Jump to content

hücre içine yolculuk


Recommended Posts

  • İleti 104
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Güzel. Bir de bu olayların aynı anda olduğunu, üstelik diğer hücrelerle ilişkiye girerek yeni durumların olduğunu düşünelim. İşte bu.

Hücre zarı animasyonu son derece gerçekçi. Organellerin işlevlerinin aynı anda nasıl olduğu betimlenemeyeceği için, üstelik bu hücrenin eukaryot hücresi olduğu düşünüldüğünde, embriyonik ilk halinin (örn:mezoderm) nasıl bir dönüşüm geçireceği, nasıl bir kas hücresi haline geleceği, hatta ilk kalp atımının nasıl olacağıyla ilgili bir animasyonu çağrıştırıyor. Bu haliyle; bütün türlerin ne anlama geldiğinin temel bir anlatımı.

Yeryüzünde yaşayan bütün hayvanların hücrelerinin aynı animasyonla ifade edilebileceği gerçeği de cabası.

Oksijenli solunum yapan bir hücre. Yeryüzünde yaşayan bütün hücrelerde olduğu gibi solunum yapıyor. Deniz anasında da aynı, insanda da aynı. Kromozomları var. Büyük Okyanus'ta bulduğumuz "yeni" bir türde farklı hücreler bulamıyoruz. İster tek hücreli , ister çok hücreli olsun, insan hücreleri ile aynı temaya sahip.

Hücresel boyutta aynılar. Aynı oldukları için, şimdiye kadar yapılan bütün deneylerde "aynı" oldukları kanıtlandığı için, insan hücrelerini solucan hücrelerinden ayıran farkın sadece "genetik" olarak %20 olduğu için, oysa hücresel boyutta gerçekleşen yaşamsal olaylar bakımından %100 aynı olduğu için, insan hücresi ile solucan hücresinin kullandığı moleküllerin tamamen aynı olduğu için, insan hücresi ile solucan hücresinin içinde gerçekleşen biyokimsayal olayların tamamen aynı olduğu için, insan hücresi ile solucan hücresi arasında "hiç bir fark yoktur." Hücresel boyutta hiç bir fark olmamasının nedenini önce mikroskopta, sonra kimyada, daha sonra da biyokimyada aramak lazım.

Hücreyi keşfettik. Hücreleri sınıflandırdık. Hücrelerin içindeki biyokimyayı da sınıflandırdık. Hücrelere dur! dedik. Sen sinir hücresi olma; kas hücresi ol dedik. Sığır kası hücresi ol; seni et diye satalım dedik. Daha ne yapalım?

Paylaşım için teşekkürler. Müsloşlar bunu ilahi bir curcuna sanmaya devam edecekler eminim. Biz ise, müsloşların olmayacağı bir genetik için kafa patlacağız. Daha ne diyeyim :)

Link to post
Sitelerde Paylaş

Ve tesadüf düğmeye bastı. :blink:

Tesadüf değildi bu; bilinç, hatta yükselen bir bilinç, X'e ulaşmaya çalışan bir bilinç ürünüydü. Önümüzdeki yüzyıllarda sadece T.C.K.N. ile anılan. Açılım yapayım: Türkiye Cumhuriyeti Kimlik Numarası.

Hani bizim Big Data seni ansın diye söylüyorum.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Dünya'daki 4 milyarlık biyolojik evrim hakkında izin ver de kuralları bileyim: bilim okudum ben; tasavvuf değil.

Benim itiraz ettiğim konu evrim değil, canlılığın başlangıcının tesadüf/şans gibi istatistiki olarak imkansız gibi görünen bir şekilde açıklanmaya çalışılması.

Evrim, canlılık başladıktan sonrasıyla ilgili bir süreç.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Benim itiraz ettiğim konu evrim değil, canlılığın başlangıcının tesadüf/şans gibi istatistiki olarak imkansız gibi görünen bir şekilde açıklanmaya çalışılması.

Evrim, canlılık başladıktan sonrasıyla ilgili bir süreç.

Evrim sadece biyolojik evrimden ibaret değildir. Önce bunun anlaşılması gerek.

Moleküller de evrim geçirmiştir. 4 Milyar yıl önce Sildenafil (viagra) molekülü yoktu.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Köşeye bir uçakta ben indirmek isterim.

Elimde bir f16 olsun. Bunun parçaları rastgele takılırsa çalışmaz,bu durumda uçağın parçaları düzenli(nedenlere bağlı düzen ) olmalıdır. Aynı şekilde parçaları oluşturan maddelerde bu nedensellik zincirine bağımlı olmalıdır . Bu durumda demir gibi ,altın gibi elementleri oluşturan yıldızlarda bu zincirin bir parçası olur. O halde ortada kusursuz bir nedensellik zincirimiz olur.

Canlı kısmından olaya yaklaşalım .

Ben bir canlıyım. Beni oluşturan ;sistemlerimde canlı, sistemlerimi oluşturan organlarımda canlı, organlarımı oluşturan dokularımda, dokuları oluşturan hücrelerde canlı olmalıdır .

Ve bu sistemde hepsi canlı olarak kabul edilir.

Ancak devam edelim.

Hücrelerimi oluşturan organellerimde canlı olmalıdır, organellerimi oluşturan yağlar, proteinler,amino asitler vs de, ve bunları oluşturan elementlerde , elementleri oluşturan fotonlar da.

Sahi canlı nedir?

tarihinde ateistdusunce tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Bir de canlılığa bakıldığında her canlı başka bir canlıdan türemiştir, biogenez.

Cansızdan canlı türemesi (a-biogenez) deneysel olarak gösterilemediği için şu an bir kabul konumundadır.

bunlar terim,ön kabul. Canlıyı,canlılığı kabul etmek için oluşturulmuş terimler.

Biyolojik olarak amino asit yığınınin kendini özel hissetme durumu. Ancak nedensellik yığını altında ezilmeside cabası .bundan kurtulamıyor.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Moleküllerin evrimi için gereken şartlar vardı diyelim.

Evet vardı, var. Orada sıkıntı yok.

Eğer ilgili mekanizmanın ilerleyişi (canlılıktan önceki maddenin evrimi dediğin şey) tesadüfi ise canlılığın ortaya çıkışı istatistiksel olarak imkansız bir durum.

Ben tesadüf sonucu oluştuğunu düşünüyorum ve canlılık var olduğuna göre tesadüf tezi doğrudur dersen dairesel mantık hatasına düşersin. Canlılığın olmuş olması tesadüf tezini ne doğrular ne yanlışlar.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bildiğimiz evren var "olmuşsa" hiç bir şey tesadüf değil. Evrimi evrenin var oluş noktasına kadar takip edebiliriz. Tesadüf tezinin niteliğini, belki de evrenin (evrenlerin ?!) var oluş noktasında değerlendirmeliyiz. Erekbilimsel (teleolojik) açıklamalar gözlemlediğim Dünya'da yetersiz kalıyor. Bu yüzden deist değilim. Ateistim.

" İçlerinde yıldız olmayan, fizik yasa ve sabitlerinin ilkel hidrojeni homojen olarak dağıtıp yıldızların içinde toplamadığı evrenler var olabilir. Ama o evrenleri kimse gözlemlemiyor çünkü herhangi bir şeyi gözlemleme yeteneğine sahip varlıklar yıldızlar olmadan evrilemezler." Dawkins

Link to post
Sitelerde Paylaş

Köşeye bir uçakta ben indirmek isterim.

Elimde bir f16 olsun. Bunun parçaları rastgele takılırsa çalışmaz,bu durumda uçağın parçaları düzenli(nedenlere bağlı düzen ) olmalıdır. Aynı şekilde parçaları oluşturan maddelerde bu nedensellik zincirine bağımlı olmalıdır . Bu durumda demir gibi ,altın gibi elementleri oluşturan yıldızlarda bu zincirin bir parçası olur. O halde ortada kusursuz bir nedensellik zincirimiz olur.

Canlı kısmından olaya yaklaşalım .

Ben bir canlıyım. Beni oluşturan ;sistemlerimde canlı, sistemlerimi oluşturan organlarımda canlı, organlarımı oluşturan dokularımda, dokuları oluşturan hücrelerde canlı olmalıdır .

Ve bu sistemde hepsi canlı olarak kabul edilir.

Ancak devam edelim.

Hücrelerimi oluşturan organellerimde canlı olmalıdır, organellerimi oluşturan yağlar, proteinler,amino asitler vs de, ve bunları oluşturan elementlerde , elementleri oluşturan fotonlar da.

Sahi canlı nedir?

Aslında aminoasitleri canlı kabul etmek yanlış. Yağlar, proteinler vs. de canlı kabul edilmezler. Klasik biyolojide canlıların "ortak özellikleri" üzerinde durulur ve canlı tanımı bu özelikler üzerinden yapılır. Nedir onlar:

1. Hücresel yapıya sahiptirler.

2. Canlılar solunum yaparlar.

3. Canlılar çoğalırlar.

4. Canlılar boşaltım yaparlar.

5. Canlılar çevreleri ile etkileşim halindedirler.

Canlının tanımını hücreye indirgeyebiliriz. Çünkü bütün canlılar en az bir hücreye sahiptir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Aslında aminoasitleri canlı kabul etmek yanlış. Yağlar, proteinler vs. de canlı kabul edilmezler. Klasik biyolojide canlıların "ortak özellikleri" üzerinde durulur ve canlı tanımı bu özelikler üzerinden yapılır. Nedir onlar:

1. Hücresel yapıya sahiptirler.

2. Canlılar solunum yaparlar.

3. Canlılar çoğalırlar.

4. Canlılar boşaltım yaparlar.

5. Canlılar çevreleri ile etkileşim halindedirler.

Canlının tanımını hücreye indirgeyebiliriz. Çünkü bütün canlılar en az bir hücreye sahiptir.

virüs bu tanıma uymaz(özellikle rna virüslerı) , ayrıca hücre dediğimiz şey cansız maddelerden oluşmuş değilmi ? Sonuç tanımda eksiklik. tarihinde ateistdusunce tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

virüs bu tanıma uymaz(özellikle rna virüslerı) , ayrıca hücre dediğimiz şey cansız maddelerden oluşmuş değilmi ? Sonuç tanımda eksiklik.

Klasik biyolojide virüsler canlı kabul edilmezler. En azından tartışmalı bir konudur. Tanımda eksiklikler varsa beraber tamamlayabiliriz :)

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...