Jump to content

Understanding Muhammad


Recommended Posts

Muhammedin Hira daginda melek gormesi, Miraca cikarildigina inanmasi, ve de Kuran da da bahsettigi Allahi yahut Cebraili gene ufukta gormesi vs, ya yalandir ya da halisunasyondur. Halisunasyonsa bu adamda belli bir akil hastaligi var demektir

Akromegali iddiasi Ali Sina'nin kendi orjinal iddiasi degildir. Bir site varki Flemenkce olarak, Belcikadan yayin yapan bir site, ve bu siteyi ilk 2002 yahut 2001 yilinda gordum http://users.skynet.be/sky50779/mohammed.htm acromegaly iddiasini yapmisti.

Yanliz Muhammed hem temporal lobe epilepsy, hem acromegaly, hem de sizofrenik olamaz. Bunlardan bir tanesidir.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 66
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Ben hala Muhammed'in şizofren olduğunu düşünüyorum.

Hatalığın kendini göstermeye başladığı dönemde, bunu lehte kullanmayı

başaran müthiş biri var yanında; karısı Hatice. Kadınların yok sayıldığı

dönemde bu kadın bir Hanım Ağa. Zengin, nüfuslu, akıllı bir kadın.

Muhammed halüse oluyor, karısı "sen peygambersin" diyor. Bir şizofrenin

arayıp da bulamayacağı birşeydir "onay". Onaylandığı gibi besleniyor da hastalık.

Zaten dış görünüşü ve davranışlarıyla çok da sıradan olmayan, çobanlık yaptığı

yıllarda karşılaştığı farklı aşiretlerden öğrenip kaydettiği türlü efsaneleri de kendince

yorumlayan, çevresince de dürüst bilinen bir adama Hatice'nin çevresinin inanması çok doğal...

Muhammed'i peygamber ilan edip servetini, nüfusunu ve saygınlığını katlayan Hatice,

eğer başarısız olsaydı Muhammed'i kesin harcardı diye düşünüyorum. Meczup ilan edip

sıyrılırdı kesin. Muhammed'in tanrısı aslında Hatice.

Muhammed'e inanmak ayrıcalık sağlıyordu türlü getirisinden dolayı. İnanmayan

Kureyşliler de işin içyüzünü anlayacak kadar akıllıydı elbette. Muhammed yandaş

topladıkça gücü de doğal olarak büyüyor, ayetlerin de cüreti artıyordu.

Gözden kaçan bir diğer önemli nokta daha var. Muhammed ve Hatice ile birlikte,

bu durumdan çıkar sağlayan başkaları da vardı. 1. dereceden akrabalar ve en

yakın dostlar. Hamza, Ebu Beki vb.

Bir olay olur, gelir Muhammed'e anlatılır ve lehte halletmesi için

"Allah'tan yardım etmesini" istemesi rica edilir. Muhammed yardımı ister

ve imdada hemen bir ayet yetişir.

Kısacası Muhammed Kuran'ı tek başına yazmamış, çevresindeki uyanıklarca da

yönlendirilmiştir. Zaten kendisinin peygamber olduğuna hastalığı gereği doğal

olarak inanan Muhammed, bir dava adamı falan değildir.

Hatice ölene kadar bu böylece sürüp gitmiştir. Hatice öldükten sonra da o güne

dek elde ettiği saygınlığı, inandırıcılığını ve iyi niyetini ispat ve devam ettirmek

adına hep yaşlı kadınlarla evlenmiş. Hatice hayattayken bu mümkün değildi elbette.

Güçlü olan, iktidarı ve serveti elinde bulunduran Hatice idi. O olmadan Muhammed

hiçbirşeydi. Savaşçıları gün be gün başarı kazanıp, gücü ve inandırıcılığı doruğa

yükseldiği andan itibaren de rahatlamış ve bastırmak zorunda kaldığı sapık sexüel

dürtülerini, Allah'ın iznini de alarak serbestçe yaşamaya başlamış.

Muhammed bir peygamber değil bildiğimiz gibi. Basit bir şizofren. Hatice gibi bir karısı,

ve etrafında akıllı adamlar olduğu içinse çok şanslı...

Link to post
Sitelerde Paylaş
Ben hala Muhammed'in şizofren olduğunu düşünüyorum.

Muhammed bir peygamber değil bildiğimiz gibi. Basit bir şizofren. Hatice gibi bir karısı,

ve etrafında akıllı adamlar olduğu içinse çok şanslı...

şizofren olması imkansız.

sanırım,şizofren deyince

hepimizin kafasında farklı şeyler canlanıyor.

şunu söyleyeyim,

bunu tıp alanında

uzman herhangi birine teyit ettirebilirsiniz,

şizofrenide gerçeklik

ve hayal alemi artık tamamen iç içedir.

kişi gerçek nedir,hayal nedir

hiçbirinin farkında değildir.

muhakeme yeteneği büyük oranda bozulmuştur.

böyle bi insanın bunca insanı yıllarca açık vermeden yemesi

pratikte imkansız olsa gerek. ;)

Link to post
Sitelerde Paylaş

Gerçek yaşanmış bir olaydan yola çıkılarak çevrilmiş bir film izlemiştim..Adam çok zeki , üniversitede hoca oluyor..Aynı zamanda ikinci dünya savaşı sürüp gidiyor..Bu adamın zekiliğinden dolayı şifre çözmesiiçin görevlendiriliyor..Adam zamanının çoğunuu şifre çözmeye adıyor..Adama görevi bir devlet görevlisi getiriyor ve sonucu alıp gidiyor..Falan filan...

Filmin sonuna doğru bu adamın üniversite hocalığı haricindeki herşeyi kafasında yarattığı ortaya çıkıyor..Sanki bir Shamalayan filmi gibi..:)

Tabi haliyle psikolojik destek alıyor adam...Muhammedin durumunu da bu adamın durumuna benzettim...

Link to post
Sitelerde Paylaş
Muhammedin Hira daginda melek gormesi, Miraca cikarildigina inanmasi, ve de Kuran da da bahsettigi Allahi yahut Cebraili gene ufukta gormesi vs, ya yalandir ya da halisunasyondur. Halisunasyonsa bu adamda belli bir akil hastaligi var demektir

Akromegali iddiasi Ali Sina'nin kendi orjinal iddiasi degildir. Bir site varki Flemenkce olarak, Belcikadan yayin yapan bir site, ve bu siteyi ilk 2002 yahut 2001 yilinda gordum http://users.skynet.be/sky50779/mohammed.htm acromegaly iddiasini yapmisti.

Yanliz Muhammed hem temporal lobe epilepsy, hem acromegaly, hem de sizofrenik olamaz. Bunlardan bir tanesidir.

Muhammed bunların hiç birinden muzdarip değildir.

Muhammed'in İslam'ı yaymak için gösterdiği çabaları yalan olarak nitelendirmek de pek doğru değildir.

Onların çoğuna bizzat Muhammed'in de inandığını telkin eden gözlemler vardır.

Bu durum da sorunun başka bir boyutta tartışılması gerektiğine işaret etmektedir.

Ayrıca yalanla disinformation ve abartma arasında da bazı önemli farklar vardır.

Sonunda hepsi yalan gibi durmakta iseler de, bir yerde onlar gerçekleri temsil etmeye başlayabilirler.

Nitekim İslam'ın böyle bir başlangıcı vardır.

Muhammed'in sağlığında İslam gerçeklik kazanmıştır.

Yalan olması önemli değildir artık...

Akromegali iddiası, Muhammed'in muzdarip olduğu hastalıklar içinde, en az olası bir hastalıktır.

Aptalca bir tanıdır...

Link to post
Sitelerde Paylaş
şizofren olması imkansız.

sanırım,şizofren deyince

hepimizin kafasında farklı şeyler canlanıyor.

şunu söyleyeyim,

bunu tıp alanında

uzman herhangi birine teyit ettirebilirsiniz,

şizofrenide gerçeklik

ve hayal alemi artık tamamen iç içedir.

kişi gerçek nedir,hayal nedir

hiçbirinin farkında değildir.

muhakeme yeteneği büyük oranda bozulmuştur.

böyle bi insanın bunca insanı yıllarca açık vermeden yemesi

pratikte imkansız olsa gerek. ;)

Şizofreni her zaman söylediğiniz gibi seyretmez. Hastanın beyninin açık olduğu,

dış dünyayla gayet sağlıklı ilişki kurabildiği anlar, hatta günler vardır. Örn. uzun yıllardır

esrar kullanan hastalarda da şizofrenik belirtiler başlar. Biz, toplum içinde bu insanları

ağır başlı, oturaklı diye tarif ederiz. Hatta filozof gibidirler.

Sizin tarif ettiğiniz şizofreni, genel bir tanı. Ancak bu hastalık çok geniş bir

yelpazeye sahip.

Muhammed'in şizofreni olması pek çok kişiye mantıklı gelmiyor anladığım kadarıyla.

Çok basit bir tanı bu; ve basit olması nedeniyle de yanlışmış gibi. Birşey

ne kadar ortadaysa, saklanması o kadar kolaydır.

Yani diyorsunuz ki, bu kadar basit olamaz. Ama inanın bu kadar basit.

Bunu iddia eden başka insanlar da çıktı.Dikkat ettinizse Ali Sina da tam

olarak içinden çıkamamış ve farklı birkaç tanı koymuş. Ama tümünün

birden birarada olması oldukça güç.

Ayrıca bunca yıl açık vermediğini nasıl söyleyebilirsiniz? Onun, karısı ve etrafındakiler

tarafından yönlendirildiğini ifade ettim. Bunu tek başına yapmış falan değil yani.

Onun halüsinasyonları ya da benzer nöbetleri, etraftakilere, tanrıyla iletişimde olduğu

şeklinde empoze edildi değil mi? İnsanüstü, özel, seçilmiş vs... 1400 yıl önce bu duruma

inanmak çok da kabul edilemez birşey değil.

Yıllar önce kimin yazdığını anımsamadığım, Peygamberin Hayatı adlı bir kitap okumuş ve

bu kanıya varmıştım. Daha sonraki dönemde, en başta Kuran olmak üzere okuduğum

her kitap da bu fikrimi destekledi.

Bu, benim fikrim. Hasta karşımızda değil ve biz okuduklarımızdan yola çıkıyoruz sadece.

Keşke tanıma ve ona şöyle sıkı bir rapor yazma şansım olsaydı. Çok isterdim.

Sırf kadın ve çocuklar için. Hem de çok isterdim.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Gerçek yaşanmış bir olaydan yola çıkılarak çevrilmiş bir film izlemiştim..Adam çok zeki , üniversitede hoca oluyor..Aynı zamanda ikinci dünya savaşı sürüp gidiyor..Bu adamın zekiliğinden dolayı şifre çözmesiiçin görevlendiriliyor..Adam zamanının çoğunuu şifre çözmeye adıyor..Adama görevi bir devlet görevlisi getiriyor ve sonucu alıp gidiyor..Falan filan...

Filmin sonuna doğru bu adamın üniversite hocalığı haricindeki herşeyi kafasında yarattığı ortaya çıkıyor..Sanki bir Shamalayan filmi gibi..:)

Tabi haliyle psikolojik destek alıyor adam...Muhammedin durumunu da bu adamın durumuna benzettim...

sanırım akıl oyunlarını kastediyorsun dostum.

john nash-doğru yazıyorumdur umarım-

isimli dahi matematikçi anlatılıyordu o filmde.

hatta bir kaç sene evvel türkiyeye de gelmişti.

ancak filmde de gördüğümüz gibi,

rahatsızlığı onu gerçek hayattan koparmıştı.

ve hayatını nerdeyse tamamen kısıtlamıştı.

şizofren olmak deha olmaya engel değil sanırım.

hani bunun için van goohu

ve diğer bazı dünya çapında sanatçıları örnek gösterirler.

yaratıcılılıklarını bu duruma bağlarlar.

ancak herşeye rağmen

adeta sıfırdan başlayıp

bir akıl hastasının o noktaya gelmesi,

yani peygamberliğini koca arabistana

kabul ettirmesi mümkün değil.

yani ben mevcut bilgilerimle böyle düşünüyorum.... ;)

Link to post
Sitelerde Paylaş

Mısırda ortaya çıkan bir psikolojik rahatsızlık var....

Mısıra giden Turistler arasında nadirde olsa bir olay vuku buluyor..

Bu turistlerden ,Mısır tarihini çok iyi bilenlerin başına gelen bir olay..

Rehber arkadaşım var..

Onun gururundan bir bayana olmuş...

Gurup Mısırın tarihi yerlerini geziyor..

Mısır hakkında bilgisi olan hanım gayet normal bir şekilde seyehat boyunca geziyor.

Ama tur bitip hava alanına gelinince ortalık karışıyor..

Bu gayet kibar ve bilgili olan kadın hava alanına gelince değişiyor..

Kadın hava alanında resmen kişilik değiştiriyor..

Kendisinin Mısır Firavunu Nefertiti olduğunu söylüyor ve herkesi aşağılar bir halde uçağa binmeyi reddediyor..

Ben ülkemi yönetmek için geldim diyerek biletini ve pasaportunu yırtıyor..

İşte bu kadın okuduğu kitapların etkisi ile birden ani bir psikolojik sanrı yaşıyor..

Bence Muhammed de aynısını yaşadı.

7.yy da Arabistanda bir sürü peygamber vardı.

O yüz yıl için bu tip iddialar gayet doğaldı.

Ama günümüzde bu tip iddialarda bulunanlara psikolojik yardım öneriliyor..

Link to post
Sitelerde Paylaş

Kur'an'a dayanarak Muhammed'in kişiliğini incelemeye devam edelim.

Kur’an’a dayanarak Müslüman’lara adalet getirmek isteyen halifeler Kur'an'daki çelişkiler yüzünden halka yeterince yararlı olamamışlardır.

Çelişkili ayetler ayrıca Muhammed’in ne kadar kompleks bir kişiliğe sahip olduğuna ve günlük politikaya ne kadar çok önem verdiğine de işaret etmektedirler.

Muhammed Arap’ların o zaman kadar karşılaşmadıkları türdeb imanı kırılmayan, azimli, inatçı, sebatkar, kendine güvenen ve geleceği az çok görebilen bir liderdir. Kurnaz olduğu kadar zeki ve son derece yetenekli bir insandır da..

Mekki ve Medeni ayetler arasındaki çelişki ve farkların felsefi bir nedene dayanmaması onların Muhammed’in günlük politikasının gereksinimleri olarak Kur’an’a yansıması ile kolaylıkla açıklanabilir.

Mekke’de güçsüz, mütevazi, öğüt veren ve sürekli ezilen bir Muhammed vardır.

Medine’de ise Mekke ile savaşan savaşçı bir Muhammed.

Muhammed’in bir yalancı ve sahtekar olduğu kesindir.

Bunlar ağır suçlamalardır.

Kanıtlanmaları gerekir.

Muhammed’in kişiliğindeki bu sapkınlıkları anlamamıza yardım edecek yegane yayın Kur’an’dır.

Hadislere de önem verebiliriz ama onlar Kur'an kadar emin kaynaklar değillerdir..

Muhammed yalnız yalancı bir sahtekar değildir.

Aynı zamanda Muhammed kendi sapkın acendasını yürütmek için kendisini izleyenleri manüple etmesini çok iyi bilen bir psikopattır da.

Kur’an’ın Allah’ın değil, Muhammed’in eseri olduğu Kur’an’da mevcut bir ayetle şöyle açıklanmaktadır.

Hakka,40: Ki o (Kur’an) çok soylu bir elçinin sözüdür. Veya şöyle de olabilir: Kur’an, andolsun ki kerim (onurlu) bir elçinin sözüdür.

Muhammed şairlikle suçlandığı zaman aşağıdaki ayetler inmiştir:

Hakka, 41: Bir şairin sözü değildir o. Ne kadar da az inanıyorsunuz.

Hakka, 42: Bir kahinin sözü de değildir o. Ne kadar da az araştırıp, düşünüyorsunuz.

Hakka, 43: Alemlerin Rabbinden bir indiriştir o…

Hakka, 44-45: Eğer bazı lafları bizim sözlerimiz diye ortaya sürseydi, yemin olsun, ondan sağ elini koparırdık.

Allah burada konuşmakta ve kendine yemin ederek asıl yazarın kendisi olduğunu kanıtlamaya çalışmaktadır.

Bu ayetler açıkça Muhammed’in bazı yalan ve desiselerle kendisine inananları manüple etmeye çalıştığın ve bunda da başarılı olduğunu göstermektedir.

Ayrıca Muhammed gerçekten iyi okuma yazma bilmeyen biri de olabilir. Muhtemelen Hakka 40 dikkatinden kaçmıştır.

HACI

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • 10 years later...

hacı kardeşim tövbe mi ettin yoksa.. yoksa beyin nöronlarında iletişim arızaları falanmı oluştu. belkide ihtiyarlığın getirdiği ani olumsuz  etkilerde olabilir ha ne dersin. hey yüce Allah’ım İşte bak yıllar önce Allahım şu hacı zındığına hidayet nasip et diye dua etmiştim. meğer yarısı kabul olmuş.. kehhhkehh...Muhammed yaşamadı diye yeri göğü çınlatıyordun bi ara yav..şimdide ali velinin kitaplarınamı sarıldın. . hacı bi kere olsun şu maturidiyi oku .. eski kafa deme adamı bi dinle bakim ne diyor. 

Link to post
Sitelerde Paylaş
3 saat önce, zuhri yazdı:

hacı kardeşim tövbe mi ettin yoksa.. yoksa beyin nöronlarında iletişim arızaları falanmı oluştu. belkide ihtiyarlığın getirdiği ani olumsuz  etkilerde olabilir ha ne dersin. hey yüce Allah’ım İşte bak yıllar önce Allahım şu hacı zındığına hidayet nasip et diye dua etmiştim. meğer yarısı kabul olmuş.. kehhhkehh...Muhammed yaşamadı diye yeri göğü çınlatıyordun bi ara yav..şimdide ali velinin kitaplarınamı sarıldın. . hacı bi kere olsun şu maturidiyi oku .. eski kafa deme adamı bi dinle bakim ne diyor. 

 

Muhammed'in yaşadığı ve İslam'ı yaydığı eski iddia.. Biz onunla büyüdük. Bu tartışmalar o zamandan kalmadır..

Şurası unutulmasın ki biz doğruların, gerçeklerin peşindeyiz. Yakın zamana kadar Muhammed'in yaşadığına ve İslam'ı yaydığına inanılıyordu. Artık inanılmıyor..

Muhammed yaşıyorsa eğer, İslam çirkin ve ilkel bir dindir. Yaşamıyorsa da ilkeldir ama çirkinliği bir anlam kazanmaktadır.

Muhammed'i yaşatmamakla biz, İslam'a anlam kazandırmış oluyoruz... Senin gibi yobazlar için bu anlam önemsiz.. Çünkü sizler İslam'da çirkinliğin farkında bile değilsiniz..

Daha da ötesi İslam'daki çirkinlikten Muhammed'in yaşıyor olmasının sorumlu olabileceğini düşünmüyorsunuz.

Sizi gidi ahmaklar sizi...

 

Link to post
Sitelerde Paylaş

hacı Muhammed yaşamadı desen islamın ortadan kalkmasını mı düşünüyorsun..iyice meczuplaşmışsın sen bire.. yav elin gavuru bile Muhammed’i övüyorken senmi bir iki zındığın yazdığı hezeyanlarıyla işin üstesinden geleceksin. .valla çok zor hatta mümkün değil .. baksana tayip temel eğitimi değiştiriyor . bismillah ile başlayan nesil geliyor. hatta yarısı büyüdü bile..türkiyedeki bu reform eğitimi bütün dünyadaki atelere yeterde artar ... ben ihtiyardım belki o zamana yetişmeyebilirim ama geliyor işte.. 

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
4 minutes ago, zuhri said:

hacı Muhammed yaşamadı desen islamın ortadan kalkmasını mı düşünüyorsun..iyice meczuplaşmışsın sen bire.. yav elin gavuru bile Muhammed’i övüyorken senmi bir iki zındığın yazdığı hezeyanlarıyla işin üstesinden geleceksin. .valla çok zor hatta mümkün değil .. baksana tayip temel eğitimi değiştiriyor . bismillah ile başlayan nesil geliyor. hatta yarısı büyüdü bile..türkiyedeki bu reform eğitimi bütün dünyadaki atelere yeterde artar ... ben ihtiyardım belki o zamana yetişmeyebilirim ama geliyor işte.. 

 

 

 

Elin gavuru Muhammed'i övmez, övüyorsa bil ki, müslümanlardan bir çıkarı vardır ve siz müslümanların da pohpohlanmaya ne kadar aç olduğunu bildiğinden övüyordur. O bismillah ile başlayan neslin gideceği yer de ortaçağ karanlığıdır. Onlar uyanıkların rahatça sömüreceği boş bir nesildir. 

Link to post
Sitelerde Paylaş

Forumu biraz karıştırdığıma göre Muhammed diye birinin hiç yaşamadığı ve Muhammed karakterinin 700'ler civarı Emeviler ya da Abbasiler döneminde uydurulduğu, aynı şekilde Kur'an'ın da o civarlarda tamamlandığı iddia ediliyor. Ancak Kur'an'da Muhammed o dönem yaşamışçasına mevcut olan ayetler var.

 

Mesela;

 

Hucurat: 2
"Ey iman edenler! Seslerinizi, Peygamber’in sesinin üstüne yükseltmeyin. Birbirinize bağırdığınız gibi, Peygamber’e yüksek sesle bağırmayın, yoksa siz farkına varmadan işledikleriniz boşa gider."

 

Ahzab: 53
"Ey iman edenler! Yemek için çağrılmaksızın ve yemeğin pişmesini beklemeksizin (vakitli vakitsiz) Peygamber’in evlerine girmeyin, çağrıldığınız zaman girin. Yemeği yiyince de hemen dağılın. Sohbet için beklemeyin. Çünkü bu davranışınız Peygamber’i rahatsız etmekte, fakat o sizden de çekinmektedir. Allah ise gerçeği söylemekten çekinmez. Peygamberin hanımlarından bir şey istediğiniz zaman perde arkasından isteyin. Böyle davranmanız hem sizin kalpleriniz, hem de onların kalpleri için daha temizdir. Allah’ın Resûlüne rahatsızlık vermeniz ve kendisinden sonra hanımlarını nikâhlamanız ebediyyen söz konusu olamaz. Çünkü bu, Allah katında büyük bir günahtır."

 

Ve bunun gibi benzeri ayetler var. Muhammed diye biri o dönem hiç yaşamamışsa, mitolojik bir karakterse, bu tür ayetlerin yazılma sebebi nedir? Hiç yaşamamış birine sanki hayattaymışçasına kim niye "Ona sesini yükseltmeyin, evine izinsiz girmeyin, fazla oturmayın çünkü rahatsız olmaktadır. Eşleriyle perde arkasından konuşun" der?

 

Bir de gerçekten -hadis kitapları dışında- yaşadığına dair hiçbir tarihi delil yok mu? Herhangi bir devletin, toplumun kayıtlarında falan? Aydınlatırsanız sevinirim.

Link to post
Sitelerde Paylaş
7 saat önce, grain yazdı:

yaşadığına dair hiçbir tarihi delil yok mu?

 

Yok. Konu da bu zaten. Ondan kaldığı iddia edilen materyalin hiç birine bilimsel bir tarihlendirme testi yapılmasına izin verilmiyor. Mezarı olduğu iddia edilen yerin incelenmesine haşa zinhar izin verilmesi söz konusu değil!

 

Zaten bu yüzden müslim toplulukları bilimden uzak ve dogmaya gömülü durumdalar. Avrupa'da İsa'nın kefeni olduğu iddia edilen bir parça bulundu. Laboratuarda didik didik incelendi. İsa ile alakasının olmadığı ortaya çıktı. Dogmaya saplanıp kalmadığı için Avrupa ileri.

 

Muhammed'in yaşadığı iddia edilen tarihten binlerce sene önce yaşamış kralların, hakanların, firavunların yaşadıklarına dair tonlarla kanıt var. Hepsi tarihlendirme ile doğrulanmış durumda. Muhammed'in yaşadığına dair tek kanıt olmadığı gibi, yaşamadığının kanıtları var. Muhammed sözcüğünün isim değil sıfat olduğu ve Hristiyan Araplarca İsa için kullanıldığı gibi. Sonradan bunu kişiselleştirip şahısa dönüştürmüşler. 

 

Kuran'daki anlatımların ise bir kıymeti yok. Kuran zaten yeni bir din yaratmak amacıyla ortaya atılmıştır. Ortaya atmak için de bir peygamber de yaratmaya ihtiyaç olduğu kesin. Yaratmışlar. Bu kadar. Örümcek adam nasıl yaratıldıysa, büyücü Gandalf nasıl yaratıldıysa öyle.

 

tarihinde democrossian tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Yeni dinler mevcut din adamları sınıfı içinden çıkan bir grup din adamı tarafından farklı görüşler öne sürülerek mevcut din içinde bir farklı mezhep yaratılarak start alır. Bu grup yeni bazı risaleler yazarlar. Mevcut dinden farklı olan görüşlerini bu risalelerle ortaya koyarlar. Eğer bu farklılıklar toplumda yankı bulur, kaşınır, derinleştirilir, çatışmalara neden olursa ayrı bir din haline gelir.

 

Sadece Muhammed değil, hiç bir peygamber yaşamamıştır. Din ve peygamber, kitap yaratmak din adamları sınıfının tekelindedir. Bunun dışında peygamberlik iddiasında bulunan ya deli diye dışlanır, ya işkencelerle öldürülür. Din adamlarının bu tekeli bırakması diye bir durum söz konusu değildir. Hiç kimseye bir din kurması fırsatını vermezler.

 

Bu din adamları sınıfı iktidarla sıkı bir işbirliği içindedir çünkü. Yaptırım güçleri çok yüksektir. Bu katı tekele karşı çıktığı iddia edilen uydurma kahraman peygamberler hikayelerinin tamamı uydurmadır. Batman efsanesinden bir farkları yoktur.

 

Bir takım meczuplar illa ki çıkmış fakat ya tek başlarına deli damgası ile kalmış, ya da işkencelerle öldürülmüşlerdir. Tarihte öyle ben peygamberim diye çıkıp bir din kurmuş hiç kimse olması mümkün değil. Din adamları sınıfı insan türünün en güçlü geleneğidir. Bunu bu güne kadar kırmanın bir yolu bulunamadı. Türümüzden öte, Neandartal türünde bile şamanlar egemendi. Bunun bazı dolaylı kanıtları bulunmuştur.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Erken islam dönemine ait çok az sayıdaki hristiyan kaynaklarında Machmed isimli yalancı bir peygamberden bahsediliyor ama bunun Muhammed olup olmadığı tartışmalı..

Bu kaynaklarda, Machmed hemen hemen hiç  ciddiye alınılmadığı gibi sapkın bir hristiyan örgütlenmesinin başı olduğu düşünülüyor..

Üstelik bu kaynaklar, Arap coğrafyasının içinden çıkmış olmasına rağmen islam adlı yeni bir din veya kuran adlı kitapdan hiç bahsetmiyor.

İslamın kuruluş hikayesinin yalan olduğu konusunda en değerli bilgileri hristiyan papaz Şam’lı John veriyor.750 yılına kadar yaşamış ve bir ara Emevi Saray’ına da hizmet etmiş bu zat, yazdığı kitapta, ne İslamdan ne de kurandan bahsediyor.

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...