Jump to content

Recommended Posts

---ALINTI BASI---

Olasılık hesaplarına örnek olması için orta büyüklüğe denk gelen 400 amino asitli bir proteini ele alalım. En basit canlıda bile böylesi yüzlerce protein olması gerekir. Şimdi, en basit canlının yüzlercesine sahip olması gereken bu yapıtaşlarından sadece birinin tesadüfen (doğa yasalarının çerçevesinde, bilinçli bir müdahale olmadan) ortaya çıkmasının olasılığını inceleyelim. Canlıların vücudunu oluşturan proteinlerin sadece solelli amino asitlerden oluştuğunu hatırlayalım. Oysa doğada, amino asitlerin sol-elli olma ihtimali kadar sağ-elli olma ihtimali de mevcuttur; bir amino asidin sol elli olma ihtimalini 1/2 olarak alabiliriz. Bahsedilen uzunluktaki bir proteindeki amino asitlerin sırf sol-elli olmasının olasılığı şöyle hesaplanır:
Bir amino asidin sol-elli olma olasılığı: 1/2
İki amino asidin sol-elli olma olasılığı: 1/2 x 1/2
Üç amino asidin sol-elli olma olasılığı: 1/2 x 1/2 x 1/2
400 amino asidin sol-elli olma olasılığı: 1/2 üzeri 400
1/2 üzeri 400 ise yaklaşık olarak 1/10 üzeri 120’ye eşittir.
Bu olasılığın matematiksel olarak imkânsız denebilecek kadar düşük olduğunu şöyle düşünerek anlayabiliriz:
Bütün evrende 10 üzeri 80 adet olan proton ve nötronu, bütün evrendeki fotonlarla ve elektronlarla toplarsak 10 üzeri 90’dan küçük bir sayı elde ederiz. Evrenin ortalama yaşı olan
15 milyar yıl x 365 gün x 24 saat x 60 dakika x 60 saniye = 473.040.000.000.000.000 saniye; evrenin başından şu ana kadar geçen zamanı ifade eder. Bu sayıya yuvarlak olarak 10 üzeri 18 saniye diyebiliriz. Bu iki sayıyı çarparsak 10 üzeri 90 x 10 üzeri 18 = 10 üzeri 108 eder. Bu sayı, evrendeki her bir proton, nötron, elektron ve foton; evrenin her saniyesi bir deneme yapmış olsalar, oluşacak toplam deneme sayısıdır. Matematiğin karşımıza çıkardığı bu tablodaki olağanüstülüğü görebiliyor musunuz? Sadece ve sadece 400 amino asitli bir proteinin sırf sol-elli amino asitlerden kurulu olması gibi basit bir aşamanın oluşma olasılığı 10 üzeri 120’de 1’dir. Bunun anlamı şudur: Uçsuz bucaksız dediğimiz bütün evrenin elektron, proton, nötron ve fotonlarının her biri canlılardaki 20 amino asitten birine dönüşselerdi ve evrenin oluşumundan itibaren her saniyede bir deneme yapsalardı bile; tek bir 400 amino asitli proteinin amino asitlerini, sol-elli olarak oluşturmaya bile imkân bulamazlardı. Bu sonuç gerçekten çok ilginçtir.

(Caner Taslaman-Evrim Teorisi Felsefe ve Tanrı s.439-440)

---ALINTI SONU---

Bu nasil bir cehalet!!! Bu kisi bir de utanmadan boyle bir bilgisizlik, boyle bir yuzsuzlukle bunu kitabina koymus ve bu CANER TASLAMAL insanlari etkileyebiliyor. Ulkenin hali gercekten icler acisi. Simdi gelelim bu dangalakca argumani curutmeye.

Ilk olarak neden boyle bir aciklama girisiminde bulinuyorlar bu cok onemli. Cunku gelisen bilim ve gelisen topluma uydurulmasi sart dinlerin ve ozellikle islamin cunku dinin devamliliginin saglanmasi gerekiyor. Bu sebeple yani dinin devamliligi icin insanlara bahane, gelisen dunyaya gore bir aciklama verilmesi gerekiyor: "bak islam bilimle celismiyor, bak evrim var ama bu tanriyla celismez vb". Bunun yapilabilmesi icin de bu tarz bilimsel verileri kendi isteginize gore egip buken aciklamar yapmaniz sart. Tabi rezil olmak sartiyla...

Simdi baslayalim hatalara, ilk farkettigim sey; Bu ilkokul hesabi bir kere mi denenmis tum canlilik alemi boyunca? Yani 3.5 milyarlik evrim tarihi boyunca bu hesap tek bir kimyasal yapi mi denenmis? Nerede burada hatalar, onca canlilik, trilyonlarca hucrenin, aminoasitin yaptigi deneme ve yanilmalar. Proteinlerin hicbiri tek bir seferde birden var olmamistir! Dogada ve evrende hicbirsey boyle bir tekduzelik ve duz mantikla islemez!!

Ikinci olarak, Tum organic yapilar evrimsel surec icerisinde basitten karmasiga dogru evrilirler ve evrilmislerdir. Proteinlerden bu yapilara dahillerdir​. Ilk olusan kimyasal yapilar proteinler kadar karmasik mi? Ilk olusan kimyasal yapiyi DIREK olarak 400 aminoasitli bir protein olarak gostermek evrimle ilgili hicbirsey bilmemek demektir! Bu karmasik yapiya dogru gitme surecinde binlerce ara urun olusacaktir. Bu ara urunler dogal secilim prosesine tabi tutulup uygun olanlar secilecektir ve uygun olmayanlar elenecektir. NEREDE BU YAPILAR?? Proteinler son asamaya tek seferde mi geldi??? Kademeli degisimdir evrim. Buradaki tek amac, evrimi salt tesadufi bir yapi gibi gosterip; "bak iste goruyor musunuz bunlar olamaz" algisi yaratmaktir. BU SAHTE BILIMDIR!!

Ucuncu olarak, caktirmadan daha dogrusu bariz bir sekilde caktirarak bu SAHIS paragrafin en basindan sonuna kadar konuyu bilim dışı bir boyuttan değerlendirme çabasında. Yani akill tasarim demeye calisiyor. Yani tanridir bu diyor. Insanlari algisini yonlendiriyor. Bu tur bir iddianin dogrudan hicbir ispati bulunmamaktadir. Olaganustu iddialar, olaganustu ispatlarla delillendirilmesi gerekir. Bu sekilde basit matematik hesaplarıyla, ilkokul matematigiyle bilimsel bir cikarim yapar gibi gozukup, bunu "olasiliksizliktan" bile daha imkansiz gostermek, BU SAKLABANIN bilimsel algisini ortaya koymaktadir.

Dorduncu olarak, dogada canlilarin yapisina katilan proteinlerin cogu, tam olarak bilinmeyen bir sebeple sol elli aminoasitlerden olusur.​ Tabi OKUMUS CAHIL olan bu kisi, bilimsel calismalardan bihaber oldugu icin; su, isi ve radyasyon miktari olusan aminoasitlerin kiralitesini (aminoasit simetrisi) belirledigini TABIKIDE BILMIYOR!

Besinci olarak, BU SAHTEKARIN matematik konusundaki yetersizliği yaptigi hesaptan bariz bir sekilde gorulebiliyor. İlkokul matematiginden bilindigi uzere, birbirine bağlı olan olasiliklarin sonuc olasiligini hesaplamak icin her bir olasilik birbiriyle carpilir. Tek bir soru soruyorum simdi: Bir proteinin icerisindeki aminoasitlerin sol elli olma olasiliklari, birbirleriyle baglı olan olaylar mi BE CAHILL!! Neden 400 aminoasitlik bir proteinin iceriginin sol elli olma ihtimaini inatla 1/2lerle carpiyorsunuz BE CAHIL!!!

Altinci olarak, bu adam niye boyle bir hesap yapiyor biliyor musunuz? Cunku evrimsel sureclerin yonlendirilmis olmasi gerektigi algisina sahip. Bu yuzden bu tarz hesaplarla evrime bir rota, amac, ongoru yukluyor. Boyle sakat bir algisi var iste. Yani amaca uygun olarak dusunuyor. Yani hedef olarak proteinin olusmasini goruyor, bu pencereden degerlendiriyor herseyi. Bu yuzden de son olusan urunlerin hep o son gorevlerini yapmak amaciyla var oldugunu saniyor. Boyle bir teleolojik yani amaca dayali bir gorus, bilimsel temele oturtulamaz!!! Cunku bilim deigldir. SAHTE BILIMDIR BU!

Bunlarin disinda, yazdigi yazi tamamiyle idealism. Kurdugu cumleye bakin: "Matematiğin karşımıza çıkardığı bu tablodaki olağanüstülüğü görebiliyor musunuz?" LAN CAHIL boyle bilim mi yapilir. Guzel matematik, olaganustu hucre, cici protein, tatli aminoasit. Sizin o kisisel varsayimlarinizi gercek sanan beyninize, bireysel algilarinizi insanlara gercek diye satan AHLAKINIZA ... Bu adami bir de bu konularda otorite saniyor bizim ZIR CAHIL halkimiz. Kulturumuzde okuma ve arastirma eksigi oldugu icin birisi suslu ve cafcafli sozler soyleyince hemen tav oluyor bizim kerizler!!

Cok sinirlendim kusura bakmayin...

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bir şeyin olma ihtimali sıfır olmadığı sürece o şey olabilir.

Bir şeyin olma ihtimalinin çok düşük olması o şeyin olamayacağı anlamına gelmez.

Bir şey gerçekleşmişse onun ihtimali üzerinde konuşmanın bir anlamı yoktur.

Günlük hayatımızda bile sürekli inanılmaz düşük ihtimalli şeyler gerçekleşiyor.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Sinirlenmeye gerek yok, her türlü saçmalığa inanan yüzlerce insan var.

Bu adamda mal değil akıllı, ticaretini yapıyor. Sahte bilimsel göz boyamayla iki Allah katıp para kazanıyor.

Saf dindarların bu da mı tesadüf - bu da mı gol değil argümanın düz mantık olasılıksal haliyle saçma örneklemesi.

Karşı çıktığı Evrim kuramıyla, karşı iddiasının alakası yok, birikimli doğal seçilimi bilmeyen bilgisiz,cahil ve inanmaya hazır kitleyi avlamaya yönelik. Zaten beni okuyacak adamların kafası düz mantık çalışıyor ve bu tarz bilimsel görünen bir şey söylersem yerler diye düşünmüş... bunun gibi piyasada çakma bilim istismar eden adam dolu.

Başka bir istismara örnek veriliyor:

tarihinde Fellix tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Evet. Heyecanlanmaya ve sinirlenmeye hiç gerek yok.

Bu hesaplamalar evrimi kanıtlıyor. Herşey bir anda olamayacağına göre, evrim bir gerçektir.

Eğer her şeyin bir anda olduğunun delili olsaydı, bir yaratıcı mutlaka olurdu.

Ama öyle bir delil yok. Tam tersine.. Evrende herşey giderek karmaşıklaşıyor ve bu karmaşıklık ilginç bir düzen şeklinde gerçekleşiyor.

http://haci-haci.typepad.com/maddenin_canli_davrani_se/27-kendi%CC%87li%CC%87%C4%9Fi%CC%87nden-%C3%B6rg%C3%BCtlenme/

http://haci-haci.typepad.com/maddenin_canli_davrani_se/28-karma%C5%9Fik-si%CC%87stemler/

Neden ışığı sola kıran amino asitler yeğlenmişlerdir?

Enzimlerin etkili olabilmeleri için fiziko-kimyasal yapılarının belli bir şekli olması gerekir.

Işığı sağa kıran amin asit moleküllerinin fiziksel yapısı, enzimlerin etkilerini gösterebilmeleri için uygun değildir.

Enzimlerin etkili olabilmeleri için ortaya çıkan ilk amino asitler ışığı sola kırdığı için, o sistem idame ettirilmişdir.

İlk işlevsel enzim sağ elli olsaydı, ondan sonraki enzimler ve proteinler de sağ elli olurlardı.

Bilindiği üzere enzimler protein doğasında moleküllerdir.

Sol elli proteinlerin yeğlenmesi evrim teorisini doğrulamaktadır.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Çok güzel açıklamalarınız için teşekkür ederim. Fark ettim de forumda şurada bir yerde benzer bir örnek verilmiş.

http://www.ateistforum.org/index.php/topic/50121-tanri-veya-yanilgisi/page-17

Olasılık hesabını sağaltacak ara geçiş formları Örneğin 5,10,20 sol elli amino asitin olusturduğu proteinler var mı canlilarda? Ya da ne biliyim işlevsel mi bunlar?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Çok güzel açıklamalarınız için teşekkür ederim. Fark ettim de forumda şurada bir yerde benzer bir örnek verilmiş.

http://www.ateistforum.org/index.php/topic/50121-tanri-veya-yanilgisi/page-17

Olasılık hesabını sağaltacak ara geçiş formları Örneğin 5,10,20 sol elli amino asitin olusturduğu proteinler var mı canlilarda? Ya da ne biliyim işlevsel mi bunlar?

http://www.evrimagaci.org/makale/349Buraya gir. Oku bunu. Serinin diger makalelerini de okumani oneriyorum ben.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Evet. Heyecanlanmaya ve sinirlenmeye hiç gerek yok.

Bu hesaplamalar evrimi kanıtlıyor. Herşey bir anda olamayacağına göre, evrim bir gerçektir.

Eğer her şeyin bir anda olduğunun delili olsaydı, bir yaratıcı mutlaka olurdu.

Ama öyle bir delil yok. Tam tersine.. Evrende herşey giderek karmaşıklaşıyor ve bu karmaşıklık ilginç bir düzen şeklinde gerçekleşiyor.

http://haci-haci.typepad.com/maddenin_canli_davrani_se/27-kendi%CC%87li%CC%87%C4%9Fi%CC%87nden-%C3%B6rg%C3%BCtlenme/

http://haci-haci.typepad.com/maddenin_canli_davrani_se/28-karma%C5%9Fik-si%CC%87stemler/

Neden ışığı sola kıran amino asitler yeğlenmişlerdir?

Enzimlerin etkili olabilmeleri için fiziko-kimyasal yapılarının belli bir şekli olması gerekir.

Işığı sağa kıran amin asit moleküllerinin fiziksel yapısı, enzimlerin etkilerini gösterebilmeleri için uygun değildir.

Enzimlerin etkili olabilmeleri için ortaya çıkan ilk amino asitler ışığı sola kırdığı için, o sistem idame ettirilmişdir.

İlk işlevsel enzim sağ elli olsaydı, ondan sonraki enzimler ve proteinler de sağ elli olurlardı.

Bilindiği üzere enzimler protein doğasında moleküllerdir.

Sol elli proteinlerin yeğlenmesi evrim teorisini doğrulamaktadır.

Enzimle ilgili olan bilgiyi bilmiyordum. Tesekkurler paylasimlar icin. Emege saygi +rep :D

Kitabinizi e-kitap olarak yayinlamayi dussunmuyor musunuz?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Canlılarda protein sentezi için genetik şifre yani dna şarttır.

Protein sentezi dna kontrolunde gerçekleşen bir sentezdir.protein sentezinde dna şifreleri kullanılır.

Protein sentezinde üçlü dna kombinasyonlari kulllanilir.

Tekli dna kombinasyonu olsa idi 4 adet dna bazı olduğu için(adenin,timin,guanin,sitozin) sadece dört adet amino asit sentezlenebilirdi.

İkili olsa idi 4x4=16 çeşit amino asit sentezlenirdi

Üçlü kullanıldığı için

4x4x4 = 64 çeşit amino asit sentezlenebilir.

Protein sentezinde 20 çeşit amino asit kullanılabilir.

Bazı amino asitler birden fazla kod içerir ve bu şekilde 64 çeşit amino asit sentezlenir .

Protein sentezinde başlama kodu AUG dir,

Hücre içinde, sitosolda bulunan amino asitler, mRNA üzerindeki spesifik kodonlarına taşınmadan önce, kendine ait spesifik tRNA ile interaksiyona girmesi ve bağlanması gereklidir. Her amino asitin kendine uygun bir veya birden fazla tRNA'sı bulunmaktadır. Amino asitleri mRNA'ya taşımada tRNA'lar adaptör molekül görevi yaparlar.

Dna da 64 kod bulunmaktadir.

mRna da bu kodlara karşılık 64 çeşit kod bulunur .bu kodlardan üçü bitiş kodonudur.

Anti kodon olan tRna da ise bitiş kodonu yoktur. Bu yüzden 61 çeşit kodon bulunmaktadır.

Bitiş kodonlari UAA,UAG,UGA dir.

Protein sentezi sanıldığı gibi rastgele olmamaktadır.protein sentezinde, enzimler katalizör olarak katılır

Protein sentezi asamasinda ilk olarak mRna sentezlenmesi gerçekleşir.

Bu olay Okaryot hücrelerde çekirdek,mitokondri,ve plastitlerde;

Prokaryot hücrede stoplazmada gerçekleşir.

Daha sonra mRna ve anlamlı dna nukleotitleri arasında geçici hidrojen bağları kurulur .bu olayda dna tamamen açılmaz .Daha sonra açılan dna nin karşısına uygun nukleotitler gelir. Ve mRna sentezi tamamlanır.

Tamamalanan mRna sentezi sonrasında mRna stoplazmaya geçer ve ribozoma tutunur ,ribozom aktiflesir.

Daha sonra mRna daki kodun aktiflesmesi için tRna daki uygun kodonla aktif hale gelmesi gerekir bu kod AUG dir,tRna daki karşılığı ise UAC dir.

MRna okundukca tRna üzerindeki amino asiti serbest bırakır ve peptit bağları kurulur. İsi biten tRna ribozomdan ayrılır.

Her peptit bağı ollustugunda bir su molekülu ortaya çıkar.

mRna okuması bitince ribozomun alt birimleri birbirinden ayrılır.

Ortaya polipeptit zinciri açığa çıkar

MRnaya ihtiyaç kalmadığından hidrolize uğrar parçalanır .

tarihinde ateistdusunce tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Çağdaş hücreler DNA olmadan protein şifreleyemezler. Ama bu hücrelerin öncüsü olanlarda RNA'nın protein şifrelediği sanılmaktadır.

RNA hem kendisini kopyalayabilir, hem de protein şifreleyebilir.

Cambridge'de yeni yayınlanan akademik yazılarda bu dediğiniz hususlara vurgu yapılıyor, Hayatın nasıl başladığına ilişkin gizemin çözülmesine yönelik izahat getirilmeye çalışılmış.

The study, "A Route to Enantiopure RNA Precursors from Nearly Racemic Starting Materials," shows how the precursors to RNA could have formed on Earth before any life existed.

http://phys.org/news/2015-03-chemists-riddle-life-began-earth.html

http://phys.org/news/2011-08-plausible-scenario-life-earth.html

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.

×
×
  • Yeni Oluştur...