dr.Kemal 0 Kasım 22, 2015 gönderildi Raporla Share Kasım 22, 2015 gönderildi (düzenlendi) Sünnete riayet stresi uzaklaştırıyor Günde beş defa abdest tazeleyerek beden hijyenini sağlayan Müslümanlar, Ruh sağlığını nasıl koruyabileceğini de Efendimizden öğrenmeliler. Sakin, affedici ve en güzel ahlak üzerine yaratılan Efendimiz, bizlere de yumuşak huylu olmayı tavsiye ederdi. ‘Hilm sahibi (yumuşak huylu) kişi gündüzleri oruç tutan, geceleri namaz kılan kimselerin derecelerine ulaşır.’ buyurarak insanları yumuşak huylu olmaya özendirirdi. Hilm sahibi kişiler gerginlikten ve stresten uzak olduğu için stresin insana verdiği sayısız sıkıntıdan uzak kalmış olurlar. Günümüz insanlarındaki gerginlik, agresiflik, tahammülsüzlük ve doyumsuzluk düşünüldüğünde yumuşak huylu olmanın kıymeti daha iyi anlaşılır. Bugün birçok hastalığın kaynağının stres olduğu biliniyor. Peki, stresin arkasında ne var? Bizi ne strese sokuyor? Resûlüllah Efendimiz bu soruların da cevabını veriyor ve stresin asıl kaynağını şöyle anlatıyor: ‘‘Sana faydalı olan şeyi elde etmeye çalış. Allah’tan yardım dile ve asla acz gösterme. Başına bir şey gelirse, ‘’Eğer (keşke) şöyle yapsaydım, şöyle olurdu!’’ diye hayıflanıp durma. ‘’Allah’ın takdiri bu; O, ne dilerse yapar.’’ de. Çünkü “keşke” kelimesi, şeytanı memnun edecek işlerin kapısını açar.” http://www.helalhayat.com/2013/01/08/sunnet-i-seniyyede-koruyucu-hekimlik/ Kasım 22, 2015 tarihinde dr.Kemal tarafından düzenlendi Link to post Sitelerde Paylaş
RandoM 0 Kasım 22, 2015 gönderildi Raporla Share Kasım 22, 2015 gönderildi Sünnete riayet stresi uzaklaştırıyor Günde beş defa abdest tazeleyerek beden hijyenini sağlayan Müslümanlar, Ruh sağlığını nasıl koruyabileceğini de Efendimizden öğrenmeliler. Sakin, affedici ve en güzel ahlak üzerine yaratılan Efendimiz, bizlere de yumuşak huylu olmayı tavsiye ederdi. ‘Hilm sahibi (yumuşak huylu) kişi gündüzleri oruç tutan, geceleri namaz kılan kimselerin derecelerine ulaşır.’ buyurarak insanları yumuşak huylu olmaya özendirirdi. Hilm sahibi kişiler gerginlikten ve stresten uzak olduğu için stresin insana verdiği sayısız sıkıntıdan uzak kalmış olurlar. Günümüz insanlarındaki gerginlik, agresiflik, tahammülsüzlük ve doyumsuzluk düşünüldüğünde yumuşak huylu olmanın kıymeti daha iyi anlaşılır. Bugün birçok hastalığın kaynağının stres olduğu biliniyor. Peki, stresin arkasında ne var? Bizi ne strese sokuyor? Resûlüllah Efendimiz bu soruların da cevabını veriyor ve stresin asıl kaynağını şöyle anlatıyor: ‘‘Sana faydalı olan şeyi elde etmeye çalış. Allah’tan yardım dile ve asla acz gösterme. Başına bir şey gelirse, ‘’Eğer (keşke) şöyle yapsaydım, şöyle olurdu!’’ diye hayıflanıp durma. ‘’Allah’ın takdiri bu; O, ne dilerse yapar.’’ de. Çünkü “keşke” kelimesi, şeytanı memnun edecek işlerin kapısını açar.” http://www.helalhayat.com/2013/01/08/sunnet-i-seniyyede-koruyucu-hekimlik/ Efendiniz mi? Bu kelimeyi ne kadar çok kullanıyorsunuz. Efendimiz. Efendimiz... Efendiniz kim kardeşim? Tanrınız mı, yoksa onun peygamberi mi? Tanrınız değilse nasıl efendiniz oluyor? Tanrı efendeniz değilse, nedir? Link to post Sitelerde Paylaş
tupac 0 Kasım 22, 2015 gönderildi Raporla Share Kasım 22, 2015 gönderildi ahmaklığa lüzum yok sen git biraz araştır 1400 yıl önce bedevi arab çölünde ne tıbbı vardı arabistanda o zamanda hastalıkların tedavisi için ne yapıldığını yukarıda yazdım saçma sapan üfüreceğine en azından oku öğren Peygamberlikten Önce Araplarda hastalıkların tedavisi nasıldı? "Araplar beraberlerinde bir tavşan kemiği taşıdıkları takdirde hastalıklardan korunacaklarına inanırlar; yılan sokmuş bir kimseyi yılanın zehiri vücutta yayılmasın diye uyutmaz, üstüne başına ziller takarlardı. Korkmuş bir kadının yüreğinin soğuduğuna inanarak sıcak su içirirlerdi. Çocukların çürük dişlerini güneşe doğru attıkları takdirde yeni dişlerin muntazam çıkacağına inanırlar, şaşılığı değirmen taşına baktırarak tedavi ederler, yaraları kızgın demirle dağlar, vebadan korunmak için merkep gibi anırırlar, hastaları kâhinlere götürür, sihir yapar, tapınaklara kurban keser, böylece hastaların içine girmiş şeytanların çıkacağına inanırlardı. Uydurun anasını satayım. Ticaretle uğraşan muhammed vahiy gelmeden önce vebadan korunmak için anırıyor muydu? Dini pazarlama yöntemlerinden biri de budur. Kuran inmeden önce herkes mağara insanıydı. Kuran indi kumdan gökdelen yapmaya başladılar. Link to post Sitelerde Paylaş
RandoM 0 Kasım 22, 2015 gönderildi Raporla Share Kasım 22, 2015 gönderildi Uydurun anasını satayım. Ticaretle uğraşan muhammed vahiy gelmeden önce vebadan korunmak için anırıyor muydu? Dini pazarlama yöntemlerinden biri de budur. Kuran inmeden önce herkes mağara insanıydı. Kuran indi kumdan gökdelen yapmaya başladılar. Halen mağara insanıyım ve bundan gurur duyuyorum. Herkesin de gurur duymasını istiyorum. Kuran mağara insanının üzerine inemez. İneni yeriz biz. Link to post Sitelerde Paylaş
RandoM 0 Kasım 22, 2015 gönderildi Raporla Share Kasım 22, 2015 gönderildi Şimdi bakma; mağara insanının üzerine "insan" iniyor. Çoluk çocuk parçalanıyor. İnsanı da yeriz biz. Link to post Sitelerde Paylaş
democrossian 0 Kasım 22, 2015 gönderildi Raporla Share Kasım 22, 2015 gönderildi (düzenlendi) Efendiniz kim kardeşim? Tanrınız mı, yoksa onun peygamberi mi? Bu müslümlerin kendi inançları açısından apaçık şirktir. Kuran'da allah için "ente mevlana" yani "sen efendimizsin" deyin diye yazar. "Muhammede ente mevlana deyin" diye bir şey ise yazmaz. İslam = kuran ise, bunların muhammede efendimiz demeleri apaçık bir şirktir. Yok, islam = sahtekarların uydurması, salakların da kerizlenmesi ise, o zaman normal, muhammed efendileri... Hayır bu salaklar muhammedi de geçtik, Celalettin Rumi'ye de mevlana yani efendimiz diyorlar. Lan kaç allahınız var sizin be! Kaç efendiye hizmet eden kölelersiniz siz? Köle dediğinin tek efendisi olur, ona hizmet eder. Efendisi başka efendiye gidip hizmet ettiğini duysa o köleyi öldürür. İslama göre köle ve dişi öldürene kısas da yapılmaz, gider yeni köle alır. Kasım 22, 2015 tarihinde democrossian tarafından düzenlendi Link to post Sitelerde Paylaş
Türk Torunu 0 Kasım 22, 2015 gönderildi Raporla Share Kasım 22, 2015 gönderildi Sünnet denilen şey Emevilerin uydurmasıdır. İslam'ı siyasi amaçla kullanmak için Arap kültürünün dinleştirilmiş hali olan Sünniliği uydurdular. Hadisleri konuşmak/eleştirmek vakit kaybından başka bir şey değil. İslam'ın kaynağı kurandır. O yüzden sadece Kuranı eleştirmeliyiz. Link to post Sitelerde Paylaş
democrossian 0 Kasım 22, 2015 gönderildi Raporla Share Kasım 22, 2015 gönderildi Sobayla konuşan delinin şakirdi yine zırvalamış. Neymiş islamdan önce araplar bilmem ne yapınca bilmem ne hastalığı tedavi olur diye inanıyorlarmışmış! E noolmuş yani! İslamdan sonra da gökte tahtında oturan allah diye görünmez bir puta dua edince hastalıklarının iyileşeceğine inanmışlar? Öbürü tu kaka da bu çok matah bir bot mu! Deve sidiği içerek iyileşeceklerine inanmışlar? Bu ne olacak? Peygamber diye bir herifin tükürüğü şifa diye inanmışlar? Yok ali'nin gözüne tükürmüş de gözü bir daha hiç ağrımamışmış! Gözüne değil gö... Neyse... Link to post Sitelerde Paylaş
democrossian 0 Kasım 22, 2015 gönderildi Raporla Share Kasım 22, 2015 gönderildi İslamda efendi ve köle, yani mevla ve abd sözcüklerinin aynen geçerli olmak üzere allah ve kul için kullanılması, başka sözcükler aranmasına gerek duyulmaması bir skandaldır. Adamın kölesi var, onun mevlası, yani efendisi olarak anılıyor. Köleye de abd deniyor. Bu bir rezalet, skandal. Açın bakın ashabı bedir listesine, oradaki adamların isimlerinin bazıları köledir. Hür olanlara filan ibni falan, yani falanın oğlu filan yazmışlar, köle olanlara ise filan abdil falan yazmışlar. Veya filan mevlahu falan yazmışlar. Lan olur mu yahu! Bu ne ilkel yobazlık böyle? Köle sahibi de mevla, allah da mevla! Böyle kepazelik, böyle rezalet mi olur? Oluyor! Hayır bu nasıl bir din yahu! Böyle uyduruk, böyle ilkel din mi olur! Din dediğin bir oturulur iyice düşünülür, tüm insanlara hitap edecek bir kurgulama yapılır da icat edilir be! Peygambere yardım mı, anma mı, ne karın ağrısıysa o da salat, allaha kılınan namaz da salat! Ülen geriler, buna bir başka kelime bulun be! Çoğul olarak ikisi de salavat! Ülen hiç allaha yapılan saygıyla peygambere yapılan aynı isimle olur mu! Biri tanrı, biri insan be! Hayır da hiç mi kafa çalışmıyor yahu! Bu kadar mı yoz yobaz olunur! Bitmedi: Sen tut kuran'a "hamd allah içindir" yani övülmek allaha mahsustur diye yaz, sonra peygamberine verdiğin ad övülmüş anlamına gelsin! Hayır ya bu ismi vermeyeceksin, ya övgü allah içindir yazmayacaksın! Ne iler yanı var bu dinin, ne tutar yanı. Tuttuğun yeri elinde kalıyor, dökülüyor. İnsan bir oturur iyice düşünür. Ondan sonra din ortaya atar! Link to post Sitelerde Paylaş
tupac 0 Kasım 22, 2015 gönderildi Raporla Share Kasım 22, 2015 gönderildi Şimdi bakma; mağara insanının üzerine "insan" iniyor. Çoluk çocuk parçalanıyor. İnsanı da yeriz biz. Bunlar mağara insanıydı. Kuran indi ve hala öyleler. Link to post Sitelerde Paylaş
кυвiŁαу 0 Kasım 27, 2015 gönderildi Raporla Share Kasım 27, 2015 gönderildi Bizim en sahih Hadis kaynağımız Buhari. Buhari, Muhammed'den 200 yıl sonra doğmuş. Doğar doğmaz hadis toplamamış tabi. 16 yaşından itibaren Mekke'de hadis toplamaya başlamış ve toplamda 600.000 tane hadis elde etmiş. Buhari bu 600.000 tane hadis içinden kendine göre bir eleme yapmış ve 7 bin küsür tanesini alıp adına "Sahih Buhari" demiş. 1) Buhari ilk etapta topladığı 600.000 tane hadisi aklında tutamayacağına göre nereye yazmış? 2) Buhari bu 600.000 hadis içinden elediği hadisleri neye göre elemiş? 3) Ben sokağa çıkıp insanlardan, 200 yıl önceki Osmanlı padişahı II. Mahmut'tan bir söz söylemelerini istesem bana alim gözüyle mi yoksa deli gözüyle mi bakarlar? Ehli Sünnet diye kimin söylediği belli olmayan sözleri Müslümana "iman et" diye dikte ettirmek zulümdür. Nisa Suresi 87. Ayet : ..."söz" bakımından, Allah'tan daha sadık kim olabilir? Kuran tercümelerini Arapça kelimelerle dolduran zatı muhteremler, Nisa Suresi 87. Ayetinden geçen "söz" kelimesi yerine neden Arapça "hadis" kelimesini kullanmıyorlar acaba?! Link to post Sitelerde Paylaş
Recommended Posts