Jump to content

"Müslümanlar'dan nasıl kurtulabiliriz"


Recommended Posts

muslumanlardan-nasil-kurtulabiliriz-1909

Donald Trump, "Bizim bu ülkede bir sorunumuz var. Müslümanlar. Bildiğiniz gibi şimdiki başkanımız da Müslüman." dedi.

Anketlerde önde giden Cumhuriyetçi Başkan aday adayı işadamı Donald Trump, yine tartışma yarattı. Trump, New Hampshire eyaletinde düzenlenen seçim kampanyası etkinliğinde kendisine soru soran bir destekçisinin Başkan Barack Obama için yaptığı “Müslüman ve yabancı” yorumunu düzeltmedi.

Amerika'nın Sesi'nin aktardığına göre Trump'ın bir destekçisi, Trump’a, “Bizim bu ülkede bir sorunumuz var. Müslümanlar. Bildiğiniz gibi şimdiki başkanımız da Müslüman. Hatta Amerikalı bile değil. Ayrıca bizi öldürmek istedikleri yerlerde bu kişileri eğittiğimiz kamplarımız var. Benim sorum, bunlardan, Müslümanlar’dan nasıl kurtulabiliriz?” diye bir soru yöneltti.

Sorunun Obama’nın Amerikalılığını ve dinini sorgulayan bölümüne “Bu sormamız gereken ilk soru” diyen Trump, şöyle devam etti: “Bizim ilgilenmemiz gereken birçok konu var. Bildiğiniz gibi pek çok kişi, aynı şeyi söylüyor. Oralarda kötü olaylar olduğunu söylüyor. Biz bu konuyla ve daha da fazlasıyla ilgileneceğiz.”

Donald Trump, soruyu soran destekçisinin Obama hakkındaki yanlış tanımına itiraz etmemekle beraber, bazılarının “Amerika’yı Müslümanlar’dan temizleme çağrısı” olarak yorumladığı sorusuna da değinmedi.

Demokrat Parti’nin önde giden adayı Hillary Clinton, Donald Trump’ı Twitter’da yazdığı açıklamada topa tuttu. Clinton, “Donald Trump’ın Amerika Başkanı hakkındaki yalan beyanları ve de Müslümanlar hakkındaki nefret dolu söylemleri kınamaması çok rahatsız edici ve çok yanlış. Kessin artık.”

Donald Trump’ın kampanya yetkilileri, Trump’ın sorunun Obama’nın Müslüman oluşuyla ilgili bölümünü duymadığını ve sadece eğitim kamplarıyla ilgili bölüme cevap verdiğini öne sürdü.

Odatv.com

Link to post
Sitelerde Paylaş

O da camileri kapatacak

o-da-camileri-kapatacak-1611151200_l2.jp

ABD ’nin Cumhuriyetçi başkan aday adayı Donald Trump, seçim vaadi olarak IŞİD’le mücadele kapsamında ABD’deki bazı camileri kapatabileceğini duyurdu.

Fox Business Network’te (FBN) Jim Varney’un sunduğu programa telefonla bağlanarak açıklamalar yapan Donald Trump, Varney’in “İngiltere’nin IŞİD’le savaşmak için seyahat edenlerin pasaportlarını iptal edeceğine ve buna ek olarak da bazı camileri kapatacağına ilişkin tasarısı hakkında ne düşünüyorsunuz?” sorusuna

“Bunu yapardım. Kesinlikle. Bunun çok iyi olduğuna inanıyorum. Orada bir sürü teklifin olduğunu biliyorum” diye yanıt verdi.

CAMİSİNE GÖRE DEĞİŞİR

Cumhuriyet'in aktardığına göre Varney, düşünce ve din özgürlüğünü garanti altına alan ABD Anayasası’nın 1. maddesini hatırlatınca ise Trump, “Bilmiyorum. Ben bir caminin kapandığını hiç duymadım. Bu camiye bağlı” dedi. 2016 başkanlık seçimleri için Cumhuriyetçi Parti ’den aday adayı olan ünlü iş adamı Donald Trump, ilk mitinginde ABD’deki Meksikalılara ve göçmenlere yönelik olarak sınıra duvar örmeyi vaat etmişti. Cumhuriyetçi Parti’nin bir diğer Başkan aday adayı Ben Carson da “Müslüman birinin ABD Başkanı olmaması gerektiğini” söyleyerek büyük tepki toplamıştı.

http://odatv.com/o-da-camileri-kapatacak-1611151200.html

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bu adamlar çok tehlikeli

Amerikanın yobaz protestanlarının sempatisini kazanmak için yapıyor.

Aynı bizim sağcı muhafazakar iktidarlar gibi, kitleye oynuyor.

Bu adamlar gelirse Amerika daha kanlı bir dış politika izleyeceği kesin.

Arkasında siyonist lobileri, silah ve ilaç sanayisi var. İsraile daha fazla destek olunmalı mottosuyla hareket ediyorlar.

Demokratların gelmesini tercih ederim, kötünün en iyisi en azından--lesser evil.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Işidi kim yarattı?

Kapitalizm tabi ki..

21.yüzyılın başında kapitalizmin atağa geçtiği yıllarda 11 eylül olayı patlak verdi..Bunu Amerika kendi yaptı veya mücahitler yaptı..Bu önemli değil..Sonuçta böyle bir olay oldu..Sonrasında Irak savaşı ve sonrasında Işid..Bu bir süreç..

İnsanlar kapitalizme/emperyalizme olan öfkelerini dinlerini kullanarak kusuyorlar..Olay bu..

İslam bir araçtır,silahtır sadece..İçerideki öfke kapitalizmedir/emperyalizmedir..

Toprağı bol olsun,George Carlin'in bu konularda ettiği müthiş laflar vardır..Sen diyor Ortadoğuda kovboyculuk oynarsan,onlar da senin kafanı gövdenden ayırır diyor..Gitme oralara,ne bok işin var ortadoğuda diyor..

Keşke bu lafları bir anlasa bu kapitalistler/emperyalistler..!

Link to post
Sitelerde Paylaş

Işidi kim yarattı?

Kapitalizm tabi ki..

21.yüzyılın başında kapitalizmin atağa geçtiği yıllarda 11 eylül olayı patlak verdi..Bunu Amerika kendi yaptı veya mücahitler yaptı..Bu önemli değil..Sonuçta böyle bir olay oldu..Sonrasında Irak savaşı ve sonrasında Işid..Bu bir süreç..

İnsanlar kapitalizme/emperyalizme olan öfkelerini dinlerini kullanarak kusuyorlar..Olay bu..

İslam bir araçtır,silahtır sadece..İçerideki öfke kapitalizmedir/emperyalizmedir..

Toprağı bol olsun,George Carlin'in bu konularda ettiği müthiş laflar vardır..Sen diyor Ortadoğuda kovboyculuk oynarsan,onlar da senin kafanı gövdenden ayırır diyor..Gitme oralara,ne bok işin var ortadoğuda diyor..

Keşke bu lafları bir anlasa bu kapitalistler/emperyalistler..!

İşin kötü tarafı bu canavarlar bizim vergilerimizle de beslendi.

Suriyeli mualif güçlere ve İşid'e dönüşen mücahit bozuntularını biz besledik.

Senin alın terini alıp canlı bomba yaptılar, roket atar yaptılar

Ve bunu saklamadan, gizlemeden, göstere göstere tırlarla taşıyarak gözümüze sokarak yaptılar, konuşmalarında dillendirdiler.

Hüloğların elleri kanlı....

---

bazı sorular herkesçe farklı cevaplanıyor, çeşitli teoriler var ama yine de sorulmaya/düşünmeye değer

İşid, hizbullah gibi kontrolden çıkıp efendilerini dinlemeyince, sopa gösterilip kontrol mu sağlandı, yoksa amerikan güdümünden çıkıp başka bir devletten destek mi buldu ?

Amerikanın petrol bekçileri kürt güçleri varken hali hazırda neden kürtler değil ilk planda işid palazlandırıldı--işid kontrolden çıkınca kürtler nasıl kurtarıldı, aynı amerikancı safta olunmasına rağmen neden Türkiye kürtlere gereken desteği neden vermedi ?

Suriyeli muhalifler dünya tatlısı olarak tanıtılırken medyamızda - neden dönüşüm geçiren işid birden bire kötü çocuk oldu.

Kanımca bölgede büyük bir güç olunması istenmiyor, İşid'i tabiki emperyal güçler besledi, kontrolden çıkınca parçaladılar. Çünkü bölgenin kaotik olması amaçlanıyor.

Kaotik ortamda her tarafa silah satmak mümkün, ırak vari her an özgürlük getirmek mümkün. Parçaları kontrol etmek daha kolay.

Suriye ve Irak topraklarında güçlü tek bir devlet, ortadoğuda sıkıntı yaratacağı için, işid yeniden dizayn edildi.

Ortada gerçekten garip çarpık bir tablo var.

Rusya -Esad Vs Türk hükümeti--Kürt güçleri--Amerika- (Sureyeli Muhalifller ve İşide dönüşen Mücahitler)

Link to post
Sitelerde Paylaş

İşin kötü tarafı bu canavarlar bizim vergilerimizle de beslendi.

Suriyeli mualif güçlere ve İşid'e dönüşen mücahit bozuntularını biz besledik.

Senin alın terini alıp canlı bomba yaptılar, roket atar yaptılar

Ve bunu saklamadan, gizlemeden, göstere göstere tırlarla taşıyarak gözümüze sokarak yaptılar, konuşmalarında dillendirdiler.

Hüloğların elleri kanlı....

İleride bu konu Türkiye'nin başına bela olabilir..

bazı sorular herkesçe farklı cevaplanıyor, çeşitli teoriler var ama yine de sorulmaya/düşünmeye değer

İşid, hizbullah gibi kontrolden çıkıp efendilerini dinlemeyince, sopa gösterilip kontrol mu sağlandı, yoksa amerikan güdümünden çıkıp başka bir devletten destek mi buldu ?

Amerikanın petrol bekçileri kürt güçleri varken hali hazırda neden kürtler değil ilk planda işid palazlandırıldı--işid kontrolden çıkınca kürtler nasıl kurtarıldı, aynı amerikancı safta olunmasına rağmen neden Türkiye kürtlere gereken desteği neden vermedi ?

Bizimkiler eli silahlı kürtleri dinsiz,eli silahlı teröristleri müslüman bildiği için özellikle ışide destek verdiler..

Suriyeli muhalifler dünya tatlısı olarak tanıtılırken medyamızda - neden dönüşüm geçiren işid birden bire kötü çocuk oldu.

Kafa kesmeler arttığı için,mecburen ışidi kötülemek zorunda kaldılar..Bir gün Japon,bir gün Amerikalının kafaları kesilince;Türkiye'de söylemini öfkeli çocuklardan terörist çocuklara dönüştürdü..Aslında isteyerek söylemiyor bunu..Bizim akplilere göre ışid,mücahitlerden kurulu bir oluşum..Hâlâ böyle düşünüyorlar..Paris sonrası ne dedi Tayyip?Terörün dini olmaz dedi..Demek istiyor ki,İslam'ı karıştırmayın bu işe..Yani biz terörist değiliz diyor..Kafayı yemiş birisinin,deliliğini inkar etmesidir bu..

Kanımca bölgede büyük bir güç olunması istenmiyor, İşid'i tabiki emperyal güçler besledi, kontrolden çıkınca parçaladılar. Çünkü bölgenin kaotik olması amaçlanıyor.

Kaotik ortamda her tarafa silah satmak mümkün, ırak vari her an özgürlük getirmek mümkün. Parçaları kontrol etmek daha kolay.

Suriye ve Irak topraklarında güçlü tek bir devlet, ortadoğuda sıkıntı yaratacağı için, işid yeniden dizayn edildi.

Ortada gerçekten garip çarpık bir tablo var.

Rusya -Esad Vs Türk hükümeti--Kürt güçleri--Amerika- (Sureyeli Muhalifller ve İşide dönüşen Mücahitler)

Bence herkes sıçmış durumda..Tüm siyasiler..

Kimse ne yaptığını bilmiyor..Kimse birkaç sene sonra ortadoğuda veya Avrupa'da neler olacağını tahmin edemiyor..İnanılmaz bir kaos durumu ortaya çıktı..Bu konuda kimsenin bir planı yok..Kimsenin yapacağı bir şey de yok..Artık geriye dönüşte yok..

Delirmek üzere olan müslümanların altlarına araba verip,ellerine de silah verirsen olacakları kestiremezsin..Bugün tüm Dünya'daki insanlar,ortadoğuya silah yardımı yapan ülkeleri protesto etmeli..Bu konudaki sorumlu siyasileri istifaya davet etmeli ama ben hayaller kuruyorum işte..Bugün halkının güvenliğinden sorumlu Hollande,sanki bir kahraman gibi yürüyor/konuşuyor..Bu pişkinlik sadece bizde yok,Dünya'nın her yerinde var demek ki..

tarihinde NOLAN tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Trump seçilirse ABD'nin ilk salak başkanı olmayacak. Daha önce de benzer öküzler ABD başkanı olmuştu.

Buna rağmen, Trump'un seçilmesinin sembolik bir önemi olacağını düşünüyorum. Kapitalizmin yeni ideolojisi aptallık. Durmaksızın aptallığın, cehaletin propagandasını yapıyor, insanların aptallaşması için elinden geleni yapıyor. Trump, aptallığın ve aptallaşmanın ikonası olarak gerzek gerzek sırıtacaktır.

90'lı yıllarda aptallık Türkiye'de bu kadar yaygınlaşmamıştı. Akıl ve bilim alay konusu yapılamıyordu. 90'lı yılların sonunda galiba, Turuncu Yayınevi diye bir yayınevi çıktı. Turuncu! Turuncu "Devrimler". Bu familya yani, ABD çıkarları için sokaklarda düdük çalıp ABD karşıtı hükümetleri deviren gerzek sürüsü. Bu Turuncu Yayınevi'nin yayınladığı ilk kitap Hülya Avşar ile ilgili olmuştu. "O Bir Marka, Hülya" diye bir kitap. Bu kitap entelektüel bir kitap olarak insanlara dayatıldı. Ciddi ciddi Hülya Avşar'ın "fikirleri" olduğu ve bu fikirlerin insanlara ilham vereceğini iddia ediyorlardı. İlk seferde ağır doz verilmişti, aşı tutmadı. Alay konusu oldular. Ama amaç belli olmuştu. Basitlik ve bayağılık kültür olarak insanlara dayatılacaktı. Nitekim dayatıldı da...

Bugün futbol ile ve popüler kültür ile ilgilenen, bu konularda felsefi derinlik bulan bir yığın "entelektüel" var. Radikal gazetesinde yazan, yakın zamanda Y-Cumhuriyet gazetesine geçen bir salak var. Televizyon dizilerinden felsefi mesajlar bulup çıkarıyor. Dizileri solcu ve sağcı olarak tasnif ediyor falan filan. Ama artık kültür bu.

12 Eylül'ü yapan kurmay subaylardan biri söylemişti. Biz 12 Eylül'ü üniversite öğrencileri lise öğrencileri gibi olsunlar diye yaptık. İşte amacına ulaştı! Popüler kültürün bokunda boncuk arayan, felsefesiz bir kuşak yarattılar. Bu kuşak tabii ki sadece Türkiye'de yaratılmadı. ABD ve Batı bütünüyle böyle. Trump bu aptallaşmanın üstüne tüy dikecek gösterişli bir anıttır.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Aha bu da aptallığın milyonlarca manifestosundan biri. Meşhur aptallardan Perihan Mağden tarafından yazılmış. O bir Marka, Hülya Avşar kitabının tanıtım yazısı.

Bir gün benden güzeli çıkarsa, ikinciliğe düştüğümü ilk ben söyleyeceğim." - Hülya Avşar- Hülya Avşar, attığı her adımla basını ikiye böldü. Bir tarafta Hülya taraftarları, diğer tarafta Hülya karşıtları vardı. Bu ülkede doğan çocuklar bile bu ayrıma göre büyüdüler. Ya Hülya'nın yanında yer aldılar, ya ta tam karşısında... Ama Avşar Kızı'nın karşısında yer alanlar bile, her şeyin üç günde unutulduğu bir ülkede yirmi yıldır zirvede kalan bir kadını takdir etmek zorunda kaldılar. O, gerçekten bir fenomendi. "O, Marilyn Monroe gibi, Türkan Şoray gibi içinizi koruma hisleriyle kabartacak, salt sevip delice bağlanabileceğiniz bir ilahe değil. O, Türkiye'nin Madonna'sı. Zaman zaman acayip gıcık olabileceğiniz, zaman zaman hoşlanabileceğiniz, zaman zaman boğmak isteyebileceğiniz, AMA hiçbir zaman kayıtsız kalamayacağınız bir post modernite başeseri." - Perihan Mağden- TURUNCU MEDYA 194 SAHİFE 2003 BASIM

Link to post
Sitelerde Paylaş

Aha bu da aptallığın milyonlarca manifestosundan biri. Meşhur aptallardan Perihan Mağden tarafından yazılmış. O bir Marka, Hülya Avşar kitabının tanıtım yazısı.

Bir gün benden güzeli çıkarsa, ikinciliğe düştüğümü ilk ben söyleyeceğim." - Hülya Avşar- Hülya Avşar, attığı her adımla basını ikiye böldü. Bir tarafta Hülya taraftarları, diğer tarafta Hülya karşıtları vardı. Bu ülkede doğan çocuklar bile bu ayrıma göre büyüdüler. Ya Hülya'nın yanında yer aldılar, ya ta tam karşısında... Ama Avşar Kızı'nın karşısında yer alanlar bile, her şeyin üç günde unutulduğu bir ülkede yirmi yıldır zirvede kalan bir kadını takdir etmek zorunda kaldılar. O, gerçekten bir fenomendi. "O, Marilyn Monroe gibi, Türkan Şoray gibi içinizi koruma hisleriyle kabartacak, salt sevip delice bağlanabileceğiniz bir ilahe değil. O, Türkiye'nin Madonna'sı. Zaman zaman acayip gıcık olabileceğiniz, zaman zaman hoşlanabileceğiniz, zaman zaman boğmak isteyebileceğiniz, AMA hiçbir zaman kayıtsız kalamayacağınız bir post modernite başeseri." - Perihan Mağden- TURUNCU MEDYA 194 SAHİFE 2003 BASIM

Buna alternatifin nedir? Vatan partisi bayraklarıyla sokakda yürümek mi?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Buna alternatifin nedir? Vatan partisi bayraklarıyla sokakda yürümek mi?

Nasıl bir iliyet bağı kurdun öyle,

Söylemin siyasetçilerin sıkça başvurduğu safsata metotlarına benziyor.

( Amacına uygun olmayan şekilde çıkarsama yaparak, karşı argümanı değersizleştirme)

Cehaletin sistematik olarak övüldüğü doğru.

Bununla mücadeleye önce kendinden, yakınlarından ailenden başlayabilirsin.

Bilinçli birey-vatandaş olan herkesin umrunda olmalıdır.

Sorgulamayan, sadece düşünmeden harcayan, ekonomiyi ayakta tutan zombi kitleler yaratıyorlar... Zararı sana, bana, sevdiklerimize.

Reklamlarla sen daha iyisine layıksın, en yenisinden alsana diyor ... asgari ücretli işçinin elinde iphone 6.

Taksitle ödeyeceğim diyor. Onu metanın kölesi hale getiren bir kaç aylık emeğini o telefona harcatan güç nedir ?

1-2-3-4 yetmiyor mu.

Görgüsüzlük-hödüklük-cehalet hakim olmaya başladı.

Fakirinden zenginine, toplumun her kesiminde.

Bizim toplumumuzda bunu gözlemek daha kolay

-Tarihi saptırılarak farklılaştırılıyor.

-Coğrafya billinmiyor

-Kültür bilinmiyor

-Bilim yerine safsatar anlatılıyor okullarda.

-Tv yayınları ve programları tekelciliğe dönüşüyor, sürekli aynı tip, içeriği boş, anlamsız şeylerle insanlar oyalıyorlar.

Aç televizyonu kanallar arası gez, milletin zamanın bir çoğunu yiyen bu programların ışığında ne ilerleme kaydedilir ?

Alternatifi ne;

--Toplumu kaynım ona atladı, eniştemle delirmeceler .... Bu tip tv programları, yayınları ve kültüründen kurtarmak gerekiyor.

--Sahte aydın ve rol model sanatçıları gündeme taşımaksa, gerçek sanatı, sanat eserleri ön plana çıkmalı. İnsanların kişisel zevklerinde ilerlemeler olmalı.

--Okumaya ve araştırmaya yönlendirilebilir, projeler yürütülebilir vs.

(Akıl yürütme-sorgulama-değerlendirme kapasitesi gelişmeli milletin)

Bunun için önce temel ihtiyaçlarını gidermesi, muhtaç olmaması gerekir.

Aç adam felsefe yapamaz. ... başka bir entellektüel, kültürel, sosyal faaliyete zaman ayıramaz.

Sen adama bol çocuk doğuttrup, beslemesi için kendine muhtaç edersen, o adam zincirinden kurtulamaz

Başta Eğtim sisteminin akılcı ve bilim ışığında tekrar düzenlenmesi gerekir ...

Bu satırları çok bilgili olduğum için mi yazıyorum ?
Hayır
Ama şunu biliyorum, onlar ne kadar cahil olduğunun farkında bile değil--umrunda da değil,
Çünkü hayata yeme, içme, sıçma olarak bakıyorlar.
Daha ötesinde bir vizyonu yok insanların.
Hayatta daha fazla zevk veren anlamlı yolların peşinde değil,
hayat kalitesini artırmanın peşinde değil,
karmaşık bir yemek yapmaktansa kuru kuru yemeye devam ediyor otlayan bir koyun ya da
programlanmış basit bir robot gibi...
bunun bir ölçüde gelir düzeyiyle de alakası yok,
Fakirleri anlayabilirim yukarıda değindim nedenlerden ötürü ama bu ülkenin zenginlerinin çocukları da aynı eğilimlerde.
Yüzeysel erkeklerle ve kızların çiftleştiği ve onların da kendi cahil bebeklerini doğurdukları ve
onların salak kurallarıyla ve yöneticileriyle yönetilen bir distopyaya doğru gidiyoruz .
Bundan daha kötü bir toplum mu olur ?
Rahatsız olmadıkları için onlar bu distopyada normal insanlar, bize düşen rol ise rahatsız, aykırı olmak ve hatta bir parça deli olmak. Erasmusun deliliğe övgüsü budur, iki anlama gelecek şekilde de kullanır bazı yerde över bazı yerde yerer.
Bu toplum ve aile yapılarında yaşayıp da rahatsızlık duymuyorsan delillerden daha delisindir aslında der.

Bu kitapların topluca yakıldığı bir distopyadan alıntı sözler, bizim yaşadığımız gerçekliğe parelel...

''Kitaplar gerçek değildir istediğin zaman kapatabilirsin, halbuki televizyon öylemi devamlı açıktır''

''İnsanlar aslında hiçbir şey konuşmuyor, konuşmaları gerek ! Tek konuştukları arabaları, elbiseleri yüzme havuzları, aynı müzikler, aynı şakalar... eski zamanda resimler birşeyler söylermiş, hatta insanları bile gösterirmiş...

tarihinde Fellix tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Nasıl bir iliyet bağı kurdun öyle,

Söylemin siyasetçilerin sıkça başvurduğu safsata metotlarına benziyor.

( Amacına uygun olmayan şekilde çıkarsama yaparak, karşı argümanı değersizleştirme)

Cehaletin sistematik olarak övüldüğü doğru.

Bununla mücadeleye önce kendinden, yakınlarından ailenden başlayabilirsin.

Bilinçli birey-vatandaş olan herkesin umrunda olmalıdır.

Sorgulamayan, sadece düşünmeden harcayan, ekonomiyi ayakta tutan zombi kitleler yaratıyorlar... Zararı sana, bana, sevdiklerimize.

Reklamlarla sen daha iyisine layıksın, en yenisinden alsana diyor ... asgari ücretli işçinin elinde iphone 6.

Taksitle ödeyeceğim diyor. Onu metanın kölesi hale getiren bir kaç aylık emeğini o telefona harcatan güç nedir ?

1-2-3-4 yetmiyor mu.

Görgüsüzlük-hödüklük-cehalet hakim olmaya başladı.

Fakirinden zenginine, toplumun her kesiminde.

Bizim toplumumuzda bunu gözlemek daha kolay

-Tarihi saptırılarak farklılaştırılıyor.

-Coğrafya billinmiyor

-Kültür bilinmiyor

-Bilim yerine safsatar anlatılıyor okullarda.

-Tv yayınları ve programları tekelciliğe dönüşüyor, sürekli aynı tip, içeriği boş, anlamsız şeylerle insanlar oyalıyorlar.

Aç televizyonu kanallar arası gez, milletin zamanın bir çoğunu yiyen bu programların ışığında ne ilerleme kaydedilir ?

Alternatifi ne;

--Toplumu kaynım ona atladı, eniştemle delirmeceler .... Bu tip tv programları, yayınları ve kültüründen kurtarmak gerekiyor.

--Sahte aydın ve rol model sanatçıları gündeme taşımaksa, gerçek sanatı, sanat eserleri ön plana çıkmalı. İnsanların kişisel zevklerinde ilerlemeler olmalı.

--Okumaya ve araştırmaya yönlendirilebilir, projeler yürütülebilir vs.

(Akıl yürütme-sorgulama-değerlendirme kapasitesi gelişmeli milletin)

Bunun için önce temel ihtiyaçlarını gidermesi, muhtaç olmaması gerekir.

Aç adam felsefe yapamaz. ... başka bir entellektüel, kültürel, sosyal faaliyete zaman ayıramaz.

Sen adama bol çocuk doğuttrup, beslemesi için kendine muhtaç edersen, o adam zincirinden kurtulamaz

Başta Eğtim sisteminin akılcı ve bilim ışığında tekrar düzenlenmesi gerekir ...

Bu satırları çok bilgili olduğum için mi yazıyorum ?
Hayır
Ama şunu biliyorum, onlar ne kadar cahil olduğunun farkında bile değil--umrunda da değil,
Çünkü hayata yeme, içme, sıçma olarak bakıyorlar.
Daha ötesinde bir vizyonu yok insanların.
Hayatta daha fazla zevk veren anlamlı yolların peşinde değil,
hayat kalitesini artırmanın peşinde değil,
karmaşık bir yemek yapmaktansa kuru kuru yemeye devam ediyor otlayan bir koyun ya da
programlanmış basit bir robot gibi...
bunun bir ölçüde gelir düzeyiyle de alakası yok,
Fakirleri anlayabilirim yukarıda değindim nedenlerden ötürü ama bu ülkenin zenginlerinin çocukları da aynı eğilimlerde.
Yüzeysel erkeklerle ve kızların çiftleştiği ve onların da kendi cahil bebeklerini doğurdukları ve
onların salak kurallarıyla ve yöneticileriyle yönetilen bir distopyaya doğru gidiyoruz .
Bundan daha kötü bir toplum mu olur ?
Rahatsız olmadıkları için onlar bu distopyada normal insanlar, bize düşen rol ise rahatsız, aykırı olmak ve hatta bir parça deli olmak. Erasmusun deliliğe övgüsü budur, iki anlama gelecek şekilde de kullanır bazı yerde över bazı yerde yerer.
Bu toplum ve aile yapılarında yaşayıp da rahatsızlık duymuyorsan delillerden daha delisindir aslında der.

Bu kitapların topluca yakıldığı bir distopyadan alıntı sözler, bizim yaşadığımız gerçekliğe parelel...

''Kitaplar gerçek değildir istediğin zaman kapatabilirsin, halbuki televizyon öylemi devamlı açıktır''

''İnsanlar aslında hiçbir şey konuşmuyor, konuşmaları gerek ! Tek konuştukları arabaları, elbiseleri yüzme havuzları, aynı müzikler, aynı şakalar... eski zamanda resimler birşeyler söylermiş, hatta insanları bile gösterirmiş...

Yazdıklarının tamamını okudum.

Cevap için teşekkürler...

Buna alternatif yok galiba.

Yani birisinin popüler kültüre tabii olmaması için ne öneriyorsun bence her bireyin bir planı olmalı...

Yani ben başta okumamız gereken belli başlı kitaplar olmalı diye düşünüyorum...

Ancak ne okumalı ne yazmalı?Buna dair çevremden beni hiç yönlendiren olmadı.

Popüler kültür bulaşmış insanları kurtarmak zor,ama onların çocuklarını hedef alabiliriz.

Öncelikle türkiyede ilerici aydınlanmacı bir devrim şart..

ardından ise çocuklar ailelerinde mümkün olduğunca uzakta yetiştirlmeli

şimdilik düşündüğüm bunlar.

Seçimlerde Vatan partisine oy verdim ama antalyadan bukadar %0.48 oy aldı.Anlayacağın yalnızız...

Link to post
Sitelerde Paylaş

Ben bu başlıktaki mesajlarımda da, genel olarak bütün mesajlarımda da Vatan Partisi sözcülüğü yapmıyorum. Aslında sadece Vatan Partisi ve Perinçek aleyhine mesaj görünce cevap yazıyorum. Başlık açarak bir tek defa parti propagandası yapmadım.

Ben naçizane, aydınlanma ve pozitivizmi savunmaya çalışıyorum. Bugün dayandığımız mevzi burasıdır. Vatan Partisi bu mevziyi savunan en önemli figür olduğu için onu destekliyorum.

Bu arada, rakamlara kafanızı takmayın. Insan beyninin vücut hacmine oranı, ortalama %7.5'muş. Demek ki zaten üst sınırımız bu. İşin ilginci anketlerde, baraj olmasa Vatan Partisine oy verirdim diyenlerin oranı da bu kadar çıkıyor. Herşey yerli yerinde yani.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Ben bu başlıktaki mesajlarımda da, genel olarak bütün mesajlarımda da Vatan Partisi sözcülüğü yapmıyorum. Aslında sadece Vatan Partisi ve Perinçek aleyhine mesaj görünce cevap yazıyorum. Başlık açarak bir tek defa parti propagandası yapmadım.

Ben naçizane, aydınlanma ve pozitivizmi savunmaya çalışıyorum. Bugün dayandığımız mevzi burasıdır. Vatan Partisi bu mevziyi savunan en önemli figür olduğu için onu destekliyorum.

Bu arada, rakamlara kafanızı takmayın. Insan beyninin vücut hacmine oranı, ortalama %7.5'muş. Demek ki zaten üst sınırımız bu. İşin ilginci anketlerde, baraj olmasa Vatan Partisine oy verirdim diyenlerin oranı da bu kadar çıkıyor. Herşey yerli yerinde yani.

Çeşitli grupların yaptığı eylemleri nasıl yorumluyorsun?

(pkk,işid,vs)

Bu tür eylemler yanlış olsada büyük kitlelerede sesini duyurabiliyorlar...

Bu eylem yöntemlerini nasıl yorumluyorsun?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Çeşitli grupların yaptığı eylemleri nasıl yorumluyorsun?

(pkk,işid,vs)

Bu tür eylemler yanlış olsada büyük kitlelerede sesini duyurabiliyorlar...

Bu eylem yöntemlerini nasıl yorumluyorsun?

Nasıl yani? Silahlı eylem mi yapalım diyorsun? Yok. Aydınlık geleneğinde silahlı mücadele yoktur. 70'den önce silah taşındığı dönemler olmuştur ama, kendini korumak amacı ile. Askere, polise, halka ya da herhangi bir gruba karşı silah kullanmayı tasvip etmiyorum.

PKK ve IŞİD belli toplumsal grupların aidiyet duygularını kaşıyarak politika yapıyorlar. Bunlar akla dayalı birer politik hareket değildir. Ortaçağ kimliklerini öne çıkarıyorlar. PKK taraftarı olan sıradan bir insan, PKK'nın herhangi bir önerisini, çözümünü, analizini beğendiği için PKK'yı desteklemez. Kürt kökenli olması PKK'yı desteklemek için yeterlidir. Ama Kürt olmayı seçmemiştir. Aynı şey IŞİD için de geçerlidir.

Bunlar ortaçağ kalıntılarıdır, o kimlik mirası üzerinden yükselirler. Hitap ettikleri toplumun ilgisini çekmek için güçlü olduklarını göstermeleri yeterlidir. Belli bir güce ulaştıklarında halk destekleri çığ gibi yükselir. Ama güçleri yitince aynı oranda sönüp giderler. Biz o şekilde bir büyüme gerçekleştiremeyiz. İnsanlara analiz ve çözüm sunuyoruz. Akıllarına hitap ediyoruz. Ama dediğim gibi, beynin oranı %7.5.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Trump şimdiden başkan.

Demokratlarda sadece Hilary var, o da var mı yok mu belli değil.

Ancak ilk kadın başkan olsun ayağına basın ona kanalize edebilir toplumu.

Obama zamanı ilk siyahi başkan diye herkesi ona kanalize ettiler çünkü.

Bir terslik olmazsa başkan cumhuriyetçilerden olacak.

Müslümanların üzerine oynaması çok akıllıca.

Müslümanlar rahat durmaz.

Saldırı gerçekleştirecekler.

Gerçekleştirdiklerinde de Trump anketlerde uçar gider.

Tutamazlar.

tarihinde Strong Materialist tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.

×
×
  • Yeni Oluştur...