuzlardan inmemek olurdu..

Bir tıbbi keşif yapıldığında, maddi imkanı olmayanlar "peki biz hangi paramızla bundan faydalanacağız?" demez, direkt olarak ilk sırada olduğunu bilerek, umutla hayatlarına yön verirlerdi..

Mutahitler paradan çok insanı sevdiği için, malzemeden çalıp çürük binalar yapmaz ve depremler büyük felaketler olmaktan çıkardı..

Gıda ürünlerinde, ucuz rafine malzemeler yerine, doğal besinler kullanılır ve kanseri tetikleyen ürünler piyasadan yokolurdu..

Silaha ve savaşlara harcanan paralar, bilime tıbba, evsiz ve yoksul insanlara harcanır, engellilik ve tedavisi bulunamayan hastalıklar ise, giderek yokolma noktasına gelirdi..

Evet, bence bu gelişmeler, gerçek anlamıyla herkesin humanist olduğu ve bunun lafta kalmadığı insanların dünyasında, büyük oranda gerçekleşmiş olurdu.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Tüm bu gelişmelerin olması, aynı zamanda her tür kutuplaşma ve çatışmanın, kadın ve çocuklara şiddetin de yokolma noktasına gelmesini beraberinde getirir.
Böyle bir dünyada kıyafetler değersizleşir, ve kadınlara saygılı davranmak için elbiseye bile ihtiyaç duyulmaz.

Bu aynı zamanda, doğayı kentleşme için, hayvanları kürkü için katletmeyen, insanla ve doğayla barışık, dürüstçe ve özgürce yaşayan toplumlar demektir.

Devlet adamlarının sadece halkını gerçekten seven insanlardan oluşması ve halkın, devletten daha önemli hale gelmesi de, ancak böyle bir ortamda sağlanabilir.

Dolayısıyla herkes, tam anlamıyla humanist bir zihniyete sahip olsaydı, tüm insanlık günümüzden bin yıl daha ilerde, özgür, aydın ve üst düzey bir medeniyet seviyesinde olurdu.

işte bu nedenle, ne ateizm, ne herhangi bir dinden olmak.. ne türk, ne de ingiliz olmak.. en güzel sıfatın gerçek anlamda "insan" olabilmek, olduğunu düşünmekteyim.

Bu güzelliklere bir başlangıç olarak bir tavsiyede bulunmak gerekirse, "elhamdülillah müslümanım, türk olmakla övünüyorum, biz ateistler şöyle üstünüz, en büyük FB/GS .." gibi içeriğinde insanlığın geleceği için bir anlam bulunmayan taraftarlıklardan vazgeçilmesini önerebilirim.

tarihinde Mindsurfer tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Bence bütün kötülüklerin başı bencilliktir. Bu bizim doğamızda var, kolay kolay değiştiremeyiz.
İnsanoğlunun bütün dünyayı zaptetmesinin yegane sebebidir. Önce insan demek için bütün insanların her konuda eşit olması gerek. Dinlerin olmaması veya ortadan kalkması gerek.
İlginçtir; genelde ezilmiş, haksızlığa uğramış insanlar ve fakirler vs. adaletten, eşitlikten, insanlıktan bahseder.
Gücü elinde bulunduran, ekonomik bağımsız olanlar bu gibi konuları pek önemsemezler.

tarihinde kavak tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Sevgili Mind;

İnsan sadece fizyolojik ihtiyaçları olan bir canlı değil, sosyal ihtiyaçları da var. Bu yüzden başlık cümlende geçtiğin, düz bir insan modeli tasavvur etmek mümkün değil.

Bahsettiğin aidiyet duygusu, millet olma bilinci de oldukça insani bir güdü. İlkel insanlar bile kabileler, gruplar halinde yaşıyorlardı. Bu sayede benliklerini, varlıklarını koruyabilmişler, büyük medeniyetleri de yine aynı bilinçle kurmuşlardır...

Bu gerçeği gözönünde bulundurursan, aynı coğrafyada yaşayan bir topluluğun ferdi olan bireylerin birbirlerine kenetlenmelerindeki doğallığı, ortak menfaatleri doğrultusunda hareket etmelerinin gerekliliğini daha iyi anlarsın...

Link to post
Sitelerde Paylaş

Çok güzel anlatmışsın, Mırnaw, teşekkür ederim. aslında anlattıklarıma çok aykırı değil bence..

İşte o bahsettiğin kenetlenmeyi, önce aile ve yakın çevrede uyguluyoruz. sonra ülke bazında bunu başarıyoruz... ve sonrasında tüm gezegen olarak kenetleniyoruz.

bunun için de, doğal olarak tüm farklılıkları bir kenara atmamız gerekiyor.

Millet olma bilinci, sevgiden ve birlik olma düşüncesinden kaynaklandığında, elbette güzel birşey. ama tarafgirliğe dönüştüğünde tarih boyunca bunun olumsuz sonuçları da olmuştur.

Bir ülkeyi sevebilmek mi daha güzeldir, yoksa kendi ülken de dahil, tüm insanlığı sevebilmek mi?

Başka milletten insanları mı kendimizden uzak ve karşıt görmeliyiz, yoksa sadece kötü insanları mı, karşımıza almalıyız..?

Bu konunun temeli, bence bu soruların cevaplarında yatıyor.

tarihinde Mindsurfer tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Sen kendi annenle başka bir kadına eşit sevgi besleyebiliyor musun mesela? Evet diyorsan eğer baban alsın mesela suriyeli bir kuma ona da anne dersin.

Millet de tıpkı bir aile gibidir. Milliyetçilik doğanın bir kanunudur. Nasıl hayatta kalabilmek için hayvanları öldürmek zorundaysak aynı şekilde milliyetimiz de olmak zorunda.

Amerikalılar bile uyduruk kıçı kırık tarihiyle milliyetiyle övünüp duruyor. Nedense dünyada bir tek Türkler asimile olmaya çok hevesli.

tarihinde Türk Torunu tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Sen kendi annenle başka bir kadına eşit sevgi besleyebiliyor musun mesela?

Beni daha samimiyetle seven bir kadını, eşit değil, daha fazla bile sevebilirim. "Hayır, kendi annen dışındaki insana aynı değeri veremezsin" demek, sokağa atılan bir çocuğu yıllarca karşılıksız seven bir insanın duygularını ve anneliğini hiçe saymak demektir.

ve sokağa atan vicdansız kadını da, sadece biyolojik anne olduğu için, ilahlaştırmak demektir!

"Baban kuma alsın" örneği, tamamen alakasız ve hiçbir geçerliliği yok!

Ayrıca bu halk ve bu devlet bize anne şefkati mi gösteriyor...?

öyle miymiş acaba, bir düşünelim...;

Okula gidersin daha küçük bir çocukken, alçakça tokat indirmeye başlarlar..

Ülkene vefa duygusuyla, memnuniyetle askere gidersin, sözde eğitim adına, tekme tokat girenlerle karşılaşırsın !

Türk askerine başka bir milletten birisi bu hainliği yapsa, olay olur ve çatışma çıkar. ama vatan millet diyerek, kendi evladına bu zulmü yapabiliyorlar!

Bu mu sizin anne şefkatiniz!

Madem bu millet, kendi insanına anne şefkati duyuyor, ne diye trafikte yol kapmak için savaşıyorlar?

bir yol kapma tartışmasında bile, eline levyeyi alıp, vatandaşına saldıracak kadar alçalabilenler var.

Bak bakalım o çemkirdiğin Amerika'da veya Avrupa ülkelerinde, böyle miymiş?

Vatandaşını seven insan, yol vermekten mutlu olur, kapmaktan değil !

bu insanlar daha birbirine saygıyı öğrenememiş. siz önce bunu bir öğrenin.

Ayıca stadlardaki holiganizm nedir? takım kaybetti diye, stadı.. hatta bazen sokakları savaş alanına çevirenler nedir?

Engellilerin spor karşılaşmasında bile, salona koltuk sandalye atıp ortalığı dağıtanları ne çabuk unuttunuz da, bize bu benzetmeleri kurabiliyorsunuz?

Malzemeden çalıp, çürük binalar yapıp, depremlerde korkunç felaketlere sebep olanlar mı, halkına şefkat duyanlar?

böyle saçma sapan anne şefkati mi olur?

Çürük bina bir tarafa, bu toplumda, insanlar depremde bile giyinip sokağa çıkmak zorundadır

Yoksa felaketlerde bile insan vucudunu hoşgörmekten aciz bir toplumun, halkını çok düşündüğünü mü, iddia ediyorsunuz?

Bir hırsız, bir kadını soyup ormana atsa, gelenekleriyle vicdanını çürütenler, onun kendini ölüme terketmesi pahasına, şehire gelmemesini tercih eder.

.. bu mudur sizin insan sevginiz !

Doğasını, ormanlarını maddi çıkar adına bu derece katledebilen ve buna tepki gösterme gereği duymayan toplumun, halkını çok düşündüğü hikayesini, ancak politikacılar yutturmaya çalışır.

Bakın bakalım o beğenmediğiniz avrupa ülkelerinde, bu derece duyarsızlık var mı?

Millet de tıpkı bir aile gibidir. Milliyetçilik doğanın bir kanunudur. Nasıl hayatta kalabilmek için hayvanları öldürmek zorundaysak aynı şekilde milliyetimiz de olmak zorunda.

Tamamen akıldışı bir benzetme.. Hayvanlar, günlerce aç kaldığı için birbirine saldırır. bu örneğe göre, insan da kana susamış olsa gerek!

yani insanlık tarihi boyunca milletler arasındaki savaşlar, katliam değil, doğal olaylardı... öyle mi?

milyonlarca insanı, sadece farklı milletten oldukları için öldürmek zorundaydılar yani...!

milyonlarca insan, evsiz, öksüz ve sakat kalmak zorundaydı... sadece milleti farklı olduğu için...!

Ülke ve orduları yönetenler, insan gibi konuşup anlaşamazlardı, birbirlerine saldırmak, dünyayı kana bulamak zorundaydı, diyorsunuz...!!

NEDEN .............?

karşılıklı düşüncelerini iletmekten, barış ve uzlaşmadan aciz mi bu adamlar?

insan canına değer vermeleri için, aynı ırktan aynı milletten olmaları mı gerekiyordu?

Hep birlikte "Biz herşeyden önce insanız, asla birbirimizi öldüremeyiz" diyemediler mi?

Yoksa bu kadar mutlak bir insanı gerekliliği düşünecek, beyinleri mi yoktu !

Merak ediyorum.. bu kadar bomboş bir fikri üretmek için, kaç saniye düşünüp sorgulama yaptınız acaba?

Amerikalılar bile uyduruk kıçı kırık tarihiyle milliyetiyle övünüp duruyor. Nedense dünyada bir tek Türkler asimile olmaya çok hevesli.

Asimile değil... barış, sevgi, insanlık !

Bunlar arasında dağlar kadar fark var. biz "bütün halklar, tektip olsun, aynı sanatı aynı müziği üretsin, aynı kıyafeti giysin aynı dili konuşmak zorunda olsun" mu diyoruz..?

Blakis, bu farklılıklar dünyanın renkleridir, güzellikleridir.. tersine farklı insanlarla tanışmanın mutluluğunu artırır, barış ve dostluk sebebidir... bunlardır anlattıklarım.

Ayrıca, Amerika, her renk ve çeşitten insanın barış içinde yaşayabilmesi açısından, Türkiye'den başarılı bir ülkedir. onları kötülemek yerine, kendi ülkemin de bu seviyeye ulaşması için çalışmayı tercih ederim. aklı başında her insan da böyle yapar.

Afrikadan gelen siyahi bir atlet, olimpiyatlarda ülke adına, altın madalya alıyor. "bu türk değilki" deyip küçümsüyorlar.

bak bakalım, o zencilere ayrımcılıkla eleştirilen Amerika'da bile, böyle birşey varmı?

Blakis zenci-beyaz ayırt etmeden kendi halkını sevme konusunda, onları örnek almamız lazım. ama kibirden, başka insanların güzelliklerini de göremez hale gelmişsiniz.

Bu toplum önce vatanseverlikle, ırkçılığı birbirinden ayırt etmeyi öğrenmelidir.

Türkiye'de ırkçılık yokmuş... palavra!

Hem ayrıca Osmanlı ve Selçuklu tarihi geçersiz değilmiydi.. ne ara övünç kaynağı oluverdi?

onların hem işgallerini eleştirip, hem de övünç kaynağı yapmak, zaten apaçık bir çelişkidir.

Soy sop filan.. bunlar dogmatizmdir. insanın değeri, soyla ırkla aktarılmaz; bilimle fikirle, çalışmayla, çevresine sağladığı fayda ile değer artar.

Bir türk ile ingiliz arasında zerre kadar değer farkı yoktur.

Milliyetçilik düşmanı solcular da kendi kafasında bir atatürk uydurmuşlar onu seviyorlar. Halbuki atatürk de bir türk milliyetçisiydi hatta turancıydı da.

Milliyetçilik.......................? Nedir bu......? imanın şartı gibi birşey mi?

Bu sadece bir kavramdır, düşman olsan ne, olmasan ne?

demekki insana, "insan" olduğu için değer vermek istiyenler var. taraf tutmadan, her ilerici insan gibi, eşitlikten ve dünya barışından yana olmayı tercih ediyorlar.

bunun nesini eleştirebilirsiniz?

Atatürk zamanında dış ülkelerden haksız fiziki saldırılar vardı. Atatürk'ün milliyetçilik anlayışı ile günümüzdeki farklı. günümüzde işgal diye birşey yok.

Rahat mı batıyor da, vatan millet sakarya diye feveran edeceğiz?

Atatürk günümüzde yaşasa, humanizmi savunurdu. zaten Yunan adaları için savaş çıkarmaması, barışçıl bir insan olduğunu gösteriyor.

ayrıca Atatürk bir tanrı değildir. her görüşüne katılmak zorunda değiliz. ben milliyetçilik ve devletçilik ilkesine katılmıyorum.

Bir düşüncesine katılmamak, o insana saygı duymamak değildir. dürüstlüğün ve düşünce özgürlüğünün bir gereğidir.

Milliyetçiliğe karşı olanları, halkını sevmeyen insanlar gibi gösterme iftirasından vazgeçiniz. bunlar son derece içi boş iddialar.

Milliyetçilik: tarafgirliktir. "türkü tutan türk" demektir. ben "insanı tutan, insan" olabilmekten yanayım.

Bunun son derece haklı gerekçelerini de, yukarda net olarak açıkladım. Hür vicdanıyla okuyabilen, anlayacaktır.

Kibir, ego ve tabularınızdan arınarak okuyunuz!

Tarih boyunca zaten insanlığın en büyük düşmanları, bizim dinimiz bunu emretti, benim milletimin çıkarları bunu gerektirdi, bizim topraklarımız şöyle kutsal ... diye diye bu alçakça katliamları yaptılar.

ve hala utanmadan, silah üretmeye, cephane için harcama yapmaya devam ediyorlar.

Başlarım sizin çıkarınıza.....! ne çıkarı, ne menfaati..? insan var burda, İNSAN !

Milli çıkarlar denilen şey de aynı din gibi.. tam bir vicdan çürütme mekanizması !!

Milletimizin çıkarları dedin mi tamam; istediğini öldür, evleri başına yık, sakat bırak, öksüz/yetim bırak, doğayı katlet, insanları birbirine düşman et, mutluluğu huzuru gaspet ..!

Böylesine çürümüş, faşizan amaçları, bu şuursuzluğu onaylayan insan ateist/nonteist filan olamaz.

ilerici aydın bir insan eşitlikçi olur, barışçı olur. hiçbir şeyi körü körüne tutmaz, tabuları olmaz. insani değerleri olur.

Bunları başaramıyorsun, layık olduğun yer, ancak bir şeriat ülkesidir.

Milliyetçinin en büyük çarpıtmalarından biri de, şehitler üzerinden edebiyat parçalamasıdır.

Sizin ölen insanlara, yıkılan tecavüz edilen hayatlara saygınız varsa, önce savaşın düşmanı olacaksınız !

Dünya barışı için çalışmak, humanizm, insan sevgisi.. bunlar aynı zamanda ne demektir...?

senin halkına yöneltilen silahlarla, düşmanlıklarla mucadele etmek demektir.

daha bu kadar açık bir gerçeği bile farkedemeyicek kadar, fanatizmin içine boğulmuşlar!

Ölülere saygıdan en son bahsedecek kişiler, milliyetçilerdir.

Ayrıca, başka bir millete düşmanlık ilan etmek, kendine yapılacak düşmanlığı da onaylamak anlamına gelir; birbirimize düşmanlığa devam edelim, mühim olan insanlık değil, ülkenin kutsallığı.. mesajını vermektir !

Yok "ben silaha, savaşa ayrımcılığa karşıyım" diyorsanız, e hani o zaman; neden kimse silahlara harcanan milyarlarca doları eleştirmiyor? savunma sanayi neymiş yahu..? böyle saçma sapan birşey mi olur?

Düşmanlık yapma, insan ol, savunmaya da ihtiyaç kalmasın! bu kadar basit !

O kadar uluslararası toplantı yapıyorlar, bir konuşup anlaşmaktan acizler !

Bu kadar şuursuz olmayı nasıl başarıyor, bu adamlar?

Bazen "Nerden düştüm bu gerici, yobaz gezegene" diye düşünmeden edemiyorum.

İnsan sevgisi olmayan, halkını sevmekten bahsediyor, herkes de afiyetle yiyor!

Ayrıca bu başlık, milliyetçilikle ilgili değil. o konuda birçok başlık var. Bu konu, millet fanatizmine değil, insan sevgisine yönelik olarak açılmıştır.

tarihinde Mindsurfer tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Konuyla ilgili, Albert Einstein, çok doğru bir tespit yapmış:

1hKXjq8.jpg

Thomas Paine..

Amerika'da, insan hakları, eşitlik, barış gibi konularda mucadele vermiş...

dinlere ve köleliğe karşı yazdıklarıyla ses getirmiş, önemli bir fikir adamı.

OPNit3b.jpg

tarihinde Mindsurfer tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Herkes, bütün farklılıkları bir kenara atmış olsaydı. sadece insanlığa değer verseydi. dünyanın geleceği için birleşebilmiş olsaydı, günümüzde nasıl bir dünyada yaşıyor olurduk?

Bok gibi olurdu.

Bu gün hala mağarada yaşıyor olurduk.

İnsanlık tüm gelişmesini -diğer tüm canlılarda olduğu gibi- hem kendi türü içindeki çatışmalara hem de doğa karşı savaşına borçludur.

Irkçılığın özü maymun atalara kadar dayanır. :http://time.com/67092/baby-racists-survival-strategy/

Irkçığı kötülemek, moda olmuş.

Kendi ırkını, klanını, sürüsünü, ailesini koruyan insanalar bu kadar ilerleyebildi dünyada. Gerisi ya yokoldu yada hala acı çekmekte.

Herekesin ''insanım'' deyip sevgi içinde yaşabilmesi için herkesin eşit ve aynı olması gerekir.

Ama durum böyle değilken aşırı sevgi pompalamak sadece zayıf ve aptal olanın zeki ve güçlü onlanı yokedene dek sömürmesi ile sonuçlanır.

Link to post
Sitelerde Paylaş

"Herkesin ''insanım'' deyip sevgi içinde yaşabilmesi için, herkesin eşit ve aynı olması gerekir."

Şimdi bu iddiada geçerli bir mantık var mı? o zaman kadın ve erkek de farklı şekillerde. bu durumda nasıl evlilik olabiliyor?

Kadın erkek farklılığı bir tarafa, Japon-Türk evlilikleri var mesela..

Onu da geç, hayvanlarla dost olabiliyor insanlar. hatta hayvanlarla, insanlarla olanlardan daha samimi dostluklar bile kurulabiliyor.

Sizi bilmem ama ben bu kadar küçük düşünemiyorum. bugün bir goril düşünüp konuşma yeteneğine sahip olsa, onunla da birlikte birşeyler yaparım.

yeterki niyet doğru olsun. Hatta garip bir uzaylı da olsa, hiç görülmemiş derecede farklı bir canlı da olsa farketmez.

Maymun atalarımız, ırklarını düşünmüşlerse, bu gelişmemiş oldukları içindir.

Ayrıca ben "kendi ırkınızı düşünmeyin" demiyorum. sadece kendi ırkınızı düşünmeyin.. diyorum. arada önemli bir fark var.

Tüm insanları düşünen, zaten dolayısıyla kendi milletini de düşünüyor demektir.

Yani evrensel açıdan bakacak olursak, ırkçılık; başkasını düşünme, sadece kendinden olanı düşün.. demektir.

tarihinde Mindsurfer tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Hayatta kalabilmek için başka milletlerden insanları öldürmemiz gerekiyor demedim. Hayvanları yemek nasıl bir ihtiyaçsa aynı şekilde milliyetçi olmak da bir ihtiyaçtır.

Soğuk savaş, siyasi sosyal ekonomik bilimsel alanda rekabet tabi ki olacak.

Savaşlar her zaman olacak. Eskiden kılıçla, topla, tüfekle savaşılırdı. Şimdi de akılla, bilimle savaşılıyor.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Maymun atalarımız, ırklarını düşünmüşlerse, bu gelişmemiş oldukları içindir.

Maymun atalarının gelişmemiş oldukları için yaptıkları herşey gelişmelerini sağladı.

Geçmiş bakıp ''yanlış'' diye gördüğün herşey bugünkü insanlığı ve seni varetti.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • 1 year later...

Sadece insan olmakla önplana çıkmak için milliyetçiliğin ve dinciliğin silinmezi lazım. En azından tehdit olmaması lazım. Türkiye'de bu çok zor. Alman asıllı Osmanlı paşası Karl Friedrich Detroit'in - Mehmed Ali Paşa'nın linç edilerek öldürülmesini gerçekleştiren müslümanların torunlarıyız biz. Zavallı Mehmed Ali Detroit paşa, saraya yaranmaya çalışıyordu aslında... Bizim tarihimiz birilerine yaranmak için yaptığımız fedakarlıkların ölümümüzü hızlandırması gerçeğinin tekrarlarını okumakla geçti. Silinecekse bile dünya'da en son milliyetçiliğin ve dinciliğin silineceği yerlerden birisidir Türkiye.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Devlet bütçelerinde askeri ve dini harcamalar için ayrılan paralar tamamen istihdam ve bilimsel araçtırmalar için kullanılırdı ve haliyle işsizlik olmazdı. Siyasi olarak milletler gene kendi dilleri ve töreleri grubunda yakınlaşırlardı ama devlet sistemi farklı olurdu olasılıkla.  

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...