Jump to content

Nasıl Rüya görürüz ?


Recommended Posts

Uyku hali özellikle büyük beynin dış ortamla ilişkisinin kesilmesi sonucu, tüm vücudun girdiği mutlak bir dinlenme evresidir. Özellikle sinir dokuda protein yapımı ve yine diğer tüm dokularda dinlenme ve yenilenme, uyku evresinde hızlanır. Uyku süreci, birbirini takip eden 5 farklı evreden oluşur. Uykuya daldıktan 2-3 saat sonra en derin uyku aşamasına ulaşılır. Uykunun yaklaşık %80�lik bölümünde, ilk 4 aşama boyunca derin uyku halinden hafif uyku haline değişimler görülür. Bu esnada, beyinden çıkan elektrik dalgaları da sürekli olarak değişir. Son aşamada ise, REM (rapid eye movement) olarak bilinen hızlı göz hareketleri görülür. Bu nedenle REM evresi olarak da bilinen bu evre, rüyanın görüldüğü esas evredir. REM evresi boyunca, rüya görme boyunca vücut kasları dinlenme halindedir. Ancak kalp atış hızı, oksijen tüketimi, nefes alıp veriş ve göz hareketleri, bu evre boyunca uyanık hal ile aynı oranda gerçekleşir. Normal şartlar altında 8 saat uyuyan bir insan, bu uykunun ortalama 1,5 saatini rüya görerek geçirir. Yaşlanmayla birlikte hem uykunun toplam süresi, hem de REM evresi kısalır. Her uykuda, birden fazla rüya görürüz ve bunların uzunlukları 15 dakikadan 45 dakikaya kadar değişebilir.

Bilim teknik'te merak edilenler kategorisinden aldığım bir yazı

şimdi sizin düşünceleriniz nelerdir ?

ve ayrıca Neden rüya görürüz ?

bu vücudun bir ihtiyacımıdır ?

Link to post
Sitelerde Paylaş
şimdi sizin düşünceleriniz nelerdir ?

ve ayrıca Neden rüya görürüz ?

bu vücudun bir ihtiyacımıdır ?

Vucudun rüya görmeye ihtiyacı yok, düşünmeye ihtiyacı var. Zaten rüyada, uyanık haldeyken algıladığımız şeylerin tekrarlanmasından, sentezlenmesinden ibaret. Sizi bilmiyorum ama benim rüyalarım genelde lucid ve ayrıca, hem rüya görüp hemde uyanık olabiliyorum. Bu olayı genellikle sabaha karşı uyanma durumda yaşıyorum. Birgün bu rüya olayını kendim çözdüm. Cevabı çok basit; sadece düşünüyorum. Beyin aslında kendini kapatmıyor, çalışmaya devam ediyor. Bu çalışma, yukarda bahsettiğim gibi uyanık haldeyken elde ettiğim verilerden ibaret. Bunları değiştirip değiştirip önüme sunuyorum. Zaten algı organlarım olmasaydı rüyalarımda olmayacaktı.

Rüyalar benim hayatımda özel yerler kapladı. Reel hayatta yapamadığım olayları rüya ortamında gerçekleştirdim. Ve inanın bir rüyayı yıllarca süren bir masal gibi uzatabildim. Sabah kalktığımda herne kadar yorgunluk içinde hissetsemde kendimi, bütün bunlara bir hayli deymişti.

Zecal.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Nedeni belki de bilinç altında kalan görüntüler, hafızadaki kayıltar, belki frekanslarımız belki hayatla empatilerimiz...

Evet sanırım birazda psikolojik etkenlerden kaynaklanan birşey

beyin

vücut dinlenirken kendini oyalicak olaylar aradığı için mi rüya

yolunu seçiyor acaba

biraz mecazi bir yaklaşım oldu ama.

zaten rüyalar 6-45 dk arasında geçiyor

aama rem uykusunda saniyelerle ifade edilidiğini biliyorum

çok karışık bir durum.

tarihinde maggie tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Yazımın tamamını oku

elektrik santarilnden kastını anlıyamadım zaten vücutta

elektrik akımları olur.

et parçası deyip geçme

bi yerden alıntı yaptım yazıyı yazana sor ayrıca.

Alıntı yaptığımıda belirttim

konuyu çarpıtmazsan sevinirim.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Evet sanırım birazda psikolojik etkenlerden kaynaklanan birşey

beyin

vücut dinlenirken kendini oyalicak olaylar aradığı için mi rüya

yolunu seçiyor acaba

biraz mecazi bir yaklaşım oldu ama.

zaten rüyalar 6-45 dk arasında geçiyor

aama rem uykusunda saniyelerle ifade edilidiğini biliyorum

çok karışık bir durum.

İnsanın en zor olayı 1 sn bile düşünemeden yaşayamamasıymış. Olamazmış.

Belki de beyin rüyasında bile olsa 1-2 dk. düşünmese, oyalanmasa insanı delirtebilir veya öldürebilir.

Rüya görmese de beyin yine de düşünmesine hız kesmez çünkü beyin vücudun organlarını uykuda da çalıştırandır. Eğer 1-2 dk veya daha kısa süreli de olsa beyin vücudun organlarına komut göndermezse ölürüz.

Rem uykusunda da farklı bir düşünme modu yoktur sanırım. Uykularda düşünme hızı azalabilir ama kesilmez...

Link to post
Sitelerde Paylaş

En ilginci de şudur. "Kadavra" kitabında okumuştum.

Başı kesilerek veya giyotin ile idam edilenlerin kafaları kesildikten sonra 3-4 saniye canlı kalırmış.

Cellatlar o bakışların halan "anlamlı" olduğunu zannettiklerini söylemişler.

düşünün, yaşayan bir "kafa" ama vücuttan gelen bir veri yok.

Üzücü tabii...

Link to post
Sitelerde Paylaş
İnsanın en zor olayı 1 sn bile düşünemeden yaşayamamasıymış. Olamazmış.

Belki de beyin rüyasında bile olsa 1-2 dk. düşünmese, oyalanmasa insanı delirtebilir veya öldürebilir.

Rüya görmese de beyin yine de düşünmesine hız kesmez çünkü beyin vücudun organlarını uykuda da çalıştırandır. Eğer 1-2 dk veya daha kısa süreli de olsa beyin vücudun organlarına komut göndermezse ölürüz.

Yazdıkların komple yanlış...İnsan düşünmeden yaşayabilr.Düşünmezsen ölürsün diye bir şey yok.Zaten frontal lobun pre frontal kısmı düşünmeyle ilgili ve bu bölge hiçbir yaşamsal alan barındırmıyor.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Beyinin düşünme kısmı zaten görece çok küçük bir alandır.Kaldıki bunun dışında birçok alanda yaşamsal değildir.Örneğin konuşma alanı,görme alanı,somatosensör bölge,motor bölge,vs vs.Aslına bakarsan yaşamsal alan vücudun homosteazını sağlayan omurilik soğanı,mesencephalon,hipotalamus/hipofizdir.Gerisi olmasada insan yaşayabilir ama bir nevi bitkisel hayatta...Zaten bitkisel hayat dediğimizde budur.Düşünemezsin,konuşamazsın,hissedemezsin ama kalbin atar,nefes alırsın...

Link to post
Sitelerde Paylaş
Vucudun rüya görmeye ihtiyacı yok, düşünmeye ihtiyacı var. Zaten rüyada, uyanık haldeyken algıladığımız şeylerin tekrarlanmasından, sentezlenmesinden ibaret. Sizi bilmiyorum ama benim rüyalarım genelde lucid ve ayrıca, hem rüya görüp hemde uyanık olabiliyorum. Bu olayı genellikle sabaha karşı uyanma durumda yaşıyorum. Birgün bu rüya olayını kendim çözdüm. Cevabı çok basit; sadece düşünüyorum. Beyin aslında kendini kapatmıyor, çalışmaya devam ediyor. Bu çalışma, yukarda bahsettiğim gibi uyanık haldeyken elde ettiğim verilerden ibaret. Bunları değiştirip değiştirip önüme sunuyorum. Zaten algı organlarım olmasaydı rüyalarımda olmayacaktı.

Rüyalar benim hayatımda özel yerler kapladı. Reel hayatta yapamadığım olayları rüya ortamında gerçekleştirdim. Ve inanın bir rüyayı yıllarca süren bir masal gibi uzatabildim. Sabah kalktığımda herne kadar yorgunluk içinde hissetsemde kendimi, bütün bunlara bir hayli deymişti.

ah ne güzel.

bense hiç rüya görmüyorum. gördüğüm zamanları kayıp addediyorum. sen söyledin yorgun hissediyorum diye, onun yerine uyanıkken zihnimi yormayı isterim. zihin aktifken uykuya yatınca oluyo rüya bende...

samimi bişey sorucam, Bu lucid rüyaları yıllar sürecek kadar uzatabiliyorsan, sonsuz yaşam teorik olarak mümkün olmuyor mu?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Hergun ruya gorenler ile yilda bir iki ruya gorenleri nasil kiyaslarsiniz?

Ben yilda bir yada iki ruya gorurum. Annem ise benim aksime her gun ruyalar icinde bogusur durur, ruyasinda bagirir, aglar, saga sola vurur :rolleyes: Bazanda beni korkutur, sesi benim yattigim odaya gelir.

Ben sahsen ruyalarin duygusal insanlarda daha cok meydana geldigini dusunuyorum, sosyal yasantinin daha fazla ruya yada daha az ruya gormeyi etkiledigi bir gercek sanirim. REM uykusunda muhakkak ruya gorulecek diye bir kaidede yok sanirim.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Rüya hakkında çok şey öğrenildi, ama yolun başındayız. Hızlı göz hareketi, yani REM=rapid eye movement, 1950?lerde Tıp öğrencileri N.Kleitman ve E.Aserinsky?nin bir çocuğu uykuda gözlerken buldukları bilinir. Önce beyin hakkında bilinen bazı şeyleri yineleyelim:

- Beyin bütün acıları algılayan, ama kendisi acımayan tek organ, sakatatçı iseniz beyine "et parçası" diyebilirsiniz.

- Tahmini 100 milyar nörondan oluşur.

- Bu sayı gelişmiş chiplerindeki transistör sayısından küçüktür.

- AMA, Beyinin üstünlüğü her bir nöronun enaz 10 bin ayrı nöron ile bağlantısıdır.

- Bilgi, I/O gibi ikili sistem dışında işlenebilmektedir.

- Bilgi hücre içinde olasılıkla organik olarak depolanmakta, bilgi birikim ve kullanımında hem biyokimyasal, hem biyofizik kurallar geçerli olmakta.

- Bilgisayarın ROM, RAM ve HDD işlevleri, beyinde mekanik olarak değil, tamamıyla işlevsel düzeyde sürdürülmekte.

- Google'da bilgisayar sistemi için hiçbir anlam ifade etmeyen bir sözcük taratılırken, 15 salisede 1 milyon sözcük içeren sayfayı bulabilirsiniz. Bilgisayarlar bunu işlevsel olarak kullanabilir durumda değildir. Beyin dondurma sözcüğü ile tadı, kokusu, görsel boyutu ve anıları ortaya çıkarmakta, bu yönde tepki verebilmektedir.

- Bilgi birikimi tam olmayan bir konuda, beyin yeni çıkarımlarda bulunabilirken, bilgisayar kendine ne yüklenmişse onun sınırını aşamamaktadır.

İşte böyle bir beyin rüya üretmektedir. Rüya görmeyen neredeyse yoktur. Gecede birden çok REM uykusu dönemine girilir. Sabah rüyaları daha sık anımsanır.

Rüyayı anlamak için, rüya görenleri değil, görmesi engellenenlere ne olduğunu incelemek gerek. Uyku izleminde (polisomnografik incelemede) rüya görme aşasında uyandırılan insanlarda önce psikolojik, süre uzadıkça ciddi organik bozukluklar saptanmış. Sonuç; REM uykusu yaşamsaldır.

REM uykusuna günlerce izin verilmeyen yorgun deneklerin, serbest uyuma hakkı verildiğinde hemen REM uykusuna girdiği görülmüştür. (normalde uykunun 90. dakikasına yakın REM olur)

REM uykusu, uykunun yüzeysel dönemi, yani görece kolay uyandırılabilir dönemidir. Lucid-dreaming (rüyayı kontrol etme) denen olay REM'in erken döneminde pek gerçekleşmemekte. Yani 24.oo de yatan biri 01.30 da REM'e girse de pek çoğunu anımsamamakta, (sıklıkla yatakta dönülmekte), saati 07.oo?ye kurduysa 6.30?daki REM?ni daha kolay anımsamakta. (olasılıkla korteksin 7.00?de kalkılacak şartlanması ile ilişkili.) Kişisel kanım lucid-dreaming gerçekleşmesi ağırlıklı olarak sabah REM?inde olabilir. Ayrıca narkolepsi ile bunun ilişkisi araştırılmalıdır. Narkolepsi hastalığında genetik bozuluk ve bunun sonucu moleküler bozukluk mevcuttur. Bu bozukluğun derecesi küçük olursa lucid-dreaming olabilir mi? Araştırılmamış.

Yunus ve balinalar, soluk almak zorundadır. REM uykularının olduğu bilinir. Derin uyku durumunda boğulmaları olasıdır. Bunun önlemi dönüşümlü olarak beyin yarım kürelerinin uyumasıdır. Belki Lucid-dreaming tek hemisferle uyuyanlarda (yunuslarda) daha belirgindir!!!

Bir başka ilginç durum daha vardır:

Özellikle sabah REM döneminde hem erkekte hem kadında ereksiyon görülür, salgılar artar. Bir anlamda cinselliğe hazır bir dönemdir.

İnsan hariç memeli birçok hayvanda REM uykusu tehlikelere karşı uyanık olma zorunluluğu ile ilişkilendirilmiştir. Ayrıca bilirsiniz ki, REM döneminde, yataktan düşme sanısı ve ani ayak kasılması sıktır. Maymun tarafımız ağaçtan düştüğümüzü sanmakta!

Çok çeşitli uyku bozuklukları vardır. Bunlarda REM bozuklukları bulunur. ?sen hayal görüyorsun? denilecek şekilde ayakta REM uykusunu yaşayanlar bile vardır. Narkotik ilaçlar veya narkolepsi hastalığı buna birer örnektir. Narkolepside moleküler değişiklik söz konusudur. Hastalık doğar doğmaz ortaya çıkmadığına göre başka etkileyen başka faktörlerin olması beklenir. Belki yaş ile birlikte normal protein sentezi azalıyor olabilir.

REM'in psikolojik ve organik etkileri gözlendiğinde; REM döneminde, beynin yaşanan günü işine geldiği gibi, kötü bölümleri temizleyip, backup?ladığı düşünülmektedir. İlginç olarak uyanıkken gerçekleşme olanağı bulunmayan hücre içi moleküler düzenlemenin, uykuda özellikle REM'de hızla gerçekleştiği ileri sürülmüş. Berbat bir gün geçiren, akşama dek fırça yiyen bir ofis çalışanı, iyi bir uykudan sonra ertesi gün rahatça işe gidebilir: Belki kötü bölümler temizlenip, iyi bölümler yazıldığı içindir. Ders çalışıp sınava hazırlanan öğrencinin iyi bir uykudan sonra başarısı yükselmektedir: Belki bu öğrenilenlerin düzenlenmesi ile ilgilidir.

Sonuç olarak REM, yani rüya, sağlıklı yaşam için olmazsa olmazdır. Olmadığında organik bozukluklara zemin hazırlayabilir.

tarihinde evrimsel tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
şimdi sizin düşünceleriniz nelerdir ?

ve ayrıca Neden rüya görürüz ?

bu vücudun bir ihtiyacımıdır ?

Bu yaşıma geldim 3 5 rüyadan fazla rüya görmedim.Hayır herkez görüyo adam gibi bendemi salaklık görmüyorum.

Rüya sanırsam şöle bişidir aklımıza gün içersinde iyi ve kötü şeyleri ne kadar takarsak rüyamıza girer.

Örnek:Küçükken annemin ölmesinden korkuyordum rüyamda annemi ölürken görmem gibi bir düşnüceyi ne kadar iyi veya kötü olarak ne kadar düşünürsek rüyamızda oluşur hayal dünyasından rüyaya akar beyinde film gibi oynar.

Neden rüya görürüz.

Çünkü bunu bizim düşüncelerimiz ister.

Vücudun ihtiyacı olması ne kadar doğru bilemem rüyasız bir yaşamda olur ihtiyaç değildir.

Link to post
Sitelerde Paylaş
samimi bişey sorucam, Bu lucid rüyaları yıllar sürecek kadar uzatabiliyorsan, sonsuz yaşam teorik olarak mümkün olmuyor mu?

Sonsuz yaşam mı? Şuan yazarken bile seneler senler geçiyor templet, buna emin ol. :-) Zaman algısını değiştirecek iki-üç tane kimyasal al bakalım nasıl zaman yolculuğu yapıyorsun.

Bir lucid rüyamda "ölmüştüm" templet. Gerçekten öldüm, özel bir uçakla çöl üzerinden giderken uçak düşmüştü. Tamamen gerçek hayatta ölmüş bir şekilde bütün algılarım kapandı. Sabah kalktığımda ne oluyor yahu ben ölmedimmi dedim. Rüya olduğunu anlamam için 10 dakika kendime gelmeyi bekledim. Birde misafirlikteydim, kendi evimde değildi. En uzun rüyamı o zaman yaşamıştım. Kaç yıl geçirdim hatırlamıyorum.

Dünkü rüyamda çok ilginç bir deneyim daha yaşadım templet. Karşımdaki insanı sınadım. İçimden konuşuyorum kendimle diyorum ki, "dur bakalım deneyelim şunu, rüyamda nasıl benden bağımsız hareket edebilir" diye.. Soru soruyorum ve cevaplarını düşünmüyorum. Yani cevapları benim zihnimden bağımsız! Düşünebiliyor musun bunu? Gerçek hayat gibi yani. Karşımdaki insanın zihni benden bağımsız! O zaman baya bir garip olmuştum. Çünkü daha önce hiçbir lucid rüyamda böyle bir deney yapmadım.

Bir başka lucid deneyimde çok ilginçti. Gerçekten tüm bilincimle nasıl bedenden dışarı çıkarım dedim. Bulunduğum mahallenin arkasında bir sokak var, rüyamda orada geziyorum. Uyanmak istedim. Gözümü açtığımda orada bulunmak istedim. Rüyamda biraz odaklanıp bilincimi tamamen kopardım, açtım! Veee 2 saniyelik olarak bedenimden bağımsız gerçek hayat gibi oradayım... Fakat bu olay kısa sürdü. İştee burada yaptığım aktiviteyi 2 saniyeden fazla yapabilirsem o zaman sonsuz yaşam olur. Yoksa diğer lucidler sadece farkında olmaktan ibaret, şuan gerçek hayatta olduğu gibi. Burası gerçek farkındalık değil, esas rüya burası. :-)

Zecal.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.

×
×
  • Yeni Oluştur...