Yaşamın Bilimsel Bir Anlamı Var Mıdır?

[kirec 0]

Ölümün de yaşamın da anlamı yoktur bunlar insana özgüdür öznel anlam taşır evren için madde ve enerji döngüsü dışında hiçbir anlamı yok.

madem hiç bişeyin anlamı yok senin bunu söylemenin de bir anlamı yok...

[Desert Wind 0]

madem hiç bişeyin anlamı yok senin bunu söylemenin de bir anlamı yok...

Evet. Yalnızca bizim gibi beyinler anlam,neden-sonuç endeksli çalışır. gerçekte hiçbir şey ifade etmez.

Ocak 10, 2016 tarihinde aykırıteolog tarafından düzenlendi

[kirec 0]

gerçekte hiç bir şey ifade etmeyen şeyleri niye yazıp duruyorsun o zaman...

[Desert Wind 0]

gerçekte hiç bir şey ifade etmeyen şeyleri niye yazıp duruyorsun o zaman...

Çünkü bizim için anlamlı. Saf bu ya.

[BrainDamage 0]

madem hiç bişeyin anlamı yok senin bunu söylemenin de bir anlamı yok...

Elbette yok.

Sadece içgüdülerimiz bu yönde. Tıpkı sevişmenin ve yemek yemenin bir anlamı olmaması gibi.

Çünkü bizim için anlamlı. Saf bu ya.

O saf değil, sadece senin saygı sorunun var.

gerçekte hiç bir şey ifade etmeyen şeyleri niye yazıp duruyorsun o zaman...

Sevişmek anlamsız olsa da yapıyoruz.

Birini, arkadaşını sevip kolluyorsun, kaybedince üzülüyorsun. Bir anlamı yok ama yapıyorsun. Çünkü bizler memeliyiz ve içgüdülerimiz böyle. Acıkmak anlamsız ama acıkıyoruz. Reddedemeyiz ki bunu...

[Desert Wind 0]

Elbette yok.

Sadece içgüdülerimiz bu yönde. Tıpkı sevişmenin ve yemek yemenin bir anlamı olmaması gibi.

O saf değil, sadece senin saygı sorunun var.

Sevişmek anlamsız olsa da yapıyoruz.

Birini, arkadaşını sevip kolluyorsun, kaybedince üzülüyorsun. Bir anlamı yok ama yapıyorsun. Çünkü bizler memeliyiz ve içgüdülerimiz böyle. Acıkmak anlamsız ama acıkıyoruz. Reddedemeyiz ki bunu...

Saygı sorunum var evet saf kelimesine alıncaksa çok saygısızmdır sürekli bu kelimeyi kullanırım.

[BrainDamage 0]

Hacı bu konuyu iyi yakalamış. Belki eski girilerimde ben de bahsetmiştim emin değilim. Yaşam entropi artışına hizmet eder. Yaşam olmaksızın entropi artışı daha yavaş olur. Örnegin siklon (hortum) denilen doğa olayı olmaksızın entropi normal hava sirkülasyonundan daha düşük entropilidir ama siklon olmaksızın entropinin artması çok daha yavaş gerçekleşir. Entropi artışı eğer herhangi bir düzenlilikle daha hızlı gerçekleşirse bu yol tercih edilir. Bu yol yaşam dahi olsa ki yaşamın nedeni entropi artışını hızlandırmaktır.

Yani evrenin sonunu hızlandırmak için vardır yaşam..

Peki neden entropi artışını hızlı gerçekleştiren yol seçiliyor?

[Desert Wind 0]

Peki neden entropi artışını hızlı gerçekleştiren yol seçiliyor?

BU seçim bilinçli değil biliyosun di mi?işine geliyor evrenin o da küçücük bir kısımda en azından bildiğimiz kadarıyla.

[haci 0]

Peki neden entropi artışını hızlı gerçekleştiren yol seçiliyor?

Evrende engellenemeyen enerjinin en kısa zamanda en düşük düzeye inmesi zorunluğu vardır.

Evren neden böyle bir kanunu adapte etmiştir?

Bu soruyu sormak mantıklı mıdır?

Evren neden vardır gibi bir soru...

Belki de evren her fırsatta kendi ilk ve orijinal haline dönmeye çalışan bir enerjiden oluşmuştur.

Bu da spekülasyon...

[_Force-Awakens_ 0]

Daha öncee çok toy ve hatta doktora yapmış fizik-evrim savunucuları ile tartıştım. Söyledikleri her sözde aklıma evrimi nous olarak mı kabul ettiklerini sormak geldi. )

Her şeyin bir amacı vardır.

[Desert Wind 0]

Her şeyin bir amacı vardır.

Ok.Çok güzel.Müthiş .

[BrainDamage 0]

Evrende engellenemeyen enerjinin en kısa zamanda en düşük düzeye inmesi zorunluğu vardır.

Evren neden böyle bir kanunu adapte etmiştir?

Bu soruyu sormak mantıklı mıdır?

Evren neden vardır gibi bir soru...

Belki de evren her fırsatta kendi ilk ve orijinal haline dönmeye çalışan bir enerjiden oluşmuştur.

Bu da spekülasyon...

Bizler beslenerek taşları yukarı taşıyoruz, sonra da onu aşağı yuvarlayıp entropiye sebep oluyoruz.

Bizler avlıyoruz, entropiye sebep oluyoruz.

Üşüyoruz, daha da ısı yayıyoruz.

Entropi ilkesini anlayabiliyorum, varlığını sorgulamadan. Ancak en hızlı olan niye yeğleniyor, neden rüzgar değil de kasırga oluyor örneğin... İşte buna bir cevap bulamıyorum. Belki de sorgulama şeklim yanlıştır. Veya bizim durumu ifade şeklimiz hatalıdır...

[BrainDamage 0]

Daha öncee çok toy ve hatta doktora yapmış fizik-evrim savunucuları ile tartıştım. Söyledikleri her sözde aklıma evrimi nous olarak mı kabul ettiklerini sormak geldi. )

Her şeyin bir amacı vardır.

Her şeyde bir evrim vardır.

Çünkü her şeyde bir değişim ve seçilim vardır. Ürünü seçip piyasayı evirirsin, bilimi ilerletip üretimi evirirsin, silahı değiştirip savaşı evirirsin, çoğalırsın şehirleri yolları evirirsin...

[haci 0]

Bizler beslenerek taşları yukarı taşıyoruz, sonra da onu aşağı yuvarlayıp entropiye sebep oluyoruz.

Bizler avlıyoruz, entropiye sebep oluyoruz.

Üşüyoruz, daha da ısı yayıyoruz.

Entropi ilkesini anlayabiliyorum, varlığını sorgulamadan. Ancak en hızlı olan niye yeğleniyor, neden rüzgar değil de kasırga oluyor örneğin... İşte buna bir cevap bulamıyorum. Belki de sorgulama şeklim yanlıştır. Veya bizim durumu ifade şeklimiz hatalıdır...

Entopiyi artıracak neler varsa onlar yeğleniyor. Yani evrende entropi maksimum olmak zorunda..Ve nitekim entropi her fırsatta maksimum oluyor. Bu evrensel bir kanun... Düzensizliklerden düzenlerin çıkma nedeni de bu kanun..

Düzensizlikler düzene dönüşürlerken evrenin entropisi artıyor. Ortaya çıkan düzenin çevresinde entropi artıyor.

Evrende düzenin ortaya çıkma nedeni bu durum. Ona maksimum entropi üretimi yasası deniyor.

[_Force-Awakens_ 0]

Ok.Çok güzel.Müthiş .

Bencede :p

Eğer bir amaç yoksa, yoksa, yoksaaa! Aman tanrım Teolog, hepimiz safız! Ama şaka yapıyorum, bir tarafım da ciddi. Ben caddede karşıdan karşııya geçerken, yahut otobüste varacağım yere doğru yol alırken (Bu örneklendirmelerdeen hayatı çıkarabiliriz.) bir amacım var. Taylor Swift, Eminem vs, dinlerken bile mutlu olmak gibi bir amacım var. Yapacakk hhiçbir şey kalmadığı zaman ne yapabilirim acaba diye bir amacım var ve bu böylece uzar gider.

Ben sanıyorum ki, amacın kendisi düşünebilen, yaratabilen bir olgu değildir, yani her amaç kendinden daha yüce bir şeye bağlıdır.

Örneğin, neden çikolata yemekten keyif alıyoruz? Neden endorfin var? Endorfin neden var? Endorfin nasıl var? Bunları araştırırız da, araştırmak neden var? Merak neden var? Sizce milyon ihtimali saydıktan sonra (Hatta daha çok) neye ulaşacağız? Sonsuza dek süremez. Mutlak sıfır nereye kadar mutlak?

Kötü matematiğimi görmezden gelerek anlatmak istediğim şeye odaklanın.

Kimse 1 litre süt içmemiştir. Ya da yarım litre. Hiç bunu düşünmüş müydünüz? Gerçekten bir litre süt içebilmemiz için 1 litrenin 10’da 1’inin 10’da biri bile tam olmalı. Şöyle bir hesap yapacağım:

Bir litre süt içeceğinizi düşünün her saat.

100’ün 10’da biri 10’dur. 10’un 10’da biri 1’dir. %100’ün 10’da birinin 10’da 2’si kadar eksilme mevcut. 100/10=10-2=8. Daha basit olarak:

1.000.000.000 – 20 =999.999.980

999.999.980+1.000.000.000-20=1.999.999.960

1.999.999.960+1.000.000.000-20=2.999.999.940

Buna göre 50 günde kaç litre süt içmiş olurdunuz? 5 milyar yılda? O değil de, buna göre 50 günde 50 litre süt içmemiz mümkün değil.

Bir sonu var mı? Kesin olan nedir? Iyice saçmaladım yaa.

[BrainDamage 0]

Entopiyi artıracak neler varsa onlar yeğleniyor. Yani evrende entropi maksimum olmak zorunda..Ve nitekim entropi her fırsatta maksimum oluyor. Bu evrensel bir kanun... Düzensizliklerden düzenlerin çıkma nedeni de bu kanun..

Düzensizlikler düzene dönüşürlerken evrenin entropisi artıyor. Ortaya çıkan düzenin çevresinde entropi artıyor.

Evrende düzenin ortaya çıkma nedeni bu durum. Ona maksimum entropi üretimi yasası deniyor.

Her sistemde bir entropi var.

İnsanların kendisi düzensizlik sebebiyken, bir devlet oluşturuyorlar. Trafik düzensizken, düzen oluşuyor. Bilgi düzensizken, düzenliyoruz. Piyasa kendi düzenini buluyor. Hepsinin kendi tedarik zinciri oluşuyor. Örneğin çikolata üretiliyor, zincirden geçiyor ve satılıyor. Zincirin her halkası çikolatayı bölüyor, dağıtıyor. Bunu yaparken de dışarıdan bir enerji alıyor.

Bunun bir insanın dolaşım sisteminden hiçbir farkı yok.

[_Force-Awakens_ 0]

Anlam nedir?

NND/Yaşam, Anlam ve Bilim:

Bir kelimeden, bir sözden, bir davranış veya olgudan anlaşılan şey, bunların hatırlattığı düşünce veya nesne. Bir önermenin, bir tasarının, bir düşüncenin veya eserin anlatmak istediği şey. Sözcüklerin veya davranışların zihinde uyandırdığı izlenim.

Doğumla ölüm arasında yaşanan süre, ömür, hayat

Evrenin veya olayların bir bölümünü konu olarak seçen, deneye dayanan yöntemler ve gerçeklikten yararlanarak sonuç çıkarmaya çalışan düzenli bilgi, ilim.

Yani bundan ne anlamamız gerekiyor? Evet, işte bu! Hayat bize bir şey anlatmaya çalışıyor olabilir mi? Bir anlam ve adı anılmaya değer bir gerçek. Ne kadar uzağız ondan bir düşünelimmm. Hmmmm, ilk günden bu güne dek ne kadar zaman geçtiyse o kadar. Ona ulaşmamız da, meydana gelip tarihi delil ve ispatları silip götüren tufanlar kadar güç. Bir şeyin başını bilmeden ortası ile sonunu bilemeyiz ve cidden... Biz başlangıcı tartışıp dururken son gelecek diye korkuyorum.

[_Force-Awakens_ 0]

Hayatın anlamı deyince insani bir olgu düşünemiyorum. Örneğin insanın aşkı hayatının anlamı olabilir. Ama ben hayatın değişkenler üzerine kurulduğuna inanmıyorum. Örneğin bedenen değişip ruhen (Içten) sabit kalmak gibi. Evrilmek hayatın bedenenö değişen hali, peki sabit anlam nedir?

Değişim nedir? Başkalaşmak? 1900 yıl önce adrenalin denen kavramın açıklaması yoktu. 1900 yıl sonra oldu. Hayatın bir parçası olan öğrenmek geliştikçe yaşama dahil olan araçlar değişti. Bu araçlar bize bizde olanı ve bizim onda olduğumuzu, yani hayatı ve bizi hayatta tutanı öğretti.

Yani değişen bizim bilgimizdi. Çünkü adrenalin biz onu tanıdıktan sonra var olmadı. Hayatın anlamı da böyledir.

[_Force-Awakens_ 0]

Ya da şöyle soralım, Dünyadan Güneşe gidecek olsam, yolun yarısını gittiğimde ben mi Güneşe yaklaşmış olurum o mu bana? Hareket halinde olan sabit durana yaklaşmış olur değil mi? Ama değişen de hareket halinde olandır. Yani konumu değişmiştir. Bence hayatın anlamı sabittir.

[_Force-Awakens_ 0]

Yani yol alan biziz, değişen de. Ankara otobüsüne binen biri kendini Istanbulda bulmuşsa, Ankara yok demek değildir bunun anlamı, yanlış otobüse binmiştir.