Jump to content

Siz ateistler, tanrı olsaydı yine ona tapmaz mıydınız?


Recommended Posts

Kendisine taptırmak için varlık yaratan tanrının....

Herkesi zeki yaratır, açlık gibi sorunlar vermez, yaşamak için tavsiyeler sunar bende ona saygı duyarım.

Yoksa yarattığı varlıkları kendi haline bırakıp, eziyet çektiren bir tanrı ruh hastasıdır.

Tanrıya boyun eğmek bir çıkar meselesi olur ancak.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 80
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Şeytan bizden statü olarak alt kademede ama yaratıcısına sktr çekmiştir..O yapabiliyorsa,biz neden yapmayalım :)

İnsanları patronuna boyun eğecek durumda bırakan tanrıya küfür edilir zaten...

Karşı çıkmak için en iyi sebep.

Şeytan haklı aga :) ademe mi tapsın allaha mı :)

Link to post
Sitelerde Paylaş

Pislik bir Tanrıya inanmayacak kadar onurluyum .Kötü olan bir Tanrı'nın sonradan fikrini değiştirip ona inandığın halde cehenneme atmayacağı en malum zeka küpü(!)

Bak onurun kaynagini soyleyemiyorsun gordun mu? Maddenin uydurdugu yanilsamalar mi yoksa ahaha

Yaji tanri bana inandigin icin gir cennetime diyecek.. sen de yok sana guven olmaz ben direk cehenneme gideyim diyecen oyle mi?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Onu da sizin gibi gerzekler uydurmus. Ben allah demedim tanri dedim ahahaja

Tanrı konusundaki agnostikliğini şeytan konusunda niye göstermiyorsun? Part time agnostik. Şeytan da olamaz mı yani? Akıllı agnostik ol bakalım. Feyizli agnostik öyle yapmaz. Sempatik bir agnostik ol.

tarihinde isabettin tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

"Tanrı" diye tamnımlanan bir varlık, o kadar yüce gönüllü ve anlayışlı bir varlık olmalı ki, kendi yarattıklarının, kendisine, kullluk edebileceğini düşünecek kadar, aşağılık olamaz.

"Tanrı" kavramı altında, sınırsız zekâya ve akla sâhip bir varlık, âciz bir insanın beyniyle, yol alacak kadar aşağılık olamaz!

Sonuç; Tanrı-manrı olamaz! Bilim ışığında, kanıtlanamayacak bir varlık olamaz!

Link to post
Sitelerde Paylaş

Tanrı konusundaki agnostikliğini şeytan konusunda niye göstermiyorsun? Part time agnostik. Şeytan da olamaz mı yani? Akıllı agnostik ol bakalım. Feyizli agnostik öyle yapmaz. Sempatik bir agnostik ol.

Sen ne kadar komik birseysin oyle..

Merak ediyorsan, icinde seytan veya bilumum dinsel karakteri sorguladigin bir konu acarsin, sana agnostikligimizi gosteririz.

Burada sadece tanriyi iceren bir sorgulama yapiyoruz, sen ayari yedin diye bunu yapamayacak miyiz yani ahahahah

Link to post
Sitelerde Paylaş

"Tanrı" diye tamnımlanan bir varlık, o kadar yüce gönüllü ve anlayışlı bir varlık olmalı ki, kendi yarattıklarının, kendisine, kullluk edebileceğini düşünecek kadar, aşağılık olamaz.

"Tanrı" kavramı altında, sınırsız zekâya ve akla sâhip bir varlık, âciz bir insanın beyniyle, yol alacak kadar aşağılık olamaz!

Sonuç; Tanrı-manrı olamaz! Bilim ışığında, kanıtlanamayacak bir varlık olamaz!

Tanrinin sinirsiz zekada, yuceler yucesi bir anlayista falan olmasi gerektigini kim neye gore soyluyor ya..

Link to post
Sitelerde Paylaş

Sen ne kadar komik birseysin oyle..

Merak ediyorsan, icinde seytan veya bilumum dinsel karakteri sorguladigin bir konu acarsin, sana agnostikligimizi gosteririz.

Burada sadece tanriyi iceren bir sorgulama yapiyoruz, sen ayari yedin diye bunu yapamayacak miyiz yani ahahahah

Sende şeytanın olmadığından emin olabilecek güç var mı? Ayrıca, hala şu soruya yanıt veremedin: Coldwater sormuştu: Varsayalim ki Tanri yok. Ya varsa diyip agnostik olur muydun? Sempatik şen agnostik, soruları yanıtla.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Sende şeytanın olmadığından emin olabilecek güç var mı? Ayrıca, hala şu soruya yanıt veremedin: Coldwater sormuştu: Varsayalim ki Tanri yok. Ya varsa diyip agnostik olur muydun? Sempatik şen agnostik, soruları yanıtla.

O soruya yanit verdim sapsal, zaten o soru senin ayar manyagi olmana sebep oldu. Git 49. iletiye bak, oyle bir afalladin ki simdi seytandan medet umar hale geldin ahahaha

Link to post
Sitelerde Paylaş

O soruya yanit verdim sapsal, zaten o soru senin ayar manyagi olmana sebep oldu. Git 49. iletiye bak, oyle bir afalladin ki simdi seytandan medet umar hale geldin ahahaha

Feryadını anlıyorum babacım ama 49. iletide soruya yanıt vermedin, "kesin" sözcüğünün içeriğine hiç girmeden "kuşa bak" minvalinde sorudan kaçtın. Kör bir it eniği gibi etrafı koklayarak bilgi toplamaya çalışırken kafanı etrafa çarpıyor, "uydurma tanrı" gerçek olunca şeytanın neden uydurma olmaya devam etmek zorunda olduğunu açıklayamıyorsun.

Asıl soruyu görmüyorsun:

Tanrıyı içeri aldın. Şeytana kırmızı ışık niye?

Başka türlü soralım: Diyelim ki, tanrı kesinlikle var ve seni yanına çağırdı ve "şeytan diye bir şey var andostik, bana boyun eğ ve görmeden ona inan" dedi. "Sen diyosan doğrudur, inandım" der miydin?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Guldurmeye devam ediyorsun ahahaha

Tanrinin kesin olarak yoklanabildigi bir durumda bilinemezci olunmaz.

Bunun neresi kacamak cevap?

Tanri kesin yoksa agnostik olamazsin iste, daha nasil bir cevap bekliyorsun?

Şeytanin uydurma olmaya devam etmesi zorunlu diyen kim?

Ben tanriyi varsayip bu konuda akil urutmek icin seytani hesaba katmak neden zorunlu diyorum?

Cunku illede seytan diyen sensin.

Benim seytanli sorularina verecegim cevabin bu konuyla ne ilgisi var?

Link to post
Sitelerde Paylaş

bilinemeyen varlıklara inananlar...olabilir diyenler....

her türlü bilinemeyen yahut görünmez varlıklara olabilir diyorlardır aslında...

"yok biz sadece tanrıya olabilir olup olmaması bilinemez diyoruz"

hadi ya ?? bak sen....

tanrı olabilirse bilinemezse şeytan da var olabilir...bilinemez....cinler de var olabilir...bilinemez....

melekler, tersayaklar, üç harfliler, tepegözler, koca ayaklar, aladdinin sihirli lambası, vs.vs.vs. olabilir...bilinemez...

??

tarihinde Zavallı tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Benim seytanli sorularina verecegim cevabin bu konuyla ne ilgisi var?

Senin kurguladığın "boyun eğdiren tanrı" herhangi bir tanrı tanımı değil, gayet İslam'ın Kuran'ında tarif edilen teist tanrısı Allah'tır. Musevi'nin Elohim'idir. Kafayı hükmedicilikle bozmuştur, kendisine boyun eğilmesini ister, eğmeyenleri cezalandırır ya da cehennem bileti keser. Sen sanki ondan değil de genel bir tanrı kurgusundan söz ediyormuşçasına "ben Tanrı dedim, Allah demedim" deyip işin içinden sıyrıldığını sanıyorsun. Halbuki, sami tanrısı Allah'ı tarif ediyorsun. Onun da bir şeytanı var, meleği var, cini var, cehennemi var, cenneti var dimi? Adam bu tesislere yatırım yapmış, sermaye bağlamış oraya. Bunlar nolacak? Bunlar konuşulmayacak mı? Bunların varlığına boyun eğilmeyecek mi?

Bir de niye ciddi adam gibi durmayıp yılışık yılışık gülüyorsun oğlum sen. Ben sevmem herşeye yalak gibi gülen adamı. Ağırbaşlı agnostik ol. Histerik kahkahalar atma. Gülmek bana yakışıyor. Hahahahaha.

Sana son lafım:

Tanrı gerçek olsaydı, biz gerçek olmazdık.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Tanrıların ilk ortaya çıkışı ise, insanın korku duyması ve bunu dahasonradan gelişen algısı sonucu değerlendirmeye başlaması ile gerçekleşmiştir. İnsan, etrafındaki tehdit unsurlarının tamamından ve pek çok tehdit içermeyen ancak o dönemin şartları ve bilgisiyle anlaşılamayan olgudan korkmuştur. Birkaç örnek verelim:


Düşünün ki bundan 4 milyon yıl önce, henüz tam olarak günümüzdeki insan türüne (Homo sapiens) evrimleşmemiş bir atamızın soyundan bir bireysiniz. Henüz algılarınız yeni yeni gelişiyor, nesiller geçtikçe torunlarınızın beyin hacmi de günümüzdeki değerlerine yaklaşıyor. Henüz bırakın bilimi, ortada "bilgi" namına pek bir şey yok. Ancak beyniniz ve zekanız, etrafınızdaki olguları algılamak için oldukça gelişmiş bir vaziyette. Bu sebeple, günümüzde son derece "normal" olan pek çok olgu, size o dönemlerde "anormal" geliyor.


Şimdi, bu durumdayken, bir deprem olduğunu düşünün. Daha çevrenizi bile yeni yeni tanırken, yer, şiddetle sarsılmakta ve belki sığınmak için kurduğunuz mağaraları, sığınakları yerle bir etmektedir. Hatta size benzeyen “arkadaşlarınızın” ölümüne sebep olmaktadır. Tabii, ölümün de bildik ama tanımadık bir olgu olduğunu anlamanız gerekiyor. Pek çok canlı ölümün varlığını bilir; ancak bunu algılamaz, yani ölüme anlam yüklemez veya ne olduğunu sorgulamaz. İnsanlar, bunu yapabildiği için ölümden korkmuş, onu açıklamaya çalışmış ve hatta ölümden sonrası olabileceğine dair hayaller kurmuştur. Buna da sonra geleceğiz. Depreme dönecek olursak, hiç anlaşılmaz bir şekilde gelen bu şiddetli sarsılmalar, pek çok olumsuz sonuç yaratmaktaydı ve insan, elindeki verilerle bu olayın nedenlerini açıklayamıyordu.



Antik çağlardan günümüze kadar değişerek gelen Tanrılar, birer mem olarak incelendiğinde, bu konu kolayca anlaşılabilir. O zamanlarda gelişmemiş bilim sebebiyle, her şeye ama her şeye Tanrılar atanmıştır: Yer Tanrısı, Gök Tanrısı, Güneş Tanrısı, Ay Tanrısı, Doğa Tanrısı, vs. Bunun tek sebebi, korku ve belirsizliktir. İnsanlar, yukarıda açıkladığımız gibi pek çok olgudan korkmuş, pek çok doğa olayını izah edememiştir. Bu da mental dengesini tehlikeye atmış ve çeşitli psikolojik savunma mekanizmaları geliştirmeye itmiştir. Binlerce Antik Yunan ve Mısır Tanrısı bu ikisinin bir sonucudur.


Daha sonra bu "Tanrı türleri", tıpkı evrimde olduğu gibi, memetik olarak evrim geçirmiş, birbirleri arasında ilişkiler kurulmaya başlanmış ve en açıklayıcı, en tatmin edici cevapları verenler seçilim ile seçilerek toplum arasında kalıcı hale gelmiştir. İşte bu dallanıp budaklanmaların sonucunda dinler ortaya çıkmaya başlamıştır.



Ahiret hayatı, cennet, cehennem, huriler, şeytan, kader, kısmet, iblisler, cinler ve diğer tüm dini imgeler..


İnsanın en korktuğu ve en az anlayabildiği olgulardan biri ölüm ve ölüm-sonrasıdır. Tanrılar ve din, günümüzde ve geçmişte (ve muhtemelen bir süre daha, gelecekte) bu bilinmeze ve korkuya cevap olacaktır. Aslında, varlıklarını koruyabilmelerinin en temel sebeplerinden biri, bu en ilkin korkumuzu tatmin ve teselli edebilmeleridir.



Bir takım insanın merakı, teselli sınırlarından çıkarak, somut cevaplar aramaya dönüşmüştür. Bu kişiler, günümüz biliminin temellerini atacak olan insanlardır. Bu insanlar, genellikle, dinlerin öznel, güvenilmez ve sağlam olmayan bilgi türleri olduğunu fark etmiş ve aslında dinlerden veya Tanrılardan hiçbir cevap alamadıklarını anlamışlardır. Çünkü birey tarafsız olarak baktığında, herhangi bir dinin, herhangi bir Tanrı'nın hiçbir cevap vermediğini görebilecektir: Gök Tanrısı ya da bir diğer kültürde Zeus, şimşekleri yaratmaktadır ama neden, ne yollarla, ne için, ne zaman gibi sorulara cevaplar bulunamaz ve daha ilginci, bu sorular çeşitli biçimlerde geçiştirilir ("Buna insanın aklı ermez." gibi). Sadece inanmak ve sorgulamamak gerekmektedir. Günümüz dinleri ve Tanrıları da aynı bu şekilde varlıklarını sürdürmektedirler ve aslında var olabilmelerinin tek sebebi de bu sorgusuz kabulleniştir.


Dinler, kültürden kültüre ve hatta kişiden kişiye oldukça değişmektedir ve dinlerin kalesi olan kutsal kitapların içerikleri, dönemden döneme farklı yorumlanabilmektedir. Bu sebeple, günümüzde şiddetle Evrim'e karşı çıkan ve bunu yaparken kutsal kitapların yazıtlarını ileri süren insanlar, bundan birkaç on yıl sonra aynı yazıtları farklı yorumlayarak Evrim'in bu kitaplar ve dinlerce desteklendiğini iddia edebileceklerdir.


Şimdiye kadar edindiğimiz bilgilerle biliyoruz ki, bir zamanların en akıl almaz ve cevaplanamaz gibi gelen soruları, günümüzün sıradan ve tek seferde tüm ayrıntısıyla açıklanabilecek konuları haline gelmiştir. Bilim, asla doğa üstü bir güce ihtiyaç duymamıştır ve her geçen gün kazandığı güç ve ivmeyle, buna muhtemelen gelecekte de asla ihtiyaç duymayacaktır. Bu doğaüstü güçlere ihtiyaç duyan, insanların kendisidir, bilim değil. İnsanlar, kimi zaman umutsuzluğa düştüklerinde, atalarımızdan kalma hislerimizle, cevap veremediğimiz konulara X'ler atama veya daha bilindik haliyle, Tanrılar ile açıklama yoluna gitmektedir. Bu, asla, bu açıklamaların doğru olduğu anlamına gelmemektedir. Istatistiki olarak şu not edilmelidir ki, şimdiye kadar Tanrılara ve onların doğaüstü güçlerine atanan hiçbir olgunun geçerliliği ispatlanmamış, hemen hepsinin bilimsel ve somut cevapları verilebilmiştir. Bu da, Tanrıların ve dinlerin antropolojik kökenlerini bizlere göstermektedir.


Tanrılar ve bilimin ötesinde bir anlam taşımaktadır. Bazı kaynaklar, hiçbir bilimsel geçmişleri olmamasına rağmen, bilimsel olgular ve gerçekler konusunda tek ve en üst makamdaki yetkiliymişçesine açıklamalar yapmaktan çekinmemekte, sadece Evrimsel Biyoloji'yi değil, tüm bilimi kötülemekte ve zan altında bırakmaktadır. Bu, bilimsellik değil, bilim düşmanlığıdır. Çünkü bu kimseler, bilimsel bilgiler vermek yerine, bu bilgileri kendi istek ve ihtiyaçları doğrultusunda çarpıtarak ve manipüle ederek bir erdemsizlik örneği teşkil etmektedirler. Bu, binlerce bilim insanına yapılan bir hakarettir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Birçok büyük ve azametli şey var. Onların varlığını biliyor ve görüyorum. Ama tapmıyorum. Tapmak ne la?

Mesela fil. Büyük, güçlü ve akıllı. Kendisini gördüm ama tapmak içimden gelmedi.

Tanrı olmak bir başarı mıdır? Yani tanrı çeşitli zorluklarla boğuşarak, azimle çalışarak, hak ederek mi tanrı olmuştur? Bu önemli. Başarı hikayelerinden biraz etkilenirim.

Varto'nun bir köyünden, 12 çocuğun 9.su olarak dünyaya gelmiş bir çocuk, insanüstü bir performans göstererek tanrı olmuş olsa, vay be derdim. Saygı duyardım ama yine tapmazdım. Bir kere arkadaşım, sen nasıl oluşmuşsun belli değil. Bilgi de vermiyorsun. Ne yaptın, nasıl yaptın da tanrı oldun, o da belli değil. Ee? Neyine tapacağım ben senin? Büyük ve güçlü olmana mı? Bırakallaşkına. Karaktersiz miyim ben? Büyük diye birşeye tapılır mıymış?

Link to post
Sitelerde Paylaş

tapmak deyilde şimdi yani saygı duymak sevmek ne bileyim hürmet etmek gibi yani...

Ben şahsen yaşadığım hayattan dolayı yediğim içtiğim şeylerden gezdiğim tozduğum yerlerden gördüğüm tattığım güzelliklerden aldığım nefesten sağlık ve sıhhatim den ve bunun gibi bir çok nimetlerden dolayı bunları bana veren tanrı artık o her nerede ve nasılsa kim ya da ne ise ona bir şükran hissi bir hürmet saygı besliyorum...

Buna tapmak denmez heralde ama bence tanrı tarfından makul ve makbul bir şeydir diye umuyorum...

tarihinde kirec tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...