Jump to content

Understanding Muhammad


Recommended Posts

  • İleti 66
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Değişen koşullara mükemmel bir şekilde uyan ve fırsatları iyi bir şekilde değerlendiren bir insanda akıl hastalığı olamaz.

Organik nedenlere bağlı akıl hastalığı bile olamaz.

ben hekim değilim,

ancak yarım yamalak da olsa bildiğim şeyler

itibari ile sanırım şunu söyleyebilirim:

muhammedin duygularının

bu derece uçlarda seyredişi kendisinde

herhangi bi çeşit kişilik bozukluğu olduğunu düşündürebilse bile,

psikotik bi rahatsızlığının oluşu

imkan dairesinde gözükmüyor. ;)

yani muhammed şizofrendi falan nevinden iddialar

bence çok dayanaksız.

bir şizofrenin islam gibi birşeyi kurgulayıp,

onca insanı peşine takabilmesi mümkün olamaz.

üstelik şartlara göre uyum sağlayıp,

onca insanı inandırabilmesi ve

kullandığı kurnazca metotlar

düşünme yetisinin gayet yerinde olduğunu ispatlıyor. ;)

Link to post
Sitelerde Paylaş
ben hekim değilim,

ancak yarım yamalak da olsa bildiğim şeyler

itibari ile sanırım şunu söyleyebilirim:

muhammedin duygularının

bu derece uçlarda seyredişi kendisinde

herhangi bi çeşit kişilik bozukluğu olduğunu düşündürebilse bile,

psikotik bi rahatsızlığının oluşu

imkan dairesinde gözükmüyor. ;)

yani muhammed şizofrendi falan nevinden iddialar

bence çok dayanaksız.

bir şizofrenin islam gibi birşeyi kurgulayıp,

onca insanı peşine takabilmesi mümkün olamaz.

üstelik şartlara göre uyum sağlayıp,

onca insanı inandırabilmesi ve

kullandığı kurnazca metotlar

düşünme yetisinin gayet yerinde olduğunu ispatlıyor. ;)

Size katılıyorum..

HACI

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bana göre Muhammed hayallerinin peşinden gitti.

Ona bu hayallerini gerçekleştirme fırsatı sunan birisi vardı.

O ölene kadar onun sözünü dinledi.

Hatta Muhammedin arkasında olan kişi aynı zamanda Muhammedin akıl hocasıydı..

Bu durumda Muhammed tam bir itaatkardı.

Onu besleyen güce karşı çıkamamakla beraber hayranlık duyuyordu..

Bence Kuranı Mekke ve Medine döneminden ziyade Muhammedin akıl arkasına sığındığı akıl ve gücün ölümü öncesi ve sonrası diye ayırmak gereklidir...

Zira Muhammed ona akıl ve güç verene itaat etmekle birlikte kendi çıkarı için içinde fırtınalar kopartan kendi kişiliğini bastırmak zorunda kalmıştır.

Ne zaman bu boyunduruktan kurtulmuş, işte o zaman Muhammed kendisini zincirlerinden kurtulmuş azılı bir canavar gibi ifşa etmiştir..

Sizce Muhammedin itaat etmek zorunda kaldığı bu güç kimdir?

Link to post
Sitelerde Paylaş
Kur'an birçok ayetinde Allah=Muhammed temasını işliyor. Müslüman'lar Muhammed'e de tapıyorlar.

İslam'ı yayarken Muhammed Kur'an'ın bir mucize olduğunu göstermek için kendisini küçültmüştür.

Ama buna rağmen Kur'an'da kendisini yüceltmeyi de ihmal etmemiştir.

Bunu Musluman arkadaslarin cok iyi okumalarini tavsiye ediyorum.. Daha once de baska bir baslikta deginildi ve ben istedigim gibi aciklayamadim, Haci cok guzel belirtmis

Hem "Bana tapmayin be sadece elciyim" diyor, hem "Evren benim yuzu hurmetime yaratilmistir, ben en sevgili kulum diyor"

Link to post
Sitelerde Paylaş
Muhammed’in nasıl bir ahlaka ve dünya görüşüne sahip olduğunu anlamak için bütün yapılacak Kur’an’ı yakından incelemektir.

Ayetlerin sözde iniş sırası ve içeriği ile Muhammed’in içinde yaşadığı koşullar arasında bazı ilginç ilişkiler vardır.

Bu ilişkilerin doğası üzerinde yapılacak araştırmaların, Muhammed’in gerçek kişiliği hakkında oldukça doğru ve realistik bilgiler vereceğine eminim.

HACI

Bütün mesele bence burada bunun dışında çıkılacak yollardan sonuç alınacağını zannetmiyorum.

Ayetlerin iniş sırası ve bu ayetlerin hangi olaylar sonucunda indiği detaylı olarak ele alınıp Muhammedin kişilik analizi yapılmalı.

böylece Muhammedi anlayabiliriz.

Bildiğimiz bazı olaylarda İnen ayetlere baktığımızda bizlere çok ters gelse bile Muhammedin arzu ve istekleri doğrultusunda olduğunu izlenimi doğuyor. Ama ayetler dışında olayların doğruluk derecesi hep rivayetlerden ibaret.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Zira Muhammed ona akıl ve güç verene itaat etmekle birlikte kendi çıkarı için içinde fırtınalar kopartan kendi kişiliğini bastırmak zorunda kalmıştır.

Ne zaman bu boyunduruktan kurtulmuş, işte o zaman Muhammed kendisini zincirlerinden kurtulmuş azılı bir canavar gibi ifşa etmiştir..

Sizce Muhammedin itaat etmek zorunda kaldığı bu güç kimdir?

Bence hatice.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Muhammed'i yalnız önüne gelene saldıran, narsisist, egosentrik, çapulcu, gaddar, sadistik, çeşitli hastalıklardan muzdarip olan biri olarak düşünmek çok yanlıştır.

Muhammed bunların hepsi ve daha fazlası olabilir ama, şurası unutulmamalıdır ki 40 yaşından sonra Muhammed giderek değişmiş ve bir tür evrime uğramıştır.

40 yaşına kadar normal diyebileceğimiz bir yaşamı olan bir insan kırkından sonra neden değişmiştir?

Muhammed değiştiği için mi İslam'ı yaymaya çalışmıştır, yoksa İslam'ı yayarken mi değişmiştir?

Değişen, sapıtan ve hastalanan bir insanın İslam'ı veya herhangi bir dini başlatmaya teşebbüs etmesi mümküdür ama, onda başarılı olması asla mümkün değildir.

Muhammed bunda başarılı olduğuna göre değişme nedeni içsel bir sorun değildir.

İslam'ın kendisidir.

Muhammed İslam yayılmaya ve tutmaya başladıktan sonra ona parelel olarak değişmiştir.

Muhammed'i İslam değiştirmiştir.

İslam yayılmaya başlar başlamaz Muhammed de değişmeye başlamıştır.

Bu değişiklik için ben grandiose ideas terimini kullanmak istiyorum.

Yani muhteşem (görkemli, tantanalı) düşünceler ve ona paralel grandiose actions, yani muhteşem (görkemli) tavırlar, davranışlar veya etkinlikler..

Çoğu kere bu görkemli düşünceler bir akıl hastalığına eşlik ederler. Manik episodlarda olduğu gibi.. Ama bazan tek başına, çeşitli karakter patolojilerine eşlik etmek üzere, ortaya çıkarlar. Bu kişiler diğerlerinin alamayacağı riskleri göze alırlar.. Kendilerine olan güvenleri sonsuzdur. Davranışları aşırıdır. Bazan daha da ağırlaşarak grandiose delusion denen çok daha ciddi ve ağır bir akıl hastalığına dönüşürler.

Bence Muhammed'e olan budur...

Kırk yaşından önce kriptik bir karakter bozukluğundan muzdarip olmuş olabilir.

Muhammedin narsisistik olmak dahil bütün davranışlarını patolojik karakteri ile açıklamak mümkün.

40 yaşına kadar bu karakterin manifest olmaması ilginç ama, mümkün..

Karısının kendisinden daha yaşlı ve zengin olması, bu patolojik karakterin baskı altında kalmasına neden olmuş olabilir.

Hiç kuşkusuz Muhammed, özellikle Mekke'yi aldıktan sonra, grandiose idea'ların peşinde koşmuş ve İslam'ı yaymanın başarısı ile sarhoş olmuştur.

İslam'ın yanı sıra Muhammed'in geride bıraktığı miras, İslam'ın önemli bir öğesi olan bu aşırı derecede büyük, görkemli, tantanalı (grandiose) düşünceler ve onların uygulamalarıdır.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Değişen koşullara çabuk adapte olabilmesi onun başlıca özelliğidir. Bukelamun gibidir, işine geldiğinde hristiyan ve yahudilere övücü ayetler yazarken başı sıkıştığında lanetler savurmuştur. Yani çok iyi bir politikacıymış. Cesur birimiş aynı zamanda. savaşlara bizzat katılmış ama sadece cesaret böyle bir davayı hala yaşatmasını açıklamada yetersiz kalır. Zekidir. Haticeden sonra cinsel yetersizliğinin farkına varmıştır. Andropoza girmiştir. 10 larca kadın alıp hepsine güç yetiren Herkül imajı çizmiştir. başarılıda olmuştur. Enes arkadaşlarıyla aralarında onun 100 erkek gücünde olduğunu konuşmuştur. ileri görüşlülükte pek başarılı değilmiş yalnız. Mekke ve çevresi olarak tasavvur ettiği davası şu anda Milyarlara ulaşmıştır. Ülke sorunu olmuştur ( Türban) Hacılara hocalara üfürükçülere geçim kapısı olmuştur. Kıssadan hisseye o profosöründen simitçisine ateistinden yobazına herkesin Muhammed'i olmuştur. Ama bir iyilik timsali melek ama bir şeytan..

tarihinde SusieQ tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

gerçekte, peygamberimiz efendimizin kim olduğunu merak edenler bu yazıyı okusunlar.

Rabbimizi bize tarif eden üç büyük küllî tarif edici var.

Birisi kainat kitabıdır;

birisi kainatın en büyük ayeti olan Son Peygamber Aleyhissalâtü Vesselâmdır;

biri de Şanı yüce Kur'an'dır.

Evet, o peygamberin manevi şahsiyetine bak:

yeryüzü bir mescid, Mekke bir mihrab, Medîne bir minber; o apaçık delil olan Peygamberimiz Aleyhissalâtü Vesselâm bütün iman edenlere imam, bütün insanlara hatip, bütün peygamberlere reis, bütün velilere seyyid, peygamberlerden ve evliyalardan oluşan zikir halkasının başı; herbir dâvâsını, mucizelerine istinad eden bütün peygamberler ve kerâmetlerine itimad eden bütün veliler tasdik edip imza ediyorlar.

Zîrâ, o "La İlahe İllâlah" der, dâvâ eder.

Bütün geçmiş ve gelecek taraflarında saf tutan o peygamberler ve evliyalar, aynı kelimeyi tekrar ederek, ittifak ile mânen "doğru söyledin, söylediğin haktır" derler.

Hangi kuruntunun haddi var ki, böyle hesapsız imzalarla desteklenen bir iddiaya parmak karıştırsın.

Link to post
Sitelerde Paylaş
gerçekte, peygamberimiz efendimizin kim olduğunu merak edenler bu yazıyı okusunlar.

Rabbimizi bize tarif eden üç büyük küllî tarif edici var.

Birisi kainat kitabıdır;

birisi kainatın en büyük ayeti olan Son Peygamber Aleyhissalâtü Vesselâmdır;

biri de Şanı yüce Kur'an'dır.

Evet, o peygamberin manevi şahsiyetine bak:

yeryüzü bir mescid, Mekke bir mihrab, Medîne bir minber; o apaçık delil olan Peygamberimiz Aleyhissalâtü Vesselâm bütün iman edenlere imam, bütün insanlara hatip, bütün peygamberlere reis, bütün velilere seyyid, peygamberlerden ve evliyalardan oluşan zikir halkasının başı; herbir dâvâsını, mucizelerine istinad eden bütün peygamberler ve kerâmetlerine itimad eden bütün veliler tasdik edip imza ediyorlar.

Zîrâ, o "La İlahe İllâlah" der, dâvâ eder.

Bütün geçmiş ve gelecek taraflarında saf tutan o peygamberler ve evliyalar, aynı kelimeyi tekrar ederek, ittifak ile mânen "doğru söyledin, söylediğin haktır" derler.

Hangi kuruntunun haddi var ki, böyle hesapsız imzalarla desteklenen bir iddiaya parmak karıştırsın.

Dur bir dinle be kardeşim ya... Risaleleri ilk defa bilip okumuyoruz; bu forumdakilerin en az yarısı sana ders yapar o risalelerden... Okumuyoruz sanıyorsunuz Asa-yı Musa'yı, Kader risalesi'ni, Ayetül Kübra'yı... Onları biliyoruz, okuyoruz ama bunları da dinliyoruz açık zihinle... Sen de öyle yap, bırak misyonerliği biraz...

Link to post
Sitelerde Paylaş

Tevhidin kesin delili olan o nurlu insan, nasıl ki geçmiş ve geleceğin ittifakıyla destekleniyor; aynı zamanda, Tevrat ve İncil gibi semavi kitapların yüzlerce işaretleri ve peygamberlik gelmeden önce binlerce işaretleri ve "Ay'ın yarılması" gibi binlerce mucizeleri delil olması ve Şeriatının doğruluğu ile tasdik edildiği gibi, şahsında gayet mükemmel övülmüş ahlakı ve vazifesinde harika güzellikteki çok yüksek huyları ve mükemmel emniyeti ve kuvvetli imanı ve mükemmel güvenirliliğini gösteren fevkalâde takvâsı, fevkalâde kulluğu, fevkalâde ciddiyeti, fevkalâde kararlılığı; dâvâsında nihayet derecede sâdık olduğunu güneş gibi âşikâre gösteriyor.

Hüseyin-i Cisrî "Risâle-i Hamidiye"sinde yüz on dört işareti tevrat ve incilden çıkarmıştır. Tahriften sonra bu kadar bulunsa, elbette daha evvel çok işaretler varmış.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Eğer istersen, gel, Asr-ı Saadete, arap yarımadasına gideriz. Hayalen olsun, onu vazife başında görüp ziyaret ederiz.

İşte, bak: ahlakı güzel ve görünüşü güzel seçkin bir şahsı görüyoruz ki, elinde mucizeler içeren bir kitap, lisanında gerçeklere aşina bir hitap, bütün Ademoğullarına , belki cinlere ve insanlara ve meleklere , belki bütün varlığa karşı ezeli bir hutbeyi tebliğ ediyor.

Alemin yaratılış sırrı olan bilinmeyen şeyleri detaylı izah edip, evrenin anlaşılması zor sırrını keşfederek, bütün varlıktan sorulan, bütün akılları hayret içinde meşgul eden üç zor ve müthiş büyük bir sual olan “Necisin? Nereden geliyorsun? Nereye gidiyorsun?” suallerine ikna edici , makbul cevap verir.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Tevhidin kesin delili olan o nurlu insan, nasıl ki geçmiş ve geleceğin ittifakıyla destekleniyor; aynı zamanda, Tevrat ve İncil gibi semavi kitapların yüzlerce işaretleri ve peygamberlik gelmeden önce binlerce işaretleri ve "Ay'ın yarılması" gibi binlerce mucizeleri delil olması ve Şeriatının doğruluğu ile tasdik edildiği gibi, şahsında gayet mükemmel övülmüş ahlakı ve vazifesinde harika güzellikteki çok yüksek huyları ve mükemmel emniyeti ve kuvvetli imanı ve mükemmel güvenirliliğini gösteren fevkalâde takvâsı, fevkalâde kulluğu, fevkalâde ciddiyeti, fevkalâde kararlılığı; dâvâsında nihayet derecede sâdık olduğunu güneş gibi âşikâre gösteriyor.

Hüseyin-i Cisrî "Risâle-i Hamidiye"sinde yüz on dört işareti tevrat ve incilden çıkarmıştır. Tahriften sonra bu kadar bulunsa, elbette daha evvel çok işaretler varmış.

bilader sıktın ama,

başlığın içine etme...

varsa bi fikrin

kendi cümlelerinle yaz,

biz de okuyalım.

ben osmanlıca bile olduğu tartışılacak bi dili

anlamak zorunda mıyım? :angry:

Link to post
Sitelerde Paylaş
bilader sıktın ama,

başlığın içine etme...

varsa bi fikrin

kendi cümlelerinle yaz,

biz de okuyalım.

ben osmanlıca bile olduğu tartışılacak bi dili

anlamak zorunda mıyım? :angry:

yazdıklarımda anlaşılmayan bir cümle mi var ?

örnek verebilir misin ?

Link to post
Sitelerde Paylaş
yazdıklarımda anlaşılmayan bir cümle mi var ?

örnek verebilir misin ?

alıntı yapmak yerine kendi cümlelerinle tartışmalara katıl ve yazdıkların kolay anlaşılır olsun.daha çok saygı görürsün.tavsiyedir

Link to post
Sitelerde Paylaş
alıntı yapmak yerine kendi cümlelerinle tartışmalara katıl ve yazdıkların kolay anlaşılır olsun.daha çok saygı görürsün.tavsiyedir

bu benim sorumun cevabı değildir.

copy-past iddiası ise iftiradır.

bir müslüman olarak, kendi kaynak eserlerimiz olan tefsirlerden yararlanmak hakkımı kimse engelleyemez.

yazdıklarımda anlaşılmayan bir cümle yoktur.

Link to post
Sitelerde Paylaş
yazdıklarımda anlaşılmayan bir cümle mi var ?

örnek verebilir misin ?

ya arkadaşım sen anlayabiliyorsan,

anladığını kendi cümlelerinle yaz.

kimse forumlarda uzun ve

alıntı yazı okumak istemez.

muhammedin ruh halinden bahsediyoruz,

senin yazdıklarının konuyla ilgisi ne?

ben orda yazanları büyük ölçüde anlıyorum,

çünkü ben de zamanında risale okumuştum.

ancak kimseden geçmişte risale okumuş olmasını,

yada osmanlıca bilmesini beklemek hakkımız olmasa gerek?

konuyla ilgili olarak yaz,

başka konudan bahsedeceksen

başka konu aç.

kimsenin başlığını bu şekilde,

konuyla ilgisiz iletiler atarak

sulandırmaya hakkımız yok... ;)

Link to post
Sitelerde Paylaş
ya arkadaşım sen anlayabiliyorsan,

anladığını kendi cümlelerinle yaz.

kimse forumlarda uzun ve

alıntı yazı okumak istemez.

muhammedin ruh halinden bahsediyoruz,

senin yazdıklarının konuyla ilgisi ne?

ben orda yazanları büyük ölçüde anlıyorum,

çünkü ben de zamanında risale okumuştum.

ancak kimseden geçmişte risale okumuş olmasını,

yada osmanlıca bilmesini beklemek hakkımız olmasa gerek?

konuyla ilgili olarak yaz,

başka konudan bahsedeceksen

başka konu aç.

kimsenin başlığını bu şekilde,

konuyla ilgisiz iletiler atarak

sulandırmaya hakkımız yok... ;)

benim yazdıklarım uzun değil. benden çok daha uzun yazılarla dolu bu başlık.

konu, peygamber efendimiz'i yanlış takdim etmeleri. bu yanlış takdime karşı, ben de doğru takdimi sunuyorum.

yazdıklarımda anlaşılmayacak 1 cümle örnek verilemiyor.

insanların okuyup okumaması sizin tekelinizde değil. ilgi duyan okur. ilgi duymayan es geçer.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...