Jump to content

Recommended Posts

Hacım, madem kanser hücrelerinin "eş zamanı" yok, onlar heterojen dokular oluşturmuşlar almış başlarını gidiyorlar, hiç değilse; sağlam hücrelerin DNA onarım saatlerine dikkat ederek kemoterapi yapsak fena mı olur?

Sancar'ın değindiği konuların hepsi zamanında denenmiş yöntemlerdir.

Ama bazılarının bir kere daha denenmesinde yarar olabilir. İleri teknoloji ile yapılan yeni deneyler farklı sonuçlar verebilir.

Yine de bu yaklaşım bir fantezidir. Sorun kemoterapiyi zamanlama değildir. Olsaydı ne iyi olurdu değil mi?

Saat 9'u 5 geçe verilen kemoterapi saat 9'da verilen kemoterapiden daha etkili olup da hastayı kanserden kurtarsaydı, ne iyi olurdu, değil mi?

Ama önce kanseri kesin olarak yok edecek bir kemoterapi ilacını keşfetmemiz gerekiyor. Henüz öyle bir ilaç yok.. Önce öyle bir ilaç bulalım.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 43
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Sancar'ın değindiği konuların hepsi zamanında denenmiş yöntemlerdir.

Ama bazılarının bir kere daha denenmesinde yarar olabilir. İleri teknoloji ile yapılan yeni deneyler farklı sonuçlar verebilir.

Yine de bu yaklaşım bir fantezidir. Sorun kemoterapiyi zamanlama değildir. Olsaydı ne iyi olurdu değil mi?

Saat 9'u 5 geçe verilen kemoterapi saat 9'da verilen kemoterapiden daha etkili olup da hastayı kanserden kurtarsaydı, ne iyi olurdu, değil mi?

Ama önce kanseri kesin olarak yok edecek bir kemoterapi ilacını keşfetmemiz gerekiyor. Henüz öyle bir ilaç yok.. Önce öyle bir ilaç bulalım.

Böyle bir ilaç yok , olamaz. Öncelikle, mücadele edeceğimiz kanser hücresinin atasını embriyolojik olarak keşfetmeliyiz. Hangi embriyolojik alandan türedi? Bu güzel bir soru. Bunun için embriyoloji ile kanser tanısı arasında kesin ilişkiler keşfetmeliyiz.

Derimizin en üstünde 21 günde bir yenilen 7 katmanlı bir hücre yığını var. Kaynağı embriyolojik olarak ne? Bu hücrelerin, Aziz Sancar'ın da belirttiği üzere, temelde DNA onarımını yapmaları için kullandığı moleküller var. Her bir embriyolojik katman (mezoderm vs.) ayrı bir sirkadyen zaman kullanıyor. Kullanılan bütün zamanlama molekülü (criptogram) her bir doku için ayrı ayrı çalışıyor ve senin sandığın gibi ışıkla ilgili değil.

Zamanın farkında olan moleküller, henüz anlayamadığımız bir şekilde, hücre yenilemesinin motorunu bazen yavaşlatıyorlar, bazen de hızlandırıyorlar. Bu yüzden örneğin deri hücrelerimiz yada mide hücrelerimiz sık sık kendilerini yeniliyorlar.

Diğer taraftan, bazı hücrelerimiz daha yavaş, hatta çok daha yavaş kendilerini yeniliyorlar.

Temelde, belirli bir embriyolojik dokunun hücresi olan bir hücrenin (benim hipotezim) sirkadiyen saati , kanserin ilerleyen aşamalarında aynı saati kullanmak zorunda. Öyle olmasa kendi varlığını sürdüremez.

Bu durumda hem sağlıklı hücreleri korumak hem de savaştığımız hücrenin temel saati üzerine saldırmak için yeni bir bakış açımız var. Yapmamız gereken tek şey embriyolojik kökenli dokuların sirkadiyen saatini belirlemek. Kemoterapi yada radyoterapiyi uygularken bu saatlere dikkat etmek.

Sen de kabul et hacım; kemoterapi sağlıklı hücreleri de öldürüyor.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Random. Yine bir salata yapmışsın. Düzeltilecek çok yeri var. Hiç dokunmayım.. Ama şu kadarını belirtmekten de kendimi alamıyorum...

Embryolojik gelişme ile kanserlerin hiç alaksı yok. Yani kanser hücreleri embryolojik asıllarına dönmüş değiller.

Embryolojik dokular (embryolar) (örneğin insan embryosu), en hızlı büyüyen kanser hücrelerinden bile çok daha hızlı büyür.

9 ay içinde normalde en az 3 kg ağırlığa ulaşır. Bu ağırlık 8-10 kg bile olabilir. Kanser dokusunun 3 kg'a ulaşması çok daha uzun zaman alır ve çoğu kere çok daha küçükken hastayı öldürür. Bu konuda istisnalar olabilir. Ama onlar istisnadır.. Kural değildir. Kural embryoların kanserlerden çok daha hızlı büyümesidir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Mesela proteinlerin pişme sonucu bozulması. Pişmiş yumurtayı pişmemiş yumurtaya dönüştürebilirmiyiz? Şuan böyle bir şey mümkün değil. Kanser hücresininde normal hücreye dönüşmesi mümkün mü? İşte bu yapılamadığından otomatikmen yok et komutuna geçiyoruz.

Bozuk şeyi yok edersek işi çözeriz mantığındayız. Bozuk kısım ışıkla veya ameliyatla yok edilmeli diyoruz. ama bir taraftan yayılma hızı var. Bu tıpkı akan bir nehirdeki suyu yok etmeye benziyor. Su akmasa hücreler çoğalmasa her şey daha kolay olurdu. Ama öyle olmuyor durma yok hız var.

Karbon 12 deki yükseltgenmeler bozuk karbonlarda ışıkla bir etki yapsada bu sefer sağlam olanlarda başka bir şey demek de oluyor.

Ben gelecekte bütün bu sorunların çözüleceğini düşünüyorum. Ancak kanser ilacı bulunsada çözülsede insanlar kanserden ölemeye devam edecekler;

Çünkü sorun kanserin tedavisi değil önlemsizliği buradaki nedenlerde;

Mesela artık bulaşık deterjanı kullanmıyorum. Arap sabunu kullanıyorum. Açıp MSDS lere bakınca hayretler içinde kaldım. Şimdi şampuanı nasıl hayatımdan çıkarırım düşüncesindeyim. Toprakla saçımı yıkamayı planlıyorum. Sanayi para endeksli glukozdan benzine baktıkça tablo korkunç. Belki Türkiye gibi yerlerde bunların hiç bir önemi yok. iş yerleri yemek için 6 tl ye catering bulma yarışında 5 tl olsa hemen firma değişir. Böyle para konuşulunca tavukda antibiyotikle büyütülüyor.

Çogu insanımız diş macunu alacak parası yok. Diş macunu mu çocuğuna alacak bir parça et mi? işte market tercihleri böyle. Bu şekilde bir insanın nasıl rutin kontrol yaptırmasını beklersiniz. İnsanımız bir yeri ağrıdığında para gitmesin diye hastaneye gitmiyor. Çünkü tecrübe etmiş sağlam kalple gitmiş adam para için baypas yapmış. 10bin tl yolunmuş tavuk gibi. İşte kanserin bir noktasıda burada. Erken teşhis hayat kurtarır. eeee? madem hayat kurtarır her kesi kontrol et! hayır bu çok maliyet demek hafizanallah...

Alman otomotivcilerini bir düşünün ABS -ASP hidrolik direksiyon vs... bunlar hep bulundu ve otomobillere uygulandı. Şimdi karayolarında ölen insanlar eğer bu sistemler bulunmamış olsaydı 10 kat artardı. İşte bu risk faktörüdür. Deterjanlar - yapı malzemeleri - glukoz şurupları vs.

Yine bu otomobillerin bakımlarını düşünün. 6 aylık bakımlar, sigortalar, devlet muayneleri vs. şimdi yine bunlarda olmasaydı karayollarında ölen insan sayısı yine 10 kat artardı. İşte buda önleyici faktördür. İşte erken teşhisde budur.

Şimdi son model 4*4 volvo tarzı bir çok güvenlikli araba düşünün böyle bir teknoloji var. Ama kaç kişide bu araba var? İşte kanser ilacıda bu güvenlikli arabadır.

Şimdi kanser çözülse bile insanlar bundan dolayı ölmeye devam edeceklerdir. Önemli olan riskleri ve önleyici adımları atmak. Ama para patronlarının ve vergi toplayıcıların işine gelmiyor. Bu bir çeşit nitelikli dolandırıcılık. İşid insanları öldürüyor amacım din diyor. Bunlar daha nitelikli kocaman binaları sanayileri var ve para için 3 maymuna devam ediyorlar.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...