Jump to content

Kur'an'da Sayısal Mucizeler


Recommended Posts

E.Y. ekolü, malesef hak yoldan sapmış bir ekoldür. Çok sık kullandıkları "sayısal mucizeler" ise, genel olarak onların malı olmayıp, ümmetin ortak malıdır. Kur'an'a ait taklidi mümkün olmayan mucizelerdir. Zaman içerisinde, bilgisayar ortamında farkedilmiş mucizelerdir. E.Y. ekolünde olmayan çok sayıda müslümanın da savunduğu mucizelerdir. Sayısal alanda kendine güvenen en baba ateist, o sayısal mucizeler karşısında ağzını kapamaktan başka çare bulamıyor. Bu sayısal mucizeleri bir kenara bırakacak olursak; E.Y. ekolünü bu gün bütün islam alemi, sapık ekoller sırasına dahil etmiştir.

İyi bir inceleme sayısal mucize diye bir şeyin aslında mevcut olmadığını herzaman gösteriyor... Arapça her yöne çekilebilecek bir dil; her kelime değişik şekillerde yazılıp, söylenebilir... Hareke kavramı bile sonradan ortaya çıkmıştır(Şeddeli harfler bir defa mı iki defa mı sayılacak mesela)... Bu sayısal mucizeler zorlama bir şekilde ve her seferinde farklı kurallar konularak ortaya konan saçmalıklardan ibarettir (kiminde "bu kelime sayılmaz fasıklar için söylenmiş" bile diyor bunlar)... Arapçayı iyi bilen ateistler kısa bir çalışma ile bu mucizelerin (!)tümünü bitirebilirler... Üstelik Kur'an, Peygamberin kendisi tarafından dizilip söylenip düzenlenmemiştir... İslamistlerin bu sayısal sahtekarlıkları ile ilgili size sayısız örnek verebilirim...

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 207
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

İyi bir inceleme sayısal mucize diye bir şeyin aslında mevcut olmadığını herzaman gösteriyor... Arapça her yöne çekilebilecek bir dil; her kelime değişik şekillerde yazılıp, söylenebilir... Hareke kavramı bile sonradan ortaya çıkmıştır(Şeddeli harfler bir defa mı iki defa mı sayılacak mesela)... Bu sayısal mucizeler zorlama bir şekilde ve her seferinde farklı kurallar konularak ortaya konan saçmalıklardan ibarettir (kiminde "bu kelime sayılmaz fasıklar için söylenmiş" bile diyor bunlar)... Arapçayı iyi bilen ateistler kısa bir çalışma ile bu mucizelerin (!)tümünü bitirebilirler... Üstelik Kur'an, Peygamberin kendisi tarafından dizilip söylenip düzenlenmemiştir... İslamistlerin bu sayısal sahtekarlıkları ile ilgili size sayısız örnek verebilirim...

elimizdeki mushaf üzerindeki sayımlar sonucu ortaya çıkan sayısal mucizeleri inkar etmek mümkün değil.

aşağıda vereceğim rakamlar, hali hazırda hepimizin evinde okunan mushaflar esas alınarak çıkartılmıştır.

besmele 19 harftir. 19 rakamı, katları zor yakalanan asal sayılardandır.

Kur'an 114 sure olup; 114 sayısı 19'un tam katıdır.

Kur'an'da besmele toplam 114 defa tekrar eder. 19'un tam katıdır.

Burada hayret verici bir detayı zikredeceğim; Bütün suereler besmele ile başlar. Sadece tevbe suresinin başında besmele yoktur. Eğer, tevbe suresinin başında da besmele olsaydı, besmelenin toplam tekrar sayısı 115 olacaktı ve 19'un tam katı sağlanmayacaktı. Acaba, ümmi bir zat, bunu hesap ederek mi tevbe suresinin başında besmeleyi okumamıştır. Yahut, sadece bir tesadüf müdür bu ?

Yine elimizdeki mushaftaki ayetleri saydığımızda, Kur'an'ın 6346 adet ayetten oluştuğunu görüyoruz. 6346=19 * 334 olup, yine 19'un tam katıdır. Eğer, 1 ayet eksik veya fazla olsaydı elimizdeki mushafta, bu 19'un tam katını sağlamayacaktı.

Çok daha harika şeyler de var;

Örnek olarak, başlangıcı "yasin", "kef,ha,ya,ayn,sad" , "nun", "kaf" olan ve "hurufu mukatta" olarak anılan sureler var. Bunları her kuran okuyan bilir. mesela, bakara suresi "elif,lam,mim" diye başlar. Bu şekilde başlayan surelerde de, 19 mucizesi kendini aşikar gösteriyor.

Yasin, suresindeki "ya" ve "sin" harflerini, elimizdeki mushafta oturup sayarsak karşımıza şu sonuç çıkar:

"ya" harfi 237 defa, "sin" harfi 48 defa tekrar edip, toplamı 285 eder. 285 sayısı 19'un tam katıdır.

Diğer hurufu mukatta ile başlayan surelerde de bu kural geçerli. Örneğin, Meryem suresi "kef" "ha" "ya" "ayn" "sad" ile başlar. bu suredeki bu harfleri sayarsak;

kef :137 defa

ha : 175 defa

ya : 343 defa

ayn : 117 defa

sad : 26 defa

toplam = 798 eder. Bu sayı da 19'un tam katıdır.

Şimdi, çok daha hayret verici bir sayısal mucizeden bahsedeceğim.

KAF suresi de, diğer hurufu mukatta gibi başlayan surelerdendir. Ve "KAF" harfi ile başlar. Bu suredeki KAF harflerinin toplam sayısı da yine 19'un tam katını verir. Fakat burada akılları hayrette bırakan bir detaydan bahsedeceğim, şöyle ki;

Tüm Kur'an'da lut kavminden bahsederken "kavm-i lut" tabiri kullanılır. Bu kural sadece "KAF SURESİ"nde bozulur. Sadece KAF SURESİ nde, lut kavminden bahsederken "ihvan-ı lut" tabirini kullanır. Eğer bu surede "kavmi lut" tabiri tercih edilseydi, KAF harflerinin toplam sayısı 19 un tam katını sağlayamayacaktı. Kasıtlı bir şekilde Lut Kavmi için; "kavmi lut" yerine "ihvan-i lut" tabirinin kullanıldığı, bu işlerden azıcık anlayan insanlar için aşikar görülüyor.

Bunlar Kur'an'ın sayısal alandaki mucizelerinden sadece bir kaç tanesidir. Her alanda mucizeleri olan Kur'an, bu asırda bilgisayar ve sayısal ilimlerin revaçta olduğu bu zamanda sayısal mucizelerini göstermiştir. 13 asır boyunca, insanların bu mucizelerden habersiz olması, bu mucizelerin yokluğu anlamına gelmez. Bu mucizeler hep vardı, fakat farkedilmemişti. Kimbilir şu an dahi farkedilmeyen nice mucizeleri, ilerleyen asırlarda ortaya çıkabilir. Bilgisayar teknolojisinin ilerlediği bir zamanda bu mucizelerin ortaya çıkması oldukça hoş ve güzeldir. Tabi iman etmek isteyen insanlar için.

Link to post
Sitelerde Paylaş

"19" konusunda bir örnek daha verip, bu konuyu kapatacağım. vereceğim örneğin anlaşılabilmesi için, kısa bir açıklama yapmam gerekiyor.

arap alfabesindeki harfler, aynı zamanda "rakam" olarakta arap tarihinde kullanılmıştır. Kur'an'dan önce, arap edebiyatında, arap harfleri aynı zamanda "sayı" olarakta kullanılıyordu. Arap diline ait bu özelliği kuran ihmal etmemiş ve bu özelliğe ait çok sayıda mucizeler göstermiştir kur'an.

elif harfi=1

be harfi=2

nun harfi =50

ğayn harfi =1000

vs...

şeklinde, arap harflerinin, o dile ait olarak aynı zamanda rakamsal değeri de vardır.

arap edebiyatı binlerce yıllık edebiyatlarında bu özelliği kullanmışlardır. merak edenler arap edebiyat tarihini okuyabilirler.

şimdi sıkı durun.

besmeleyi oluşturan harfleri, harf numaraları ve rakamsal değerleri ile birlikte sırasıyla yazalım:

1.harf be= 2

2.harf sin= 60

3.harf mim= 40

4.harf elif= 1

5.harf lam= 30

6.harf lam= 30

7.harf he= 5

8.harf elif= 1

9.harf lam= 30

10.harf ra= 200

11.harf ha= 8

12.harf mim= 40

13.harf nun= 50

14.harf elif= 1

15.harf lam= 30

16.harf ra= 200

17.harf ha= 8

18.harf ye= 10

19.harf mim= 40

bu rakamları yan yana sırasıyla yazarsak;

2 1 60 2 40 3 1 4 30 5 30 6 5 7 1 8 30 9 200 10 8 11 40 12 50 13 1 14 30 15 200 16 8 17 10 18 40 19

işte bu 62 haneli kocaman sayı; 19 sayısının tam katıdır.

artık yorum sizin.

Link to post
Sitelerde Paylaş
eeee 19 sayısının kerameti ne?

harflere istediğin sayıları ver, sonra yan yana getir, 19 sayısının katı ortaya çıksın.

ne olmuş yani?

Bu sayıyı yarıya böl. 19 un katını veriyorsa ne ala, vermiyorsa, eksiği tamamla olsun sana 19 un katı.

Sevgiler.

62 haneli böyle uyumlu bir denkliği sağlayacak bir cümleyi, bu gün elimizdeki çok gelişmiş bilgisayar proğramları dahi bulmaktan aciz kalıyor.

sen 62 haneli değil de, 20 haneli olacak şekilde böyle harika bir cümle yaz da ondan sonra konuşmaya hakkın olsun.

lütfen, bu işlerden anlamayanlar yazmasın. çok komik duruma düşüyorlar bu işlerden anlayan insanların gözünde.

Link to post
Sitelerde Paylaş
62 haneli böyle uyumlu bir denkliği sağlayacak bir cümleyi, bu gün elimizdeki çok gelişmiş bilgisayar proğramları dahi bulmaktan aciz kalıyor.

sen 62 haneli değil de, 20 haneli olacak şekilde böyle harika bir cümle yaz da ondan sonra konuşmaya hakkın olsun.

lütfen, bu işlerden anlamayanlar yazmasın. çok komik duruma düşüyorlar bu işlerden anlayan insanların gözünde.

Arkadaşım mushaflardaki ayet sayıları aynı değildir; harekeli harfleri ve kelimeleri nasıl saydın? Şeddelileri kaç saydın ?

Bir islami forumdan:

Hurufiliğin çağdaş bir tezahürü de 19’culuk akımıdır.

Amerika’da yaşamış Türk asıllı bir Mısır vatandaşı olan biyokimya doktoru Reşat Halife ’nin kompütür analizlerine dayanarak icat ettiği “19 Mucizesi”, piyasaya ilk sürüldüğünde hayli taraftar buldu kendisine.

Reşat Halife, iddiasını “19” sayısının Kur’an’ın Kodu olduğunu tezi üzerine kurmuştu.

Tarihte çıkan her fırka gibi o da delillerini Kur’an’dan getiriyordu.

Birinci delili “gizlenmiş sır” anlamına da gelebilen “Müddessir” suresinin 30. ayetiydi:

“Üzerinde 19 vardır.”

19x74, yani 1406 yıl gizlendikten sonra 1974 yılında Reşat Halife bu “gizlenmiş sırrı” keşfediyordu.

Neye göre 1406 diye sormak gerekmezdi. Hicrete göre mi, nübüvvete göre mi, surenin iniş yılına göre mi? Ne önemi vardı bunun? 19’un katı hangisine denk geliyorsa ona göre tesbit edilir, olur biterdi.

İki ayeti daha delil gösteriyorlardı 19’cular:

“Ve de ki: Hamdolsun Allah’a. O size ayetlerini gösterecek, siz de onları tanıyacaksınız. Rabbin yaptıklarınızdan gafil değildir.” ( 1 )

“Biz, onlara, ufuklarda ve kendi nefislerinde ayetlerimizi göstereceğiz ki onun gerçek olduğu onlara iyice belli olsun. Kendisinin her şeye şahid oluşu, senin Rabbine yetmez mi?” ( 2 )

19’culara göre bu iki ayette geçen “ayet” kelimeleri “19 mucizesi” ne delalet etmekteydi. Bu tefsirin en büyük delili kompütür idi. Böylece, matematiğin evrensel dili sayesinde Kur’an’ın Allah kelamı olduğu dünyaya isbat edilmiş olacaktı.

Ancak hesaplar yapılırken küçük bir sorun çıktı. Bazı kelimelerin sayımları 19 şifresine uygun düşmüyordu. Örneğin “ism” kelimesi. 19’culara göre bu kelime 19 yerde geçiyordu. Hucurat suresinin 11. ayetindeki “ismil fusuugu”; Allah için değil fasıklar içindi. Haydi o neyse, fakat Hud / 41 ve Neml / 30 daki besmelelerdeli “ism” ler niçin alınmamıştı? Eğer onlar da alınırsa sayı 21 eder, Hucurat’takini düşelim; 20 eder. Peki 19 nereden çıkıyordu?

Kompütür aynı yanlışı “Allah” ismi celalinde de yapmıştı. Reşat Halife’nin arzusuyla, Fatiha’nın besmelesindeki Allah lafzının da dahil edildiği sayımda, sayı 2699 çıkıyordu. ( Gerçekte bu da yanlış. Kur’an’da Allah lafzının sayısı 2703, Fatiha’nın besmelesindekini dahil edersek 2704’tür. 2703 de, 2704 de 19’un katları değildir.) Niçin bir fazla çıkıyordu.?!

Sonunda bunun sırrını bulmuştu Reşat Halife. Kendi kaleminden öğrenelim Allah lafzının neden bir fazla çıktığını:

“Kompütür, tarihi bir suçu, Allah’ın kelamı ile oynandığını, Kur’an’a asılsız iki ayetin sokulduğunu ortaya çıkarıyor . …

Büyük bir ihtimalle bu iki ayet Ebubekir, Ömer ve Zeyd’den çok sonra Peygamberin hayranları tarafından Kur’an’a sokulmuştur. Çünkü aşağıdaki şemada görüleceği üzere Kur’an’da bulunan 9 kelimenin sayıları hususunda Tevbe suresinin son iki ayetinde bulunanları katmadığımız zaman 19’un katı rakamlar elde ettiğimiz halde, bu iki ayeti kattığımız zaman elde ettiğimiz rakalar 19’un katı değildir.” ( 3 )

Hurafenin mantığı her yer ve her çağda aynı. Uydurduğunuz hurafeye uymadı diye, hurafenizden vazgeçmek yerine ayetten vazgeçeceksiniz. Buna “Kur’an’a iman etmek” değil “19’a iman etmek” derler.

Peki, diyorsunuz, hadi Tevbe suresinin son iki ayetini katmayalım. O zaman rakamlar “19 mucizesi” ni doğrulayacak mı? Hayır, yine doğrulamıyor, yine sahtekarlıkla iş götürülmeye çalışılıyor.

Örneğin, Halife’ye göre Kur’an’da 20 adet “arş” kelimesi var. Tevbe’ dekini çıkarınca 19 kalıyor. Oysa Kur’an’da 22 adet “arş” geçiyor. Yusuf / 100 ile Neml / 23 teki “arş” lar Allah için değil kullar için kullanıldığından sayıma alınmamıştır, deniliyor. Oysa “ism” kelimesinin sayımında, Reşat Halife, kullar için kullanılan “ismü’l-fusuku” yu sayıma dahil etmişti.

19’a uyunca metin ile, uymayınca mana ile sayım, ta ki uydurana kadar.

Aynı şey bir çok kelimenin sayımında da yapılmıştı. “Kur’an” kelimesi de bunlarda biri. Kur’an’da 58 kez “Kur’an” kelimesi geçmesine rağmen Yunus / 15 ayetindeki kelime sayılmayıp, sayı 19’un katına denk getirilmiştir.

İşte garip bir örnek daha : “v-k-l” kökünden gelen kelimeler Kur’an’da 70 olduğu halde, o, 58 adet bulunduğunu, inkar ettiği Tevbe’dekini çıkarınca 19’un katı olan 57 kaldığını söylemektedir. Bu rakama nasıl ulaştığı gerçekten meçhul. Eğer sadece fiilleri saymışsa bunun sayısı da 42’dir.

Reşat Halife kimi zaman da kendi teziyle çelişkiye düşmektedir. Ona göre “Rab” lafzı tam 969 adet geçmektedir. Eğer Tevbe’deki çıkarılırsa 968 kalır ki bu da 19’un katı değildir.

En sonunda Reşat Halife ağzından baklayı çıkarmıştır. O, beklenen “peygamberliğini” ilan eder. “Reşat Halife / Allah’ın Rasulu” imzasını attığı “Allah’ın Dünyaya Bildirisi” başlıklı bir metin ile peygamberliğini dünyaya duyurur ve herkesi kendisine inanmaya davet eder. İşte bildirilen bazı pasajlar:

“Allah, rahmetinin bir tecellisi olarak, beni, kendisinden dünyaya bir mesaj sunmakla görevlendirdi ve bu bildiriyi sunmak için gereken özel akli melekelerle mücehhez kıldığı gibi, eşsiz nimetlerini tamda ve onun sonsuz hükümranlığına girerek lutfu keremine mahzar olmakla şereflendirdi. ”

….

Bu bildiriyi olağanüstü bağış yapan şey, Kur’an’ı Kerim’in her ayetinin açık delillerle isbat edilmiş olmasıdır. Benim size Allah’ın elçisi olarak gönderilmiş olduğum zihninizde hiçbir şüpheye yer bırakmayacak şekilde kompütürün ortaya koyduğu 19 mucizesiyle desteklenmiştir. Böylece siz, Allah’ın sizinle konuştuğunu anlayacaksınız.”

( 4 )

20. yüzyılın bu “kompütürlü müseylime” si, tek-tük de olsa kendisine iman eden dailer de bulmuştu.

Bu dailerden biri ( Edip Yüksel ) İslam’ın peygamberi Hz. Muhammed’in sünnetini “şeytani öğreti” olarak nitelerken ( 5 )

kendi peygamberi Reşat Halife’nin sünneti 19 hurafesini, Kur’an’ın dahi kendisine göre yeniden dizayn edilmesi gereken bir “iman esası” olarak kabul ediyordu.

Tabi bu arada tarihin tüm tahrifçileri gibi tezini isbat için ayetli tahrif etmekten de geri durmuyordu:

“Hani Allah, peygamberlerden misaklarını alıp demişti ki: ‘ Size kitaptan ve hkimetten pay verdim. Sonra size elinizdekini doğrulayıcı bir rasul geldiğinde, ona mutlaka inanacak ve ona mutlaka yardım edeceksiniz ’ ” ( 6 )

Bu ayet 19’culara göre Reşat Halife’yi müjdeliyordu. Fakat, bu sapık zihniyetine göre Muhammed ümmeti aynen öncekilerin düştüğü inkara düşüp bu “çağdaş peygamberi” ve onun “19 mucizesini” reddediyordu:

“Muhammed’e karşı çıkan taklitçi zihniyet, Muhammed’in ölümünden sonra Muhammed’i putlaştırdı ve Kur’an’da son peygamberden sonra gelecek “rasul” ile ilgili apaçık ayetler olmasına rağmen, Muhammed’in “son rasul” olduğunu iddia etti.” ( 7 )

Yine 19’cular tıpkı yukarıda naklettiğimiz “Yahudi Yöntemiyle” İslam ümmetinin ve dünyanın sonunu hesapladılar. Bu hesaba göre kıyamet 1710 hicri ( 2280 miladi ) yılınca kopacaktır.

Bunu da Kur’an’daki tüm huruf-u mukattaa’nın cifir hesabındaki rakamsal karşılığını alt alta toplayarak buldular. ( 8 ) Tam Yahudiler gibi.

Ne ki başlangıç tarihi olarak bi’set’i değil de hicreti aldılar ki 19 efsanesine denk düşsün. Oysa ki ümmetin tarihi nübüvvetle başlar, hicret ile değil.

Allah bile Peygamber’ine “sen kim, onu bilmek kim” dediği halde “Peygemberi putlaştırmak” tan bahseden 19’cular, Allah’ın Hz. Muhammed’e layık görmediği bilgiyi kendilerine layık görerek nefislerini putlaştırmakta bir beis görmezler ve üstelik Allah’ın sınırına tecavüz ederek kıyametin vaktini haber vermeye kalkarlar. Neml / 82 de geçen “dabbetu’l-arz” ı “bilgisayar” la te’vil eden 19’cu lar, “tümüyle topraktaki elementlerden oluşan” bilgisayarın Kur’an’ın 1400 senedir gizleniş sırrını ortaya çıkardığını iddia ederler. ( 9 )

19’cular çok ilginç bir şeyi daha yaparlar. Tıpkı, Kadiyaniler’in, İngilizlerin Hindistan’daki varlığını; Bahailerin, yine İngiliz ve Rusların İran’daki sömürüsünü meşrulaştırdığı gibi, bunlarda Türkiye’de batılıların taşeronluğunu yapan batıcıların varlığını meşrulaştırmaya çalışırlar.

Bu sapık dine göre, Mustafa Kemal Atatürk’ün hayatını kuşatmış bulunan 19 sistemi Fussilet / 53 ayetinde belirtilen işaretlerden biridir. Kur’an’dan başka dini kabul etmeyen mü’minler, bu işaretin anlamını ve önemini kavramakta zorluk çekmezler. Emevi, Abbasi ve Osmanlı huraflerini din edinenler ile insanları putlaştıranlar, elbette bu “ilahi işadeti” doğru yorumlayamayacaklardı.

A. Doğum tarihi : 1881 ( 19 x 99 )

B. Nufus kütük numarası : 19

C. Nufus cüzdanı numarası : ( 993814 x 52306 )

Ç. İstanbul Harp Okulunda ilk siyasi fikirlere sahip oluşu: 1900

D. Harp okulunu Türk subayları arasında 19. olarak bitirid.

E. Harp akademisinin 57. ( 19 x 3 ) devresine kaydoldu.

F. Yüzbaşı olarak orduya katılırken 38. ( 19 x 2 ) kişdir.

G. 38. ( 19 x 2 ) piyade alay komutanlığı.

Ğ. 57. ( 19 x 3 ) piyade alay komutanlığı.

H. Albay oluşu: 19 Aralık 1915.

I. 19 gün sonra Çanakkale’de 19. tümen komutanı oldu.

İ. Samsun’a çıkarak göreve başlaması : 19 Mayıs 1919 ( 19 x 101 )

J. Bandırma vapurunda kendisi dahil 19 komutan mevcuttu.

K. Samsun’da 19 dün kaldıktan sonra Havza’ya gitti.

L. 4 Temmuz 1919’da Erzurum’a gitti. 19 gün sonra 23 Temmuz’da Erzurum kongresini topladı.

M. 4 Eylül 1919’da Sivas Kongresi’nden 114 ( 19 x 6 ) gün sonra 27 Aralık 1919’da Ankara’ya gitti.

N. Mareşallik ve Generallik ünvanlarını 19 Eylül 1921’de aldı.

O. 10 Kasım 1938 ( 19 x 103 ) de 57 ( 19 x 3 ) yaşındayken öldü.

Ö. Cenazesinin nakli ve cenaze namazı 19 Kasım 1938.

P. Cenaze töreninde 19 notalı 19. Şopen marşı çalındı.

R. Kendisine verilen toplam madalya sayısı : 19.

S. En eski meclis kütüğünde sıra numarası: 19.

Ş. İstanbul Akaretlerdeki ev numarası : 76 ( 19 x 4 )

T. Bıraktığı nakit miras : 19.000 lira.

U. İsminin harf sayısı : 19. “ ( 10 )

M.Kemal’in hayatını kuşattığı söylenen 19 sistemi için yukarıda verilen örnekler, 19’culuğun modern bir üfürükçülük ve sahtekarlık olduğunun en çarpıcı belgesidir. Yapılacak üstünkörü bir araştırma bu sahtekarlığı hemen açığa çıkaracaktır. Biz de bunu yaptık:

* M.Kemal’in doğum tarihi de doğum yeri gibi meçhuldür. 1881, konuyla ilgilenenlerin de bilebileceği gibi uydurulmuş bir tarihtir. Sıradan bir ansiklopedide bile bu malumat bulunabilir. 1878, 23 Aralık 1880, 4 Ocak 1881, 13 Mart 1881 gibi çeşitli tarihler söz konusudur. ( 11 )

* 2. madde deki “nüfus kütük numarası” uydurmadır, belgesi yoktur.

* 4. madde tamamen saçmadır. Hele 1900 tarihindeki 19’lar mucizenin belgesi sayılacak olursa, 20. yüzyılda ( 1900 - 1999 ) yaşayan herkesin, hepimizin her günü “19 mucize”siyle doludur. M. Kemal’in bilinen ilk siyasal olayı 1905’teki kurmaylık eğitimi sırasında tutuklanıp bırakılmasıdır.

* 5, 6 ve 7. maddeler hiçbir ciddi delile istinad etmemektedir.

* 8 ve 9. maddeler : M. Kemal hiçbir zaman 57. ( 19 x 3 ) alay komutanlığı yapmamış, 38. ( 19 x 2 ) alayın da komutanlığını değil, vekilliğini yapmıştır. ( 12 )

* 10. madde 19 Mayıs’ı ortaya atan F. Fazıl’dır. Aslı yoktur. M. Kemal 1 Haziran’da albay olmuştur. ( 13 )

* Yukarıdaki tarih yalan olunca ‘ 19 gün sonra Çanakkale’de 19. tümen komutan oldu ’ “mucizesi” de yalan oluyor, hem de birkaç kez. Bir kez, M. Kemal 20 Ocak 1915’te Tekirdağ’da 3. Kolordu’ya bağlı olarak kurulacak 19. tümen komutanlığına atanmıştır. 20 Ocak 1915 nere, “ 19 Mayıs 1915’ten 19 sonra” nere? ( 14 )

* 14. maddede, “Samsun’da 19 gün kaldıktan sonra Havza’ya gitti” deniliyor. M. Kemal’in Samsun’a gelişinden 6 gün sonra 25 Mayıs’ta Havzaya gittiği bizzat kendisi tarafından Nutuk’ta kayıtlıdır. ( 15 )

* 15. madde: Erzurum’a gidiş 4 Temmuz değil 3 Temmuz’dur. Dolayısıyla 19 gün sonra değil 20 gün sonra 23 Temmuz’da Erzurum kongresi toplanmıştır.

( 16 )

* 24. maddedeki 19 bin lira da diğerleri gibi püsküllü yalan. M. Kemal’in has adamı ve Genel Sekreteri H. Rıza Soyak’a göre, M. Kemal’in öldüğünde İş Bankası’ndaki nakit parası 1.519.892.01 liradır. Bu paranın 19.566.80 lirası emeklilik hesabında, 53.453.18 lirası 4 no’lu şahsi hesapta, 1.466.872.03 lirası 2 no’lu banka hesabındadır. ( 17 )

* İsminin 19 harf olması da bir gözbağcılık. Mustafa asıl ismidir. Kemal öğretmeninin verdiği isimdir. Atatürk, soyadı kanunundan sonra M. Kemal tarafından meclise verdirtilmiştir. Eğer meclisin verdiği ünvanları onun adından sayacaksak aynı meclis “gazi” ünvanını da vermiştir. Bu durumda sayı 23 eder.

19’cuların bu yaptığı görüldüğü üzere tamamen yalan, dalavere ve çarpıtma üzerine kurulu. Bu 25 madde içerisinde tek kesin doğru 13. maddedir. Aynı mantıkla bu kadar yalan dolana da gerek duymadan M. Kemal’in hayatında 10, 15, 20, 29 örgülerine rastlamak da pekala mümkündür. Bu sadece M. Kemal değil hepimizin hayatında vardır.

Örneğin hepimizin ömrünün 19. günlerinde olanları alt alta dizip “işte 19 mucizesi” demek ne kadar ciddi ise bu da o kadar ciddidir. Alın ben de 29 mucizesi çıkarayım M. Kemal hakkında:

29 Aralık 1904 Harp Akademisine girdi.

29 Ekim 1923 M.K. Cumhuriyeti kurdu.

29 Ekim 1910 M.K.’in Hanya basınında mektubu yanınlandı. Ondan 29 gün önce Trablusgarb’a geldi.

29 Kasım 1929 ( 29 x 96 ) M.K.’in ilk heykeli Amasya’da açıldı.

29 Ocak 1900 ( 29 x 95 ) İT Teşkilatı’yla doğrudan ilişkiye girdi.

29 Ağustos 1919’da Erzurum’dan ayrıldı.

29 Eylül 1918’de, Şam’dan yüzbinlerce askeri zayiat vererek geri çekildi.

Gördüğünüz gibi, hiç yalana başvurmadan dahi böyle tesadüfler çıkarmak zor değil. Buna “mucize” adını vermek gerekirse, mucize olmayan hiçbir kimse, hiçbir tarih, hiçbir rakam yoktur.

Kur’an’ın Yahudiler için kullandığı “kelimeleri asıl anlamlarından saptırma” tahrifini “nebilerin sonuncusu” ( 18 ) ayetinde yapan 19’cular “nebi” ve “rasul” kelimelerinin manalarını tahrif ediyorlardı.

Tıpkı Kadiyaniler gibi “nebi” ile “rasul” ün anlamlarını takas edip tahrif eden 19’cular, yeni “rasul” ler türetmek için Kur’an ayetlerinden de delil getirmeyi ihmal etmeyeceklerdir.

Ezanı da 19 kelimeye indirebilmek için, hadisin tamamını reddettikleri halde, Tirmizi ve Nesesi’de geçen zayıf bir hadise sarılan 19’cular ezandaki “Muhammedurrasulullah” ibaresini, Zümer / 45 ayetini delil getirerek “putperestlik” olarak yorumlarlar. ( 19 )

19’culuğun en dikkate değer yanı, hurafe üretmede tekelin müfrit sufilerde olduğunu sananların bu yanlış kanaatlerini yıkmasıdır. Hurafe üretmek için ille de gizemci, mistik, klasik ve romantik olmaya gerek yok.

Görüldüğü gibi değil hadisleri , tüm sünneti “şeytani öğreti” adı altında acımasızca süpürüp, ezanda Peygamber Efendimizin adının anılmasını “putperestlik” olarak niteleyebilecek kadar modernist ve “Kur’an’cı”, bilgisayara dayalı bir öğreti geliştirecek kadar “çağdaş” ve “akılcı”, ateist olduğu kendi kaleminden çıkan sözlerle belgelenen M.Kemal’i müjdelenen müceddid ilan edecek kadar “yenilikçi” ve “devrimci” geçinen 19’cular da pekala tarihin en mistik hurafe ve hezeyanlarından hiç de aşağı kalmayan bir hurafenin mimarı olabilmektedirler.

Bu durum bir kez daha göstermiştir ki, hurafecilik ve tahrif hiçbir zümreye has değildir. Bu bir mantıktır ki biz buna “yahudileşme” adını veriyoruz. Bu mantığa saplanan insan, kimi zaman mana, kimi zaman madde, kimi zaman Kur’an, kimi zaman sünnet, kimi zaman gelenek, kimi zaman da çağdaşlık adına ayetleri tahrif, dini tahrip edebilmektedir.

1. 27 Neml / 93

2. 41 Fussillet / 53

3. Dr. Orhan Kuntman, 19 Meselesinin Reddi, İs. Ar. s. 2, sayı:7, s. 11

4. Dr. Orhan Kuntman, Ay., s.22.

5. Edip Yüksel, Müslüman Din Adamlarına 19 Soru, s. 5.

6. 3 Alu İmran / 81.

7. E. Yüksel, Türkçe Kur’an Çevirilerindeki Hatalar, s. 107.

8. Age., s. 124 – 125

9. Age., s. 130.

10. E. Yüksel, Müslüman Din Adamlarına 19 Soru, s.70.

11. Türk ve Dünya Ünlüleri Ansiklopedisi, “Atatürk” md. 1 / 478. Genelkurmay Harp tarihi Başkanlığınca 1939’da basılan 114 sayılı Askeri Mecmua’nın “fevkalade” nüshasında 1880’dir. Grand Larousse Encyclopedique’e M. Kemal maddesini yazan bilim adamı iki tarih vermiştir: 1880, 1881. Devrim Konseyi Genel Sekreteri ve M. Kemal Derneği Başkanı Mustafa Baydar, “Doğum yılı olarak 1880’i kabul etmek zorundayız. 19 Mayıs 1881’in hissi nedenlere dayanılarak ortaya atıldığı anlaşılıyor.” Der.

12. Behiç Erkin, Atatürk’ün Selanik’teki Askerlik Hayatına Ait Hatıralar, s.600; C. Abbas Gürer, Atatürk’ün Hayatından Yazılmamış Hatıralar, Yeni Sabah, 20.2.1941.

13. E.B. Şapolyo, Kemal Atatürk ve Milli Mücadele Tarihi, s.123,618; İslam Ansiklopedisi, s. 724; Y. Hikmet Bayur, Atatürk’ün Hayatı ve Eseri, s.79; Celal Erikan, Komutan Atatürk, s. 150; S. Borak, Atatürk, s. 134; Atatürk Biyografisi, s. 13; Uluğ İğdemir, Atatürk’ün Yaşı, s.45; Genelkurmay, Askeri Yönüyle Atatürk, s.38.

14. Bkz: Yukarıdaki kaynakların tümü.

15. Nutuk, 1 / 22; M. Fuat Zübeyroğlu, Yurdumuz, s. 8; S. Nafiz Tansu, İki Devrin Perde Arkası, s. 343; M. Tayyip Gökbilgin, M. M. Başlarken, s. 85.

16. Bkz: Yukarıdaki kaynakların tümü.

17. Mahzar Leventoğlu, Atatürk’ün Vasiyeti, s. 85-88. O tarihte 1 Cumhuriyet altını 7 liradır. Bu para 217127 Cumhuriyet altını etmektedir. Bunun karşılığı bugünkü ( Ekim 1994 ) parite ile yaklaşık 630 milyardır. M. Kemal 1200 cumhuriyet altını maaş alıyordu ( bugünkü parite ile 3,5 milyar ) İş Bankası’nın dörtte biri de kendisinindi. Bu payı, vasiyetle CHP’ye ve yanında tuttuğu Afet, Sabiha, Ülkü, Rukiye, Nebile adlı kızlara bırakmıştı. Age., s.99.

18. 33 Ahzab / 40.

19. E. Yüksel, Müslüman Din Adamlarına 19 Soru, s. 54.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Arkadaşım mushaflardaki ayet sayıları aynı değildir; harekeli harfleri ve kelimeleri nasıl saydın? Şeddelileri kaç saydın ?

elindeki mushafı aç ve say.

bu rakamlar, elimizdeki mushaf esas alınarak sayılmıştır.

edip yüksel ekolü ile hiçbir alakam yok. ehl-i sünnet itikadındayım.

benim yazdıklarım ile "hurufilik" akımının alakası yoktur.

yazdıklarım "malumu ilam"dan ibarettir.

somut gerçekler olur, kimse itiraz edemez.

harekeler ve şeddeler, okumaya yardımcı olması için haccac dönemi mushafa konmuştur. onlar sadece okumayı kolaylaştımak içindir. bu yüzden verdiğim rakamlar, orjinal mushaf (harekesiz hali) esas alınarak verilmiştir.

Link to post
Sitelerde Paylaş
elindeki mushafı aç ve say.

bu rakamlar, elimizdeki mushaf esas alınarak sayılmıştır.

edip yüksel ekolü ile hiçbir alakam yok. ehl-i sünnet itikadındayım.

benim yazdıklarım ile "hurufilik" akımının alakası yoktur.

yazdıklarım "malumu ilam"dan ibarettir.

somut gerçekler olur, kimse itiraz edemez.

harekeler ve şeddeler, okumaya yardımcı olması için haccac dönemi mushafa konmuştur. onlar sadece okumayı kolaylaştımak içindir. bu yüzden verdiğim rakamlar, orjinal mushaf (harekesiz hali) esas alınarak verilmiştir.

Sen oturup saydın mı? Yoksa birilerinin hesapları mı bunlar? :rolleyes: Yukarıdaki verdiğim postta nasıl sayıldıkları bunların ve nasıl rezil oldukları ortada...

Link to post
Sitelerde Paylaş
Konu tek bir cümle konusu değil; daha geniş iddialar var ve cevapları da var; yukarıda verdim...

sadece 1 cümle yeterli. konuyu dallandırmaya ihtiyaç yok.

bilgisayar teknolojisi yardımıyla böyle bir cümle kurmaktan bu gün insanoğlu aciz kalmıştır.

besmele, eğer 18 veya 20 harf olsaydı elimizdeki mushafta, yada bir harf farklı olsaydı (örneğin "he" harfi yerine "ha" harfi kullanılsaydı -ki latincede her ikisinin karşılığı "h" olup tektir- bu muazzam tevafuk ortaya çıkamayacaktı...

acziyetlerini gizlemenin tek yolu ise, konuyu dallandırıp budaklandırmak yoluyla konuyu farklı mecralara çekmişlerdir.

halbuki, sadece "besmele" deki mucize kafidir bu işin tesadüf olamayacağını ispat için.

...

tarihinde 2kere2 tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
bilgisayar teknolojisi yardımıyla böyle bir cümle kurmaktan bu gün insanoğlu aciz kalmıştır.

...

2kere2, bu konunun başlığın konusuyla bir ilgisi yok.. Çok istiyorsan, başka bir başlık açarsın, orada tartışılır.

Ha bu arada sadece yukarıdaki iddiaya yanıt vereyim.. Her 19 sayıdan biri, 19'a kalansız bölünür. Dolayısıyla rasgele kurulacak her 19 cümleden biri, senin bölünebilme koşuluna uyar. Bu da %5.26 gibi bir oran yapar..

Link to post
Sitelerde Paylaş
2kere2, bu konunun başlığın konusuyla bir ilgisi yok.. Çok istiyorsan, başka bir başlık açarsın, orada tartışılır.

Ha bu arada sadece yukarıdaki iddiaya yanıt vereyim.. Her 19 sayıdan biri, 19'a kalansız bölünür. Dolayısıyla rasgele kurulacak her 19 cümleden biri, senin bölünebilme koşuluna uyar. Bu da %5.26 gibi bir oran yapar..

bende buyur yap derim sana.

sadece 1 cümle yaz ve bitir bu tartışmayı.

bu iş için özel bilgisayar proğramları hazırlandı.

aklın alamayacak kadar çok ihtimaller tarandı.

bulunamadı.

"besmele" nin sayısal mucizesi karşısında, bilgisayarlar dahi acze düştü.

siz ise bunun sıradan olduğunu söylüyorsunuz.

haydi; buyurun yazın ve mat edin beni.

Link to post
Sitelerde Paylaş
bende buyur yap derim sana.

sadece 1 cümle yaz ve bitir bu tartışmayı.

bu iş için özel bilgisayar proğramları hazırlandı.

aklın alamayacak kadar çok ihtimaller tarandı.

bulunamadı.

"besmele" nin sayısal mucizesi karşısında, bilgisayarlar dahi acze düştü.

siz ise bunun sıradan olduğunu söylüyorsunuz.

haydi; buyurun yazın ve mat edin beni.

Bilimsel yayın veya kaynak ?

Link to post
Sitelerde Paylaş
Bilimsel yayın veya kaynak ?

benim bilgisayarımda var bu program.

çok sayıda kombinasyonları otomatik tarıyor.

exel programının son hafızasına kadar bütün olasılıklar çıkarıldı ve sonuca ulaşılamadı.

hem kaynağa ihtiyaç yok.

aksini iddia eden, "besmele" gibi "1 cümle" yazar ve sonuca ulaşır.

ilgili olanlar özelime mesaj atsınlar ve ben yardımcı olayım.

Link to post
Sitelerde Paylaş
bende buyur yap derim sana.

sadece 1 cümle yaz ve bitir bu tartışmayı.

bu iş için özel bilgisayar proğramları hazırlandı.

aklın alamayacak kadar çok ihtimaller tarandı.

bulunamadı.

"besmele" nin sayısal mucizesi karşısında, bilgisayarlar dahi acze düştü.

siz ise bunun sıradan olduğunu söylüyorsunuz.

haydi; buyurun yazın ve mat edin beni.

Arapça bilmiyorum.. A=1, B=2, C=3.. alıp Türkçe cümleler yazsam olur mu?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bilgisayarlar bu kadar fazla rakamlı işlemleri yapamıyor.

Ama benim kısıtlı aklım bir mucize yarattı.

26171151511011162117112171173 _________19___________

1377429026895324321953

.................................

..........................

.................

............

___

000

İşte size yirmi dokuz rakamlık mucize. Üstelik 19 a da bölünüyor.

Bu sayının mucizesini bulun bakalım.

Size bir gün mühlet.

Bulamazsanız ben açıklayacağım.

Sevgiler.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Arapça bilmiyorum.. A=1, B=2, C=3.. alıp Türkçe cümleler yazsam olur mu?

Gerek kalmadı.. İnternet sağolsun.. Birisi http://aloomeroohani.com/ adresine bir ebced hesap makinası koymuş.. Başka birisi de http://cims.clayton.edu/whong/tools/BigNumberOpt.htm adresine büyük sayılar için hesap makinası koymuş.. http://www.linguanaut.com/english_arabic.htm adresinde de örnek Arapça cümleler var.. Bütün yapılması gereken sabırla Arapça cümleleri Ebced penceresine kopyalayıp hesaplatmak, sonra da formüle göre üretilen sayıyı 19'a böldürüp kalan var mı diye bakmak..

İşte buyurun yarım saatte iki örnek buldum:

عيد ميلاد سعي - Doğum günün kutlu olsun ve

ما مهنتك - Ne iş yapıyorsun?

Birincisi formüle göre 70110243404105306174860970101011 'e karşılık geliyor ve 19 ile kalansız bölünüyor, ikincisi de 40112403545054006207 ediyor ve yine kalansız 19'a bölünüyor..

İşte Halep, işte arşın!

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...