Jump to content

Her durumda sizden avantajlıyım.


Recommended Posts

  • İleti 108
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Sünnet resmini şimdi gördüm. Bunun geri dönüşü yok değilmi ? Çünkü ereksiyon olduğumda penis başının altındaki deri çok gergin oluyor koptu kopacak gibi. Sevmiyorum böyle olmasını. Lanet olsun bu dine. Keşke hiristiyan ülkesinde falan doğsaydık en azından vücudumuza bir zarar gelmeden kurtulurduk. Bunlar yumurtalıklardan biri alınacak deseler hiç düşünmeden keserlerdi. Zerre kafa yok bunlarda. Allah sünnet etmeyi mi unuttu şimdi neden sonradan sünnet oluyoruz diye düşünemezler.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Sünnet resmini şimdi gördüm. Bunun geri dönüşü yok değilmi ? Çünkü ereksiyon olduğumda penis başının altındaki deri çok gergin oluyor koptu kopacak gibi. Sevmiyorum böyle olmasını. Lanet olsun bu dine. Keşke hiristiyan ülkesinde falan doğsaydık en azından vücudumuza bir zarar gelmeden kurtulurduk. Bunlar yumurtalıklardan biri alınacak deseler hiç düşünmeden keserlerdi. Zerre kafa yok bunlarda. Allah sünnet etmeyi mi unuttu şimdi neden sonradan sünnet oluyoruz diye düşünemezler.

Ne yazıkki dönüşü yok. Bu yazıyı okumakta fayda var.

Bu güne kadar hep sünnetin faydalı olduğu, gereksiz ve ileride sorun olabilen bir deri parçasını atmaktan ibaret olduğu ve başkaca da faydaları bulunduğu yalanıyla yetiştik.

Ancak gerçek bu değil!

Önce bazı Türk uzmanların görüşleriyle başlayalım...

Nil Gün (Araştırmacı Yazar, "Sünnetle İlgili Yalan ve Gerçekler" kitabının yazarı)

Sünnetin sağlığa büyük zararları var Kesilen sadece işe yaramaz bir deri parçası değil. O kesilen parça, içinde sinir uçlarının, kan damarlarının, salgı bezlerinin bulunduğu bir mekanizma. O işe yaramaz diye kesilen deri parçasının koruyucu görevi ve cinsel işlevi var. Sünnet olduktan sonra bir çok alanda erkek zarar görüyor. 6 bin yıllık bir gelenek bu.

http://www.kuraldisi....roducts_id=299

Nil Gün'ün sünnet hakkındaki iddiaları, yazının devamında link'i bulunan, Sünnete Karşı Doktorlar (DOC) resmi sitesinde de aynı şekilde yer alıyor.

Dr. Osman Sabuncuoğlu (Uzman psikiyatrist)

"4 - 6 yaş arasındaki erkek çocukları, "psiko - dinamik" olarak özel bir döneme girer. Babalarının kendilerine zarar vereceği, pipilerini keseceği türünde kaygıları vardır. Tam da bu süreçteyken sünnet edilmeleri, ileri yaşlarda cinsel hayatlarını olumsuz etkiler.

Dr. Haydar Dümen (Seksolog)

"Sünnet bütünüyle olumsuz bir eylemdir. Baştan sona yanlış. Çünkü, adı ister Tanrı, ister doğa olsun, evrenin süreçleri içinde bedenimizde ne bir hücremiz fazla, ne eksiktir. Bu yüzden doğa ya da Tanrı hatalı imalat yaratmaz. Sünnet 5 - 6 yaş arasında yapıldığında, psikolojik zararları daha fazla olur. Bu yaşlarda yapılan sünnet sonucunda, "Kastrasyon kompmleksi" dediğimiz, pipi kesilme korkusu oluşur. Bu da, psikoseksüel gelişim döneminde derin izler bırakır."

Doç. Dr. Nusret Kaya (Psikiyatrist)

"Sünnet 2 yaşından sonra yapılırsa çocuklarda, "kastrasyon kompleksi" adı verilen bir takıntıyı artırabilir. Bunun anlamı, "pipi kesimi korkusu"dur. Pipisinin ucundan gitmesi, çocukta değişik korkulara neden oluyor. Bu da ileriki yıllarda, "ejekülasyon pirecokcks" dedilen erken boşalmaya sebep oluyor. Erken boşalma yaşayan erkekler, kadınlarda vajinal orgazm yetersizliğine ve dişi gücüne ulaşamamasına yol açıyor."

Prof. Dr. Cemil Topuzlu

"Güya sünnetin temizlik bakımından faydası varmış; sünnetsizlik yüzünden hastalıklar oluyormuş. Pekâla, bunu kabul edelim. Lakin binde bir kişide tesadüf olunan bu hastalıklar için bütün Müslüman çocukların mühim bir uzuvlarını hayatları bahasına ve din uğruna kestirmekte mana nedir? Bence ileride vukua gelmesi muhtemel hastalıklar için [çocuğu] sünnet ettirmek, ileride apandisiti patlar diye bütün çocuklarımızın apandisitlerini çıkartmayı tavsiye etmekten farklı değildir. "

http://www.geocities.com/tabibler/

Amerikan Sünnete Karşı Doktorlar (Doctors Opposing Circumcision, DOC) Birliğinin görüşleri

Halen gittikçe artan sayıda doktor rutin yenidoğan sünnetine karşıdır. Bu doktorlar kimsenin, bir başkasının cinsel vücut parçalarını zorla almaya hakkı olmadığını kabul eder. Ayrıca doktorların da, çocuklar üzerinde uygulanan bu acı verici, tıbbi açıdan gereksiz prosedürde yeralmamaları gerektiğine inanırlar.

Rutin sünnetler yalnızca Altın Kuralı ihlal etmekle kalmaz, aynı zamanda tıbbi uygulamaların temel ilkesi olan "İlk Önce Zarar Verme" ilkesini de ihlal eder. Şaşırtıcı şekilde, sünnet, A.M.A. Ahlak Kuralları'nın yedi maddesinin hepsini de ihlal eder.

Ana-Babanın doktora , ne zaman ve nasıl uygulamada bulunacağını söylediği garip uygulama tııbın başka hiçbir yerinde yoktur. *Çağdaş tıbbi etiğe göre, ana-babanın çocuklarının yararına olmayan müdahalelere izin verme yetkileri yoktur.

"Korku, acı, şekil bozma, *güçten düşürme ve aşağılama insan ruhunu kırmaya çalışmanın tipik yollarıdır. Sünnet hepsini içerir."

Geoffrey T. Falk tarafından çeşitli kaynaklardan derlenen bilgiler

Sünnet Nedir?

Sünnet, *penis başını kaplayan mukozal *dokunun ve deri tabakasının cerrahi olarak kaldırılmasıdır. Bu çifte tabaka daha çok sünnet derisi (penis üst derisi) olarak bilinmektedir

Anne-Babaları konu hakkında mümkün olduğunca bilgilenmeye davet ediyoruz. İşlemin kendisinin cerrahi risklerinin farkında olmalıdırlar. Doktorunuzla adım-adım süreç hakkında konuşun. Eğer mümkünse, işlemi yapılırken (hastane vs. yerde ) kendiniz izleyiniz, ve nasıl bir şey olduğunu öğreniniz.

International Coalition for Genital Integrity, sünneti "birinci dereceden *cinsel açıdan sakatlayıcı operasyon" sınıfına sokmuştur.

Sünnet Derisi ne işe yarar?

Sünnet Derisinin üç işlevi vardır : *cinsel işlevi, koruyucu işlevi, ve duyarlılık işlevi

Doğum sonrasında genellikle sünnet derisi penise yapışık haldedir. Daha sonra kendiliğinden ayrılır. Bebeğe bez bağlandığı bu dönemdeki işlevi , penisi tahrişten ve yaralanmalardan korumaktır. Hayat boyunca da penis başını yumuşak ve nemli tutarak travma ve yaralanmalardan korur.

Sünnet derisindeki mukoza ve frenulum gibi belirli bölgeler; *özellikle hassas dokulardan oluşmuştur ve cinsel zevke katkıda bulunurlar. Buradaki özelleşmiş sinir uçları, cinsel zevki ve kontrolü arttırır. http://www.cirp.org/...anatomy/taylor/

* İç deri, doğrudan penis başı ile temas halinde olan mukoza tabakasıdır. Ağzın içindeki yüzey gibi olan bu tabaka, yapı, incelik özelliği, ve rengi bakımından üst-derinin (sünnet derisinin) geri kalanından farklıdır.

*Frenulum, penisten gelen ve üst-derinin iç yüzeyine eklenen özellikle hassas olan ince bir zardır.

*Ayrıca, üst-derinin iç tabakası ve genel penis derisinin kesişimi olan özel bir bölge daha vardır. Bu bölgenin üst-derinin hareketini sağlayan özel kasları vardır. Buradaki dokunma duyusu, dudaklarınki kadar gelişmiştir.

Sertleşmiş halinde penisin üstderi *içinde hareket edebileceği geniş bir alan vardır. Penis bu alan içerisinde hareket edebilir, ve tahriş olmaktan, yapay kayganlaştırıcılara duyulan ihtiyaçtan kurtulur. Penis başı ve üst-deri doğal olarak birbirlerini uyarırlar. Warren ve Bigelow, *penis üst-derisinin cinsel ilişki sırasındaki görevlerinden bazılarını açıklamışlardır. http://www.cirp.org/...eneral/warren2/

Yazının Devamı: http://www.geocities...abibler/sss.htm

Kaynak: http://www.cirp.org/

Paul M. Fleiss, MD, MPH, University of *Southern California Medical Center'da yardımcı klinik pediatri profesörüdür. Ulusal ve uluslararası tıbbi dergilerde yayınlanan pek çok makalenin yazarıdır

Sünnet Nasıl Zarar Verir?

Sünnetin "tıbbi yararları"(!) hakkındaki tartışma, nadiren sünnetin gerçek sonuçlarına değinir. *

* ** Sünnet Köreltir: Kesilen deri miktarına bağlı olarak, sünnet, *erkeği penis derisinin %80 kadar veya daha fazlasından mahrum bırakır. *Sünnet derisinin uzunluğuna bağlı olarak, onu kesmek, penisi %25 veya daha fazla kısa yapar. Özenli anatomik araştırmalar göstermiştir ki, sünnet bir metreden fazla damar, arter, ve kılcal damarları, 80 metreye yakın sinir uzunluğunu, ve 20,000'den fazla sinir ucunu yok eder. 31 Üst-derinin kasları, bezleri, mukoz tabakası, ve epitelyal dokusu da bunların yanında tabii ki yok olmuştur.

* * Sünnet Hissizleştirir: Sünnet penisi radikal bir şekilde hissizleştirir. *Üst-deri (sünnet derisi) *amputasyonu, üst-derinin kendisindeki zengin sinir ağını ve sinir alıcılarını yok etmek anlamına gelir. Sünnet, neredeyse her zaman frenulumu ya yok eder ya da büyük zarar verir. Koruyucu üst-derinin kaybedilmesi glansı hissizleştirir. Sürekli dışarda kalan glansı (penis başı) kaplayan membran şimdi sürekli aşınma ve irritasyon ile *karşı-karşıya olduğundan keratinleşir, sert ve kuru olur. Normal, sağlam bir peniste, mukoz zarın tam altında olan glanstaki sinir uçları, şimdi birbiri üstüne oluşan keratin tabakalarının altına gömülmüştür. Köreltilmiş glans(penis başı) şimdi donuk, gri ve sklerotik bir görünüm alır.

* ** Sünnet Etkisiz Kılar: Sünnet ile büyük miktardaki *penis derisinin amputasyonu, geri kalan deriyi kalıcı olarak hareketsiz hale getirir. Bu hareket kaybı, glansın normal olarak uyarıldığı mekanizmayı yok eder. Sünnetli penis sert hale geldiğinde, geri kalan hareketsiz hale gelmiş deri gerilir, bazen bu o kadar sıkı olur ki tüm penisi kaplamaya yetmez. *Normalde penis gövdesi üzerinde kıl yoktur, ama bu şekilde, torba vs. üzerindeki kıllı deri de penise kadar çekilir. Cerrahi olarak dış ortama maruz hale getirilen glansın mukozası sebaceous bezlerini içermez. Üst-derinin emolyantları ve koruması olmadan, galns(penis başı) kurur, çatlamaya ve kanamaya meyilli hale gelir.

* * Sünnet Şekli Bozar: Sünnet, penisin görünüşünü büyük ölçüde değiştirir. Normalde bir iç organ olan glansı, kalıcı olarak bir dış organ haline getirir. Sünnet üst-deriyi yırtmayı gerektirdiğinden, glansın da bazı parçaları kopabilir. Üstderinin parçaları ham glansa yapışabilir ve yerinden kopmuş, sarkan deri parçaları ve köprüleri oluşturabilir.32

*Yara oluşumuna ve kesilen deri miktarına bakarak, sünnetli deri kalıcı olarak eğik bir hal alabilir, ya da sertleşme sırasında eğilebilir.33 Yara dokusunun büzülmesi, penis gövdesini *karnın içine doğru çekebilir, bu da gerçekte penisin kısalması, hatta bazen tamamen kaybolması anlamına gelir. 34

* Sünnet Dolaşıma Zarar Verir: Sünnet, *penis derisindeki ve penis başındaki normal kan dolaşımını bozar. Ana penis arterlerine akmak isteyen kan, yarma noktasındaki yara dokusu ile engellenir, bu da kanın daha ilerdeki diğer kılcal damarları beslemek yerine geri doğru akmasına neden olur. Kandan yoksun olan olan meatus büzülüp yara oluşturabilir, bu da idrar akışını engeller. 35 Meatal Stenosis denen bu durum, genellikle düzeltici cerrahi müdahale gerektirir. Bu hastalık neredeyse tamamen sünnetli çocuklara özeldir. *

Sünnet, aynı zamanda lenf kanallarını da keser, lenfin dolaşımı bozulur ve bazen *lymphedema denen, penisin geri kalan derisinin, sıkışıp kalan lenf ile dolup şiştiği, acı verici ve şekil *bozucu rahatsızlık ortaya çıkar.

* Sünnet Gelişen Beyne Zarar Verir: Önde gelen tıbbi dergilerde yayınlanan yeni yapılan çalışmalarla ilgili makaleler, sünnetin, *beyin üzerinde, gelişen beyin merkezlerini olumsuz yönde etkileyerek, *uzun süreli zararlı etkileri olduğunu söylemektedir. 36 Sünnetli erkeklerin sünnetsiz erkekler ya da kızlara göre daha düşük bir acıya dayanma eşikleri vardır. 37 Gelişim nörofizyolojisti *Dr. James Prescott, sünnetin daha derin ve daha ciddi nörolojik zarara yol açmış olabileceğini de söylemektedir.38, 39

** Sünnet Hijyen ve Sağlık Dışıdır : Sünnet hakkında en yaygın olan efsanelerden biri, sünnetin penisi daha temiz ve bakımı daha kolay yaptığıdır. Bu doğru değildir. Gözkapakları olmadan gözler daha temiz olmaz, penis de üstderi olmadan daha temiz olmaz. Yapay olarak dış organ haline getirilen glans (penis başı) ve meatus, kire ve aşınmaya sürekli açık haldedir, bu da sünnetli penisi daha kirli yapar. Koruyucu üstderinin kaybolması, üriner yolu bakteri ve viral patojenlere karşı korumasız bırakır. *

Sünnet yarası pek çoklarının sandığından daha büyüktür. Bu yalnızca geri kalan derinin iç ve dış birleşme noktaları değildir. Sünnet olmadan önce bir bebeğin *üstderisi penis başında ayrılmalıdır, tam anlamıyla söylemek gerekirse, bu canlı canlı derisini yüzmek, yırtmaktır. Bu da geriye kanayan, *geniş ve açık bir alan bırakır. En iyi ihtimalle, bu geniş alan *yalnızca bir çeşit proto-mukoza tarafından korunmaktadır. Hastalık yapıcılar bu açıklıktan kolaylıkla içeri girebilirler.

http://www.geocities...sunnetnedir.htm

http://www.mothersagainstcirc.org/

Ashley Montagu de "Sakatlanan İnsanlık" (1991) adlı makalesinde her iki cinste sünnetin, ataerkilliğin yükselmesi ile ortaya çıktığını iddia eder. Günümüzde sünnetin devam etmesini, eski ataerkil eğilimlerin halen güçlü olmasına bağlar.

Nörofizyolog James Prescott'a göre erken yaşlarda, özellikle bebeklerde yapılan sünnet, bireyin gelişen beyin yapısında cinsel zevk duygusunun acı ile birlikte kodlanmasına neden olur, ve bu şekilde cinsel olarak sağlıklı gelişmesini, ve ileri yaşlarda cinsel zevki ve cinselliğin manevi boyutunu gerektiği şekilde yaşamasını güçleştirir. Ataerkil toplum, bireylerin cinselliğini bu şekilde kontrol eder.

Modern zamanlara kadar sünnet, cinsel bir kontrol aracı olarak düşünülmüştür. Bu görüşlerin en çok bilinenlerinden biri Yahudi asıllı düşünür İbn Meymun'un 1190 yılına ait şu sözleridir:

"Söz konusu sünnet olduğunda, öyle sanıyorum ki amaçlanan cinsel ilişkiyi azaltmak, cinsel organı zayıflatmak, ve bu şekilde erkeğin mutedil olmasını sağlamaktır. Bazı insanlar sanır ki, sünnet erkeğin yapısındaki bir bozukluğu gidermek içindir, ama buna herkes kolaylıkla cevap verebilir: Nasıl olur da doğadaki canlılar dışarıdan düzeltmeyi gerektirecek kadar "eksik yaratılmış" olabilirler, hele bu özellikle üstderi gibi işlevi açık seçik belli olan bir yapı ise? Gerçek şu ki, bu emir, eksik yaratılışlı bir yapıyı düzeltmek için değil, insanın ahlaki yetersizliklerini tamamlamak içindir. Bu organda açılan yara tam da istendiği gibidir; ne gerekli işlevlere zarar verir, ne de çoğalma yeteneğine. Sünnet basitçe aşırı isteği dengeler, çünkü sünnetin cinsel heyecanı azalttığına dair şüphe yoktur. Organ daha başlangıçtan kan kaybederek ve koruyucu tabakasını yitirerek güçsüz hale gelir......" (49. Bölüm, s.609) Şaşırmışlara Rehber, İbn Meymun

Goldman , Sünnet: Gizli Travma (1997) kitabı ve Sünnetin Psikolojik Sonuçları (1999) adlı makalesi ile erkek sünnetinin psikolojik sonuçları üzerinde geniş çalışmalar yapmıştır. Çocukların sünnetle yaşadıkları acıyı, çaresiz oldukları ve kendilerini savunamadıkları için doktorların görmezden geldiğini iddia etmiştir. Anatomi çalışmaları, sinir hücrelerindeki kimyasal değişiklikler ve bebeklerin davranışları konusundaki çalışmalar, bebeklerin acıyı yetişkinlerden daha fazla hissettiklerini kanıtlamıştır. Amerikan Pediatri Akademisinden diğer araştırmacılar Goldman'ın çalışması ile fikirbirliğine vardılar. Bu araştırmacılar yaptıkları çalışmalarda sünnetli çocuğun annesine karşı tavrının değiştiğini, uyku düzeninin bozulduğunu, ve acı verici etkilere karşı aşırı şekilde tepki göstermeye başladığını tespit ettiler. Bazı anneler, çocuğun sünnet edildiği günün hayatlarındaki en kötü gün olduğunu belirtmişlerdir. Amerikan Psikoloji Derneği'nin tanımına göre travma "insanın günlük hayat tecrübelerini aşan olaylara" denir, örneğin fiziksel şiddet, işkence veya bireyin güvenliğini tehdit eden herhangi bir olay travma sayılabilir. Fiziki şiddet bir tarafta vücuda yönelik herhangi bir istismardır, işkence ise aşırı stres veya acıya yol açan davranıştır. Her iki durum da travmatiktir, saldırı veya yaralama, şiddet veya işkence amacıyla yapılmış olmasa bile. Yukarıdaki tanımlar, eylemin kendisinden ve eylemi yapan kimsenin amacından bağımsız olarak buna tepki veren insanın durumuyla ilgilidir. Bebek ne kadar küçük olursa, travmadan zarar görme ihtimali o kadar fazla olacaktır.

Psikolog doktor Ronald Goldman, Sünnet: Gizli Travma kitabında sünnetin yarattığı travmanın PTSD (post-travmatik stres bozukluğu) ile örtüştüğünü, kişide uzun vadeli öfke, utanç, kendine güvensizlik, mağduriyet hissi, korku, yas, ilişkilerde bozukluk, yakınlık kurmaktan kaçınma, duygularını ifade edememe gibi etkilere yol açabildiğini anlatmış.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Namaz kılmıyorum,oruç 3-4 gün tutuyorum,içki içebilirim ama sağlığıma zararlı.Eğlenme konusunda sana katılmıyorum.Senden daha özgür olacağım kesin.Sen cehennemde yanarken acaba onurdan,gururdan haberin olacak mı,yada sende bunlardan eser kalacak mı?

Bu mealde "akıl" kelimesinin geçtiği ayet sayısı: 37

Bu mealde "beyin" kelimesinin geçtiği ayet sayısı: 3

Bu mealde "düşünme" kelimesinin geçtiği ayet sayısı: 106

namaz kılmıyorsun,oruç tutmuyorsun fakat müslümansın ve kendine cenneti garanti görüyorsun... harbiden iptal oldum sen ne saçmalıyorsun. İslamda kölelik yoktur diyorsun ee sen o zaman kurana da inanmıyorsun :) gördüğüm en garip müslümansın :) senin peygamberin de muhammed değildir kesin :)

Link to post
Sitelerde Paylaş

Sünnetin tek faydası vardır..

Dünyanın herhangi bir yerinde müslüman teröristler tarafından rehin alınırsanız,pipinizi gösterip *kurtulabilirsiniz..

*Bir yerde okumuştum, yerini tam olarak hatırlamıyorum ama,sanırım Pakistan'da rehin alma olayında,teröristler ,rehinelerin pipilerine bakıp,sünnnetli olanları serbest bırakmıştı..

Link to post
Sitelerde Paylaş

Evet,hesapta yanlış yapabileceğimi yukarıda belirttim zaten :) Ancak demeye çalıştığımı orta zekaya sahip biri gayet rahat anlayabilir.Teistlerin ateistlere göre daha avantajlı olduğunu anlatmaya çalıştım.

dine inandığın zaman hem korku ile hem de doğuştan enjekte edilen: "mutlaka bir dinin tanrısı gerçek" mantığıyla bu şekilde düşünüyorsun ki ben de senin gibiydim.

şu anda ise zerre umrumda değil. şöyle açıklayayım, evimizdeki odamızda bir ejderha olduğunu ve eve gidip odamızın kapısını açacak olursak bizi yiyeceğini söylediler. siz gülüp geçtiniz, ben ise: "yok denebilecek kadar küçük bir ihtimal dahi olsa eve gitmekten vazgeçiyorum, bir daha asla eve gitmeyecem ve kendime yeni bi ev tutacam" desem, olasılık olarak sizden daha garanti bir durumda olur muyum? bu örnekte benim size karşı avantajım ne ise, sizin bir dine inancınız ile bana karşı sağladığınız avantaj da o.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...