Catastroph 0 Oluşturuldu: Aralık 18, 2015 Raporla Share Oluşturuldu: Aralık 18, 2015 Bu büyük insanı karalayanlara kıçımla gülüyorum., Dünyanın başına büyük bela olmuş ve olacak" Hitler "denen pisliği tarihin çöp kutusuna yollamıştır.. Köylü bir toplumdan,uzay istasyonu kuran bir toplum yaratmıştır.. Hakkındaki bütün katliam iddiaları yalandır,ispatı yoktur.. Gerçek bir ateisttir..Sosyalisttir.. İtiraz eden varsa buyursun,tartışalım... Link to post Sitelerde Paylaş
RandoM 0 Aralık 18, 2015 gönderildi Raporla Share Aralık 18, 2015 gönderildi Tartışmasak olmaz mı? Link to post Sitelerde Paylaş
apsimon 0 Aralık 18, 2015 gönderildi Raporla Share Aralık 18, 2015 gönderildi Tartışmasak olmaz mı? Olmaz. Ben merak ediyorum Link to post Sitelerde Paylaş
NOLAN 0 Aralık 18, 2015 gönderildi Raporla Share Aralık 18, 2015 gönderildi Pek bilmem Stalin'i..Tartışma olursa okurum.. Link to post Sitelerde Paylaş
vitamin 0 Aralık 18, 2015 gönderildi Raporla Share Aralık 18, 2015 gönderildi Bu büyük insanı karalayanlara kıçımla gülüyorum., Dünyanın başına büyük bela olmuş ve olacak" Hitler "denen pisliği tarihin çöp kutusuna yollamıştır.. Köylü bir toplumdan,uzay istasyonu kuran bir toplum yaratmıştır.. Hakkındaki bütün katliam iddiaları yalandır,ispatı yoktur.. Gerçek bir ateisttir..Sosyalisttir.. İtiraz eden varsa buyursun,tartışalım... Rusların başarısı tartışılmaz ama ödedikleri bedeller de aynı derece büyüktür. O kadar insanı uzaylılar öldürmedi herhalde. Devletin başısın ve ülkende 5m (çok daha fazla da olabilir) insan sistematik şekilde öldürülüyor, bilgin, iznin, emrin yok. Saçma. Link to post Sitelerde Paylaş
ateistdusunce 0 Aralık 18, 2015 gönderildi Raporla Share Aralık 18, 2015 gönderildi Buyrun ben ediyorum. Stalin bir ateisttir. Ancak ciddi manada katliamda yapmıştır. Katliam yapmasındada bir yerde haklıdır. Çünkü leninin devrimlerine karşı halkdan bir bölüm karşı çıkmıştır. Devrimler öyle gül ile gerçekleşmez. Kan döküldü ve çok sert önlemler alındı.ancak ülke Fabrikalar ile hızlı sanayi kalkınmasını ve süper güç haline gelmesini stalinin projeleri ile yapmıştır. Link to post Sitelerde Paylaş
Khan 0 Aralık 18, 2015 gönderildi Raporla Share Aralık 18, 2015 gönderildi (düzenlendi) Stalin zorba bir diktatördür. Sovyetlerde yaptıkları rezalettir. Techirler, katliamlar, açlıktan öldürmeler... Aralık 18, 2015 tarihinde Khan tarafından düzenlendi Link to post Sitelerde Paylaş
RandoM 0 Aralık 18, 2015 gönderildi Raporla Share Aralık 18, 2015 gönderildi Mirası da kalmıştır hani; Aral gölü. Link to post Sitelerde Paylaş
apsimon 0 Aralık 18, 2015 gönderildi Raporla Share Aralık 18, 2015 gönderildi Hitlere karşı kahramanca mücadele eden Sovyet askerinin kıçında ki pamuklu don bazılarının zoruna gitmiş Link to post Sitelerde Paylaş
Yurt 0 Aralık 19, 2015 gönderildi Raporla Share Aralık 19, 2015 gönderildi Gerçek bir ateist sosyalist mi olmalıymış? = ) Hakkında ileri sürülenler yalan değil. İizlediği saldırgan dış politika açık. Link to post Sitelerde Paylaş
azer mustafayev 0 Aralık 19, 2015 gönderildi Raporla Share Aralık 19, 2015 gönderildi Stalinin çok ilginç kişiliği vardır. Onun devrinde katliam yapıldığı doğru fakat çok abartılıyor. Neredeyse 682 000 civarında olmuş (Doğru sayı çok ama Lenin ve Troçskinin yanında devede kulak kalır). Stalinin katliamlarının bir kısmı gerçekten "gerekliydi". Devrimi yapanlar ve ondan sonra iktidara çöreklenenlerin hepsi nerdeyse yahudiydi (onunla ilgili konu açmıştım şu forumda). Onların elinden yetkiyi almak da ancaq katliam yoluyla olacaktı. Katliamın diğer nedeni de NKVD (sonralar KGB) olan yahudi elemanlardı. Onlar bir çok zamanlarda halkı Stalin aleyhinde kışkırtmak için de suçsuz insanları öldürmüş. Fakat Stalin de çok ince elememiş ve bu insanların içerisinde yeteri kadar suçsuz insan olmuş. Ateist olmuş mu? bu bir az uzun konu. SSCB yazılmamış "yasaları" gereği ateist olması lazım. Öyle görüntü de vermiş. AMa ortodoks kilsesi üzerinde baskıları hayli hafifletmiş, hattı bazı manastr ve kilseleri yeniden kilseye dönüştürmüş (başka amaçla kullanılan). Ülkeyi sanayileştirmiş. Fakat tüm dünyada ne kadar sanyii devleti varsa hepsi 1923-1939 cu yıllarda yapılmış alt yapı üzerindedir ve ondan sonra dünya sanyisinde böyle atılım olmamış. Büyük fabrikalar inşa ettirmiş. Ama şunlar da bir çok insanın ölümüne ve açlığına neden olmuş. Dünyada açlıkdan ölüm dedikde dedikde akla gelen "Golodomor" onun iktidarı zamanı olmuş. Hitleri yenmiş. SSCB yi dünyada en büyük ikinci super güç yapmış. Ekonomini güçlendirmek için yaptığı bir çok reformlar binlerce insanın ölümüne neden olmuş. Yani çelişkili bir kişiliği var. Hem çok iyileri hem de çok kötüleri olan insan. P.S, Putin Stalini kendine örnek kabul ediyor ve hep onu yaptıklarını yapmaya çalışıyor. Link to post Sitelerde Paylaş
Catastroph 0 Aralık 19, 2015 gönderildi Yazar Raporla Share Aralık 19, 2015 gönderildi Stalin zorba bir diktatördür. Sovyetlerde yaptıkları rezalettir. Techirler, katliamlar, açlıktan öldürmeler... 1932-33'te bütün SSCB'de bir tahıl kıtlığı ve bazı yörelerde belli ölçülerde açlık yaşandı, ancak bu olayın boyutları ve karakteri hiç de emperyalistlerin iddia ettiği gibi 5-10 milyon kişinin kasten öldürüldüğü bir soykırıma işaret etmiyor. Zaten başta ABD olmak üzere emperyalistler 1988'e gelinceye dek böyle bir iddiayı ortaya atmaya da cüret edemiyorlardı, çünkü ellerinde kanıt yoktu ve SSCB'den gerekli yanıtı alacaklarını biliyorlardı. Ne zamanki Gorbaçov ve Yakovlev hainleri iktidara geldiler, o zaman ABD kongresi böyle bir karar almaya cesaret etti. Çünkü bu hainlerin karşı çıkmayacaklarını anlamışlardı. Şimdi de 1991'den itibaren Ukrayna nüfusunu artırmak bir yana, tam altı milyon azaltmayı başarmış (!) olan yeni burjuvazi Sovyet rejimini soykırımla suçlamaktadır yüzsüzce. Peki bu yalan ilk olarak ne zaman, nerede ve kim tarafından ortaya atılmıştı? Şubat 1935'te ABD'li tanınmış anti-komünist ve Hitler yanlısı medya tekeli William Randolph Hearst'ün New York'ta yayınlanan gazetesi Journal'da, Şikago'daki Chicago American'da ve öteki gazetelerinde Sovyet rejiminin Ukrayna'da 6 milyon insanı bilinçli olarak açlıktan ölüme sürüklediği yolunda bir dizi haber yayınlanır. Hearst'e bu fikri ve malzemeyi veren Hitler'dir. Muhabir "William Walker" bizzat Ukrayna'ya gittiğini iddia etmekte ve yazısını açlık çeken köylülerin bizzat kendi çektiği fotoğraflarıyla da süslemektedir. Ancak Mart 1935'te The Nation gazetesinden Louis Fischer bu fotoğrafların Ukrayna'ya ve söz konusu zamana ait olduğundan ve muhabir tarafından çekildiğinden kuşku duyduğunu yazar. Örneğin bir fotoğrafta ağaç yaprakları yeşildir ancak sonbaharda bu ağaçlar yeşil kalamaz. Ayrıca başka bazı fotoğraflar da farklı mevsimlere aittir. Buna benzer birçok çelişki vardır. Nitekim Temmuz 1935'de William Walker'in gerçekte Robert Green adlı bir kanun kaçağı olduğu anlaşılır, Green tutuklanır ve fotoğrafları kendi çekmediğini itiraf eder. Peki Hearst ve daha doğrusu Hitler'in Ukrayna'ya ilişkin böyle bir yalana neden ihtiyacı vardır? O da basittir: Bilindiği gibi Hitler daha 1920'lerde Almanya için bir yaşam alanı (Lebensraum), yani verimli topraklar gerekli olduğunu ifade etmişti. Gözlerini SSCB'ye dikmiş olan faşist katil için en uygun yer verimli topraklara sahip olan Ukrayna idi. Özellikle Ukrayna'da komünist rejimin katliamlar yaptığı yalanlarını yaymak ileride buraları ele geçirmesini şimdiden meşrulaştırmak için gerekliydi. Nitekim çoğunlukla Kanada ve ABD'ye göçmüş olan Ukraynalı karşı devrimciler ve bizzat İngiliz / Amerikan emperyalizminin kaçmalarına göz yumduğu Nazi artıkları ve Nazi işbirlikçisi Ukraynalı faşistler (Banderacılar) İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra da bu yalanı yaymaya çalıştılar. Çünkü bu Nazi sürüleri Hitler'in Yahudi soykırımını önemsizleştirmek için komünizmin de aynı ölçüde kötü olduğu yalanını yaymak istiyorlardı. Bunların Ukrayna'nın kaybına ilişkin verdikleri rakamlar da genelde Yahudi kurbanların sayısına (6 milyon civarı) yakın idi. İkincisi, Ukrayna milliyetçileri, faşistler ve emperyalistler SSCB'yi zayıflatabilmek için Ukraynalılara onların bazı Ruslar ve Yahudi komünistler (örneğin Politbüro üyesi Lazar Kaganoviç) tarafından salt Ukraynalı oldukları için katledildiklerini, soykırıma uğradıklarını aşılamak istiyorlardı. Ukrayna'yı Rusya'dan ayrı tutmak ve mümkünse ona düşman kılmak bugün de öncelikli bir ABD ve NATO politikasıdır. Çünkü Ukrayna Rusya'dan sonraki en büyük eski Sovyet cumhuriyetidir ve onun tavrı öteki cumhuriyetleri de büyük ölçüde etkilemektedir. SSCB'nin nasıl yıkıldığını hatırlayalım. Ayyaş Yeltsin, Ukrayna devlet başkanı Kravçuk ve Belarus başkanı Şuşkeviç 8 Aralık 1991'de bir araya gelip SSCB'yi dağıtmışlardı. Onlar "dağılın" dedikten sonra öteki SSCB cumhuriyetlerine yapacak bir şey kalmamıştı. (Benzer şekilde, bugün Almanya ve Fransa AB'den çıkıyoruz deseler, acaba ortada bir AB kalır mı?). Şimdi konuya dönelim. Öncelikle 1930'ların başında SSCB'de köylülüğün durumuna kısaca göz atalım. 1929'da başlayan kolektifleştirme 1932'ye gelindiğinde Stalin'in verilerine göre köy işletmelerinin % 61.5'ini kapsıyordu. Köylülüğün bir kısmı, özellikle zengin köylüler kolektifleştirmeye hala inatla direniyorlardı. Peki bu kolektifleştirme neden gerekli olmuştu? SSCB emperyalist abluka ve sürekli savaş tehdidi altındaydı. Dışarıdan kredi alması mümkün değildi. Sanayileşmesini sadece kendi kaynaklarıyla gerçekleştirmek zorunda idi. (Tabii öteki emperyalistler gibi sömürgeler kurması da söz konusu değildi). Sanayi kurmak için de dövize ihtiyacı vardı çünkü başlangıç için birçok maddeyi dışardan alması gerekiyordu. Peki ne satacaktı ve dövizi nereden bulacaktı? SSCB'nin o yıllarda en önemli döviz kaynağı tahıl idi. Ancak tahılı üreten köylülere başlangıçta sunabileceği pek fazla sanayi ürünü de yoktu. Bu durumda köylülük ihtiyacından fazla tahıl üretmek istemiyordu çünkü o tahılı devlete ucuza satmak istemiyordu ve karşılığında alabileceği fazla bir şey de yoktu. Oysa devletin traktör vb üretmesi için önce köylünün fazla tahılını alıp dışarıya satması gerekiyordu. Dolayısıyla bir kısır döngü oluşmuştu. Bu kısır döngüyü kırmak için Sovyet hükümeti köylüleri kolhoz ve sovhozlarda toplamaya başladı. Peki hızlı sanayileşme neden gerekli idi? Birincisi sosyalizmin maddi temelini ve işçi sınıfını genişletmek için. İkincisi ise yaklaşan emperyalist savaşa hazırlık için. Stalin 1931 yılında şöyle demişti: Emperyalist Batı ile aramızda 50-100 yıllık bir fark var. Ya bu farkı 10 yıl içinde kapatırız, ya da batarız. Zaman Stalin'in ne kadar ileri görüşlü olduğunu gösterdi. Bu sözlerden tam on yıl sonra Hitler SSCB'ye saldırdı. İşte SSCB bu arada hızla sanayileşmiş olmasaydı ne kadar kahramanca savaşsa da yine de bu savaşı kazanması mümkün olmayacaktı. Yüzyılların birikimi ve gerici ideolojilerin etkisinden dolayı köylülüğün bir kısmı ona soyut görünen sosyalist vaatler karşılığında elindeki somut tahılını ve hayvanlarını devlete ya da kolhoza vermek ve kolhozda çalışmak istemiyordu ve fazla tahıl ekmeye de yanaşmıyordu. Köylülük küçük mülkiyetinden ayrılmak istemediği gibi pratik yararını hemen görmediği bir sisteme kolay inanmaz. Ancak Sovyet sistemi köylüye teknik yardım ve köylü çocuklarına eğitim yoluyla yükselme olanaklarını sunmaya başladıkça köylülüğün tavrı değişti. Fakat tabii bu iş zaman aldı. İşte 1932-33 yılları tam da bu mücadelenin doruk yılları idi. Bu sırada yaşanan kuraklık durumu ağırlaştırdı. Kuraklıklar ve bundan kaynaklanan açlık yılları bütün Rus tarihi boyunca Rus mujiğine periyodik olarak musallat olagelmişti. Benzer kuraklıklar ve açlıklar öteki kapitalist ülkelerde de yaşanmıştır. Burada elbette önemli olan hükümetin böyle bir doğal felaket karşısında ne yaptığıdır. İşte 1932-33 kıtlığı eski Rusya'da ve SSCB'de yaşanan son kıtlık oldu. Sovyet hükümeti aldığı önlemlerle bu felaketin bir daha yaşanmamasını sağladı. Ancak bu son olayda yine de sayısı tam olarak belirlenemeyen fakat tüm SSCB'de (sadece Ukrayna'da değil!) bir milyonu bulmayan insan kısmen açlıktan ve esas olarak salgın hastalıklardan öldü. Fakat garip olanı en zengin topraklara sahip olan Ukrayna'nın bu olaydan daha fazla etkilenmesi idi. Peki neden? Çünkü anti-Sovyet hareket tarihsel nedenlerden ötürü burada daha güçlü idi. Köylüler kolektifleştirmeyi protesto için kasten yeterince tahıl ekmemişlerdi. Rusya'da atlar çifte koşulurken burada çift sürme hayvanı öküz idi. Fakat Ukrayna'da bazı köylüler öküzlerini kolektif çiftliğe vermemek için kesip yemişlerdi. Başka yerlerde de atlarını salıvermişlerdi. Dolayısıyla çift sürme olanakları da büyük ölçüde yok olmuştu. Stalin'in 26 Ocak 1934'te 18. parti kongresine sunduğu rapora göre, 1931'de bütün SSCB'de 26.2 milyon at ve 47.9 milyon büyükbaş hayvan vardı, 1932'de ise bunların sayısı sırasıyla 19.6 milyon ve 40.7 milyona düşmüştü. İşte köylülüğün bir kısmının (zengin köylüler ve onların kandırdıklarının) gerici direnişi ve sabotajı ile kuraklık birleşince kıtlık ve açlık yaşanmıştır. Ancak Sovyet hükümeti iddia edildiği gibi yine de köylülükten aynı miktarda tahıl toplamaya kalkmamıştır. Tersine plan hedeflerini küçültmüştür. Emperyalistler Stalin'in köylüleri kasten aç bıraktığını iddia ediyorlar. Ukraynalı milliyetçiler ise onun özellikle Ukrayna halkına soykırım uyguladığını iddia ediyorlar. Peki Stalin böyle bir şeyi niye yapsın? Hangi mantıkla? Daha çok tahıl almak isteyen biri köylülüğü neden yok etmek istesin ki? Hem Ukraynalıları sevmiyor idiyse neden ilk dev Sovyet işletmelerinin birçoğu Ukrayna'da kurulmuştur? Bunlar arasında Ekim 1932'de üretime başlayan SSCB'nin ve o sırada Avrupa'nın en büyük hidroelektrik santrali olan Dnepro-GES, 1934'te üretime başlayan dev metalürji kombinası Krivorojstal, Harkov traktör fabrikası, vb vardır. (Krivojstal, 2004'te o zamanki devlet başkanı ve soykırım iddialarının sahibi Kuçma tarafından özelleştirilerek damadının da içinde olduğu bir gruba satıldı, 2005'te ise yine soykırım iddiasındaki şimdiki devlet başkanı Yuşçenko önce geri alıp sonra Mittal'e sattı, bugün Arcelor Mittal'in elinde. Öte yandan Ukrayna'da üretilen elektrik yine Ukrayna'daki sanayiyi beslemiştir, Moskova'yı değil. Yani Dnepro-GES'i kimse Keban barajına benzetmesin). Stalin Ukraynalıları sevmiyor idiyse özellikle 1920'lerde neden güçlü bir Ukraynalılaştırma kampanyası yürütülmüştür? Neden Rusça değil de Ukraynaca eğitim desteklenmiştir? Bugün Sovyet arşivleri açılmıştır, burjuvazinin maaşa bağladığı onlarca tarihçi arşivlerde çalışmaktadır. Varsa böyle bir politika, buyursunlar göstersinler. Ancak bulgular onları desteklemiyor. Zaten Ukrayna'da tarihçiler de ikiye bölünmüş durumda. İktidara yakın olanlar resmi politikayı destekliyor, bağımsız durabilenler ise desteklemiyor. Örneğin Ukrayna Bilimler Akademisi Arkeoloji Enstitüsü'nün direktörü tarihçi Petro Toloçko, İzvestiya'ya verdiği demeçte soykırım iddialarını reddediyor ve "ortak tarihimizin Yuşçenko'nun elinde tahrif edilmesine izin veremeyiz" diyor. Şimdi diyelim ki yine de emperyalistlerin dediği doğru olsun ve 1933'te Ukrayna'da açlıktan yaklaşık 5-6 milyon kişi ölmüş olsun. Bu o zamanki Ukrayna nüfusunun yaklaşık beşte biridir. Yani hemen hemen her aileden bir kişi ölmüş demektir. Peki salt bu bile o nüfusun çok büyük bir kısmının Sovyet rejiminden nefret etmesi için yeterli değil midir? Öyleyse bu nüfusun savaş sırasında Stalin'e karşı kitlesel olarak Alman saflarına geçmesi gerekmez miydi? Nitekim Göbbels'in propaganda makinesi 1941'den itibaren Ukrayna'ya 152 çeşit broşür ve bildiriden milyonlarca dağıtmıştır. Göbbels Ukraynalıları ikna edebilmek için her yolu denemiş, hatta Stalin'in sosyalizme ihanet ettiğini, asıl sosyalizmi onların kuracağını bile söylemiştir! Ancak Göbbels'in çok çeşitli anti-Sovyetik propaganda temaları arasında nedense 1932-33 kıtlığı pek az geçmektedir. Geçtiği yerde ise kısaca ve bazı savaş esirlerinin ağzından "neden bizim böyle bir felaketten haberimiz olmadı?" diye verilmektedir. Yani Göbbels Sovyet rejiminin bu büyük felaketi Sovyet halkından gizlediğini iddia etmektedir. Neden acaba? Neden bu temayı fazla işlememiş ve neden güya halkın haberi olmadığından bahsetmek zorunda kalmıştır? SSCB'de posta her zaman işliyordu ve Ukraynalıların savaş öncesinde Urallar ötesine göç ettirilmiş çok sayıda akrabaları da vardı. Bu kadar büyük bir felaket nasıl duyulmamış ki? Savaş sırasında Ukrayna'dan Alman saflarına geçenler yine de olmuştur ancak bunlar açlığın etkilediği bölgelerden değildir ve motifleri farklıdır. Batıda zaten hep Sovyet düşmanı olmuş Ukrayna milliyetçileri (Bandera takımı), doğudaki Kırım'da ise yine tarihsel sebeplerle anti-Rus duygulara sahip olan Kırım Tatarları. (O sırada Kırım Ukrayna'ya değil, Rusya'ya bağlı idi). Ancak açlığın etkili olduğu esas doğu Ukrayna'da ise kitlesel ihanet görülmemiştir. Bu insanlar gerçekten Sovyet rejiminin soykırımına maruz kalmış olsaydılar fırsat bulunca ona karşı ayaklanmaları gerekmez miydi? Kıvılcım Çağla.. http://haber.sol.org.tr/yazarlar/kivilcim-cagla/ukrayna-ve-1932-33-kitligi-kivilcim-cagla-2195 Link to post Sitelerde Paylaş
Catastroph 0 Aralık 19, 2015 gönderildi Yazar Raporla Share Aralık 19, 2015 gönderildi (düzenlendi) 1932-1933 yılları arasında sadece ukrayna'da değil bütün rusya'da kuraklık vardı. özellikle de ukrayna'da kolektif çiftliklere katılmak istemeyen ve devrime halen direnen kimi toprak sahipleri kolhozlara katılmayı reddettikleri için mahsül üzerinden yüksek oranlı ayni toprak vergisine tabi tutuldular. ancak söz konusu toprak sahipleri bu vergileri vermek yerine mahsülü stokladılar, hatta mahsülü vermemek için yaktılar. ukrayna'da bu durum tarımsal ürün kıtlığına yol açtı. Stalin,mahsül stoklayan ve halka dağıtımı engellemek için kendi mahsülünü yakan toprak sahiplerine karşı mücadele etti, kanunlara karşı gelenler tutuklandı. evet bu doğru. ama bütün ukrayna'yı açlığa mahkum etmek şöyle dursun, tam aksine ukrayna'da kıtlık yaşanan bölgelere politbüro kararıyla buğday, ekmek ve tohum gönderildi. 1932 ve 1933 yılında, yani holodomor olayı diye anlatılan kuraklık ve kıtlıkların meydana geldiği yıllarda sovyet halk komiserleri konseyi ve politbüro'nun aldığı erzak ve tohum yardımı kararlarının belgelerini rusya federasyonu devlet arşivinden temin edebilieşiniz. 26 mart 1932 tarihli, ukrayna'da kıtlık yaşanan bölgeye buğday ve tohum yardımı yapılmasına ilişkin politbüro kararanmesi: http://www.rusarchives.ru/publication/hunger-ussr/1932_12.shtml 19 nisan 1932 tarihli, ukrayna'ya buğday ve tohum yardımı yapılmasına ilişkin politbüro kararanmesi: http://www.rusarchives.ru/publication/hunger-ussr/1932_19.shtml 23 nisan 1932 tarihli, ukrayna'ya ekmek ve erzak gönderilmesine kararanme: http://www.rusarchives.ru/publication/hunger-ussr/1932_20.shtml 26 haziran 1932 tarihli, ukrayna'da kıtlık yaşanan bölgelere yardım için devlet bütçesinden pay ayrılmasına ilişkin kararname: http://www.rusarchives.ru/publication/hunger-ussr/1932_32.shtml 20 mart 1933 tarihli, ukrayna'da kıtlık bölgesinde yaşayan tarım işçileri ve öğrencilere yiyecek yardımı yapılması ve destek olunmasına ilişkin kararname http://www.rusarchives.ru/publication/hunger-ussr/1933_27.shtml 26 nisan 1933 tarihli, ukrayna'da kıtlık yaşanan bölgelere gıda ve erzak yardımı yapılmasına ilişkin kararname http://www.rusarchives.ru/publication/hunger-ussr/1933_53.shtml 31 mayıs 1933 tarihli, ukrayna'daki kıtlık yaşanan bölgelere yeni bir yiyecek yardımı daha gönderilmesine ilişkin kararname http://www.rusarchives.ru/publication/hunger-ussr/1933_78.shtml 20 haziran 1933 tarihli, ukrayna'da hasat veriminin arttırılması ve yiyecek kıtlığı ile mücade edilmesine ilişkin önlemleri belirten kararname http://www.rusarchives.ru/publication/hunger-ussr/1933_86.shtml http://www.rusarchives.ru/publication/hunger-ussr/1933_87.shtml görüldüğü üzere stalin, 1932 ve 1933 yıllarında, iddia edilenin tam aksine, insanları aç bırakmak şöyle dursun, o yıllarda yaşanan kuraklıktan dolayı ortaya çıkan yiyecek kıtlığına karşı bölge halkını korumak için çok sayıda ek bütçe ve yardım kararı aldırmıştır. Aralık 19, 2015 tarihinde Catastroph tarafından düzenlendi Link to post Sitelerde Paylaş
Robespierre 0 Aralık 19, 2015 gönderildi Raporla Share Aralık 19, 2015 gönderildi Bir sosyalist olarak, Stalin hakkında söylenen yalanlara tabii ki itibar etmiyorum. Stalin benim gözümde yiğit bir devrimci kahramandır. Ancak bu forum Stalin'i konuşmak için uygun bir yer değil. Forum katılımcıları öyle bir profilde değil. Ayrıca Stalin'in güncel bir konu da değil maalesef. Türkiye sosyalist hareketi Kürt meselesine takılmış durumda. Sosyalist olmayan insanların sosyalizmle ilgisi bu oku üzerinden şekilleniyor. Sosyalistlerin çok çok büyük bir çoğunluğu 100 yıl önceki idealleri ve o davayı savunmaktan çok uzakta. Ağır bir savrulma içinde dağılmış haldeler. Stalini konuşsak ne konuşmasak ne? Emperyalizmin yedeğine düşüp ABD bombası ile devrim yaptığını sanan andavallıların halka söyleyecek bir sözü kaldı mı? Link to post Sitelerde Paylaş
Khan 0 Aralık 19, 2015 gönderildi Raporla Share Aralık 19, 2015 gönderildi Olayı toprak sahiplerine, hatta başka başka bir başlıkta yazdığım gibi yine emperyalistelere yıkmaya çalışan bir yazı olmuş. İyilikler bizden, bütün kötülükler emperyalistlerden, Amerika'dan kapitalizmden. (Ki burda çoğu kişiye sorsak kapitalizm ile emperyalizmi ayırt edemez, aynı şey diye bilir.) Kimse de demiyor ki sen adamın toprağına kimsin ki el koyuyorsun? Adamın mülkiyetini gasp ediyorsun. Adamlarla çatışmaya girersen, malına el koymaya çalışırsan, ekmez tabii. Kim emeğini, malını asalağa vermek ister? Suç gaspçı olan, gaspçı politikalar uygulayan Sovyet hükümetinin, tabii olarak sorumluluk da rejim totaliter olduğu için Stalin zorba diktatörünündür. Link to post Sitelerde Paylaş
Yâdellerdeki Yurtdaş 0 Aralık 19, 2015 gönderildi Raporla Share Aralık 19, 2015 gönderildi Suç gaspçı olan, gaspçı politikalar uygulayan Sovyet hükümetinin, tabii olarak sorumluluk da rejim totaliter olduğu için Stalin zorba diktatörünündür. "İstimlâk" yasaları, tüm ülkelerde vardır. Bu tür yasalar olmazsa, tomlum, bir milim ilerleyemez. Örnek olartak, yeni yollar açabilmek için, istimlâk yasalarından yararlanılır. İstimlâk, sosyalizmde, biraz dahâ katıdır. Hepsi, bundan ötürü. İstersen, Türkiye'deki yeni bir yasa maddesini, ele alabiliriz. Bir tarlanın sâhibi, öldüğünde, tarlanın, küçücük parçalara bölünmemesi içi, mirâsçılar, kendi aralarında anlaşıp, o tarlayı (yâni paylarını), tek bir kardeşe satarlar. Ayrıca, yasaya göre, tarlayı alacak kardeş, tarımdan, en iyi anlayanı olmalıdır. Bu yasa, sence yanlış mıdır? İşte sosyalizmin mantığı da, bu yönde ileriliyor. Ben, sosyalist ya da komünist değilim. Ama bildiğim tek şey, her şey, yalnızca yalnızca "tu kaka" değildir. Link to post Sitelerde Paylaş
Tengiz 0 Aralık 19, 2015 gönderildi Raporla Share Aralık 19, 2015 gönderildi Stalin dediğiniz herif, Lenin Komünizmini alıp tek taraflı, sığ, otoriter hale getiren adamdır. Amerika komünizmle olan propaganda savaşını neyin üzerinden yürüttü ? Özgürlük ve demokrasi değil mi ? Sovyetler birliği nasıl dağıldı? Aranızda "ben şöyle devrimciyim, böyle solcuyum" diyen arkadaşlar zahmet edip bir kez okudunuz mu ? Nazım Hikmet bile Stalin öldüğünde "bıyıkları hep çorbamızdaydı" demiştir Stalin için. Aranızda Nazım Hikmet'ten daha çok Stalin'i tanıdığını iddia eden var mı ? Stalin'in komünizmi aşırı otoriterdir, kendi halkını bile bezdirmiştir, sovyetler birliği Stalinden miras kalan otoriter tavrını bir türlü değiştiremediği için yıkılmıştır. Perestroika ve Glasnost (https://en.wikipedia.org/wiki/Mikhail_Gorbachev) ile otoriter tavrını değiştirmek zorunda kalan Rus devleti, Lenin komünizminin otoritesini de parçalamak zorunda kalmıştır. Lenin, komünizmi bünyesinde toplayıp orada mahveden adamın bizzat kendisidir. Hitler'i tarihte yenen adam Stalindir evet ama bu ne anlama geliyor ? Siz Stalin'in emriyle sovyet askerlerine "tecavüzleri durdurun" emri verildiğini biliyor musunuz ? Kızıl ordu 10 milyon küsür alman kadınına tecavüz etmiştir Almanya'da. Siz Kızıl orduyu "devrimci ordu, adaletin kılıncı" olarak görebilirsiniz ama o ordunun korkusu yüzünden nice nice devlet Amerikanın kucağına atlamıştır. Komünizmin iflasının ardında, marxismin bilimsel esaslardan uzak olmasının yanısıra Stalin'in payı da büyüktür. Link to post Sitelerde Paylaş
Yâdellerdeki Yurtdaş 0 Aralık 19, 2015 gönderildi Raporla Share Aralık 19, 2015 gönderildi Artık karar verdim; Müslolar'dan tiksiniyorum! Konuya, yine bağnaz bir Müslo dadandı! Ciddî bir konu, yine çöplüğe dönüşüyor! Link to post Sitelerde Paylaş
Tengiz 0 Aralık 19, 2015 gönderildi Raporla Share Aralık 19, 2015 gönderildi Artık karar verdim; Müslolar'dan tiksiniyorum! Konuya, yine bağnaz bir Müslo dadandı! Ciddî bir konu, yine çöplüğe dönüşüyor! İslam dini hakkında "i" yazan kimse yok burada. Ne alakası var bunla islamın ? Senin hamurunda pislik ve çirkef var, her haltı kendin gibi görüyorsun. Eğer bir konuda ilmin varsa kelam et, yoksa sus. Nesin sen zeka yaşın ne senin ? Müslo nedir ? Ateist'e ato mu denir ? Hristiyanlara hırro mu denir ? Senin ilkokul zekasında adam, senin neyine ona buna laf atmak ? Konuda islam hakkında müslümanlık hakkında kelam edilmemiş, adam çıkıp "karar verdim müslolardan tiksiniyorum" diyor yahu. "taştandı, tunçtandı, alçıdandı, kâattandı iki santimden yedi metreye kadar. taştan, tunçtan, alçıdan ve kâattan çizmeleri dibindeydik, şehrin bütün meydanlarında. parklarda ağaçlarımızın üstündeydi; taştan, tunçtan, alçıdan ve kâattan gölgesi, taştan, tunçtan, alçıdan ve kâattan bıyıkları lokantalarda içindeydi çorbamızın odalarımızda taştan, tunçtan, alçıdan ve kâattan gözleri önündeydik. yok oldu bir sabah! yok oldu çizmesi meydanlardan, gölgesi ağaçlarımızın üstünden, çorbamızdan bıyığı, odalarımızdan gözleri, ve kalktı göğsümüzden baskısı binlerce ton taşın tuncun alçının ve kâadın Al hayatında ilk kez okuyacağın bu dizelerin sahibini araştır. Ben yobazım sen ileri görüşlüsün ya, müslo Link to post Sitelerde Paylaş
Yâdellerdeki Yurtdaş 0 Aralık 19, 2015 gönderildi Raporla Share Aralık 19, 2015 gönderildi Ulan dangalak! Yazdıklarının tümü, sırf muhâlefet yapıp, "ateistler de, sübyancı kâtil Muhammet gibi, katliâmlar yapıyor!" demeye getiriyorsun! Yazdığın en kısa ileti bile, yüzlerce yanlış içeriyor. Bir de, "demokrasi"den yola çıkarak, Stalin'e dil uzatıyorsun! Eğer sen, gerçekten demokrat isen, bu, senin her söçzcüğünün, yalan olduğunu gösterir. İbrtâhîmî dinlerde, demokrasi haramdır. Bir dahâya, yazdıklarına dikkat et dfe kafa ütüleme! Bilgi sâhibi olduğun konularda, fikir bildir. Bilgin yoksa, susma erdemini kullan! Elbet de, sende, erdem varsa! Ayrıca yorum yazmadan önce, tüm konuyu, okuman gerekiyor! Link to post Sitelerde Paylaş
Recommended Posts