Jump to content

Acı hissi neden vardır?


Recommended Posts

18 hours ago, Yeni Üye said:

 

Niye böyle yapıyorsunuz sayın teflon? Biz her bilgiyi, her hikmeti, her sanatı doğadan çıkarmıyor muyuz?

İnsan hangi alanda doğal düzeni aşmış, geçebilmiş ki onu hafife alıyorsunuz. Tanrıya inananlara laf çakacam diye artist, kibirli tavırlara giriyorsunuz. Yeşile, maviye, rengarenk yeryüzüne, onda yaşayan canlı toplulukları ve sistemlerine, uçsuz bucaksız gökyüzüne bakınca 

 Tanrı demeseniz de var olanın ihtişamı karşısında hayret ve hayranlık duymanız gerekmez mi? Yoksa Tanrı fikrine karşı olan önyargınız var olana karşı duygularınızı samimi bir şekilde yaşamanızı ve ifade etmenizi de mi engelliyor?

 

Benim doğayla, göklerle filan bir derdim yok sayın Yeni Üye. Artistlik yapmak gibi bir amacım da, kibrim de. Dünyanın en kibirsiz adamlarından biriyimdir ben. Laf çakmak kısmına geliriz.

 

Bilgi olabilir ama sanatı doğadan çıkardığımız falan yok. Hikmet diye bir şey yok zaten en başta. Sanat bir sanatçıya, özneye gönderme yapar. Doğanın bir öznesi yoktur. Dolayısıyla sanatı falan da.

 

Benim derdim aslen tanrıya inananlarla da değil, tasarımcıya "laf çakmak" o yazı itibariyle. Sözde tasarımcıya. Bir bakıma tasarımcıyla birlikte Tenten'i(pozitivizm) iğnelemek. Zira bir anlamda tam üzerine bastı. Ortayı yaptı. 

 

İnsan bir çok anlamda ve düzeyde doğal düzeni aşmış durumda. Doğada 3 Mach'la giden, giderken manevra yapan bir nesne var mı? Ya da Dünya'dan Ay'a, Mars'a gidip gözlem yapıp geri dönen? Ki mesele bu da değil. Mesele doğayı, tanrıyı insanla kıyaslamak. İnsanı bir nirengi, referans noktası yapmak. İnsanla boy ölçüştürmek. İnsan bir şeyi becerse ne olacak, becer(e)mese ne? Asıl kibir burada değil mi? Ya ne menem bir şey ki bu insan, onun yapamadağını ancak bir meta-tasarımcı, transandantal bir varlık, daha da ötesi tanrı yapar! Vay anasını sen neymişsin be insan kardeş?! Andromeda'dan Zorg ırkı gelip Dünya'ya iki ters takla attırsa o zaman tanrı yok mu diyeceksin? Hem sen versene şu insancığın eline bir 4, hatta ~13 milyar yılcık, bakalım ne yapacak? Veyahut şu sözde aşkın tasarımcının 200, hadi 2000 yılda yapabildiğine bak. Ondan sonra kalk ikisini kıyasla. Ama bu kadarcık vizyonun olsun artık. Kalkıp da orantısız, mantıksız, dolayısıyla geçersiz kıyaslamaları yapma. 500 sene geriye gitsek şu kuşlar gibi uçsanıza diyecektiniz demek. O arada ne olduğunu biliyoruz(!)

 

Var olan insanın nefesini kesebiliyor evet. Ama akabinde bu gazın illüzyonuna tüm aklınızı teslim etmezden önce bir adım geriye çekilip de bunların 13 milyar yılda olduğunu düşününce o heyecan ölüyor biraz be. Aydınlanma da orada başlıyor. Tasarımcı yobazlığı yapanın 13 milyar yılı ıskaladığı yerde.

 

Tanrı olmadığı için ona bir önyargım yok. Önyargım "onun olduğu önyargısına" karşılıktır olsa olsa. Bir de onun taşeronu olan tasarımcı kavramına. Tasarımcı yok. 

tarihinde teflon tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
2 hours ago, Yeni Üye said:

 

Doğaya neden hayran olduğunu, neden insanların inşa ettiği yüksek beton binalardan, ışıltılı uygarlıktan, yapmacık tavırlardan sıkılıp doğaya kaçtığını sorgularsan kendini, içinde olan biteni daha iyi anlayabilirsin. İnsan yapısı uygarlık, yeme, içme, barınma gibi bedeni ihtiyaçlarımızı karşılamak konusunda doğadan çok daha fazla seçenek sunuyor. Ama biz bunlardan kaçıyor, doğada mutlu oluyoruz. Neden acaba? 

Belki de fıtrat diye bir şey vardır, belki egomuz başkadır ruhumuz başkadır, belki bizi aşan ve kuşatan bir irade vardır. Belki bizim doğal olana kaçışımız o iradeyi hatırlamak ve zikretmek içindir. Belki de sen zannetiğin gibi inanmayan birisi değil çok güçlü bir inancı olan birisindir.

 

Doğanın içinden, onunla eşgüdümlü olarak birkaç milyar yılda evrildiğimiz için olabilir mi? Ya da halen daha, insan kibrimizle göz ardı ettiğimizden çok daha fazla hayvan olduğumuz için? Kaldı ki bunun tersini mi gördün? Tanrı tarafından yaratılmadığı için tersi şekilde davranan yığınları? Neyi neyle kıyaslıyorsun? Olmayan şeyle!

 

Bu arada ben şehri, hem de tam göbeğini, ışıltıyı, binaları teknolojiyi.. severim. Doğaya da tercih ederim. Hiçbir zaman doğa ya da köy börtü böcek insanı olmadım. Yani böyle bir genelleme de yapamazsın en başta. Hatta şu andan bin sene sonrasının teknolojisi, ışıltısı, şehirlerinin içine doğmayı, uzayda döt kadar bir geminin içinde de olsa raks etmeyi tercih ederdim. Bir daha dünyaya, doğaya dönmemek üzere hem de. Bilimkurguyu da bu yüzden seviyor olsam gerek. Koy beni Blade Runner atmosferinin içine, bir daha doğayı sorarsam şerefsizim.

tarihinde teflon tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Acı hissi olmazsa diğer hisleri nasıl anlardık. Canlıların bütün hislere ihtiyacı var bir tanesi olmazsa diğerinin bir anlamı olmazdı. 

Acı hissini acı olduğunu nasıl biliyoruz. Eğer istenirse acıdan zevkte alabilirdik ama öyle bir tasarlanmışız ki hayatta kalmak ve yaşamımızı sürdürmek için gerekli bütün hisler içimize yüklenmiş. Arada intihar edenler oluyor buda istisnai durumlar var tabi bunlar da başka bir konuda incelenebilir. 

Yaşadığımız dünya ile uyumlu şekilde hislere sahibiz işte. 

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.

×
×
  • Yeni Oluştur...