Jump to content

Erkek Uyanış Hareketi


Recommended Posts

Ekonomik koşullar yüzünden, doğal halimizde yaşayamıyoruz. Kadınlar da aynı şekilde. Bu, içimizde birçok bastırılmış duyguya neden oluyor ve ilişkiler bozuluyor. Erkekler, erkek gibi davranmıyor örneğin. Birçoğu kadınsılaşmış. Kadınlar tarafından büyütüldüğümüz için. Aynı şekilde kadınların da bazı sıkıntıları var. Hoşlandıkları erkekler genelde piç olarak tabir edilen ancak onlara kendilerini onlardan daha değersiz hissettirdiği için sevilen erkekler oluyor. Etkileyicilik ve insan ilişkileri tamamen karışmış durumda. Erkekler ve kadınlar bu tuzağa düşmüşler.

 

İngilizcemi geliştirmek amaçlı bir süre Reddit'te gezindim. Red Pill'i keşfettim. Red pill, Matrix'te Morpheus'un tuttuğu kırmızı haptan alıntı. Burası bana bu hareket hakkında daha çok bilgi verdi. İngilizce bilen arkadaşlar için birkaç bağlantı paylaşayım:

 

https://www.reddit.com/r/TheRedPill/

http://therationalmale.com/

 

Ben, burada bu konuyla ilgili Türkçe olarak tartışmak istiyorum. En azından bir kaynak olsun. Düşünce paylaşımı yapalım. O yüzden konuyu bir soruyla başlatıyorum, sizce bir kadın kendisinden daha "aşağı" bir erkeği sevebilir mi? Bahsettiğim aşağı olma durumu görüntü, statü gibi birçok etkenin birleşimidir.

Not: Bu konuda atıp tutanların bir çoğu ekran karşısında mastürbasyon yapan tiplerdir. Kadınlara kinleri vardır.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 508
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Top Posters In This Topic

Posted Images

Her insan kendisine yakın birini sevebilir..Yaş olarak uygun,ekonomik olarak benzer,eğitim olarak yakın,hayata bakış açısı olarak benzer birini sevebilirsiniz..Doğal olan,doğaya uygun olan da budur..

Mesela Muhammed,Hatice'yi veya Aişe'yi sevmiş olamaz..Mümkün değil bu..İkisi ile de yaş sorunu var..Hatice ile ekonomik olarak sorun da var..

Tabi burada yazılanları yorumluyorum..Bu mitleri gerçek sandığım anlaşılmasın..Öyle kötü bir mit yaratmışlar ki,neresinden tutsak elimizde kalıyor..

Bu konuda Dawkins'in gen bencildir kitabı aydınlatıcı olabilir..

tarihinde NOLAN tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
On 28.08.2015 at 20:18, BrainDamage yazdı:

Ekonomik koşullar yüzünden, doğal halimizde yaşayamıyoruz. Kadınlar da aynı şekilde. Bu, içimizde birçok bastırılmış duyguya neden oluyor ve ilişkiler bozuluyor. Erkekler, erkek gibi davranmıyor örneğin. Birçoğu kadınsılaşmış. Kadınlar tarafından büyütüldüğümüz için. Aynı şekilde kadınların da bazı sıkıntıları var. Hoşlandıkları erkekler genelde piç olarak tabir edilen ancak onlara kendilerini onlardan daha değersiz hissettirdiği için sevilen erkekler oluyor. Etkileyicilik ve insan ilişkileri tamamen karışmış durumda. Erkekler ve kadınlar bu tuzağa düşmüşler.

 

İngilizcemi geliştirmek amaçlı bir süre Reddit'te gezindim. Red Pill'i keşfettim. Red pill, Matrix'te Morpheus'un tuttuğu kırmızı haptan alıntı. Burası bana bu hareket hakkında daha çok bilgi verdi. İngilizce bilen arkadaşlar için birkaç bağlantı paylaşayım:

 

https://www.reddit.com/r/TheRedPill/

http://therationalmale.com/

 

Ben, burada bu konuyla ilgili Türkçe olarak tartışmak istiyorum. En azından bir kaynak olsun. Düşünce paylaşımı yapalım. O yüzden konuyu bir soruyla başlatıyorum, sizce bir kadın kendisinden daha "aşağı" bir erkeği sevebilir mi? Bahsettiğim aşağı olma durumu görüntü, statü gibi birçok etkenin birleşimidir.

Not: Bu konuda atıp tutanların bir çoğu ekran karşısında mastürbasyon yapan tiplerdir. Kadınlara kinleri vardır.

 

Her aklı başında erkek evvela fiziği düzgün kadına meyillidir, tersi de kadınlar için geçerlidir.

Yoktur birbirinden farkı. Ekonomik koşullar nedeniyle bu belki bir yere kadar devre dışı kalabilir.

Bunu yadırgamamak lazım, çünkü doğanın kanunu böyle işliyor.

Başarılı erkekleri piç olarak nitelendirdiğinize göre, kadınlara biraz kırgınlığınız var gibi. :D

Link to post
Sitelerde Paylaş

Her aklı başında erkek evvela fiziği düzgün kadına meyillidir, tersi de kadınlar için geçerlidir.

Yoktur birbirinden farkı. Ekonomik koşullar nedeniyle bu belki bir yere kadar devre dışı kalabilir.

Bunu yadırgamamak lazım, çünkü doğanın kanunu böyle işliyor.

Başarılı erkekleri piç olarak nitelendirdiğinize göre, kadınlara biraz kırgınlığınız var gibi. :D

Ben öyle nitelendirmiyorum, toplum yapıyor o işi :) Genelde dedim.

Olay yalnızca fizikten ibaret değildir. Yalnızca görüntüden ibaret de değildir. Bir insanın bir diğeri hakkındaki düşünce ve duyguları görüntüden bağımsız olarak değişebilir. Örneğin bir erkek bir kızın tek kelimesiyle onu "ulaşılabilir" bulup hevesini yitirebilir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Konuyu birinci ağızdan cevaplayabilecek kişinin ihtimaller üzerine konuşması olayı biraz baltaladı sanırım :)

Ben şu güne kadar, "bana hediye alsın, bana güzel sözler söylesin" gibi istekleri yerine getirip, üstüne fazlasıyla değer veren kişiye aşık olunduğunu görmedim/duymadım.

Olayın olasılığa bağlı olmasının sebebi hırs körüklemenin birçok yolu olması. Bir erkek zengin değildir, ama doğru davranışlar sergiler ve olayı bitirir. Burada insanların nasıl bir ilişki istediği hakkında değil, onları arzulandıran şeyler hakkında konuşmalıyız.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Konuyu birinci ağızdan cevaplayabilecek kişinin ihtimaller üzerine konuşması olayı biraz baltaladı sanırım :)

Ben şu güne kadar, "bana hediye alsın, bana güzel sözler söylesin" gibi istekleri yerine getirip, üstüne fazlasıyla değer veren kişiye aşık olunduğunu görmedim/duymadım.

Olayın olasılığa bağlı olmasının sebebi hırs körüklemenin birçok yolu olması. Bir erkek zengin değildir, ama doğru davranışlar sergiler ve olayı bitirir. Burada insanların nasıl bir ilişki istediği hakkında değil, onları arzulandıran şeyler hakkında konuşmalıyız.

Ne olabilir ki o şeyler mesela şöyle gizemli biri gibi mi davranmalıyız?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Mükemmel bir video.

İnsanları bir umursayıp bir umursamamak, güçlü olduğunu göstermek, özür dilemek zorunda bırakmak, senin için bir şeyler yapmasını sağlamak onların bilinç altına doğrudan etki ediyor. Çünkü bu tarz işleri yaparken aynı zamanda dopamin seviyesini artırıyor ve onlara şu soruyu sorduruyor: "Ben bütün bunları niye yapıyorum"

Eğer çok yaparsanız dopamine doyuyorlar ve "bıkıyorlar". Çünkü hiçbir zaman tatmin olamıyorlar.

Link to post
Sitelerde Paylaş
On 31.08.2015 at 21:32, BrainDamage yazdı:

Mükemmel bir video.

İnsanları bir umursayıp bir umursamamak, güçlü olduğunu göstermek, özür dilemek zorunda bırakmak, senin için bir şeyler yapmasını sağlamak onların bilinç altına doğrudan etki ediyor. Çünkü bu tarz işleri yaparken aynı zamanda dopamin seviyesini artırıyor ve onlara şu soruyu sorduruyor: "Ben bütün bunları niye yapıyorum"

Eğer çok yaparsanız dopamine doyuyorlar ve "bıkıyorlar". Çünkü hiçbir zaman tatmin olamıyorlar.

 

Dopamin'e doymak ve bıkmak sıradan şeyler :) Bu videoda sıradanlaşan: "bilim" adamlarının deneylerinii sizin üzerinizde yapmamış olması. Size deneysel bir şeyler gösteriyorlar. Deneysel.:) Ne yazık ki; sizin kafanızdaki "insan" düşüncesi deneylere uymuyor.

 

İnsanın "deney dışı" olduğunu düşünmek hatasını çoktan kabul etmiş bir topluluk nasıl olur da insanı tanımlamak için deney yapan bir topluluğu "ateist" olarak nitelendirir?

Sizin işiniz de zor :) İnsanı deney dışı gördüğünüz her an; bilimden ve insanın niteliğinden uzaklaşıyorsunuz demektir; farkına varın.

Link to post
Sitelerde Paylaş
On 01.09.2015 at 22:31, RandoM yazdı:

Dopamin'e doymak ve bıkmak sıradan şeyler :) Bu videoda sıradanlaşan: "bilim" adamlarının deneylerinii sizin üzerinizde yapmamış olması. Size deneysel bir şeyler gösteriyorlar. Deneysel.:) Ne yazık ki; sizin kafanızdaki "insan" düşüncesi deneylere uymuyor.

İnsanın "deney dışı" olduğunu düşünmek hatasını çoktan kabul etmiş bir topluluk nasıl olur da insanı tanımlamak için deney yapan bir topluluğu "ateist" olarak nitelendirir?

Sizin işiniz de zor :) İnsanı deney dışı gördüğünüz her an; bilimden ve insanın niteliğinden uzaklaşıyorsunuz demektir; farkına varın.

 

Biraz açar mısınız?

"Biz" kimiz? :)

Link to post
Sitelerde Paylaş
On 28.08.2015 at 20:18, BrainDamage yazdı:

Ekonomik koşullar yüzünden, doğal halimizde yaşayamıyoruz. Kadınlar da aynı şekilde. Bu, içimizde birçok bastırılmış duyguya neden oluyor ve ilişkiler bozuluyor. Erkekler, erkek gibi davranmıyor örneğin. Birçoğu kadınsılaşmış. Kadınlar tarafından büyütüldüğümüz için. Aynı şekilde kadınların da bazı sıkıntıları var. Hoşlandıkları erkekler genelde piç olarak tabir edilen ancak onlara kendilerini onlardan daha değersiz hissettirdiği için sevilen erkekler oluyor. Etkileyicilik ve insan ilişkileri tamamen karışmış durumda. Erkekler ve kadınlar bu tuzağa düşmüşler.

İngilizcemi geliştirmek amaçlı bir süre Reddit'te gezindim. Red Pill'i keşfettim. Red pill, Matrix'te Morpheus'un tuttuğu kırmızı haptan alıntı. Burası bana bu hareket hakkında daha çok bilgi verdi. İngilizce bilen arkadaşlar için birkaç bağlantı paylaşayım:

https://www.reddit.com/r/TheRedPill/

http://therationalmale.com/

Ben, burada bu konuyla ilgili Türkçe olarak tartışmak istiyorum. En azından bir kaynak olsun. Düşünce paylaşımı yapalım. O yüzden konuyu bir soruyla başlatıyorum, sizce bir kadın kendisinden daha "aşağı" bir erkeği sevebilir mi? Bahsettiğim aşağı olma durumu görüntü, statü gibi birçok etkenin birleşimidir.

Not: Bu konuda atıp tutanların bir çoğu ekran karşısında mastürbasyon yapan tiplerdir. Kadınlara kinleri vardır.

 

Su ana kadar bu basliga cevap verenlerin cogu erkek galiba :) Kadinin veya erkegin biribirinden "asagi" olmasi ne demek ki? Adim adim gidelim:

**Fiziksel goruntu: Tamamen algi meselesidir. Bireysel algi oldugu kadar icinde buyudugumuz kulturun ve sosyal yapinin bir sonucudur bu algi. Ornegin, cogunlugunun kisa boylu ve esmer oldugu bir toplulukta orta boylu beyaz tenli bir erkek veya kadin, cok cekici veya guzel olabilir. Ornegin, benim bir kizim var, arkadaslarinin bir kismi Afrika kokenli. Onlarin bir davetine katildiginda hep dikkat cekiyor, arkadaslik teklifleri aliyor, cunku gittigi ortama gore cok farkli ve istenen fakat sahip olunamayan ten rengine sahip (Yanlis anlamayin, bunu ustunluk olarak soylemiyorum. Sadece sunu anlatmak istiyorum, genelde Afrika kokenli toplumlardan gelenler gelismis toplumlarda yasarken bir sekilde beyaz tenli insanlara karsi bir hayranlik hissediyorlar...)

 

** Sosyal statu: Toplumsal yapilanmanin daha dogrusu kulturun en bariz one ciktigi yer... Toplum, erkek ve kadina kendi gecmisine ve kulturel yapilanmasina gore bir rol bicer. Ekonomik ve politik yapi bunun cimento ile karip saglamlastirir. Bizimki gibi henuz bireyin one cikmadigi, insan olmanin vurgulanmadigi kulturlerde- ekonomik yapinin da etkisiyle- erkek, kadina ve cocuklara bakacak diye degerlendirilir. Dolayisi ile kadinlara da sosyal statusu (daha dogrusu ekonomik durumu- sureklilik ve bir nebze guvenlik gosteren erkekleri secmeleri telkin edilir.

 

Kadinin veya erkegin bir digerinden "asagi statude" olmasi ne demek? Eger bir kadini veya erkegi, asagi statude goruyorsaniz, icinde buyudugunuz kulturde iyice yogrulmus ve icsellestirmissiniz demektir.

 

Yani, o insani kendi kisisel degerleri ile degil (sevecenlik, yardimseverlik, serinkanli, durust, alcakgonullu,v.s....) kulturunuzun dayattigi sosyo-ekonomik degerler ile goruyorsunuz demektir.

 

Ornegin, ben evliyim, esim egitimde benden geride, is durumunda da oyle. Ama sevdim, asik oldum, evlendim, 20 yildir da beraberiz....

Hulasa, eger toplumun ne dusundugunu onemsemezseniz, kafanizdan elalem ne der'i atarsaniz, kendinize cok iyi insanlar bulabilir, mukemmel iliskiler kurabilirsiniz...

Link to post
Sitelerde Paylaş
On 01.09.2015 at 22:48, BrainDamage yazdı:

Biraz açar mısınız?

"Biz" kimiz? :)

 

Genetik olarak birbirimize “çok fazla” benziyoruz. (%99.9..) Moleküler biyologlar, DNA dizilimlerinden yola çıkarak, yaklaşık 600 kişilik bir insan topluluğundan türediğimizi düşünüyorlar. Birbirimize çok benzediğimiz için yapılan psikolojik ve sosyal deneyler işe yarıyor.

 

Din, her birimizin eşsiz kişilikler olduğunu, tanrı tarafından belirli bir zamanda (galu bela mıdır nedir) yaratıldığımızı ve dünyaya atıldığımızı söyledi bize. Biz de uzun yıllar buna inandık. Oysa öyle değil, istisnalar hariç, davranışsal olarak birbirimize çok benziyoruz. Hani kadınların meşhur bir lafı vardır: “Bütün erkekler aynıdır.” Aslında, bütün kadınlar da aynıdır. İstisnalar kaideyi bozmaz .

 

Biz, psiko, sosyo, genetik varlıklarız. Yani; 600 kişilik ilk grubun genetik varyasyonunu, Orta Doğu kültürünü ve çocukluk travmalarını vs. yaşayan insanlarız. Şimdilik fazla uzatmak istemem.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Guzel konu. Uzmanlar karmasik cevaplar verecektir mutlaka ama benim dusuncem evlilik öncesi cok fazla yakinlasip birbirini taniyamayan ciftler evlendikten sonra hayal kirikligina ugruyor. Kadin evdeki baba figurunden yola cikiyor bu baba guclude olabilir gucsuzde, gucluyse kadin cocuklugunda yasadigi o guven verici figuru istiyor bulamazsa guclu olmak zorunda hissediyor kendini, baba gucsuzse yine babasindan farkli guclu birini ariyor cocuklugunda yasadigi eksikligi kocasinda bulmak istiyor kocada bu duyguyu ona yasatamiyorsa yine guclu olmak zorunda kaliyor ve mutsuz hissediyor.

 

Erkeklerin durumu daha karmasik guclu baba cocuguda eziyor annede ses cikarmiyorsa siginacak liman ariyor ve kadini guclu olmak zorunda birakiyor, baba gucsuzse anne dominant ise yine kadinlara karsi urkek oluyor. Ya da agam pasam diye buyutuluyorsa bu sefer o esini eziyor.

 

Dogruyu bulabilmek icin toplumlarin evlilik öncesi genclerin namus bekciligine soyunmamasi gerekiyor.

Link to post
Sitelerde Paylaş
On 03.09.2015 at 09:54, RandoM yazdı:

Genetik olarak birbirimize “çok fazla” benziyoruz. (%99.9..) Moleküler biyologlar, DNA dizilimlerinden yola çıkarak, yaklaşık 600 kişilik bir insan topluluğundan türediğimizi düşünüyorlar. Birbirimize çok benzediğimiz için yapılan psikolojik ve sosyal deneyler işe yarıyor.

 

Din, her birimizin eşsiz kişilikler olduğunu, tanrı tarafından belirli bir zamanda (galu bela mıdır nedir) yaratıldığımızı ve dünyaya atıldığımızı söyledi bize. Biz de uzun yıllar buna inandık. Oysa öyle değil, istisnalar hariç, davranışsal olarak birbirimize çok benziyoruz. Hani kadınların meşhur bir lafı vardır: “Bütün erkekler aynıdır.” Aslında, bütün kadınlar da aynıdır. İstisnalar kaideyi bozmaz .

 

Biz, psiko, sosyo, genetik varlıklarız. Yani; 600 kişilik ilk grubun genetik varyasyonunu, Orta Doğu kültürünü ve çocukluk travmalarını vs. yaşayan insanlarız. Şimdilik fazla uzatmak istemem.

 

Hepsine katılıyorum.

 

On 03.09.2015 at 08:25, Godsgift yazdı:

Su ana kadar bu basliga cevap verenlerin cogu erkek galiba :) Kadinin veya erkegin biribirinden "asagi" olmasi ne demek ki? Adim adim gidelim:

**Fiziksel goruntu: Tamamen algi meselesidir. Bireysel algi oldugu kadar icinde buyudugumuz kulturun ve sosyal yapinin bir sonucudur bu algi. Ornegin, cogunlugunun kisa boylu ve esmer oldugu bir toplulukta orta boylu beyaz tenli bir erkek veya kadin, cok cekici veya guzel olabilir. Ornegin, benim bir kizim var, arkadaslarinin bir kismi Afrika kokenli. Onlarin bir davetine katildiginda hep dikkat cekiyor, arkadaslik teklifleri aliyor, cunku gittigi ortama gore cok farkli ve istenen fakat sahip olunamayan ten rengine sahip (Yanlis anlamayin, bunu ustunluk olarak soylemiyorum. Sadece sunu anlatmak istiyorum, genelde Afrika kokenli toplumlardan gelenler gelismis toplumlarda yasarken bir sekilde beyaz tenli insanlara karsi bir hayranlik hissediyorlar...)

 

** Sosyal statu: Toplumsal yapilanmanin daha dogrusu kulturun en bariz one ciktigi yer... Toplum, erkek ve kadina kendi gecmisine ve kulturel yapilanmasina gore bir rol bicer. Ekonomik ve politik yapi bunun cimento ile karip saglamlastirir. Bizimki gibi henuz bireyin one cikmadigi, insan olmanin vurgulanmadigi kulturlerde- ekonomik yapinin da etkisiyle- erkek, kadina ve cocuklara bakacak diye degerlendirilir. Dolayisi ile kadinlara da sosyal statusu (daha dogrusu ekonomik durumu- sureklilik ve bir nebze guvenlik gosteren erkekleri secmeleri telkin edilir.

 

Kadinin veya erkegin bir digerinden "asagi statude" olmasi ne demek? Eger bir kadini veya erkegi, asagi statude goruyorsaniz, icinde buyudugunuz kulturde iyice yogrulmus ve icsellestirmissiniz demektir.

 

Yani, o insani kendi kisisel degerleri ile degil (sevecenlik, yardimseverlik, serinkanli, durust, alcakgonullu,v.s....) kulturunuzun dayattigi sosyo-ekonomik degerler ile goruyorsunuz demektir.

 

Ornegin, ben evliyim, esim egitimde benden geride, is durumunda da oyle. Ama sevdim, asik oldum, evlendim, 20 yildir da beraberiz....

Hulasa, eger toplumun ne dusundugunu onemsemezseniz, kafanizdan elalem ne der'i atarsaniz, kendinize cok iyi insanlar bulabilir, mukemmel iliskiler kurabilirsiniz...

 

Dış görünüş: Bizden olmayanı sevmemiz doğal, örneğin Polonya gibi ülkelerde çok yakışıklı bulunduğumuzu bizzat birinci ağızdan duydum. Dış görünüş o kadar da öznel bir şey değil, bir erkek standartın altında olmasın yeterli çoğu zaman.

 

Sosyal statü: Siz, maçovari tavırların seçilme sebebinin toplumun kadınlara telkini olduğunu savlıyorsunuz. Aynı zamanda düşüncenizin diğer ucu da kadınların ekonomik bağımsızlık kazandıkça bu tavırların gittikçe düşüşe geçtiğine dayanıyor.Ancak bu sandığınız yola ilerlemiyor. İnsanlar arasındaki ilişkileri yöneten birçok unsur var, maçolukla benim kastettiğim tavır aynı değildir.

 

Siz, aynı şekilde, statünün sebebi olarak ekonomiyi görüyorsunuz. Benim aşağı ve yukarı tanımlarım, kadın ve erkeğe göre değişken olup farklı anlayışları belirtir. Bir erkek için kadının ekonomik durumu gibi etmenler hiç önemli değildir. Ancak kadın için önemlidir, çekiciliği etkiler.

 

İnsanlar en iyiyi seçe seçe şu anda kadınların kalçası dolgun, göğüsleri gün geçtikçe daha büyük oldu. Sizler seçim olayını küçümsüyorsunuz. İnsan, seçici bir varlıktır, seçicilik de bir kısmı elemeyi gerektirir. Kaçılamayan gerçek budur.

Link to post
Sitelerde Paylaş

"İnsan İçgüdüsü" adlı eseri okumanızı tavsiye ederim.

 

http://www.idefix.com/kitap/insan-icgudusu-robert-winston/tanim.asp?sid=TTTOFPGKN72CG5P4RJHI

 

Genetik olarak milyonlarca yılın evrimiyle yoğrulmuşuz. Bunu yok sayamayız. Bu konuyla ciddi olarak ilgilenmemiz gerekir.

Kendimizi biricik olmaktan soyutlayıp, akılcı yöntemlerle yeniden incelemeye çalışmalıyız.

 

http://www.idefix.com/kitap/antropoloji-conrad-phillip-kottak/tanim.asp?sid=L8S03BU0R5FMMUSJOBSA

 

Okuyun dostlar, okuyun.

Erkeğin bizim kültürümüzdeki anlamıyla başka bir kültüre ait anlamı değişebilir. Bunu fark edin önce.

Komşusunun kızını düşünüp masturbasyon yapan erkek olmaktansa, dünya erkeğini tanıyıp , kendinizi mutlu edebilirsiniz.

Uyanışmış :) Peh :)

Link to post
Sitelerde Paylaş
On 03.09.2015 at 21:34, BrainDamage yazdı:

En kısa zamanda ediniyorum.

"Uyanış" lafının neresine takıldınız?

 

Pardon, ben mi takılmışım:) Yalan :) Kim söylemiş takıldığımı?

İşin aslı; bazen bir iki cümle okuyup rastgele yazıyorum. Özür dilerim.

Bu aralar yazasım var sanırım :) Tekrar özür dilerim.

Biraz da alkolle ilgili, kendime kızamıyorum şu an ama; anladığım kadarıyla öyle :)

O kadar hırslanıyorum ki bazen içinde yaşadığım topluma...sizden çıkarıyorumdur :) Olsun; yine de , erkeğiz değil mi :)

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...