Jump to content

Recommended Posts

Son on yıldır gelişmesi ivme kazanmış bir bilim dalı olarak evrimsel psikoloji pek çok davranışımızın kökeninde atalarımızın savanada geçirdiği zorlu iki milyon sonucunda eklenmiş veya elenmiş genlerin olduğunu kanıtlıyor. Kanıtların bilimsel olması için deneysel olması gerektiği aşikar.

Aşağıda verdiğim ilginç kaynakta yapılan deneylerin sonuçları ve genel olarak evrimsel psikoloji tanıtılıyor. Herkese tavsiye ederim.

"Evrimsel Psikoloji'ye Giriş"

http://homes.ieu.edu.tr/hcetinkaya/Introduction%20to%20EP.pdf

En son okuduğum "İnsan İçgüdüsü" adlı kitapta da çok ilginç deneysel bulgular var. Aşk, kıskançlık, öfke, kaygı, sevinç gibi duyguların kaynağında atalarımızdan aldığımız genlerin olduğuna dair çok güçlü kanıtlar var. Gerçi Robert Winston kitabın sonunda deist olduğunu ifade etse de, kitabı okuyan biri; "Özgür irade var mıdır?" sorusunu yeniden ama daha derinden soruyor kendine. En azından bende öyle oldu.

http://www.idefix.com/kitap/insan-icgudusu-robert-winston/tanim.asp?sid=TTTOFPGKN72CG5P4RJHI

Link to post
Sitelerde Paylaş

Her hareketimiz belirli.genlerimizden kaynaklı .4 kodun sistematik olarak bir araya gelip sizi oluşturmasi sizi özgür yapmıyor. Sonuçta programlanmis robot yapıyor .

Maddlerin etkileşiminin sonucuyuz.özgür irademiz olması için etki olmadan tepki vermemiz gerekir. Fiziksel olarak imkansızdir.

Zaten nedensellik yüzünden özgür irede yoktur.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Yukarıdaki videoda adam şunu söylüyor aslında; insan dediğimiz şey: avcı toplayıcıdır ve milyonlarca yılın birikimini kazanmıştır. İnsanı, günümüz koşulları içinde değerlendirmemeliyiz. Çünkü son on bin yıldır günümüz koşullarına maruz bırakıldık ki bu on bin yıl evrildiğimiz milyarlarca yılın yanında bir hiçtir. Biz, günümüz dünyası için evrilmedik. Biz, doğuşumuzdan itibaren günümüz dünyasına sürüldük. Bebekliğimize bakıp, yetişkinliğimize bakıp bunu "artık" görebiliyoruz. "Artık", sadece kendimize ait olduğunu düşündüğümüz her türlü duygumuz da evrim gerçeği ile bize ayrıca yabancılaşıyor. Bu kısacık on bin yıl içinde, kendi içimize bakabilmenin daha önce hiç düşünemediğimiz yollarını keşfettik.

Homo erectus iki milyon yıl hiç değişmeden kalmış. İki milyon yıl boyunca aynı aleti (ısrarla) kullanmış. Sonra Dünya iklimi değişmiş de O da evrilmiş Homo sapiens olmuş.

Peki biz bu on bin yıldan ne bekliyoruz? Tür olarak daha farklı bir türe evrimleşmemiz için bu zaman bize yeter mi? Yoksa, bu kısa zamanı atlamak için gereken bilgilere çoktan sahibiz de; günümüz iktidarını mı besliyoruz? İleride farklı iktidarları mı besleyeceğiz?

Dawkins'in dediği gibi; "O zamanlar başka bir şeyi düşünmek tamamen saçmalıktı."

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • 2 years later...

Beynimizin biz daha bilincinde olmadan tam 6 saniye önce verecegimiz karar tahmin edilebiliyormuş .Yani biz bu deneyin ciktilarina göre her ne yapiyorsak yapalim beynimizde cesitli islemler tamamlandiktan sonra bilincli farkindalıga iletilip farkinda oluyoruz ve uyguluyoruz.Fakat deneyin sonuçlarini sorguladigim zaman söyle bir gariplik seziyorum.Biz cevrede ki uyaranlara cok kisa sürede cevap veren canlilariz.Örnegin:Karsımizdaki insanla konusurken beynimiz uyarilip biz cevabi daha kisa sürelerde veriyoruz.6 saniyelik sure cok gec bir süre degilmidir.Bu deney 'bilincli' kararlarimizda mi ortaya cikan bir süre farki? Cünkü beynimiz otopilotta calişırken ve (cogu zaman otopilotta calisiyormus) biz hic dusunmeyiz bile kullandigimiz kelimeleri bile cabuk sarfederiz. seri ve hizli tepkilerde bulunuruz.Otomobil kullanirken de bu surec var yani bu iki durumu nasil degerlendirmeliyiz. Deney sahiplerine bu tur sorulari soramiyorum.İngilizcem de olmadigi icin saglikli bir sekilde makaleyi anlayamiyorum.Otopilot davranislarimizı,dusuncelerimizi sanirim bunun disinda tutmamiz gerekiyor.Birde hocam beyinde noronlar degisik hizlarda sinyaller uretiyor.bölgeden bolgeye degisiyor.Saniyede 4 metreden 100 metreye kadar degisitigini ögrendim.Beyin de bu denli farkli iletim hizlari mevcutken sabit bir sekilde deneyde anlatildigi üzere "biz insanlarin beyninde kararlari,davranislari 6 saniye önceden tahmin ediyoruz "gibi bir söylem ne kadar sağliklidir.eger 6 saniye hayati gec algilamis olsak;yasami o karanlik evre olan 6 saniyeden haberdar olamazdik.Örnegin:Yaprak agaçtan düserken goremezdik cunkü 6 saniye önce olmus olabilirdi.Kafami karistiran bu deneyi nasil yorumlamaliyiz? Beni aydinlatirsaniz cok memnun olurum .elbette ozgür irade yapilmis tonla deneye bakarsak beynimizden başka birsey degiliz.Fakat bu 6 saniyelik süreci bir türlü rasyonellestiremiyorum. Dedigim gibi beyindeki nöron tipleri bile farkli oldugu icin iletim hizlari degisiyor e  o zaman bilince iletim hizida farkli olacaktir. Bilgisi olan yok mu bu konuda ya..

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.

×
×
  • Yeni Oluştur...